quote:

Orijinalden alıntı: ProjectMan

fiziksel donanım piyasasına bakarsanız 2 çeşit donanım var

birincisi sen bu mesajı dinledikten 10 saniye sonra kendi kendini imha eden plak misali :)

birde her daim tavan arasından indirip TV ye takınca çalışan donanımlar.

özetle 2. el piyasası olup 100 kere el değiştire bilen bazı ürünler var ki

örneğin vakti zamanında C64 ve Amiga500 bunlar 3-5 milyon tane üretildi.

ve en az 10 kere 2. el piyasasında el değiştirdi.

özetle içinde kullanım ömrü sınırlı donanım barındıran hiç bir aygıt zaman içinde iyi bir noktada akıllarda kalıcı olamaz.

ps2 aradan kaç yıl geçti hala daha ps3 ten daha fazla tanınırlığı olduğu ortada.

ama lens gözü gitti yinede usb üzerinde soft-mod şeklinde imaj okuması yapabiliyor.

konuyu toparlamaya çalışırsak soy adı linux olan biri işletim sistemi yazdı diye linux kullanmıyoruz.

ortada bir kernel diye bir şey dönüyor. bunun sürücü mü yoksa işletim sistemi mi olduğuna hala daha karar vere bilmiş değilim. kernel dediğin şey nedir ne yapar !? sistem içinde bir saat döngüsü sırasıyla yazılımla donanım arasında senkronu denkleştiren bir saat olmanın ötesinde hiç bir işlevi yoktur.

içine bakılsa !
klavyeye komut girildi mi !? girildiyse cpu ya veri gir.
cpu ya veri girildiyse sonuç çıktı mı !? sonuç çıktıysa, ekrana yansıt.
veya ilgili donanım üzerinde işlev sağla

yani kernelin işlevi en kabaca ve basitçe budur.
ama konu sürücülere gelince zaten diğer firmalar işlemci mimarisinin nasıl çalıştığını görmesin diye
sürücü içindeki verileri kriptola cpu 3 işlem yapacağına korulmalı modda arap saçı yap işlemciye binlerce
kripto parazit datası gitsin işlemci bilmem kaç ghz nasıl olsa çözer.

özetle sözde veri güvenliği adı altında. bit coin madeni işlemeniz bile bu seviyeye yaklaşan bir sürücü yazılımı işlemci noktasına gelinildi. evet belki bu sürücü kriptosunu cpu çözmese bile o kaslı ekran kartları kendi içinde çözüyor. evet belki cpu sadece şu şu xy de beyaz led i yak diyor. ama arka plan çok karma karışık bir noktaya geldiği ortada ! bu sorunların bir noktadan sonra insan eliyle çözülemeyecek kadar fazla zaman alacağı için yazılım anlamıyla

artık yazılımların bile yapay zeka tarafından tekrar bir elden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

bu noktadan sonra artık geriye uyumluluk anlamıyla fazla bir şey kalmadığı ortada.

TCL ye geri dönersek en azından en düşük sistemlerden bile en hızlı veri iletimi yapan bir linux.

kernelin iyisi kötüsü olmaz kernel bir saattir. tik-tak çalışır. sorunları donanım firmaların sürücüleri çıkartır.

quote:

Orijinalden alıntı: ProjectMan

eksik cevap doğru cevap değildir.

evet menü sistemleri arasında gezinirken

menü var mı yokmu bilmiyorum

ama gerekli komutlarla yapılandıracak seviyece biri zaten bu forumda bunları okumaz.

aha sen bile en az 10 yıllık linux deneyiminden sonra gelip bana doğru veya yanlış diye biliyorsun :) farkındayım.

ben linux a şu gözle bakıyorum evet bir şeyin bilgi olarak bilgisine sahipsen zaten TCL yi tcl yapan şey

altı üstü kernele girilecek 10 tane komut argümanında başka bir şey değil

diğer tüm linux versiyonları zaten kernelin komut argümanının olasılıklarından da başka bir şey değil

kimi ram é yazar kimi HDD e yazar kimi kağıda yazar kimi dağa taşa yazar.

zaten linux dağıtımlarının arasındaki farkta buradan başlıyor.

bu sistemlere göre uyumlu sıkıştırılmış program paketleri o sistemi daha özelleştirilmiş bir alt yapı sağlar.

konuyu toparlarsak ortada bir linux denilen bir şey var ise

zaten ARCH veya TCL veya diğerleri sadece bir komut kombinasyonun olasılığıdır.

burada ARCH bir felsefeyi simgelere ! TCL de bir felsefeyi simgeler.

biz burada linux dağıtımlarını değil felsefelerini savunuyoruz.

felsefede şu var %99.99 yanlış dediğiniz şeyin bile ! %00.01 kendine göre haklılık payı vardır.

zaten bu payda kullanıcı oranlarını ortaya çıkartır. matematik ve mantık ve ortak akıl ortada.

en çok kullanılan linux en çok lafı edilen kullanıcı ara birimi linux komutlarını bile bilmeyenlere erişe bilen

grrafik ara yüzü hoş olan linux dağıtımıdır. felsefeyi kaçırıp ta tercihleri eleştirmek yanlış.

quote:

Orijinalden alıntı: ProjectMan

eksik cevap doğru cevap değildir.

evet menü sistemleri arasında gezinirken

menü var mı yokmu bilmiyorum

ama gerekli komutlarla yapılandıracak seviyece biri zaten bu forumda bunları okumaz.

aha sen bile en az 10 yıllık linux deneyiminden sonra gelip bana doğru veya yanlış diye biliyorsun :) farkındayım.

ben linux a şu gözle bakıyorum evet bir şeyin bilgi olarak bilgisine sahipsen zaten TCL yi tcl yapan şey

altı üstü kernele girilecek 10 tane komut argümanında başka bir şey değil

diğer tüm linux versiyonları zaten kernelin komut argümanının olasılıklarından da başka bir şey değil

kimi ram é yazar kimi HDD e yazar kimi kağıda yazar kimi dağa taşa yazar.

zaten linux dağıtımlarının arasındaki farkta buradan başlıyor.

bu sistemlere göre uyumlu sıkıştırılmış program paketleri o sistemi daha özelleştirilmiş bir alt yapı sağlar.

konuyu toparlarsak ortada bir linux denilen bir şey var ise

zaten ARCH veya TCL veya diğerleri sadece bir komut kombinasyonun olasılığıdır.

burada ARCH bir felsefeyi simgelere ! TCL de bir felsefeyi simgeler.

biz burada linux dağıtımlarını değil felsefelerini savunuyoruz.

felsefede şu var %99.99 yanlış dediğiniz şeyin bile ! %00.01 kendine göre haklılık payı vardır.

zaten bu payda kullanıcı oranlarını ortaya çıkartır. matematik ve mantık ve ortak akıl ortada.

en çok kullanılan linux en çok lafı edilen kullanıcı ara birimi linux komutlarını bile bilmeyenlere erişe bilen

grrafik ara yüzü hoş olan linux dağıtımıdır. felsefeyi kaçırıp ta tercihleri eleştirmek yanlış.

quote:

Orijinalden alıntı: ProjectMan

ben ne linux diyorum nede ecevit-DSP demiyorum.

şu an mantıksal ve matematiksel olarak gerçek seviyede bir kernel yazabilecek bilgi seviyesinde biri olsanız bile
olası sorunların analizi noktasında 10 farklı vazgeçilmez donanımın sürücüsü 10 farklı firmanın 10 farklı yazılım mühendisi tarafından yazılmakta olduğu için şu an sadece elde edilen performans değerleri matematiksel işlemler için. verimli ama gerçekçi değil. şu an teknoloji verimsizliğinin altın çağını yaşıyoruz.

bu sorun anca yapay zeka seviyesinde ve asm seviyesinde bir köprü mekanizmasıyla aşılabilinir.

şu son 10 yıldır. teknolojik ilerleme gerilediğini görmeyen biri olamaz.

MS bile kendi yazdığı kernelin çöplüğünde sıkıntılar yaşıyor. bunu anca google modeli linux kerneli üzerinden aşma sürecine gitti. linux un iyi niyetli çabaları bir noktadan sonra linux un bile artık linux olamayacağı noktaya doğru sistem ilerliyor. makine öğrenmesi kendi kendini yeniden derleye bilen yazılım değil de kendi kendini fiziksel olarak şekillendiren bir mimari söz konusu olacak. şu an bir teknoloji devriminin öncesindeki cahiliye çağının son varisleriyiz. bunun farkına kimseler varamadı hala !