güzel bir konu, konu hakkında hiçbir fikri, bilgisi olmayanı da araştırmaya sevk edecek tarzda. nutuk' dan bu konuda bir fikir edinmek mümkün. dini inançları da kullanan (dinin kaldırılmak veya değiştirilmek istenmesi örneği) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası' nın kuruluşu, faaliyetleri, atatürk' ün uyarılarına rağmen samimi olunmaması, isyan, fırkanın kaldırılması tek partili döneme geçiş... ve yurt dışına çıkış. atatürk' ün vatana ihanetle suçlamaları var nutuk'da. bence yurt dışına gidişi değil de yurt için de barınamaması pek manidar. yani bir tepki var adeta. vatana ihanet ne alaka diyen varsa, adıvar' ın ingiltere' ye ve sonra fransa'ya yerleşmesini dikkate aldığımızda, atatürk' ün yine nutukda yer alan ingiltere'ye iltica edenlere keza vatan hainliği suçlaması dikkati çekiyor. tabi adıvar hain midir? bilmem. ayrıca atatürk' ün himayesine giremeyecek ve koruma altında kalamayacak olanlar ancak vatan hainleri olabilir diye düşünüyorum. yani bu suçlama altında kalmasa bile gelecek tehlikelerden korunamayacak olması, yurt dışına çıkış sebebi de olabilir. yani farklı düşünce ve görüşde olmak konusu. tabi fiili durumlar hariç. fiili durum derken, yeni kurulmuş olan bir cumhuriyete zarar verdiği aleni olan bir anlayışa hakim olmak ve samimiyetsizlikle dini kullanarak, dış yönetime ait bir programın yürütülmesini benimsemek ve destekleyici olanlardan olmak. benim fikrimi sorarsanız eğer vatan, milletin lehine bir faaliyetden kaçmamak ve yine bunun tam tersi yani vatana ihanetde bulunma amacı güdülmeksizin, sadece sahip olunan fikir ve düşünce anlayışın getirebileceği ayrılığın yaratabileceği güvensiz ortamın zararlarından kurtulmaya çalışmak, yurt dışına çıkmayı ve yerleşmeye zorlayıcı sebep olarak düşünülebilir. ve yine sadece tepki mahiyetinde de olsa yurt dışına yerleşmek gibi bir tavır vatan aleyhine bir durum meydana getirir diye düşünüyorum. geri dönüşü de davet üzerine sanırım? gelemeyişi ise atatürk' ten korkması olabilir mi? |
yeni cumhuriyete, rejimin inşasına muhalefet oluşturabilecek kim varsa bir şekilde engellendi.dönem koşullarında anlaşılır bir durum. vatansever olabilirler savaşta başarı göstermiş olabilirler bu apayrı bir konu. |
İsmet Paşa gibi bir çok kişi de mandacılığı savunmuşlardır. Bunlara vatansever değil demek ne kadar doğru olabilir. Hepsi milli mücadele için savaşmış kişiler. Halide Hanım da milli mücadele için savaşmıştır. Wilson 12. madde Osmanlı İmparatorluğunun Türk olan kısımlarının egemenliği sağlanacak. Bu maddeye bağlı olarak kurtuluşu Amerikancı olmakta olan bir çok milliyetçi insan olmuştur. Bunlar vatanı Amerikaya teslim edelim demiyorlardı. Amerikanın bu konuda tutumuda çok istekli değildi bir nevi ingilizlere karşı kontröler destekçi gibi düşünmüşlerdi. Amerikan senatosu daha sonra Asya ve Avrupa topraklarında aktif rol almayacağına dair karar alması düşüncemi destekliyor. Halide Hanımın mektubunu incelerseniz İngiliz düşmanlığından bahseder sonunda geçici bir Amerikan mandasını şu anda ki makul bir çözüm olarak kötünün iyisi der. |
İlk sorunuzun cevabı hayır olduğu için devamını okumadım. Çünkü bana yönelik değildir. Benim amacım, neden acaba, ne olmuş olabilirleri sormaktı. |
Halide Edip, Terakkiperver Fırkasında yer almıştır zamanında ve yanlış hatırlamıyorsam ''Türk'ün Ateşle İmtihanı'' kitabında Atatürk'ü eleştirmiştir. Bu kitap Türkçe'ye aslına uygun çevrilmemiştir, Türkçe'sinde bulamazsınız. Mandacı olması ise bir kurtuluş yöntemidir, tıpkı İsmet İnönü ve Sivas Kongresi'nde ''manda'' isteyen diğer kurtarıcılar gibi. Doğru veya yanlış olup olmadığı eleştirilir. Halide Edip, Atatürk'ün bir diktatör olmasından korkuyordu, muhalefette yer alıyordu. Bu sebeplerden gitmiş olabilir. |
yani sonuçta cumhuriyetin kuruluşunda, devrimlerin gerçekleştirilmesinde çıbanbaşı olabilecek unsurlardan birisiydi diyebiliriz. |
Kendisi de eşi de İnönü tarafından 24 Mart 1939'da bir çeşit kırgınları barıştırma operasyonu olan Dolmabahçe Sarayı'ndaki çay partisine çağırılmıştır. Ayrıca İstanbul Üniversitesi'nde İngiliz Edebiyatı profesörlüğü verilerek parlatılmıştır daha sonra. İnönü Chp'sinin sevdiği yazarlardandır, Sinekli Bakkal'ı ödül almıştır. Gerçe daha sonra İnönü'nün arkasında durmayıp DP'ye göz kırpacaktır. Neden yurtdışına çıkmıştı sorusuna ise şöyle cevap verilebilir; TCF'nin kurucularından olan eşi Adnan Adıvar o dönemdeki bütün TCF kadrosu gibi persona non grata konumundadır. Kendisinin de tabi, Mustafa Kemal tarafından gayet net hatırlanan, savaş günlerinden kalan mandacılığı duruma pozitif etki yapmamıştır. Bana göre zaten devrimi bütün olarak sindirememiş biridir. Dil devrimini eleştirir. Atatürk'ü bunu yaptığı için Hitler ve Stalin'le bir -hatta daha da totaliter- tutar. Üstte de dendiği gibi zaten İngilizce olarak yazdığı kitabını Türkçe'ye çevirirken otosansür uygulamıştır Atatürk'le ilgili. Totalde siyasi kariyerine bakınca yanlışları doğrularından fazla benim gözümde. Edebi olarak ise; kitaplarını sevmiyorum, okuma denemelerim hüsranla sonuçlandı. Fakat seven de vardır muhakkak. |
güzel cevap ![]() |
Şöyle izah edeyim, yukarıda da arkadaşa verdiğim cevapta belirtmiştim,
Mutlaktır ki katkıları için fahri bir unvan ile onura edilmiştir ancak;
Nasıl bir vatanseverliktir ki Amerikan mandalığı için Ata'ya mektup yazılmış olunacak, onu soruyorum sadece. Sanki bilmediğimiz ve açıklanmayan bir şeyler var. Gizli kalan bir şeyler.
Kişisel bir dargınlık mıydı ülke dışına çıkılma nedeni? Yoksa bir sürgün müydü? Ne oldu da birden Ata vefat edene kadar ülke terk edildi? Ne olmuş olabilir?