Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Otomobil Genel
Araç tercih-kıyaslama
Fiyat Aynı. Full Donanım mı? Yoksa Bir Üst Sınıf Baz Donanım mı? (Fluence, Passat vb.)
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
251
Cevap 12898
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 12898
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Fiyat Aynı. Full Donanım mı? Yoksa Bir Üst Sınıf Baz Donanım mı? (Fluence, Passat vb.)
eşek tabirini sadece flüanz için değil tüm modeller için c-d sınıf farkında full donanımın otomobile katabileceği değeri anlatmak için kullandım. mevzu bahis otomobil kullananlar yanlış anlamasın. pardon 3 değil 2 yıl evvel piyasaya çıktı. teknolojisi 3 yıl öncesine dayanıyor. uzak doğu ülkelerinin ihtiyacı doğrultusunda güney korede üretildi samsung sm3 adı altında. Türkiye de megane 3 ün konseptinden bir sedan değil, daha eski bir model olan sm3 ü flüanz olarak satılmaya başlandı. bence renoya yakışmayan bir kore menşeili bir araç. Bu arada samsung sm3 modeli 2011 de yeni yenilenmiş. muhtemelen bu sm3-flüanz da ülkemizde 2014 te ancak gelir. :) . buyurun burdan yakın... http://en.wikipedia.org/wiki/File:20110402_renault_samsung_sm3_z.e._2.jpg |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi adk80 -- 27 Nisan 2011; 23:32:58 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
@The_west Fluence eski bir araç değildir. Megane 2, Focus 2, Golf Mk5 eski araçtır, yenileri çıktığı için. Seri üretimi devam eden bir araca eski damgası vurmak doğru değil bence.. Fluence'i samsung üretmedi. Renault mühendisliği ile üretildi, sadece satış politikası açısından korede Samsung markası adı altında satılıyor. Ayrıca megane3 ile fluence nin birçok ortak parçası da bulunmakta. Ayrıca resmini gönderdiğiniz model, Fluence ZE yani elektrikli Fluence nin Samsung adı altında üretilmiş versiyonu. Yani türkiyede üretilen fluence ile aynı araba. Zaten dosya ismine de dikkat ederseniz z.e. yani zero emission. Lütfen bilgi kirliliği yaratmayalım. saygılar |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
hocam bi kaç yerde sordum cevap alamadım benim merak ettiğim şu; -Biz Latitute aldıgımızda aslında Samsung mu yoksa Renault mu alıyoruz? Aldıgımız fransız teknolojisi mi yoksa kore teknolojisi mi? Örneğin,İran'da Dacia'lar renault amblemli satılıyorlar şimdi İran'lılar 2011 renault teknolojisini kullanmadıklarına göre bu Latitute'larda durum nedir? Türkiye'de üretilen meganelar ile fransadan ithal olanlar arasındaki kalite farkı ortadayken durum benim tahmin ettiğim şekilde ise biri bizi keklemesin  |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
benim bildiğim latidude NİSSAN SAMSUNG VE RENO iş birliği olarak yapıldı 2,00 dizel olanın şansımanı tamamen nissan onu biliyorum ama araç reno olsaydı zaten birincisi bu kadar rağmet görmezdi ikincisi ise türkiyede yada franda üretilirdi |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Benim amacım renaultun flüanz için ülkemize yapılanı vurgulamaktı. ancak bazı arkadaşlar algıda kıtlık yaşıyorlar. verdiğiniz örnekte dacia reno amblemi ile satıldığında reno teknolojisi ile üretilen yeni bir model mi olmuş oluyor. flüanz da latitute de buram buram uzak doğu kokuyor. reno AVRUPA lı bir marka. ancak kırma veya fason olarak nitelendirilebilecek markalarla satılan (samsung ve dacia) otomobilleri 3. dünya ülkelerinde (ülkemizde de) reno adı altında pazarlıyor. ben bunu kabul etmiyorum. Yemişim reno teknolojisini. bazı şahıslara flüanzın samsung adı altında 3 yıl önce tasarlanan 2 yıldır üretilen bir model olduğunu söyleyince kuduruyorlar... ne flüanz ne de latitute almam, alacak olsam laguna veya megane 3 tercih ederim... edit:imla |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi adk80 -- 29 Nisan 2011; 20:15:36 >
hayatımda böyle boş yorumlar görmedim herhalde bir tekde sen yazarsın reno seri üretim yaparken ferrari yapmıyordu öylemi ferrai zaten seri üretim yapmaz adamlar sayıyla araba yapıyor zaten gerçi sen zaten fluance passattan kat ve kat daha kaliteli arab dedin çok görmemek lazım |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Dostum bunları cevap veresin diye değil okuyup bilgi sahibi olasın diye yazdım.Zaten cevap verilecek kişi yani muhattabı ben değilim.Bunlar belgeler yani. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Dostum tamam iyi güzel de, sıralaman yanlış. F1 tarihine bakarsan Ferrari ve Ford öne çıkar. F1 araçları hariç pistte-yolda-rollda falan da Renault'u rezil ederler çok açık söyleyeyim. Clio RS dediğin araç 1.23d ile aynı performansı veriyor pistte. Megane RS çok az daha iyi, 1.30 seviyesinde değil tabi ama 1.23d'den biraz daha iyi. Renault'un spor araç başarısı da bu kadar işte. Leon FR, Golf Mark IV GTI, 207 GTI Clio RS III'ü, Cupra R, Golf R, Scirocco R, Focus RS, Mazda rx7, (da evolar lancerlar falan sıkıldım saymaktan) Megane RS III'ü maymun ediyor. Ayrıca konu Renault'un tarihi de değil. Biraz daha uzatsan utanmasan Renault olmasa araba olmayacaktı diyeceksin. Enerji dönüşümünü Çinliler icat etti, o olmasaydı hiçbir araç olmazdı, en kral marka Geely o zaman. İnsanların tartıştığı konuları kilitletmekten başka bir hobi bul istersen. Renault uygun fiyatlı orta segment otomobiller üreten bir firmadır. Ne bir kademe fazla ne de bir kademe eksik. Nasıl VW Phaeton model araç üretiyor diye klasmanını değiştiremiyorsa F1'e motor veriyor diye de Renault'un klasmanı değişmez. |
comedi max. oku oku eğlen. ütopya bilgileri ile insanları meşgul etmeyin. reno neymiş de haberimiz yokmuş. otomotiv tarihini tekrar ve objektif kaynaklardan bulun öğrenin. otomobillerin ATASI HENRY FORD KABUL EDİLİR. renonun elle tutulur hiçbir yeniliği literatürlere geçmemiştir. fransız otomobili olarak citroen bile sektörel manada birçok yeniliğe imza atmıştır ama RENO ASLA... |
|
Bugün; 22:17:46 Seçtiğiniz mesajın linkini aşağıdaki kutudan kopyalayabilirsiniz. http://forum.donanimhaber.com/fb.asp?m=48688051 -------------------------------------------------------------------------------- renault'un elinde teknoloji var, öyle olmasa megane 250 rs gibi bir araç yapmazdı ya da f1 takımı bulunmazdı dimi? Ve 250rs için konuşursak ben öyle bir araç türkiyede satılsa başka bir aracın gti'ına bakmam. (büyük konuşmamak lazım, her ne kadar vw'ci bile olsam golf gti'a bile bakmazdım. limited slipped differential olan şasisinden olması kaydıyla tabiki de...) 5.Vites programında bile çok beğenildi araç. ama dediğim gibi sadece bu modeli için bu şekilde düşünüyorum. Ve renault elindeki teknolojiyi fluencede hatta bu gün bir renault bayisine girdiğinde bakacağın hiç bir araçta kullanmıyor. Vel satis vardı eskiden, 350Z motoru kullanıyordu, çok da klas bir arabaydı ama onun da tipi bi garipti. Mesela eski safrane'lar onlar da süperdi, ben renault kötü demedim, ama şu aralar binmek için bir araba yapmıyorlar benim gözümde. Bu da bir gerçek objektif birine rastlamak ne güzel. çok çok teşekkürler bu yorumu okumak harika inan sonuçta reno baskın çıkıyor deseydin aynı şeyi söylerdim. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muhlis23 -- 30 Nisan 2011; 23:39:52 >
Öncelikle terbiyeni takın. Renault takım olarak sadece 2 kere kazanmıştır F1'i ve toplamda 8 kere Renault motorlu bir araç F1'i kazanmıştır. Ford motoru taşıyan 13 takım F1'de şampiyon olmuştur. Renault isterse tarih öncesinde kurulmuş olsun, bu birşeyi değiştirmez. Elle tutulur tarafı mı yok yazdıklarımın? Pist zamanı ne demek biliyor musun? Bak bunlar da pist zamanları: http://www.fastestlaps.com/tracks/balocco.html http://www.fastestlaps.com/tracks/tsukuba.html http://www.fastestlaps.com/tracks/hockenheim_short.html Renault SPOR ARAÇ ÜRETEN BİR FİRMA DEĞİLDİR VE SPORTİFLİĞİYLE DE BİLİNMEZ. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Kafanda kurduğun ütopyadaki gibi Ferrari'den sonra Megane RS gelmiyor yani. Arada Megane'a gelene kadar 200'den fazla araç var. Karşındaki insanla terbiyeni takınarak konuşmayı beceremiyorsan bunu karşındaki insanın yanında yap, bilgisayar ekranının arkasından değil  |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Demek ki neymiş Bugünkü Maybach ,Bugatti ,Aston Martin ,Crysler ,Lamborghini ,Corvette,Rolce Royce ,GMC,Mustang vs. nin atası daha doğrusu otomobillerin atası Renaultmuş Bunun konuyla ne alakası var diye düşünmekte serbestsiniz ayrıca da bana renault fanı diyebilirsiniz hiç gocunmuyorum çünkü renault fanatiğiyim  Ayrıca da yolda asvalltta roll de pistte de ne alman ne japon Renault kraldır sıralama şu şekildedir. 1-Renault F1 Team(http://www.renaultsportf1.com/?lang=en ) 2 Diğer F1 Araçları (ferrari ,mercedes mclaren vs) 3-Corvette,Ferrari,Lamborghini ,Aston martin gibi yüksek beygirli, süper spor güçlü araçlar 4-Megane RS ve Clio RS 5-Diğer seri üretim Spor araçlar type-r,gtı serileri diğer rs ler stı ler vs. dir. Bu konuyu tartışmaya bile gerek yokhttp://forum.donanimhaber.com/m_48253839/mpage_9/f_/key_//tm.htm#48551971 bunlar lafta kalan şeyler değil... zira burada zaten 70 kadar video ile gösterdik bu durumu ki bu hiçbirşey istenirse sayfalar dolusunca videolar ekleyebilirim. Derdiniz sorununuz renault ile ilgili ise Renault bursa imalatı symbolden ibaret değil bugünkü lambo' nun camarro'nun bentleyy in rolce royce nin atası bir markadır. Hatta diyebilirim ki (markası ve modeli ne olursa olsun )altınızdaki arabanın varlığının yarısını dolaylı olarak Mercedes'e yarısını da Renault'a borçlusunuz. EDİT:Tekrar belirtiyorum ben renault fanatiğpiyim ama öyle boş değil şimdiye kadar hep testler ,vberiler,istatistikler ve rakamlarla konuşuyoruz laf ebeliğini sevmem, icraatı severim. bak güzel kardeşim aç mercedesin tarihini dünyada ilk automobil kavramının patentini alan firmayı göreceksin. bugünkü maybach dediğin araba mercedese aittir ve ilk mercedes motorunun yapımında görev alan mühendislerden de birisinin adıdır. onun anısına süper lüx bu otomobil geliştirmiştir. sen topyekün tüm markalara savaş açmışsın. otto olmasaydı otto çevrimi olmayacak ve içten patlamalı motorlar olmayacaktı. eeeeeeee bu otto araba üreticiliği yapmadı diye enayimiydi. boch enjektör ve birçok otomobil teçhizatı üretiyor ama komple araç üretmiyor boch bir halta yaramıyormu? volvoya binenler ne yapsınlar arabalarını saab uçak kokpiti üretirken otomobil sektörünede el atmış defolup gitsinmi. olaya bu açıdan bakarsan hiç bir marka tek başına bir şey yapmadı teknolojik yenilikler adapte edildi geliştirildi ve daha yeni teknolojiler birden çok marka tarafından üretildi. örneğin bmw vanosla başlayan yakıt sistemi geliştirmelerinde peugeotla beraber valvetronic sistemini adapte etti Valvetronic teknolojisi (değişken supaplar ve elektronik parçalar) tam değişken emme supabı itiş kontrolüne sahip (0 ila 9,7 mm arasında değişen itiş oranlarıyla) supap tahrik sistemidir. Diğer tüm benzinli motorlardan farklı olarak, bu sistem bir gaz kelebeğine ihtiyaç duymaz ve motor gücü tamamen, kullanılacak hava miktarını ayarlayan (hacim kontrolü) ve güç kaybını büyük oranda azaltan tam değişken emme supapları tarafından kontrol edilir. BMW sürücüleri için Valvetronic teknolojisi ile, bir taraftan motorun performansı ve yumuşaklığı artarken, diğer taraftan daha az yakıt tüketimi ve daha düşük egzoz emisyonu sağlanmaktadır. http://www.otomotivbilgi.com/haberdetay/221-bmw-nin-valvetronic-teknolojisinin-gizemi-nedir.html şimdi diğer sorun renaultun bana süper spor bir otomobilini söyle bir tane say nedir o. lamboghini saf kan bir süper spor otomobildir, bmw dw m6 var v10 motorlu böyle sıradışı bir aracını göster. fi tarihindede tekerleği icad etmişler hikaye anlatma, fanatiksin anladık güzel ama diğerlerine mok atarak fanatik olunmuyor. f1 yarışlarındfan sonra basın açıklaması yapan ferrari mercedes sürücüleri bile birbirlerine hayranlık belirten sözler sarf ederken bu laf EBEliğine anlam veremiyorum. neymiş alman japon gelemezmiş. hani mersedes vardı birde onuda tuvalet kağıdı yaptın attın. kendinle çelişiksin fanatik kardeş. İçten yanmalı motorların öncülü sayılan, içinde bir piston bulunan metalik silindirden oluşan bir düzenek 1673'te Paris'te fizikçi Christiaan Huygens ve asistanı Denis Papin tarafından geliştirilmiştir.[26][27] Alman Otto von Guericke'in geliştirdiği prensipten yola çıkan Huygens, vakum yaratmak için hava pompasından değil, barutun ısıtılmasıyla elde edilen bir yanma sürecinden yararlanmıştır. Hava basıncı pistonun ilk konumuna dönmesini sağlar ve böylece bir kuvvet oluşturur.[27][28] İsviçreli François Isaac de Rivaz 1775'lere doğru otomobilin gelişimine katkıda bulundu. Yaptığı buharlı birçok otomobil esneklikten yoksun olmaları nedeniyle başarılı olamasa da "Volta tabancası"nın çalışmasından esinlenerek yaptığı içten yanmalı motora benzeyen bir düzeneğe 30 Ocak 1807'de patent aldı.[26][29] Belçikalı mühendis Étienne Lenoir 1859'da "Gazlı ve genleşmiş havalı motor" adı altında iki zamanlı içten yanmalı bir motorun patentini alır ve 1860'ta elektrik ile ateşlenen ve su ile soğutulan ilk içten yanmalı motoru geliştirir.[30][31]. Bu motor ilk olarak gazyağı ile çalışıyordu ama daha sonra Lenoir gazyağı yerine petrol kullanılmasını sağlayan bir karbüratör bulur.[32]. En kısa zamanda yeni motorunu denemek isteyen Lenoir, kaba bir otomobile bu motoru yerleştirir ve Paris'ten Joinville-le-Pont'a kadar yolculuk yapar. Ancak hem malî kaynakların hem de motorun veriminin yetersizliğinden ötürü Lenoir araştırmalarına son vermek zorunda kalır ve motorunu sanayicilere satar.[31] İlk Amerikan petrol kuyusu 1850'de açılsa da petrolü kullanan etkili bir karbüratör George Brayton tarafından ancak 1872'de yapılır. Gaz sıkıştırmasından yoksun olması nedeniyle verimliliği çok kötü olan Lenoir'ın buluşunu Alphonse Beau de Rochas iyileştirir ve bu sorunu emme, sıkıştırma, yanma ve egzostan oluşan dört zamanlı bir termodinamik çevrim geliştirerek aşar. Teorisyen olan Beau de Rochas çalışmalarını gerçek hayata uygulayamaz. 1862'de patent alır ama maddî zorluklar nedeniyle koruyamaz ve ancak 1876'da ilk dört zamanlı içten yanmalı motorlar ortaya çıkar.[33][34]. Dört zamanlı çevrimin teorisinin Beau de Rochas tarafından ortaya konması sonucu içten yanmalı motorlardan gerçekten yararlanılmaya başlanır.[29] Alman Nikolaus Otto, 1872'de Beau de Rochas prensibini uygulayan ilk mühendis olur ve bu çevrim artık "Otto çevrimi" olarak bilinmeye başlar. vikipediden yaptığım bu alıntıda her milletten katkının olduğunu göreceksin. bu gelişime katkısı olmamış bizlerse bir fanatiklik uğruna hepsini çöpe atıyoruz. al san daha fazla bilgi: Otomobil endüstrisi hızla gelişir. Fransa otomobil tasarımında öncü olduğu kadar, ABD'de de otomotiv endüstrisinde öncüdür. ABD otomotiv endüstrisi Ford ve General Motors ile hızlı bir yükseliş yakalar.[89]. Bu başarının altında standardizasyon, işçilik ekonomisi, işletmelerin biraraya gelmesi gibi faktörler yatmaktadır.[90]. Birçok ABD otomotiv devi 1920-1930 arasında ortaya çıkar: Chrysler 1925'te, Pontiac 1926'da, LaSalle 1927'de, Plymouth 1928'de kurulur.[91]. 1901'de bir ABD şirketi olan "Olds Motor Vehicle Company" tek bir modelden üç yıl içinde 12.500 adet satar.[92]. Taylorculuktan ortaya çıkan "üretim bandı" ilkelerine göre üretilen ilk otomobil "Ford Model T" o dönemde dünyada en çok satılan otomobil konumuna gelir. İlk gerçek "halk arabası" sayılan Ford Model T, 1908 - 1927 yılları arasında , 15.465.868 adet satılır. 1907'de Fransa ve ABD yaklaşık 25.000 otomobil üretirken Büyük Britanya yalnızca 2.500 otomobil üretmekteydi. Üretim bandında otomobil üretimi, üretim sayılarını artırdı. 1914'te, 250.000'i Ford Model T olmak üzere ABD'de 485.000 otomobil üretildi. Aynı yıl üretim sayısı Fransa'da 45.000, Büyük Britanya'da 34.000 ve Almanya'da 23.000 idi. I. Dünya Savaşı'nın 1918'de sona ermesinden sonra endüstri ve ekonomi çok zayıflamış, fabrikalar yıkılmıştır. Avrupa, tekrar ayağa kalkmak için Amerikan modelini uygulamaya başlar. O dönemin en başarılı sanayicilerinden André Citroën Amerikan modelini taklit eder, 1919'da Citroën şirketini kurar ve otomobile getirdiği yeniliklerle kısa sürede başarılı olur. André Citroën, ABD'de Henry Ford'u ziyaret ederek ABD otomobil fabrikalarında uygulanan üretim yöntemlerini öğrenir.[100]. Ama üretim yöntemlerinin ötesinde Amerikan modeli, Ford Model T gibi bir "halk otomobili" geliştirmenin önemini kavrama açısından önemlidir. Birçok Avrupalı otomotiv üreticisi bu sınıf otomobilleri üretmeye başlar. Fransa, küçük araba üretimi yapan şirketlere vergi muafiyeti sağlar. Peugeot "Quadrilette", Citroën ise ünlü "Citroën Type C" modellerini üretir.[100]. Çılgın yıllar [değiştir] Bugatti "Royale" aşırılıklarıyla herkesi büyüler.On yıl içerisinde Avrupa gelişir ve otomotiv sanayiini sağlamlaştırır. 1926'da Mercedes ve Benz birleşerek lüks ve spor otomobil üreticisi Mercedes-Benz'i kurar. Ferdinand Porsche, bu şirketin teknik direktörlüğünü 1923 ile 1929 yılları arasında yapar. Bu birleşme sonucunda " S " modeli doğar ve daha sportif olan " SS ", " SSK " ile " SSKL " modelleri ortaya çıkar. BMW ise daha önce, 1923'te dönüşümünü başarılı ile tamamlar[100]. Otomobil daha büyük kitlelere ulaşmayı başarırken 1920'lerde tüm zamanların en güzel tasarımları sayılan otomobiller ortaya çıkar.[101]. Bu lüks otomobiller, zor zamanların ardından tekrar elde edilen refahın sembolüdür. Bu dönemin öne çıkan iki modeli: Isotta Fraschini'nin "Tipo 8" modeli ve Hispano-Suiza'nın "Type H6" modelidir. Çok büyük boyutlara sahip olan bu otomobillerin ilki 5,9 litre ikincisi 6,6 litre motora sahiptir.[101]. Bugatti şirketi de bu dönemde başarılı olur. Otomobil tasarımından sorumlu olan Jean Bugatti, "cesur, geniş hareketler ile ortaya çıkan ve zerafet ile birleşen büyük eğriler içeren" tasarımlara imzasını atar.[102]. Bu döneme ait en tipik otomobillerden olan Bugatti " Royale" 1926'da 6 adet olarak üretilir. Markanın en lüks otomobili olan bu model yalnızca hükümdarlara ve elit tabakalara yönelik olarak yapılmıştır. Dingil aralığı 4,57 m olan ve 14,726 litrelik motor içeren bu otomobilin fiyatı 500.000 Fransız frangının üzerindedir.[103]. Britanya markası Rolls-Royce 1906'da ortaya çıkmasına rağmen 1920'lerde genişlemiştir. Başarılı satıcı Rolls ve kalite düşkünü mükemmelliyetçi Royce'un ortaklığı sonucu "en pahalı ama dünyanın en iyi" otomobilleri ortaya çıkmıştır.[104]. Otomobil tasarımında karöserinin önemli bir yer tuttuğu bu şatafatlı dönem kısa sürecektir. II. Dünya Savaşı [değiştir]II. Dünya Savaşı sırasında otomobil Avrupa'da hemen hemen ortadan kaybolur ve yerini bisiklet ve bisikletli taksilere bırakır. Bu dönemde özellikle benzin yokluğu nedeniyle otomobiller sahiplerinin garajından dışarı çıkamaz. Benzinli motorların yerine kullanılan ve odun gazı ile çalışan otomobil motorları bu dönemde ortaya çıkar. Panhard, bu motor türü ile ilginen ilk otomobil üreticisidir.[113] Fransa'da Alman işgali altında yaklaşık 130.000 otomobile bu motor eklenir.[114]. Otomobil 1941'de yeni zorluklarla karşılaşır. Avrupa sanayisi, işgale uğradığı Almanya'nın kontrolüne girer. Yeni otomobil tasarlamanın zorluklarına rağmen, üreticilerin çoğu gelecek için model tasarımına başlar.[115]. Savaş diğer alanlarda olduğu gibi otomobil için de bir teknolojik gelişme fırsatı sağlamış ve bant üzerinde üretimin artmasına olanak vermiştir.[116]. Otomobillere otomatik vites kutusu, otomatik debreyaj, hidrolik süspansiyonlar ve senkronize vites kutuları takılmaya başlanmıştır.[117]. 1940'ta ABD hükümeti için yaratılan hafif keşif aracı Jeep Willys yalnızca II. Dünya Savaşı'nın sembolü hâline gelmemiş aynı zamanda otomobillerde uygulanan gelişmelerin de bir sembolü olmuştur. Fransa'da Citroën DS getirdiği birçok yenilik ile ön plana çıkar: hidrolik direksiyon, diskli frenler, otomatik vites kutusu, hidropnömatik süspansiyonlar ve aerodinamik yapı ABD'de gittikçe daha büyük otomobiller üretilirken, Avrupa'da orta büyüklükte motor hacmi ile ekonomik otomobillerin geliştirilmesi daha yaygındır.[117]. 1953'ten itibaren Avrupalılar, ABD'yi yakalar ve küçük ve orta ölçekli araç pazarında liderliği elde ederler. Müttefik Kuvvetler tarafından yapılan yardımlardan ve ABD yatırımlarından yararlanan Almanya otomobil üretiminde Avrupa'da lider konuma gelir.[132]. Yine de fabrikaları Sovyetler tarafından girilen bölgelerde kalan BMW ve Auto-Union gibi şirketler bu eknomik büyümeden hemen yararlanamayacaklardır. Orta ve lüks segmentte otomobil üreten Mercedes-Benz ise dünya pazarının lideri olma isteğini gösterir. Bu arzu sonucunda 1954 New York otomobil salonunda "martı kanadı" gibi açılan kapılarıyla 1950'lerin sembolü hâline gelen Mercedes-Benz 300 SL sergilenir. vs vs vs okunmayacak biliyorum çok uzun oldu ama bu ne kardeşim ya. sen renonun hangi modeline biniyosan binmeye devam et. kendi dünyanda fantezilerini yaşa, gerçeklikten bu kadar uzaklaşmakta verilere dayanan başka bir dahiye rastlamadım. otomobil kavramı hiç bir markanın tapulu malı olmadı tüm markalar katkı sağladı. bu katkının içinde kuşkusuz renonunda katkıları oldu toyotanında chevroletinde. ama tüm markalar tüm pazarları hedeflemiyor. bazı pazarlardan pay almak istiyorlar. örneğin mercedes a ve b segmentinde ağırlığı olmayan bir marka. audi kamyon üretmiyor lamborghini sedan yada coupe tasarım üretmiyor. tıpkı renonun süper spor otomobil üretmemesi gibi. süper lüx sedan üretmemesi gibi limuzin üretmemesi gibi. renault kamyon üreten bir marka ki bence kamyon yapmayı otomobil yapmaktan daha iyi beceriyor. ama uçak motoru üretmiyor anlıyormusunuz. hiç bir marka öyle dünyanın hakimi filan değil. son olarak F1 den sana eski bir havadis: Formula 1 tarihinin en büyük hile iddiasını soruşturan Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA), Renault F1 takımına “2 yıl ertelenmiş” diskalifiye cezası verdi. Renault F1’in gelecek iki yıl içerisinde yine benzer bir skandala karışması durumunda, takım Formula 1’den tümüyle diskalifiye edilecek. Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Uluslararası Otomobil Federasyonu'nun olağanüstü toplantısında ifade veren Alonso, olay hakkında bilgisi olmadığını söyledi. 2008 Singapur Grand Prix'sinde Renault F1’in, sürücüsü Nelson Piquet'ye kasıtlı olarak kaza yaptırarak, diğer yıldız sürücüsü Fernando Alonso'ya yarışı kazandırdığı iddiaları üzerine kapsamlı bir soruşturma yürüten FIA, olayın doğru olduğu sonucuna vardı. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
terbiyesaizliği siz yapıyorsunuz Terbiyeyi sizden mi öğreneceğim Gözümüze mi inanacağız yoksa sizin egolarına mı inanacağız ?Terbiye sınırlarını zorlayan sensin tahammül sorununuz varsa çözüm yeri burası değildir.İlk önce demokratik bir forum orrtamında olduğumuzu ve çeşitliliğe saygılı olmayı öğrenmelisiniz. Neyi savunduğunuzu anlamış değilim ama ben renault'u savunuyorum ne demeye çalışıyorsunuz anlamadım zaten gerek de yok otomobilden anlayan insanlartla tartışmayı severim Boş bilgileri ve laf ebeliğini sevmem. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
uyan denizkubi uyan bu pistlerde gördüğün otomobiller takımlarca güçlendirilmiş yarış araçları. dragdada öyle pist yarışlarındada öyle. al sana caddeden net bir görüntü hoplama zıplama otur yerine http://www.youtube.com/watch?v=6s9bZ12QJug |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
sen gönderdiğin videoları izliyomusun alakaya maydanoz ya. net görüntü istiyosan al seyret http://www.youtube.com/watch?v=m-iOhiy1TA8 otomobil tanıtım görüntüsünde bir araç diğerinin arkasında yavaşca gidiyo bu kapışma olarak adlandırılmıyor a5 ve laguna coupe görüntüsü için söylüyorum. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Videonun sonuna bakarsan testi gerçekleştiren kişilerin Audi A 5 karşısındsa Laguna coupeyi seçiyorlar.Bunların hepsi kapışma değil test rolll pist drag asvalt amatör yarış vs herşey var ama tek gerçek var videolardan çıkan tek sonuç var Renault gerçeği |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
renault çok mu hızlı yani. hadi canım aşağıdaki videoyu izle bunu geçecek bir reno koy karşımıza görelim http://www.youtube.com/watch?v=-QM09K3avTY |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muhlis23 -- 1 Mayıs 2011; 2:21:11 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Günümüzde dizel-otomatik vites altın çağını yaşıyor. Bunun en güzel örneği Vw’nin Dizel-DSG’li araçlarına olan talebi karşılayamaması. Renault dizel- EDC vites araçlarda da az da olsa sıralar olduğu söyleniyor. Hemen hemen bütün markalarda dizel-otomatik araçlar çok fazla rağbet görüyor.
Gelelim araçlardaki güvenlik ve konfor donanımlarına. Bırakalım ABS’yi, artık günümüzde ESP’nin araçlarda standart olması tartışılıyor. Donanımların hangileri gerekli, hangileri gereksiz tartışılır. Örneğin, Lastik hava basınç ölçeri gerekli mi? Otomatik klima hakkımız değil mi? Bu ve bunun gibi donanımlar kafalarımızı iyice karıştırıyor.
Yüksek donanımlı bir aracın fiyatıyla, başlangıç donanımlı bir üst sınıf modelin fiyatı aynı. İşte kararsızlık. Acaba hangisin tercih etmeliyim yani full donanımlı olanı mı, yoksa bir üst sınıf baz donanımlı olanı mı düşüncesi kafalarımızı karıştırıyor? Örnek olarak iki sınıf aracı alırsak:
D sınıfı olan Passat 1.4 122 PS Benzinli Trendine Modelinin Fiyatı: 56.150TL (Metalik renk dahil)
C sınıfı olan Fluence 1.5 dCİ EDC vites 110 bg Privelege (dizel-otomatik) Fiyatı: 59.850 TL
İşte yaklaşık aynı fiyata alınabilen iki araç arasındaki donanım farklarından bazıları:
1. Dizel-otomatik vites.
2. Deri döşeme
3. Açılır tavan
4. 17 Alüminyum alaşımlı jantlar
5. Navigasyon
6. Xenon farlar ve far yıkama sistemi
7. Ön sis farı
8. Anahtarsız giriş.
9. Hız sabitleyici
10. Çift bölgeli otomatik klima
11. Otomatik yanan farlar
12. Yağmur sensürü
13. Elektrikli katlanır aynalar ve ısıtmalı aynalar
14. Arka güneşlikler
15. Hareket halinde kapıların otomatik kilitlenmesi
16. Ani durmalarda 4’lü flaşürlerin yanması…
Saygılar.