mevlana dan İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir. İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır. MEVLANA |
Bahar olmasa da Sonbahar Olsun...! |
Ya RAB belay-ı aşk ile kıl aşina beni Bir dem belay-ı aşktan etme cüda beni |
BİR ÇİN ŞİİRİ DAVACI ZENGİN, DAVALI YOKSULSA ZENGİNDEN YANA İŞLER YASA DAVACI YOKSUL, DAVALI ZENGİNSE DAVALIDA KALIR YİNE NİZALİ ARSA DAVACI DA DAVALIDA ZENGİNSE DAVADA ÖZÜR DİLER ÇEKİLİR ARADAN KADI DAVACIDA DAVALIDA YOKSULSA BAK SADE OZAMAN İŞTE YERİNİ BULUR HAK CAN YÜCEL |
gör zâhidi kim sahib-i irşâd olayım der dün geldi dergâha bu gün hoca olayım der |
O GÜL-İ ENDAM BİR AL SALE BÜRÜNSÜN YÜRÜSÜN UCU GÖNLÜM GİBİ ARDINCA SÜRÜNSÜN YÜRÜSÜN |
Şîrler bile olurken pençe-i kahrımdan lerzan Bir gözleri âhuya zebûn eyledi felek Y. Sultan Selim ( Aslanlar bile kahrımın pençesinden tir tir titrerken/ Kader beni bir ahu gözlünün karşısında aciz bıraktı.) Dünyayı titreten Büyük Sultanımızı saygıyla anıyor, Cenab-ı Hak'tan mübarek ruhuna rahmet diliyoruz |
Tağa düşer kül eyler gönüllere yol eyler Sultanları kul eyler cüretli nesnedir ışk Denizleri kaynadur mevce gelür oynadur Kayaları söyledür kuvvetli nesnedür ışk YUNUS EMRE |
aslan gibi az yemeye çalış , çünkü korkak olur çok yiyen camış çekip sürerler tembel eşeği , çünkü ölçüsüzdür onun yiyip içmesi NİZAMİ |
MEVLANANIN YEDİ ÖĞÜDÜ Cömertlikte,yardım etmede akar su gibi ol, Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol, Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol, Hoşgörülülükte deniz gibi ol, Ya olduğun gibi görün; Ya da göründüğün gibi ol. MEVLANA |
"MEVLAM GÜZEL YARATTIYSA DEMEDİ YAK ÂLEMİ YAKACAKSAN BENİ YAK, YAKMA BÜTÜN ÂLEMİ" LÂ-EDRİ |
Can yandı nâr-ı aşkına, yansın beden dahi Ateş-peresti-i aşka gerekmez kefen dahi Ali Ruh-i Bey |
Duvar üstüne yapılan insan resmi de insana benzer. Bak, sûret bakımından nesi eksik... |
İnsan bilgisi ile tanınır Bilgisiz sağ iken kaybolmuş sayılır Bilgili ölür adı kalır Bilgisiz hayatta iken adı ölüdür Edip Ahmet Yükneki ATABET-ÜL HAKAYIK |
Tohum saç bitmezse toprak utansın Hedefe varmayan mızrak utasın Hey gidi küheylan koşmana bak sen Çatlarsan doğuran kısrak utansın <N.F.K> |
KOnu çok güzel. Tebrikler. Ben de bir katkıda bulunmak istiyorum ama biraz uzun fakat kafiyeler su gibi akıyor. Çanakkale Destanı Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya, Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı" Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi! Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Avustralya'yla beraber bakıyorsun; Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk. Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela... Hani tauna da zuldür bu rezil istila... Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına, Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz... Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbabı Öyle müthiş ki: Eder her bir bir mülkü harab. Öteden saikalar parçalıyor afakı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı:Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol çene, parmak, el ayak, Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sineler, Sürü halinde gezerken sayısız tayyare. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner basmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram? Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkam. Sarılır, indirilir mevki'i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'i beşer; Bu göğüslerse Huda'nın ebedi serhaddi; "O benim sun'i bediim, onu çiğnetme" dedi. Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek; İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükü olmasa, dünyada eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar içi toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın. Herc ü merc etiğin edvara da yetmez o kitab... Seni ancak ebediyyetler eder istiab. "Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına; Ruhunun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsan da, rida namıyle; Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan; Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan; Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına; Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına, Türbedarı gibi ta fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran... Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın; Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber… Mehmet Akif Ersoy |
hocam bu eşşiz şiirle duygulandırdın bizi inan ki bundan sonra hangi şiir parçası eklenir ki buraya muhteşemm bir şiir Allah toprağını bol etsin MehmeT Akif Ersoy,Allahım öbür dünyada ruhuna cennet nasip etsin |
OKU ŞAYET SANA BİR HİSLİ YÜREK LAZIMSA OKU ,ZİRA ''O'NU'' YAZDIM İKİ SÖZ YAZDIMSA MEHMET AKİF ERSOY |
Şi'r için ''gözyaşı ''derler,onu bilmem yalnız Aczimin giryesidir bence bütün asarım Ağlarım,ağlatamam;hissederim söyleyemem dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım Malumunuz olduğu üzere bu hafta Mehmet Akif Ersoy'u anma haftası...Dualarla bu büyük üstadımızın ruhunu şad edelim ve buraya onun eşsiz dizelerini ekleyelim ...Allah mekanını cennet etsin |
Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten
N.KEMAL
(Ey hürrüyet sen ne kadar güzel ve gizemli bir şeymişsin,esaretten kurtulduk ama bu defa senin esirin olduk)