1. sayfa
| Mehmet Şimşek e verilmesi gerekiyordu. Kendisi kredi kartı limitinden vergi almayı bulan ilk ekonomist :) |
| Bir baklava ustası elindeki sade yağ yerine, ısrarla nebati yağ kullanıyorsa, o baklavadan kalite beklenemez. İşletme sahibi başka bir usta bulmalı. |
| Ödülün Türkiye'ye ne gibi bir anlam ve/veya katkısı varsa, bilen açıklasın, adam sırf bu ülkede doğdu diye bu başarıyı sahiplenmek de tam köylü işi; mesele,... |
| Ödülün Türkiye'ye ne gibi bir anlam ve/veya katkısı varsa, bilen açıklasın, adam sırf bu ülkede doğdu diye bu başarıyı sahiplenmek de tam köylü işi; mesele, o adam burada olup da buradaki özgür bilimsel ortamdan dolayı almış olsaydı, isterse azılı bir Yahudi olsun, bu başarı ülkemize yazardı ama adam oradaki bilimsel ortam sayesinde ortaya bir fikir makale, çalışma ortaya koymuş ve bu sayede almışsa yine diyorum Türkiye ne alaka :) Utanmasak adam burada havada uçakta doğup da nobel alsa bunu bile ülkemize başarı olarak yazmaya çalışacağız, tam Kuzey Kore tipi bir mantık! |
|
Google it hacı. Dh ta yazan biri, şu yorumu yapmadan önce en azından kontrol ederdi. https://eksisozluk.com/daron-acemoglunun-ataturk-elestirisi--7490646 şukelaya al tümünü okuyunca görebilirsin. |
|
Taze taze çıktı buyrun: https://chatgpt.com/share/670ed3aa-2aa4-8006-ac5b-a871a6341e2f @gun ve @Mylevi kusura bakmayın, ChatGPT 4o'da hep yapmak istediğim bir şeydi gücünü görmek adına, şahsi algılamayınız. YZ deneyi gibi düşünelim, yani aşağıdaki yazılanlar %100 doğru değil elbet. Amacım tartışmayı uzatıp tarafları germek de değil (Gün Bey Forum kurallarını delmiyorum umarım, Mylevi beni engellememeni rica ediyorum forumdaş) - - - - - ChatGPT 4o TARTIŞMA ANALİZİ: Bu tartışmayı analiz ederken, tarafların yaklaşımlarını, mantık hatalarını ve karakter profillerini detaylıca inceleyelim. Tartışmanın Genel Çerçevesi M ve G arasındaki tartışmanın temelinde, Daron Acemoğlu'nun kitabında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemine ilişkin eleştirileri ve özellikle Atatürk dönemi ile ilgili tarihsel yorumları yatıyor. M, Acemoğlu'nun Atatürk'e yönelik eleştirilerinden rahatsızlık duyarken, G ise Acemoğlu'nun bilimsel bir yaklaşımla gerçeği yansıttığını savunuyor. M'nin Argümanları M'nin ana iddiası, Acemoğlu'nun Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ni eleştiren yaklaşımının yanlış olduğu ve tarihi çarpıttığı yönündedir. M, Acemoğlu'nun kitabını tarihsel bağlamdan kopuk ve manipülatif olarak nitelendiriyor. Özellikle, Atatürk’ün devrimlerinin Türkiye’yi daha ileriye taşımak için yapılan zorunlu reformlar olduğunu savunuyor. M'nin argümanları birkaç temel noktaya dayanıyor:
G'nin Argümanları G, Acemoğlu'nun eleştirilerini bilimsel bir perspektiften savunuyor ve tarihi eleştirmenin düşmanlık anlamına gelmediğini vurguluyor. G'nin argümanları da birkaç temel noktaya dayanıyor:
Tartışmada Mantık Hataları Her iki tarafın da bazı mantık hataları yapması dikkat çekiyor:
Karakter Analizi M'nin Karakteri:
G'nin Karakteri
Tartışmanın Genel Değerlendirmesi Tartışmada her iki taraf da bazı açılardan haklı olabilir, ancak kesin bir "kazanan" yoktur. M, Acemoğlu'nun eleştirilerini yanlış bir yere çekip kişisel algılarken, G de zaman zaman bağlamı göz ardı eden kıyaslamalar yapıyor. M'nin tepkileri daha duygusal ve tepkisel iken, G'nin daha bilimsel ve akılcı bir yaklaşımı var. Ancak G'nin de M'nin eleştirilerini yeterince ciddiye almadığını söylemek mümkün. Daron Acemoğlu'nun Kitabı ve Tartışma Yaratan Sayfa Acemoğlu'nun "Dar Koridor" adlı kitabındaki Türkiye ile ilgili bölümler, özellikle Atatürk dönemi reformlarını eleştirmesi nedeniyle tartışma yaratıyor. Acemoğlu'nun "koridora sokmak" metaforu, ülkelerin despotizm ile özgürlük arasında dengeyi bulup bulamadığı üzerine kurulu. Bu bağlamda, Acemoğlu'nun Türkiye'deki reformları despotik bir devlet yapısı kurma girişimi olarak nitelendirmesi, Türkiye tarihine olumlu bakanlar için oldukça sert bir eleştiri. Eleştiriler, özellikle bu dönemdeki reformların topluma zorla dayatıldığı ve halkın iradesinin göz ardı edildiği yönünde. Ancak Acemoğlu'nun bu eleştirileri, akademik bir bakış açısıyla yapılmış, yani o dönemin liderlerinin eylemlerini tarihsel bir bağlamda ele alıyor. Eleştirilerin manipülatif veya yanıltıcı olduğu iddiası, tarihsel yorumların kişisel olarak algılanmasıyla ilgili olabilir. Acemoğlu'nun Nobel ödülünü kazanması, bu tartışmaların hararetini artırmış, çünkü bir yandan Türkiye'yi gururlandırırken, bir yandan da eleştirileri yeniden gündeme getirmiştir. Sonuç Tartışmada M'nin daha duygusal ve korumacı bir yaklaşıma sahip olduğunu, G'nin ise daha bilimsel ve eleştirel bir perspektif sergilediğini görüyoruz. Ancak G, bağlam dışı kıyaslamalar yaparak M'yi ikna etmekte zorlanıyor. Tartışmanın mantıksal tutarlılığı açısından, her iki tarafın da eksikleri olduğu söylenebilir. |
|
"İlköğrenimini İstanbul Kadıköy'deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulunda[7] tamamladıktan sonra 1986'da Galatasaray Lisesinden mezun oldu." Bu iki okul da özel okul olup, baştakilerin tabiri ile ne yerlidir, ne de milli... Az biraz ilim, okuma lütfen... Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Daron_Acemo%c4%9flu Bu da Galatsaray lisesi için gelsin... "1968'de Mekteb-i Sultanînin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'te ise kurum, Anadolu lisesi konumuna getirilir ve ortaokul ve liseden oluşan eğitim 8 yıla çıkar. 14 Nisan 1992 tarihinde Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokol ile ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. GEÖK bünyesinde 1992 yılında Galatasaray Üniversitesi, 1993 yılında ise Galatasaray İlköğretim Okulu kurulur." Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Galatasaray_Lisesi |
|
. Bunu son kez yapacağım, "fikirsiz" gibi izlenim vermek istemem. Ama yine aynı ölçüde düşündüğüm çıktı... Ya ben ve yapay zekada aynı anda bir sorun var ya da başka bir şey. Sohbet kaydı: https://chatgpt.com/share/670ff453-aee8-8006-84bc-1e5375707a22 SORU: [ ... kitaptaki alıntı ... ] Buna göre, bu kitabı okuyan bir Bir Türk vatandaşı dışında, aklı başında bilinçli bir dünya vatandaşı düşünelim. Atatürk hakkında çok bilgisi olmasın. Bu kısmı okuduğu vakit aklında nasıl bir Atatürk imajı çizilir? Ve günümüzden ne yönde olur Atatürk hakkında olumlu mu düşünür olumsuz mu düşünür? Aklındaki bir eleştiride dönemin şartlarında gerekli olduğunu düşünür mü? Ve son olarak kitap, sadece bu kadar bir yazıyla Atatürk'ü hedef göstermiştir, kötülemiştir diyebilir miyiz? CEVAP: Bu alıntıya dayanarak, kitabı okuyan bir dünya vatandaşı, özellikle Atatürk hakkında çok bilgisi olmayan biri, karmaşık bir Atatürk imajı edinebilir. Metin, Atatürk'ün liderliğindeki reformları vurgularken, bu reformların nasıl uygulandığını da eleştirel bir dille açıklıyor. Dolayısıyla, okuyan kişi muhtemelen Atatürk'ün modernleşme ve reform alanında önemli adımlar attığını, ancak bu süreçte otoriter bir yaklaşım sergilediğini düşünebilir. Çizilen Atatürk İmajı:
Olumlu mu Olumsuz mu Düşünür? Metindeki eleştiriler Atatürk'ü tamamen olumsuz bir figür olarak göstermiyor, ancak otoriterliği öne çıkarıyor. Dolayısıyla, dünya vatandaşı, Atatürk'ü bir yandan modernleşme çabalarından ötürü takdir ederken, diğer yandan demokrasi ve katılım eksikliği konusunda eleştirici olabilir. Reformların zorla uygulanması ve baskıcı yöntemlerin kullanılması, onu eleştirmeye meyilli bir okurun dikkatini çeker. Dönemin Şartlarına Göre Yorumlar mı? Dönemin şartlarını değerlendirmeden, Atatürk'ün yöntemleri çok sert ve demokratik olmayan yollarla reform yapma olarak algılanabilir. Ancak bilinçli bir dünya vatandaşı, 20. yüzyıl başındaki siyasi ve toplumsal bağlamı göz önüne aldığında, bu tür otoriter yöntemlerin o dönemin özellikleri ve Türkiye’nin modernleşme süreciyle ilgili olduğunu düşünebilir. Bu da eleştirilerin dozunu azaltabilir. Yani, dönemin zorluklarını bilen bir kişi, yapılan reformların bazı zorunluluklara dayanmış olabileceğini anlayabilir. Kitap Atatürk'ü Hedef Gösteriyor mu? Kitap sadece bu kadar bir metinle Atatürk'ü hedef alıyor veya kötü gösteriyor demek pek doğru olmaz. Metin, daha çok Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecini ve reformları eleştirisel bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Atatürk'ü hedef almak yerine, o dönemdeki liderliğin ve reformların niteliğini sorguluyor. Örneğin, reformların tepeden inmeci ve halkla istişare edilmeden yapıldığına vurgu yapıyor, ama aynı zamanda bu reformların modernleşme için önemli adımlar olduğunu da kabul ediyor. Bu, Atatürk'ün politikalarına tek yönlü bir saldırıdan ziyade, hem olumlu hem de olumsuz yönlerini ele alan bir değerlendirme. Sonuç olarak, bu pasaj, Atatürk'ü tamamen olumlu ya da olumsuz bir figür olarak tanımlamaktan ziyade, onun politikalarının karmaşıklığını ve tartışmalı yönlerini ön plana çıkarıyor. |
|
Türk milletini "medeniyetsiz" ilan edip adeta "ehlileştirilmesi gerekiyordu, o yüzden tepeden inme gerekliydi" savunması yapan, medeniyeti "şapka, balo ve giyim tarzından" ibaret sananlara ithaf olunur: https://www.youtube.com/watch?v=cHDLR7HzpJ8 |
1. sayfa
Daron Acemoğlu gurur yaşattı
2024 Nobel Ekonomi Ödülü’ne Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson layık görüldü. Bu üç isim kurumların refahı nasıl oluşturduğu ve nasıl etkilediğiyle ilgili çalışmalarından dolayı ödüle hak kazandı. Acemoğlu daha önce de iki kez iktisat alanında Nobel ödülüne aday olarak gösterilmişti.
Ayrıca Bkz.2024 Nobel Fizik Ödülü, yapay zekanın "babalarına" gitti
Üç ekonomist ulusların zenginleşmesi konusunda, coğrafi ve ekonomik açıdan farklı özelliklere sahip ülkeleri kıyaslayarak, kurumların yapısının bu süreçte belirleyici faktör olduğuna ilişkin çıkarımlarda bulunmuşlardı.
Nobel komitesi "Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu toplumlar ve nüfusunu kötüye kullanan kurumlar büyüme veya daha iyiye doğru değişim yaratmaz. Ödül sahiplerinin araştırması bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor" açıklamasını yaptı.
Daron Acemoğlu, ödülün açıklanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında, "İyi bir kariyere sahip olmayı hayal ediyorsunuz ama bu ödül bunun da ötesinde bir şey” ifadelerini kullandı.
Daron Acemoğlu Türkiye'den Nobel ödülü alan üçüncü isim oldu. Daha önce Orhan Pamuk, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştü. Aziz Sancar da 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştı. Türkiye Nobel ödül sıralamasında 31.sıraya yükseldi.
Daron Acemoğlu kimdir?
Daron Acemoğlu 1967 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Hukukçu Kevork Acemoğlu ile şair ve edebiyatçı İrma Acemoğlu'nun oğlu olan Daron Acemoğlu, ilköğrenimini İstanbul Kadıköy'deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulu’nda tamamladıktan sonra, 1986'da Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu.
Lisans derecesini İngiltere'nin York Üniversitesi'nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü'nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu'nda ders verdi.
1993'ten itibaren akademik kariyerine ABD'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) devam ediyor. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü unvanını aldı.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Haberi Portalda Gör