Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
1333
Cevap
148968
Tıklama
7
Öne Çıkarma
Cevap: GSS PRİM BORCU (36. sayfa)
X
4 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: çiko miko

Şimdi Türkiye gibi ülkelerde iktidara talip olan partiler yurtdışındaki bir takım güç odaklarına,kartellere bir takım taahhütler ve sözler vermek zorunda.GSS'de işte bu ev ödevleri arasında yer alıyordu.Bakınız sadece İktidar partisi değil aynı zamanda muhalefet partisi olarak gösterilen partiler bile konu 'GSS' olunca sus pus dut yemiş bülbüle dönüyorlar.
Olay burada muhalefetin umurunda bile değil. Gelecek seçim bu sorunu çözen ilk partiye oyumu garanti vereceğim isterse HDP olsun bu kadar bezdirdiler bu GSS konusunda beni.



G
4 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: çiko miko

Şimdi Türkiye gibi ülkelerde iktidara talip olan partiler yurtdışındaki bir takım güç odaklarına,kartellere bir takım taahhütler ve sözler vermek zorunda.GSS'de işte bu ev ödevleri arasında yer alıyordu.Bakınız sadece İktidar partisi değil aynı zamanda muhalefet partisi olarak gösterilen partiler bile konu 'GSS' olunca sus pus dut yemiş bülbüle dönüyorlar.
Çok güzel ve doğru bir yorum. Dünyadaki "müesses nizam" bir şey dayatınca iktidarı muhalefeti o konuda ağzını açamıyor çünkü her partiyi o odaklar dizayn ediyor. Yarın başa bugünün muhalefet partileri de gelse GSS kaldırılmayacaktır, bunu kimse ümit etmesin.

Aynı şekilde HES kodu da küresel bir dayatmanın eseri. TC kimlik no'dan insanların hasta olup olmadığını anlamak zor mu ki bir de HES kodunu getirdiler? Tabii ki asıl amaç ileride dünyada yaratılacak kölelik sisteminin ilk adımı olarak kod olmadan hiçbir şey yapılamaması getirildi. Bu insanları yeni sisteme alıştırma adımı. İleriki zamanlarda hükümetlerin "sakıncalı vatandaş" olarak gördükleri kişiler bu kodla markete gittiğinde bir ekmek bile alamayacak, çünkü fişlenmiş ve sistemin dışına itilmiş olacak.

Hala insanlar "deri altına çip takacaklarmış yea" diye işi sulandıradursunlar...



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

Z
4 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: çiko miko

Şimdi Türkiye gibi ülkelerde iktidara talip olan partiler yurtdışındaki bir takım güç odaklarına,kartellere bir takım taahhütler ve sözler vermek zorunda.GSS'de işte bu ev ödevleri arasında yer alıyordu.Bakınız sadece İktidar partisi değil aynı zamanda muhalefet partisi olarak gösterilen partiler bile konu 'GSS' olunca sus pus dut yemiş bülbüle dönüyorlar.
enteresan bir açı bunda bile dış güçlerin etkisi var yani


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Ç
4 yıl
Yüzbaşı

Dünya Bankasından “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”ne Ödül
Dünya Bankasından bir heyet SGK Başkanı M. Emin Zararsız’ı 1 Ekim 2010 tarihinde ziyaret ederek, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” ödülünü takdim etti.

ANKARA-Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Hasan Çağıl, Stratejik Yönetim ve Planlama Daire Başkanı İdris Doğan’ın da katıldığı görüşmede Dünya Bankası Sağlık ve Sosyal Sigorta Programı Ekip Lideri Rekha Menon, Türkiye’de Genel Sağlık Sigortası ve sağlık koşullarının geliştirilmesi alanlarında yürütülen “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin Dünya Bankasının programında öncelikli olarak yer aldığını ve proje ile çok önemli sonuçlar elde edildiğini belirterek, bu nedenle Avrupa ve Doğu Avrupa Bölgesi içerisinde Türkiye’nin bu ödülü almaya layık görüldüğünü söyledi. Menon, “Bu projeyi çok önemsiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin çok önemli bir ayağı. Türkiye’nin son on yılda sağlık alanında elde ettiği ilerleme ile geldiği nokta, birçok ülkede karşılaştığımız boyutta değil, bu çabaları takdirle karşılıyoruz.” dedi.
 
Dünya Bankası Türkiye Sektör Koordinatörü Cristobal Ridao Cano’da uğraştıkları alanlar içerisinde sağlık alanının bir yıldız olduğunu ifade ederek, “Ama sadece buradaki program içerisinde değil bölge içerisinde, hatta bölgenin de ötesinde Dünya Bankası çalışmaları genelinde bir yıldız olarak ön plana çıkmaktadır.” dedi.
 
SGK Başkanı M. Emin Zararsızise konuşmasında, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin dünya çapında iddialı bir proje olduğunu vurgulayarak, 2003 yılından itibaren bu alanda büyük mesafeler alındığını, amaçlarının Türkiye’de yaşayan herkesin sağlığa erişebilmesinin önündeki engelleri kaldırmak ve sosyal devlet olmanın gereği olarak sağlığa erişimin maliyetini en düşük hale getirmek olduğunu kaydetti.
 
Zararsız, “Kurumum adına bu ödüle bizleri layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum, bu proje benden çok daha önce başlatılmış bir proje. Bu projede emeği geçen herkes adına bu ödülü alıyorum. Projemiz dünya çapında örnek oluşturabilecek nitelikte, Dünya Bankasının da kendine pay çıkarabileceği uzun soluklu ve başarılı bir çalışma. Bu çalışma insanın sağlığı ve sosyal güvenliği gibi evrensel bir konuda yapılmış, diğer ülkelere de model oluşturabilecek nitelikte. Ülke olarak yaptığımız çalışmaları anlatma konusunda biraz zayıf kalıyoruz . Bu nedenle projeyi tüm dünyaya tanıtma konusunda Dünya Bankası yetkililerinden yardım rica ediyoruz. Biz de Kurum olarak bunun gayretini gösteriyoruz.” dedi.
 
SGK Başkanı Zararsız, sağlık alanında yapılan çalışmaları incelemek üzere birçok ülkeden konukların Türkiye’yi ziyaret ettiklerini de belirterek, “Sağlık ve sosyal güvenlik alanında yaptığımız çalışmaları Makedonya ve Kazakistan’dan gelen heyetlere anlattık. Yaptığımız bu çalışma önceki yıllarda başlanmış çalışmalara nazaran çok daha kararlılık gösteren, düzenli olarak devam ettirilen bir proje. İnşallah yine bu tür çalışmaların başarı hikayelerini yazarız.” diye konuştu.
 
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Hasan Çağılda “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin geniş kapsamlı ve birden çok ayağa sahip bir program olduğunu ifade ederek, sigorta ve sağlığın finansmanı ayağının önemine işaret etti. Çağıl, Kurum olarak bu reforma katkıların en başında kapsam içindeki tüm kişilere ait bilgilerin tek bir noktada toplanabilmesi ve bu verilerden geleceğe yönelik projeksiyonları, hesaplamaları yapabilir hale getirmek ve ulaşılabilmek olduğuna dikkati çekti. Hasan Çağıl, yeni uygulamaya konulan bir çalışma hakkında da bilgi verdi. 1 Ekim'den itibaren kronik hastalıkların takibini yapacaklarını, bunu da diyabetle başlattıklarını bildiren Çağıl, harcamalar içinde önemli bir yer tutan kronik hastalıkların hasta bazında elektronik ortamda takibine başlandığını kaydederek, “Diyabet hastaları için konulan teşhisler, hekimlerin ismi, kullandığı ilaçlar, bazal değerleri, belirli periyotlardaki bazal değerlerdeki değişikliklerin takibi, değerlerinin ne seviyeye geldiği, diyabetin diğer komplikasyonlarına yönelik takiplerin işlendiği elektronik sayfalar oluşturduk. 3 milyonun üzerinde diyabet hastamız var. Bir yıl sonra bu kişilere ait ulaştığımız bilgiler hem akademisyenler, hem sağlık politikalarını oluşturanlar tarafından, hem de finans açısından karar verme konusunda SGK tarafından kullanılabilir hale geleceğini düşünüyoruz.” dedi.
 
1 Ekim'den itibaren kronik hastalıkların takipçisi olacaklarına dikkat çeken Çağıl, diyabet hastalarının arkasından onkoloji, kardiyoloji, romotoloji gibi hem maliyeti çok yüksek, hem de kronik hastalıklar için farklı bir takip metodu uygulayacaklarını bildirdi. Çağıl, “50 yıldan fazla kamu sigortacılığı geçmişi olan bir ülkeyiz. Sağlık alanında başlattığımız bu uygulamanın da çok önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum. Reformun mantığını sürekli olarak geliştirerek, yolumuza devam ediyoruz. Bu nedenle ödülün doğru yere verildiğini söyleyebiliriz.” dedi.
 
Görüşmenin sonunda Dünya Bankasından Rekha Menon, Sağlık Bakanlığının talebi üzerine sağlık sektörünün mali sürdürülebilirliği konusunda bir çalışma başlattıklarını, önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin Komisyonun toplanacağını, konuyla ilgili yapılacak analiz ve araştırmaların ileride yapılacak uygulamalara altyapı oluşturabileceğini ifade ederek, bu çalışmayı yaparken bilgiye erişim konusunda ve analiz gerektiren konuların neler olduğu hakkında SGK’dan destek beklediklerini söyledi.
 
SGK Başkanı M. Emin Zararsız’da, Türkiye’de reform yapılmasının nedeninin mevcut sistemin sürdürülemez hale gelmesi olduğunu hatırlatarak, sistemin sürdürülebilirliği için gerekli önlemlerin alınmasının son derece önemli olduğunu, ellerindeki argümanlarla sistemin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik mekanizmalar oluşturulduğunu, Kurum olarak bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını vurguladı.
 
Zararsız, 65 yaş üstü nüfusun çok yakın bir gelecekte yüzde 14’ün üzerine çıkacağına dikkati çekerek, artan sağlık harcamalarını kontrol altına alabilmek adına aktif ve sağlıklı bir yaşlanma sürecini sağlayacak bir mekanizmayı geliştirmek gerektiğini de ifade etti.
 
https://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-dunya-bankasindan-saglikta-donusum-projesine-odul-2-18-29691.html
 Yorum yazm


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @zoradamsan
Ç
4 yıl
Yüzbaşı

Genel $ağlık(sızlık) $igortası'nın Birinci Yılı
 
AKP, IMF, DÜNYA BANKASI SAĞLIĞA ZARARLIDIR
 
Genel Sağlık Sigortası (G$$) bundan bir yıl önce, 1 Ekim 2008'de yürürlüğe girmişti. Sendikalar ve meslek örgütleri olarak G$$'nin yol açacağı sakıncalara dikkat çekmiş ve şiddetle karşı çıkmıştık. Peki aradan geçen bir yıl içinde neler oldu?
 
  • Muayene ücretleri devlet hastanelerinde 8, özel hastanelerde 15 TL'ye çıkarıldı. Daha önce parasız olan sağlık ocakları da paralı hale getirildi.
  • İlaca ulaşmak zorlaştırıldı; ilaçta vatandaşın ödediği pay arttırıldı. Düşük ücretli emeklilerin ve sürekli ilaç kullanan sigortalıların katkı payları, ücret ve maaşların satın alma gücünü önemli ölçüde geriletti.
  • Milyonlarca vatandaş hâlâ sağlık güvencesinden mahrum. Dahası, kriz gerekçesiyle işinden atılan yüz binlerce emekçi ve aileleri de sağlık güvencelerini yitirdiler. 72 milyonluk Türkiye'de sosyal güvenceden kesin olarak mahrum 14 milyon insan bulunuyor.
  • Özel hastanelere giden hastalar "ilave ücret" adı altında paralar ödemeye zorlandı. Üstelik şimdilik güya % 30 olan bu "bıçak parası" yakında % 70'e çıkarılacak. Hükümet ve Özel hastane patronları ise hastalara ilave maliyet çıkarmak için büyük çaba harcıyorlar.
  • Muayene olurken, ilaç alırken ödediğimiz yetmedi; bundan sonra hastaneye yattığımızda, ameliyat olduğumuzda da katılım payı ödeyeceğiz.
  • En çok propagandası yapılan "bütün çocuklar koşulsuz olarak GSS'li olacak" vaadi daha şimdiden boş çıktı.
  • Seçim döneminde sağlıktaki "başarıları" ile övünüp oy avcılığı yapanlar şimdi ağız değiştirdiler. Sağlık harcamalarının artmasını gerekçe gösterip 3 milyar TL kısıntıya gidiyorlar. Yani daha az sağlık hizmeti alacak ve daha çok katılım payı ödeyeceğiz. Ama özel hastanelere aktarılan kaynaklarda bir azalma olmayacak.
  • Emekli olabilmek bir ayrıcalık haline geldi ve emekli maaşları geriledi. Son bir yılda yaklaşık 250 bin kişi sigorta primi ödenemediği için sistemden çıkmak zorunda kaldı.
 
Kısacası; GSS'nin sağlıkta yaşanan sorunları çözemeyeceği, tam tersine sağlığı her geçen gün daha fazla paralı hale getireceği ve sağlığa ulaşmayı daha da zorlaştıracağı daha ilk yıldan belli oldu.
 
Peki AKP Hükümeti GSS'yi çıkarmak için neden bu kadar çok ısrar etmişti? Çünkü uluslararası sermayenin soygun örgütleri, IMF ve Dünya Bankası böyle istemişti. Sermaye bütçeden sosyal harcamalara kaynak aktarılmasını istemiyordu. Amaçları sağlığı piyasalaştırmak, özelleştirmek ve kendileri için bir kâr alanına dönüştürmekti.
 
Onlar emretmişti; bütün siyasi geleceğini küresel kapitalist merkezle olan ilişkilerine bağlayan AKP de Millet Meclisi'nden geçirmişti G$$'yi.
 
G$$'nin birinci yılını doldurduğumuz bugünlerde sağlığımızı, sosyal güvenliğimizi, geleceğimizi çalan kapitalist efendiler ülkemize geliyorlar. Bu ülkenin halkına karşı polis barikatlarıyla korundukları vadide bizleri daha da yoksul, daha da sağlıksız, daha da güvencesiz, daha da çaresiz bırakmak için yeni planlar, programlar yapacaklar.
 
Bizler; bu ülkenin hekimleri, mimarları mühendisleri, işçileri, kamu emekçileri, yoksulları; neo-liberal soygun politikalarının tekmil mağdurları ve mazlumları; IMF ve Dünya Bankası'nı da, temsil ettikleri uluslararası sömürü-soygun düzenini de, onun emrindeki siyasetçileri de istemediğimizi yıllardır söyledik, söylüyoruz.
 
Bugün de yüzlerine karşı hep birlikte bir kez daha haykırıyoruz:
 
AKP, IMF, DÜNYA BANKASI SAĞLIĞA ZARARLIDIR!
 
BAŞKA BİR SAĞLIK SİSTEMİ, BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜNDÜR!
 


Bu mesaja 2 cevap geldi.
U
4 yıl
Teğmen

Valla bu konuda bende çok doluyum. 30 ağustos 2020 öncesi devlet tarafından otomatik yapılandırılan borcum faizsiz 4500₺.. Kaç defa silinecek haberleri çıktı gelir testi yaptırın dendi yaptırdık 1 kuruş bile gelirim olmamasına rağmen g1 seviyesinde çıkardılar gelir testi sonucunu. Be arkadaş çalışan adamın geliri olur çalışmayan adam nasıl gelir sahibi olarak görüyorlar. Çalıştığım zamanlarda da ödeyemedim.. Ülkenin şartları belli aldığın para geçimine yetiyor. Verdikleri paçavra bi kağıt parçası doldur bakalım gelirini ödediğin elektrik doğal gaz faturalarını. Bir defa itiraz ettim sosyal yardımlaşma vakfındaki memur git çalış diyor bana. S.y.d.Vakfı mısınız İşkur musunuz diye sordum cevap veremedi.Zar zor itiraz dilekçesini doldurdum. Sonuç g1 seviyesinde yani asgari ücretin 3 te 1 inden fazla gelirim varmış..

Haber sitelerinde çıkan haberler gss borçlularına yeni umut gelir testi yaptıranların borcu asgari ücretin 3 te 1 i altındaysa borclar devlet tarafından ödenecek haberini de okumuşsunuzdur.. Eee sonuç koca bir yalan. Vakıfa gidiyorsun işi yokuşa sürüyorlar. Afedersiniz iki ucu zoklu değnek. Yarın bir kez daha vakıfa gidip gelir testi yaptıracağım. Yaşadıklarımı anlatırım buradan.

Sizde durumlar nasıl 25 yaş üstü gelir testi yaptırıp da borcu silinen var mı ? Mesela ben tek yaşıyorum krediyle aldığımız evde babamın üstüne görünüyor. Babam üvey annemle kalıyor. Yani hane sayısı olarak bir ben varım. Şuan işsizim ve akraba yardımı alarak geçimimi sağlıyorum.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ustumegelme -- 8 Mart 2021; 17:20:32 >

M
4 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: çiko miko

Genel $ağlık(sızlık) $igortası'nın Birinci Yılı
 
AKP, IMF, DÜNYA BANKASI SAĞLIĞA ZARARLIDIR
 
Genel Sağlık Sigortası (G$$) bundan bir yıl önce, 1 Ekim 2008'de yürürlüğe girmişti. Sendikalar ve meslek örgütleri olarak G$$'nin yol açacağı sakıncalara dikkat çekmiş ve şiddetle karşı çıkmıştık. Peki aradan geçen bir yıl içinde neler oldu?
 
  • Muayene ücretleri devlet hastanelerinde 8, özel hastanelerde 15 TL'ye çıkarıldı. Daha önce parasız olan sağlık ocakları da paralı hale getirildi.
  • İlaca ulaşmak zorlaştırıldı; ilaçta vatandaşın ödediği pay arttırıldı. Düşük ücretli emeklilerin ve sürekli ilaç kullanan sigortalıların katkı payları, ücret ve maaşların satın alma gücünü önemli ölçüde geriletti.
  • Milyonlarca vatandaş hâlâ sağlık güvencesinden mahrum. Dahası, kriz gerekçesiyle işinden atılan yüz binlerce emekçi ve aileleri de sağlık güvencelerini yitirdiler. 72 milyonluk Türkiye'de sosyal güvenceden kesin olarak mahrum 14 milyon insan bulunuyor.
  • Özel hastanelere giden hastalar "ilave ücret" adı altında paralar ödemeye zorlandı. Üstelik şimdilik güya % 30 olan bu "bıçak parası" yakında % 70'e çıkarılacak. Hükümet ve Özel hastane patronları ise hastalara ilave maliyet çıkarmak için büyük çaba harcıyorlar.
  • Muayene olurken, ilaç alırken ödediğimiz yetmedi; bundan sonra hastaneye yattığımızda, ameliyat olduğumuzda da katılım payı ödeyeceğiz.
  • En çok propagandası yapılan "bütün çocuklar koşulsuz olarak GSS'li olacak" vaadi daha şimdiden boş çıktı.
  • Seçim döneminde sağlıktaki "başarıları" ile övünüp oy avcılığı yapanlar şimdi ağız değiştirdiler. Sağlık harcamalarının artmasını gerekçe gösterip 3 milyar TL kısıntıya gidiyorlar. Yani daha az sağlık hizmeti alacak ve daha çok katılım payı ödeyeceğiz. Ama özel hastanelere aktarılan kaynaklarda bir azalma olmayacak.
  • Emekli olabilmek bir ayrıcalık haline geldi ve emekli maaşları geriledi. Son bir yılda yaklaşık 250 bin kişi sigorta primi ödenemediği için sistemden çıkmak zorunda kaldı.
 
Kısacası; GSS'nin sağlıkta yaşanan sorunları çözemeyeceği, tam tersine sağlığı her geçen gün daha fazla paralı hale getireceği ve sağlığa ulaşmayı daha da zorlaştıracağı daha ilk yıldan belli oldu.
 
Peki AKP Hükümeti GSS'yi çıkarmak için neden bu kadar çok ısrar etmişti? Çünkü uluslararası sermayenin soygun örgütleri, IMF ve Dünya Bankası böyle istemişti. Sermaye bütçeden sosyal harcamalara kaynak aktarılmasını istemiyordu. Amaçları sağlığı piyasalaştırmak, özelleştirmek ve kendileri için bir kâr alanına dönüştürmekti.
 
Onlar emretmişti; bütün siyasi geleceğini küresel kapitalist merkezle olan ilişkilerine bağlayan AKP de Millet Meclisi'nden geçirmişti G$$'yi.
 
G$$'nin birinci yılını doldurduğumuz bugünlerde sağlığımızı, sosyal güvenliğimizi, geleceğimizi çalan kapitalist efendiler ülkemize geliyorlar. Bu ülkenin halkına karşı polis barikatlarıyla korundukları vadide bizleri daha da yoksul, daha da sağlıksız, daha da güvencesiz, daha da çaresiz bırakmak için yeni planlar, programlar yapacaklar.
 
Bizler; bu ülkenin hekimleri, mimarları mühendisleri, işçileri, kamu emekçileri, yoksulları; neo-liberal soygun politikalarının tekmil mağdurları ve mazlumları; IMF ve Dünya Bankası'nı da, temsil ettikleri uluslararası sömürü-soygun düzenini de, onun emrindeki siyasetçileri de istemediğimizi yıllardır söyledik, söylüyoruz.
 
Bugün de yüzlerine karşı hep birlikte bir kez daha haykırıyoruz:
 
AKP, IMF, DÜNYA BANKASI SAĞLIĞA ZARARLIDIR!
 
BAŞKA BİR SAĞLIK SİSTEMİ, BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜNDÜR!
 
hocam okudukça sinirleniyor insan güya ekonomimize yardım olucaktı



Z
4 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: çiko miko

Dünya Bankasından “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”ne Ödül
Dünya Bankasından bir heyet SGK Başkanı M. Emin Zararsız’ı 1 Ekim 2010 tarihinde ziyaret ederek, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” ödülünü takdim etti.

ANKARA-Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Hasan Çağıl, Stratejik Yönetim ve Planlama Daire Başkanı İdris Doğan’ın da katıldığı görüşmede Dünya Bankası Sağlık ve Sosyal Sigorta Programı Ekip Lideri Rekha Menon, Türkiye’de Genel Sağlık Sigortası ve sağlık koşullarının geliştirilmesi alanlarında yürütülen “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin Dünya Bankasının programında öncelikli olarak yer aldığını ve proje ile çok önemli sonuçlar elde edildiğini belirterek, bu nedenle Avrupa ve Doğu Avrupa Bölgesi içerisinde Türkiye’nin bu ödülü almaya layık görüldüğünü söyledi. Menon, “Bu projeyi çok önemsiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin çok önemli bir ayağı. Türkiye’nin son on yılda sağlık alanında elde ettiği ilerleme ile geldiği nokta, birçok ülkede karşılaştığımız boyutta değil, bu çabaları takdirle karşılıyoruz.” dedi.
 
Dünya Bankası Türkiye Sektör Koordinatörü Cristobal Ridao Cano’da uğraştıkları alanlar içerisinde sağlık alanının bir yıldız olduğunu ifade ederek, “Ama sadece buradaki program içerisinde değil bölge içerisinde, hatta bölgenin de ötesinde Dünya Bankası çalışmaları genelinde bir yıldız olarak ön plana çıkmaktadır.” dedi.
 
SGK Başkanı M. Emin Zararsızise konuşmasında, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin dünya çapında iddialı bir proje olduğunu vurgulayarak, 2003 yılından itibaren bu alanda büyük mesafeler alındığını, amaçlarının Türkiye’de yaşayan herkesin sağlığa erişebilmesinin önündeki engelleri kaldırmak ve sosyal devlet olmanın gereği olarak sağlığa erişimin maliyetini en düşük hale getirmek olduğunu kaydetti.
 
Zararsız, “Kurumum adına bu ödüle bizleri layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum, bu proje benden çok daha önce başlatılmış bir proje. Bu projede emeği geçen herkes adına bu ödülü alıyorum. Projemiz dünya çapında örnek oluşturabilecek nitelikte, Dünya Bankasının da kendine pay çıkarabileceği uzun soluklu ve başarılı bir çalışma. Bu çalışma insanın sağlığı ve sosyal güvenliği gibi evrensel bir konuda yapılmış, diğer ülkelere de model oluşturabilecek nitelikte. Ülke olarak yaptığımız çalışmaları anlatma konusunda biraz zayıf kalıyoruz . Bu nedenle projeyi tüm dünyaya tanıtma konusunda Dünya Bankası yetkililerinden yardım rica ediyoruz. Biz de Kurum olarak bunun gayretini gösteriyoruz.” dedi.
 
SGK Başkanı Zararsız, sağlık alanında yapılan çalışmaları incelemek üzere birçok ülkeden konukların Türkiye’yi ziyaret ettiklerini de belirterek, “Sağlık ve sosyal güvenlik alanında yaptığımız çalışmaları Makedonya ve Kazakistan’dan gelen heyetlere anlattık. Yaptığımız bu çalışma önceki yıllarda başlanmış çalışmalara nazaran çok daha kararlılık gösteren, düzenli olarak devam ettirilen bir proje. İnşallah yine bu tür çalışmaların başarı hikayelerini yazarız.” diye konuştu.
 
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Hasan Çağılda “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin geniş kapsamlı ve birden çok ayağa sahip bir program olduğunu ifade ederek, sigorta ve sağlığın finansmanı ayağının önemine işaret etti. Çağıl, Kurum olarak bu reforma katkıların en başında kapsam içindeki tüm kişilere ait bilgilerin tek bir noktada toplanabilmesi ve bu verilerden geleceğe yönelik projeksiyonları, hesaplamaları yapabilir hale getirmek ve ulaşılabilmek olduğuna dikkati çekti. Hasan Çağıl, yeni uygulamaya konulan bir çalışma hakkında da bilgi verdi. 1 Ekim'den itibaren kronik hastalıkların takibini yapacaklarını, bunu da diyabetle başlattıklarını bildiren Çağıl, harcamalar içinde önemli bir yer tutan kronik hastalıkların hasta bazında elektronik ortamda takibine başlandığını kaydederek, “Diyabet hastaları için konulan teşhisler, hekimlerin ismi, kullandığı ilaçlar, bazal değerleri, belirli periyotlardaki bazal değerlerdeki değişikliklerin takibi, değerlerinin ne seviyeye geldiği, diyabetin diğer komplikasyonlarına yönelik takiplerin işlendiği elektronik sayfalar oluşturduk. 3 milyonun üzerinde diyabet hastamız var. Bir yıl sonra bu kişilere ait ulaştığımız bilgiler hem akademisyenler, hem sağlık politikalarını oluşturanlar tarafından, hem de finans açısından karar verme konusunda SGK tarafından kullanılabilir hale geleceğini düşünüyoruz.” dedi.
 
1 Ekim'den itibaren kronik hastalıkların takipçisi olacaklarına dikkat çeken Çağıl, diyabet hastalarının arkasından onkoloji, kardiyoloji, romotoloji gibi hem maliyeti çok yüksek, hem de kronik hastalıklar için farklı bir takip metodu uygulayacaklarını bildirdi. Çağıl, “50 yıldan fazla kamu sigortacılığı geçmişi olan bir ülkeyiz. Sağlık alanında başlattığımız bu uygulamanın da çok önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum. Reformun mantığını sürekli olarak geliştirerek, yolumuza devam ediyoruz. Bu nedenle ödülün doğru yere verildiğini söyleyebiliriz.” dedi.
 
Görüşmenin sonunda Dünya Bankasından Rekha Menon, Sağlık Bakanlığının talebi üzerine sağlık sektörünün mali sürdürülebilirliği konusunda bir çalışma başlattıklarını, önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin Komisyonun toplanacağını, konuyla ilgili yapılacak analiz ve araştırmaların ileride yapılacak uygulamalara altyapı oluşturabileceğini ifade ederek, bu çalışmayı yaparken bilgiye erişim konusunda ve analiz gerektiren konuların neler olduğu hakkında SGK’dan destek beklediklerini söyledi.
 
SGK Başkanı M. Emin Zararsız’da, Türkiye’de reform yapılmasının nedeninin mevcut sistemin sürdürülemez hale gelmesi olduğunu hatırlatarak, sistemin sürdürülebilirliği için gerekli önlemlerin alınmasının son derece önemli olduğunu, ellerindeki argümanlarla sistemin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik mekanizmalar oluşturulduğunu, Kurum olarak bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını vurguladı.
 
Zararsız, 65 yaş üstü nüfusun çok yakın bir gelecekte yüzde 14’ün üzerine çıkacağına dikkati çekerek, artan sağlık harcamalarını kontrol altına alabilmek adına aktif ve sağlıklı bir yaşlanma sürecini sağlayacak bir mekanizmayı geliştirmek gerektiğini de ifade etti.
 
https://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-dunya-bankasindan-saglikta-donusum-projesine-odul-2-18-29691.html
 Yorum yazm
hocam yıldık valla biraz da işimize yarasa şu ekonomik işler



M
4 yıl
Er

sigortalar vergiler gibi değil de sinsi sinsi kenarda duruyo gibi geliyo bu gss



H
4 yıl
Er

quote:

Orijinalden alıntı: çiko miko

Genel $ağlık(sızlık) $igortası'nın Birinci Yılı
 
AKP, IMF, DÜNYA BANKASI SAĞLIĞA ZARARLIDIR
 
Genel Sağlık Sigortası (G$$) bundan bir yıl önce, 1 Ekim 2008'de yürürlüğe girmişti. Sendikalar ve meslek örgütleri olarak G$$'nin yol açacağı sakıncalara dikkat çekmiş ve şiddetle karşı çıkmıştık. Peki aradan geçen bir yıl içinde neler oldu?
 
  • Muayene ücretleri devlet hastanelerinde 8, özel hastanelerde 15 TL'ye çıkarıldı. Daha önce parasız olan sağlık ocakları da paralı hale getirildi.
  • İlaca ulaşmak zorlaştırıldı; ilaçta vatandaşın ödediği pay arttırıldı. Düşük ücretli emeklilerin ve sürekli ilaç kullanan sigortalıların katkı payları, ücret ve maaşların satın alma gücünü önemli ölçüde geriletti.
  • Milyonlarca vatandaş hâlâ sağlık güvencesinden mahrum. Dahası, kriz gerekçesiyle işinden atılan yüz binlerce emekçi ve aileleri de sağlık güvencelerini yitirdiler. 72 milyonluk Türkiye'de sosyal güvenceden kesin olarak mahrum 14 milyon insan bulunuyor.
  • Özel hastanelere giden hastalar "ilave ücret" adı altında paralar ödemeye zorlandı. Üstelik şimdilik güya % 30 olan bu "bıçak parası" yakında % 70'e çıkarılacak. Hükümet ve Özel hastane patronları ise hastalara ilave maliyet çıkarmak için büyük çaba harcıyorlar.
  • Muayene olurken, ilaç alırken ödediğimiz yetmedi; bundan sonra hastaneye yattığımızda, ameliyat olduğumuzda da katılım payı ödeyeceğiz.
  • En çok propagandası yapılan "bütün çocuklar koşulsuz olarak GSS'li olacak" vaadi daha şimdiden boş çıktı.
  • Seçim döneminde sağlıktaki "başarıları" ile övünüp oy avcılığı yapanlar şimdi ağız değiştirdiler. Sağlık harcamalarının artmasını gerekçe gösterip 3 milyar TL kısıntıya gidiyorlar. Yani daha az sağlık hizmeti alacak ve daha çok katılım payı ödeyeceğiz. Ama özel hastanelere aktarılan kaynaklarda bir azalma olmayacak.
  • Emekli olabilmek bir ayrıcalık haline geldi ve emekli maaşları geriledi. Son bir yılda yaklaşık 250 bin kişi sigorta primi ödenemediği için sistemden çıkmak zorunda kaldı.
 
Kısacası; GSS'nin sağlıkta yaşanan sorunları çözemeyeceği, tam tersine sağlığı her geçen gün daha fazla paralı hale getireceği ve sağlığa ulaşmayı daha da zorlaştıracağı daha ilk yıldan belli oldu.
 
Peki AKP Hükümeti GSS'yi çıkarmak için neden bu kadar çok ısrar etmişti? Çünkü uluslararası sermayenin soygun örgütleri, IMF ve Dünya Bankası böyle istemişti. Sermaye bütçeden sosyal harcamalara kaynak aktarılmasını istemiyordu. Amaçları sağlığı piyasalaştırmak, özelleştirmek ve kendileri için bir kâr alanına dönüştürmekti.
 
Onlar emretmişti; bütün siyasi geleceğini küresel kapitalist merkezle olan ilişkilerine bağlayan AKP de Millet Meclisi'nden geçirmişti G$$'yi.
 
G$$'nin birinci yılını doldurduğumuz bugünlerde sağlığımızı, sosyal güvenliğimizi, geleceğimizi çalan kapitalist efendiler ülkemize geliyorlar. Bu ülkenin halkına karşı polis barikatlarıyla korundukları vadide bizleri daha da yoksul, daha da sağlıksız, daha da güvencesiz, daha da çaresiz bırakmak için yeni planlar, programlar yapacaklar.
 
Bizler; bu ülkenin hekimleri, mimarları mühendisleri, işçileri, kamu emekçileri, yoksulları; neo-liberal soygun politikalarının tekmil mağdurları ve mazlumları; IMF ve Dünya Bankası'nı da, temsil ettikleri uluslararası sömürü-soygun düzenini de, onun emrindeki siyasetçileri de istemediğimizi yıllardır söyledik, söylüyoruz.
 
Bugün de yüzlerine karşı hep birlikte bir kez daha haykırıyoruz:
 
AKP, IMF, DÜNYA BANKASI SAĞLIĞA ZARARLIDIR!
 
BAŞKA BİR SAĞLIK SİSTEMİ, BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜNDÜR!
 
gss'de bir gelişme yok di mi hocam bizi ödeme bekliyor maalesef



H
4 yıl
Onbaşı

borç sayfasında bi kesinti yapılmış bi tahsilattan vazgeçilmiş anlamıyorum ama borç artıyor



G
4 yıl
Onbaşı

ben odemiyorum hayatta odemem bune arkadas suriler bile bedava hizmet aliyor devlet kendi vatandasina geciriyor surekli aagari ucret pul kadar beyler tek siz ben yokum bu gss nedir bilmeyen ama borc yazilan cok kisi var borcu gorseler onlarda odemez icra vs uygulayamazlar evinize gelemezler nasil tahsil edecekler tahsili zorunlu yaparlarsa isyan cikar ulkede 5 kurus odemedim halada odemiyorum 10 yildir 1 kere aile saglik merkezine dahi gitmemisim harac keser gibi neyin parasi bu hayirdir



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >

B
4 yıl
Er

bu borcun hesaplaması nasıl yapılıyor? bi bakıyorum azalmış bi bakıyorum artmış



F
4 yıl
Yüzbaşı

Bugün eve tebligat geldi... 2400 küsur TL GSS prim borcu çıkarmışlar. Bu ay ödemezsem gecikme cezası ve gecikme zammı işleyecekmiş. Ben bunu öderim ama hakkım hiçbir zaman helal değil...



Y
4 yıl
Yüzbaşı

eveeeeeeeeeeeet 2476 tl yi ödedim, daha doğrusu içime aldım. 2.5 senelik borç bu... 2.5 senede hiç devlet hastanesine gitmedim. her ay hastaneye giden teyzelerin parasını, surilerin parasını, kaçak elektrik kullanıp da acilden giriş yapan doktor döven kekoların parasını ödedim. yazık bu milletin evlatlarına.

neden ödedin diyenlere memuriyete giriş sebebiyle ödedim eski borcu. mecbur kalmasam ödemezdim


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Ç
4 yıl
Yüzbaşı

Keşke herkes senin kadar devlete olan borcuna,harcına sadık olsa.Örnek bir vatandaş tablosu çiziyorsun.Bu arada Reis bi kıyak daha yapmış.Borç yapılandırma son tarihini bir ay daha uzatmış.Büyüksün Reis.Özelsin Reis!




Bu mesajda bahsedilenler: @yunusesss
X
4 yıl
Teğmen

SGK'nın Alo 170 hattının bir bok bilmediği bir yapıdır.
Anlatıyorum,

Amcamlar 2 adet borç çıkarmışlar,
Yapılandırma dönemi GSS prim borcunuz (30.04.2021 ve öncesine ait): 517 TL Adam gibi yapılandırılmış borcu ödersen diyor 40 TL'den vazgeçerim. Lütuf ettiniz beyefendi !

Yapılandırma dönemi dışında kalan GSS Prim borcunuz (01.05.2021 tarihi ve sonrasına ait) : 557 TL

Yapılandırmayı hadi ödeyeyim dedim. Her yerde bangır bangır bağırıyor, taksitlendirebilirsiniz diye. Bankaların internet şubesine giriyorum peşin, sgk'nın sitesine giriyorum peşin. Eeee nereden taksitlendirilecek bu ?

Bir de her ay 107 TL koymaya devam ediyor vicdansızlar. Ulan zaten çalışmıyorum. 1 senedir hastaneye de gitmemişim. Suriyeli'nin bakım parası da bizim cebimizden çıkıyor. Daha neyin peşindesin? Götümdeki boklu donun mu?

Kalsın 1000 TL. Bir ara öderim. Zaten şimdi ödesem 40 Tl karım olacak. En azından şu yoklukta 1000 lik olmayalım.

Eğer bu kadar insana da, bu yoklukta haciz icra falan da gönderirlerse Allah bin belalarını versin.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
4 yıl
Yarbay

konuya hakim değilim ama haciz gelmez kanımca, çünkü sana ait olan bir sigortan var ve bunu kullanabilmen için(nedenini bilmediğim bir şekilde) her ay senden belli bir oranda para kesiyor... sanki sigorta senin değil devlete kira ödüyorsun birde kullanabilmek için... eee şimdiye kadar yatırılan siğorta primleri neci derler değil mi? işte devlet bunları tekrar elden geçirmesi gerekli; ben pandemi öncesi 2018 yılında izmirden kendi memleketimizde köye yerleştim ve koyunculluk yapmaya başladık ailecek o günden bu güne sigorta yatırmıyorum ve geçtiğimiz şubat ayında bana devlet 3000 tl gecikme anapara vs... hepsi içerisinde borç çıkarmış halen ödemiyorum en fazla acakları bir kaç koyun ha bu demek değil ödemeyeceğim ilerde emekli olabilmek için sigorta primi ödemesi şart ama neden ben siğorta primimi yatırmıyorum anlayın diye yazdım




Bu mesajda bahsedilenler: @xxxerman
E
4 yıl
Yarbay

Bu dönemde eğer bundan bile haciz almaya başlanırsa daha beter duruma düşer insanlar.2 yıla seçim var göze alamazlar.Zaten ortada haciz olmalık durum yok.KYK borçlarının bile hepsine otomatik haciz düşmüyor daha.
Millet dükkanını kapattı işini kaybetti 1 yılda.GSS borçluları katlandı.Göze alamazlar.

Yapılmayacak ne varsa yapıldı ama bazı şeyleri yapmaları demek gidişlerini hızlandırmaları demek artık.

Şu yasayı emekliliğe katkı olacak şekilde düzenleseler zaten çoğu kişi ödeme yapmaya çalışırdı Diğer bir konu ise artık prim ödememek o parayı yatırım yapmak ,ödemekten daha karlı br hale gelmek üzere.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eyoruk -- 18 Eylül 2021; 11:55:23 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
X
4 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: eyoruk

Bu dönemde eğer bundan bile haciz almaya başlanırsa daha beter duruma düşer insanlar.2 yıla seçim var göze alamazlar.Zaten ortada haciz olmalık durum yok.KYK borçlarının bile hepsine otomatik haciz düşmüyor daha.
Millet dükkanını kapattı işini kaybetti 1 yılda.GSS borçluları katlandı.Göze alamazlar.

Yapılmayacak ne varsa yapıldı ama bazı şeyleri yapmaları demek gidişlerini hızlandırmaları demek artık.

Şu yasayı emekliliğe katkı olacak şekilde düzenleseler zaten çoğu kişi ödeme yapmaya çalışırdı Diğer bir konu ise artık prim ödememek o parayı yatırım yapmak ,ödemekten daha karlı br hale gelmek üzere.
Aynen öyle, milyonlarca kişinın icra dosyası kapıda. Şu dönemde bir de GSS'den haciz başlatırlarsa, ne diyeyim yani?

Bırak haciz başlatılmasını, taahhuk ettirilmiş borçların hepsinin silinmesi gerekir.