Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
26
Cevap
732
Tıklama
2
Öne Çıkarma
Yüksek protein içeren beslenme düzeni sanıldığı gibi sağlıklı olmayabilir
S
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

Birçok kişi fazla protein tüketiminin yararlı olduğu görüşüne sahip lakin bu tüketim çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Aşırı protein tüketimi halk arasında padişah hastalığı da denilen gut monoartritine sebebiyet verebiliyor ve birçok değişik sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.
 

 
Araştırmacılar proteinden zengin diyetin yaşam süresi üzerindeki etkilerini incelemek için kurtlar ve meyve sinekleri üzerinde deney yaptı. Sonuçlara göre protein sentezi ne kadar hızlanırsa sentez sırasında o kadar fazla hata da beraberinde geliyor ve bu hatalar da organizmaların yaşam sürelerini azaltabiliyor.

Protein sentezinin aşamaları


 
Öncelikle hücrenin çekirdeğinde bulunan DNA replikasyona uğruyor yani kendini eşliyor. Bu olaydan sonra DNA üzerindeki genetik bilgi transkripsiyon ile RNA'ya aktarılıyor ve mRNA denilen mesajcı RNA oluşuyor. Akabinde mRNA hücre sitoplazmasında bulunan ribozomlara gidiyor ve ribozomların iki ünitesi arasına yerleşiyor. Bu işlemi takiben translasyon yani protein sentezi aşaması başlıyor.
 
Hücre sitoplazmasında bulunan ve taşıyıcı RNA olarak adlandırılan tRNA dizileri de ribozoma geliyor ve uygun dizilimle yerleşiyorlar. Bu dizilimden sonra tRNA'lara bağlı aminoasitler birbirleriyle birleşerek protein zincirlerini oluşturuyorlar.
 
Bilim camiası proteinden zengin beslenmenin yaşam süresini kısalttığını biliyordu. Yapılan araştırmalarla çok fazla protein tüketmenin sentez sırasındaki bozulmaya bağlı yaşam süresini kısalttığını göstermiş oldu. Araştırmayı yöneten isim Profesör Christopher Proud takımıyla beraber hücrelerdeki protein sentezi basamaklarını hızlandırdı ve hızlanan bu süreçte çeşitli hatalar gözlemledi.
 

Karbonhidrattan zengin diyet daha sağlıklı

Current Biology dergisinde de yayımlanan araştırmaya göre düşük protein ve yüksek karbonhidrat miktarı içeren diyet daha uzun ve sağlıklı yaşamı da beraberinde getiriyor. Karbonhidratların kötü üne sahip olduğunu belirten Proud, iyi ve kötü olarak nitelendirilen karbonhidratlar arasındaki dengenin kurulmasına dikkat çekti.
 
Meyvelerde,sebzelerde ve işlenmemiş tohumlarda bulunan yüksek lif içeren karbonhidratların tüketimi vücut için birçok yararı da beraberinde getiriyor. Ek olarak Proud uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı olarak anılan Akdeniz diyetinin bu tarz beslenme ile benzerliğini vurguladı.
 
 
 
 
Beslenme düzeni coğrafyadan coğrafyaya,kültürden kültüre,kişiden kişiye bir hayli değişebiliyor. Dolayısıyla önemli olan nokta besinler arasındaki dengeyi doğru ayarlayabilmek ve besinleri kararında tüketebilmek. Gelecekte yapılacak çalışmalar doğru bildiğimiz birçok kavramı değiştirecek gibi görünüyor.

 Haberi Portalda Gör

Yağ yiyin. Asıl sağlıklı yaşam, yağda!

Trans yağ olmayacak yediğiniz yağ, buna dikkat edin.
Aslında ulaşılabilirlik açısından yenebilir yağlar; zeytin yağı ve tereyağı.
Burada dikkat edilm...
Yoruma Git
Yorumun Devamı isosonsuz - 5 yıl +16
Karbonhidrat daha sağlıklı diyen araştırmalar çoğunlukla ya işlenmiş gıda/carb satan Nestle, Kellogs, Unilever gibi şirketler ya da insulin hormonu satarak para kazanan ilaç şirketleri tarafından fonlanmış araştırmalardır. İtibar etmeyin yani.
Yoruma Git
Yorumun Devamı :ArHaus: - 5 yıl +13
medicalexpress.com daki, biyoloji bilgisi magazin programlarıyla sınırlı kalmıs yazar'ın yaptıgı "sansasyonel" haberin, konu üzerinde bilgisi kısıtlı diger yazarlar tarafından aktar...
Yoruma Git
Yorumun Devamı viper - 5 yıl +10
P
5 yıl
Yüzbaşı

Lakin protein yemenin protein sentezlemekle ne alakasi var ki?

Sismanlarken, buyurken vs cok protein sentezlenir, ama protein yemesen bile hucre buyumek icin yine de sentezleyecektir. Biyolog bir yetkili bir abi konuyu daha anlasilir hale getirebilir mi?



Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
5 yıl
Teğmen

Yağ yiyin. Asıl sağlıklı yaşam, yağda!

Trans yağ olmayacak yediğiniz yağ, buna dikkat edin.
Aslında ulaşılabilirlik açısından yenebilir yağlar; zeytin yağı ve tereyağı.
Burada dikkat edilmesi gereken ise zeytin yağının riviera yazanlarından, sıcak lezzetler yazanlarından uzak durmak. Bunlar 200 C derece üzeri sıcaklıklarda ısıl işlem görmüş ve damar endoteline zarar verecek forma dönüşmüş yağ asitleri içeriyor.

Özet:
1. Soğuk sıkım zeytinyağı
2. Doğal tereyağı

Not:
1. Yağı ocakta pişirmede kullanırken herzaman kısık ya da orta ateşte pişirin.
Zeytin yağı yaklaşık 180 C derecede, tereyağı yaklaşık 165 C derecede yanar, yağı yakarsanız yemeyin, dökün!
2. Tereyağı ise buzdolabında bile 1 aydan çok da fazla dayanmaz bozulur (buzlukta değil), bozulmuyorsa değiştirin, katkı maddelidir.
3. Zeytinyağını karanlıkta ve O2 ile temas etmeyecek şekilde saklayın (oda sıcaklığında saklanabilir)

Kardiyoloji uzmanı Dr Özcan Yücel'in üşenmeyip yazdığı, sitesinde ücretsiz paylaştığı, yağ içerikli beslenmeyle ilgili, anlaşılır, bilimsel, okuması keyifli kitabının linkini buyrun.son şansınız olabilir





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi isosonsuz -- 21 Şubat 2019; 9:29:5 >

Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
5 yıl
Teğmen

Şu kitaptan alıntıdır.

Früktoz; tüm toplumlar için ciddi bir beslenme sorunudur ve maalesef bu konunun önemi hekimler
de dahil olmak üzere yeterince anlaşılmış değildir. Bildiğiniz gibi früktoz meyve şekeridir ve bu yüzden de
masum olarak algılanmaktadır. Früktoz metabolizması kısaca aşağıdaki gibidir. Şekil-13’bakınız.

1. Gıdalarla gelen früktoz, bağırsaklarda hızla emilir ve doğruca karaciğere gönderilir.
2. Çünkü; karaciğerden başka hiçbir yerde kullanılamaz. Sadece karaciğerin bu konuda yeterli
enzimleri vardır.
3. Bu tekelci yapısı yüzünden karaciğere her gün ve yoğun miktarda früktoz gelirse bu durum
karaciğerde ciddi sorunlara yol açar.
4. Früktoz karaciğere girince doğrudan kullanılamaz. Önce fosfat ile aktiflenmesi gerekir. Fosfor
kaynağı hücre içi enerji topu olan ATP’den gelir (ATP “adenozin tri Fosfat (P)”; Hücre içinde
bulunan, çok işlevli bir nükleotitdir. En önemli işlevi; hücre içi biyokimyasal reaksiyonlar için
gerekli olan kimyasal enerjiyi taşımaktır). Hücre içinde ne kadar ATP varsa bünyesindeki
fosfat atomunu früktoza verir ve bu sayede früktoz artık işlenebilir hale gelir.
5. ATP’ler fosfatını kaybedince ADP’ye (adenozin di fosfat) dönüşür. Hücre içi ADP
konsantrasyonu tehlikeli seviyelere çıkar. Karaciğer tehlikeyi önlemek için ADP’leri işler ve bu
kimyasal reaksiyon sonrasında ortaya bolca ürik asit çıkar. Ürik asit de iyi bir molekül değildir.
Eklemlerde birikip artrit yapar. Ürik asit en çok ayak baş parmağı ekleminde toplanır ve
oldukça ağrılı bir hastalığa neden olur. Bu hastalığı da “Gut hastalığı” denir.
6. Ürik asit bununla da yetinmez; damarlarımızı genişletip tansiyonumuzu düşürerek doğal
tansiyon ilacı gibi davranan ‘’nitrik oksit’’ seviyesini azaltır ve tansiyon hafifçe çıkmaya başlar.
Buna “früktozun tetiklediği hipertansiyon” diyoruz.
42
7. Gelen früktozu sadece karaciğer tükettiğinden, elindeki avucundaki tüm ATP’lerini kaybeder.
Bu da karaciğer hücrelerinde enerji krizine yol açar. Karaciğer hücresi çok yeteneklidir ve
amino asit, yağ gibi şeker olmayan maddelerden derhal şeker yapar (glikoneogenezis).
Ürettiği şekerin bir kısmını yeniden ATP yapımında kullanır. Fazlasını da kana salar. Yediğimiz
gıdalarda, früktozla beraber çoğu zaman glikoz da aldığımız için hali hazırda zaten yüksek
olan kan şekerimiz karaciğerin bu panik atağı sırasında biraz daha da yükselir. Arkasından da
insülin salgılanmasını biraz daha arttırır.
8. Früktozun herhangi bir depo şekli yoktur. Karaciğer bu kadar fazla früktozu depolayamadığı
için -çok da yetenekli olduğundan- bari yağa çevireyim deyip “depo trigliserid” üretir. Bunun
büyük bir kısmını da kana salar. Kan trigliseridiniz artar. Salınan trigliserit de gidip, göbek
yağlarınıza yapışır. Karaciğer; kana salmadığı trigliseridi de kendine saklar ve işte karaciğer
yağlanması böyle olur.

Özetle; früktoz yaşamsal bir karbonhidrat değildir. Olmasa da olur. Karaciğerimizin adeta baş
belasıdır; kan şekerini ve insülini yükseltir, tansiyonumuzu yükseltir, ürik asidi yükseltir ve böylece ağrılı Gut
krizlerine
yol açar. Aşırı früktoz tüketimi alkolik olmayan karaciğer yağlanmasının en sık sebebidir.

< Resime gitmek için tıklayın >http://www.ozcanyucel.com/book.pdf




Bu mesajda bahsedilenler: @pspoor
M
5 yıl
Yarbay

her şeyin fazlası zarar.




W
5 yıl
Yarbay

Vucut gelistirenler dikkat!




R
5 yıl
Yarbay

Ya zaten vücuttaki fazla protein yağ olarak depolanır




K
5 yıl
Yüzbaşı

Ben uzun süredir protein ağırlıklı besleniyorum. En az 80 en fazla 150-160 gram kadar protein alıyorum her gün. Karbonhidratım 100 gramı ve yağ da 60 gramı geçmiyor. 3 ayda 15 kilo verdim. Acaba sorun teşkil eder mi sağlık açısından ?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
V
5 yıl
Binbaşı

medicalexpress.com daki, biyoloji bilgisi magazin programlarıyla sınırlı kalmıs yazar'ın yaptıgı "sansasyonel" haberin, konu üzerinde bilgisi kısıtlı diger yazarlar tarafından aktarılmasi sonucu buraya kadar gelmis.
Tabi ki herkesten uzman olması beklenemez, haberin uydurma oldugunu anlamak icin referans gösterilen orjinal makaleye ulasıp detaylı sekilde okumak lazım. Malesef bircok bilimsel makale üyelik gerektirdiginden elde etmek zor olabiliyor.

Gel gelelim orjinal makaleye. Herkesin anlayacagı sekilde yazıyorum:
1- Diyet kelimesi sadece 1 kere kullanılmıs ve deneyde kullanilan solucanlara yedirilen bakterilerin hazirlanısı anlatılmıs.
2- Makalenin icinde: beslenme, protein tüketimi, karbonhidrat, lif gibi konulardan hic bahsedilmiyor, bu kelimeler hic kullanılmamıs.
3-Makalenin özeti: Protein sentezi (beslenme ve protein tüketimden tamamen bagımsız olarak) hızlandıgında hatalar olusabiliyor ve bu durum deneyde kullanılan solucanların ömrünü kısaltıyor.

Protein sentezi ne zaman hızlanır:
1-Enflamasyon.
2-Vücuda kimyasal ve organik moleküllerin girmesi (solunum, sindirim ve difüzyon).
3-Hormonal degisimler (stress, mutluluk,heyecan)

Yani gün boyu defalarca bu hızlanmaya maruz kalıyoruz, önemli olan bunlarin uzun süreli olmaması. Yani uzun süren stress, kronik hastalıklar, dengesiz/bozuk beslenme ömrü kısaltıyor. Ve bunu da zaten biliyoruz.



Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
5 yıl
Binbaşı

Türkiyede sorun olmaz, protein değeri yüksek gıdalar çok pahalı.




S
5 yıl
Yarbay

Az yiyin, öz yiyin. Arada bir oruç tutun. Hareketi eksik etmeyin. Temizliğe dikkat edin. Uykuyu doğru zamanlarda ve yeterince uyuyun. Gerisine fazla kafayı takmayın!




:
5 yıl
Yüzbaşı

Karbonhidrat daha sağlıklı diyen araştırmalar çoğunlukla ya işlenmiş gıda/carb satan Nestle, Kellogs, Unilever gibi şirketler ya da insulin hormonu satarak para kazanan ilaç şirketleri tarafından fonlanmış araştırmalardır. İtibar etmeyin yani.

Bir de vegan dolar milyarderleri birleşip zaman zaman böyle et yemeyin ölürsünüz onun yerine carb yiyin türünden sözde araştırmalara destek verirler.


Gerçek çok farklı. Neyse ki insanlar artık yavaş yavaş uyanıyor. İnsan için en sağlıklı yiyecek et ve yağdır. (seed yağları değil, tereyağı, zeytinyağı vs. olacak)


İyi ya da kötü karbonhidrat ayrımı yoktur. Karbonhidrat zehirdir, çukurdur, ölümdür. Sizi kazanda ısınan su içindeki kurbağa gibi yavaş yavaş öldürür. Ne olduğunu anlayamazsınız, bir bakmışsınız 50'nize geldiğinizde şeker hastası olmuşsunuz.. Uzak durun.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi :ArHaus: -- 21 Şubat 2019; 13:38:46 >

S
5 yıl
Yarbay

Yahu dikkat ediyorum ,

Özellikle balıkla beslenen ve dağdaki ırmaktan doğadan vs. tüketen toplumlarda elemanlar son derece sağlıklı oluyor,

bakınız ,
-iskandinav ülkeleri
-japonlar

(japon denizciler tüm pasifiğin içine etti bu arada...)



Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
5 yıl
Yarbay

Tum karbonhidratlar zehirdir yazan arkadaş olmuş. Bu etobur olmak demek yani sadece protein ve yağ yemek demek. Yani bu bakışla salatalık, marul, brokoli, lahana domates, havuç gibi sebzeler de yasak. Bunlar da hep karbonhidrat. Bir besin ya yağdır ya protein ya da karbonhidrat.

Sen tüm karbonhidratlar zehirdir dersen bu çok yanlış olur. Üstelik çoğu doktorun akdeniz diyetini Alzheimer ve kalp hastalıklarından korunmak için önermesine rağmen.



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
5 yıl
Yarbay

Ketogen diyet denilen diyette karbonhitrat alinimi cok düsük tutulur. protein ve yag iceren yiyecekler yenilir. kisa vadede sorun yaratmaz ama doktorlarin dedigi uzun vadede hem bagirsaklarda sorun cikartabilir en onemlisi dolasim sistemi yaninda sinir sistemini etkilemesi. kaliteli karbonhitrat kaliteli yag kaliteli protein aldiktan sonra ve dengeyi kaybetmedikce sorun olmaz. bende 12 kilo verdim ama sonrasinda bodybulding e basladim. benim tavsiyem diyeti kesinlikle spor ile desteklemek. aksi taktirde görüntü hic iyi olmuyor. spor ile hem yaglardan kurtulup hemde ciliz ve sarkmis vucut görüntüsünü engellersin.





Bu mesajda bahsedilenler: @ThePscho
İ
5 yıl
Teğmen

Yanlış anlaşılma var. İçinde karbonhidrat olan doğal yiyecekler belli miktarda alınmalı (günlük 100 gr karbonhidrat alımı öneriliyor), ancak ekmek gibi ya da bir süpermarketin raflarındaki paketli karbonhidratlı ürünler (bisküvi, çukulata...v.b.) yenmemeli.

Ya da yenecekse de yenmemesi gerektiğini bilerek az yenmeli.

Fruktoz içeriyor tüm meyveler. Akdeniz diyeti süper diye yiyince meyveleri fütursuzca yine yağ, ürik asit birikimiyle sonuçlanıyor süreç.

Aslında insanın ne yiyeceğini tam olarak şu kadar gram bundan, şu kadar gram bundan yiyeyim diyerek yemesi hiç sürdürülebilirliği olan bir yaklaşım değil, hiç kolay değil, eğlenceli de değil.

Köyde yaşayan yaşı 80 in üstündeki dedelere nenelere sorarsan be yediniz bunca yıl diye, geneli şöyle cevaplar; sabah çorba pişer ekmekle yenir, bide ikindi yemek pişer ne pişerse o yenir. Domates salatalık meyve ne bulunursa o yenir biraz da arada derede.

Önemli olan ağzına ne koyduğunun farkında olarak yemek yemek... film izlerken yenilen ıvır zıvırın hiç farkında olmadan haddi hesabı olmuyor...



< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @GoldPunch
F
5 yıl
Yarbay

Anlamiyordun ki biri diyor sadece protein ye diğeri diyor yeme. Biri diyor yağ ye diğeri diyor kesinlikle yeme..




S
5 yıl
Binbaşı

ne yersen ye yeterki doğal olsun



:
5 yıl
Yüzbaşı

Carbleri tabi ki sıfırlayamazsın, amaç mümkün olduğunca düşük seviyede tutmak.

Şu an Beslenme ve Diyetetik bölümüde öğretilen zırvalar 50 yıllık denenmiş ve işe yaramadığı görülmüş, 50 yılın sonunda insanlara diyabet ve kalp hastalıkları, inflamasyon olarak geri dönmüş öğretiler.

50 yıldır hatta daha fazla süredir size hep düşük yağlı beslenip, bol tahıl, bol meyve, sebze yemeniz gerektiği söylendi, Kırmızı et ise kalp hastalığına ve kansere neden oluyormuş! Yani kısacası bol bol karbonhidrat yedirdiler. Geldiğimiz nokta da burası.

Carnivore hareketi şu an özellikle yurt dışında doktorlar, beslenme uzmanları, bilim insanları tarafından oldukça rağbet görüyor. İnsanlar yavaş yavaş tahılların, karbonhidratların hatta bazı sebzelerin kendileri için toksik olduğunu öğreniyorlar. Bunları hayatlarında çıkardıkları için daha sağlıklı yaşıyorlar.

Size de tavsiye ederim, karbonhidratları, şekeri, tahılı vs. hayatınızdan çıkardığınız an kendinizi daha iyi hissedeceksiniz, daha sağlıklı yaşayacaksınız.

#Yes2Meat
#MeatHeals


Bir de bu Vegan sapkınların sizi kara propagandalarıyla etkilemelerine izin vermeyin.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi :ArHaus: -- 23 Şubat 2019; 13:59:33 >

G
5 yıl
Yarbay

Bulgur pilavı ve eriştede zararlımı karbonhidrat olduğundan?
karbonhidrat asyalı bir insan olunca zararlı olmuyormu nası çinliler ve japonlar baya fazla pirinç tüketerek ölümsüz kalabiliyorlar?





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 22 Şubat 2019; 18:6:40 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >