@petek: Yazdığın mesajların hiçbirinin ilk satırından sonrasını okumadım. Eğer yarı arapça yarı türkçe yazmaya devam edersen de bu böyle sürecek. Ben de bazen mesajlarımda ingilizce kelimeler kullanıyorum. Ama gerçekten, o kelime aklıma ingilizce haliyle geldiği için ingilizcesini kullanıyorum (mesela elektronik posta yerine e-mail demeyi tercih ederim) Ama sen özellikle bu arapça (ya da farsça, ne haltsa) kelimeleri kullanmak için çaba sarfediyorsun. Zaten bunun için çaba sarfetmiyor olsan, bu kelimelerin önce arapçasını yazıp, ardına parantez içinde türkçesini yan bilgiymiş gibi koymazsın. |
Bediüzzaman (Said-i Kürdi) ne zaman CUMHURİYET'le uzlaşmış? Din, tarikat laboratuvarın kapısının dışında kalmalıdır. Yoksa oradan bilim değil tarikat çıkar. Aynı bir zamanlar Almanlar'ın Ari ırk peşinde koştukları gibi. Bilim özgürdür, nerede özgür bırakılırsa orada ortaya çıkar. Diğer ortamlarda sonuç hüsrandır. Siz bilimi kendi düşüncenize uydurmaya çalışadurun, o hep ilerleyecektir. Siz neresindesiniz? |
Arkadaşım, yukarıdaki cümlede doğrudan kişiliğe yönelik ve bilinçsizce yazılmış ifade, ne benim yazdıklarımla ve ne de diğer konularla alakalı. Ben Bediüzzaman'ın bilime olan sevgi ve saygısını ve ortaçağ avrupasının düşüncesinden ne kadar uzak olduğunu belirtmeye çalıştım. Kendisinin talebelerinden de hep bu yöndeki hatıraları dinledim. Sizden doğruyu öğrenmenizi ne isterim ne de beklerim ama saldıracağınız insan hakkında bilginiz yoksa konuşmamanızı beklerdim. Cumhuriyetle ne zaman uzlaşmış diyorsunuz? Bu konu talebelerinin hazırladığı "tarihçe-i hayat"ında bahsediliyor. Kamus-u Ehadisi çalışırken kendisine getirilen çorbanın içerisindeki şehriyeleri karıncalara verir ve sebebini de "onların cumhuriyetçiliklerine olan hayranı" olarak gösterir. Hürriyet ve cumhuriyet için Anadoludaki beldeleri dolaşarak, insanların hürriyet aleyhine olan düşüncelerini kırmak için toplantılar düzenler. Halkı ikna etmeye çalışır. Bunlar kitaplarda da yazıyor. Mahkemelerde de belirtilmiş. Sonuçta hep beraat etmiş. Mahkeme savunmaları da kitaplarda yazılı. Demekki sizin bahsettiğiniz ifade gerçeklerle örtüşmemekte. Yada Cumhuriyet mahkemeleri de taraflı imiş. Nasıl algılamak isterseniz.
Burada ne demek istediğinizi anlamadım. Laboratuvara giren insan dinsiz mi olsun? Yada girerken dini inkar mı etsin? Çıkınca normal hayatına mı dönsün? Söylediğinizde şöyle bir çelişki var: Din ve tarikat Aristo'nun yazdıklarından istifade etsin, nedenini, sebep-sonuç ilişkisini araştırmasın. Öyle mi? Yani Dini Ortaçağ Skolastik bataklığına gömdünüz gitti. Kur'an-ı Kerim'de gidiniz yeryüzünü gezin veya gökyüzüne bakın, bir kusur görebilecekmisiniz diye bazı ayetler var. Bu emirler laboratuvarda, rasathanelerde uygulanmayacaksa nerede uygulanacak? İnsanın immin sistemindeki harikaları görmek, oradaki harika svunma, istihbarat sistemlerini anlamak, bunlar üzerinde deney yaparak daha ne kadar harika sistemler var incelemek, sonuçta yaratıcının kudretini anlamak müslümanların, dindarların, tarikatların hakkı değilmidir?
Farklı bir şey mi söylemişim?
Acaba nerede bilimi kendi düşünceme uydurmaya çalıştığımı gösterebilirseniz, o noktadan tartışmaya devam edelim. |
ya arkadaşlar , tartıştığınız konunun elektronikle bi alakası var mı ![]() |
Elbette alakası yok ve elbette bu konuda tartışma olmayacak. Anlayan anladı ne demek istediğimi. |
arkadaşlar birde suyun tutunma kuvveti ile kendi başına yukarılara çıkması var.. böylece su potansiyel enerji kazanmış olmaz mı? |
peki kılcal bir boru alsak sonra bunun bir ucunu suya batırsak diğer ucunu yükseklere çıkarıp ucunu kıvırıp yere baktırsak devirdaim olmazmı?? |
Olmaz. Çünkü su borunun ucundan damlamaz ![]() Sonra bu boruyu sıkıp içindeki suyu çıkarmak istersen, muhtemelen boruyu sıkmak için harcayacağın enerji, devir daimden kazanacağın enerjiden fazla olacaktır. Bu son söylediğimi sadece enerjinin korunumu yasasına dayanarak söylüyorum. |
Petek saniyede 19 ton su çevrildiğinden bahsediyorsun. Yazım hatası mı bu yoksa gerçekten doğru mu? |
Eveeettt YENİDEN MERHABA ; ARKADAŞLAR BAYA TARTIŞMIŞSINIZ OKUYAMADIM TABİİ FORMU ACMAMDA BU KADARINI BİLMİYORDUM CEVABIM KISA; iS HESAPLARI İLE GÜÇ HESAPLARININ ARASINDAKİ FARKI BİLİYORUZ,(peki bu farka Elea'lı zenon ne derdi?) hadi olmazlar haklı ki var ve oluyor ;o zaman bizim bu yaptığımız nedir buyrun siz açıklayın.hemde en basit i olan Gary WESLEY patentini.bende dikkat ettimde olmazlar termodinamik diyor ama , bu olan görüntü yü en azından "yaw ben gördüm altında elektrik fişi var" diye bile acıklamıyor... Eleştirmek haktır ama bağnazlıkla cihat etmeden,unutmayın dünya bu sayede tepsiden cok küre oldu:)..yada zaten küremiydi:))) |
Konuya döndük mü nihayet... İyi, iyi... Bir zamanlar bir asma örneği vermiştim. İddia sahipleri hiç üzerine alınmadılar. Video kaydı mı istiyorlar acaba DDM olduğuna inanmak için? |
Bu tür çalışma yapan bütün arkadaşlarımı yüm samimiyetimle tebrik teşekkür ve takdir ediyorum.Bura da yol kesicilerin yıkıcı eleştirilerini dikkate almadan bizler sadece doğru bildiğimiz yoldan devam edelim. Dünya da her şey en güzel hayaller in inceleme araştırma geliştirme neticesinde gerçeğe dönüştürülmesi neticeisnde üretilmiştir. Yapıcı yönlendiri açıklamlarda bulunanlar da teşekkür ederim. Benim de böyle çalışmalarım vardır.Bir kamu kurumunda 28 yıl teknik elaman olarak görev yapmaktayım.Şuna inanmaktayım ki teknikte şartlar yerine getirildiği takdirde olmayacak şeyin olmayacağına inancım tamdır. Bizler yeterk ikendi aramzıda pozitif düşünceli iyi niyetli insanlar ile takıldığımız çözmekte zorlandığımız konularda bilgi alışverişinde bulunalım. olumsuz düşüncelilerin yersiz ve hiç önemi olmayan konuşmalarına bizlerde hiç önem vermeyelim. Yeniliklerden korkanların gelecekleri karanlıkta kalmaktır. Eğer bütün teoriler doğru olsaydı yeni teoriler ortaya çıkmazdı. İlime olan ilgi arttıkça bilimsel çalışmalar ışığında tecrübeler ve deneyler çoğaldıkça yeni yeni teorilerde ortaya çıkacaktır.Denemeden olmaz diyenler hiç bir iş yapmazlarsa hiç bir şeyde olmayacağı doğrudur. Bir iş bir deney yapanların deney neticeisndeki söyledikleri ise en doğrusudur. Bu tür olumlu düşünce üreten çalışkan verimli insanların emaillerini bekliyorum.Faydalı fikir forumu oluşturalım diye düşünüyorum. Sizlerin başarılı çalışmalarınızı canı gönülden destekliyorum. Allah (c.c) ın yar ve yardımcınız olmasını diliyorum. Sizleri sade samimi sevgimle saygımla selamlıyorum. |
Bende bilimin dediklerin de hata var demiyorum(aksi ispatlanana kadar). Ancak kim benim yazılarımda bu enerji sonsuzdur dediğimi gösterebilir...Bu tartışmaya sonsuzluk nasıl girdi. Tabiki benim hesaplarımda da uygulamalarımda da termodinamik haklı.Ancak ufak bir sorum var cevabını bende bilmiyorum.yalnız kaynagından emin olunacak bir konu; kumarbazın para birimi ne;enerji mi ,güç mü? termodinamik ne diyor ? enerji mi bazı kaynaklarda ben büç gördüm birim zamanın devreye girdiği iş değil , kii LÜTFEN samimiyetimle diyorum birisi bana ENERJİ ,GÜÇ , İŞ KAVRAMLARIN HATTA BİRİMİ JOULE , WATT OLAN HER TERİMİ bir ortaokul ögrencisine anlatır gibi başlayıp kuantum ve zaman görecesinde bitirsin.bu karşı yazıyı bir ukalalıkla değil , merakla bekliyorum. |
Veee bir yardım daha ricamdır ; Madden bitmiş projem yarım kalmıştır.Acilen bir yükleniciyle görüşmem yada bir çıkış bulmam lazım sürem az kaldı yardımlarınızı bekliyorum.tekliflere de açığım. |
petek teşekkürler , Acaba işin biraz felsefesini karıştırısak ki hala bilinmeyen bir sorunun etkisi bu ,bu kavramlarda (iş zaman yol ) Elea lı ZENON teoremlerini hatırlayanınız var mı????? Zenon a göre bu denklemlerde hangisini kullanmak hatalı olurdu yada bu çalışmada acıklamayı hangi kavram cıkarılırsa daha başarılı olurduk.bence zaman.anlık güçte her mıknatısın oluşum için gerekli enerjiyi geri alma devir daim noktası , tabii sürtünmeyi çıkaramayacağımızdan bu sistem zamansalda enerji veren gibi görünüyor .... karışık oldu ama Zenon a bakınız.... Ve abilerim ablalarım elektronlarım orbitalinden rahatsız , nötronlarımı daha minicik cekirdekken kaybettik , fenico materyal alacak param , alsamda görecek bir viewer(göstericim)yok, bu gördüğünü projemle bir küçük cezveyim mumkunse uygun ücret mukabili bi iki oyuncak tasarımımla gezmeliyim. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() not:gülsekte ciddiyim.diğer tasarımlarda itinayla anlatılır uygun ücretle satılır....pps slayt yollarım emaillere |
Enerjinin korunumu:Enerji Yoktan var edilemez,Varolan Enerji Yokedilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Söylediklerine kısmen katılıyorum.Ancak İspatlanmış kanunlara odaklanmamış bir düşünce ne kadar araştırılırsa araştırılsın,zaman kaybından öteye geçmesi zordur.Önce varolanı öğrenip Üzerine çalışmak yada özgün çalışmalar yapmak daha verimli olacaktır.İyi niyetin ve güzel-olumlu düşüncelerin için seni kutluyorum ![]()
|
Yakında forumcak yağmur duasına çıkma çağrısı yapılırsa şaşırmayın... ![]() |
Bazılarının İSLAM düşmanlığı bilim sevgilerinden daha ağır basıyor olmalıki klavyelerinden bilgi paylaşımından çok islami öğelere saldırı sözcükleri dökülüyor. onlara tek sözüm şudur. HOŞT![]() Pardon, yanlış ifade ettim, bilgi paylaşımı hiç yok. |
Diyor ki, Vicdanın rahatı, huzuru, nuru dini ilimleri öğrenmekle ve bu ilimlerden elde ettiğin bilgileri ihlasla, samimiyetle uyugulamakla olur. Aklın rahatı huzuru, nuru da medeniyetin fenleri olarak bilinen matematik, fizik, kimya, tıp, coğrafya, astronomi vs....öğrenmekle ile olur. Her ikisini birlikte tahsil eden gerçek hakikate, doğruya ulaşır. Bu ikisi bir arada olursa talebeninin şevki, hevesi, gayreti yükselir, artar. Fakat her ikisi birlikte olmazsa, sadece dini ilimleri tahsil etmekten taassup çıkar (yani taraflı olmak hali yada bir düşünce ve inanışa körükörüne bağlanıp ondan başkasını düşünmemek hali ortaya çıkar), sadece medeniyet ilimlerini tahsil etmekten yaratıcının varlığında şüphe hali ortaya çıkar demektir.
İngilizcenin gerekliliği kadar Osmanlıcanın da gerekli olduğunu düşünüyorum. 600 yıl Osmanlıca kullanmış bir neslin evlatları olarak geçmişimiz ile bağlarımızı koparmamak gerektiğine inanıyorum.
Önceki yazımda birkaç kelime hatası yapmışım. Kusura bakılmasın. "Ayat-ı Tekviniyeye muvafık" cümlesi "tekvini kanunlara muvafık" (yaratılış kanunlarına uygun) olacaktı, bir de Yusuf Peygamberin sözünü aynen yazmamışım. Kusura bakmayın.
Yaratılış kanunlarına örnek istersen, su doğada 0 derecede buza dönüşür, buza oturan deli de olsa veli de olsa üşütür, su donunca kapalı kaldığı çelik kabı parçalar, kristale yük verirsen belirli bir frekansta titreşir (ibadet eder), havasız kalan akciğerli canlılar boğulur, yoğun radyasyona maruz kalan hücreler ölür, karbon oksijenle temas ederse yanar (CO, CO2 ye dönüşür),..... istediğin kadar çoğalt.