koptum buna ![]() |
|
bir tanede benden, buna çok güldüm bu sabah ya Seninkine sira gelinceye kadar Temel dava açmis ve ilk durusmada Hakim sormus ; - Nedir sikayetin? - Hâkim bey bu Temel fikralari var ya, benle Fadime'yi agizlarina dolamislar... bizi rezil ediyorlar.. hepisinden davaciyim... kim fikra diye bizi anlatiyorsa onlardan da tazminat talebim olacak.. - Senin adin Temel mi? - Evet, Temel - iyi de binlerce Temel var..o fikralar neden senin için anlatilmis olsun.. - Hakim bey, ben çok iyi biliyorum beni kastediyorlar.. Hakim karsisinnda duran Temel'i iyice süzdükten sonra ; - Bak ama o Temel fikralarinin çogu belden asagi..oysa sana bakiyorum çelimsiz ve yasini almis bir Temel'sin..o fikralar senden çok daha genç, güçlü kuvvetli ve çapkin bir Temel için anlatiliyor..seninle hiç ilgisi yok..bu dava düser.. -Madem Hakim bey siz böyle takdir ediyorsunuz mesele yok..demek tevatürmüs, ben degilmisim.. - Evet sen olamazsin, baska Temel'dir onlar..sana sira gelene kadar.. - iyi hos da Hakim bey bu dava için köyden kalktim buralara kadar geldim.. bos dönmeyeyim..hiç degilse o güçlü kuvvetli Temel'den sana bir fikra anlatayim.. - Anlat bakalim.. - Bizim bu iri kiyim pazulu Temel Hakim karilarina çok düskünmüs.. - Dur, dur be, ne diyorsun sen.. ! - N'oldi Hakim bey ? - Daha ne olacak , benim Hakim oldugumu bile bile Temel hakim karilarina merakliymis anlatiyorsun.. agzindan çikani kulagin isitmiyor galiba.. ! - Rica ederim Hakim bey, Temel fikrasi için karisi güzel binlerce hakim var.. Asliyecisi var, sulhçusu vaaar... seninkine sira gelene kadar.. daha çook var! |
Güzelmiş ![]() ![]() |
|
+16 İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinin İşletme >>>>> Matematiği >>>>> kitabından gerçek bir alıntıdır. Hiç dokunulmadan ve >>>>> yorumsuz >>>>> şekliyle verilmiştir: >>>>> >>>>> Kitap Adı: İşletme Matematiği >>>>> Yazar: Prof. Dr. Müh. Yılmaz Tulunay >>>>> Sayfa: 173 >>>>> >>>>> Soru : Amerika'ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere >>>>> giden mehmet, >>>>> iki kız arkadaş edinmiştir. Bunlar Mary ve Nancy'dir. >>>>> mehmet'e göre; >>>>> >>>>> a-) Mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk >>>>> almaktadır. Böyle >>>>> bir yerde onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal >>>>> olmaktadır. >>>>> Diğer taraftan Nancy daha çok popüler eğlenceleri >>>>> yeğlemektedir. >>>>> Onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte >>>>> olmanın maliyeti de 8 dolardır. >>>>> >>>>> b-) mehmet'ın bütçesi gönül işlerine ancak ayda 48 >>>>> dolar ayırmasına >>>>> olanak vermektedir. Ayrıca, derslerinin ve çalışma >>>>> koşullarının >>>>> ağır oluşundan dolayı, kız arkadaşlarına en fazla ayda >>>>> 18 saatlik >>>>> süre ve 40.000 kalorilik enerji ayırabilmektedir. >>>>> >>>>> c-) Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji >>>>> harcayan mehmet, >>>>> Nancy için bunun iki katını harcamaktadır. Eğer >>>>> mehmet'ın Mary ile >>>>> buluşmaktan beklediği mutluluğu 6 birim ve Nancy ile >>>>> buluşmaktan >>>>> bekledigi mutluluğun da 5 birim olduğunu biliyorsak, >>>>> mutluluğunu >>>>> maksimize etmek isteyen mehmet'ın sosyal >>>>> yaşamını nasıl planlaması >>>>> gerekecektir? >>>>> >>>>> Grafik ve cebirsel yoldan bulunuz. >>>>> >>>>> >>>>> >>>>> BİR ÖĞRENCİNİN CEVABI: >>>>> >>>>> Sayın Hocam, Bu mehmet şerefsizi buradan Amerika'ya >>>>> lisans üstü >>>>> çalışma yapmaya gitti >>>>> de herifin s...nin derdi bize mi düştü? >>>>> Biz burada tahsili bırakıp karıya, kıza dalsak bizi de >>>>> böyle >>>>> ballandıra ballandıra kitaplara yazarmısın? >>>>> >>>>> >>>>> >>>>> Neyse geçelim sorunun cevabına; >>>>> a-) Bi kere bu mehmet ibnesinde iki hatuna ayrı ayrı >>>>> zaman >>>>> harcayacak g.. de para da yok, sıkarrrr. Ayrıca dünya >>>>> piyasalarında >>>>> saati 100 dolardan açılıp minimum 50 dolara kadar >>>>> düşen tarifeler >>>>> göz önüne alındığında, 3 saati 12 dolarlık yada 3 >>>>> saati 8 dolarlık >>>>> karılardan hayır gelmez. >>>>> >>>>> Muhtemelen Mary 68, >>>>> Nancy 79 yaşındadır ve ikisinin de bu güne kadar >>>>> yattıklarının haddi hesabı yoktur. Bu durumda >>>>> mehmet'ın hem vakit >>>>> darlığı, hem kadınların hali, hem de para yokluğu >>>>> sebepleriyle bu >>>>> iki kadınla grup sexi yapması gerekir. >>>>> >>>>> b) mehmet'in bütçesi (bu gönül işi tabirini ben >>>>> anlamadım) sevişmek >>>>> için ayda 48 dolara yetiyorsa zaten bu o..... >>>>> çocuğunun >>>>> masturbasyon yapması daha uygun olur. Böylelikle iki >>>>> ay para biriktirip bu çuvalların >>>>> yerine doğru dürüst bir karıya zıplar ve ayırdığı >>>>> 40.000 kaloriyi >>>>> hakkıyla harcar. >>>>> >>>>> Ama siz bu cevabı kabul etmeyeceğiniz için şöyle cevap >>>>> verelim; >>>>> >>>>> >>>>> mehmet in bütçesi 48 dolara yettiği için ancak grup >>>>> sex >>>>> yapılacağından pazarlıkla miktar iskontosu alınır ve >>>>> bütçe rahatlatılır. >>>>> >>>>> Böylelikle ayda ayırdığı 18 saati 3 saate bölersek 6 >>>>> kez yapmış >>>>> olur ve her sevismede 40.000/6 = 6700 (yaklaşık) >>>>> kalori harcar. Bu hayvan bir >>>>> seferde kesintisiz 3 saat zıplayabiliyorsa zaten >>>>> amerikada kalması ve buralara dönmemesi hepimiz için >>>>> hayırlı olur, >>>>> >>>>> c-)mehmet Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori >>>>> harcıyorsa >>>>> yukarıdaki hesaba göre Nancy'ye sadece 6.700 - 5.000 = >>>>> 1.700 kalori >>>>> kalır ki bu da Nancy gibi falafoş bir motoru sadece >>>>> gıdıklar. >>>>> >>>>> Bu durumda birinden 6, diğerinden 5 birim zevk alan >>>>> mehmet'ın >>>>> mutluluğunu maksimize etmesi için kendisini de >>>>> birilerine >>>>> d..dürmesi gerekir. >>>>> >>>>> >>>>> >>>>> Sonuç olarak bu işe alışan mehmet'ın bundan >>>>> sonraki sosyal yaşantısını kaşarlı bir ibne olarak >>>>> planlaması >>>>> gerekir. Bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sağladığı >>>>> gibi üste para >>>>> da kazanarak bütçeyi de düzeltir. >>>>> >>>>> Saygılarımı arz eder grafik açıklamayı sözlü mülakatta >>>>> bizzat >>>>> üzerinizde uygulayarak yapabilirim. |
|
16+ Ilkokul 3. 4. 5 sinif ogrencileri iki bayan ogretmenleri esliginde derslerinde yer alan "At yarislarinin ulke ekonomisine katkilarini yerinde gozlemlemek" amaciyla at yarislarina gitmisler.. Bir muddet sonra da cocuklarin tuvalet ihtiyaclarini karsilamak icin toplu olarak tuvaleti ziyaret etmisler.. Bir ogretmen kizlarin, diger ogretmen erkeklerin kapisinda beklerken erkek ogrencilerin kucuk boylarindan dolayi "Pisuvara yetisememe" sorunu nedeniyle onlara mecburen yardim etme durumu ortaya cikmis.. Cocuklar fermuarlarini aciyor, bayan ogretmenleri onlari kucagina aliyor,ustlerini islatmamalari icin pipilerini tutup cislerini yaptiriyormus.. Teker teker yaptirdiktan sonra aralarindan bir tanesi pipisinin kocaman olmasi bayan ogretmenin dikkatini cekmis.. Sen 5. sinif olmalisin" demis ogretmen cisini bitiren cocugun pipisini sallarken.. Hayir efendim" diye cevap gelmis. "Ben altinci yaristaki "KARAMURAT" in Jokeyi'yim. |
|
18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir. Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve "bunu yapan hangi domuz? Bilmek istiyorum" der. Kız telefon acar ve yarim saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri girer. Anne baba ve kızla beraber otururlar. Herif, "kızınız durumu anlattı" der , "kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem" der, "ancak tüm sorumluluğu alıyorum" "Eğer bir kız çocuğu doğarsa annesine bir ev, bir yazlık villa ve milyon dolarlık bir banka hesabi, eğer bir erkek çocuk olursa bir kaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika vereceğim" der. Ancak düşük olursa.... O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın omuzuna koyar ve "o zaman tekrar denersin evladım" |
|
Tebessüm Delikanlı, evlendikten birkaç hafta sonra babası ile öğle yemeğinde buluşmuş .. "Evet oğlum.." demiş adam, "Evliliğin nasıl gidiyor bakalım?.." "İyi değil baba.." demiş delikanlı önüne bakarak, "Sanki bir rahibe ile evlendim.. Önünde diz çöküp yalvarsam bile mümkün değil benimle birlikte olmuyor..!" Tecrübeli baba, konuyu çok iyi anladığı anlamında başını sallamış, "Bu akşam bize yemeğe gelin de bu konuyu konuşalım oğlum.." demiş "Ben şimdi Başrahibe'ye telefon eder, masaya 2 tabak daha koymasını rica ederim..!" |
|
bir ingiliz,bir fransız bi de temel havaalanına gelmişler.görevliler üçünde çantalarını açmaya karar vermişler.ingilkizin bavulundan 7 tane don çıkmış. -napıyosun bu kadar donu? -haftanın 7 günü ayrı bi don giyiyorum. -way be ne temiz adammış. sıra fransıza gelir.bavulundan 8 don çıkmış. -sen napıyon bu kadar donu? -haftanın 7 günü+yedek olarak kulanıyorum. demiş. sıra temele gelmiş.bakmışlar 12 don -ulan bu kadar donu napıyon. anladık haftanın 7 günü kullanıyon,diğerlerini nası kullanıyon? -hayır uşağum öyle değil. başlamış saymaya; aralık.ocak şubat ,mart,nisan.......................... |
![]() ![]() ![]() ![]() Çok beğendim:) |
|
Bir gün havacilarin karacilarin ve denizcilerin en yüksek komutanlari askerlerinin cesaretlerini birbirlerine ispatlamak için toplanmislar. Karacilarin komutani bir asker çagirmis. Asker "Emret komutanim" diyerek yanina gitmis. Komutani yere yatmasini istemis. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermis. Asker kilini bile kipirdatmadan yattigi yerde beklemis ve malumunuz ezilmis. Komutan digerlerine dönerek "iste cesaret" demis. Havacilarin komutani bir asker çagirmis. Asker yine "Emret komutanim" diyerek komutaninin yanina gitmis. Komutani helikoptere binmesini emretmis. Asker helikoptere binmis ve havalanmis. Daha sonra komutani askere asagiya parasütsüz atlamasini emretmis. Asker de emre itaat etmis ve atlamis. Yere çakilmis ve can vermis. Komutan da digeri gibi dönerek: "iste cesaret" demis. Sira gelmis denizci komutana. Denizci komutan askerini çagirmis. Asker "Ne var lan" demis. Komutan "Gel buraya!.." emrini vermis. Asker de ona "Hade len" demis. Komutan diger komutanlara dönerek "iste cesaret.." |
haydaa buda gassaraylı çıktı.. |
|
Vay be 8 yılı geçmiş. Benimki biraz kısa. +++++++++++++++++++ Yaklaşık 3-5 yaşlarında 2 çocuk aralarında konuşuyormuş. Biri demişki: dün avluda prezervatif buldum. Öbürüde merakla sormuş: avlu ne demek? |
-"Allahını seven baaa ateş versuuun"