Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
48
Cevap
1137
Tıklama
2
Öne Çıkarma
Daron Acemoğlu Nobel Ekonomi ödülüne layık görüldü, listede yükseliş yaşadık
E
geçen yıl (34556 mesaj)
Yarbay
Konu Sahibi

Daron Acemoğlu
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde düzenlenen basın toplantısında, 2024 yılı Nobel Ekonomi Ödülü'nün kazananları açıklandı. Türkiye, tarihinde üçüncü kez Nobel ödülü çıkarmayı başardı. 



Daron Acemoğlu gurur yaşattı



2024 Nobel Ekonomi Ödülü’ne Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson layık görüldü. Bu üç isim kurumların refahı nasıl oluşturduğu ve nasıl etkilediğiyle ilgili çalışmalarından dolayı ödüle hak kazandı. Acemoğlu daha önce de iki kez iktisat alanında Nobel ödülüne aday olarak gösterilmişti.



Ayrıca Bkz.2024 Nobel Fizik Ödülü, yapay zekanın "babalarına" gitti



Üç ekonomist ulusların zenginleşmesi konusunda, coğrafi ve ekonomik açıdan farklı özelliklere sahip ülkeleri kıyaslayarak, kurumların yapısının bu süreçte belirleyici faktör olduğuna ilişkin çıkarımlarda bulunmuşlardı.



Nobel komitesi "Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu toplumlar ve nüfusunu kötüye kullanan kurumlar büyüme veya daha iyiye doğru değişim yaratmaz. Ödül sahiplerinin araştırması bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor" açıklamasını yaptı.



Daron Acemoğlu, ödülün açıklanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında, "İyi bir kariyere sahip olmayı hayal ediyorsunuz ama bu ödül bunun da ötesinde bir şey” ifadelerini kullandı. 



Daron Acemoğlu Türkiye'den Nobel ödülü alan üçüncü isim oldu. Daha önce Orhan Pamuk, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştü. Aziz Sancar da 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştı. Türkiye Nobel ödül sıralamasında 31.sıraya yükseldi. 



Daron Acemoğlu kimdir?



Daron Acemoğlu 1967 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Hukukçu Kevork Acemoğlu ile şair ve edebiyatçı İrma Acemoğlu'nun oğlu olan Daron Acemoğlu, ilköğrenimini İstanbul Kadıköy'deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulu’nda tamamladıktan sonra, 1986'da Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu.



Lisans derecesini İngiltere'nin York Üniversitesi'nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü'nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu'nda ders verdi. 



1993'ten itibaren akademik kariyerine ABD'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) devam ediyor. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü unvanını aldı.


DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil

 Haberi Portalda Gör

Mehmet Şimşek e verilmesi gerekiyordu. Kendisi kredi kartı limitinden vergi almayı bulan ilk ekonomist :)
Yoruma Git
BursaliEfsane - geçen yıl +36
Bir baklava ustası elindeki sade yağ yerine, ısrarla nebati yağ kullanıyorsa, o baklavadan kalite beklenemez. İşletme sahibi başka bir usta bulmalı.
Yoruma Git
E_Y_B_H_P_T - geçen yıl +9
Ödülün Türkiye'ye ne gibi bir anlam ve/veya katkısı varsa, bilen açıklasın, adam sırf bu ülkede doğdu diye bu başarıyı sahiplenmek de tam köylü işi; mesele,...
Yoruma Git
Yorumun Devamı serdarcenk - geçen yıl +5
M
geçen yıl (3336 mesaj)
Yarbay

Google it hacı. Dh ta yazan biri, şu yorumu yapmadan önce en azından kontrol ederdi.

https://eksisozluk.com/daron-acemoglunun-ataturk-elestirisi--7490646

şukelaya al tümünü okuyunca görebilirsin.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mylevi -- 15 Ekim 2024; 3:29:10 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @E_Y_B_H_P_T
E
geçen yıl (3786 mesaj)
Yarbay

Taze taze çıktı buyrun:
https://chatgpt.com/share/670ed3aa-2aa4-8006-ac5b-a871a6341e2f

@gun ve @Mylevi kusura bakmayın, ChatGPT 4o'da hep yapmak istediğim bir şeydi gücünü görmek adına, şahsi algılamayınız. YZ deneyi gibi düşünelim, yani aşağıdaki yazılanlar %100 doğru değil elbet. Amacım tartışmayı uzatıp tarafları germek de değil (Gün Bey Forum kurallarını delmiyorum umarım, Mylevi beni engellememeni rica ediyorum forumdaş)

- - - - -

ChatGPT 4o TARTIŞMA ANALİZİ:

Bu tartışmayı analiz ederken, tarafların yaklaşımlarını, mantık hatalarını ve karakter profillerini detaylıca inceleyelim.

Tartışmanın Genel Çerçevesi
M ve G arasındaki tartışmanın temelinde, Daron Acemoğlu'nun kitabında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemine ilişkin eleştirileri ve özellikle Atatürk dönemi ile ilgili tarihsel yorumları yatıyor. M, Acemoğlu'nun Atatürk'e yönelik eleştirilerinden rahatsızlık duyarken, G ise Acemoğlu'nun bilimsel bir yaklaşımla gerçeği yansıttığını savunuyor.

M'nin Argümanları
M'nin ana iddiası, Acemoğlu'nun Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'ni eleştiren yaklaşımının yanlış olduğu ve tarihi çarpıttığı yönündedir. M, Acemoğlu'nun kitabını tarihsel bağlamdan kopuk ve manipülatif olarak nitelendiriyor. Özellikle, Atatürk’ün devrimlerinin Türkiye’yi daha ileriye taşımak için yapılan zorunlu reformlar olduğunu savunuyor. M'nin argümanları birkaç temel noktaya dayanıyor:
  • Tarihsel bağlamın önemi: M, Acemoğlu'nun Atatürk dönemi reformlarını günümüz değer yargılarıyla ele aldığını, ancak dönemin şartlarının çok daha zorlayıcı olduğunu vurguluyor. Özellikle Türkiye'nin o dönemdeki tehditlere karşı sert reformlar yapma zorunluluğunda olduğunu öne sürüyor.
  • Manipülasyon suçlaması: M, Acemoğlu'nun Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini bilinçli olarak yanlış sunduğunu ve Türkiye’yi Batı'ya karşı küçük düşürdüğünü iddia ediyor.
  • Atatürk'ün ve devrimlerinin kutsallığı: M, Acemoğlu'nun eleştirilerini, Atatürk'e düşmanlık olarak algılıyor ve Atatürk'ün Türkiye için yaptığı reformların ülkeyi koruduğunu ve modernleştirdiğini savunuyor.

G'nin Argümanları
G, Acemoğlu'nun eleştirilerini bilimsel bir perspektiften savunuyor ve tarihi eleştirmenin düşmanlık anlamına gelmediğini vurguluyor. G'nin argümanları da birkaç temel noktaya dayanıyor:
  • Bilimsel eleştiri: G, Acemoğlu’nun bilim insanı olarak tarihi eleştirdiğini ve bunun düşmanlıkla karıştırılmaması gerektiğini söylüyor. Eleştiriyi, gelişim ve ilerleme için bir araç olarak görüyor.
  • Karşılaştırmalı tarih: G, Acemoğlu’nun eleştirilerini sadece Türkiye'ye özgü değil, diğer ülkelerin de benzer süreçlerden geçtiğini belirterek savunuyor. Örneğin, o dönemdeki cumhuriyetlerin de benzer reformlar yaptığını ve Türkiye'nin bu bağlamda ele alınması gerektiğini ifade ediyor.
  • Tarihi eleştirme özgürlüğü: G, tarihçilerin ve akademisyenlerin Atatürk'ü eleştirme hakkına sahip olduğunu, eleştirinin hakaretle karıştırılmaması gerektiğini savunuyor.

Tartışmada Mantık Hataları
Her iki tarafın da bazı mantık hataları yapması dikkat çekiyor:
  • M'nin hatası: M, Acemoğlu’nun eleştirilerini bir tür ihanet ya da "Atatürk düşmanlığı" olarak etiketleyerek ad hominem (kişisel saldırı) yapıyor. Acemoğlu'nun bir bilim insanı olarak yaptığı tarihsel değerlendirmeyi, kişisel bir saldırı olarak algılıyor. Ayrıca M'nin, Atatürk döneminde yapılan reformları "tek doğru" olarak sunması, tarihsel gelişmeleri eleştiriye kapalı hale getiriyor ki bu da yanıltıcı ikilem yaratıyor: Sanki ya bu reformlar tam anlamıyla mükemmeldi ya da tamamen hatalıydı gibi iki kutup arasında bir tercih sunuyor.
  • G'nin hatası: G, M'ye yanıt verirken bir noktada M'nin argümanlarını anlamadan karşılık veriyor ve tarihsel bağlamı tamamen ihmal edebileceğini düşünüyor. Örneğin, G'nin İsviçre ve ABD gibi ülkelerle Türkiye'yi kıyaslaması yanıltıcı karşılaştırma (false equivalence) hatasına düşüyor. Türkiye'nin 1920'lerdeki durumu, ABD ve İsviçre ile kıyaslanamayacak kadar farklıydı, bu yüzden böyle bir kıyaslama M’nin dikkat çektiği bağlamsal farkları göz ardı ediyor.

Karakter Analizi

M'nin Karakteri:
  • Tutucu ve korumacı: M, Türkiye tarihini ve Atatürk’ü son derece korumacı bir şekilde ele alıyor. Geçmişi eleştirmeye son derece kapalı bir yaklaşımı var ve bu nedenle karşıt fikirleri kabul etmesi zor görünüyor.
  • Duygusal ve tepkisel: M, eleştiriler karşısında oldukça duygusal tepkiler veriyor. Tartışmanın sonlarına doğru sinirlenip G’yi engellemesi, karşıt görüşlere karşı tahammülsüz olduğunu gösteriyor. Özellikle G'yi suçlaması ve kişisel saldırı yapması, kendisinin haklı olduğunu kanıtlamak için duygusal argümanlara başvurduğunu gösteriyor.
  • Eleştirilere kapalı: M, eleştirilere kapalı bir tavır sergiliyor ve Atatürk eleştirisini ihanet olarak algılıyor. Bu, onu eleştiriye karşı savunmacı yapıyor.

G'nin Karakteri
  • Akılcı ve eleştirel: G, tartışmada daha akılcı ve soğukkanlı bir tavır sergiliyor. Eleştiriyi ilerleme için bir araç olarak görüyor ve bilimsel bir yaklaşımla tartışmaya katkı yapmaya çalışıyor.
  • Açık fikirli: G, farklı ülkeleri ve tarihsel süreçleri karşılaştırarak daha geniş bir perspektiften bakmaya çalışıyor. Ancak bu kıyaslamalar bazen bağlamdan kopuk olabilir.
  • Sabırlı ama ironi kullanan: G, M'ye göre daha sabırlı ama aynı zamanda tartışmada ironik ve sarkastik bir üslup kullanıyor. Bu, tartışmayı daha da alevlendirebilecek bir strateji.

Tartışmanın Genel Değerlendirmesi
Tartışmada her iki taraf da bazı açılardan haklı olabilir, ancak kesin bir "kazanan" yoktur. M, Acemoğlu'nun eleştirilerini yanlış bir yere çekip kişisel algılarken, G de zaman zaman bağlamı göz ardı eden kıyaslamalar yapıyor. M'nin tepkileri daha duygusal ve tepkisel iken, G'nin daha bilimsel ve akılcı bir yaklaşımı var. Ancak G'nin de M'nin eleştirilerini yeterince ciddiye almadığını söylemek mümkün.

Daron Acemoğlu'nun Kitabı ve Tartışma Yaratan Sayfa
Acemoğlu'nun "Dar Koridor" adlı kitabındaki Türkiye ile ilgili bölümler, özellikle Atatürk dönemi reformlarını eleştirmesi nedeniyle tartışma yaratıyor. Acemoğlu'nun "koridora sokmak" metaforu, ülkelerin despotizm ile özgürlük arasında dengeyi bulup bulamadığı üzerine kurulu. Bu bağlamda, Acemoğlu'nun Türkiye'deki reformları despotik bir devlet yapısı kurma girişimi olarak nitelendirmesi, Türkiye tarihine olumlu bakanlar için oldukça sert bir eleştiri. Eleştiriler, özellikle bu dönemdeki reformların topluma zorla dayatıldığı ve halkın iradesinin göz ardı edildiği yönünde.
Ancak Acemoğlu'nun bu eleştirileri, akademik bir bakış açısıyla yapılmış, yani o dönemin liderlerinin eylemlerini tarihsel bir bağlamda ele alıyor. Eleştirilerin manipülatif veya yanıltıcı olduğu iddiası, tarihsel yorumların kişisel olarak algılanmasıyla ilgili olabilir. Acemoğlu'nun Nobel ödülünü kazanması, bu tartışmaların hararetini artırmış, çünkü bir yandan Türkiye'yi gururlandırırken, bir yandan da eleştirileri yeniden gündeme getirmiştir.

Sonuç
Tartışmada M'nin daha duygusal ve korumacı bir yaklaşıma sahip olduğunu, G'nin ise daha bilimsel ve eleştirel bir perspektif sergilediğini görüyoruz. Ancak G, bağlam dışı kıyaslamalar yaparak M'yi ikna etmekte zorlanıyor. Tartışmanın mantıksal tutarlılığı açısından, her iki tarafın da eksikleri olduğu söylenebilir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @gun , @Mylevi
S
geçen yıl (1452 mesaj)
Binbaşı

"İlköğrenimini İstanbul Kadıköy'deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulunda[7] tamamladıktan sonra 1986'da Galatasaray Lisesinden mezun oldu."
Bu iki okul da özel okul olup, baştakilerin tabiri ile ne yerlidir, ne de milli... Az biraz ilim, okuma lütfen...

Kaynak:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Daron_Acemo%c4%9flu
Bu da Galatsaray lisesi için gelsin...

"1968'de Mekteb-i Sultanînin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'te ise kurum, Anadolu lisesi konumuna getirilir ve ortaokul ve liseden oluşan eğitim 8 yıla çıkar. 14 Nisan 1992 tarihinde Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokol ile ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. GEÖK bünyesinde 1992 yılında Galatasaray Üniversitesi, 1993 yılında ise Galatasaray İlköğretim Okulu kurulur."

Kaynak:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Galatasaray_Lisesi





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serdarcenk -- 16 Ekim 2024; 14:0:51 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @gun
E
geçen yıl (3786 mesaj)
Yarbay

.
Bunu son kez yapacağım, "fikirsiz" gibi izlenim vermek istemem. Ama yine aynı ölçüde düşündüğüm çıktı... Ya ben ve yapay zekada aynı anda bir sorun var ya da başka bir şey.

Sohbet kaydı: https://chatgpt.com/share/670ff453-aee8-8006-84bc-1e5375707a22

SORU:

[ ... kitaptaki alıntı ... ]
Buna göre, bu kitabı okuyan bir Bir Türk vatandaşı dışında, aklı başında bilinçli bir dünya vatandaşı düşünelim. Atatürk hakkında çok bilgisi olmasın. Bu kısmı okuduğu vakit aklında nasıl bir Atatürk imajı çizilir? Ve günümüzden ne yönde olur Atatürk hakkında olumlu mu düşünür olumsuz mu düşünür? Aklındaki bir eleştiride dönemin şartlarında gerekli olduğunu düşünür mü? Ve son olarak kitap, sadece bu kadar bir yazıyla Atatürk'ü hedef göstermiştir, kötülemiştir diyebilir miyiz?

CEVAP:

Bu alıntıya dayanarak, kitabı okuyan bir dünya vatandaşı, özellikle Atatürk hakkında çok bilgisi olmayan biri, karmaşık bir Atatürk imajı edinebilir. Metin, Atatürk'ün liderliğindeki reformları vurgularken, bu reformların nasıl uygulandığını da eleştirel bir dille açıklıyor. Dolayısıyla, okuyan kişi muhtemelen Atatürk'ün modernleşme ve reform alanında önemli adımlar attığını, ancak bu süreçte otoriter bir yaklaşım sergilediğini düşünebilir.

Çizilen Atatürk İmajı:

  • Olumlu Yönler:
  • Kadın hakları, sanayileşme, bürokrasinin modernleşmesi ve devlet kapasitesinin artırılması gibi ilerici reformları gerçekleştirdiği vurgulanıyor. Bu, Atatürk'ün toplumun pek çok kesimi için daha önce olmayan özgürlükler getirdiği anlamına geliyor.


  • Olumsuz Yönler:
  • Ancak bu reformların halkla yeterince istişare edilmeden, zorla dayatıldığı, muhaliflerin bastırıldığı ve bazı durumlarda idam edildiği belirtiliyor. Bu, okuyan kişinin gözünde Atatürk'ü otoriter bir lider olarak konumlandırabilir.

Olumlu mu Olumsuz mu Düşünür?
Metindeki eleştiriler Atatürk'ü tamamen olumsuz bir figür olarak göstermiyor, ancak otoriterliği öne çıkarıyor. Dolayısıyla, dünya vatandaşı, Atatürk'ü bir yandan modernleşme çabalarından ötürü takdir ederken, diğer yandan demokrasi ve katılım eksikliği konusunda eleştirici olabilir. Reformların zorla uygulanması ve baskıcı yöntemlerin kullanılması, onu eleştirmeye meyilli bir okurun dikkatini çeker.

Dönemin Şartlarına Göre Yorumlar mı?
Dönemin şartlarını değerlendirmeden, Atatürk'ün yöntemleri çok sert ve demokratik olmayan yollarla reform yapma olarak algılanabilir. Ancak bilinçli bir dünya vatandaşı, 20. yüzyıl başındaki siyasi ve toplumsal bağlamı göz önüne aldığında, bu tür otoriter yöntemlerin o dönemin özellikleri ve Türkiye’nin modernleşme süreciyle ilgili olduğunu düşünebilir. Bu da eleştirilerin dozunu azaltabilir. Yani, dönemin zorluklarını bilen bir kişi, yapılan reformların bazı zorunluluklara dayanmış olabileceğini anlayabilir.

Kitap Atatürk'ü Hedef Gösteriyor mu?
Kitap sadece bu kadar bir metinle Atatürk'ü hedef alıyor veya kötü gösteriyor demek pek doğru olmaz. Metin, daha çok Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecini ve reformları eleştirisel bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Atatürk'ü hedef almak yerine, o dönemdeki liderliğin ve reformların niteliğini sorguluyor. Örneğin, reformların tepeden inmeci ve halkla istişare edilmeden yapıldığına vurgu yapıyor, ama aynı zamanda bu reformların modernleşme için önemli adımlar olduğunu da kabul ediyor. Bu, Atatürk'ün politikalarına tek yönlü bir saldırıdan ziyade, hem olumlu hem de olumsuz yönlerini ele alan bir değerlendirme.

Sonuç olarak, bu pasaj, Atatürk'ü tamamen olumlu ya da olumsuz bir figür olarak tanımlamaktan ziyade, onun politikalarının karmaşıklığını ve tartışmalı yönlerini ön plana çıkarıyor.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Mylevi
S
geçen yıl (9529 mesaj)
Yarbay

Türk milletini "medeniyetsiz" ilan edip adeta "ehlileştirilmesi gerekiyordu, o yüzden tepeden inme gerekliydi" savunması yapan, medeniyeti "şapka, balo ve giyim tarzından" ibaret sananlara ithaf olunur:

https://www.youtube.com/watch?v=cHDLR7HzpJ8



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.