Teknoloji Haberleri
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
98
Cevap 16385
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 16385
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
ADOLF HİTLER ATATÜRK' E HAYRANMIŞ..!!!
|
Atatürk'e hayran olmak ya da olmamak; Azıcık aklı olan insan bilir, ülkeyi yönetenler gavurlarla işbirliği yaparak tüm anadolunun 3-5 ülke tarafından paylaşmasılmasına izin verecek kadar acze düştüklerinde, teslim ve silah bıraktırılmış olan ordu ve halkı sevk ve idare ederek biraraya getiren, üstün ve sınırsız kaynakları olan tüm istilacıları, yurttan defederek barışı getirmiş olan büyük komutana hayranlık duymamak cahilliktir. Bununla da yetinilmemiş savaş meydanlarında gösterilen başarıdan fazlasını hem masa başında, ülkelerarsı diplomasiyi yönlendirip yönetmekte, ülkeiçinde ekonomik kalkınma hamlesi ile, osmanlının düştüğü aciz durumdan silkelenmesini sağlamış, saygın, güçlü ve kendine yeten bir ülke haline getirmiştir. Vatanını satan, eski düzenden fayda sağlayan insanlar düzenleri bozulduğu için sevmezler Mustafa Kemal'i. Atatürkün ne parası varlığı, ne aile hayatı ne hanedanı olmuştur, tüm varlığını milletine feda etmiştir. Şimdi gene yabancı malların pazarı haline geldik, medya ve gündem insanları kendi ülkesinin güvenilir kurumlarına güvensizlik (polis, mit, jandarma, ordu - ergenekon - birşey çıkmayacak sonuçta, hepsi ile ilgili bir karalayıcı gündem oluşturuluyor), milli tarihine utanç (isyan edip halkı katleden ermenilerin isyanını bastırmışız, bastırmamalıymışız da doğranmalıymışız ülkecek), milli duygularına olan bağı koparmaya yönelik yayınlar yapar oldu, ipler kimin elinde belli değil, oyun büyük oyun, kökü dışarıda, büyük ortadoğu diye bir plan var. Osmanlıda, dış ülkelere sağlanan ticari imtiyazlar ve ticaretin yabancıların eline geçmesi, ulemanın bile gavurların değirmenine su taşıyan yönde fetva vermesi ve çöküş devrinde olanlar oluyor sanki. Bir de bunun üstüne Atatürkün ülkeyi tüm unsurları ile, başörtüsüyle kürdüyle çerkesiyle, rumuyla, cepheye silah taşıyan kadınıyla, fedakar ve mert askeriyle birleştiren, bütünleştiren, milli birlikçi düşüncenin yerini birçok ayrımcılık aldı, dindar - dindar olmayan, ermeni- kürt - rum - alevi, şakirt, molla, pekakakacekamaceka, sorozcu, mason, yüzyıllarca anadolu topraklarında kardeşçe yaşamış olan insanlar birbirlerine yabancılaştırılmaya ve dahası düşmanlaştırılmaya çalışılıyor, millet fakirleştiriliyor ve birbirine karşı kışkırtılıyor, hepimiz kardeşiz, bu yüzyıllardır böyle. Böyle oldukça ayakta kalır bu ülke. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iyigun -- 11 Şubat 2012; 10:44:30 >
|
bişeyde ben yazayım dedim yazdıklarınıza uzun olacak ama sabredin ve okuyun lütfen.1930 ların almanyası işsiz alman ve zengin yahudilerin ingilizlerle işbirlikçi yaşadıkları bir ülke.hitler gibi birçok insan buna karşı.yahudiler önce vergi vermeleri için (iki kat vergi)uyarılıyor,kabul etmeyince ülkeyi terk etmeleri söyleniyor,sonra tutuklamalar başlıyor.buraya kadar herşey tamam.sonra ne oluyorsa iş kopuyor ve toplu infazlar başlıyor.ve artık olay cani cinayetlere dönüşüyor.ama bir gerçek varki.Atatürk 'ün istiklal mahkemeleride buna kısmende olsa benzer. Şöyle düşünün,o zaman yahudilere ciddi kayıplar verdiler ve bir avuç yahudi bu gün israili kurdu,gene ingiliz ve amerika desteğiyle(tarih gene tekerrür etti)ve bu bir avuç israilin bu gün ortadoğu ve dünya ya yaptıklarına bakın.Allah muhavaza ya eski nüfusları bu gün bir ülke kursaydı ne olurdu?Sonuç belki sapıtmış ve benliğini kaybetmiş olabilir ama hitler düşünce bazında en doğrusunu yaptı.dünya milletlerini karşılarına çıkabilecek büyük bir beladan kısmende olsa korudu.en azından bu belanın başa gelmesini ötelemeye çalıştı.romalılarda spartalıları çocuklarına kadar yok etmeye çalışmıştı ve sebeb gene aynıydı.bir spartalı bin romayı yıkar tehdidine inanılıyordu.yahudileri inceleyin böyle bir bela dünyanın başına gelebilecek en büyük beladır.Atatürk ise faşist değil kominist değil sadece ülke sevdalısı deha bir insandır.ulu önderin ideallerinin liderlere ve lider adaylarına feyz vermesi normaldir fakat bu kişilerin yaptıklarına sebeb Ulu önder olamaz.Ve Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı dünya ya örnektir.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE derken TÜRK olana değil kendini TÜRK hissedene atıfta bulunur.hitleri seviyorum,çünki yahudi belasını kısmende olsa engellemiştir.hitleri sevmiyorum,çünki almandır,kaypaktır,sapıktır....hitler hakkında kafamı yormuyorum,çünki yaşamış ve ölmüştür,Türkiye ve Türklerle hiç işi olmayan biri benide fazla ilgilendirmez...Teşekkür ederim okuduğunuz için... |
|
Adolf Hitler’in hayranlık beslediği devlet adamı ve askerler arasında Mustafa Kemal Atatürk de vardı. Hitler, Atatürk’e hediye ettiği zırhlı bir Mercedesle de gösterdiği bu hayranlığını çeşitli vesilelerle hep yinelemiştir. Versailles Anlaşmasını yırtarken, Sevr’i kastederek `Atatürk’ün 10 yıl önce yaptığını biz şimdi yapabiliyoruz’ deyişi ünlüdür. Ancak, Hitler’in Türkiye’de pek bilinmeyen bir kitabında da Atatürk hakkında söyledikleri çok dikkat çekici. `Hitler’in Sofra Sohbetleri’ adlı bu kitap, Alman devlet adamının II. Dünya Savaşı tüm hızıyla sürerken gizli karargahındaki akşam yemeklerinde yaptığı konuşmalardan oluşuyor. Kitapta, Adolf Hitler'in Atatürk'ten bahsettiği bir kaç çarpıcı başlık İngilizce çevirinin 3. baskısında 223. sayfada şunu söylüyor: `Arkasında ordusu olmayan bir kumandan uzun süre ayakta kalamaz. Atatürk de iktidarını Halk Partisi sayesinde güvenceye aldı. İtalya’da da aynı şey geçerli. Eğer Antonescu bugün ortadan kaybolacak olsa, ordu içinde onun yerine talip olacaklar arasında korkunç bir mücadele başlar. Ama onun yerine geçecek kişiyi belirleyecek bir örgüt olsa, bu olmazdı.’ Kitabın 607. sayfasında şunları söylüyor: Bizim Amacımız Dünyayı Nazi Egemenliği Altına Almak Ama Ben Türkiye İle Hiç Bir Zaman Düşman Olmayacağım...yani, "Dünyada savaşmayacağım tek ülke Türkiye'dir." Adolf Hitler Atatürk Hakkında ( Mavi gözlü Mustafa Kemal, bize demokrasi ve milliyetçiliğin ne olduğunu öğretmiştir...) "Benim ustam Il-Duce'dir, ama onun ustası da Mustafa Kemal'dir." "Bütün enerjimi Atatürk'ten alıyorum.O'nun hayatı bizim feyizli ışığımızdır." “Mustafa Kemal'in ilk oğrencisi Mussolini,ikinci öğrencisi de benimdir.” Benzer sözleri ; Yeni Turkiye'nin buyuk ve dahi yaratıcısı ki talihin terk ettigi ve kaderin cokuntuye ugrattıgı o zaman ki muttefiklerilerine kalkınmak için ilk muhtesem ornegi verdi. (Adolf Hitler) Mustafa Kemal,bir millet butun vasıtalarından mahrum edilse dahi kendini kurtarabilecek vasıtaları yaratabilecegini ispat eden adamdır.O'nun ilk ogrencisi Mussolini,ikinci ogrenciside benimdir. (Adolf Hitler) İsmet İnönü'ye Mektubu Hitler'in İsmet İnönü'ye mektubu, Resmi olarak 1 Eylül 1939 sabah saat 5.45’te Alman ordularının Polonya sınırına saldırmasıyla başlayıp 2 Eylül 1945’te Japonya'nın teslimiyet belgesinin imzalanması ile sonuçlanan İkinci Dünya Savaşı sırasında, Almanya Devlet Başkanı Adolf Hitler'in Almanya Büyükelçisi Von Papen aracılığı ile Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye yazdığı 28 Şubat 1941 tarihli mektup. Tam Metin Türkiye Cumhurbaşkanı, Ekselans Bay İsmet İnönü Ankara Bay Başkan, Alman hükümetinin arzu hilafına ve İngiltere ve Fransa'nın 3 Eylül 1939'daki savaş ilanı kararıyla Alman halkına empoze edilen savaşta, Alman Reichi'nin şu sıradaki hedefi, Avrupa kıtasında İngiliz nüfuzunu bertaraf etmektir. Bu, yüz yıllardan beri devam eden Avrupa'daki devletleri birbirine karşı oynayarak yıpratma metoduna son vermenin bir koşulunu oluşturmaktadır. İngiltere'nin, Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde askeri nüfuz kazanma yolundaki çabaları, Alman Reichi'ni, bu bölgelerde, toprak kazanma yönünde veya siyasi nitelikte herhangi bir başka amaca yönelik olmayan önlemleri almaya zorunlu kılmaktadır. Bu bakımdan Ekselans, size, Yunan topraklarına yerleşme yolundaki İngiliz önlemlerinin gitgide tehditkar bir nitelik aldığı şu sırada, bu koşulların gerektiği belirli karşılıklı önlemleri almaya karar verdiğimi açıklamak isterim. Bu nedenle Bulgar hükümetinden, Alman Silahlı Kuvvetleri'nin bir kısım birliklerine, bu yoldaki belirli güvenlik önlemlerini uygulamak için izin vermesini rica etmiş bulunuyorum. Öteden beri Almanya'ya karşı dostluk ilişkileri içinde bulunan Bulgaristan, bu ilişkileri, Üçlü Pakta katılmak suretiyle daha da takviye etmiş ve alınacak önlemlerin Türkiye'ye yönelmeyeceğinden emin olarak, bunların uygulanması için gerekli izni vermiştir. Ben de Ekselans, size bu fırsattan yararlanarak resmen bildiririm ki, Almanya'nın bu önlemleri, hiçbir şekilde Türkiye'nin toprak bütünlüğüne veya siyasi yapısına yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın hatıralarıyla ve bu savaşı izleyen ıstıraplı yılların hatıralarıyla dolu olarak, size, Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir işbirliği için gelecekte dahi bütün koşulların var olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim. Çünkü; 1. Almanya bu bölgelerde hiçbir toprak çıkarı peşinde değildir. Alman birlikleri, söz konusu tehlikelerin giderilmesinden hemen sonra Bulgaristan ve Devlet Başkanı Antenoscu ile uyum içinde Romanya'yı terk edeceklerdir. 2. Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa'nın yaralarını sarma yolunda başlayacak ekonomik gelişme, Almanya'yı ve Türkiye'yi zorunlu olarak, tekrar yakın ilişkiler içine sokacaktır. Bu alanda önemli bir faktör, Almanya'nın çıkarlarını, yalnız kendi endüstri mallarının satışında görmediği, aynı zamanda en büyük alıcı olma eğilimini de taşıdığıdır. Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni anlayışlar düzeni, Almanya'yı hiçbir şekilde Türk hükümetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine, iki devletin yakınlaşması, bu alanda hem Türkiye'nin hem de Mihver Devletleri'nin çıkarına olacaktır. Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi gelecekte de, Almanya ile Türkiye'yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir neden olmayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan'da ilerleyen Alman birliklerinin Türk sınırlarından, orada bulunmalarının amacı hakkında yanlış bir yorum bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmaya zorunlu kılacak önlemlere girişmeyi gerekli görmesin. Ancak böyle bir durum dahi, Almanya'nın Yunan topraklarına yerleşme amacını taşıyan İngiliz önlemlerine karşı çıkma konusundaki isteğinde bir değişiklik yapmayacaktır. Bu mektubumu Ekselans, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri hiçbir koşul altında kötüleştirmemek, aksine, mümkün olan her şekilde iyileştirmek ve uzak gelecekte dahi iki taraf için verimli olacak şekilde düzenlemek yolundaki içten isteğimin bir dile getirilmesi olarak kabul ediniz. |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
|
Mavi gözlü Mustafa Kemal, bize demokrasi ve milliyetçiliğin ne olduğunu öğretmiştir...) den sonrasını okumadım... |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Ama gel gör ki,hayranlık duyulan;Küba'da heykeli bulunan tek yabancı lider olan Mustafa Kemal,bu ülkede birileri tarafından asimine edilmeye,tu kaka adam olarak;mill, mücadele dönemindeki işbirlikçi şerefsizlerin torunları tarafından;topluma ve özellikle çocuk ve genç nesle lanse edilmeye çalışılıyor. |
Bu mesaja 3 cevap geldi.
| Hitler'in zaten Türklere askeri açıdan bir hayranlığı vardır.Araştırırsanız birçokk sözü var bunla ilgili. |
"işbirlikçi şerefsizlerin" yaptıgın yoruma katılırım o ayrı konu fakat benim konumda küfür etme panpa :) |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Küfür ayrı birşey sıfat tamlaması yapmak ayrı birşey. Bir sıkıntı yok sen rahat ol. Şakirtler ve Akpboy'lar basar zaten birazdan. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Yanlış konudasın. Seni şuraya alalım: http://forum.donanimhaber.com/m_57590808/mpage_1/f_/key_//tm.htm#57590808 |
Iyi yaptin. Allah akil fikir versin. |
| bu konuda hatta "dünyada tek bir türk kalsa yine bir devlet kurar" gib birşey demişti yanlış hatırlamıyorsam. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Sonuna kadar haklisiniz. Ataturk'un tek hatasi onlara aciyip kokunu kurutmamak oldu. |
hitler niye şerefsiz ki. tamam kendince milliyetçilik adını verdiği hastalıklı bir ırkçılık düşüncesini benimsemiş birisidir ama aynı zamanda döneminin önemli yeteneklerindendir. bir insan düşünün ki hayatında hiç başarılı olamamış hapse girmiş en yakın dostlarına ihanet edip öldürtmüş. ve bu insan bir fırsatını bulduğunda hitap ve ikna yeteneği ile neredeyse tüm bir ulusu kendi hastalıklı düşüncelerine ortak etmeyi başarıp neredeyse tüm avrupayı tarihin savaş alanında ki en hızlı ikinci ilerleyişi ile işgal etmiştir. hitlerin sevilecek bir yanı olmayabilir ama bazı üstün yeteneklerinide göz ardı edemeyiz ve bu üstün yönlerinden bazılarıda Atatürk'ümüzün üstün özelliklerine benzerlik gösterir. Üstün hitap ve ikna yeteneği gibi, askeri dehası atatürk kadar ileri olmasada döneminin ortalamasının çok üstünde olduğu gibi, iki liderinde milletini ülkesini çok sevmesi gibi (tabi ki hitlerin hastalıklı ırkçı düşüncesinden bahsetmiyorum). yani hitler Atatürk'ü örnek alıyor olabilir doğru, ama yaptıklarını düşüncelerini bire bir aynı şekilde yorumlayıp uygulamıyordu sonucta. hitlerin Atatürk'ü örnek alması Atamızı küçültmez bence.
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle