quote:

Orijinalden alıntı: kaiji_itou

Yazının geri kalanına katılmakla beraber Aziz Sancar hakkındaki varsayımlarının isabetsiz olduğunu düşünüyorum.

Aziz Sancar'ın konuşmaları ve açıklamalarından onu başarıya götüren üç şey olduğu çıkarımını yapmıştım, bunlar:

1- Aileden gelen çalışkanlık, bir insanın hayatındaki ilk rol modeller her zaman anne ve babadır Aziz Sancar anne ve babasının çalışkanlığını kendisine örnek aldığını bir röportajında ifade etmişti yanlış hatırlamıyorsam.

2- Cumhuriyet değerlerine bağlı öğretmenlerle karşılaşmış olması ki bu bence Aziz Sancar'ın hayatında çok önemli bir yer ediniyor yine birçok yerde bu konu hakkında sözler söyleşmiştir. (Bence hayatındaki en büyük şanslardan biri de bu)

Alıntı:
..Ve sözü eğitime, Cumhuriyet Eğitim Sistemine getiriyor, Prof. Sancar..
"Maalesef biz memleket olarak, her şeyimizi tenkitten hoşlanıyoruz. O dönem okullarımız harikaydı. Olağanüstü öğretmenlerim vardı ilkokulda. Oradaki ilkokul eğitimini burada Amerika'daki en iyi ilkokullarda verirler mi vermezler mi bilmiyorum. O kadar iyiydi."
Bu satırları bir daha okuyun.. "O eğitimi burada, Amerika'da verirler mi bilmiyorum" sözlerini ezberleyin..
"Çoğu Köy Enstitüleri mezunu, çok idealist insanlardı" dediği öğretmenlerinin hayatındaki rollerinin de altını çiziyor.
"Öğretmenlerim teşvik etti tabii. Onlar cesaret verdiler."
Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2015/10/16/aziz-sancardan-tokat-gibi-cevap

3- Yazıdaki varsayımlardan birinin aksine hırslı, korkusuz oluşu ve futbolun hayatındaki yeri evet hayatta mücadeleci ve korkusuz olmanın tek ispat yolu sokaktan geçmiyor. Bunlar, belki futbolun karakterinde yarattığı kazanma hırsı, mücadele azmi olarak yorumlanabilir veya tam tersi bu karakterde oluşundan ötürü futbola ilgili olması olarak görülebilir. Her halükarda bu ikisi birbirini besleyen şeyler ve hayata karşı bakış açısını da önemli ölçüde şekillendiren şeyler, tabi futbol yerine başka bir sporla da ilgilenebilirdi değişen bir şey olmazdı ama Türkiye'de futbolun popülerleşmiş olması bunda etkili oldu. Ayrıca bir sporla ilgilenmesi Aziz Sancar'ın kötü alışkanlıklardan ve kötü arkadaş çevresinden uzak kalmasını da sağladı. Aziz Sancar'ın kendi ağzından yüne bir başka yazıdan alıntı yapacak olursak:

Aziz Sancar’ın hayatında futbolla olan ilişkisi de tahmin edilemeyecek kadar üst düzeydi. Özellikle de futbolun Aziz Sancar’ın gençlik yıllarına damga vurduğunu söyleyebiliriz. Aziz Sancar şöyle anlatıyor futbolla geçen gençlik günlerini: “ Bende futbol oynayarak büyüdüm. Mardin Lisesi futbol takımında, Mardin Mezopotamyaspor ve Savurspor amatör takımlarında kalecilik yaptım. Çok iyiydim, çünkü hızlı reflekslerim vardı ve korkusuzdum. Kritik kurtarışlar yaparak takımımın kazanmasını sağladığım için, takım arkadaşlarım beni birçok defa omuzlarında taşıdılar. Bu dönemde, Futbol Federasyonu tarafından 18 yaş altı Türk Milli Takımı’nda oynamak çocukluğumdan beri hayalim olmasına rağmen, boyumun ve kilomun ulusal kalibrede bir oyuncu için yeterli olmadığını düşündüm ve seçmelere katılmamaya karar verdim.”

Kaynak:https://medium.com/@katirciogluege/aziz-sancar-ve-futbol-1ddf6627ee6c

quote:

Orijinalden alıntı: hepinize el salladım

yazılarınızı paragraflara ayırmayı deneyin konu sahibi. garanti ediyorum daha fazla okunacak.