3-4 kaynaktan ve meb kitabından topladım hepsini. Çünkü yarın sınavım var. Çoğu anlaşılabilir. Emeğe saygı
quote:
Felsefe ilk kez eski Yunancadaki Philosophia sözcüğünden türemiştir Philia(sevgi), sophia(bilgelik), Geniş anlamıyla felsefe “bilgiyi, bilgeliği sevme” olarak ifade edilmektedir
Felsefe kişinin kendisini, çevresini, evreni ve değerleri anlama açıklama ve yorumlama çabasıdır. Çözümlenemeyen problemler üzerine düşünme, sorgulama etkinliğidir.
Farklı Tanımlar;
Sokratese göre felsefe neleri bilmediğini bilmektir. Platona göre felsefe, doğruyu bulma yolunda düşünsel çalışmadır Aristoteles’e göre felsefe, doğruyu bulma yolunda düşünsel çalışmadır. Jaspers’e göre yolda olmaktır.
Felsefe yapmak nedir;
Var olan bilgiler üzerinden; Düşünmek Onları sorgulamak Yeniden gözden geçirip yorumlamaktır.
Felsefenin gereği;
İnsanın anlama ihtiyacını karşılayarak insan olma bilincine vardırır. İnsanın diğer varlıklardan ayıran en büyük özelliği düşünme yeteneğidir. İnsan felsefe yaparak diğer varlıklardan farklı yanını ortaya koymuş olur
Felsefenin işlevleri;
Anlama ve bilmek ihtiyacını merakını giderir Eleştirel bakış açısı kazandırır. Bilimlere yol gösterir Başkalarının görüşlerine saygılı olmayı öğretir Bilginin üretilmesinde katkıda bulunur. Diğer insanlarla iletişim kurmamızı kolaylaştırır. İnancın biçimlenmesinde etkili olur İnsana düşünme yeteneğini hatırlatır.
Filozof kimdir? Ne iş yapar?
Devrin bilgilerini aklın esasları etrafında birleştiren Fikirleriyle büyük oluşumlar meydana getiren Sistem meydana getiren Hakikate ulaşmaya çalışan Olayların nedenini bilmek isteyen menfaat gözetmeksizin araştıran Bilme arzusu ve merak duygusuna sahip olan insandır Dünya filozof için akıl almaz sırlarla dolu gizemli bir şeydir.
Felsefenin Doğuşu;
MÖ 700lü yıllarda batı Anadolunun zengin liman kentlerinde ortaya çıkmıştır Kurucusu Thales olarak kabul edilir. Ortaya çıkışında; Merak Uygarlıklar arası kültür alışverişi(ticaretin yanı sıra) Ekonomik refah düzeyi Özgür düşünce ortamının olması Mitolojik Açıklamaların yetersizliği
Felsefenin Özellikleri;
İnsan düşüncesine dayanır Subjectiftir Özneldir Eleştireldir-Sorgulayıcıdır Akla uygun ve tutarlıdır Birleştirici ve Bütünleştiricidir Yığılan-birikimlidir Çağın koşullarından etkilenir Felsefi tavır ve davranış meraklı olmayı şüphe duymayı gerektirir. Ve her cevap yeni bir soruya çevrilir.
Örnek: Jaspers “yolda olmaktır” demişti. Yani Felsefede sorular cevaplarından daha önemlidir
Bilgi Nedir?
Özne(Suje-Bilen) ile nesne(Obje-Bilinen) arasındaki ilişkilerden doğan, duyu verileri veya yaşam deneyimleri sonucu çıkarılan sonuçlar bilgiyi meydana. Getirir.
Gündelik Bilgi
Özneldir Bazen yanıltıcı olabilir. Yöntemsiz elde edilir Yaşamı kolaylaştırır Deneme yanılma yoluyla öğrenilir.
Dini Bilgi
Suje ve obje arasındaki ilişkiyi inanç iman vahiy oluşturur. Dogmatiktir İbadet ve inanç kuralları içerir İnsanın toplumsal ve iç yaşantısını düzenler.
Sanat Bilgisi
Sanatçının hayal gücü ve yetenekleriyle elde ettiği bilgidir. Süje sanatçıdır Obje kullanılan nesnedir Ölçüt güzellik ve çirkinlik Sezgi ve hayal gücüne dayanır Somuttur Duygulara yöneliktir özneldir.
Teknik Bilgi
Doğa bilimlerinin doğaya uygulanmasında elde edilen bilgiye denir Deney ve deneysel kontrolün sonucunda ortaya çıkar İnsanın doğaya egemen olmasını sağlar. (Barajlar) Doğanın insan yararına kullanılmasını sağlar.
Bilimsel Bilgi
Sınırlı bir konuda, belirli yöntemlerle elde edilen her zaman geçerli olan bilgi çeşididir. Genel-geçerdir, Akla uygundur, Öngörülüdür. Tekrarlanabilir. Nesneldir, Evrenseldir, Birikimli ilerler, Sistemlidir, Deney ve gözleme dayanır
Felsefi Bilgi
Evreni, insanı, varlığı evrendeki insanın değerini salt düşünceyle açıklayan yorumlayandır. Özneldir, Birleştirici ve bütünleştiricidir. Eleştireldir, Akla dayanır Yığılmacıdır, Tarihinden soyutlanamaz.
Felsefe-Bilim İlişkisi
Akla dayanması Sistemli olması Evrensel olması Gerçek ve doğruya ulaşma isteği Merak ve hayretten kaynaklanması
Felsefe-Din İlişkisi
İnsan ve evrenin varoluş amacını İnsanın evrendeki yeri ve önemini İnsanın mutluluğa nasıl ulaşacağını anlamaya çalışırlar
Felsefe- Sanat İlişkisi
Sanat güzeli bulma Felsefe doğruyu bulma Felsefe soyuttur Sanat somuttur Felsefe düşünceye sanat duygulara dayanır
Epistemoloji (Bilgi Kuramı)
İnsan bilgisinin yapısını kaynağını ölçütlerini sınırlarını ele alır
Doğruluk: Düşüncemizin gerçekle uyuşmasıdır.(Kaf dağı pi sayısı) Gerçeklik: Düşünceden bağ olarak var olan bir durum olgu veya nesnedir(Masa-Sıra) Temellendirme: Bir iddianın doğruluk dayanaklarının gösterilmesidir.
Kar yağıyor> Doğruluktur Karın yağması> Gerçekliktir. Çünkü her yer bembeyaz> Temellendirme
Bilginin Kaynağı nedir?
Bilginin Değeri Nedir? ( Doğru bilgi imkânlı mıdır, imkânsız mıdır? )
Bilginin kaynağı ile ilgili Görüşler:
[İmkânsızdır]
Septik Filozoflar=(Şüpheci-Kuşkucu) Pyron, Timon, Bunlar Bilgilerimizin kaynağı duyular olduğunu, Duyularımızın bizi yanıltabileceğini Bu nedenle gerçeklerde şüphe etmemiz gerektiğini Her türlü yargıdan kaçınmalıyız görüşünü savunurlar.(Şüphe et. Mutlak doğru yok.)
Sofistler=(Bilgilerimizin doğruluğu görecelidir. Genel-geçer bilgi yoktur) Protogoras Rüzgâr üşüyen için soğuk üşümeyen için soğuk değildir Gorgias Hiçbir şey yoktur. Olsaydı bilinemezdi. Bilinseydi anlatılamazdı
[İmkânlıdır]
Rasyonalizm(Akılcılık):
Mutlak bilgi vardır Bilginin kaynağı akıldır Bilgi doğuştandır Ruhta saklı olan bilgiler öğrenilmez hatırlanır. Değerler değişmez, davranışlar değişir.
Sokrates: Doğru bilgi doğuştandır. Doğru sorular sorarsak, bir çobanda da bir sofistte de örneğin “bütünün parçalardan daha büyük olduğu” bilgisinin var oldugunu görürüz.
Platon: Duyu organlarıyla algıladığımız her şey değişen görüngüdür. Değişmeyen idealar evreninin bir gölgesidir.
Aristoteles: İdealar nesnelerden bağımsız olamaz, çünkü içeriklerini duyusal dünyadan alır
Descartes: 2 tür bilgi vardır. 1.si Doğuştan gelen(matematik) ve duyu organlarından gelen yapay bilgidir. Onun amacı bilgi kuramını matematik ve geometri gibi kesinleştirmektir. Descartes yöntem olarak şüpheciliği kullanır ama abartmadan.
Hegel: Akla uygun olan gerçek, gerçek olan akla uygundur.
Emprizim(Denecilik):
Mutlak bilgi vardır İnsan zihni doğuşta boştur Bilginin kaynağı deneyimler ve yaşadıklarımızdır. Bilgi doğuştan gelmez, hatırlanmaz, sonradan öğrenilir Bilimin temel ilkeleri alışkanlıklara dayanır. Alışkanların temeli de deneyimlere
J Locke: Zihin doğduğunda tabula rosadır. Zihindeki bilgilerimiz dış dünyadan gelen algıların işlenmesiyle oluşur. Bütün bildiklerimiz deneyden türetilir.
D. Hume:
Kritisizm(Eleştiricilik):
Bu yaklaşımın kurucusu Kant varlığın tam olarak bilinip bilenemeyeceğini aklın gücünü, bilginin genel geçer olup olmadığını sorgulamıştır. Aklı ve deneyi ayrı ayrı ele alır ve bunların sentezini yapar. Deney bilginin hammaddesini oluşturur. Doğuşta akılda var olan kategoriler vardır ki aklın bunları sentezlenmesiyle doğru bilgiye ulaşılır. (Deney öncesi bilgi+deney bilgisi) Rasyonalizm ve Emprizimi uzlaştırmıştır.
Kant: Zihinde doğuştan yalnızca bilgiyi oluşturma yeteneği bulunur. Bu yetenek ise yalnızca dış dünyadan beş duyu organı yoluyla edinilen bilgiye dönüştürür. Sonuç olarak iki şey gerekir: 1) Doğuştan bilgi işleme yeteneğine sahip bir zihin 2) Bu zihne duyu verileri iletecek deneyimler
Pozitivizm (Olguculuk):
Mutlak bilgiyi olgulara dayandırır. Olgu deney ve gözlemin konusu olan, ölçülebilen nitelikteki olaylardır. Metafizik yaklaşımları reddeder. Sadece deneysel yönteme ve bilime önem verir.
Comte: “Kapının arkasında biri var” önermesi deney ve gözlemle kontrol edilebilir, olgusaldır. Ama “öldükten sonra yaşam var” kontrol edilemez öyleyse metafiziktir.
Neo Pozitivizm(Analitik felsefe):
Dille ifade edilemeyen şey gerçek değildir. Doğru bilgi dilsek olarak ifade edilmiş doğru önermedir. Felsefenin görevi dildeki kavramları çözümlemektir. Wittgenstein - Russell
Entüisyonizm(Sezgicilik):
Mutlak bilgiye sezgi ile ulaşılabilir. Rasyonalizmi eleştirmiş, karşı çıkmıştır. İslam dünyasında sezgi, gönül dünyası kalp gözü olarak ifade edilir. Gazali Batı dünyasında sezgi, zekâ+içgüdü şeklinde algılanır. Henry Bergson
Pragmatizm(Faydacılık):
Faydalı olan bilgi doğrudur. Doğru olan bilgi faydalıdır. Charles Pierce Düşünce, çevreye uymayı, doğadan yararlanmayı ve mutlu olmayı sağlayan bir araçtır.
Fenomenoloji(Görüngü Bilim):
Fenemenoloji paranteze alma yöntemdir, ikinci olarak konusu ÖZ dür. Özler ancak akılla elde edilebilen ide’lerdir. Bu idelerle ilgili içerik doğrudan doğruya anlamıyla kavranılır. Öz bir şeyi o şey yapan temel niteliktir. Örnek: Portakal, elma, armut meyvedir portakalı diğer meyvelerden ayıran temel nitelikler onun özünü oluşturur. Bilinç bu özü kavrar. Edmund Husserl
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi funky-nd -- 20 Kasım 2011; 17:40:47 >