Yanlış, birden fazla tekrarlanıyorsa artık yanlış değil, bir karardır... |
Yarın unutmazsam bakarım. Size de iyi geceler. |
Bu resim insanın doğayı betonlarla dizginlemesine bir tepki. Bakın kutu gibi eve sığınmışsın ama aslında camda gördüğün manzaranın bir parçasısın hala. Ya da kapındaki denizle bütünleşiksin. Eve kapanıp tüm bunlardan uzak kalamazsın. Keza insanın kendi eliyle yamuk yaptığı Pisa kulesini doğa düzeltmiş. Arka odadaki yaprak saçlı adam da bir diğer kanıtı. Bunun dışında farklı anlamlar da çıkabilir, bu sadece birisi. Örneğin kızların kıyafetinin taban ve duvarla birleşmesi. Yaşadığımız hayatla bütünleşik kalmalıyız, onun bir parçası olmalıyız gibi bir anlam çıkarılabilir. |
Resmin orjinali bu; (özellikle bayanların saydam kısımlarına dikkat) < Resime gitmek için tıklayın > Bir de google'dan biraz bir şeyler buldum aşağıdakilerin tümü ALINTIDIR. Anlamı "Hafızanın Boşlukları Arasında" olan bu tablo İsviçreli ressam Dominique Appia'nın oldukça ünlü bir eseri. 20 seneye yakın zaman geçti, hala acaba bir detay yakalar mıyım diye tabloyu incelerim. Tabloyla ilgili izlenimlerime gelecek olursak; Tabloyla ilgili en çok ilgimi çeken detay, zemindeki çökmeden dolayı her sene biraz daha eğilen Pisa Kule'sini içeren fotoğraf çerçevesinin eğik asılmış olması. Buradaki mesaj çok açık. Hiçbir şey mükemmel değildir ve kişinin/nesnelerin kusurları onları sevmemize engel değildir, yeter ki sevmek isteyelim. Tabloda yer alan kadınların (bana göre ikisi de aynı kişi) cinsel organlarının bir kısmının saydam olması da bir başka detay. Bu detay, kadınların sadece cinsel obje olarak görülmesine bir tepki olabilir. Yanan kitaplar direkt Fahrenheit 451'i getiriyor aklıma. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaktır. Kitapların bir kısmı yanarken hala okumaya devam eden kadın burada çok önemli. O kapının ardında görünen gemi ve içeri dolan su onun hayal gücü. O deniz suyu süzüle süzüle gelip o kitap yangınını söndürecek! (Bu arada gemideki logonun ne olduğunu çok merak ediyorum) Yorumlamakta en zorlandığım kısım ayakta duran kadını izleyen adam figürü. Geçmişinden biri olduğunu varsayıyorum en fazla. Sürekli onu izliyor, peşini bırakmıyor. Kadın ise odanın bir kısmını hayal gücünün yardımı ile doldurup seyre dalmış. Belki de elinde tuttuğu kitap o odadaki hayalleri kurmasına yardımcı oldu. |
Rölativist? |
Şu cümledeki samimiyete bayıldım. |
Sanata, kültüre bağlı ve karşı olan iki insanın betimlemesini gördüm. Mesela eğri olan Pisa Kule'sinin fotoğrafının eğri tutularak kuleyi düz görmeleri. Ya da birinin elindeki kitapla manzaraya bakarken veya içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için balonu beklerken diğerinin yaklaşan felakete rağmen kitapları yakmaya devam etmesi. Evin içinde heykel olması ve duvarda tablo olacağına boş bir ayna olması gibi şeyler de göze çarpan diğer detaylar. Iki karakterin de siliklesmesini anlayamadım. Belki bedensel arzulardan vazgeçildiğini göstermeye çalışılmıştır. |
Göreceli, subjektif diyebiliriz. |
Modası geçmeyen tek şey kefendir,hala cebi yok ,beyaz ve tek parça :D |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Maksim Gorki