Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
26
Cevap
3762
Tıklama
0
Öne Çıkarma
17. 18. 19. yüzyıl savaş taktikleri
A
10 yıl
Binbaşı
Konu Sahibi

Dönem Silahları, taktikleri vesaire bilgi alabileceğim bir yazı veya eser biliyor musunuz ? Bu taktik gelişimini hep merak ediyorum. Mesela safları bozmadan çizgi halinde ateş etmek gibi. Osmanlı bu taktikleri kullandı mı kullanmadı mı, kullandığı teçhizat vs. bunlarıda merak ediyorum bilgi sahibi olanınız var mı ?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

L
10 yıl
Binbaşı

Savaş taktiği veya savaş olarak eve gelince mesaj atarım yanılmıyorsam gördüm senin dediklerinden



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
10 yıl
Yarbay

Zamanım olunca yazarım
Mesajım bulunsun



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
10 yıl
Çavuş

Osmanli'nin saldiri teknigi hilal seklindedi ilk kucuk bir ordu dusmana dogru ilerler dusmanda orduyu az sanip onlara fogru ilerler ve bir anda yan taraflardan ordu cikar hilal seklinde dusmani ortaya alirlar ve hilalin iki ucunu yavasca kapatarak dusmani tam ortaya alirlar gerisi ZAFER ;)



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @AdamBaliKokusu
A
10 yıl
Yarbay

1600,1700,1800,1900 yıllarına bakalım
1600'lü yıllar:
Bu yıllarda ateşli silah kullanan piyadeler, mızrakçı piyadeler, mızraklı veya kıvrık kılıçlı atlı kuvvetler,okçular ve toplar kullanılmaktaydı.
Matchlock tüfekleri kullanmak için oldukça uzun ve sürekli yanan bir fitil gerekiyordu. Tabi yağmurlu havalarda tüfekler çok zor ateş alıyordu.
Bu tüfeklerle nişan almak için bir sopa gerekiyordu. Tüfekler yuvarlak kurşun atıyordu,etki mesafesi 50-80 metreydi. Tek bir tüfekle tek bir hedef vurmak imkansızdı. Bu yüzden 50 veya 100 kişi yan yana dizilir öyle ateş ederdi. Üzerlerine gelen atlılar için çok tehlikeliydiler. Tabi şu da var öne bir grup mızrakçı dizilir, aralarındaki boşluğa tüfekçiler dizilirdi
Top daha çok kuşatma için kullanılırdı.
Bir grup burjuva wheel lock tabanca kullanırdı. Tabancayı kurarsın, içindeki gergin mekanizma kıvılcım üretir ve tabancayı ateşlerdi. Çok iyi saat ustalığı gerekirdi,çok pahalıydı sadece zenginler kullanırdı.
Osmanlı'nın en iyi olduğu dönem bu dönemdi. Geçmişin savaş taktikleri ve silahlarıyla yeni ateşli silahları savaş alanında mükemmel uyumlandırıyorlardı. Buna ek olarak mehter takımı gibi psikolojik bir silahla düşmanları ezip geçiyorlardı.



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

A
10 yıl
Yarbay

1700'lü yıllar.
Matchlok tüfekler yerini flintlock tüfeklere bırakmıştır. Bunlar çakmak taşı ile çalışmaktaydı. Çakmak taşındaki bir kıvılcım silahı ateşliyordu.
Tabi bazen ateşlemiyordu ve yağmurlu havalarda yine çalışmıyordu.
Ancak tüfek teknolojisi gelişiyordu.
Piyadeler daha uzun tüfekler kullanıyor, atlılar ise daha kısa tüfekler kullanıyordu. Artık atlılarda tüfek teknolojisine geçmişti. Tabi buna ek olarak kıvrık kılıç kullanıyorlardı.
Top artık savaş alanlarında kullanıyordu.
Savaş matematiğe dönüyordu.
Piyadeler aralarında biraz mesafe olan bölük sistemiyle ilerliyorlardı.
mızraklı askerler halen kullanılmaktaydı. Silah menzili 100 metreye çıkmıştı.
Bir askerin dakikada kaç atış yapacağı, bir bölüğün kaç mermi atacağı, kaç hedef vuracağı hesaplanmaya başladı.
Tepeyi almak için kaç asker lazım, kaç kayıp verilşr hepsi hesaplanabiliyordu.
Ancak bu hesaplar ilkeldi.
Osmanlı eski gücünü kaybetmeye başlamıştı.



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

A
10 yıl
Yarbay

1800'lü yıllar.
Bu dönemi ikiye ayırmak lazım çünkü teknoloji çok hızlı ilerliyordu.
1800-1850
bu dönem 1700'lü yılların gelişmiş bir dönemiydi. Askeri taktikler çok gelişti. Savaş tamamen matematiğe döndü, rasyonel akım etkisini savaş alanlarında tamamen gösteriyordu.
Dünyada eski askeri düzen ve yeni askeri düzen çatışmaları yaşanıyordu.
Osmanlı eski gücünü iyice kaybetmişti ancak yılların getirdiği savaş tecrübesiyle halen savaş kazanabiliyordu.
1850-1899
bu yıllarda kapçuk teknolojisi gelişti.
Hani kapçuk ağızlı diye bit terim vardır ya hani işte o buradan gelmektedir.
Eski çatapatlı oyuncak tüfekler vardı ya hani, teknoloji işte o teknolojiydi.
Ateşli silaha yerleştirilen kapçuk silahın ateşlenmesini sağlıyordu.
Yağmurda,çamurda,karda,kışta silahlar çalışıyordu.
Artık üç birlik vardı, topçu birliği, piyade ve atlılar.
Tüfüğe süngü takmak artık yeterliydi. Mızraklı birlikler yoktu, rütbeli sınıflar bölükleri yönetiyordu.
Amerikan iç savaşının yaşandığı yıllarda tabanca teknolojisi tarihte ilk defa tüfek teknolojisini geçmişti.
Tabancalar 6 mermi atarken tüfekler sadece 1 mermi atabiliyordu. Tabiki tabancalarda barut sıkıştırmalıydı. Samuel Colt'un bu gelişiminde payı büyüktür.
1870-1880 arası paper cartridge mermiler üretildi.
Nihayet birileri barutu, mermiyi ve sıkıştırma işlemini birleştirdi.
Günümüz mermileri bu sistemin gelişmişidir.
Ve tüfek teknolojisinde bir gelişme oldu.
rifled barrel yani yivli namlu geliştirildi.
Önceden yuvarlak bir mermi düz bir namludan ateşleniyordu, bu nedenle mermi 100 metre sonra bir tarafa falso alıyordu. Ne tarafa falso alacağı ise tahmin edilemezdi.
Yeni sistem yivli namlu ve huni veya koni şeklinde mermi kullanıyordu.
200-300 metreden bir hedef vurulabiliyordu.
zamanla düz boru ve yuvarlak mermi sistem yok olmuştur.
Zamanla 5-10 mermi atabilen tüfekler geliştiridi. Mermi teknolojisinin gelişmesiyle silahı doldurmak saniyeler almaktaydı.
Gattling cannon yani makineli top geliştirildi. Bu sistem ilkel bir makineli tüfektir.
Osmanlı bu dönemlerde çok zayıflamıştı ama yılların getirdiği savaş tecrübesi Osmanlı'ya x faktör avantajı sağlıyordu. Yabancıların x faktör dediği bu kavramın içinde tecrübe, taktik, alanı bilmek gibi bir çok unsur beraber bir şekilde vardır.
1600-1900 arası üretilen her silahı tanıyabilirim.
Yabancıların silah müzesi var keşke bizde de olsa. Yabancıların tarih bölümlerinde tarihi silah uzmanlığı isimli bir bölüm var.
Temennim bizim de tarihimize sahip çıkmamızdır.
Osmanlı'yı şöyle severdik böyle severdik demekle tarihe sahip çıkılmıyor, kullanılan silahları yani tarihi insanlara anlatmak lazım.
Bazı Osmanlı padişahlarının wichester tüfekleri var, demek ki zamanında bir etkileşim oldu, bunların araştırılması lazım.
Umarım yazdıklarımı okursunuz ve sizde araştırmalar yaparsınız



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Binbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

1800'lü yıllar.
Bu dönemi ikiye ayırmak lazım çünkü teknoloji çok hızlı ilerliyordu.
1800-1850
bu dönem 1700'lü yılların gelişmiş bir dönemiydi. Askeri taktikler çok gelişti. Savaş tamamen matematiğe döndü, rasyonel akım etkisini savaş alanlarında tamamen gösteriyordu.
Dünyada eski askeri düzen ve yeni askeri düzen çatışmaları yaşanıyordu.
Osmanlı eski gücünü iyice kaybetmişti ancak yılların getirdiği savaş tecrübesiyle halen savaş kazanabiliyordu.
1850-1899
bu yıllarda kapçuk teknolojisi gelişti.
Hani kapçuk ağızlı diye bit terim vardır ya hani işte o buradan gelmektedir.
Eski çatapatlı oyuncak tüfekler vardı ya hani, teknoloji işte o teknolojiydi.
Ateşli silaha yerleştirilen kapçuk silahın ateşlenmesini sağlıyordu.
Yağmurda,çamurda,karda,kışta silahlar çalışıyordu.
Artık üç birlik vardı, topçu birliği, piyade ve atlılar.
Tüfüğe süngü takmak artık yeterliydi. Mızraklı birlikler yoktu, rütbeli sınıflar bölükleri yönetiyordu.
Amerikan iç savaşının yaşandığı yıllarda tabanca teknolojisi tarihte ilk defa tüfek teknolojisini geçmişti.
Tabancalar 6 mermi atarken tüfekler sadece 1 mermi atabiliyordu. Tabiki tabancalarda barut sıkıştırmalıydı. Samuel Colt'un bu gelişiminde payı büyüktür.
1870-1880 arası paper cartridge mermiler üretildi.
Nihayet birileri barutu, mermiyi ve sıkıştırma işlemini birleştirdi.
Günümüz mermileri bu sistemin gelişmişidir.
Ve tüfek teknolojisinde bir gelişme oldu.
rifled barrel yani yivli namlu geliştirildi.
Önceden yuvarlak bir mermi düz bir namludan ateşleniyordu, bu nedenle mermi 100 metre sonra bir tarafa falso alıyordu. Ne tarafa falso alacağı ise tahmin edilemezdi.
Yeni sistem yivli namlu ve huni veya koni şeklinde mermi kullanıyordu.
200-300 metreden bir hedef vurulabiliyordu.
zamanla düz boru ve yuvarlak mermi sistem yok olmuştur.
Zamanla 5-10 mermi atabilen tüfekler geliştiridi. Mermi teknolojisinin gelişmesiyle silahı doldurmak saniyeler almaktaydı.
Gattling cannon yani makineli top geliştirildi. Bu sistem ilkel bir makineli tüfektir.
Osmanlı bu dönemlerde çok zayıflamıştı ama yılların getirdiği savaş tecrübesi Osmanlı'ya x faktör avantajı sağlıyordu. Yabancıların x faktör dediği bu kavramın içinde tecrübe, taktik, alanı bilmek gibi bir çok unsur beraber bir şekilde vardır.
1600-1900 arası üretilen her silahı tanıyabilirim.
Yabancıların silah müzesi var keşke bizde de olsa. Yabancıların tarih bölümlerinde tarihi silah uzmanlığı isimli bir bölüm var.
Temennim bizim de tarihimize sahip çıkmamızdır.
Osmanlı'yı şöyle severdik böyle severdik demekle tarihe sahip çıkılmıyor, kullanılan silahları yani tarihi insanlara anlatmak lazım.
Bazı Osmanlı padişahlarının wichester tüfekleri var, demek ki zamanında bir etkileşim oldu, bunların araştırılması lazım.
Umarım yazdıklarımı okursunuz ve sizde araştırmalar yaparsınız

emeğine sağlık ilgiyle okudum. topkapı veya dolmabahçenin kapalı bölümlerinde ordunun 1600 den kalma tüfeklerinin olduğunu duydum ama malesef çürümeye bırakıldı.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

1800'lü yıllar.
Bu dönemi ikiye ayırmak lazım çünkü teknoloji çok hızlı ilerliyordu.
1800-1850
bu dönem 1700'lü yılların gelişmiş bir dönemiydi. Askeri taktikler çok gelişti. Savaş tamamen matematiğe döndü, rasyonel akım etkisini savaş alanlarında tamamen gösteriyordu.
Dünyada eski askeri düzen ve yeni askeri düzen çatışmaları yaşanıyordu.
Osmanlı eski gücünü iyice kaybetmişti ancak yılların getirdiği savaş tecrübesiyle halen savaş kazanabiliyordu.
1850-1899
bu yıllarda kapçuk teknolojisi gelişti.
Hani kapçuk ağızlı diye bit terim vardır ya hani işte o buradan gelmektedir.
Eski çatapatlı oyuncak tüfekler vardı ya hani, teknoloji işte o teknolojiydi.
Ateşli silaha yerleştirilen kapçuk silahın ateşlenmesini sağlıyordu.
Yağmurda,çamurda,karda,kışta silahlar çalışıyordu.
Artık üç birlik vardı, topçu birliği, piyade ve atlılar.
Tüfüğe süngü takmak artık yeterliydi. Mızraklı birlikler yoktu, rütbeli sınıflar bölükleri yönetiyordu.
Amerikan iç savaşının yaşandığı yıllarda tabanca teknolojisi tarihte ilk defa tüfek teknolojisini geçmişti.
Tabancalar 6 mermi atarken tüfekler sadece 1 mermi atabiliyordu. Tabiki tabancalarda barut sıkıştırmalıydı. Samuel Colt'un bu gelişiminde payı büyüktür.
1870-1880 arası paper cartridge mermiler üretildi.
Nihayet birileri barutu, mermiyi ve sıkıştırma işlemini birleştirdi.
Günümüz mermileri bu sistemin gelişmişidir.
Ve tüfek teknolojisinde bir gelişme oldu.
rifled barrel yani yivli namlu geliştirildi.
Önceden yuvarlak bir mermi düz bir namludan ateşleniyordu, bu nedenle mermi 100 metre sonra bir tarafa falso alıyordu. Ne tarafa falso alacağı ise tahmin edilemezdi.
Yeni sistem yivli namlu ve huni veya koni şeklinde mermi kullanıyordu.
200-300 metreden bir hedef vurulabiliyordu.
zamanla düz boru ve yuvarlak mermi sistem yok olmuştur.
Zamanla 5-10 mermi atabilen tüfekler geliştiridi. Mermi teknolojisinin gelişmesiyle silahı doldurmak saniyeler almaktaydı.
Gattling cannon yani makineli top geliştirildi. Bu sistem ilkel bir makineli tüfektir.
Osmanlı bu dönemlerde çok zayıflamıştı ama yılların getirdiği savaş tecrübesi Osmanlı'ya x faktör avantajı sağlıyordu. Yabancıların x faktör dediği bu kavramın içinde tecrübe, taktik, alanı bilmek gibi bir çok unsur beraber bir şekilde vardır.
1600-1900 arası üretilen her silahı tanıyabilirim.
Yabancıların silah müzesi var keşke bizde de olsa. Yabancıların tarih bölümlerinde tarihi silah uzmanlığı isimli bir bölüm var.
Temennim bizim de tarihimize sahip çıkmamızdır.
Osmanlı'yı şöyle severdik böyle severdik demekle tarihe sahip çıkılmıyor, kullanılan silahları yani tarihi insanlara anlatmak lazım.
Bazı Osmanlı padişahlarının wichester tüfekleri var, demek ki zamanında bir etkileşim oldu, bunların araştırılması lazım.
Umarım yazdıklarımı okursunuz ve sizde araştırmalar yaparsınız

emeğine sağlık ilgiyle okudum. topkapı veya dolmabahçenin kapalı bölümlerinde ordunun 1600 den kalma tüfeklerinin olduğunu duydum ama malesef çürümeye bırakıldı.


yazık,onları çok iyi muhafaza etmek lazım.
yabancıların müzeleri var.
Silahler özel olarak saklanıyor,çıkarıldıklarında ameliyat eldiveni ile dokunuluyor.



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

A
10 yıl
Yarbay

biraz fotoğraf paylaşayım
Bunlar, çok nadir bulunan sübari tabancalarıdır.
Özelliği ise dönebile. namluları olmalıdır.
Yani çifte gibidir, bir el ateş ettikten sonra namluyu çevirip bir daha ateş edebilirsiniz.
4 el ateş hakkınız vardır.
< Resime gitmek için tıklayın >



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

A
10 yıl
Yarbay

bu parça da dönen namlulu bir tabancadır.
Çok nadirdir yalnız bu taklit yani sonradan üretim olabilir.
< Resime gitmek için tıklayın >



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Yarbay

bu ise Osmanlı ve balkan coğrafyasında kullanılan bir kılıçtır.
Türk kılıcı olarak geçer.
Ağırlık noktası kıvrık kısmıdır.
Kılıcın bütün gücü kıvrık kısımda birleşir, inanılmaz keskindir ve inanışmaz güçlüdür.
< Resime gitmek için tıklayın >





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi antonidas -- 23 Kasım 2013; 14:49:34 >

< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Binbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

bu parça da dönen namlulu bir tabancadır.
Çok nadirdir yalnız bu taklit yani sonradan üretim olabilir.
< Resime gitmek için tıklayın >

Tek kelimeyle harika parçalar, peki tüfeği ve pistolü ilk üretenler kimler, İspanyollar mı ?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
10 yıl
Binbaşı

Cevaplar için konuyu takip ediyodum, açıklayıcı olarak anlatmışsınız teşekkürler.




Bu mesajda bahsedilenler: @antonidas
A
10 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

bu parça da dönen namlulu bir tabancadır.
Çok nadirdir yalnız bu taklit yani sonradan üretim olabilir.
< Resime gitmek için tıklayın >

Tek kelimeyle harika parçalar, peki tüfeği ve pistolü ilk üretenler kimler, İspanyollar mı ?

Aslında iki tür tüfek var.
1.'si musket, 2. tüfek(rifle)
Biz hepsine tüfek demişiz ama aslında öyle değil.
Musket: düz namlulu, yuvarlak bilye biçiminde mermi atan, isabet mesafesi 100m civarında olan bir çeşit tüfek.
Tüfek (rifle)namlusu yivli, mermisi koni şeklinde olan, isabet mesafesi 200-300 m olan bir çeşit tüfek.
Musket'ı kimin bulduğu belli değil.
İlk başta el topu gibi tüfeğimsi aletler var. Bildiğin topun biraz küçültülmüş hali.
Bunun örnekleri Osmanlı'da da var. Minyatürlerde görmüştüm.
Ondan önce ateşli boru gibi bir şey var. Genelde balkanlarda kullanılan bir silah. Sadece namlusu var, işte ateşliyorsun artık tutturabildiğine.
Ancak bunlar resmi ordu silahları haline gelmedi. Standartlaştırılmadı.
Standartlaştırılan ilk ateşli silah musket. Mekanizması da matchlock musket'dır.
İlk kimin bulduğu sanırım belli değil, Avrupa çıkışlı olduğun biliyorum.
Tüfek (rifle) ise daha değişik.
Alman jaeger tüfeği isimli bir tüfek var. Bu tüfek av silahı olarak tasarlanmış. Yivli namluya ve koni şeklinde mermiye sahip.
Uzun süre bu tüfeği standart ordu tüfeği haline getirmemişler.
Çünkü musket ile 3 atış yaptığın hızda, rifle ile bir atış yapabiliyorsun. Doldurması daha zahmetli. Ancak rifle 200-300 metre den hedefi vurabiliyor.
Birde o zamanki yivli tüfekler daha narin. Musket'a süngü takıyorsun veya arkası ile düşmana vurabiliyorsun yine silah sapa sağlam kalıyor.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi antonidas -- 23 Kasım 2013; 21:30:54 >

< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Binbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

bu parça da dönen namlulu bir tabancadır.
Çok nadirdir yalnız bu taklit yani sonradan üretim olabilir.
< Resime gitmek için tıklayın >

Tek kelimeyle harika parçalar, peki tüfeği ve pistolü ilk üretenler kimler, İspanyollar mı ?

Aslında iki tür tüfek var.
1.'si musket, 2. tüfek(rifle)
Biz hepsine tüfek demişiz ama aslında öyle değil.
Musket: düz namlulu, yuvarlak bilye biçiminde mermi atan, isabet mesafesi 100m civarında olan bir çeşit tüfek.
Tüfek (rifle)namlusu yivli, mermisi koni şeklinde olan, isabet mesafesi 200-300 m olan bir çeşit tüfek.
Musket'ı kimin bulduğu belli değil.
İlk başta el topu gibi tüfeğimsi aletler var. Bildiğin topun biraz küçültülmüş hali.
Bunun örnekleri Osmanlı'da da var. Minyatürlerde görmüştüm.
Ondan önce ateşli boru gibi bir şey var. Genelde balkanlarda kullanılan bir silah. Sadece namlusu var, işte ateşliyorsun artık tutturabildiğine.
Ancak bunlar resmi ordu silahları haline gelmedi. Standartlaştırılmadı.
Standartlaştırılan ilk ateşli silah musket. Mekanizması da matchlock musket'dır.
İlk kimin bulduğu sanırım belli değil, Avrupa çıkışlı olduğun biliyorum.
Tüfek (rifle) ise daha değişik.
Alman jaeger tüfeği isimli bir tüfek var. Bu tüfek av silahı olarak tasarlanmış. Yivli namluya ve koni şeklinde mermiye sahip.
Uzun süre bu tüfeği standart ordu tüfeği haline getirmemişler.
Çünkü musket ile 3 atış yaptığın hızda, rifle ile bir atış yapabiliyorsun. Doldurması daha zahmetli. Ancak rifle 200-300 metre den hedefi vurabiliyor.
Birde o zamanki yivli tüfekler daha narin. Musket'a süngü takıyorsun veya arkası ile düşmana vurabiliyorsun yine silah sapa sağlam kalıyor.


Bahsettiğin topun ufağı olan silahı bende bir Osmanlı resminde görmüştüm. Tahminime göre kalabalık üzerine yüklü miktarda rastgele saçma, bilye fırlatıyor. Aslında oynadığım bir tarihi bilgi içerikli oyunda Fransızların Muskeeter isimli özel askerleri, Osmanlı'nın ise pistol kullanan özel atlı sipahileri vardı. Bir ihtimal musket (yere demirle sabitlenen ilk musketler) Fransadan yaygınlık kazanmış olabilir. Yere sabitlenmeden omuzda kullanılan musketlerinde bir metinde, Prusyalılar tarafından geliştirildiğini okudum. Mobilden tam bilgi paylaşımı yapamıyorum güzel yazılar buldum. Bilgisayara geçince bende ekleme yapacağım. Verdiğin bilgiler için çok teşekkürler.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

bu parça da dönen namlulu bir tabancadır.
Çok nadirdir yalnız bu taklit yani sonradan üretim olabilir.
< Resime gitmek için tıklayın >

Tek kelimeyle harika parçalar, peki tüfeği ve pistolü ilk üretenler kimler, İspanyollar mı ?

Aslında iki tür tüfek var.
1.'si musket, 2. tüfek(rifle)
Biz hepsine tüfek demişiz ama aslında öyle değil.
Musket: düz namlulu, yuvarlak bilye biçiminde mermi atan, isabet mesafesi 100m civarında olan bir çeşit tüfek.
Tüfek (rifle)namlusu yivli, mermisi koni şeklinde olan, isabet mesafesi 200-300 m olan bir çeşit tüfek.
Musket'ı kimin bulduğu belli değil.
İlk başta el topu gibi tüfeğimsi aletler var. Bildiğin topun biraz küçültülmüş hali.
Bunun örnekleri Osmanlı'da da var. Minyatürlerde görmüştüm.
Ondan önce ateşli boru gibi bir şey var. Genelde balkanlarda kullanılan bir silah. Sadece namlusu var, işte ateşliyorsun artık tutturabildiğine.
Ancak bunlar resmi ordu silahları haline gelmedi. Standartlaştırılmadı.
Standartlaştırılan ilk ateşli silah musket. Mekanizması da matchlock musket'dır.
İlk kimin bulduğu sanırım belli değil, Avrupa çıkışlı olduğun biliyorum.
Tüfek (rifle) ise daha değişik.
Alman jaeger tüfeği isimli bir tüfek var. Bu tüfek av silahı olarak tasarlanmış. Yivli namluya ve koni şeklinde mermiye sahip.
Uzun süre bu tüfeği standart ordu tüfeği haline getirmemişler.
Çünkü musket ile 3 atış yaptığın hızda, rifle ile bir atış yapabiliyorsun. Doldurması daha zahmetli. Ancak rifle 200-300 metre den hedefi vurabiliyor.
Birde o zamanki yivli tüfekler daha narin. Musket'a süngü takıyorsun veya arkası ile düşmana vurabiliyorsun yine silah sapa sağlam kalıyor.


Bahsettiğin topun ufağı olan silahı bende bir Osmanlı resminde görmüştüm. Tahminime göre kalabalık üzerine yüklü miktarda rastgele saçma, bilye fırlatıyor. Aslında oynadığım bir tarihi bilgi içerikli oyunda Fransızların Muskeeter isimli özel askerleri, Osmanlı'nın ise pistol kullanan özel atlı sipahileri vardı. Bir ihtimal musket (yere demirle sabitlenen ilk musketler) Fransadan yaygınlık kazanmış olabilir. Yere sabitlenmeden omuzda kullanılan musketlerinde bir metinde, Prusyalılar tarafından geliştirildiğini okudum. Mobilden tam bilgi paylaşımı yapamıyorum güzel yazılar buldum. Bilgisayara geçince bende ekleme yapacağım. Verdiğin bilgiler için çok teşekkürler.

Blunderbuss'dan mı bahsediyorsun acaba?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Binbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: antonidas


quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

quote:

Orijinalden alıntı: AdamBaliKokusu


quote:

Orijinalden alıntı: antonidas

bu parça da dönen namlulu bir tabancadır.
Çok nadirdir yalnız bu taklit yani sonradan üretim olabilir.
< Resime gitmek için tıklayın >

Tek kelimeyle harika parçalar, peki tüfeği ve pistolü ilk üretenler kimler, İspanyollar mı ?

Aslında iki tür tüfek var.
1.'si musket, 2. tüfek(rifle)
Biz hepsine tüfek demişiz ama aslında öyle değil.
Musket: düz namlulu, yuvarlak bilye biçiminde mermi atan, isabet mesafesi 100m civarında olan bir çeşit tüfek.
Tüfek (rifle)namlusu yivli, mermisi koni şeklinde olan, isabet mesafesi 200-300 m olan bir çeşit tüfek.
Musket'ı kimin bulduğu belli değil.
İlk başta el topu gibi tüfeğimsi aletler var. Bildiğin topun biraz küçültülmüş hali.
Bunun örnekleri Osmanlı'da da var. Minyatürlerde görmüştüm.
Ondan önce ateşli boru gibi bir şey var. Genelde balkanlarda kullanılan bir silah. Sadece namlusu var, işte ateşliyorsun artık tutturabildiğine.
Ancak bunlar resmi ordu silahları haline gelmedi. Standartlaştırılmadı.
Standartlaştırılan ilk ateşli silah musket. Mekanizması da matchlock musket'dır.
İlk kimin bulduğu sanırım belli değil, Avrupa çıkışlı olduğun biliyorum.
Tüfek (rifle) ise daha değişik.
Alman jaeger tüfeği isimli bir tüfek var. Bu tüfek av silahı olarak tasarlanmış. Yivli namluya ve koni şeklinde mermiye sahip.
Uzun süre bu tüfeği standart ordu tüfeği haline getirmemişler.
Çünkü musket ile 3 atış yaptığın hızda, rifle ile bir atış yapabiliyorsun. Doldurması daha zahmetli. Ancak rifle 200-300 metre den hedefi vurabiliyor.
Birde o zamanki yivli tüfekler daha narin. Musket'a süngü takıyorsun veya arkası ile düşmana vurabiliyorsun yine silah sapa sağlam kalıyor.


Bahsettiğin topun ufağı olan silahı bende bir Osmanlı resminde görmüştüm. Tahminime göre kalabalık üzerine yüklü miktarda rastgele saçma, bilye fırlatıyor. Aslında oynadığım bir tarihi bilgi içerikli oyunda Fransızların Muskeeter isimli özel askerleri, Osmanlı'nın ise pistol kullanan özel atlı sipahileri vardı. Bir ihtimal musket (yere demirle sabitlenen ilk musketler) Fransadan yaygınlık kazanmış olabilir. Yere sabitlenmeden omuzda kullanılan musketlerinde bir metinde, Prusyalılar tarafından geliştirildiğini okudum. Mobilden tam bilgi paylaşımı yapamıyorum güzel yazılar buldum. Bilgisayara geçince bende ekleme yapacağım. Verdiğin bilgiler için çok teşekkürler.

Blunderbuss'dan mı bahsediyorsun acaba?

Hangi konuda ? Osmanlı silahı mı ?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

I
10 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: mserdark3

Osmanli'nin saldiri teknigi hilal seklindedi ilk kucuk bir ordu dusmana dogru ilerler dusmanda orduyu az sanip onlara fogru ilerler ve bir anda yan taraflardan ordu cikar hilal seklinde dusmani ortaya alirlar ve hilalin iki ucunu yavasca kapatarak dusmani tam ortaya alirlar gerisi ZAFER ;)

Yanlış biliyorsun. Bizim ordu yan taraflarda gizlidir ve öndeki kısım geri çekilmeye başlayıp düşman saldırdığında yanlardan bir hilal içine alırlar ama asla kapatmazlar. Çünkü can havliyle kimin ne yapabileceğini bilemezsin. Onlara kaçma ve diğerlerinin de moralini bozup onlarda da kaçma isteği uyandırma imkanı sunarlar. Ki bu taktik sayı olarak dezavantajlı konumdayken yapılırdı.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
10 yıl
Yarbay

O dönemlerin en iyi komutanı Napolyun dur bence onun belgesellerini izleyebilirsin fikir verir