1. sayfa
dogru |
Benim kendi mekanım olmasına rağmen haftanın 6 günü orayı düşünmek zorunda kalıyorum. Ayda bir kaç kez tam gün çalışıyorum. Çok değil cumartesi günleri de tatil olsa haftasonu kafayı resetlemem kolaylaşacak bir yerlere gidebilicem. Çalışma saatlerinde yapılan hinlik yüzünden haftada 60 saati geçik çalışıyoruz halbuki resmi olarak 45 saat deniliyor. İnsanlara kendine çeki düzen verecek rahatlayacak bir zaman tanınmıyor. Paran çok olsa ne yazar işe yapışık yaşadıktan sonra. 2 hafta üst üste kafan rahat gezemedikten sonra ne anlamı var ki yaşamanın. Gündüz güneşi dahi göremeyecez neredeyse. Öyle bir hale geliyor ki artık. Sensiz işin işleyemeyeceğini düşünüyorsun. Halbuki bir daha yürüyemeceksen olsan işin bitti. Haftanın 6 günü çalışmak kölelik ve köpekliktir. Kimse isyan etmediği için beter olun diyorum. Ben patronum kafama göre takılabilirim ama sizin haliniz harap. Hiç mi düşünmüyorsunuz hiç mi acımıyorsunuz insanlığınıza. Kimse ses çıkartmayacak mı bu eziyete. Yaşamaya düşünmeye güzel anlar geçirmemize hiç mi vaktimiz olmayacak bizim. |
Yazdıkların çok doğru illaki uzman olman gerekmiyor.Ben bu yüzden evlenipte bu Dünyaya bir çocuk getirmemeye kararlıyım.Bugüne kadar herkes böyle gelmiş böyle gitmiş.Ben bu döngüyü kırdığımı düşünüyorum kendimce bana göre.Benim yaşadığım işkenceyi bir başkası çekmemeli.İnsanlar bu yüzden benim bir deli olduğumu bile düşünüyor ama ben gerçeklikle yaşıyorum kimse gibi yalan hayatla yaşamak zorunda değilim.Bizim gibi Ülkelerde bu sorun çok ağır boyutta çünkü başımızdaki zihniyet biz bu döngüyü kırmayalım die hep bize manipilasyon yapma peşinde.Bu hayat kaderimizmiş herşeyin fıtratında varmış Allah nederse o olurmuş işde.Sen yap cocuğunu Allah ekmek verir vs vs vs vs.Herkesin Diline Allah Tanrı ama Dünyayı kontrol edenler ve bizi bu hale getirenler insanlar ve onların zorla dayatmaları.He bu Amerikadada böyle bu arada Dünyanın heryerinde böyle.Bu Düzene lanet olsun diyorum ben ve bu Düzenide kimse değiştirmek istemiyor yani bunu sizde istemiyorsunuz bende istemiyorum.Hayat bu şekilde kendi akıyor ve insanlar sadece Tercihleri doğrultusunda yaşamak zorunda kalıyor.Bu Dünya bir karanlık bunu kabul edenlere deli diyorlar.Normal bir insan olman için sürüyle hareket etmen gerekiyomuş.Etmiyorsan hiçlikte yaşamaya mahkumsun. Matemtik gibi aynen 2x2=4 buna 5 diyemessin 6 diyemessin. |
Kesinlikle katılıyorum bizdeki çalışma hukuku onlarca yıldır değiştirilmemiş ve insani değil. En basitinden izin hakkı senede 14 iş günü. Onu da 1 sene çalıştıktan sonra elde ediyorsun. Diyelim bir yerde 5 sene çalıştın, normalde 6. senende 20 gün izin kazanmış oluyorsun fakat 5. senende iş değişirsen bu kıdemin sıfırlandığından tekrar bir sene çalışıp 14 gün kazanmayı bekliyorsun 5 sene boyunca. Ben beyaz yakalıyım çoğunlukla uzaktan haftada 40 saat civarı çalışıyorum o bile ağır geliyor daha fazlasını hayal bile edemiyorum. Özellikle büyükşehirlerde trafiğin azaltılması için evden yapılabilmesi müsait işlerde çalışanların hepsi evden çalıştırılmalı. Bunun dışında avrupada çoğu ülkede uygulanan çalışma saatinin düşürülmesi bizzat halk tarafından talepedilmeli. Malesef ülkemizde işçi kesimi hakkını aramaktan ve yöneticilerden bunu talep etmekten aciz. Özellkle içinde bulunduğum beyaz yaka denilen sınıf kendini patron sandığı için günboyu birbirini kuyusunu kazmakla meşgul insanlar topluluğundan ibaret. |
👍 |
kadınların yüzümüze bakmaması |
Yalnızlık da psikolojiyi olumsuz etkiliyor, fakat evli olup da bunalımda olan insanlar da var. |
2024'de evden çalışmaya izin vermeyen şirkette aç açıkta kalmadıkça çalışılmaz. |
çünkü sosyal yaşantıya ayıracak zaman ve bütçe bulamıyoruz doğru düzgün.. zaten işe gidip gelirken trafikte saatler gidiyor.. daha işe gidene kadar yolda yoruluyorum .. akşam da 2 saat trafik eve gel yemek ye gün bitiyor.. hafta sonu da dinlenerek geçiyor çoğu zaman. en azından (İstanbul için konusuyorum tabii) şu trafiğe bir çare bulunsa psikolojimiz bir tık düzelecek diye ümit ediyorum.. umarım bu belediye seçimlerinden sonra Murat Kurum’un metro, metrobüs, tünel projeleri ile ilgili vaatleri gerçekleştiğinde yıllardır bitmeyen trafik derdi biter. |
|
1. sayfa
Norveç'te başlayan haftada 4 gün çalışma sistemi Almanya'da da denenecekmiş, sanırım bu sistem yavaş yavaş Dünya'ya yayılacak. Türkiye'de bir şirket daha katıldı bu sisteme, oradaki işçiler de haftada 4 gün çalışıyor. Önce bu sistemi üç ay deneme amaçlı yapmışlar, olumlu etkilerini görünce kalıcı yapmışlar. İşçilerde psikolojik düzey olumlu anlamda baya yükselmiş.
Mavi yakalı bir işçi olarak haftada altı gün, günde sekiz saat çalışıyorum (yedi yıldır böyle, daha öncesinde haftada altı gün, günde on iki saat mesaili fabrikada çalışıyordum), yaşım 36 ve tükenmişlik sendromuna girdim, canım hiçbir şey yapmak istemiyor, mesela bugün Pazar ve saat 04:00 civarı (16:00-24:00 vardiyasında üç saat önce geldim), beden işçisi olduğum için Pazar gününü dinlenmeye ayıracağım, pc ve telefonda takılacağım, yeri gelecek uzanacağım. Ev arkadaşım beyaz yakalı ve haftada beş gün çalışıyor, o ve ortak arkadaşlar bugün takıldılar bir mekanda, yarın (yani bugün) dinlenecekler. Ben kafayı yemek üzereyim. Böyle hayat resmen işkence. Fabrikada beden işçisi olmak sorun değil benim için, fakat haftada 4 gün çalışsam Norveç'teki gibi, yaşadığımı hissederdim. Mesela bisikletim var, gider şehir dışına veya dağa gezip gelirdim, veya kamp malzemelerim baya var ve bir kamping mekanda çadır kurar boş boş takılırdım, veya kitap okurdum ve pc'de takılırdım, Pazar günü ise dinlenirdim evde.
Günde on iki saat çalıştığım eski işyerinde bir adam bana demişti ki çocuklarımı günde 2 saat anca görebiliyom. Yani ben hobilerime, gezip tozmaya vakit ayıramamaktan şikayetçiyken çocuklarına bile vakit ayıramayan insanlar var bu ülkede.
Yani demek istediğim odur ki; ülke ekonomisi iyiye gitse, 1 dolar 1 TL'ye tekabül etse, hayat standardı ABD'deki gibi bile olsa, şu anki çalışma kültürü ve sistemi devam ettikçe tükenmişlik sendromu bitmez arkadaş. Konunun uzmanı değilim fakat bundan adım gibi eminim. En azından kendi adıma konuşursam durum öyle.