Tüm mesajları okudum. Aslında rodrigo arkadaşımız açıklamış. Ben de bir iki şey ilave edeyim. Cennette insanlar bu dünyada sevdiklerini görecekler diye biliyorum hatta onları ziyaret bile edebileceklermiş. Burada karıştırılan konu sanırım Mahşerle ilgili insanlar tekrar dirildiği ve hesaba çekildiği vakit insanların birbirini tanımayacağı hatta birbirlerinden kaçacağı söyleniyor. Sanırım bu ikisi karıştırılıyor. Sanırım en büyük nimet ise ALLAH ın cemalini görmektir. En doğrusunu ALLAH bilir. |
tşk ederim yazan arkadaşlara.. |
en mantıklısı da buydu zaten.. yoksa benim henüz doğmamış olan çocuğum cennette beni görmek isterken, ben babamı, babam kendi babasını görmek isteyecek, derken etrafınızdaki nüfus zincirleme çığ gibi büyüyecekti.. hayatı bir bayrak yarışına benzetiyorum.. anne babanızdan bayrağı alıyorsunuz ve onlarla ilişkiniz bitiyor.. eşinizle bir çocuk dünyaya getirip bayrağı ona veriyorsunuz ve yaşlanıyor ölüyorsunuz.. sizden önceki ve sizden sonraki nesilleri boşverin, cennette sevdiğiniz saydığınız eşinizle birlikte olmak kısmet olsun yeter ![]() |
Yanlız şunu unutmayalım..Eğer sevdiğiniz kişi imansız ise onu göremessiniz...allah hepimize bu dünyadan imanla göç etmeyi nasip eylesin...(AMİN) |
Allah cc bir kulundan razı olup onu cenneti ile ödüllendirmiş ise o kişiye artık hiçbir sıkıntı tesir etmeyecektir. eğer sen sevdiklerin ile buluşmak istiyorsan o sevdiklerinde cennette ise Alah cc da seni bir sıkıntıya sevketmemek için buluşturacaktır. burada mühim olan sevdiklerimizinde cennete gitmesine yardımcı olmaktır. |
eşimizden başka çok sevdiimiz kişileri göremicez mi yani ![]() ![]() ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() |
cennette sıkıntı yoktur. orada ne hastalık ne can sıkıntısı asla yaşanmaz. istediğin herşey vardır orda. sevdiklerimizide göreceğimiz kesindir. ama hep dünyadaki nimetlerle kıyaslayabildiğimiz için bunlarda biyere kadar diyebiliriz. ama orada gözlerin görmediği kulakların duymadığı akla hayale getiremiyeceğimiz nimetler vardır. nasılki bir çocuk ana karnında dünyada hangi nimetle karşılaşacağını bilmiyosa bizde aynı şekilde bilemiyoruz. unutmayın ana karnı dünyaya göre çöplük dünyada cennete göre bir çöplüktür. ama bu kadar bol nimetleri bize unutturan bir olay olacaktır oda Allah (c.c) ın cemalini görmek olacaktır. O'nu görünce bütün nimetleri unutmuş olacağız. her saniye görmek isteyeceğiz. O'nu görmek nimetlerin en güzelidir. ama bu görme sıklığı kişinin yapmış olduğu ibadete iyiliğe karşı olacak. yani ne kadar çok kuvvetli imanımız olursa o kadar iyi. yani demek istediğim ömrünü ibadete iyiliğe harcayarak cennete giden bir insanla normal olarak yaşayıp cennete giden bir insanın kavuşacağı nimetler aynı olamaz. o yüzden elimizden geldiği kadar çok sevaplar kazanmaya gayret edelim. edelimki Allah'ı daha sık görme daha çok nimetlere kavuşma şerefine erişelim. şimdi kimse bana burda muhalefet etmesin. bu yazdıklarım sağlam kaynaklardan edindiğim bilgilerdir. kendimden bişey uydurmadım. walla. |
Amin inşallah.Allah cennetle şereflendirdiği kullarından ayırmasın bizi. |
KİŞİ AHİRETTE SEVDİĞİ İLE BERABERDİR Hadis i şerif, tarkanı müziğin ilahı diye putlaştıranlar onunla beraber, kadıköye futbol mabedi (ibadethanesi) diyenler onlarla beraber, anasını babasını akrabasını din kardeşlerini atasını peygamberini sevenlerde onlarla birlikte olacaklar, |
Evet acı ama gerçekten çok kötü bir durum değil mi? ![]() _____________ zafer altinok |
Gerçekten çok acı![]()
|
Tüühhhh.. !!..bak çok üzüldüm şimdi... cık.. cık..cıkk! Şimdi benim köpeğim beni orda tanımıycakmı yaw.. Hani köpekler ii koku alırlardı..![]() Len gidin ordan yaw...!!. nerden bulursunuz bööele uyduruk hurafeleri.. sanki kuran da bu yukarıda anlattıklarınız uyduruklar varmış gibi.. sanki giden, gelen varmışta taze haberler getiriyormuş gibi.. sanki, sanki, hepiniz cennete gidecekmiş gibi.. hedeeee..! Ne cahil adamlarsınız yaw..! Kadınlar hamamına çevirdiğiniz olm, DH'yi.. ![]() ![]() ![]() |
SAÇMAAA BENCE CÜREKLİBATUR ANA BABA SEVGİSİYLE HAYATINDA DEĞER VERDİĞİN FAVORİ YAPTIĞIN İNSANLAR BAMBAŞKA ŞEYLER ARKADAŞIN SEVDİKLERİNİ GÖREMİYORSUN DEDİĞİ ŞEY AİLEMLE BERABER OLAMICAK MIYIM GİBİ Bİ DURUM AKLINDA TARKAN YADA ANGELİNA JOLİE OLDUĞUNU SANMIYORUM BEN GİDERSEM ÖNCE BABAMI GÖRCEM BUNA İNANIYORUM İNANDIKLARINIZ YAŞAMA SEVİNCİNİZ OLUR HOŞ BEN İNANDIĞIM YERE GİTMEK İSTİYORUM O AYRI KONU ![]() |
bu topicte ciiddi bişiyi paylaşiyoruz. dalga gecerek konuşmassan sevincem.. inancın yoksa bu topice yazma.. ben bu konuda bilgisi olanların paylaşmasını istedim. |
" Kişi sevdiğiyle beraberdir" Hadis-i Şerifi bir müjde olduğu gibi bir uyarıdır da aslında...kimleri sevdiğimize dikkat etmemiz gerektiğine işaret ediliyor..." Kişi dostunun dini üzerinedir, o halde dostunuza dikkat edin" hadis-i Şerif-i de bu uyarıyı tamamlıyor sanırım...kimi sevdiğimize, kimi örnek aldığımıza dikkat etmemiz gerektiği vurgulanmış diyebiliriz... |
Şimdi bir düşünün. Şimdiye kadar size, güzelliklerin ayaklarınızın altına serileceği, sayısız nimet ve bollukla karşılaşacağınız bir mekanın varlığından hiç bahsedilmedi mi? Kuşkusuz ki bahsedildi. Aslında size ve sizin gibi tüm insanlara tüm istediklerini hazır bulacakları bir yaşamın, "cennet yaşamının" varlığı mutlaka haber verilmiştir. Yeryüzündeki her insan, ölümünden sonra ahiret yaşamında sonsuz bir cennetin var olduğu bilgisine sahiptir. Cennete girmeye layık görülen her insan, nefsinin istediği herşeyi hazır bulacağı, mükafat ve nimetlerle karşılanacağı, sonsuza kadar güzellikle muhatap olacağı eşsiz bir mekanda yaşayacaktır. Dünyada yaşadığı sınırlı süre ise, bu güzelliklere kavuşabilmesi için kendisine verilmişbir fırsattır. Allah, dünya hayatındaki imtihanın gereklerini yerine getiren salih kullarına, bu güzel yurdu vaat etmiştir. O halde insanları, cennet müjdesiyle sevince kapılmaktan alıkoyan, cennete özlem duymalarını ve ona kavuşmak için çaba harcamalarını engelleyen sebep ne olabilir? İnsanlar, acaba neden kendilerine karşılıksız nimetler ve güzellikler verileceğini bile bile, cennet için bir hazırlık yapmazlar? Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, insanların bir kısmının cennetin varlığına kesin olarak inanmamaları, bir kısmının da bundan büyük bir şüphe içinde olmalarıdır. İnsanların inançsız veya şüpheci olmalarının kuşkusuz çeşitli sebepleri olabilir. Ancak burada asıl üzerinde durulması gereken, bu şüphenin kimi zaman bilgi eksikliğinden kaynaklanmasıdır. ---------------------------------------------------------------------- Bu bilgi eksikliğinin giderilmesi için başvurulacak yegane kaynak ise Kuran'dır. Allah, Kuran'da insanlara eşsiz ve sınırsız güzellikleri ile muhteşem bir cennet yaşamı tarif etmiştir. Bu güzelliklerin sınırını bilmeyen, tarif edilen detayların farkında olmayan bir kimsenin, cenneti ve oradaki yaşamı gözünde canlandırması zor olabilir. Müminlerin amacı, Allah'ın insanlara sunmuşolduğu ve büyük bir nimet olarak Kitabında anlattığı cenneti, insanlara tanıtmak, sahip olduğu güzelliklerden herkesi haberdar etmektir. Cennetin, ahirette insanlar için hazırlanmışiki yaşamdan bir tanesi olduğunu bildirmek ve orada insana, şu anki düşünce sınırlarını aşacak derece güzel olan herşeyin verileceğini belirtmektir. Cennetin, cahilce inanışların aksine, tüm nimetlerin kusursuzca var edildiği bir mekan olduğunu haber vermek ve insanlara orada "nefislerinin istediği", "arzu ettikleri" herşeyin sunulacağını göstermektir. Cennette, tüm eksikliklerden, acizliklerden uzak olacaklarını, sıkıntı ve hüznü tadmayacaklarını, asla pişmanlık duymayacaklarını bildirmektir. Cennette, şu ana kadar görülmüş, bilinmişher türlü güzelliğin ve nimetin çok daha üstününün var olduğunu, ayrıca Allah'tan bir ikram olarak henüz tanınmamış, görülmemişnimetlerin de orada hazır bulundurulduğunu ve bunların yalnızca Allah'ın kendilerinden hoşnut olduğu insanlara sunulmakta olduğunu haber vermektir. www.harunyahya.org dan da yararlanılmıştır... |
BU konunun özü Ölümden Kaçışın olmamasıdır İnsan özellikle gençliğinde ölümü hiç aklına getirmek istemez. Bunu bir son olarak gördüğü için ölümün düşüncesinden bile kaçar. Düşünmemek onun için en rahat kaçışyoludur. Oysa fiziksel kaçışölüme bir çare olmadığı gibi, ölümü aklına getirmekten kaçınarak ölümden kurtulabilmek de mümkün değildir. Dahası, ölümü aklına getirmemek de mümkün değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi insan, her gün önüne gelen gazetelerde mutlaka ölüm haberleriyle, ölüm ilanlarıyla karşılaşır. Yolda giderken bir cenaze arabasına rastlar ya da bir mezarlığın önünden geçer. Zaman içinde yakınları ve akrabaları ölür. Onların cenazelerine gittiğinde ve evlerini ziyaret ettiğinde, mutlak gerçekle yüzyüze kalır. Başkalarının, özellikle de sevdiklerinin ölümünü gördükçe, kendi sonunu düşünür. İnsan ne kadar direnirse dirensin, nereye sığınırsa sığınsın, nereye kaçarsa kaçsın, aslında farkında olmadan her an kendi ölümüne doğru koşar. Önünde başka bir kapı, tercih veya çıkışyolu yoktur. Geri sayım sürekli devam eder. Ne yöne dönerse ölüm onu oradan karşılar. Allah'ın kanununda bir değişme olmaz. Kaderde belirlenmişbir anda ve yerde ölüm onu yakalar. Kuran'da, Allah bu gerçeği şöyle haber verir: De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah) a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir." (Cuma Suresi, 8) Her nerede olursanız ölüm sizi bulur, yüksekçe yerlerde tahkim edilmişşatolarda olsanız bile... (Nisa Suresi, 78) Bu nedenle insanın yapması gereken, kendini kandırmayı ya da gerçekleri göz ardı etmeyi bir kenara bırakıp Allah'ın kaderinde tespit ettiği süreyi en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Bu sürenin ne zaman biteceğini de yalnız Allah bilmektedir. http://www.harunyahya.org/imani/OKiyametC1.html |
Bir gün sahabe-i kiramdan bir zat, Peygamber Efendimiz SAS'e aşk ile, sevgi ile gözünü dikmiş, bakıyormuş. Peygamber Efendimiz de:
"--Ne oluyor?.. Ne oluyor böyle, gözünü dikmişsin, bakıyorsun? Hayrola!.." demiş, tebessüm etmiş.
Demiş ki:
"--(Fidâke ebî ve ümmî yâ Rasûlallah!) Canım değil, anam babam bile sana fedâ olsun ey Allah'ın Rasûlü!.. (etemetteu binnazari ileyke) Sana bakarak nimetleniyorum. Mestim, hayranım, çok memnunum, aşk ve şevk içindeyim. Cemâline bakmaktan eriyorum. Amma, ahiret hatırıma gelince de üzülüyorum yâ Rasûlallah!.." demiş.
"Sen Allah'ın habîbi olduğun için ahirette Firdevs-i A'lâ'ya gideceksin, Makàm-ı Mahmûd'a çıkacaksın... Amma ben, bilmiyorum ki cennete girebilecek miyim; cennete girsem bile senin yanına gelebilecek miyim?.. Benim halim nice olacak?.. Orda senden ayrı kalacağım hatırıma geliyor. Ayrı düşerim diye; şimdi ashabından olmuşum, şimdi seni görüyorum, ahirette göremem diye, şurama bir acı çöküyor, üzülüyorum o zaman yâ Rasûlallah!.." demiş.
Peygamber Efendimiz'in o zaman, o büyük müjdesi sadır olmuş, vârid olmuş. Diyor ki:
"--Kişi ahirette sevdiği ile beraber olacak!.."
Allah'a şükürler olsun....
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle