bence de |
Özellikle hiç heyecan yapma sen yolunda devam et arkadan gelen yandan gelen seni ilgilendirmesin tabi tehlikeli bişeyler olmadığı sürece Hız merakın çok olmasın |
Rampada kalkış yaparken kavrama yapmadan kalıkış yapmamı tavsiye etti nedersiniz? |
|
debriyaj kavramadan frnden ayağini çekme, bide heyecen yapipda gaza yüklenme; arabanin seni kullanmasina izin verme, söfer sensin sen arabaya hükmet, stop etmesine izin verme, nerede duracağini ve nerede hangi hizla hareket etmesi gerektiğini ona birakma... |
İyi de ne yapmamanı söyledikten sonra ne yapman gerektiğini de söyledi mi? En ufak bir eğimde bile el freni mi kullanacaksın? Yoksa kaydıra kaydıra, mehteran misali iki ileri bir geri mi gidip duracaksın? Kavramayı kavramazsan arabayı stop ettirip durursun, trafikte madara olursun valla |
Debriyajdan sol ayağını kavrama seviyesine kadar çekmeden sağ ayağını frenden kaldırırsan araba geri kaçmaya başlar ve sen sağ ayağını gaz pedalına basıp arabayı kaldırana kadar arkadaki arabaya fransız öpücüğü verirsin. Ya da kaymaya başladığı anda panikleyip gaz-debriyaj dengesini kuramayıp arabayı bağırtır veya stop ettirirsin (çok yaptım da oradan biliyorum ). Yol müsaitse geri kaçırma lüksün olabilir ama normal trafikte, yokuş ne kadar dik olursa olsun arabayı bir karıştan fazla geri kaçırmadan kaldırmayı başarman lazım. Yokuş çok hafif ise kavrama yapmadan da az bir kaydırma ile kalkarsın ama yokuş seçme şansın olmayacağı için her türlü yokuşu göz önüne almak lazım. Bu yüzden yokuşlarda kavrama yaptırmak, yokuş çok dik veya araba yüklü ise de el freni ile kalkmak bir zorunluluktur. |
dostum çok dik yokuşlar çek elfireni ama tam çekme araba duracak kadar çek arabayı kaldır ve sonra el frenini indir. bukadar ya şimdilik idare et böyle |
Baskı balatalarının halini çok merak ediyorum kok kömürü olmuştur onlar sen ayagını cekmediysen |
1. yokuş yukarı kalkarken debriyajla kalkmaya çalış. araba biraz kaçarsa panik yapmadan ayağını debriyajdan çekmeye devam ederek gaza da basmaya devam et. aman hiç kaçmasın diye uğraşıp kendini sıkıntıya sokma arabanın biraz kaçması dünyanın sonu değildir. Sürücülerin çoğu biraz kaçırır çünkü kasmaya gerek yok öteki adam tamponunda durmuyo ne de olsa. 2. Acil bi durumda motoru stop etmemek için debriyaja basıp sonra frene basma olayına takılma. Acil bi durum olursa(50 km ile falan giderken mesela) direk frene asıl sen dur yeter, bırak motor stop etsin. Acemilikte böyle durumlarda debriyaja basıcam die vakit kaybetme(ben bu yüzden bi kaza yaptım da) |
Bu çok önemli bir konu. Yüksek hızlarda fren yapmadan önce debriyaja basmak, duruş mesafesini uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Bu yüzden başlangıçta sadece frene, iyice yavaşladıktan sonra debriyaja da basmak doğrusudur. Debriyaj-fren şeklini sadece çok düşük hızlarda ve dur-kalk trafiğinde kullanmak lazım. Aracın stop etmesi hoş birşey olmamakla birlikte dünyanın sonu da değildir. Duramayıp öndekine girmekten iyidir. Zaten kısa sürede alışır, ne zaman debriyaja da basacağını saptarsın. Hatta debriyaj olayını genellersek; sürüş şeklini debriyaj pedalına en az basacağın şekilde geliştirmen iyi olur. Hatta bana en çok verilen tavsiyelerden biri de şuydu; zırt-pırt debriyaja basmayı gerektirecek dur-kalk trafiğinde olmadığın sürece, ayağın debriyaj pedalının üzerinde değil, yanında duracak. Acemilik dönemlerimde ben de sol ayağımı sürekli debriyajın üzerinde tetikte bekletirdim. Bu tavsiyeler üzerine özellikle debriyajsız (tabi makul sınırlar içerisinde) kullanım üzerine pratik yaptım. Aklıma gelen birkaç tavsiyeyi daha yazayım: - Kaputu açınca neyin ne olduğunu kabaca bilecek kadar temel motor bilgin olsun. En azından radyatör suyu, motor yağı, cam suyu, vs. nasıl kontrol edilir, nasıl tamamlanır bilmek lazım. Benzer şekilde lastik değiştirme veya hava basma her an yapman gerekebilecek işlemlerdir. En ufak bir arızada sağa çekip eline telefonu almaktan başka birşey beceremeyen bayanlar gibi olmamak için bunların pratiğini ihtiyaç duymadan önce yap - Altındaki araç kadar trafiği tanımak da önemlidir. Aracın tüm göstergelerinin ve kontrollerinin ne işe yaradığını, nasıl çalıştığını bilmek gerektiği gibi; trafik işaretlerinin anlamlarını da bilip trafik kurallarına hakim olmak iyi bir şöför olmanın ilk şartlarındandır. Bu yüzden sürücü kurs kitabını bir köşede saklamak ve zaman zaman bilgileri tazelemek iyidir. - Hız sınırlamalarına sabrın elverdiği sürece uy. Kesinlikle uy diyemiyorum çünkü zaman zaman ben de uymuyorum. Ama bunu çılgınlık veya iddia üzerine değil, mantıklı sınırlar içinde yapmak lazım. Hıza bağlı olarak takip mesafesi çok önemlidir. İlk ve tek kazamı hafif yağmurlu bir havada takip mesafesini korumadığım için yapmıştım. |
En sağlam yol özellikle yokuş çok çok dik ise ve araç dolu ise. Fakat normal bir yokuşta bile hemen el frenini çekmek biraz hantal bir iş. Öğrenene kadar eyvallah ama bu iş bir iki haftayı geçmemeli. Yani el freni amaç değil araç olmalı yokuşta kalkmak için. |
Her bayırdada el frenine güvenme. Güvenme derken; her geldiğin bayırda el frenine asılırsın bu sefer alışkanlık olur, normal kalkmassın. El frenini zor durumlarda kullan.. Araba doluysa, bayır dikse vs. vs. |
Yazdığınız her harfi dikkatlice okuyorum hepinize çok teşekkür ederim. |
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle