Temmuzun ortasında iki kişi yetişkin tarafta konakladık. Check-in saatinden önce geldiğimiz için ve kahvaltı saati de geçtiği için bizi alt kattaki pastane bölümüne yönlendirdiler. Orda biraz vakit geçirdikten sonra tekrar yukarı çıkıp odanın hazır olup olmadığını sorduk, hazır olmadığını söyleyip öğle yemeğine davet ettiler. Yemekten sonra check-in saatini geçmesine rağmen ulaşan olmadı. Böyle bir otelde en azından ulaşılmasını beklerdik. Biz odanın hazır olmadığını düşünüp biraz bekledik, sonra resepsiyona tekrar çıktık. Odamızı teslim ederken isim sormadan yanlış hitap edildi, düzeltmesek ya da isimle hitap etmeseler başka insanların odasını mı vereceklerdi emin değilim. Odamız teslim edildi. Biz odaya yerleşmeden odanın manzarasındaki swim-up odayı gördük, havuzu düşündüğümüzden daha büyük geldiği için müsaitlik varsa odamızı upgrade edebilir miyiz diye telefonla resepsiyona sordum. “Odadaysanız bakıp hemen dönelim, sizi telefonda bekletmeyelim” dediler. Teyitleşerek kapattık telefonu; ama ulaşan olmadı. Bir süre sonra tekrar aradım. Yine aynı muhabbet geçti; bekledik. Bu sefer de ulaşan olmadı. Üçüncü kez aradım, durumu anlattım. Yine aynı şeyi söylediler, ben de yaklaşık bir saattir aynı şekilde iletişim kuruyoruz; ama dönmüyorsunuz dedim. “Benimle ilk defa konuşuyorsunuz ben döneceğim size” dedi karşıdaki kişi. Tamam deyip bekledik, gerçekten de döndü. Yer olmadığını istersek yarın sabah kahvaltıdan sonra resepsiyona gelirsek tekrar bakabileceklerini söylediler. Odaya yerleşmeden -olur da upgrade yaparsak diye- bir saati aşkın süredir odada bekleyince çok da üstelemedik ve kapatıp tatilimize başladık.


Kaldığımız odanın büyüklüğü, ferahlığı, temizliği, manzarası çok iyiydi.


Yemeklerden başlayalım, yemek çeşitliliği güzel; ama ben aradığım lezzeti bulamadım. Daha önce Barut otellerinde kalmamıştım, yorum olarak Barut otellerinin yemek lezzeti güzel diye okumuştum ve açıkcası beklentiyle gittim; ama beklentimi karşılamadı. Kötü değil; ama bu segmentteki bir otel için de bence iyi değil. À la carte restorant olarak Cape Beach ve No Se’yi deneyimleyebildim. Ana restoranta göre bir tık daha güzel yemekler; ama dediğim olay bu ikisinde de vardı. À la carte restorantlar için uygulama üzerinden rezervasyon yapıyorsunuz ve o gün saat 09.00’da üç günlük rezervasyon açılıyor. Birincisi uygulama zaten rezalet, “üst segment otel” etiketini geçtim, bilgisayar mühendisliği bitirme projesi olsa projeden kalacak kadar kötü bir uygulama. İkincisi rezervasyon sistemi niye üç günlük açılıyor ben çözemedim. Zaten otel büyük ve À la carte restorant kapasitesi gördüğüm kadarıya otel kapasitesine göre çok az. Bir de rezervasyonları üç günlük açınca, muhtemelen ilk iki gün için rezervasyon yaptıramayacaksınız.


Tatlılara gelirsek Olivea Patisserie dışında yediğim hiçbir tatlıyı beğenmedim. Yemeklere nasıl kötü değil, ama iyi de değil dediysem ana restorantın tatlıları bariz şekilde benim için kötüydü. Öğle yemeğinde fıstıklı baklava yok, ya da biz kaldığımz süre boyunca servis edilmedi; bilmiyorumm. Neyse, iyi ki de yokmuş dedim. Akşam yemeğinde bir kere denedim, keşke denemeseydim diyorum. Şerbetli tatlılar keza sanki çok fazla beklemiş gibi, yumuşamış ve şerbetini çekmiş, daha tabağa koyarken sağlam duramıyorlar. Olivea Patisserie’de ise yediklerim güzeldi. Özellikle kırma çikolatalar.


Havuzlar güzeldi, yeterliydi. Hiç çok fazla kalabalık bu havuz gibi düşünmedim. Şezlong sorunu yaşamadım. Deniz olarak yetişkin taraftaki deniz iyiydi, diğer denizlere girip bakmadım, uzaktan göz ucuyla baktım ama “sahil” olarak en iç açıcı deniz yetişkin tarafındaki deniz. Muhtemelen otel de bunun farkında ki o plajı ikiye bölüp bir kısmına çocuklu misafirler de girecek şekilde yönlendirme yapmışlar.


Alkol konusu benim beklentimin inanılmaz altında kaldı. Şöyle söyleyeyim barlarda bir standart göremedim. Lobi barda her çeşit var, tamam; ama ben her seferinde lobi bara gideceksem “üst segment”teki bir otelde niye kalayım? Diğer barlarda menüde olan bir şeyi soruyorum “yok” diye cevap alıyorum. Başka bara gidiyorum, var diyor. Bazı insanlarda menüde olmayan şeyler görüyorum, gidip bara soruyorum “yok ama vereyim, birisi sorarsa benden almadınız” tadında bir cevapla dönüş yapıyorlar. Bir şey ya vardır, ya yoktur; ya da o an bitmiştir “sizi 5dk bekletelim, en yakın bardan isteyelim” tarzında cevap dönülür. Böyle bir kaos beklemiyordum açıkcası. Aynı sebeple ana restoranda da, barlarda menüde bulunan alkollerin bazısına “yok” diye dönüyorlar.


Kokteyller güzeldi, ne zaman alsam bir standardı vardı.


Şimdi geleyim benim için en büyük eksilerden birine. Eğer barın etrafında oturmuyorsanız siparişleriniz poli-karbon bardakta geliyor. Kısaca plastik, cam değil. Sizin içecekten aldığınız keyfi yarı yarıya düşürüyor. Yine dediğim gibi üst segmentteki bir otelden bunu beklemezdim. Barların etrafına oturduğunuz zaman da yine polikarbon bardak verildiğini gördüm, eğer ekstra olarak belirtmezseniz ki belirtseniz bile bazen sanki gizli bir şey istemişsiniz gibi birkaç kişi konuşup sizden teyit alınıyor genelde.


Plaj hariç şezlong ve masalarda QR var; ama biraz da var demek için konmuş gibi. Ana restoranda zaten QR ile sipariş diye bir şey yok. İyi ki de yok diyeyim, QR ile üç sipariş verdiysem ikisi gelmedi, biri de çok geç geldi. Biri de gelip üstümüze sıcak Türk kahvesini döküp özür bile dilemeden getirdiği ürünleri masaya koyma derdindeydi. O yüzden bir süre sonra QR ile sipariş vermeyi bıraktım ki bazı QRlar deforme olmuş, okunmuyordu.


Çalışan sayısı bence yetersiz. Daha küçük otellerde daha çok insanın çalıştığını gördüm. Total çalışan sayısına baktığınızda Anda Barut’un büyüklüğünden dolayı çalışan sayısı çok görünebilir. Benim demek istediğim belli bir alandan sorumlu çalışan sayısı o alan için yetersiz. Çalışanlar özveriyle ve güler yüzle yardımcı olmaya çalışıyorlar, ama sayıları az olduğu için yetişemedikleri zaman oluyor. Örnek olarak animasyon gösterisi sırasında bir masaya oturuyorsunuz, gözünüzle bile görevliyi bulmanız bir zaman alıyor. Başka otellerde siz masaya yerleştiğiniz anda ya da masanızdaki içeceğiniz bittiğinde hemen gelip bir isteğiniz olup olmadığı soruluyor. Burda böyle bir şey ben görmedim.


Son olarak da otelin valesi aracımızı park ederken duvara çarpmış. Bunu çıkıştan bir gün önce bize ilettiler. Otel yetkililerinin dediğine göre onların da o an haberi olmuş. Hemen sigorta işlemlerini başlatıp özür dilediler ki bu olması gereken bir şey; ama bize hasarlı aracı teslim etmek ve özür için başka bir şey yapmamak, incelemede sıkça dediğim gibi üst segmentteki bir otelden beklemezdim. Bu haberden dolayı benim son günüm hiç keyifli geçmedi, tat alamadım tatilden ve bu yorumu yazarken(19 Ağustos 2024) sürecin bittiği gün olduğunu düşünüyorum. Bir ayı geçti sürecin tamamlanması. Tamir işlemleri, sigorta işlemleri falan derken doğum günüm için gittiğim tatil yerine evde kutlasam daha huzurlu olurdum heralde. Kendimi dinlenmiş hissetmediğim için Eylül ayında başka bir tatil planlayacağım muhtemelen.


Anda Barut'ta “bu otelde ne olursa olsun şaşırmam. İyi anlamda da kötü anlamda da” diye çok söyledim kendime. İyi anlamda olmasının sebebi çalışanlar ve “Barut” otelleri hakkında okuduklarımdı. Olan şeyler ise genelde kötü anlamdaydı. Eğer üst segment bir otel olma iddiaları varsa bence üst segment otelde olmaması gereken çok fazla durum yaşadığımı düşünüyorum. Eğer biz orta segment bir oteliz diyorlarsa orta segmente göre fiyatlarının yüksek olduğunu ve daha iyi alternatiflerin olduğuna inanıyorum.