Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
9
Cevap
1284
Tıklama
1
Öne Çıkarma
chronology of programming languages
P
2 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

chronology of programming languages

https://en.wikipedia.org/wiki/History_of_programming_languages

açık ve net konuşmak gerekirse

nereseyse ilk programlama dilleri ilk okul seviyesi mantık ve matematik seviyesindeyken

zaman içinde programlama kolaylaşsın diye programlama dili mantık ve matematiğe uymayan

bir yöresel dil olan ingilizce konuşma diline doğru dönüşmeye başlıyor.

asıl sıkıntı bir dili kelimelerini ezberlemek değil !

asıl sıkıntı o dilin sizin dilinize ters cümle dizimleriyle mantığı tersten anlamak

programlamayı kendi anadiliniz seviyesinde rahatça öğrene bilecekken

bu aynı bir dili bilmeden dil bilgisini öğrenmeye zorlanmak misali bir durumu ortaya çıkardığı için

işte bu yüzden bir programlama dilini öğrenmek bu kadar zor olabiliyor.

özellikle ana dili zaman içinde oturmuş belli bir yaş üstü için





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectMan -- 16 Mayıs 2022; 9:6:59 >

S
12 ay
Yüzbaşı

Eski mesajlara bakarken bunu gördüm. Devam edelim belki konu hortlar.
İlk PC ile tanışmam 84-85 yıllarında yurtdışında ilkokulda (8 yaşında) Apple 2, Macintosh ve IBM PC XT ile başladı. İlk bilgisayarım 16kb RAM olan ZX Spectrum 16 idi. İçinden Basic kitabı çıkmıştı. İlk defa kitaptaki programları ve tutorial'ları okuyup yazarak programlama öğrenmeye başladım.
Sonra ortaokul 1'de Türkiye'de seçmeli bilgisayar dersi gördük. (Herhalde 88-89 yılları) İlk dönem bilgisayarların (IBM 80086) ON tuşuna bile basmadık.
Binary, decimal, hexadecimal sayıları dönüştürme, toplama, çıkarma, logic gate'ler öğrendik. Tamamen teorik. İlk GWBASIC programları yine tahtada göstererek başladı hoca. Programlarımızı kağıda yazardık, hoca okuyup kontrol ederdi. Anca 2. dönem bilgisayarları açabildik.
Üniversitede tırışkadan Assembly gördük. Ama elektronik, logic, dsp, transistörler vs. külliyatını gördük.
Konuya gireyim şimdi:
2000 yılında IBM'de çalışmaya başladım. Bilgisayarı neredeyse icat eden şirket olarak bilinir. (Ibm MARK 1)
Birçok bilgisayar komponenti (floppy disk, DRam vs.) ve programlama dilini de onlar geliştirmiştir (örn. FORTRAN)
O zaman bizden çok büyük eski toprak mühendisler punch card'lardan başlayarak nasıl çalıştıklarını anlatmıştı.
Eskiden zaten kişisel bilgisayarlar diye bir şey yoktu. Ya büyük kurumlarda ya da üniversitelerde olan cihazlardı. Siz para ödeyip (veya okulda sıra talep edip) randevu alıp kısıtlı süre ile makinenin terminalinin başına geçebiliyordunuz. O zaman vakit kısıtlı olduğundan ya kağıda ya punch carda programı yazmış olmanız gerekirdi ki anca yazıp çalıştırıp sonucu alıp işinizi bitirebilirdiniz .
Yani yabancı dile benzemesi sebebiyle veya herhangi bir sebep ile öğrenmesi zormuş vs. kimsenin derdi değildi. Zaten kurumlarda daha Bilgisayar mühendisliği bölümü olmadan önce bile elektronik veya elektrik mühendisleri bu işin matematiğini, logic derslerini, makine dilini (assembly vs.) külliyatını bilerek ile girmişlerdir, bilmediklerini de işte öğrenip geliştirmişlerdir .
O zamanlar yazılım dilini geliştirenleri geçtim yazılımlarda hele Türkçe diye bir seçenek bile yoktu.
Hatta IBM'de hatırlıyorum birçok yazılımın Türkçe dili ya yoktu ya da bug'ları vardı. Çok sonradan gelişti.
Bilgisayarları geçtim 2000'lerde iPhone 1 ilk çıktığında Türkçe dili yoktu. Hatta meşhur haber vardı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Steve Jobs ile görüşüyor iPhone'a Türkçe dil istiyor :)
Kısaca Amerika'lılar bilgisayarı geliştirirken akademik ve kurumsal bir kullanıcı kitlesi için kolay öğrenilmesinden çok uygulama sahasına ve teknokojinin gelişimine göre yazılım geliştirmiştir. Sıradan sokaktaki adamın bilgisayara erişimi yoktu (80'lere kadar) dolayısıyla o nasıl öğrenebilir kimsenin derdi değildi .
Biraz da bu açıdan bakmak lazım.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
12 ay
Yarbay
Konu Sahibi

arada bir bit pazarına giderim

bir çok eski programlama kitabı artık kullanılmıyor diye atılıyor.

alıyorum kütüphaneme koyuyorum.

bilinen neredeyse tüm programlama kitapları

aynı mantık sistemiyle kendi dilini öğretmeye çalışıyor.

yeni bir programlama dili öğrenmek

aslında saçmalıktan başka bir şey değil.

piyasadaki kitaplara bakıyorum

eskiden 1000 sayfa kitaplar vardı

sonra 500 sayfaya düştü

şu sırala 150 - 250 sayfa arası neredeyse

neredeyse yeni çıkan tüm kitaplar

ana mantık yapısını anlatıp geçiyor.

programlama bir noktadan sonra

bir programlam dilinin hangi seviye ASM erişimi çekirdek yapısına bağlı

veya nasıl bir hazır kütüphaneye bağlı olduğuna göre

performans değerleri değişken.

kolay denilen programlar yavaş çalışıyor.

kolay öğrenilemeyenler ise hızlı çalışıyor.

programlama dilinin son aşamasın nedir denilirse

artık hayatımıza yapay zeka girdi.

yapay zekaya şöyle bir program yaz diyorum yazıyor,

şu dilde yaz diyorum onuda yapıyor.

insan faktörünün üstün olduğu nokta

oyun kurucu olduğu nokta

ben buna algoritma oluşturma noktası diyorum.

işte bu noktada iyiyiz


Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
12 ay
Yarbay

Programlama koleksiyoner gibi kitap alarak öğrenilmez başkan.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @ProjectMan
T
12 ay
Yarbay

IBM çok iyi bilgisayar yapıyordu. Bende 1998 model yatay kasa IBM vardı çok yer kaplıyor diye 2013 yıllarında sattım Şimdi onun çalışmasını, o power-on tuşuna basmanın bile keyfini arıyorum. Yanılmıyorsam klavyesi şmdikiler gibi tuşları membran switch değildi, mekanik switch idi, bastığında tok bir ses cıkarıyordu. Monitörü CRT'ydi ancak çok keskin görüntü kalitesi vardı bir de gözü yormuyordu. LED ekranlarda arkada floresan aydınlatma vardır, tüm pixeller aktif olsun, olmasan arkadan süreki aydınlatılır CRT ekranda sadece aktif pixeller aydınlatılır bu da eski CRT ekranların LED ekranlara göre en önemli üstünlüğüdür.

IBM bence bilgisayar üretimi işinden hiç çıkmamalıydı. Markalarını Çinli Lenovo'ya satmaları çok kötü oldu. O fang fink fonq Çinli eşşek sıpalarını onurlandırdılar.

IBM yazılım alanında özellikle AR-GE aktivitelerini sürdürüyor, bu iyi. AR-GE çalışanlarını yıllarca nasıl finanse ediyorlar, onu da bilmek istemişimdir hep.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @schavelle
P
12 ay
Yarbay
Konu Sahibi

geçenlerde 50" LG plazma tv bozuldu

ekran camdan olduğu için 30 kg

servisi arıyorum adamlar gelmemek için işi uzattı

CRT ekranlara özel hep pikselin kendi aydınlatması vardı.

adı üzerinde plazma ! ama sinema izlemenin tadı bambaşkaydı

LCD temelli ekranlarda yanlarda ışık kaçması yanlara doğru parıldama diye bir şey yok

bir çok ünlü marka ise bunu araba camı filtresiyle sözüm ona sorunu aşmış mış

neden LCD den sonra plazma teknolojisi geliştirilmedi hala daha anlamış değilim.

ekrandaki fosforu tektikleyecek şekilde bir teknoloji neden hala yok !?


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Tuğkan-0153
P
12 ay
Yarbay
Konu Sahibi

koleksiyonculuk ayrı bir konu

eski kitaplara bakarım özellikle ön söz kısmına bakıyorum

genelde kariyerini kamuya bağlı bir eğitim kurumuna bağlamış tiplerin

kitap yazmış olması sanki formalite gereği programlama eğitiminin

öğrencilere satılan kitaplarla yan gelir ilavesi misali gibi geliyor.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Tuğkan-0153
T
12 ay
Yarbay

Plazma yerine LCD üretilmesinin nedeni, düşük üretim gideri yada üretim kolaylığı olabilir. Plazma üretimi sürdürülse idi, şu anda üretim giderleri düşmüş kaliteli ekranlarımız olurdu.

LCD uzun süre bakınca gözü yorar. Saçma bir sistemdir. Gözlerin yorulması sağlık sektörü nün işine gelir. Gözlükçülük sektörün de kazanç oranı oldukça yüksek, Çin'de 2 dolarlık gözlük çercevesi 1000TLden satılıyor. Öte yandan, yerli üretim gözlük camı yok diye biliyorum.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @ProjectMan
T
12 ay
Yarbay

kitap sözcüğünün kökeni arapça. Türkçe'de en yakın karşılığı belge, o yüzden belge demeyi uygun görüyorum.

çok araştırmadım ancak Türkiyede yüzyıllarca basılı belgeler çogunlukla islami kültür ile ilgili konularda basılagelmiş, nitekim belki de o yüzden islami kültürün bir sözcüğü olan kitap dilimize yerlemiş olmalı.

şimdi durum böyle olunca, Türkiyede belge yazacak kişilerin eksik, yetersiz olması normal bence cunku daha yazdıkları belge için kullandıkları "kitap" sözücüğü bile kendilerinden değil, Arap / İslam gölgesinde olduklarının bile bilincinde olmayan o kişiler, ne denli iyi belge yazabilir ?

son yıllarda Türk kültürü, Arap/İslam kültürü altında daha da ezilmeye başladı. Geçenlerde "Çevirmen Başvuru Kitabı" adında 2021 basımı bir PDF belgesi indirdim. Belgenin basımevi olarak Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı geçiyordu. Neyse yapraklarını çevirip okumaya başladım, önsöz 'de Tayyip Erdogan adını gördüm! Belli ki, o önsözü Erdogan'ın kendisi yazmamıştı cunku, kullanılan dil tipik bir üniversiteli bol okumuş kişi diliydi. Başkası yazıp, altına Erdogan'ın imzası eklenmişti.

Buradan şu gelişme görülüyor: Kamu kuruluşlarında kesimlenen kamu eğitim amaçlı belgeler bile İslamcı bir politikacıya bağlanıyor. Böyle bir kamu düzeni oluşturulmuş ülkenin kamu sektöründeki öğretmen, hoca, prof'un yazacağı belge ne derece iyi olabilir?



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @ProjectMan
P
12 ay
Yarbay
Konu Sahibi

zaten yaradan kitabında dünyada aradığını cennetti bu dünyada tam anlamıyla bulamayabileceğinizi anlatıyor.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectMan -- 10 Mayıs 2023; 11:26:4 >


Bu mesajda bahsedilenler: @Tuğkan-0153
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.