R

Yarbay
03 Aralık 2005
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
25 üye
Görüntülenme (?)
400 (Bu ay: 10)
Gönderiler Hakkında
R
3 ay
Satılık 19 Yıllık DH Hesabı
İlgilenen olur mu acaba...
R
5 ay
İstanbul\u0027da Geçirdiğim 20 Gün ve Notlarım
Herkese selamlar. Bu forum, bu konularda daha aktif olduğu için buraya yazmak istedim. Belki pek de gündem değil fakat kendi İstanbul gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Yazdıklarım hakkındaki yorumlarınızı, katıldığınız, katılmadığınız noktaları; en önemlisi de, bu konuların nasıl üstesinden geldiğinizi merak ediyorum.

Biraz sert bir giriş olacak, fakat kimse araç kullanmayı bilmiyor. Bunu makas atan, hız yapan kişiler bazında söylemiyorum, araba kullanmayı en iyi onlar biliyor(!) Bahsettiğim, kendi şeridinde bile gidemeyen, kurallara uymayan, yol önceliği kimde olur onu bile bilmeyen binlerce, yüz binlerce araç sürücüsü. Hangi araba daha büyükse, daha cesursa, burnunu önce kim sokuyorsa yol önceliği onun oluyor. Kavşaklarda yol vermediğimiz için kavşaklar tıkanıyor. Sinyal veren zaten yok ama aynaya bakanı da yok. Kaldırıma park eden, yaya geçidini kapatan arabalar. Sürekli korna çalan taksici ve minibüsçüler… Ters yöne dalan, arabalar arasında makas atan kurye motorları…

Belki de trafikle bağlantılı bir konu, karşılaştığım insanların çoğu kaba ve saygısız. Trafikte zaten yol vermeyen adam, AVM’de ya da caddede yürürken de yol vermiyor. Kapıyı açık tutuyorsun, yol veriyorsun, teşekkür de etmiyor. Halka açık yerde bağıra çağıra telefonda, hoparlör açık konuşanı, kavga edeni, müzik çalanı, oyun oynayanı. Çevresinde yüzlerce kişinin olduğu Kadıköy meydanında boğazını temizleyip yere tüküreni, 3 metre ilerideki çöp kovasına yürümek yerine, yere çöp atan anne ve yanında yürüyen beş yaşındaki çocuğu… Neler gördüm neler! Ayrıca fark ettiğim bir diğer konu da, insanların hiçbir şeye tahammülü kalmamış. En ufak bir yanlış anlaşılma, negatif davranış hemen sözlü atışmaya, bağırış çağırışa, kavgaya dönüşüyor.

Bunun dışında canımı sıkan, farklı gelen iki konu daha var.
Birincisi, kişisel verilerin korunması. Alışveriş yaptığım her mağaza ya telefon numaramı, ya da email adresimi istiyor, ya da telefonuma uygulama yükletmeye çalışıyor. Yılda belki 30 gün boyunca aktif olan Türk hattıma günde gelen spam çağrı ve sms’ler iki elimle sayabileceğimden fazla. En basiti, özel kargo şirketi bile adresimi, cep telefonumu, kimlik numaramı biliyor.

İkincisi ise, sosyal medyada, televizyonda gördüğüm her içeriğin ya bir şekilde propaganda yapıyor olması, ya da kavga-gürültü-saygısızlık üzerine kuruluyor olması. İzlediğim her haber, öyle ya da böyle ya birilerini övüyor, ya da birilerini kötülüyor. Bütün yarışma programları kavga gürültü, herkes birbirine bağırıyor, çağırıyor, hakaret ediyor. Dizi açıyorum, toksik ilişkiler, kaba saba insanlar, kültürsüz yaşamlar, sürekli tartışan aile bireyleri…

Hep negatif de değil konu. Kibar insanlar, yüzümü güldüren olaylar yaşamadım değil. Geçtiğimiz sene 15 dakika geçirdiğim küçük esnafın beni tanıyıp muhabbete başlaması, güler yüzlü servis sektörü çalışanlar, açık ve dürüst olarak konuştuğum insanlar... Herkes kötü, her yaşanılan negatif değil. Fakat bir elin parmaklarını geçmiyor sanırım bu insanlar. Bunlara rağmen ben 20 gün zor dayandım, siz nasıl sabrediyorsunuz?
R
8 ay
Aynı Ağda MacBook 600, Windows 20mbit. Sorun ne?
Merhaba,

Dün sabahtan beri garip bir sorunla karşı karşıyayız evde. Ben ve kız arkadaşım ikimiz de evden çalışıyoruz. Evdeki ağ 1000mbit/s ve şimdiye kadar bütün cihazlar ortalama 500-600mbit hız alıyordu speedtest ile baktığımızda.

Dün kız arkadaşım kullandığı Windows laptopun hızından şikayet etmeye başladı ve çalıştığı firmanın IT'sine şikayet için kayıt oluşturdu. Cevap olarak da internetinin yavaş olduğunu, modeme yakın bir yerde çalışması gerektiğini söylediler. Speedtest ile baktık, gerçekten de yavaş, 20mbit'i geçemiyor. Ben ise aynı odada 600mbit üstü alıyorum kolayca.

Evdeki cihazlar ve SpeedTest sonuçları yaklaşık şöyle:
- Macbook Pro M1 - 500+
- Macbook Air M1 - 500+
- 2 farklı iPhone - 500+
- Eski bir Samsung - 500+
- Windows laptop - 15...

Dün modemde 2.4GHz ve 5GHz ayarlarıyla oynadım biraz. Güvenliği WPA2'den WPA3'e çevirdim. Misafir WiFi kanalı oluşturdum falan değişen olmadı. Ethernet ile de bağlandık, sonuç aynı. Modem ayarlarını sıfırladım, yine sonuç aynı. "Sorun verdiğiniz laptopta" demeden önce, modem ayarlarından bakıp değiştirebileceğim bir seçenek var mı acaba merak ediyorum. Şuan kullandığım setup bu şekilde:
< Resime gitmek için tıklayın >

Teşekkür ederim şimdiden gelecek yanıtlar için.
R
11 ay
Yurt disinda ucuncu sinif vatandas muamelesi gormeye basladik
Son zamanlarda farkettigim degisimi paylasmak istedim.

Yaklasik 6 senedir yurt disinda yasiyorum ve burada kullandigim bir banka hesabim var. Banka bu arada Turkiye'de de calisan, uluslararasi, buyuk bir banka. Tasindigim gunden beri bu bankadan ufak tefek krediler cekip, kredi skorumu yukseltmeye calisiyorum ki, ileride buyuk bir yatirim yapmak istedigim zaman bankalar sorun cikarmasin.

Gectigimiz hafta ayni bankadan tekrar kredi cekmek icin basvuru yaptim, ve ilk defa red cevabi aldim. Banka, daha once bana verdigi kredilere ragmen artik bana kredi vermeyi riskli buluyormus.

Ayni bankada yapmak istedigim ikinci islem, kiz arkadasimla ortak bir banka hesabi acmakti. Ev icin yaptigimiz masraflari ortak tek bir hesaptan kontrol etmek istedik. Islemleri tamamladik, hesap acildi ama bloke. Aradan 1 hafta gecti, sorun hala cozulmedi. Islemi yaptigim subeyle iletisime gectim. Genel merkez hesabi onaylamamis, yine pasaportum yuzumden.

6 yildir bu banka ile calisiyorum, buraya tasindigim gunden beri her ay maasim bu bankaya yatiyor. Daha once 4 kez kredi cektim bu bankadan. Hala aktif olarak kredi taksidi oduyorum. Birikim hesabim bu bankada... Bunlara ragmen, bu banka artik bana yeni hesap bile acmiyor!

Son aylarda gordugum bir diger degisim de pasaport/vize kontrolleri oldu.

Yasadigim ulkeye onlarca kez giris yaptim. Oturum kartim var. Ingiltere'den is gezisinden donerken pasaport polisi "burada ne yapiyorsun, nerede calisiyorsun, nerede yasiyorsun" gibi sorular sordu. En son boyle sorularla 2012, 2013 yilinde erasmus ogrencisi olarak ulkeye girerken karsilasmistim.

Tamam Turk pasaportu hicbir zaman cok degerli, cok itibarli olmadi fakat simdiye kadar gorudugum en kotu seviyede.
R
12 ay
Yurt dışında oy kullanılsın mı?
Yurt dışında oy kullanmak için sandıklar açıldı. Merak ediyorum buradaki düşünce nasıl.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları oy kullansın mı? Başka ülke pasaportu taşıyan Türk vatandaşlarının oy kullanmasını ister misiniz?

Hangi seçeneğe, neden oy verdiğinizi aşağıya ekleyebilirsiniz.
R
geçen yıl
Android\u0027den iPhone 14 Pro\u0027ya Geçişim ve Pişmanlıkarım
Forumda uzun zamandır aktif olarak paylaşım yapmıyordum fakat bu bahane ile Android -> iPhone geçişinde yaşadıklarımı anlatmak istedim.

Önce biraz kendim ve kullandığım ürünler hakkında arkaplan bilgisi vereyim.

Uzun yıllar Android'in iPhone'u olarak tanımlanan HTC'nin telefonlarını kullandım. M7 ve HTC 10 gerçekten çok memnun kaldığım, uzun yıllar kullandığım telefonlardı. Son kullandığım Android telefon ise lansmanıyla beraber aldığım Xiaomi Mi9'dı.

Arada iPhone maceram kısa süreliğine iPhone 6S ile oldu (telefonun çıktığı yıl kullanmıştım, yani o yılki en güncel iPhone modeliydi) fakat o zaman kullandığım kulaklıkları besleyecek kalitede ses çıkışı olmadığı için kısa süre sonra elden çıkarmıştım. Ayrıca kullandığım HTC cihazlardan sonra IOS pek de zevk vermemişti.

Üniversiteye başladığım yıllarda Windows'tan MacOS'e geçiş yaptım ayrıca. Yani son 10+ senedir MacOS kullanıyorum. Şu an iş için mecburen Windows kullansam da günlük işlerimi ve freelance projelerimi MacBook Pro M1 ile gerçekleştiriyorum.

Eylül başında kendime iPhone 14 Pro siparişi verdim ve Avrupa'da telefonların satışa sunulduğu günden beri (16 Eylül yanlış hatırlamıyorsam) iPhone kullanıyorum.


< Resime gitmek için tıklayın >
Android'den iOS'e geçiş oldukça sorunsuz oldu diyebilirim. IOS neredeyse bütün uygulamalarımı ve verilerimi taşımayı başardı. MacOS ve iCloud kullandığım için de şifrelerim, fotoğrafların vs. de yeni cihaza kolayca aktarıldı ve telefonu kullanmaya başladım.

Telefonun hızına, 120hz ekranın geçişlerine alıştıktan sonra (yaklaşık 1 gün) iPhone ile yaşadığım ilk şok işletim sisteminin kararsızlığı oldu. iOS 16'nın ilk sürümlerinin ne kadar sorunlu olduğu her yerde yazıldı uzun uzun. Benim tecrübem de bu yazılanlardan pek farklı değildi, ve açıkçası Çinli bir amiral gemisinden geçiş yaptığım iPhone bende pişmanlık hissi yaratmıştı. En büyük ikinci sorun ise pil ömrüydü. Telefonumu değiştirmemdeki en büyük sebep pil ömrünün oldukça azalmış olmasıydı fakat yeni iPhone ile tam sarjda bir günü zor cıkarıyordum. Fakat bu kadar büyük bir finansal harcamadan sonra telefona bir şans daha vermek istedim. Aynı zamanlarda da iOS 16'nın ne kadar sorunlu ve hatalı bir işletim sistemi olduğu, Apple'ın yıllar sonra yaptığı en başarısız lansman olduğu şeklinde içerikler de paylaşılmaya başlanmıştı ve bu telefonu elimde tutmam için bir bahane daha oldu.

İlk update bazı stabilite hatalarını giderdi ve iOS 16.1.1 şikayet ettiğim bütün sorunları çözdü. Bu günden sonraki iPhone izlenimlerimi madde madde yazmaya çalışacağım:

Kamera: Fotoğraf ve video kalitesi gerçekten çok güzel. Fakat benzer fiyattaki bütün Android cihazların fotoğraf kalitesi neredeyse aynı seviyede, testler de bunu gösteriyor. Bence öne çıkan nokta, yazılım destekli manipülasyonların daha başarılı olması. Cinematic mode, Portre modu vs. çok güzel sonuçlar çıkarıyor olsa da, fotoğraf ve video çektiğim çoğu senaryoda beni tatmin edecek kadar kusursuz değil.

iOS ve Apple Ekosistemi: Abartıldığı kadar muhteşem değil. Evet, ürünler arasındaki senkronizasyon çok iyi fakat Google ürünleri Apple'ı aratmayacak kadar başarılı. Gerçekten memnun kaldığım ve Apple'dan Android'e dönersem özleyeceğim özellik kopyala-yapıştır'ın cihazlar arası senkronize olması. Onun dışında, örneğin Google Photos, iCloud'dan çok daha başarılı (özellikle arama, yüz tanıma ve filtre özellikleri) ve kullanımı çok daha kolay.

Dizayn: Mor, ağır. Kaliteli duruyor. Boyut olarak tam istediğim boyutta ve tasarımı oldukça estetik. Dizayn konusuna aşağıda biraz daha değineceğim.

Ekleme: [Magsafe: Evde kablosuz şarjı kullanmasam da arabamda kullandığım Magsafe telefon tutacağı gerçekten çok başarılı. Apple'ın gerçekten neden Apple olduğunu gösterdiği, Android'e geri dönersem özleyeceğim özelliklerden biri.]

Genel kullanım: Haptic feedback gerçekten çok güzel, 120hz ekran, ekran parlaklığı ve renkleri çok başarılı. IOS, Android'e göre uygulamalar arası tasarım farklarını minimize etmeyi, yani telefonun sanki bütün uygulamalarının tek bir merkezden çıkıyormuş gibi hissettirmesini çok iyi başarmış.

Negatiflere gelirsek eğer, gerçekten özlediğim tek özellik ise işletim sisteminin her yerinde kullanabileceğim bir "geri" hareketinin, kaydırmasının, gesture'ının olmaması. Alarmlar bence MIUI'de daha başarılıydı (Alarm çalmadan önce uyanırsam o günkü alarmı kapatabiliyordum, ya da Pazartesi izinliysem Pazar akşamı "yalnızca bir sonraki alarmı" kapat diyerek bir gün sonra tekrar alarm ile uyanabiliyordum). Müzik ve ses yönetimine alışamadım henüz. Evde bir Bluetooth ve bir WiFi müzik sistemim bulunuyor (iki farklı odada) ve aralarındaki geçiş Android'de olduğu kadar pürüzsüz değil. Ya da anlayamadığım bazı davranışlar var. Örneğin alarm çalarsa müzik otomatik olarak WiFi sistemden Bluetooth sisteme geçiyor. Ya da yalnızca bazı günler, müzik WiFi sistemde çalarken ses tuşları Bluetooth sistemin sesini değiştiriyor. Sistem Airplay ile biraz daha stabil fakat kusursuz değil.

Fakat bunlar Android daha iyiydi demem için yeterli değil. Ya da yukarıda listelediklerim Android'den iOS'e geçmek için bir sebep değil, ya da "iPhone daha iyi" diye bir demeçte bulunmak için yetersiz.

Peki iPhone 14 Pro'nun diğer telefonlardan gerçekten öne çıkan yanı ne?

Tasarım. Ya da daha doğru bir kelimeyle: İmaj.

Apple'ın pazarlamasını en iyi yaptığı nokta bu. Bir iPhone, özellikle de son çıkan iPhone'u satın aldığınız zaman kendinizi sanki farklı bir sınıfa koyuyorsunuz. Bu sadece sizin nasıl hissettiğinizle ilgili de değil. Çevremden gelen bütün tepkiler aynı şekilde oldu. Önce çentik, sonra Dinamik Ada gibi değişikliklerle de Apple size farklı olduğunuzu yeniden hatırlatıyor. Ayrıca benim kendi yaşadıklarım ve çevremde gördüğüm kadarıyla, Apple sizi kendi ürünlerini kullanmaya çok güzel teşvik ediyor. Hatta bu Apple Ekosistemi'ne dahil olmak için kullandığım kablosuz kulaklıkları kız arkadaşıma verip, telefonu satın aldıktan yaklaşık 3 hafta sonra kendime Airpods Pro 2 satın aldım. Ekleme [Hatta bu aralar "Denk gelirse bir de Apple TV 4K alayım da Android TV'den kurtulayım" diye düşünüyorum.]

Apple İmajı diye bahsettiğim konuda yaşadığım birkaç olayı anlatayım: Örneğin akşam sohbet ettiğimiz masada iki yeni telefon var. Benim 14 Pro'm ve arkadaşımın S22 Ultra'sı. Telefon konusu açıldığı zaman yalnızca iPhone muhabbeti yapıldı. Tramvayda ofise giderken telefona bakanlar, akşam restoranda masada görünce dönüp tekrar bakanlar... Ofiste telefonu görenlerin "ooo yeni iPhone bu. Demek sizin departmana bizden daha iyi maaş ödüyorlar" geyiği... Bu yalnızca telefonla ilgili de değil. Son 10 yılda belki 50'den fazla kulaklık kullandım, fakat ilk defa Airpods'u kullanırken "Ooo, Airpods mu aldın, Pro mu Pro 2 mi, çok güzel" diyaloğunu yaşadım.

Özetle durum şu şekilde:
- 14 Pro + Airpods Pro 2 aldığıma pişman mıyım?
Hayır değilim.

- Son 2 ayki tecrübeme dayanarak, bugün olsa aynı alışverişi yapar mıydım?
Yapmazdım. Fakat iPhone'a geçiş sebebim gerçekten istediğim gibi bir telefonu bulamamış olmamdı. Eğer yeni bir telefon almak zorunda olsaydım şu an bana göre tek seçenek 14 Pro. Birkaç ay sonra S23'ü listeye alabilirim belki.

- MacBook kullanmıyor olsaydım..?
Bu geçiş biraz daha mantıksız hale gelirdi. iPhone düşünmemin ilk sebebi zaten yıllardır Apple kullanıyor olmamdı. Eğer iş için Windows kullanmıyor olsaydım da bu geçiği daha önce yapmış olurdum. Günümün çoğunu Windows bir laptopla geçiriyorum, örneğin bu postu da Windows'ta yazdım.

- Benzer bir karşılaştırmayı Windows ile MacOS arasında yaparsam...
Windows çöp.

- Harcadığım paranın karşılığını aldım mı?
Donanım olarak değil belki (Çok benzer kaliteyi (anlamayan kullanıcı için ekleme, yazar burada fotoğraf kalitesi, ekran kalitesi gibi donanımsal, testlerle ölçülebilen konulardan bahsediyor) ve performansı Android'de daha ucuz fiyata alabilirdim), fakat belki yazılım ve yukarıda bahsettiğim "Apple imajı" olarak aldım.

Tecrübelerimi, hissettiklerimi çok da uzatıp kimseyi sıkmadan anlatmaya çalıştım. Başlık biraz clickbait oldu ama ona da DH editörlerinden alıştım. "iPhone 14 Pro Kullanıcısını Şok Eden Hatalar" diye repost ederler belki sosyal medyada!
Aklıma gelen başka bir nokta olursa konuya ekleyeceğim. Bu arada da sizin tecrübelerinizi, uzun yıllar iPhone kullananların düşüncelerini ya da geçiş yapmayı düşünenlerin sorularını bekliyorum.
R
5 yıl
HTC 10 Sonrası Telefon Seçimi (Geniş Açı Kameralı)
Merhaba,

Neredeyse ilk çıktığından beri HTC 10 kullanıyorum. Geçtiğimiz sene pil süresi çok düştüğü için telefonun pilini değiştirmiştim. Bu sene, tekrar pil sorunu yaşamaya başlayınca, tekrar uğraşmamak adına komple telefonu değiştirmeyi düşünüyorum.

Aslında yeni telefondan beklentim çok da yüksek değil. Performans bakımından HTC 10'dan kötü bir performans vermemesi benim için yeterli (Snapdragon 820 ve 4gb ram). Fakat telefon seçimimi oldukça daraltan birkaç kriterim var.

Bunlardan ilki ve en önemlisi, geniş açılı bir lens ve kaliteli fotoğraflar istiyorum. Piyasadaki telefonların çoğu çift kameralı olsa da neredeyse tamamı ya telefoto ya da ikinci bir sensör kullanıyor.

Telefon boyutları da benim için önemli. Tek elle kullanılabilir bir telefon olması lazım ki bu da telefonun genişliğinin 75mm'den daha dar olmasını gerektiriyor. İdeali ise sanırım 72mm civarı... Yükseklik çok da önemli değil, tek elle kullanımdan kastım kavrama ve kamera butonu + klavyeye ulaşım vs.

Ses kalitesine de önem veriyorum. Hoparlörden gelen ses önemli değil fakat kulaklık çıkışı kaliteli olmalı. 3.5mm jack olması çok iyi olur fakat olmazsa da idare edebilirim sanırım.

Son olarak ise fiyatlandırma. Telefonu Avrupa'da kullanacağım için Türkiye'ye göre biraz avantajlı durumda olsam da (IMEI değişimi ya da kayıt işlemine gerek olmayacağı için), 500USD gibi bir maksimum bütçem var. Tabii ki ne kadar düşük olursa o kadar iyi.

Ben kendi araştırmalarım sonucunda 2 (belki zorlarsam 3) modele kadar indirdim seçimi.

İlk olarak, fiyatı da en uygun seçenek olarak LG G7 ThinQ.
İkinci seçenek ise yeni duyurulan ve birkaç hafta içinde Avrupa'dan satın alabileceğim Xiaomi Mi 9 SE
Üçüncü, belki olabilir diye düşüdüğüm ise standart Mi 9, fakat boyutu çok büyük olduğu için bu telefonu pek de düşünmek istemiyorum.

Daha önce sadece HTC kullandığım için markalar hakkında pek bir bilgim yok. Satış sonrası destek bakımından pek bir beklentim olmasa da yazılımsal sorunların düzeltilmesi, yeni Android güncellemelerinin hızlı bir şekilde alınması benim için telefon seçiminde önem taşıyor.

Gözümden kaçan model önerilerinizi, markalar ile ilgili deneyimlerinizi ve tavsiyelerinizi bekliyorum.
R
9 yıl
Tarife Değişikliği ve Çift Fatura
Bugün e-faturamı görünce farkettim durumu.

< Resime gitmek için tıklayın >

Müşteri hizmetlerini aradım. Fatura tarihinden 6 gün sonra değiştirmiştim tarifemi. O 6 gün için 40 küsür TL, devreden tarifenin ücreti yansıtılmış. Geri kalan 25 gün için de, bi altında İnternet olarak gösterilen Ek Paket Ücreti. Toplamda benden 78TL istiyor sayın Vodafone.
Şikayet kaydı oluşturdular konu ile ilgili, geri döneceklermiş bana bu numaradan. Bu arada ben hattımı faturasız'a geçirdim. İlk fırsatta da Turkcell'e geçişimi yaparım artık.

Paşa paşa kullanıyordum, ot vardı da geçtim Vodafone'a. Bunlarla uğraşıyorum...
R
9 yıl
İstanbul\u0027da Okullar Yarın Tatil!
"İstanbul Valiliği, İstanbul'da bu akşam saatlerinde başlayan kar yağışı nedeniyle ilk ve orta dereceli okullarda yarın, eğitime bir gün ara verilmesini kararlaştırdı"
http://www.memurlar.net/haber/35695/

Hadi yine iyisiniz liseliler
R
9 yıl
150.000TL Nakit [SS\u0027li]
Soruları alayım.
< Resime gitmek için tıklayın >

Forumun büyük çoğunluğunun 2000 civarı doğanlardan oluştuğunu düşünürsek, parayı gören, hatırlayan yoktur
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.