durumumuz yoktu |
Okumayin ankara zebanisi |
durumumuz yoktu |
Okumayın zombie dinlemiş 216 sabah namazı Zebani Ne diye exilediniz la sizi düşündüğüm için yorum attım. Meyve veren ağacı taşlıyorsunuz |
Durumum var ama okumadım |
yahu trollük yapmayın adam gibi bişi anlatıyorum isteyen okusun isteyen okumasın arkadaşlar |
bende ankaradayım. İsim neydi hocam? Oturdugunuz yer oncekı oturdugum yer. |
ismimi bazı sebeplerden dolayı veremiyorum hocam istediğiniz gibi hitap edebilirsiniz |
EGO macerası alırım bir dal |
Okumayin ankara zebanisi |
konumdan çıkarmısın |
Takip bulunsun güzel şeyler çıkar burdan |
Bi heves merakla okuyordum yarida birakmissin okuma hevesimi kirdin |
Valla okumadımda Ankara diyosan Dikmen-Akpınarda oturuyorum gardaşım beklerim misafir ederim herkesi Edit : Okudum tamamini devamini bekliyorum , sonda zebani neyim cikarsa vururum valla seni |
Okudum devamını bekliyorum. CSB çıkarsa seni Ankara apaçilerine havale ederim. |
Okumadım |
Csb olduğu çok belli |
yahu arkadaşım böyle konuşacaksan boş beleş. hiç okuma girme konuma |
Hepsini okudum ve kendi yorumumu yapmama hakkim var dimi? |
bundan bir kaç ay önce olan bişiyi şimdi anlatasım geldi yüzyüze kimseye anlatamıyorum bi huzursuz oluyorum .
neyse sıkmadan başlayayım. Ben Ankarada oturuyorum bilen bilir macunköy serhattayım. neyse işte sabah 5 te antrenmandan çıkıp eve geçerdim kahvaltı hazırlardım o sıra düzen buydu şimdiki gibi vardıyalı çalışmıyorduk tabi . biraz erken çıkmıştım dur bakim normalde saat 7 de kahvaltı bitmiş olurdu 6:40 gibi ben ceketimi giyiyyordum . neyse çıktım işte siste vardı baya . otobüsle giderdim işe baktım EGO nun programına otobüsün tahmini kalan süresine . 1 durak geçti yazıyodu vay anasını dedim neyse 214 kaçtı bari biraz daha yürüyeyim 216 biniyim dedim. yürüdüm pazar var oradan geçtim durağa geldim . drrağın orda bi inşaat var bizim tahminim 20 katlı falan. dahada işe başlamamışlardı inşaatta bi herif vardı. hani şu şadapçılar bi uzun ceket giyer ya. aynı öyle bişi giymiş bekliyordu . adam donmuş gibi öyle bakıyo pazar yerinin oraya . neden bilmiyorum dikkatimi çekti baya. 5 dakka kadar bekledim otobüsü . normaldede müzk dinlerim saba hep genelde TheCranberries , ACDC , System of a down falan dinlerim sabah . uykumu açar diye . mesai bitti işten çıktım . yine otobüse bindim şansıma macunköydede 214 yoktu yine 216 ya bindim. la nerden takıldı herif gözüme durağı bekliyorum ne olacaksa. duraktan geçerken baktım işçiler falan vardı adam yoktu . neyse eve girdim bu arada bugunde alt kata yeni birileri taşınmış . işte en son nakliyeciler eşyaları taşıyyordu adamla girişte konuştuk . şahinmiş adı bu sene staj neyim yapıyorum falan dedi. oda ostim sanayideymiş. işte ayrıldık ben eve geçtim makarna suyu koydum falan sonra az vakit geçirdim saaat 9 olduydu . alt kattan küt küt ses geliyordu. heralde eşyaların yerlerini falan değiştiriyor ilk günü nasıl olsa dedim. lan it herif durmakta bilmiyor . saat 11i geti hala var sanki futbol oynuyor evde. bari gönderme yapim dedim alt kata indim kapıyı tıklattım diycektim işte yardım lazımmı falan diye. kağıyı çaldım açmadı bir daha çaldım bu sefer sesler kesildi . bizim koridorda böyle eski parkelerle döşelidir yürüyünce çok efsane gıcırtı çıkar. adam heralde kağının öünnde yapıyordu ne yapıyorsaki hiç ayak ve gıcırtı sesi gelmedi. açtı kapıyı . herifte mülaymlikten eser kalmamış gözlerinin altı torba falan. ot mu içtin la dedim içimden sonra yardım lazımmı falan dedim sonradan dediğim sama geldi tabi. adamda yok saol teşekkür ederim kardeş dedi. bende sebepsiz işte döndüm eve. neyse ses kesildi yine aynı sabah namazından sonra antrenman falan . sabah çıktım . yne 216 durağına gidiyordum kulağımdada şu Cranberiesin zombie şarkısı vardı listede ilk o oldugundan hep ilk onu dinliyorum. takıntı oldu herifi inceleyesim vardı 216 durağına vardım şaşırmadım adam yine aynıı yerde inşaatın orda öyle duruyordu . göbekte vardı bira göbeği gibi. . neyse önümü yola döndüm benim koşu şahin durakta oturmuş bekliyor . hayırlı sabhalar dedim gülerek cevap verdi nereye gidiyorsun dedim . mesai başlıycak işe gidiyorum dedi. tamam dedim işte beraber bindik otobüse o sırada konuşuyorduk inşaattaki herifi unutmuşum. macunköye geldik o metroya bindi kızılay tarafına. neyse yürüyordum birden kafama takıldı. adamın çalıştıgı yer ostimde .işe gidiyorum dedi ters yöne saçma salak bi yere gidiyordu ne bu acaba dedim yolda aklımda o vardı mesaidede odaklanamadım hşiçbişiye. sonra akşam eve davet edeyimde iyice bi tanıyayım adamı dedim kafaya koydum. mesai bitti ben markete girdim kurabiye falan almak için .
Edit:beyler elim yoruldu yarın devam edeyim daha başlayamadım bile
Edit:yahu trollük yapmayın adam gibi bişi anlatıyorum isteyen okusun isteyen okumasın arkadaşlar
Edit: beyler bişiler yedim biraz daha devamını anlatasım geldi
işte şu kuru pastalardan falan aldım . içecek aldım . yine 216 yla gittim evede bu sefer o durakta indim evede baya aşağıda kalmıştı adama bakmak için. biraz daha geciktim işçiler gitmişti herif ordaydı yine. lan nerden meraklandım halada bilmiyorum o adama ilgi duyuyordum neyse poşetlerde ağırdı salak gibi uzakta indik eve yürüyorum poşetler elimi kangren yaptı . izi çıkmış eve geldiğimde. biraz dilendim . sonra alt katın ziline bastım işte bir kkaç poşede pasta falan filan. adam hemen açtı kapıyı güleryüzle içeri buyur dedi girdim poşetleri aldı elimden mutfaga koydu. salonun kapısını açtı . geçtik . yahu bi garip sarı ışık var benim evin aynısı ama ışık evi aydınlatmaya yetmiyor.sanki böyle ev öok büyük salon kocamanda köşelere kenarlara ışık gitmiyor gibi. bi değişik geldi . adamla sohbete geçtik işte sabah kızılay tarafına neden gittiğini sordum en son . adam gülmeyi bıraktı . huzursuz oldumu acaba dedim. kıvırdıgı belliydi adam işim çıktıda sabah falan dedi. sonra baya konuştuk gece yarısı oldu bi yerde durduk yere ağzımdan döökülüverdi "şu durakta her sabah inşaatın orda bekleyen bir herif var sen gördünmü onu dedim. adam baktı baktı . biliyorum dedi. dha geleli kaç gün oldu nerden biliyor acaba belki dikkatlidir diye düşündüm. her sabah orda ne yapıyor acaba dedim. . bilmem dedi . adamın yüzifadesi ekşidi bi soğuklaştı . bu arada salondada siyah perdeler vardı bi garipsedim nasıl bir zevktir bu. koltuk takımları falan koyu remkti için daraldı geceye kadar. adam soğuyunca bende geç oldu hayırlı geceler dedim çıktım evden. bzim eve çıktım girdim yatsıyı kıldım yatağa uzandım. bi saat kadar sonra falan yine ses gelmeye başladı . lan bu saatte sen ne yapıyon alt katta vicdansız karın yok futbol takımın yok ne bu hareketlillik. ses deli etti beni saat 2ye yakındı stres oldum uykusuz gidicem diye işe. antrenmandan falanda vazgeçtim yoksa uykusuz kalırdım
EDİT: beyler okuyacak olursa gece editlerim olmadı yarın anlatırım
EDİT: daha düzgün yazmaya uğraşayım çok birbirine girmiş cidden . neyse devam edelim
kafamı gömdüm yastığa bi süre sonrası yok zaten sabah alışkanlıktan antrenman saatinde uyandım alarmı 6:40 a kurdum yattım yine..
alarmk çaldı kalktım yüzümü falan yıkadım . aynaya bi baktım ağzım yüzüm kan olmuş . kanım dondu bunlardan sonra bi an . sonradan kafama dank etti gece farketmiştimde burnuk akıyor sanmıştım hangi kafaylaysa. kolumla silmilştim falan. burum kanamış. bu damarlarda çatlak varmışta benim. bayadır olmuyordu gerçi. yastık falanda hep kan olmuş. sabah yastıgın kılıfını attım kirli sepetne . kahvaltıda zor geldi karıştırıcıya süt muz bal ve yulaf attım içecek hazırladım çıktım yola. yine erken çıkmıştım 216 nın oraya gittim . normalde birönceki otobüse yetişecek şekilde çıkmıştım elimdede içecek yüyrürken durakta şahini gördüm. ne zaman çıktında geldin hiçmi sevmiyon uykunu bebe sen ?
neyse gittim durağa hayırlı sabahlar dedim karşılık verdi. sonra sordum gece sizin evden pat küt ses geliyordu dedim. baktı baktı Alla Alla yo ben sen gidince yattım dedi. bende bir huzursuz oldum . yine aynı şekilde adam kızılay tarafına giti ben mesaiye geçtim. numarasınıda almıştım.
mesai her zamanki gibi geçti stabil bir gün gibiydi. bu sfer 214 e bindim . 214 te tam benim evin önüündeki duraktan geçiyor. indim b,nadan çıkıyordum bir kat kala adamın katında adamın kapısı açık kalmış anahtarda üzerindeydi. bende çok yaparım bunu anahtarı unuturum komşu uyarır hep. bende giriyim uyariyim dedim. içeri girdim hafiften ses geliyordu diğteki odadan salon falan karanlıktı perdeleri falan örtmüş azıcık ışık vardı. koridorda gidiyorum kapıyı tıklattım içerden yine böyle sanki bozuk bi hoparlörle biri pes atıyorda seyirciler gol sevinci yaşıyormuş gibi ses geliyordu yada en azından bana öyle gelyordu.. iki üç kez tıklattım kapıyı ses çıkmadı bende ürktüm açılmıyorda kitliydi . bende bari olmamış gibi davranayım dedim anahtarı bıraktım kapıyı yavaşça kapatıp benim eve çıktım..
EDİT: oturdum televizyonun başına içim yine huzursuz olmuştu . kalktım geçen marketten makarneks almıtım onun için suyu koydum kaynasın diye. geçtim salona nettten dizi izlemeye başladım . Blue Mountain State çok sarmıştı o sıralar. izledim suda kayynadı hemen.makarnayı attım suyun yarısını ççekmedi ağzımında tadını bozdu. bu arada o seste hala duyuluyordu ama ben dip odaya gidince. çokta merak ettim. sonra baktım ekmek kalmamış dışarıda çıkasım vardı sabaha lazım olur diye markete gideyim dedim bbizim burda Bim var en yakın oraya gitcektim iniyordum merdivenleri. la adamın kapı yine açık. girmedim bu sefer. anahtar falanda yoktu kappıda zaten. merdivenleri iniyordum yerdede keçi boynuzu falan vardı şu tatlı bişi varya.hiç yemedim ömrümdede biliyorum ama. kim attı falan diyordum indim .1. kattan tam çıkacaktım dikkatimi çekti.
Kömürlüğün ışığı açıktı sizin bodrum katı dediğiniz yer işte. kapatayım dedim bi indim biri orda bişi yapııyordu sesten anlaşıldı. oldum olsaıda huzursuz olurum kömürlüğe girmekten. girsemmi diye düşündüm aklımdanda gereksizce senaryolar geçiyordu. bide pis bir koku geliyordu burnuma iyice huzursuz oldum
EDİT: beyler yarın mesaide yazabildiğim kadar edditliycem yine
EDİT: beyler yeni girdim eve devamını anlatıyorum
işte lan geçen sefferdede fare ölmüştü aklıma o geldi benim kömürkülte ölüp ölmediğini kontrol edeyim bari dedim girdim. koridor yarıda ikiye ayrılıyordu girdim biraz ilerde adam kendi kömürlüğünde bişiyle uğraşıyordu. yaklaştıım bakayım dedim sesimide duydu zaten bizim yerler bol topraklı tozlu oldugundan ayak seslerim duyuldu belli. yaklaştım kolay gelsin dedim. saol kardeş dedi ne zaman onarı oraya koydu bilmiyorum bir sürü eski püskü kitap vesaire vardı iki tane eski kitağlıkta birde tahta bir masa .. fazla kurcalayamadım kokudan burnumun direği kırılacaktıda nerden geldiği belli değildi kolay gelsin dedim çıktım. bide sonradan garip geldi bizim kömürlüklerde ışık var adam mumla aydınlatıyordu orayı o sırada dikkat etmemiştim. sonra o kafayla yukarı ççıktım markete falan gitmemişim unuttum sanırım yada kafamda başka bişi vardı tam hatırlamıyorum.
film falan izledim o geceyide öyle geçirdim sabah antrenmana yine gitmedim erkenden saat 6:30 da durağa gittim . adamı görmek için . de inşaatta olay olmuş gibiydi. bu cam getirmişler onlar hep kırılmıiş durağında camları tuzzla buz olmuş herif yine ordaydı . aynı yerde aynı şekilde duruyor lan gün geçtikçede merakım artıyor . inşaattaki bu durumuda sorarım dedim gittim . yürüyordum ben yürüyünce adam hareket etti inşaata doğru . bende biraz adımları hızlandırdım adamın inşaata girdiğini gördüm. daha o zamanda binanın alt katları falan baya karanlık . adam bodrum katına indi sırf beton başka biişi yok bodrum katta. indi bende peşinden gidecektim biraz indim sonrasına yavaşladım pek alışkın değilim zaten öyle şeylere . sonra biraz daha devam ettim burnuma bi koku gelir gibi oldu biraz daha devam edince bi leş kokusu geldi yine burnuma . bu bizim kömürlükteki kokunun aynısından . ordanda geri döneyim dedim döndüm çıkıyorum merdivenden yine çıktım bi baktım herif orda işöilerin çay falan içtikleri masa bozması bi şeyin orda oturmuştu . benmi malım acaba orda bildiğim kadarıyla bodrum katın tek girişi olur nasıl çıktı hala bilmiyorum . herifin yanına gititm bu sefer. sakalları beyazlamıışta çenesinin altı bıyıkları falan sapsarıydı. selamun aleyküm dedim adam yüzüme bakmadı . biraz düşündüm kafam durdu . bende konuşabildiğim yanına gidebildiğimi kendime ispatlamıştım zaten kolay gelsin gibi bişi dedim durağa gittim . sonrası mala bağladı
Beyler uzun süredir egel yemiştim kusura bakmayın.
devam edelim.
otobüse bindim orda sabah yine güneş falan yok o gri hava var. macunköye yaklaşmama doğru içimde bi huzursuzlukoldu . ne oldugunuda anlamadımda ters bişi oldu gibi geldi. o halde yine saçma sapan bi mesai geçirmiştim oralar gereksiz geçiyorum.
yine döndüm eve dönüşte otobüsten indir eve giricem. girdim binadan . en üst kattayım ya . kaç senedir çıktıgım kat bu sefer bitmedi. bugün nedense gcüm yoktu kesiliveriyordum hemen. çıktıgımda baya nefes nefese kalmıştım. zar zor girim eve attım kendimi mutfaga. sonrasında mayışmışım. birden omzuma biri dokundu gibi geldi . antrenmansızlıktan heralde seyiriyor diye düşünürdüm heralde ilkte yine öyle düşünmüştüm.sonra baya bildiğin sertçe biri omzuma dokundu. bi anda irkildim gözümü açtım. lan gerçekmiydi sahtemiydi bilmiyorum bişi yok ortada kafam 500 kilo gibi geldi kaldıramıyorum kafamı acayip bi yorgunluk gibi bişi var. otura durdum koltuğa o an farkettim tişortum kan olmuş. lan tamda tuz biber oldu o an koştuk banyoya aynaya baktım. lan anasını ... burnum kanamış bide uykumda ben yaptım heralde yanaklarıma falan hep bulaşmış.
YENİ EDİT:devamını anlatıyorum arkadaşlar..
O an kafama koydum bi hocaya görüneyim diye . geceyi geçirdim bir şekilde sabah zaten tatildi bizim ordaki imama gittim boş vaktide varmış. sabha namazını kıldılar hocaya soru sormaya başladım böyle böyle bir durum var dedim. bana alt kattan duydugum sesleri tarif ettirdi ben anlatmaya başladıkça hoca daha bi dikkatli düşünceli dinlemeye başladı . en son bitirdim . hoca yüzüme baktı gel kardeşim dedi caminin orda bi boş oda varmış bende yeni ordagördüm. şu ölülerin yıkadıgı yerde. oraya grdik bana muska yazdı bi sefer daha başkasına yazlırken görmüştüm.sonra onu katladı dikti bana verdi. bunu yanından ayırma dedi. banada hep saçma gelirdi böyle şeyler .neyse aldım çıktım ordan.
o gün melisler aradı gel hadi gezelim diye. melih ceren melis ben toplanacaktık kızılayda. öğlen 1 dendi anlaştık eve gittim oyalandım falan öğlen bindim otobüse çıktım yola. sebepsiz yere içimde rahatlama vardı .214 e bindiğimden o durağın yanındanda geçmedim. geldim kızılaya buluştuk. yürüyorduk melis durduk yere hadi falcıya falan gidek dedi. lan ne gerek var derken hepsi kabul etti gittik. bu kızılayın çıkışında bi yerde varmış oraya gittik kadın aldı bizi içeri . melislerle konuşuyorlardı bende onları bekliyorudum. sonra birde kadın bana döndü . ben duvarın köşesine bakıyordum . döndu niye ona bakıyorsun dedi. kime bakıyorum anlamadım dedim. bakma rahatsız oluyor dedi. amk kime bakıyorum dedim içimden . kadınada peki dedim telefonla falan ilgilendim.
alışkında değilim böyle şeylere kadında içimi ürpertti .o halde eve gittim hav akararmıştı. evde patates kızarttım bimden hazır köfte almıştım tavaya falan attım birden bişi hissetim. böyle tarif edemem normalde hissedilecek bişi değilde sanki mutfakta başkası varmış gibi yani yanınızdakinin sıcaklıını hissedersiniz ya. öyle ama sıcaklı değil sadece his. içimde huzursuz oldu köftelerle ilgieniyordum . ama hissediyordumda arkamda odanın sol koşesinde bişi vardı yani adım gibi eminim.
YENİ EDİT: orda bi huzursuzdum ama kendimlede dalga geçiyordum içimi rahatlatmak için. o sırada köfteler oldu koydum tabağa . oturdum masaya kola falan yiyorum. o sıra bi kapı çarptı. rüzgar vardı zaten üşümüştümde kapattım kalktım balkondaki camları . geri geçtim masaya yiyorum işte abi sonra birden aynı kapı tekrardan arkasına çarptı. noluyo amk dedim kalktım odaları kontrol ettim hepsi kapalıydı pencerelerin. gittim oturdum salak gibi masaya geri .sonra yemerken kafama bişi dank etti . unutmuşum iyide ben o kapıyı açmak için iyice gücümle bastırmak zorunda kalıyorum o nasıl öyle açıldı diye. kanım dondu bi an
GÜNCEL EDİT: abi kafa gitti kanım çekldi her an bişi olacakmış gibi hisssediyorum . bi an aldım montumu aşağı iniyim dedim merdivene indim karar değiştirdim. alt komşuma gideyim bari dedim tek kalmaya yemiyodu açıkçası. indim alt kata bastım zile adam açtı kapıyı. selam verdim misafir kabul edermisin dedim buyur kardeşim dedi girdim içeri. salona geçtik meyve falan getirdi yine o lanet atmosfer vardı. bi süre sonra olanları anlatmaya başladım. imama kadar anlattım bu pencere olayına gelene kadaar adam " tamam anladım " dedi .
Durdu biraz çyle sonra bana "gel halledelim yanındakini getirme dedi bana. al işte benle dalgamı geçiyor zaten üçbuçuk atıyorum kim bu yanımdaki diyorum içimden korkuyorum ama ne yapacağımıda bilmiyorum. adam aldı koridordan öbür odaya götürdü. bi girdim içeri daha yeni farkettimm yada adam daha yeni yapmış. pencereye tahta çakmış kapkaranlık olmuş içerisi. mi tane kare şeklinde tahta masa vardı bide mumlar kağıtlar mürekkeple kalem vesaire . bide bi dolap vardı içinde ne oldugu gözüküyordu karanlıkta .
Adam geçti masanın önüne bi kase getirirmisin mutfaktan. plastik yada porselen olmasın dedi. koştum baktım bi tane demir bişi buldum. getirdim . şimdi tırnagını ye dedi . anlamadım kardeşim dedim . tırnağını ye sonra o pis tırnağı bana ver dedi. tırnaklarımıda bir gün önce kesmiştim uzammaıştıda.çaresiz uğraştım kanadıda amk. aldı elimden nasıl tiksinmedi midesiz herif. onu kasenin altına koydu kase ters çevrilikti sonra bi kağıda bişiler yazdı onuda kağıdın içine koydu. bana seslendi sen ık ben çapırana kadar gelme dedi. çıktım bende lan indan koridora bi ampul takar korkudan arkama bile bakamıyorum . kapattım bir süre sonra yine garip o ses gelmeye başladı. adam bişiler diyodu konuşuyorduda türkçe değildi yani anlayamadım. bi süre sonra sesi yükseldi daha net duydum anlayamadım yine ayet falanda değildi yani bariz belliydi. sonra adam birden sustu . içeri gel diye seslendi . kapıyı bi açtım korkudan gözümden yaş geldi görünce o an.
Adamın saçı sakalı grileşmiş gözle görülür şekilde . noluyo la dedim kafamdan aşağı bi soğukluk geldi böyle indi ayaklarıma baya saçları falan 80 yaşında adam gibi olmuştu. bişi de diyemedim nerden diycem dondum kaldım. gel kardeş dedi adamın kendi sesini duyunca kurtuldum gibi rahatladım resmen.
yaklaştım kase tersti onu kaldırdı iiçinde dürülmüş bir kağıt çıkardı kağıtta bişiler yazıyordu ben yine okuyamıyordum karanlıktan. bana baktı . sen çık kardeşim yukarı uyu en kısa zamanda dedi. bende ses etmedim hızlıca çııktım dışarı. kapıya kadar geçirdi o adrenallinde aradan bana geçirdi baya. la bi kat yukarı çıkıcam ama çıkamıyorum koştum çıktım kapıyı açtım ışıkları açana kadar ömrüm gitti.tek başınada kalamam tabi melihi aradım gel beraber kalalım bugün dedim acele et dedim geldi hemen zaten. cips falan almış saat 3 e kadar oturduk baya. la sabhalayalım diyorum adam uyukluyor dürtüyorum la uyuycam diyor. neyse uyuya kalmış bende bilmiyorumda heralde bi 30 dakka sonra falan uyuyya kaldım heralde. sabha kaldırdı la kalk geç kalıcazdiye . irkildim kalktım üstüm falan dışarı çıkmaya uygundu zaten .
varmı la dolapta bişiler dedi bende çıkarttım ekmeğin arasına kaşar domates falan doldurdum ikiye bölldüm sen çık şu ceketi ütüleyim dedim tamam bende durağa doğru gidiyorum yetiş dedi. adam çıktı ben ceketi serdim massaya . sonra telefonum çaldı komşu aradı beni açtım telefonu. bişi demeden direk "çık lan evden çabuk. çık acele et dedi kapattı . noluyo la dedim ceketi ütülemeden aldım çıktım koştum durağa doğru
EDİT:arkadaşlarmesaj yazamıyordum pardon
koşmuştum durağa doğru vardım otobüs gelmiş heralde melih yoktu kimse yoktu durakta. vardım terlemişim sonra geri benim komşuyu aradım arıyorum arıyorum amıyor 3 yada 4 kez falan aradım açmadı en son beni aradı açtım hemen . işemi gidiyorsun dedi evetdedim. işten çıkınca sizin eve girmeden direk bize gel dedi .nedende diyemedim tamam gelirim dedi kapattı.
yine o mal kafayla iş mesaisi bitti. çıktım yola metroya bindim tek boş yer kalmış oturdu oraya gözlerimi kapattım müzik dinliyordum.. sonra birden böyle parmaklarımın ucunda bişiler olmaya bailadı. iki elimdede böyle parmak boğumlarının en sondaki boğumun avuç içinde olan kısımlarında. karıncalanma var bir yandanda aşırı soğuk ama sadece uçları. yada ona benzer bişiydi ne oldugu anlatılmaz oyle garip sonra kalemi aldım keçeli kalemimi . neden aldım hiç bilmiyoum o anda almak istedim. o karıncalanan yerlere bişiler çizmek istiyordum ama benim içimden gelen bişi değil yani çok farklı bişi ne çizeceğim hakkındada bir fikrim yoktu. sonra kendimi bıraktım böyle sağ elimin işaret parmağına bir çember çizip ortasına bir nokta koydum . noktayı koydugum anda birden o parmağımdaki o deli eden his geçti. sonra bi garipte hissetmedim değil.
diğer parmağımada kendi isteğimle izdim sonra diğerlerinede. ama aynısı olmadı yani rahatlama olarak aynı halt devam ediyordu. sonra o diğer çizdiğim yerler acımaya başladı ani şekilde. bu yaptıklarımıda içgüdüsel denebilecek garip birhisle yapyorum sanırım. tükürüğümle bastıra bastıra sildim o diğer parmaklarımdan kalemi yine çıakrdım bu sfer; orta parmağıma bir adet bir kenarı içe doğru kırılmış üçgen çizdim ve onu çevreleyen bir çember çizdim tekrardan sonra birden o parmağımdaki hslerde rahatladı. bu sırada macunköye geldik indim otobuse girdim bindim o sırada geçmiş hepsi yani o iki parmağa böyle çizince.
durağa geldik eve doğru gitmeye başladım hızlı yürüyordum hemen vardım. benim evin ışıklarınoın hepsi açık.Allah Allah dedim irkildim mutfak salon balkon falan hepsi açık. hırsızda giremez yani. çıktım merdivenlerden çaldım komşunun kapıyı açtı girdimiçeri . salona geç kardeşim dedi. tam geçiyordum koridorda aynı gözüme çarptı . gözlerimin altı simsiyah olmuş sürme çekerlerde akar ya . elimi attım elimede sürmeye benzer bişi geliyordu. sileyim dedim elimin her terafına o siyahlık bulaştıda bir türlü gözümün altındaki siyahlıktan eksilmedi .
oturduk bir süre sonra bana öylece bakmaya başladı bende öyle bakıyordum yaklaştı yanıma adam avcunn içine gösterir gbi açtı elini bi baktım. aynı parmağıma çizdiğim iki şekil onun o aynı iki parmağındada vardı. bende gösterdim biliyorum der gibi bbaktı hiç konuşmadık.. ama onuun 10 parmağındada bir motif vardı. gel kardeşim dedi götürdü beni yine o odaya . girdik.. lan geçen seferden dolayı ödüm kopuyor insan ister istemez irkiliyor. gidiik yine o duvarlara asla vurmayan sadece masaya vuran değişik sarı sönük ışık. oturdum masanın karşısındaki sandalyeye avcunu getir dedi. demir bir kasesini çıkardı içine ezilmiş kuru yaprak gibi bişi serpiştirdi ama ne bilmiyorum . sonra mürekkep oldugunu düşündüğüm bişi döktü. karıştırdı onu bişiler okumaya başladı başta öyle bekliyordum ama sonradan bişiler değişti adamın söylediklerini çok net duyuyordum sanki kulaklıkla dinler gibi. bir süre okudu benim gitgide elimdeki karıncalanma artmaya başlamıştı . en son bileklerimden tuttu benim ellerimde o his çok acayip oldu canım yanıyordu ellimin ucu pattladı kanıyor sanıyordum bakıyordum sürekli hibişi yoktu görünürde. sonra durdu bi tüy kalem aldı onu o mürekkebe batırdı avcunu aç dedi bişiler çizmeye başladı. tam avcumun ortasına 2 tane iç içe geçmiş üçgen ve bunu çevreleyen br çember dğer parmaklarıma iç içe geçmişbazı şekiller çizdi ve o çizdikçe birden 3. bir kişinin sesinin bulanık şekilde duymaya başladım sanki o çizdikçe ben suyun dibinden yukarı doğru çıkıp dışardaki adamın konuşmasını duyuyor gibi . 10. parmağıma bir motif çizdi son olarak ve bileklerimi bıraktı tam o anda net şekilde söylenenleri duyuyordum ve söyleyen kişi tam olarak o inşaattaki adamdı. o adamın sesi olduguna emindim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-DC0927F0F -- 13 Ocak 2015; 20:38:12 >