1. sayfa
Çift derecelide sen vekili seçecek kişiyi seçiyorsun o da vekili. Tek derecede ise doğrudan vekili kendin seçiyorsun. Diye biliyorum, yanlişim varsa alintilayin |
Doğru ayrıca tek dereceli sistemin daha demokratik olduğunu da belirtmek lazim. |
Çok sağolun hocam da türkiye devletinde ilk zamanlarda tam olarak ne oldu,ne vardı da seçimin derecesiyle oynadılar hızlı karar almak için falan diye hatırlıyorum da hiç emin değilim bu konu böyle bulutlu bende |
Şey hocam birde bunun çıktığı sorularda parlamenter ve kabine terimleri de ekleniyor bi fikrin var mı bu konuda da![]() |
1876 Kanun-i Esasi'nin maddelerinde vardı.Her 10 bin erkek seçmen müntehib-i saniyi seçiyor.Müntehib-i Sani de milletvekillerini.Çift dereceli bu oluyor.Halkın temsilcilerini halk doğrudan seçerse bu da tek dereceli sistem.Türkiye Cumhuriyeti'nde 1946'ya kadar uygulandı.Açık oy-gizli sayımı unutma o da çok partili sisteme geçince 1947 Seçim Kanunu ile kalktı.Ben geçen sene girdim ama böyle sorular yoktu bunlar Hukuk Tarihi konuları müfredat mı değişti? Edit:Düzeltme |
unıter ve parlementer kavramları bakılmalı |
Çift dereceli secim demokrat değildir önceliklle.birey milletvekilini seçecek kisiyi seçer öncelikle yani kendi yerine secim yapasin diye birini bulur aslinda.sonra seçtigi kisi milletvekilini seçer.Dolayli yoldan meclis kurulur böylece. Tek dereceli secimde ise birey doğrudan milletvekikini secer.Tek dereceli secime bildigim kadariyla 1946 secimlerinde gecildi.Halk doğrudan yönetime katilmis oldu bu seçimle. |
Ben mezunum hocam geçen senede girdim,geçen sene Zaman denemelerinde bile görmüştüm sanırım,bu senede bir iki kere gördüm |
hocam parlamenter ve kabine sistemlerinin Türk tarihinde gördüğümüz örneklerini de verebilir misin? Bu kavramlar da geliyor |
Ve çıkıyor derken direk bunu sormuyorlar öncüllerde yer alıyor şu şekilde mesela ; Yeni Türk Devletinde görülen yukarıdaki durumlardan hangileri halkın görüşlerini daha çok yansıtmakla ilgilidir? Öncüllerde de bu terimler var |
Sağolasın hocam kabine/parlamenter sistemler hakkında Bilgin varsa o da merak konusu |
1876 1.Meşrutiyet ile padişah yetkileri sınırlandırıldı.Padişah tebaasına bahşettiği için ferman niteliğindedir.Meclis var fakat kanun teklifi onaya bağlı kanun kabul edilmesi de padişaha bağlı.Meclis padişaha sorumlu.1.Meşrutiyet bu açıdan parlamenter monarşi.1909 değişiklikleri yani 2.Meşrutiyetle meclisin gücü artırılıyor padişahın yetkileri sembolik oluyor.Parlementer sisteme benziyor.Padişah başbakanı başbakan bakanları seçiyor.Başbakan güvenoyu almak zorunda.Başkanlık sistemi-Parlementer Sistem karışık bir dönem bu.1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile Meclis hükümeti benimseniyor.Bakanlar başbakan meclis tarafından seçiliyor.Yani yasama yürütme aynı elde toplanıyor.1923 değişikliği ile yani Cumhuriyet'in ilanıyla Cumhurbaşkanlığı makamı oluşturularak parlementer sisteme geçiş başlıyor.Bu dönem de parlementer sistem ile meclis hükümetinin karışımı.2007 referandumuna kadar bu sistemle yönetildik.(61'de değişiklikler var ama genel olarak bahsediyorum).2007'de yarı başkanlık sistemine geçtik.2017 değişikleri kabul edilirse de 1876 sistemine benzeyecek.Yani parlementere 1876'da başladık.1921-1923 arası meclis hükümeti.2007 sonrası yarı başkanlık sistemi. |
Eline koluna sağlık hocam,sağolasın |
1. sayfa
Yok mu açıklayacak bir babayiğit?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >