ayrıca zemzemin bir türk profesörünün yönetiminde olduğunu unutmayalımm |
Elbette her söylenene inanılmaz.. Eğer netten ulaşabilirsem sana kaynağı bildireceğim.. İnançsız olsan zaten sorgulamaz doğrudan yalanlardın.. Sorgulamaksa bilinmeyeni bulmak için gereklidir zaten.. ![]() |
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=85554&comments=all |
Bilim adamlarını hayrete düşürüyor Buraya kadar olanlar dinî termonolojide zemzem kuyusu ve suyu, hakkında anlatılanlar. Peki kutsal sayılan zemzem kuyusu ve suyunun özellikleri ne? Bilim zemzem suyu ve kuyusu için ne diyor? Zemzem kuyusu hakkında bilimsel araştırmalar yapması için 35 yıl önce bir enstitü kuruldu. Bu süre zarfında kuyunun ve suyun özelliklerini araştıran enstitü, Müslüman olmayan bilim adamları tarafından yönetilmiş. Ama Mescid-i Harâm’a Müslümanların girmesi yasak olduğu için görmedikleri kuyudan gelen suya yabancılar su hakkında polemik üretmişler. Ancak son iki yıldır dünyanın sayılı yeraltı suları uzmanlarından birisi olan Prof. Dr. Zekai Şen, Zemzem Araştırmaları ve Geliştirmeleri Enstitüsü’nün yöneticiliğini yapıyor. Şen, 500 kişilik bir ekiple, ilk tarihinden bu güne zemzem kuyusu ve suyunun kalitesi ve özelliklerini araştırıyor. Enstitüdeki görevine Kur’an’a el basıp, stratejik bilgileri ve araştırmaların detaylarını anlatmamak üzerine yemin ederek başlayan Şen, “İmanlı bir insandım. Zemzem kuyusu hakkında araştırmalar yaptıkça imanım daha da arttı. Zira bilimin açıklayamadığı çok fazla şey var. Bilimin açıklayamadığı noktada iman devreye giriyor.” diyor. Dünyanın en kurak bölgelerinden birisi olan Arap Yarımadası’nın da en kurak vadisinde bu kalitede ve bollukta bir suyun 1,5 metre çapındaki bir kuyudan çıkmasının mucizevi bir olay olduğunu dile getiren Şen, zaman zaman içindeki mineral oranları değişse ve debisi kısmen azalsa da zemzem kuyusunun yüzyıllardır su vermeye devam ettiğini söylüyor. Çok büyük motorlarla hac dönemlerinde yılda bir milyon metreküpten fazla su çekilmesine rağmen suyun bitmediğine ve çok fazla azalmadığına dikkat çeken Şen, zemzem kuyusunun kaynağı hakkında bilgi toplamaya çalıştıklarını anlatıyor. Üç ana hattan zemzem kuyusuna su geldiğini tahmin ettiklerini; ama tam olarak kaynağının neresi olduğunu bilemediklerini açıklayan Şen, suyun kaynağı hakkında yaptıkları araştırmada yüksekliği iki bin metreyi bulan Taif’e kadar gittiklerini, bu dağın her gün yağmur aldığını ve kuyunun kaynaklarından birisinin burası olabileceğini tahmin ettiklerini söylüyor. Dünyada çok az sayıda bilim adamının yeraltı suları hakkında Şen kadar bilgisi ve birikimi var. Şen aynı zamanda Türk Su Vakfı’nın da başkanlığını yapıyor, su ve yeraltı suları hakkında uluslararası birliklerin yönetim kadrosunda bulunuyor. Bunun yanında dünyada bulunan yeraltı kuyularını inceleme yetkisine sahip çok az bilim adamından birisi. Bu kadar yetkin bir birikime sahip olan Şen, zemzem kuyusunun şeklinin kendisini çok şaşırttığını belirtiyor. Hiçbir kuyuda böyle bir şekille karşılaşmadığını, kabaca huniye benzeyen Zemzem kuyusunun bu şeklinin bile bir hikmeti olduğunu anlatıyor. Çünkü bu şekli suyun debisini düzenliyor. Artık büyük bir metropol olan Mekke’deki kanalizasyon ve su şebekesinin zemzem kuyusunu etkilememesi için devletin özel tedbirler aldığına değinen Şen, kuyunun 25-50 yıl sonrasına dair tahminler yapıldığını ve şimdiden buna göre planlar hazırlandığını aktarıyor. Zemzem binlerce yıllık bir mucize 1,5 metre genişliğinde olan Zemzem kuyusundan binlerce yıldır milyonlarca metreküp su çekiliyor, kaynağının ise hala tam olarak bilinmemesi mucize olarak değerlendiriliyor. Zemzem kuyusunun yakınlarında irili ufaklı (birisinin adı Davut) birçok kuyu var. Ama bölgenin jeolojik yapısı gereği bu sular ya çok aşırı mineralli ya da tuzlu. Hiçbiri zemzem kadar mineral oranı dengeli ve kaliteli değil. Prof. Dr. Zekai Şen’e göre bu kuyular birbirine bu kadar yakın olmasına rağmen, hiçbirinin zemzemin normal değerlerine yaklaşamamasının bile bir mucize. Zemzem suyunun son yıllarda artan hacı sayısı sebebiyle bitme tehlikesi geçirdiğine dair söylentiler çıkmasına ise Şen, “Uzun süreyi kapsayan bilimsel öngörülerimize göre bitme ihtimali yok. Tabiri caizse kuyu derya gibi. Daha kaynağını bile tam bilmiyoruz; ama çok iyi miktarda su gelmeye de- vam ediyor. Ne kadar çekiyorsak kuyu o kadar su veriyor.” diyor. |
Zemzemin dünyanın her yanına rahatlıkla giden tek su olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şen şu tespitleri yapıyor. "Hacılar her yere götürüyor ve bu kadar açık analiz edilebilir bir su kimliğinde. Kalitesini inceledim. 80'lerden itibaren kalitesinde iyileşme var. Çünkü gün geçtikçe koruma altına alınmış bir su. Bir kere çok zengin bir su. Jeolojik olarak üç tabakası var. Üst tarafta bir sedimentasyon denilen daha ziyade çökelek tabaka var. Onun altında esas suyun geldiği çaprazlı bir tabaka var. Su üç yerden geliyor. Biri Kâbe'nin Hacerü'l Esved taşının hizasından geliyor ve miktarı da en bol olan damar. Diğeri Sefa Tepesi yönünden gelen Mazo Tepesi'nden gelen, üç kaynaklı suların karışımından oluşuyor zemzem suyu. Sadece Kâbe'deki kuyunun suyu zemzem olarak isimlendiriliyor ve kullanılıyor. Aynı yerde 30-40 metre yakınındaki kuyunun suyu tamamen farklı ve zemzem olarak isimlendirilmediği gibi içilmesi de mümkün değil." Zemzemin taşıdığı kimyasal muhtevasında da özellikler bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Şen, zemzemin kimyasal bileşenleri bakımından kendisine özgü bir yapısı bulunduğunu belirtiyor. "Yaptığım çalışmalarda çok karakteristik bir su olduğunu gördüm." diyen Şen, zemzemin karakteristik özelliğini şöyle anlatıyor: "Zemzemi bilimsel olarak araştırmak bize kısmet oldu. Yaptığımız çalışmalarda zemzemin kendine özgü karakteristik bir özelliğinin olduğunu tespit ettik. İçinde kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, klor, sülfat, bikarbonat, karbonat, çok doğal olan bileşenler var. Zemzem kuyusuna en yakın olan 30-40 metre mesafedeki kuyularda da aynı yöntemi uyguladığınızda görüyorsunuz ki zemzem suyu bambaşka bir özelliğe sahip. Kuyuların suyu sürekli izlenerek zemzem kuyusunu kirletecek etkenler inceleniyor. Bu kuyulardan sürekli numuneler alınıyor. Kirlenmelere müdahale ediliyor." |
Senin için araştırdım ve konuyu araştırmayı yapan bilim adamlarıyla anlatan bir başlık yakaladım.. Umarım senin için yararlı olur.. ![]() http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=169758 |
ok.istediğim buydu ama yukarıda verdiğin bazı bilgiler burada bulunmuyor,özellikle de avrupa araştırma laboratuvarlarını bulamadım![]() ![]() ![]() |
Bu tür benzetmeler hep oldu ve her zaman da olacaktır.. Kur-an ı yazılanları haricinde değerlendirmek bizlerin yapabileceği bir iş değil ne yazık ki.. Önemli olan araştırmak ve keşfetmek.. Tıpkı hayatımız boyunca yaptığımız gibi.. Herşeye gösterdiğimiz özeni bu konuda da gösterebilsek eminim şu an sorduğumuz soruların çoğunun yanıtını zaten biliyor olacaktık.. ![]() |
tamam da ben zaten kanıtlanamayacak birşey istemedim ki.konuyu açan arkadaştan eğer bilgisi varsa arastırmanın yapıldığı yeri ve tarihi belirtmesini istedim.inançsız değilim ama her denilene de inanman,msn de dolaşan iddialar gibi olmasın bu söylenenler lütfen...
edit:gereksiz soru işareti
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KruGmaN -- 22 Haziran 2007; 22:35:02 >
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle