Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
20
Cevap
417
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Türkiye'nin 2040'ta yaşaması muhtemel su kıtlığına yerli çözüm
T
6 yıl
Moderatör
Konu Sahibi

Türkiye'nin 2040'ta yaşaması muhtemel su kıtlığına yerli çözüm

Yapılan araştırmalarda Türkiye, 2040 yılında su kıtlığı tehlikesi ile karşı karşıya gelecek ülkeler arasında gösteriliyor. Su tasarrufu sağlanması ve atık suyun geri kazanılmasının önemi giderek artıyor. Bu kapsamda yerli şirketlerden Ak-Kim Kimya da Türkiye’nin su kaybını azaltmaya yönelik çözümler geliştiriyor.
 
Yaklaşık 50 kişilik Ar-Ge ekibinden oluşan Ak-Kim Kimya’nın Yalova tesislerinde geliştirilen yüksek performanslı delikli elyaf bazlı membran modülü; suyun yeniden kullanımını, su atıklarının asgariye indirilmesini sağlıyor. Belediyelerin ve sanayi şirketlerinin atık sularını arıtarak yeniden kullanmasına, hatta deniz suyunu tuzsuzlaştırarak arıtılmasına imkan tanıyan bu modül, hem atık suların çevreye zarar vermesini engellemiş, hem de suyun daha az tüketilmesini sağlamış oluyor.
 
Türkiye'nin 2040'ta yaşaması muhtemel su kıtlığına yerli çözüm


Amsterdam’da düzenlenen Aquatech fuarına katılan Ak-Kim Kimya Genel Müdürü Onur Kirpi, Türkiye’de yaşanacak su kıtlığı ile ilgili Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulundu.

 

Onur Kirpi, Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün raporuna göre Türkiye’nin, 2040 yılında su kıtlığı çekecek 40 ülke arasında 27. sırada yer aldığını belirtirken, “Bugün her bileşeniyle 1 kilogram biftek için 15.5 ton, 1 kilogram peynir üretimi için 5 ton, ayakkabı (1kg deri) için 16.6 ton, 1 bardak süt için 200 litre ve 1 adet elma için 70 litre su gerekiyor. Endüstride ve evsel kullanımlarda gerekli suyu şimdiden güvence altına alabilmemiz kritik önem teşkil ediyor. Su kullanıldıktan sonra atık suyun geri kazanılması, hem ülkemizin doğal kaynaklarının korunması, hem de enerjimizin boşa harcanmaması açısından ciddi bir durum” dedi.

 

 Haberi Portalda Gör

< Resime gitmek için tıklayın >
Yoruma Git
Yorumun Devamı gcb1903 - 6 yıl +23
yanlış anlamayın ama yerli kavramının suyunu çıkardınız.
Yoruma Git
ONY86 - 6 yıl +19
Hocam komik kaçıyor söyleminiz. 25 dakika ileride ki orman yağış alıyor 25 dakika geride kalan yer almıyor demek tek kelime ile cahilliktir. Böyle saçmalık olur mu? Karadeniz'd...
Yoruma Git
Yorumun Devamı gcb1903 - 6 yıl +4
A
6 yıl
Yarbay

Ağaçları kesip güzelim yeşil alanları ona buna peşkeş çekersen, yağmur almayan susuz bir ülkeye kumun üzerinde yelken açarsın tabi.



Bu mesaja 1 cevap geldi.
O
6 yıl
Yarbay

yanlış anlamayın ama yerli kavramının suyunu çıkardınız.




B
6 yıl
Binbaşı

saçmalık başka hiç bir şey değil doğa olmazsa hayat yaşam olmaz halen cahil beyinsiz insanoğlu kendisini her boktan üstün görüp tepeden bakmaya devam ediyor her şeyde. gözle görülür şekilde yeşillik ve ormanın olduğu yere yağan yağmurun ne kadar çok olduğu şehre yağan yağmurun ise 10 da biri kadar bile olmadığı görüldüğü halde bunları düşünenlerin insan olduğundan çok şüpheliyim.




M
6 yıl
Yarbay

Susuzluk ceken yerler dedigi; Büyük sehirler.




G
6 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: alito

Ağaçları kesip güzelim yeşil alanları ona buna peşkeş çekersen, yağmur almayan susuz bir ülkeye kumun üzerinde yelken açarsın tabi.

< Resime gitmek için tıklayın >
BM Gıda ve Tarım Örgütüne göre dediğiniz gibi olmuyor. Türkiye dünyada orman alanlarını en çok artıran 30 ülkeden birisi. Bazı şeyler ezberlenmiştir ve gerçekle bağdaşmaz. Yol kenarında kesilen ağaçla, park bahçeden kesilen ağaçla ağaç azalmaz. Ama şehir içinde yeşil alan azalır. Bizim şikayet etmemiz gereken yaşadığımız yerlerde yeşil alan olmamasıdır. 3 4 bin ağaçtan oluşan büyük parklar olmalı şehir merkezlerinde. İnsanların nefes alabileceği yerler. Tabi rant sağlamadığı için öyle bir şey yapacaklarını sanmıyoruz.

Ayrıca bir zahmet insanları " evde tasarruf " diye kandıranlara da bir laf edelim. Ülkedemize her yıl 500 milyar m3 yağmur yağıyor. Yarısı buharlaşıyor, birazı yer altı suyu oluyor, çoğu denizlere akıyor bir kısmını barajlarda tutabiliyoruz ve o tutulan içilebilir suyun çok büyük çoğunluğu tarım ve sanayide kullanılıyor. Mesele tarım ve sanayi de verimli su kullanımına geçmek. Evde sen 2 bulaşık yıkayıp duşta yarım saat kaldın diye su bitmiyor. Böyle böyle empoze ediyorlar algılara. İnsanlar da açayım iki doğruluk payına bakayım demiyor. Siz doğrulamakla uğraşmazsınız diye doğruluk payı diye site var bari ona bakın.


< Resime gitmek için tıklayın >


Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
6 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: gcb1903

quote:

Orijinalden alıntı: alito

Ağaçları kesip güzelim yeşil alanları ona buna peşkeş çekersen, yağmur almayan susuz bir ülkeye kumun üzerinde yelken açarsın tabi.

< Resime gitmek için tıklayın >
BM Gıda ve Tarım Örgütüne göre dediğiniz gibi olmuyor. Türkiye dünyada orman alanlarını en çok artıran 30 ülkeden birisi. Bazı şeyler ezberlenmiştir ve gerçekle bağdaşmaz. Yol kenarında kesilen ağaçla, park bahçeden kesilen ağaçla ağaç azalmaz. Ama şehir içinde yeşil alan azalır. Bizim şikayet etmemiz gereken yaşadığımız yerlerde yeşil alan olmamasıdır. 3 4 bin ağaçtan oluşan büyük parklar olmalı şehir merkezlerinde. İnsanların nefes alabileceği yerler. Tabi rant sağlamadığı için öyle bir şey yapacaklarını sanmıyoruz.

Ayrıca bir zahmet insanları " evde tasarruf " diye kandıranlara da bir laf edelim. Ülkedemize her yıl 500 milyar m3 yağmur yağıyor. Yarısı buharlaşıyor, birazı yer altı suyu oluyor, çoğu denizlere akıyor bir kısmını barajlarda tutabiliyoruz ve o tutulan içilebilir suyun çok büyük çoğunluğu tarım ve sanayide kullanılıyor. Mesele tarım ve sanayi de verimli su kullanımına geçmek. Evde sen 2 bulaşık yıkayıp duşta yarım saat kaldın diye su bitmiyor. Böyle böyle empoze ediyorlar algılara. İnsanlar da açayım iki doğruluk payına bakayım demiyor. Siz doğrulamakla uğraşmazsınız diye doğruluk payı diye site var bari ona bakın.


< Resime gitmek için tıklayın >


Bizde yedik en bariz örneği ANTALYA yağmur yok bildiğin karasal çorak iklim artık ama şehirden sadece 25 dakika uzaktaki ormanlığa git birde şelale gibi yağmur var. Ençok ağaçmış kandırın kendinizi bulmuşunuz bir yalaka site çanakçı zaten çekin veriyi. Ulan güldürmeyin hadi o site doğru yanlış kavgasını da geçtim NASA' yı da mı yalanlayacaksınız adamların uydu fotoğrafından orman değil bilindik karasal iklim etkisindeki çorak arazi gibi görünüyor türkiye.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
6 yıl
Yarbay

Hocam komik kaçıyor söyleminiz. 25 dakika ileride ki orman yağış alıyor 25 dakika geride kalan yer almıyor demek tek kelime ile cahilliktir. Böyle saçmalık olur mu? Karadeniz'de orman olduğu için mi yağış yüksek yoksa yağış sürekli olduğu için mi yeşil çok.

Ya da daha basit şöyle söylemek gerekirse dünyanın en büyük ormanlık alanı Sbirya'nın kuzeyidir. Ama en çok yağış alan yeri değildir. Bazı şeyler ezberletilmiş, algılarınızla oynanmış. Bana inanmanızı söylemedim ki siz birilerine inanma peşindesiniz. Girin BM Gıda Tarım Örgütü Orman kısmına her türlü veri orada mevcut.

http://www.fao.org/3/a-i7304m.pdf

Alın bir pdf okuyun da saçmalamayın. Zira saçmalık söylemleriniz. Diğer arkadaş gibi ezbere konuşuyorsunuz. FAO yalaka site diyorsanız o sizin aydın!lığınızdır.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @black_flood
1
6 yıl
Yarbay

Arakdaşlar çevrecıyım ve havayla cevreyle cok ılgılenıyorum bunu baştan soylıyım.

Turkıyedekı tum ormanları kessenız bıle bunun yagmura pek bir etkısı yok. Yagmuru orman uretmıyor, basınç dizilimleriyle oluşuyor sistemler.

Ornegın yuksek basınclı havaların etkısıne gırınce yagmur oluşmaz, alcak basınclar yagmur getırır. Bunlarda denız uzerınde oluşuyorlar genelde.

Ornegın kuzeyden akdenız havzasına soguk hava ıner ve alcak basınc oluşur, hareket rotasındakı yerlere yagmur yagdırır.

Amazon ormanları kendı ıklımını olusturuyorlar ama bızım cografyamızda boyle bır olay yok. Havayla ılgılenenler az cok anlar mevzuyu.

Olaya bolgesel bakmayın, tum dunyada ıklımler degısıyor. Akdenız havzasındakı ulkelerın cogunda yagıslar azalıyor.

Turkıyedekı sehırler çok plansızlar, sehırde park yok. Bu parkların yagmura katkısı yok ama bızım ıcın onemlı, sehırın havası kırlı her yer beton ormanı.

Bırde fransadaydı sanırım, yagmur suları kanalızasyon sıstemıne akıp depolanıyormuş, denıze akmıyor yanı.




D
6 yıl
Yarbay

israil evlerde aritma sistemlerinde kullanilan reverse osmos, ters osmos yontemini gelistirip deniz suyundan cok ucuza tatli su uretmeyi basardi. 10-20yil oncesine kadar manavgatin suyunu bizden dileniyorlardi. bizde siyasi koz malzemesi olarak kullaniyorduk. simdi isler tersine dondu. israil urdune diger komsularina su tedarik edip bunu siyasi guc olarak kullaniyor. bu yuzden teknoloji uretebilen, teknolojiyi kullanabilen ulke olmak cok onemli. teknoloji uretebiliyorsaniz israil gibi en buyuk zaafiyetinizi bile en buyuk gucunuz haline donusturebilirsiniz.




B
6 yıl
Binbaşı

Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar sorusunun cevabı neyse senin sorunun cevabı da o kendi düştüğün döngüde.




Bu mesajda bahsedilenler: @gcb1903
G
6 yıl
Yüzbaşı

Diş fırçalarken çeşmeyi açık bırakan, bozuk gördüğü çeşmeyi görüp bildirmeyen, her artığını yere atan teknolojik bir neslimiz var. İzmir'den diyarbakır'a 81 vilayette durum bu.. Akıl her bireyde mevcut, nasıl tuvaleti kullanıyorsan, çöp kutusunu kullanmayı öğrenmelisin ki,, Birşeyler değişsin..



Bu mesaja 1 cevap geldi.
W
6 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: grafman09

Diş fırçalarken çeşmeyi açık bırakan, bozuk gördüğü çeşmeyi görüp bildirmeyen, her artığını yere atan teknolojik bir neslimiz var. İzmir'den diyarbakır'a 81 vilayette durum bu.. Akıl her bireyde mevcut, nasıl tuvaleti kullanıyorsan, çöp kutusunu kullanmayı öğrenmelisin ki,, Birşeyler değişsin..

sen kuraklığın kaynağının diş fırçalarken açık bırakılan musluklar olduğunu mu düşünüyorsun cidden ? :)


Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
6 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: WarSaw

quote:

Orijinalden alıntı: grafman09

Diş fırçalarken çeşmeyi açık bırakan, bozuk gördüğü çeşmeyi görüp bildirmeyen, her artığını yere atan teknolojik bir neslimiz var. İzmir'den diyarbakır'a 81 vilayette durum bu.. Akıl her bireyde mevcut, nasıl tuvaleti kullanıyorsan, çöp kutusunu kullanmayı öğrenmelisin ki,, Birşeyler değişsin..

sen kuraklığın kaynağının diş fırçalarken açık bırakılan musluklar olduğunu mu düşünüyorsun cidden ? :)

AK piyasa soruna YESs 🐑 diyerek cevap vermektedir kesin. Tasarruf önemlidir lakin bazı noktalarda saçmalayıp aşırı çirkefleşiyorlar.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

B
6 yıl
Yüzbaşı

Bu sebeple doguyu kaybetmememiz gerekiyor zaten.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Baxa -- 13 Kasım 2017; 16:1:49 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

D
6 yıl
Yarbay

Misafir olarak yorum yapmayı arıyordum bende neyse ki varmış teşekkürler.
Görüşlerimi buraya yazmayı istedim;
Ülkemiz su açısından çok zengin çok şükür özellikle ayak basılmamış doğal yerleri, fare deliğinden girip gezdiğim yerleri vs. dahil edersek bu konuda bir çok kişiden daha çok görmüş olduğumu düşünüyorum. İnanın bana Türkiye'de aç da kalmazsınız susuzda, tabi git gide bu olanaklar şehirleşmenin, çarpık yapının, kötü denetlenmenin sonuçlarında açlığa ve susuzluğa gidiyor. Toros dağlarının bir miktar yerlerini gezin, biraz alışmamış olan için korkutucu gelebilir ama cidden sanki biri gelip orası ile ekmiş biçmiş gibi meyve ağaçlarını yamaç yerlerde dahi bulabiliyorsunuz,tertemiz içine girip yüzerken suyunu içebildiğiniz dereleri nehirleri suları mevcut, o doğal ve tertemiz derelerde ki balıkların lezzetini hiç bir yerde bulamayacağınıza eminim.
Fakat demek istediğim asıl konu, kirletmeyi de geçtim, o suların bir çoğu şehir merkezlerine geliyor, bir kaynaktan çıkan su 3 - 4 il gezebiliyor, bu suların büyük bir kısmı denize dökülüyor, büyük bir kısmı alt yapı olmadığı için yok oluyor. Şu sel olan memleketler ne kadar değerli memleketler, illa bir bela mı gelmesi gerek, susuz kalmamız mı gerek. O suları koskocaman sanki bir bilgisayar ağı gibi yer altı su ağları yaparak tüm memleketi doyurabiliriz, uzun süre doyurabiliriz hemde. Ve o derelerde ki sular daha temiz kalır, azalma ve kuruma oranı büyük ölçüde düşer. Tarım da su sorunu yaşayan yerler yaşamaz hale gelir. Yani, ülke olarak artık bu asfalt döşemeyi bırakalım, bırakın çukur yollar çukur kalsın, çünkü önce alt yapı yapmamız gerek. Öyle yuvarlar beton borularla değil, kocaman odalar döşeyelim şehrin en derinliklerine, az az başlayalım birden olması şart değil, ileriye dönük olur hem, onun üzerine sağlam asfalt, veya polimer değiştirilebilir yol yapılabilir, üzerinde ki suları o odalara taşımamız gerek. Bunlar imkansız değil. Ayrı olarak da Türk için zaten imkansız yoktur. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki soylu kanda mevcuttur. Yeter ki bir işi adam gibi yapmayı bilelim ülkecek.




D
6 yıl
Yarbay

yağmur yağarken bile oluk oluk çimler sulanıyor, ağaca verilen sudan daha fazlası çime veriliyor, konyada su israfı devlet eliyle yapılıyor ve konyada su kıtlığı var, yüz binlerce kaçak su kuyusu var, suyun çekilmesinden dolayı yer çöküyor ve obruklar oluşuyor, yüzlerce obruk var. su kıtlığı yaşanacak tabiki mutlaka yaşanacak çünkü zırdeli yöneticilerimiz ve onları destekleyen mal insanlar var




D
6 yıl
Yarbay

Google map açıp dünyaya bakın. Türkiyenin görünüşü çölü andırıyor. Afrika kıtası bile ürkieden daha yeşil.



Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
6 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: DH Misafiri

Google map açıp dünyaya bakın. Türkiyenin görünüşü çölü andırıyor. Afrika kıtası bile ürkieden daha yeşil.

O harita yükseltiyi gösteriyor. Dh yaş ortalaması 10 a falan düştü heralde



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
6 yıl
Yarbay

çeşme suyu diye küçümsemeyin sokaktaki ahmet efendiden büyük şirketlere devlete kadar herkese bilinçli olma görevi düşüyor.