Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
31
Cevap
840
Tıklama
1
Öne Çıkarma
Bodrumdaki kilitli oda (6. Bölüm geldi)
B
10 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

1. Bölüm
Baharın başlarıydı. Yazlık kıyafetler çıkınca kışlıkların kaldırılması gerekti tabi. Evin bodrumunda yüklük gibi kullandığımız bi odamız var gereksiz şeylerin yığılı olduğu. Küçüklüğümden beri buraya hiç giremezdim kapısı sürekli kilitli dururdu,ne zaman girmek istesem etraf çok dağınık herşey üst üste yığılı bişeyi devirsen altında kalırsın der girmeme izin vermezlerdi. Annem kışlık kıyafetleri oraya indirmişti haliyle kapısı açıktı tabi. Ne yapıp ne edip girmem gerek diye düşündüm, hemen koşarak dışarıya çıktım zile bastım ve tekrar içeri geldim anneme komşu teyze gelmiş dedim annem telaşla geldi hemen bende o sırada çaktırmadan aşağıya süzüldüm annem mevzuuya uyanana kadar çoktan içeriye girmiş kapıyı kilitlemiştim.

Aslında bakıldığında etraf sıradandı. Üst üste yığılmış gereksiz ve işe yaramaz eşyalar topluluğuydu. Bu sırada annem gelmiş kapıyı vurmaya başlamıştı. Dışarı çık hemen diyordu, duymazdan geldim. Bi süre beni ikna etmeye çalıştı ama sonradan kocaman adam oldun artık senle mi uğraşıcam diyerek döndü gitti, demek ki o da hiçbirşey bilmiyordu.

Etrafıma bakınmaya başladım, bu oda neden kitlenir ki diye düşündüm içimden burada önemli bişey olsaydı burası gereksiz eşya çöplüğü olarak kullanılmazdı desem de paranoyak tarafım ağır bastı. Yavaş yavaş sandıkların, çantaların, dolapların,çekmecelerin içine bakmaya başladım. En dip tarafta büyükçe bi sandık buldum. Zorlanarak ortaya çektim,ağırdı. Bu sandığı tanıyordum, büyük dedemize aitti bu sandık. Babamın dedesi öldüğü zaman bu sandık bizde kalmıştı, bi insan niye torununa sandığı miras bırakır diye kızmıştı bizimkiler ona. Üstünde de şifre vardı zaten,bilmiyordu kimse şifreyi daha sonra ne yapacağımızı düşünürüz diyip buraya koymuşlardı bunu cenaze arası,sonra da kalıp gitmişti.

Sandığın sağını solunu inceledim. Büyük dedemizin adı yazıyordu üstünde sadece, isimlerimiz aynıydı zaten bana onun adını vermişlerdi. Şifre kısmında ise dört haneli nümerik ve iki harfli bi şifre vardı. Tek tek denesem 8410000 tane seçenek vardı, bu da beynimin bi laneti idi. Gördüğü matematiksel işlemleri benden izin almaksızın hemen yapıyordu. Hiçbir sayıyı hiçbir zaman unutmuyordu, geçen gün ödediğim 38,75'lik hesabı, çocukken aldığımı hatırladığım ilk ayakkabının 119 liralık fiyat etiketini, ucu ucuna kaçırıp eve taksiyle dönmeme sebep olan son dolmuşun plakasını inatla birkez daha gözlerimin önüne getirdi. Şifrenin ne olabileceğini düşünmeye başladım. Doğum tarihi,evlendiği yıl,iki çocuğunun yaşları,tuttuğu takımın kuruluş yılı.... Sayı konusunda kararsız kalsamda harfler konusunda emin gibiydim,bana anlattığı bir kız vardı gençliğinde çok sevip kavuşamadığı onun isminin ve soy isminin baş harfi olabilirdi bence belki de olmalıydı. GK.



2. Bölüm


Sayının ne olabileceği konusunda en ufak bir fikrim yoktu, yaklaşık 15 dakikadır düşünüyordum ama en ufak bişey gelmiyordu aklıma. Dedemi,onunla ilgili anılarımı hatırlamaya çalıştım. Her gittiğimde kocaman adamsın aslında sen zannetiğinden çok daha büyüksün derdi. Buradan bi anlam çıkarmaya çalıştım olmadı, bi kaç deneme yaptım ama olmadı.

Sandığı aldığım yere baktım tekrar eşyaların üzerine toz olmasın diye örtülmüş örtünün arasında kalmış küçük bi kağıt parçası vardı. Kağıdın üzerinde belli sayılar vardı. 3-1,1-0,1-5,3-1,3-0,1-3. İlk başta bi anlam veremedim ne olduğunu anlamaya çalıştım, her hangi bir dizi yoktu. Öylesine düzensizce rastgele yazılmış sayılardı sadece, bunların yerinde herhangi başka bir sayı da olabilirdi. Bunlar neyi ifade ediyordu? Düşünmekten başım ağrıyordu, zaten havasız olan oda iyice daralmama sebep olmuştu dışarı çıkıp hava almak istedim ama tekrar girmeme izin verirler miydi bilmiyorum. Birden çok yüksek bi ses geldi televizyon açılmıştı ama en son dvdden bişeyler izlendiği için sesi bir hayli yüksekti ses kısılana kadar 3-5 cümle bişey duydum. 5-1'lik hollanda yenilgisinin ardından konuşan vicente...

Bu sayı öylesine tanıdık gelmişti ki. Sayılara tekrar baktım bunlar aslında sonuçtu maç sonuçları. Kağıdın durumundan çok eski olduğu belliydi yeni yazılmış olamazdı ama burada dünya kupasındaki ilk altı maçın sonucu vardı. Bu adam yıllar sonra oynanacak maçların sonuçlarını mı yazmıştı buraya yani? Torunları iddiadan parayı bulsunlar mı istedi? Belki de şifrenin çözümüydü bu, 2014. Neden olmasın ki diye geçirdim içimden, sandığın başına geçtim. Şifreyi ayarladım ve kilit açılmıştı. Yavaşça açtım sandığı. Sandığın içinde ufak bi sandık daha vardı, yine şifreliydi. Onu aldım kenara koydum. El kadar bir alet vardı birde, siyah yüzeyliydi. Akıllı telefon gibiydi. Altında anahtardaki gibi girinti ve çıkıntılar vardı,sanki bir yere takılması gerekir gibiydi ama nereye? Son olarak eski arabasının anahtarı vardı, anahtarın üzerinde ufak bir kağıt yapışmış haldeydi kağıtta "gerçek olanı" yazıyordu, iyi de öteki anahtar sahte miydi şimdi? Arabasını oğluna yani babamın dayısına bırakmıştı, ama ben o arabaya ulaşmak zorundaydım. Gidip bi bakabilir miyim diyebilirdim tabiki, eğer bizimkilerle kavgalı olmasaydı. Hadi ama yapma bunu bana,arabayı mı kaçırmam gerekecek şimdi?




3. Bölüm


Veee mutlu son ileride çevirme var, arabanın çalıntı olduğunu farkedecekler şimdi. En iyisi biraz geriye gidelim.


Sandığın içinden çıkanları gizlice odama taşıdım, annem çıktığımı görünce anahtarı istedi mecburen vermek zorunda kaldım. İçerideki işime yarayacak herşeyi almıştım umarım. Masaya koydum elimdekileri bunların olabileceğine dair hiçbir fikrim yoktu. Küçük sandığa da aynı şifreyi girdim ama tabiki açılmadı. Onu bir kenara bıraktım,elimde kullanabileceğim sadece araba anahtarı vardı. Akşam oluyordu, saat biraz daha ilerleyince gizlice arabaya bi göz atarım diye düşündüm. O zamana kadar elimdekiler hakkında bişeyler öğrenmem gerek diyerek bilgisayarı açtım. Google'da önce gerçek anahtarı şeklinde arattım ama bişey çıkmadı, dedemin ismini yazmaya karar verdim. Bir sürü sonuç çıktı. Bir sürü facebook kullanıcısı çıktı,amaçsızca bakmaya başladım, hiçbiri büyük dedem değildi.


Geçmişten gelen,düşünür,bilim insanı. Bunlar twitterda dedemin adına açılmış ve dedemin resmi konmuş bir hesabın bio kısmında yazıyordu. Yaşadığım ufak çaplı şoku üzerimden atmaya çalıştım ama olmadı. Dedemin ölüm zamanı gereği bi twitter hesabı olması imkansızdı. Attığı tweetlere baktım, sadece nokta koyup bi tweet atmıştı, işin ilginç yanı attığı tweetin tarihi 13 mayıs 1983'tü. Yok artık dedemin... Bu adam zamanda yolculuğu bulup geçmişe gidip tweet mi atmış.

Bütün akşamımı internette geçirdim ama twitter dışında herhangi bir bilgi bulamadım. Saat 23.08 civarlarıydı. Arabanın olduğu yere gitmeye karar verdim yaklaşık 35 dakikalık yol sürdü. Evin önüne geldim. Bahçeli bi evdi araba bahçenin içinde duruyordu. Biraz bekledim. Işıklar söndükten 15 dakika sonra bahçeye atladım. Sessiz olmaya çalışıyordum, ta ki aptal köpek çılgınca havlamaya başlayana kadar. Bağlıydı ama havlayarak evdekileri uyandırmıştı, saklandım. Pencereden köpeğe sus diyerek tekrar girdi içeriye, her zaman korkak bi adamdı zaten. Yıllar önce evine hırsız girdiğinde gardolaba saklandığı söylentileri dolaşırdı her zaman aile arasında. Biraz bekledikten sonra köpek sakinledi. Arabanın kilidini açtım, içine bindim. Yolda buraya gelene kadar hayaller kurmuştum. Anahtarı kontağa takınca arabanın bir uzay mekiğine falan dönüşmesini bekledim ama hiçbirşey olmadı. Kontağı çevirdim. Torpidonun yanında ufak bi göz açıldı birden, belli ki gizli bişeydi. Bi navigasyon aleti çıktı içinden. Tanımlı bi adres vardı. Anlaşılan oraya gitmem gerekiyordu. Bahçe kapısını açtım ve arabayı çıkarttım. Yaklaşık 40 km'lik bi mesafe vardı, belli ki şehir dışında gizli saklı bir yere gitmem gerekiyordu,hali hazırda şehrin en uçlarında bir yerlerdeydim zaten. Benzin almak için bir benzinliğe gittim. Çalışan beni ve arabayı büyük bir dikkatle süzdü. Ardından gerçek anahtar sende mi dedi. O an kaçıp gitmeyi düşündüm belli ki bişeyler dönüyordu, ama nasıl olduysa bir cesaretle evet bende dedim. Eliyle beni takip et şeklinde işaret etti, korka korka peşinden gittim.



4. Bölüm

Benzinliğin arka tarafında bana bi zarf verdi,kapalıydı. Sen kimsin bunu neden veriyorsun dedim cevap vermedi. Telefonumun titrediğini hisettim cebimden çıkardım kim arıyor diye baktım kafamı kaldırdığımda adam ortadan yok olmuştu. Sağa sola baktım yoktu, içeriye gidip dışarıdaki çalışan nerde diye sordum,öyle birisi olmadığını muhtemelen hayal gördüğümü söylediler. Benzini aldım ve yola koyuldum, zarf yan koltukta duruyordu. Adam ortadan kaybolduktan sonra açıp bakmaya cesaret edemedim.

Navigasyon cihazında gösterdiği yere geldiğimde errafımda hiçbirşey yoktu,toprak bir yolun ortasındaydım. Arabadan indim, etrafı kolaçan ettim. Kocaman boş bir alanın ortasındaydım,küfrederek arabaya bindim. Bütün bu çileyi bunun için mi çekmiştim? Yapacak daha başka bişey olmayınca zarfı aldım,dikkatli bir şekilde açtım. Bagajda bir kazma ve kürek var, yazıyordu zarfta. Toprağın altındaki bişeyi mi arıyordum? Arabayı geri aldım, az önce bulunduğu yeri kazmaya başladım. Kazma metal birşeye çarptı. Elimle toprağı eşeledim bu bir çeşit kapıydı, el şeklinde bir kısım vardı üzerinde elimi yerleştirdim,açıldı. İçeride ışıklar yandı. Kapıyı açtım merdivenlerden aşağı indim. Sırtı dönük bir adam vardı, bana doğru döndü. Benzinlikteki adam burdaydı. Benden önce gelmiş olabilir miydi? Bu imkansızdı. Görünürde herhangi bir araç yoktu, daha doğrusu son 10 kilometredir hiçbir şey yoktu. Sen kimsin diye sordum, herhangi bir ters hareket yapmasına karşılık elimde kalan kazmayı iyice kavramıştım. İstifini hiç bozmadan cevap verdi, büyük dedenin bir arkadaşıyım. Adamla dedemin arasında hiç yoksa 35 yaş vardı,içimden sen çoluk çocukla niye arkadaş oluyorsun ki diye geçirdim.


Kim yemedi dedi. Anlamadığımı söyledim. Büyük bir öfkeyle kalkıp üzerime koştu. Bişey yaparsa diye sıkı sıkıya sarıldığım kazma adeta elimden kayıp gitmişti. Boğazıma sarıldı,bağırarak kim yemedi dedi. Aklıma gelen tek şey 11 oldu. Bunun nerden geldiğini çok uzun zaman sonra farketmiştim ama boğazımı bırakmıştı önemli olan oydu. Sen olduğundan emin olmak zorundaydım dedi. Etrafıma bakmaya fırsat bulamamıştım. Ancak şimdi baktığımda bir çeşit laboratuar olduğunu gördüm. Eski yeni bir çok şey vardı burada. Duvardaki bir tablo dikkatimi çekti, dedem ve yanında bizim adam çok samimi bir poz vermişlerdi. Dedem çok gençti nerden baksanız 30 ya vardı ya yoktu. Ama adam hala aynıydı. Şu an nasılsa o kadar yıl önce siyah beyaz bi resimde de aynıydı. Aklıma kuzenimin anlattığı hiç yaşlanmayan cin hikayesi gelmişti. Kendimi telkin ederek korkumdan kurtulmaya çalıştım. Adam öylece durmuş bana bakıyordu, ne yapmam gerektiği konusunda. En ufak bir fikrim dahi yoktu,kafayı yemek üzereydim.



5. Bölüm
Kendisinden korktuğumu anlayınca korkmamam gerektiğini,bana bir zarar vermeyeceğini anlattı. Seninle çok önemli bir işimiz var dedi. Ama öncelikle sandıktan çıkan garip cisme ihtiyacımız olduğunu söyledi. Küçük sandığı sorduğumdaysa, onun şifresini bildiğini ama herşey biterken söyleyebileceğini belirtti.

Sabah saatleri oluyordu. Arabayı yerine bırakıp evdekini alıp tekrar buraya gelecektim. Eğer çevirme olmasaydı. Gece yarısı uyanıp arabanın olmadığını görünce direk polise bildirmişti,zaten nüfuzlu biri olduğu için arabanın pek uzun süre kaybolacağını tahmin etmiyordu muhtemelen, ama bu kadar çabuk yakalanacağımı da tahmin etmemiştir herhalde. Çevirmeden kaçmanın bi anlamı yoktu,yoksa var mıydı?

Kendimi kaybetmiş gibiydim,buna nasıl cesaret edebildiğime hala şaşıyorum. Bir gazla basarak geçip gittim,arkamdan siren sesleri gelmeye başlamıştı,bu saatten sonra yakalanamazdım, sadece arabayı kaçırmış olmam bile büyük bir problemken bir de polisten kaçıyordum. Kurtulma ihtimalim var mıydı? Zihnimde sorular dönüp duruyordu. Daha önce haberlerde gördüğüm, duyduğum polisten kaçma olayları sonunda yakalanma oranının ne kadar olduğunu benden izinsizce hesaplıyordu zihnim. Ara sokağa girdim,bir başka ara sokak, bir başkası derken siren sesleri neredeyse duyulmaz hale gelmişti. Sakince evine gittim,arabayı kapının önüne bıraktım,kornaya bastım ve kaçtım. Beni tanımış olma ihtimali çok düşüktü,hem uzaktan görmüştü hem de yıllardır görüşmemiştik. Koşarak ana yola çıktım. Saat 8 civarıydı. Şehir ve insanlar yavaş yavaş uyanıyor hareket başlıyordu. Bir taksi çevirip eve gittim. Eve gidince yaklaşık 22 saatlik uykusuzluktan sonra kendimi yatağa attım. Uzunca bir süre uyuyabileceğim en iyi uyku bu olacaktı,ama tabi bunu o zaman bilmiyordum. Aslında herşey yeni başlıyordu.


6. Bölüm

Saat 6'yı geçerken uyandım, telefonuma baktım bir mesaj gelmişti. Gelirken yiyecek bişeyler getir yazıyordu. Numara yoktu. Bizim adam olduğunu anladım,götürmem gereken eşyaları aldım, bir yere uğrayıp yiyecek bişeyler alarak adamın yanına gittim. Kapak tekrar toprakla kapanmıştı,nasıl kapandığını anlamadım. İçeri girdim, bizimki uyumuştu. Fırsat bu fırsat diyerek dün bakamadığım yerlere bakmaya karar verdim.

Büyük bir laboratuardı girişi, arka tarafta iki kapı vardı. Bi tanesini açtım ufak çaplı bir mutfak vardı burada, mutfağın diplerinde ufak bir kapı daha vardı. Açmaya çalıştım kilitliydi. Dışarı çıkıp öteki tarafa baktım, banyo vardı. Bu sırada adam uyanmış,getirdiğim şeyleri yemeye başlamıştı. Bana bakıp buzdolabını dolduralım,eğer bu işi yapacaksak sürekli burada kalıp çalışmamız gerek demişti. Dur bi dakika ne işi, ne yapması dedim. Herşeyi anlatacağım önce karnımı doyurayım dedi.

Anlatmaya başladı:
Siz önce kendinizi takdim ederek başlıyorsunuz ama benim sana söyleyebileceğim bir ismim yok biz çocuklarımıza isim koymayız. Şimdi siz kimsiniz diye soracaksın sorma sakin ol,her şeyi anlatacağım. Biz jupiterin themisto uydusunda yaşayan bir ırkız. Tıpkı siz insanlar gibi doğuyor büyüyor ve ölüyoruz. Sadece ömrümüzün ilk 20 yılında bebek görünümünde oluyoruz, sonraki 50 yıl genç bir insan gibi görünüyoruz, ve son 20 yılda da yaşlı bir insan gibi görünüyoruz. Irkımın çoğu son 20 yıllık evrede hayatını kaybeder ama diğer evrelerde de ölme ihtimalimiz var. 50 yıl aynı kalıp birden bir gecede yaşlanıyoruz o resimden beri hala aynı kalmamın sebebi buydu, gereksiz yere korktun. Bu gereksiz ayrıntıların şu anda bi önemi yok, eğero sandığı bulmanın bir tesadüf olduğunu düşünüyorsan fena halde yanılıyorsun demektir. Yıllar önce dedenle başladığımız işi seninle bitirmemiz gerek, neden ben diye sorma en ufak bir fikrim yok. O böyle istedi.Bir keşif uçuşu için ben ve bir arkadaşım Ay'a gönderilmiştik. Kalkış sırasında yapılan bir hata yüzünden çok büyük bir patlama oldu,bu patlama sadece bizim rotamızı değiştirmekle kalmadı aynı zamanda gezegenimizin tek su kaynağında kimyasal atıklar karışmasına neden oldu. Yolda gezegenimizle iletişim kurduğumuzda su kaynağını arındırabileceklerini ve bunun için çalıştıklarını söyledi. Bir süre sonra haber gelmez olmuştu. Biz önce bir aya varalım bunu daha sonra düşünürüz diyorduk ancak rotanın değiştiğinden habersizdik. Dünya'ya indik, daha doğrusu çarptık. Arkadaşım çarpışma sırasında ölmüştü. Bense ağır yaralıydım, birilerinin beni alıp baktığını hatırlıyorum. Çarpışmanın ardındam hükümetiniz bölgeyi araştırmış ancak pek birşey bulamamıştı,daha sonra da belki tedirgin olduklarından belki uğraşmak istemediklerinden olayın üstünü kapattılar. İyileştikten sonra aramda dedenle bir dostluk gelişti hakkımızdaki gerçeği bilen tek dünyalı oydu. Beni herkese misafir gelen uzak bi akrabası olarak tanıştırdı. Aslında deden deliydi, sende biliyorsundur fikirleri yüzünden birçok insan ona kafayı sıyırmış edası ile bakıyordu. Bana bunlardan bahsetti, bir kısmı bizde olan teknolojilerdi, ama asıl projesi olan zamanda yolculuk. Olabilir miydi yapabilir miydik? Benim için de geçmişe gidip halkımı kurtarabilirdim, kazanın olmasını önleyebilirdim.

-Peki başarabildiniz mi?
+Hem evet hem hayır. Deden neden öldü?
-Kanser, yoksa değil mi?
+Evet kanser. İlk yaptığımızda birinin bunu denemesi gerekiyordu,deden yapmak istedi, yaptı da. Biri geçmişe biri geleceğe olmak üzere iki yolculuk yaptı,geri de döndü. Ama yoğun radyasyon yüzünden kanser olmuştu,bir süre sonra öldü. Bende bu işleri bırakmıştım,ta ki o sandık açılana kadar. Bu işi bitireceğiz,bitirmek zorundayız.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bakkalcılıkcı -- 22 Haziran 2014; 18:26:00 >

< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

F
10 yıl
Yüzbaşı

Takip.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
W
10 yıl
Yarbay

güzel



O
10 yıl
Yüzbaşı

olur okuruz gece gece gerilelim



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

E
10 yıl
Yüzbaşı

Ya tutarsa



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

N
10 yıl
Binbaşı

Daha özgün yazabilirsin, abartılı benzetmelerden kaçın.
Fena değil



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Z
10 yıl
Yüzbaşı

İyi gidiyorsun



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

O
10 yıl
Yüzbaşı

Devam



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

B
10 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Bende farkettim, düzeltmeye çalışacağım teşekkürler. @nakuğod


Yeni bölüm geldi, işler daha da ilginçleşecek



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Nakuğod
D
10 yıl
Teğmen

devam et güzel



Ç
10 yıl
Yarbay

Devam



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
10 yıl
Çavuş

tırt



S
10 yıl
Yüzbaşı

az hizli yazsan guzel olcak



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
10 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: alperen5252

az hizli yazsan guzel olcak




< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

B
10 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: alperen5252

az hizli yazsan guzel olcak

Biraz işim var hocam şimdi, akşam 5 bölüm falan eklemeye çalışıcam



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @AdamRtm
A
10 yıl
Binbaşı

merak ile bekliyoruz :)




Bu mesajda bahsedilenler: @Bakkalcılıkcı
B
10 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Yeni bölümü ekledim, bundan sonra her gün en az 1 bölüm eklemeye çalışıcam.



< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >

G
10 yıl
Binbaşı

Önlerden





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gömlekli Adam -- 20 Haziran 2014; 10:44:23 >

< Bu ileti m.bolumsonucanavari.com kullanılarak atıldı >

K
10 yıl
Teğmen

Onlerden



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Ç
10 yıl
Yarbay

Biraz Hızlı yav



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >