Sizce bize ne yaptılar yada biz onlara ne yaptık tarihten gelen yanış ama dogru çarpıtılmış şeylerle birbirimize düşman olmuşuz araştıran varmı nedir,ne degildir ben severim kendilerini bana göre iyi insan iyidir başka çapanoglu aramamak lazım
Biz Anadolu'yu fethetmeden önce buraya onlar hakimdi.
1071 Malazgirt Savaşı'nı kazandıktan sonra Anadolu'da topraklarımızı genişletmeye başladık, tabi bundan rahatsız oldular, 1453'te İstanbul'u fethetmemizle birlikte Osmanlı buyruğu altına girdiler ve bu onların en büyük kuyruk acısı oldu.
hayır onların en büyük kuyruk acısı 2. inönü savaşında onları ege sularına dökmemiz
ve soruna yanıt vereyim sev-mi-yo-rum.ve yine fırsatım olsa yine egeye dökerim
düzeltme yapalım : Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile denize döktük.
konuyla alakası yok ama ben şunu belirtmek istiyorum. Kardak krizi sırasında askerlerimiz Kardak adasına çıkmış ve bundan ancak 4 saat sonra haberleri olmuş yunanlıların. savaşın kaçınılmaz olduğunu anlayan yunanlılar hemen ABD yi arabulucu olması için aramışlardır...
hayır onların en büyük kuyruk acısı 2. inönü savaşında onları ege sularına dökmemiz
ve soruna yanıt vereyim sev-mi-yo-rum.ve yine fırsatım olsa yine egeye dökerim
Degerli bilim,ilim irfan sahibi yazarımız engin ardıç köşesinde derki yunanlıları biz dökmedik kendileri bıraktı gitti buralar bir halta yaramazmış buna ne buyurursunuz,ve sadece bunu o degil bir çok tarihçide kabul eder. Sadece degerli ilim irfan sahibi engin beyden alıntıdır
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi benyton -- 13 Eylül 2006; 23:36:29 >
hayır onların en büyük kuyruk acısı 2. inönü savaşında onları ege sularına dökmemiz
ve soruna yanıt vereyim sev-mi-yo-rum.ve yine fırsatım olsa yine egeye dökerim
düzeltme yapalım : Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile denize döktük.
konuyla alakası yok ama ben şunu belirtmek istiyorum. Kardak krizi sırasında askerlerimiz Kardak adasına çıkmış ve bundan ancak 4 saat sonra haberleri olmuş yunanlıların. savaşın kaçınılmaz olduğunu anlayan yunanlılar hemen ABD yi arabulucu olması için aramışlardır...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
ben öyle biliyordum neyse sağol düzelttiğin için.
quote:
Degerli bilim,ilim irfan sahibi yazarımız engin ardıç köşesinde derki yunanlıları biz dökmedik kendileri bıraktı gitti buralar bir halta yaramazmış buna ne buyurursunuz,ve sadece bunu o degil bir çok tarihçide kabul eder. Sadece degerli ilim irfan sahibi engin beyden alıntıdır
peki yaramazdı da ne diye uğraştılar o kadar ve hala uğraşıolar ve her seferinde Allaha şükür ki hava gazı alıyorlar
hayır onların en büyük kuyruk acısı 2. inönü savaşında onları ege sularına dökmemiz
ve soruna yanıt vereyim sev-mi-yo-rum.ve yine fırsatım olsa yine egeye dökerim
düzeltme yapalım : Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile denize döktük.
konuyla alakası yok ama ben şunu belirtmek istiyorum. Kardak krizi sırasında askerlerimiz Kardak adasına çıkmış ve bundan ancak 4 saat sonra haberleri olmuş yunanlıların. savaşın kaçınılmaz olduğunu anlayan yunanlılar hemen ABD yi arabulucu olması için aramışlardır...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
ben öyle biliyordum neyse sağol düzelttiğin için.
quote:
Degerli bilim,ilim irfan sahibi yazarımız engin ardıç köşesinde derki yunanlıları biz dökmedik kendileri bıraktı gitti buralar bir halta yaramazmış buna ne buyurursunuz,ve sadece bunu o degil bir çok tarihçide kabul eder. Sadece degerli ilim irfan sahibi engin beyden alıntıdır
peki yaramazdı da ne diye uğraştılar o kadar ve hala uğraşıolar ve her seferinde Allaha şükür ki hava gazı alıyorlar
lem ermeniler olmayan bi soykırımla bizi ne kadar uğraştırıyolar.. biz yunanın ülkemizi terk ederken yağtığı şerefsizlikleri sıralasak ne olur acaba merak ediyorum.. kadınlarımızın ırzına geçmişler, yaşlıları ve çocukları kılıçtan geçirmişler, erkekler zate savaşta.. o da yetmezmiş ki gibi köylerimizi yakıp yıkmışlar.. kurtuluş savaşını kazandığımızda elimizde harap olmuş bir ülke vardı bu yüzden.. ne sevicem pis yunanı.. geçmişinden ders al ki aynı hatayı yine yapmayasın..
Dünya halkları arasında hiçbir sorun yoktur. Asıl sorun, halkların başına çöreklenmiş yönetici zümrenin halkları birbirine kışkırtması, halklar arasında sanki önemli sorunlar varmış gibi yapay sorunlar yaratarak halkları birbirine düşman kılmasıdır. Çünkü bu sayede yönetici ( yönetemeyen ) oligarşik zümre, silah alımlarına bütçeden istediği kadar pay ayırabilmektedir. Yani sana yapay düşmanlar aşılayacaklar ve eğitime,adalete veya dünya barışına bütçeden daha fazla pay ayrılması gerekirken bunu silaha yatıracaklar. İstatisliklere bakmak lazım, dünyada Afrikaya veya muhtaç insanlara pastadan verilmesi gereken pay nasıl oluyorda ve kaç milyar dolar silah ticaretine gidiyor? Mesela 11 Eylül olayında petrol için Ortadoğuya girmesi gereken Amerika için Ortadoğu bölgesi demokrasi götürülmasi gereken bir bölge(! ) ilan edilerek, buraya demokrasi(!) getirmek için silah alımlarına ayrılan bilmem kaç milyar dolar meşru görülmüştür. Bizim ülkemizde bütçeden adalete ayrılan pay malesef binde sekizdir. Acaba neden? Düşünmek lazım. Ve daha düne kadar askeriyenin yaptığı harcamaları sen yani senin meclisin sorgulayamıyordu. Yani ne aldın, nereye harcadın, kalanı nerde? Soramazsın? Sanki Tanrı buyruğu! Sorgulanamaz!
Yazar, Ece Temelkuran Ermenistan gezisinde ilginç manzaralarla karşılaşıyor. Gençlerin çoğunluğu diyor ki; ''Ermeni Soyrıkımı iddiası olmasaydı, bizim başka paylaşımlarımız neler olurdu?'' Ne güzel. Kin beslemeyen, kendini dünya vatandaşı olarak gören bir nesil, ortak paydalarda buluşmak istiyor kardeşçe. Tabi ki diyor genç, belli bir konuda saplanıp kalmış, kesin inançlı zihniyetler de var.
İşte sorun burada. Her doğan bebek ''DÜNYA VATANDAŞI'' olarak yetiştirilse acaba dünyada öteki-beriki ayrımı olur muydu? Bana sunulan yapay düşmanlara sormadan balıklama atlarmıydım? Ve başkalarının piyonu olur muydum? Yoksa benim ne yapmam isteniyor diye oturup bir düşünür müydüm?
Unutma, dünyanın hangi coğrafyasında, hangi dinde, hangi dilde, hangi ırkta ve nasıl doğmak istediğin sana sorulmuyor... Dolayısıyla bulunduğun konum ne bir övünç kaynağı olabilir ne de bir yerinme... Aslolan; kendini bir dünya vatandaşı olarak görüp, öteki-beriki ayrımı yapmamak, sınırları kaldırmak, tüm dünya halklarıyla evrensel değerlerde (huzur,mutluluk,kardeşlik v.b) bir araya gelmektir.
Bu olmazsa tüm dünya halklarını yönettiğini sananlar, halklarına hep bir yapay düşman sunacaklar... Ve halklarına ayırması gereken kaynakları silah ticaretine ayıracaklar. Ve toplumlar fakir kalacak. Zaten medeniyetler çatışmasından milyar dolarları götürecek zihniyetler hep çatışma ve savaş istiyor. Birileri rantı götürürken halklar hep fakir kalıyor onlara hizmet gitmiyor.
Ayrımcılıktan, öteki-beriki ayrımına, medeniyetler çatışmasına, sınırlar çekilmesine hayır... Dünya vatandaşları arası evliliklerden, dünya vatandaşı bebekler gelmeli dünyaya...
Tüm dünyada eşdeğer düzeyde sağlık hizmeti... Tüm dünyada eşdeğer düzeyde eğitim ve üniversite... Tüm dünyada aynı kimlik, aynı para... Tüm dünyada aynı kalitede bir yaşam...
Teknoloji Haberleri
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
1071 Malazgirt Savaşı'nı kazandıktan sonra Anadolu'da topraklarımızı genişletmeye başladık, tabi bundan rahatsız oldular, 1453'te İstanbul'u fethetmemizle birlikte Osmanlı buyruğu altına girdiler ve bu onların en büyük kuyruk acısı oldu.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Nereden bu kanıya vardın ki ben insan olarak severim dedim gelene gidene buraları alın demedim
ve soruna yanıt vereyim sev-mi-yo-rum.ve yine fırsatım olsa yine egeye dökerim
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle
düzeltme yapalım : Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile denize döktük.
konuyla alakası yok ama ben şunu belirtmek istiyorum. Kardak krizi sırasında askerlerimiz Kardak adasına çıkmış ve bundan ancak 4 saat sonra haberleri olmuş yunanlıların. savaşın kaçınılmaz olduğunu anlayan yunanlılar hemen ABD yi arabulucu olması için aramışlardır...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Degerli bilim,ilim irfan sahibi yazarımız engin ardıç köşesinde derki yunanlıları biz dökmedik kendileri bıraktı gitti buralar bir halta yaramazmış buna ne buyurursunuz,ve sadece bunu o degil bir çok tarihçide kabul eder. Sadece degerli ilim irfan sahibi engin beyden alıntıdır
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi benyton -- 13 Eylül 2006; 23:36:29 >
ok.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SLİNCE -- 13 Eylül 2006; 23:43:50 >
ben öyle biliyordum neyse sağol düzelttiğin için.
peki yaramazdı da ne diye uğraştılar o kadar ve hala uğraşıolar ve her seferinde Allaha şükür ki hava gazı alıyorlar
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Onu degerli üstat engin ardıça
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi benyton -- 13 Eylül 2006; 23:48:16 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Yunanistan Genelkurmay Başkanı: 12 saatten daha uzun sürer.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
halkları birbirine kışkırtması, halklar arasında sanki önemli sorunlar varmış gibi yapay sorunlar yaratarak
halkları birbirine düşman kılmasıdır. Çünkü bu sayede yönetici ( yönetemeyen ) oligarşik zümre,
silah alımlarına bütçeden istediği kadar pay ayırabilmektedir. Yani sana yapay düşmanlar aşılayacaklar ve
eğitime,adalete veya dünya barışına bütçeden daha fazla pay ayrılması gerekirken bunu silaha yatıracaklar. İstatisliklere bakmak lazım, dünyada Afrikaya veya muhtaç insanlara pastadan verilmesi gereken pay nasıl oluyorda ve kaç milyar dolar silah ticaretine gidiyor? Mesela 11 Eylül olayında petrol için Ortadoğuya girmesi gereken Amerika için Ortadoğu bölgesi demokrasi götürülmasi gereken bir bölge(! ) ilan edilerek, buraya demokrasi(!) getirmek için silah alımlarına ayrılan bilmem kaç milyar dolar meşru görülmüştür.
Bizim ülkemizde bütçeden adalete ayrılan pay malesef binde sekizdir. Acaba neden? Düşünmek lazım.
Ve daha düne kadar askeriyenin yaptığı harcamaları sen yani senin meclisin sorgulayamıyordu.
Yani ne aldın, nereye harcadın, kalanı nerde? Soramazsın? Sanki Tanrı buyruğu! Sorgulanamaz!
Yazar, Ece Temelkuran Ermenistan gezisinde ilginç manzaralarla karşılaşıyor. Gençlerin çoğunluğu diyor ki;
''Ermeni Soyrıkımı iddiası olmasaydı, bizim başka paylaşımlarımız neler olurdu?'' Ne güzel. Kin beslemeyen,
kendini dünya vatandaşı olarak gören bir nesil, ortak paydalarda buluşmak istiyor kardeşçe.
Tabi ki diyor genç, belli bir konuda saplanıp kalmış, kesin inançlı zihniyetler de var.
İşte sorun burada. Her doğan bebek ''DÜNYA VATANDAŞI'' olarak yetiştirilse acaba dünyada öteki-beriki ayrımı olur muydu? Bana sunulan yapay düşmanlara sormadan balıklama atlarmıydım? Ve başkalarının piyonu olur muydum? Yoksa benim ne yapmam isteniyor diye oturup bir düşünür müydüm?
Unutma, dünyanın hangi coğrafyasında, hangi dinde, hangi dilde, hangi ırkta ve nasıl doğmak istediğin
sana sorulmuyor... Dolayısıyla bulunduğun konum ne bir övünç kaynağı olabilir ne de bir yerinme...
Aslolan; kendini bir dünya vatandaşı olarak görüp, öteki-beriki ayrımı yapmamak, sınırları kaldırmak,
tüm dünya halklarıyla evrensel değerlerde (huzur,mutluluk,kardeşlik v.b) bir araya gelmektir.
Bu olmazsa tüm dünya halklarını yönettiğini sananlar, halklarına hep bir yapay düşman sunacaklar...
Ve halklarına ayırması gereken kaynakları silah ticaretine ayıracaklar. Ve toplumlar fakir kalacak.
Zaten medeniyetler çatışmasından milyar dolarları götürecek zihniyetler hep çatışma ve savaş istiyor.
Birileri rantı götürürken halklar hep fakir kalıyor onlara hizmet gitmiyor.
Ayrımcılıktan, öteki-beriki ayrımına, medeniyetler çatışmasına, sınırlar çekilmesine hayır...
Dünya vatandaşları arası evliliklerden, dünya vatandaşı bebekler gelmeli dünyaya...
Tüm dünyada eşdeğer düzeyde sağlık hizmeti...
Tüm dünyada eşdeğer düzeyde eğitim ve üniversite...
Tüm dünyada aynı kimlik, aynı para...
Tüm dünyada aynı kalitede bir yaşam...
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle