Herkes konuşuyordu, kimileri düşünmeden, kimileri sırf sessizliğe tahammül edemediği için konuşuyordu. Sonra, birden, bir boşluk —> Tanrı'nın sustuğu an gibi her şey durdu. Gözler birbirine değil, hiçliğe döndü. Iste o anda, başından beri susan o adam kaldı sadece geriye.
Suskunluğuyla odaya hükmeden tek varlık oldu sanki.. Ve şimdi... duvardaki saatin tik tokları. Her tik bir doğuş, her tok bir ölüm demekti.. Adam sadece dinledi..
Her darbede biraz daha ağırlaştı gerçek. O Saat, yalnızca zamanı değil, odadakilerin çürümeye başlamış olan ruhlarını da ölçtü..
O sessizlikte adam konuşmuyor ama her şeyi söylüyordu sanki. Çünkü düşünceler, kelimelerin yükünden kurtulmuş bir sessizlikte yaşar. O artık konuşmuyor ama zamanı duyuyordu.. Ve belki de ilk kez, gerçekten var oluyordu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 12 Haziran 2025; 17:33:3 >
Suskunluğuyla odaya hükmeden tek varlık oldu sanki.. Ve şimdi... duvardaki saatin tik tokları. Her tik bir doğuş, her tok bir ölüm demekti.. Adam sadece dinledi..
Her darbede biraz daha ağırlaştı gerçek. O Saat, yalnızca zamanı değil, odadakilerin çürümeye başlamış olan ruhlarını da ölçtü..
O sessizlikte adam konuşmuyor ama her şeyi söylüyordu sanki. Çünkü düşünceler, kelimelerin yükünden kurtulmuş bir sessizlikte yaşar. O artık konuşmuyor ama zamanı duyuyordu.. Ve belki de ilk kez, gerçekten var oluyordu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 12 Haziran 2025; 17:33:3 >
Bu mesajda bahsedilenler: @AREryilmaz