Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
3
Cevap
1156
Tıklama
1
Öne Çıkarma
FERHAT YILDIZ İngilizce Kitabı ve İngilizce Video Dersleri Hakkındaki Düşüncelerim..
O
5 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Tüm ARKADAŞLARIMA öncelikle SAYGILARIMI sunuyorum,


Ferhat Yıldız denen arkadaşın videolarına 2-3 sene önce youtube'da araştırma yaparken rastlamıştım, önceleri hiç dikkate almadım çünkü kendimce işe yaramaz olarak adlandırmıştım.

Kendimi tanıtmayı unuttum çok pardon, 49 yaşında 25 yıllık Uzman İngilizce öğretmeniyim, Ferhat yıldız hakkında araştırma yaparken bu konuya denk geldim ve bütün mesajları sonuna kadar okudum, yazma ihtiyası hissettim.

Aslında bir İngilizce profesyoneli olarak bir başka arkadaşımı bugüne kadar eleştirmedim ve hep iyi yönde motive etmeye çalıştım. Ancak bazı şeyler var ki KAYITSIZ kalamıyorsunuz. Ferhat yıldız denilen beyfendi de bunlardan bir tanesi.

Buraya yazacaklarım tamamen beni bağlayan yorumlar, hiç kimseyi etkilemek adına yazmıyorum. Sadece tecrübelerimi paylaşmak istedim.

Ferhat Yıldız denilen beyfendi hakkında yorum yapmadan önce tüm videolarını tek tek noktasına kadar ve her ayrıntıyı analiz ederek izledim ve çok değerli zamannımdan 1 hafta bu beyfendiyi tanımakla geçti. Herşeyi bıraktım, işimi gücümü günlük hayatımı anlayacağınız sadece yaşama için yemek yedim su içtim.

Youtube'da 200+ videosu var ve İngilizce ile ilgili yaklaık 50+ video mevcut. Uzmanlık alanım İngilizce ve Profesyonel olarak çalışıyorum. İngilizce konusunda kimseyle yarışmak bilgi yarıştırmak hiç bugüne kadar adetim olmadı ANCAK yanlışlara ve saptırmalara da bir dur demenin vakti geldi.

Ferhat Beyin İlk Videolarından bir tanesi 30 dakikada İngilizce, diğeri 10 dakikada İngilizce öğrenin. Dünyanın en iyi öğretmeni lafı biraz tuhafıma gitti ve analiz edilmeye değer bir video olarak gördüm. Tabii analiz etmek demek her zaman için olumlu anlaşılmamalı, olumsuz anlamıyla kullanmak istedim.

Sizler çok iyi öğretmen iseniz bırakınız bunu öğrencileriniz dile getirsin, yok insanların dikkatini çekmek ve para kazanmak istiyorsanız SAÇMALAYABİLİRSİNİZ tabii ki, ama söylediğiniz lafların altında kalmamanız gerekir. Ayrıca İngilizce bilen her profesyonel öğreticiye öyle kabul edilmeyecek şeyler yakıştırıyor ki çok şaşırdım.

Türkiye'de 200+ BİN ingilizce öğretmeni olduğunu düşünürsem bayağı bir kişinin canını yakmış durumda, bizler de dahil. Tabii nasibi alan bir tek bizler de değiliz, Yabancı Dil Kursları, MEB, Üniversiteler, Yabancı Dil Bölümleri, İngilizce Kitapları, Kaynak Kitaplar yani kısacası kendisi hariç herkes ve herşey KÖTÜ..

Bu işte bir yanlışlık var diye usanmadan, sıkılmadan, yorulmadan, uykusuz kalıp perişan olana dek tüm videolarını TEK TEK ve saniye saniye analiz ederek beyfendiyi tanıdım. Tanıdıktan sonra ne düşünüyorm derseniz, hoş şeyler değil.

İnsanları bilgilendirmak adına YOUTUBE'da yayımladığı tüm İNGİLİZCE VİDEOLARIN altına tek tek üşenmeden yorumlarımı bıraktım. Eğer insanlar o videoları seyrederken veya seyrettikten sonra yorumlara bakıyorlarsa göreceklerdir.

Beyfendinin bizler hakkında söylediği şeylere şuan gülüyorum ve kendisini tanımak için harcadığım onca zamana acıyorum, gerçekten zamanımı harcamaya değmeyecek içi boş video ve içerikler.

Eğer, sizler İNGİLİZCE öğrenmek istiyor ve bunu doğru kaynaktan yapmak istiyorsanız NEDEN temiz, doğru, kaliteli bilginin olduğu SIFIR hatalı kaynaklara yönelmiyorsunuz. İllaki bir Türk çıkıp saçmalayınca ve hayallerimizle oynayınca mı aklımıza geliyor bunlar.

OXFORD UNIVERSITY
CAMBRIDGE UNIVERSITY

Bu iki üniversitenin online sayfalarını kullanın lütfen, sözlügünü kullanın, dil bilgisi sayfasını kullanın.

FERHAT YILDIZ denilen beyfendinin İNGİLİZCE öğretir ne belgesi var, ne diploması neden izni. Beyefendi 2 yıllık önlisans rus dili mezunuyum diyor ve bildiğini iddia ettiği hiç bir dilde yeterliliği olmadığı gibi diploma, belge, izni de YOK.

Peki nasıl oluyorda dil yeterliliği olmayan bir adamın söylediği 30 dakikada İngilizce yalanına kanabiliyoruz. Allah aşkına biz Türk milleti olarak her söylenen söze kanmak ve inanmak sonra da SÖMÜRÜLMEK zorunda mıyız? Bunca insan bilmiyor 30 dk öğrenileceğini bir bu insan mı biliyor.

Bizler neden yıllarımızı bu DİLİ öğrenmeye ve öğretmeye adadık ozaman. Biz de 15 dk öğrenip HOCA olaydık, bizim zorumuz neydi.

İnsanların aç ve eksik olduğu konularda onları kandırmak o kadar kolay ki, zaten herkes hazır kanmaya, ne olacak sanki bir de bu tekniği deneyeyim diyecek ve kitaplarını alıp adamı zengin edeceksiniz.

Samimiyetle soruyorum şimdi arkadaşlarıma, Allah için, 150 sayfa anlamadan okumak ne demek? Sonra 250, sonra 400 :) Özür diliyorum ama bir de buna inanıyoruz.

Arkadaşlarım, lütfen beni yanlış anlamayın, sizleri yermek, üzmek değil amacım. İnanın sadece dikkatinizi çekmek istiyorum, bu gibi şeyleri önce akıl süzgecinden geçirin sonra deneyin.

Ferhat beyin eğitimi ne ki size ne öğretecek, beyefendi 1 sene boyunca yılmadan usanmadan 100 BİN defa tekrar yapıp amaçsızca öğrendi diye siz de mi aynısını yapacaksınız. KALİTE NEREDE bu sistemde? Tek kişiye SINIRSIZ ve SONSUZ itaat ve güven nasıl olur? Nasıl sorgulamazsınız, ben ne dersem onu yapacaksınız ne demek?

Beyefendi yardımcı kaynak olarak Oxford ve Cambridge yayımlarını begenmiyor:) 800-1000 yıllık üniversiteri begenmiyor. Dünyanın 1 Numaralı üniversitesi, DİL'in anavatanının üniversitesi.

Sizlerin daha fazla vaktini almak istemiyorum ve eğer dil öğrenmek istiyorsanız KALİTELİ içerik barındıran dökümanlar kullanın. Bu beyfendinin bildiği kendisine yetmez, inanın.


Buyrun size İNGİLİZCE ile ilgili ihtiyaç duyacağınız bütün HAZİNELER brada.


OXFORD UNIVERSITY YAYINLARI...http://global.oup.com/?cc=trhttps://www.oxfordlearnersdictionaries.com/

CAMBRIDGE UNIVERSITY YAYINLARI...https://www.cambridge.org/?utm_source=gnav&utm_medium=logo&utm_campaign=gnavhttps://dictionary.cambridge.org/tr/


Eğer yönlendirimeye ve yardıma ihtiyacınız varsa lütfen konuya yazınız, elimizden geldiğince sizleri doğru kaynaklara ve temiz bilgiye yönlendirelim. Dili ya KALİTELİ öğrenirsiniz, yada sokak dili öğrenip yerinizde sayarsınız.

Sonra British American ayrımı yaparsınız, hangisi hoşunuza gidiyorsa onu seçersiniz, bu bir ağız tadı meselesidir. Siz American English'ten hoşlanırsınız ben British'ten.

DİL öğrenirken bir seçim yapmalısınız, bir amacınız olmalı. Amacınızı belirledikten sonra DİLDE KALİTE ve sıradanlık gelir. Yani ya Kaliteli kaynak kullanır kaliteli öğrenirsiniz yada sıradan kalitesiz boş içerik olur bir şey öğrenmezsiniz.

Her şeyin bir sırası vardır. Öyle hadi ben size 2 ayda dil öğreteyim yanlıştır, amaç ve süre önemlidir. İstediğiniz özel bir konuda 3 ayda gözler görülür ilerleme sağlanabilirken, dili komple öğrenmek istediğiniz herşey değişir. Amaç sadece 1 haftada 100 BİN tekrar yapıp tursitle veya iş arkadaşıyla belirli bir konuda 50 kelimeyle sahbet etmekse BU OLAY YAPAILABİLECEK en kolay yöntem:) Zaten öğrenemezseniz ayıp.

Ama biz yıllarımızı bu dili komple ve kaliteli öğrenmek adına harcadık ve şimdi bilidiğim ve öğrendiğim İngilizcemle gurur duyuyorum, ha nasıl mı öğrendim; şöyle açıklasam daha iyi olur, İngilizce benim yaşama sevincim, AŞKIM.. Onsuz günüm geçerse boş geçmiş sayarım. İşte biz İNGİLİZCE'ye bu aşkla yaklaştık bu aşkla her becerisini geliştirdik ve 25 yılımızı harcadık.

25 yıl mı 30 dakika mı? Kalite mi sıradanlık mı? Oxfor ve Cambridge mi yoksa ferhat yıldız mı?

Böyle düşünürseniz sanırım doğru yolu bulmak kolay olur. Evet 2 senede dili çok iyi öğrenirsiniz, ancak dile değer ve önem vereceksiniz, bir doktor nasıl ki size reçete yazıyorsa size dil öğretecek öğretmen de sizi alacak ve sizin amacınızı, yapmak istediğinizi, eksiğinizi öğrenecek ona göre reçete yazacak ve siz onu uygulayacaksınız.

İşte o zaman başarı olur. 1 yılda da öğrenirsiniz ama herşeyi değil. 6 ayda da öğrenirsiniz, 3 ayda da. Ama zamanı aşağı çektikçe detay ve kalite düşer yüzeysellik başlar. Tek bir konu öğrenmek ve sadece o konuda İngilizce öğrenmek istiyorsanız kadar kolay ki.

Saygı ve Hürmetlerimle

Bülent..





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Oxford English -- 17 Nisan 2019; 19:42:43 >

O
5 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Bir önceki mesajda da söylediğim gibi tüm videolarını analiz ettikten sonra ortaya çıkan tablo ve ferhat yıldız tekniği şudur..


Ferhat Yıldız Videoları, İçerik Kalitesi, Dil Tekniği..


* Herhangi bir sistem dahi olmayan bu sistemde dil ile alaklı fikir beyan etme yoktur, sadece şahıs dersi ne şekilde ve nasıl verirse körü körüne öğrenmek kuraldır, içeriğin, kalitenin bir önemi yoktur.
* Yine bu sistemde şahsın %100 otoritesi söz konusudur ve yaratıcı düşünceye, yoruma, esnekliğe kesinlikle yer yoktur.
* Bu sistemde öğrenci aktif gibi görünmesine rağmen sadece öğreticinin izin verdiği çerçeve kadar aktif ve özgürdür.
* Bu sistemle beraber sorgulayıcı düşünce asla kullanılmamakta ve sadece tek bir şahsa doğru yada yanlış olsun %100 itaat mecburidir.
* Şahsın bu dili öğrenme/aktarma taktiği kendi üzerinde denediği şekliyle sonsuz, sürekli ve durmadan tekrar ve ezber üzerinedir.
* Sistem, beynin amaçsız yapılan tekrardan yorulup geçici olarak edindiği motor hareketleri tekrar etmesi üzerine kuruludur.
* Yine kısıtlı konu ve dar alanda öğrenilmesi istenen konular zorla ve ısrarla tekrar ettirilmekte, öğretim amacından çıkmaktadır.
* Şahıs bu dili öğrenirken dil öğrenme kurallarından ziyade cümle kurulumunun öğrenilip aşırı tekrar yapılmasına dayalıdır.
* Şahıs bu dili öğrenmeye çalışırken kelimeleri ses, vurgu, telaffuz, yazım, okuma, dinleme kurallarına uymadan uygulamıştır. Bu eksiğini de bir Türk gibi İngilizce konuşun safsatasıyla kapatmaya çalışmıştır.
* Tek bir kelime ve cümle ile öğrendiğini sandığı dili daha sonra dar alanda 2-3 kelime ekleyerek artırmaya çalışmaktadır ancak dilin komple ve düzgünce öğrenilmesi gerektiği göz ardı edilmektedir.
* Şahıs dil öğreniminde sadece kendisine %100 bağlılık istemekte, aksi yapılırsa eylemi sonlandırmaktadır.
* Dil öğrettiğini iddia ettiği süre boyunca kendi kitaplarının kullanılmasını, başka kaynaklara ihtiyaç olmadığını ve başka kaynakların kullanılmasını yasaklamaktadır.
* Şahsın kitapları kaliteli içerikten uzak, sıradan toplama örneklerdir, ticari amaç için yazılmış, dil öğretiminde kullanılması fayda getirmez.
* Öğrenilen bir dilin kaliteli olduğu sürece hangi kitaptan, kaynaktan öğrenildiği önemli değilken, bu şahsın derslerinde kendi kitabı zorunlu kılınmıştır.
* Hiç bir kitap kendi sistemine uymadığı için yararlı değildir.
* Oxford ve Cambridge üniversiteleri yayınlarını beğenmez, gereksiz sayar.
* İngilizce sözlük kullanımı veya yardımcı kaynak kullanımı yoktur, her şeyi en iyi kendisi bilir, en iyi kaynak kendisi ve işe yaramaz kitaplarıdır.
* Kendisi telaffuz hatalarını sıkça ve yanlış yapıyor olsa dahi önemi yoktur, ilk öğrenenlerin böyle öğrenmesi sakıncalı değil demektedir.
* Kendisinden başka hiç kimse hiç bir dili bilmiyor gibi hareket etmektedir.
* Öğrenciler konuşamıyor, üniversiteler dil öğretmeni yetiştiremiyor, meb'de çalışan öğretmenler işi bilmiyor ve yetersiz demektedir, meb sadece müfredatı uyguladığı için başarı gelmiyor iddiasındadır.
* Kısaca kendisi haricinde hiç kimse başarılı değil ve sadece kendi tekniğiyle dilin öğrenebileceğini iddia eden kendisine aşık birisidir.
* Herşeyi kendisi en iyi bilir ve uygular, eğer kendisi öğretemezse kimse öğretemez mantığındadır.
* Eleştiriye kapalı ve saldırgan bir kişiliğe sahiptir.
* Sadece kendisinin çıkarına uygun olan şeyler yapılır.
* Sistem dediği şey sadece kendisini yüceltmek üzerine kuruludur.
* Sisteme müdahaleye izin vermez, tahtaya yazmadığı bir dersi kafadan anlatamaz, yeterli bilgiye sahip değildir.
* İngilizce konuşamaz yeterli kelime dağarcı yoktur, ingilizce yorum yapamaz, cümleleri öğrenilmiş ezberlenmiş ve kısadır, uzun cümleler kuramaz.
* Bir ders boyunca 30-40 dakika tahtayı kullanmadığı sürece ingilizce olarak anlatacak bir şey bulamaz, İngilizce konuşarak dersi devam ettiremez.
* Okullarda uygulanması son derece zararlı bir saçmalıktan başka bir şey değildir.
* Bu öğretim şekliyle hiç bir öğrencinin kazanımları ölçülemez.
* Bir plana bağlı değildir ve sonu nereye varacağı sadece şahsa bağlıdır.
* Şahıs o derste neyi kolay buluyorsa onu öğretme şeklinde dersleri işlemektedir.
* Kısa süreli yoğun ezberler, motor becerilerin bir süre sonra bıkkınlık ve dersten soğuma olarak geri dönecektir.
* Sadeece kısıtlı bir amaca yönelik işe yaramaz bir saçmalıktır.
* Çok kısa sürede belirli bir amacın gerçekleşmesi için yoğun ezber çabasıdır.
* Şahıs bildiğini ve öğrettiğini sandığı dil hakkında yetersizdir.
* Asistanım dediği insanlardan öğrendiği şeyleri kitaplaştıran birisidir.
* Akademik olarak değil kulaktan duyma şekilde öğrendiği yanlış bilgiler üzerinde ısrarcı olmaktadır.
* Turistlerden duyduğum şekliyle böyle kullanmaktalar diye itiraf etmektedir.
* Arapça kitabı yazarken hiç arapça bilmediği halde 2 tane genç insanın yönlendirmesiyle dili kitaplaştırmaktadır. Kitap yazmak uzmanlık gerektiren bir durumdur.
* Dillerin gerçek alfabeleri ve ses bilim/fonetik kurallarına uymamaktadır, fonetik bilgisi yoktur.
* Her dili basit latin alfabesi ile sunmaktadır.
* Sadece Rusça'da tahtaya daha önce yazmış olduğu orijinal bazı harfleri kullanmıştır.
* Hiç bir modern ders aracı kullanmıyor, teknolojiden uzak, araştırmaya-yoruma kapalı.


SONUÇ OLARAK..
1- Bu şahsın yeni bir metod buldum diyerek ortaya attığı bu saçmalığın adı sürekli tekrarla beynin düşünme yeteneğinin ortadan kaldırılıp yorum yapamaz hale getirilip hipnoz veya motor hareketlere/ezberletilmiş hale sokulması üzerine kuruludur.
2- Yeni bir metod olmaktan ziyade zarar verici ve düşünmeyi, yorum yeteneğini ortadan kaldırıcı bir eylemdir.
3- Çocuklar üzerinde denenmesi geçici olarak başarılı görünse de, bağımlılık yapan tekrar hareketlerinin sürekli başkası tarafından dikte edilmesini istemeye alıştırılma durumunu oluşturmaktadır. Başkasının yönlendirmesi olmadan doğru-yanlış bulunamaz, eylem devam edemez, yorum yapma yeteneği sıfırlanır.
4- Son derece zararlı ve ezberci bir eylem ve hipnoz özelliği vardır.
5- Dil öğretmekten ziyade geçici belleğin çok yoğun kullanılıp geçici ezberle olay gerçekleşmektedir.
6- Beynin kör edilip bütün düşünme yeteneklerinin geçici olarak askıya alınıp belirli bir konu üzerinde yoğun ezber yapılması olayıdır.
7- Kısaca %99 zararlı bir dikte şeklidir.


SİSTEM ŞU ŞEKİLDE İŞLER..
* Önce kelimeler verilir, kelimeler kendi deyimiyle önemli kelimelerden seçilir
* Kelimeler okunur 100 defa tekrar edilir.
* Şşahıs tekrar eder öğrenci tekrar eder.
* Cümlelerin herhangi bir sırası yoktur, şahıs kafasına göre ve saçma sapan anlam bütünlüğü olamayan cümlerlerle tekrar yaptırır.
* Ses, tonlama, telaffuza dikkat edilmez, şahıs fonetik bilmez.
* Şahsın dil yeterliliği yoktur, yaptığı derse başlamadan önce tahtaya kendisine tekrar için gerekli içeriği yazar veya yazdırır.
* Şahıs telaffuz eksikliğini gizlemek ve kapatmak için öğrencilere istediğiniz gibi telaffuz edebilirsiniz der.
* Eğer bu şekilde öğretim olacaksa İngilizce öğretmenlerinin de telaffuza dikkat etmesi gerekmez, bu da dil öğretiminin doğasına aykırıdır.
* 15 dakika boyunca yoğun olarak yaptığı ve yaptırdığı tekrarlardan sonra beyin geçici körlük ve alışkanlık kazanır ancak bu bilinçsizce kazanılan bu ezber alışkanlık bir amaca yönelik değildir ve kısa sürede unutulmaya mahkumdur.
* Şahıs öğrettiğini zannettiği dersin unutulmasını engellemek için kendi yazdığı kitaptan sürekli tekrar yapılmasını ister.
* Tekrar yapmayan öğrenciyle ilgilenmez.
* Yapılan yanlışlara, yorumlara kulağını tıkar, talepleri dikkate almaz.
* Herkesin derse çalışmış ve hazır olarak gelmesi uyulacak ilk kuraldır.
* Kendisinin öğrettiğini sandığı dersin sürekli olarak öğrencinin aklında kalması istenir, eğer bu olmazsa derse devam etmez.
* Kullandığı kalıplar ve kelimeler sürekli ve ısrarla aynıdır, yenilik yoktur, seviye çok düşüktür.
* Bu öğretim şekliyle PAPAĞAN'a kelime öğretmek arasında fark yoktur, bilinçli bir öğrenim/öğretim değildir.
* Beynin mantıklı kullanımı yerine şahıs ne öğrettiyse onun kullanılması ve tekrarlanması istenir.
* Kendisi gibi yapılmadığı zaman başarı gelmeyeceğine inandığı için kontrolü kaybeder.
* Sistemde sürekli kendisini övmekten ve sürekli kendisine ihtiyaç duyulmasından başka bir şey yoktur.
* Hazır olan abonelerini yeni yaptığı websitesine yönlendirmek için yoğun çaba sarfetmektedir. Bu da amacın ne olduğu konusunda açık bir fikir vermektedir.
** Kısaca içeriği olmayan bu ders ve videolarda amaç tamamiyle ticari çıkara dönüşmüş durumdadır.
*** Anlattığını sandığı ders içerisinde farklı konular konuşur olayları kendisine göre yorumlar, kendisinden başka iyi bir dil öğreticisi yoktur mantığı saplantı halinde beynine işlemiştir. Konular ve dil hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan bu gibi düşüncelere sahip olmak zararlı bir düşünce şeklidir.
**** Bir öğretim şekli olarak asla kullanılmamalıdır. Dil'in 4 becerisi asla öğretilmediği gibi gerek yok mantığında ders işlenmekte, sistem denilen bu saçmalıkta kendisi olmadığı zaman sistem de işlememektedir. Sistem sadece kendisi varsa ve sadece kendisi tarafından uygulanırsa başarı getirir mantığı taşımaktadır.



O
5 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Ferhat Yıldız denilen DİL FAKİRİ videolarının altına yazdığım tüm yorumları silmiş..

O zaman onun hakkında ne düşündüğümü ben de buradan paylaşıyorum. Yazdığım her kelimenin TÜM SORUMLULUĞUNU alıyorum, bilerek, isteyerek ve UZMAN olduğum konudaki eğitimime güvenerek yazıyorum, umarım hakkımda suç duyurusunda bulunur da ben de ona insanları kandırmanın, yalan yanlış şeyler söylemenin, insanları sömürmesinin, belgesi diploması izni olmadığı halde ortaya çıkıp kurs vermesinin hesabını sorarım.

“Ferhat Yıldız Master of Languages” saçmalığı..

İngilizce’den bir halt anlamayıp kendisini tüm dillerin uzmanı sıfatıyla tanıtan ferhat yıldız denen şahıs ve onun gibilerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak ve insanların beyinlerini kendi bildiklerini sandıkları o kokuşmuş iğrenç bilgilerle DİNAMİTLEMESİNİ engellemek adına yazılmış bir yorumdur

İngilizce bilmeyen ancak İnternet ortamında İNGİLİZCE öğrenmek için türlü çabaya giren ve kaynak arayan arkadaşlarımın DOĞRU KAYNAĞA, TEMİZ ve KALİTELİ bilgiye ulaşması için yönlendirmektir.

İsmi ne olursa olsun, İnternet ortamında bulduğunuz bilgilerin doğru olup olmadığını bilmeden, içerik olarak temiz ve kaliteli olduğunu teyid etmeden hiç bir bilgiye, siteye, kendini hoca diye tanıtan ama bilgisi olmayanlara, videoya güvenmemeniz gerektiğini İSPAT etmek için buradayım.

Bizler de İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ, HOCALAR, ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ ve EĞİTİM camiası içerisinde olan herkes gibi İnternette branşlarımız ile ilgili tabii ki araştırma yapıyor ve gerekli temiz, doğru ve kaliteli bilgiye kısa zamanda ulaşıyoruz ancak bunun sebebi hangi bilgiyi nerede, hangi sağlam, temiz güvenilir kaynakta arayacağımızı bildiğimiz içindir.

Sizler, eğer herhangi bir yabancı dil öğrenmeye karar verdiyseniz ve araştırıp nasıl öğrenebilirim telaşındaysanız mutlaka ve mutlaka DOĞRU kaynağa yönelmek zorundasınız, önünüze gelen herhangi bir kaynaktan çalışamayacağınız gibi kendisini DÜNYANIN EN İYİ ÖĞRETMENİ diye adlandırmaktan dahi çekinmeyen, utanmayan bazı HAYAL TÜCCARLARININ ağına düşmeyeceksiniz.

Aklın yolu birdir. Herkes istediğini söylemekte serbesttir ancak bu olay GERÇEKLERİ SAPTIRIP başka yöne doğru gidiyorsa ve bu yanlışsa bunun sorgulanması, durdurulması hatta bu gibi yayınlara inanacak insanları bilgilendirmeyi gerektiriyor.

Bazı YANLIŞ olan şeyleri kendi başımıza durdurmaya gücümüz yetmeyebilir ancak işte o zaman bunu CUMHURİYET SAVCILARI; TÜRKİYE CUMHURİYETİ MAHKEMELERİ, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜFETTİŞLERİ, CİMER gibi derdimize derman olacak kurumlar vasıtasıyla yaparız.

Biz öncelikle bu yazımızı yazarken, kendisi veya kendileri İNGİLİZCE veya Herhangi bir dilde yeterliliğe sahip olmayan, Herhangi bir dil için herhangi bir üniversitenin dil bölümlerinde okumayan, sadece hazırlık okuyarak dil bildiğini sanan, hasbel kader DİL’İN ana vatanı değil de diğer İngilizce konuşulan ülkelerde 1-2 ay bulunup gelen, 3-5 aylık kurslara gidip herhangi bir dili çok iyi derecede öğrendiğini düşünüp onu başkasına HAYALLERLE pazarlamaya çalışan, hatta ve hatta 6-12 ay eve kapanıp 10 dil öğrendiğini söyleyen ama ne hikmetse herhangi bir DİL ÖĞRETİR BELGE ve DİPLOMASI olmayan insanların ortaya çıkıp 30 dakikada İNGİLİZCE öğretiyorum safsatalarına dur demeyi amaçlıyoruz.

Sizler, eğer bir dil öğrenmeye karar verdiyseniz nereden araştırma yaparsanız yapın, doğru olanı bulun, temiz bilgi içersin, kaliteli bir kaynak olsun. Ben öyle 10 dil biliyorum diye ortaya çıkmıyorum. Evet bazı diller konuşulduğunda anlıyorum ama UZMANLIK ALANIM sadece ve sadece İNGİLİZCE. 25 yıllık bir PROFESYONEL ÖĞRETİCİYİM. Öyle sokaklardan, saçma sapan kitaplardan ve birilerinin bu doğrudur demesiyle öğrenmedik bizler İNGİLİZCE’yi. Bizim öğrendiğimiz KAYNAK ve üniversite OXFORD ve CAMBRIDGE Üniversiterlidir. Yani bilgileri DOĞRU KAYNAKlardan SIFIR HATA ile öğrendik.

Hangi üniversiteden mezun olduğumuz da önemli değil, İngiliz veya Amerikan üniversitesi, veya herhangi bir Türk üniversitesinin Yabancı Diller Bölümü de dahil hangi üniversite olursa olsun ama DİL BİLİR BELGE ve DİPLOMANIZ olsun. Çok iyi bir öğrenci de olamayabilirsiniz üniversitede ancak üniversite hocalarım mutlaka sizleri en iyi şekilde yetiştirmeye gayret etmişler ve sizi mezun etmişlerdir. Sizler de yıllar içerisinde mutlaka son derece kaliteli birer İngilizceye sahip Öğretmenler olacaksınız.

YOUTUBE’da 30 dakikada İngilizce öğretiyorum diye saçma sapan, içi boş ÇÖP VİDEOLAR çeken zat-ı muhterem nam-ı diğer DİLLERİN BÜYÜK USTASI “ferhat yıldız” hakkındaki yorumlarımı, düşüncelerimi, analizlerimi yazmak istiyorum artık, TÜRK MİLLETİNİN İNGİLİZCE’Yİ YANLIŞ ÖĞRENMEMESİ ADINA.

Tekrar etmek istiyorum, lütfen. Daha iyi anlaşılsın diye. Bu sayfa, yanlış bilgilendirme yapan insanların vatandaşımıza verdiği zararı gözler önüne sermek, onları yanlış yapmaktan kurtarmak ve doğru kaynağa yönlendirmek adına açılmış KAMU YARARINA hizmet eden bir sayfadır. Başka da amacı yoktur. Tüm sorumluluğu alıyorum, ve yazdıklarımdan sonuna kadar sorumlu olduğumu kabul ve beyan ediyorum.

Herhangi bir üniversiteden mezun olmayıp gelip burada ben TÜM DİLLERİN UZMANIYIM, BENDEN DAHA İYİSİ YOK, ANCAK BEN ÖĞRETİRİM DİLİ, BEN EN İYİYİM derseniz, birisi çıkar HERŞEYİ GÖZE ALIR ve size dünyanın kaç bucak olduğunu göstermeye başlar.

Senin dil öğretme YETERLİLİĞİN YOKKEN, evde 3-5 ay çalışıp dil öğrendiğini söylüyorken hatta ve hatta biraz daha ileriye gideyim 1 haftada Hollandaca ve Arapça öğrendim KİTAP yazdım ve şimdi de video çekip size öğretiyorum diyorsan SEN SUÇ İŞLİYORSUN. Maalesef MEDYA da sana inanıp gelip senin reklamını yapıyor, hiç araştırmadan soruşturmadan sorgulamadan. Acaba bu adamın bu diller için yeterliliği belgesi diploması var mı diye? Onlara da haber lazım tabii ki, annesi kızına ana dillerini öğretiyor ve öğretmiş sen de çıkmışsın ben öğrettim diye ortalarda bööbürleniyorsun. EFENDİ, annesi öğretti kızına ANNESİ. Sen sadece konu mankesinisin orada. Sen de sonu gelmez tekrarlarla bir-iki kelime ve dil bilgisi yapısı öğrenmişsin hasbel kader çıkıyorsun turistle 2 kelime konuşuyorsun, vaaay ferhat aga sen ne büyük adam oluyorsun, KOMİK, buna inanan insanlar var yahu. İddia ediyorum senin bu yaptığını senden daha iyi yaparız biz. Tahtaya 3 dili sığdıran senin gibi büyük ustalardan daha iyisini yapabiliriz:) Sen 10-30 dakika arasında dil öğretiyormuşsun ya, biz de 5 dakikaya düşürsek süreyi SANA AYIP OLMAZ DEĞİL Mİ:)

Ankara’da hangi ilçenin Milli Eğitim Müdürlüğüyle Protokol yaptıysan onu da açıkla, bilmek istiyoruz o Milli Eğitim Müdürünü. Sana nasıl inanıp DİPLOMASI bile olmayan bir adamı derse İngilizce Öğretmeni olarak sokuyor, o okuldaki öğretmen bilmiyor mu ki seni oraya getiriyorlar. Senin PAPAĞAN tekniğinle amaçsızca öğrenciye ben de aynı İŞKENCEYİ yapsam yarın sabah ANNE-BABA okula gelir der ki hayırdır hocam, aynı şeyleri tekrar edip çocukları manyak etmişsin diye, ama bunu sen yapınca VAYYYY büyük hoca dil öğretiyor oluyor. O Ankara Milli Eğitim Müdürünü açıkla Kamuoyuna. Biz de öğreniriz ama SEN AÇIKLA. Herkes öğrenecek bu gerçekleri, bilmeyen MÜDÜRLER de öğrenecek. Sen de öğreneceksin.

Sana bu İZNİ KİM VERİYOR? Sen nasıl olur da 1 haftada öğrendiğini iddia ettiğin bir dil ile alakalı video’da her şey benim öğrettiğim gibidir dersin, buna nasıl izin verir ilgili ve resmi makamlar, üniversiteler, MEB, ayrıca diğer bildiğini iddia ettiğin hangi DİLLER için DİL BİLİR DİPLOMAN var, NASIL olur da bu belgelerin ve yeterliliğin olmadan KURSTA derse girip insanların beyinlerini DİNAMİTLERSİN. Hasbel kader TURİZM okumuş olabilirsin, yine hasbel kader açıkta kalmamak adına RUS DİLİ okumuş olabilirsin ANCAK sen çıkacaksın ve ÖĞRENİM GÖRMEDİĞİN, UZMAN OLMADIĞIN, DİPLOMALARIN, YETERLİLİĞİN, BELGELERİN ve bildiğini iddia ettiğin Tüm BU DİLLERİ ÖĞRETİR İZİN BELGELERİN olmadan nasıl olur da çıkıp ben tüm dillerin hocasıyım, ben dilleri bir haftada öğrenir ve hoca olurum/oldum dersin ve senden başka herkesi KÖTÜLERSİN.. Bu akla ve mantığa sığmadığı gibi HUKUKTA da yeri yok. Bu yüzden kısa zamanda MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜFETTİŞLERİ bu konuyla ilgileneceklerdir, bundan emin olabilirsin

3-5 tane İngilizce veya herhangi bir dilden kelime öğreneceksin, 1-2 dil bilgisi ve ayrıntı ile çıkacaksın ve dil öğretiyorum, en iyi benim diyeceksin. O zaman hiç kimse şuan devlet okullarında DİL DERSİ veren öğretmenlere tek kelime edemez. Senin gibi birisi çıkacak 1 haftada tüm dillerin UZMANI olacak ama bu kadar DİL ÖĞRETMENİM yıllarca okuyacak ama ÇÖP olacak öyle mi.!

O, DİL ÖĞRETMENLERİM’İN HEPSİ SENİ KİTAP DİYE YAZAR, DERS DİYE ANLATIR, ş-labanlığın gereği yok.

Ferhat Yıldız denilen tüm dillerin BÜYÜK Dil Bilimcisi, öncelikle şu konuştuğunu ve çok iyi bildiğini iddia ettiğin diller için okuduğun üniversiterlerden bu dilleri okuyup başardığına ve diploma/belge almaya hak kazandığına dair dökümanları yayımlayarak bizlerin merakını gider. Hangi Üniversitelerden mezunsun, hangi dilleri okudun, branşların hangi diller? Transcript’lerini (NOT DURUMU BELGELERİ) paylaş kamuoyuyla da hangi DERSLERİ ve hangi derslerden hangi notları aldığını bir görelim. Yüksek Lisans, Yardımcı Doçent, Doçent, Doktor’a, Master (UZMANLIK) nerede yaptın ve belgelerini KAMUOYUNA göster. Aksi taktirde Dil Bilimci ÜNVANINI KULLANMA. Ve öyle de görünüyor ki senin için özel bir avukat tutup bu işi mahkemeye taşıyacağım. İnsanları kandırarak nemalanamazsın, senin dil öğretme yeterliliğin var mı ki açtığın KURSTA TÜM yabancı dillerin öğretmeni olarak görev yapıyorsun, Hangi BELGE veya BELGELERLE? Bu DİLLER üzerindeki UZMANLIĞIN nereden geliyor ve hangi dil için ne kadar eğitim almışsın hepimiz bir öğrenelim. İNSANLARI KANDIRMANA ARTIK İZİN VERMEYECEĞİM. Senin kurslarda çalışma iznin ve yetkin nedir? Milli eğitim bakanlığına da bu konu ile ilgili girişimlerimizi de yapacağız MERAK ETME.. İnsanlara sanki DİLLERİN YARATICISI sensin ve hepsi senin eserin gibi davranman ve senden başka bu dilleri kimse bilmiyor gibi ortalarda gezmen sinirime dokunuyor artık.

2-3 yıl önce senin bir videona rastlamıştım o zamanlar dikkate almamıştım ama baktım ki sana inanan insan sayısı yada kandırdığın diyelim biz ona, çoğalmaya başlayınca bu iş ciddiye bindi. Senin ipliğini pazara çıkarma zamanı geldi. Bütün işimi gücümü bırakıp seninle uğraşma ve seni Türkiye’ye tanıtma işini üsteleniyorum. Gerçek bir DİL UZMANI / UZMAN İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ olarak. Yanlışlarını/hatalarını/çarpıtmalarını/yalanlarını gözler önüne sereceğim. İnsanları kandırmayacaksın kardeşim, sen SIRADAN bir insansın ve ben DİL BİLİMCİYİM diye gezmeyeceksin. İnsanlar hayatlarını DİL ÖĞRETMEYE, DiLLLERE adayacaklar, senin gibi birisi çıkacak ve HER ŞEYİ YOK SAYACAK.

Hadi ya. Nerede bu yoğurdun bolluğu. O zaman Tüm üniversiteleri kapatalım ve sadece sen öğret o iğrenç aksanınla insanlara DİLLERİ. Hatta üniversiteye gitmeye bile gerek yok sen öğretmen yetiştir 15 kelime bilen sonra onları Türkiye’nin dört bir yanındaki okullara atayalım ve Türkiye’nin dil öğrenememe derdi bitsin. SENİN, DİLLER’İN BİLİMCİSİ OLDUĞUNA inanmadığım gibi bunu da ortaya çıkaracağım. Az sabret.

Sıradan bir insansın ve sadece her dilden 50-100 kelime öğrenerek GÖSTERİ yapıyorsun. Bir de utanmadan Devletin AJANSI AA muhabirine 500,000 (BEŞ YÜZ BİN) kelime biliyorum diye röpörtaj vermişsin. Eğer sen bırak 500 BİNi, doğru olarak ifade edilebilecek 500 kelime biliyorsan ben hiç bir şey bilmiyorum. Kızın Maya sadece annesi sayesinde konuşabiliyor o dilleri, sabahtan akşama kadar 24 saat anadil duyuyor o çocuk. Senin zerre kadar katkın olduğunu da düşünmüyorum. Annesi akşama kadar kendi anadilini kızına öğretiyor ve sen bundan nemalanıyorsun. Ayrıca iş daha da ciddiye binerse, ANKARA’ya taşırım evimi ve senin derslerine öğrenci olarak katılırım. Hatta MEB müfettişlerinden senin bildiğini iddia ettiğin diiler hakkındaki yeterliliğini araştırmasını ve UZMAN VE BİLİR KİŞİLER karşısında bunu ispat etmeni, eğer ispat edebilirsen de öncelikle o dillerin LİSANS proğramlarını okumanı talep edeceğim.

Bakalım bizim bilmediğimiz neler biliyorsun da sen BÜYÜK USTA ve DİLLERİN UZMANI sıfatını kullanırken BİZ DİL ÖĞRETİCİLERİ sıradan ve işe yaramaz oluyoruz. Daha da iyisini yapmak ve SANA o bildiğini sandığın İNGİLİZCEYİ ve diğer dilleri öğretmek adına rica ederiz seni bir üniversitenin dil bölümüne kayıt yaptırırız veya senden IELTS, TOEFL, YDS, ÜDS gibi sınavlara girerek bizlere bildiğin tüm dillerde alacağın notları göstermeni sağlarız. Yok 10 dk’da İngilizce öğren yok 15 dk’daa Rusça öğren. Yok dünyanın en iyi dil bilimcisi benim. Bu laflarını BİLİMSEL OLARAK yedireceğim sana. Sen de çıkacaksın ve ben aslında çok az biliyorum ve bunun eğitimini almadım, sadece kendi çabalarımla 3-5 kelime öğrendim diye açıklama yapacaksın. Çünkü sen sadece 2 yıllık rus dili okumuş ve kendi tabirinle öğrenememiş ve haybeye mezun olmuş sıradan birisin, yani dil öğreteni olarak çöp kadar değerin yok. Hasbel kader 50-100 kelimeyi aklında tutabilen sıradan bir insansın. Kendini büyük ve yüksekte görme çünkü oradan aşağı inerken çok ses çıkaracaksın.

Ve eğer böyle bir video çekiyorsan, kendini BİLMEM NE DİL BİLİMCİ olarak gösteriyorsan ağzından çıkan lafların GERİ DÖNÜŞ eleştirilerine de KATLANACAKSIN.

Bu yapacağım yorumlar ÜNÜNE ÜN katacak emin ol. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNE öğretim görevlisi olarak alırlar seni. Al sana senin gibi birisi.

Ayrıca hangi Üniversitelerin hangi dil bölümlerinden mezun olduysan buraya DİPLOMALARINI koy ki UZMAN olduğun diller konusunda YALANCI durumuna düşme, insanlar kime inandıklarını görsünler, bilsinler. Sana hitap ederken olabildiğince AHLAK KURALLARI içinde kalmaya gayret ediyorum, ama emin ol bunu yapmak okadar zor ki, seni o yalan yanlış söylediklerinden dolayı kendi videolarının içine hapsederken bundan çok zevk alacağım. Madem bilgiyle konuşacağız o zaman DEĞERLİ ZAMANIMI senin saçma sapan videoların için ayırıp İNSANLARIN BEYNİNE KOYDUĞUN DİNAMİTLERİ temizlemek gerekecek. Hani diyorsun ya videolarında “tabi ki düşmanlarım olacak, beni kötüleyecek diye”, ben seni tanımaz etmezdim, ancak ortaya çıkıp ben TÜM DİLLERİN UZMANIYIM YOK EN İYİ BEN BİLİRİM diye insanları kandırman ve senden başka dil öğreten tüm insanları aşağılayıcı tarzda konuşmaların sonucu maalesef seni sevmeyen bir adam oldum çıktım.

Seninle düşman değilim ama senin ipliğini pazara çıkarmaya yemin ediyorum. Bakalım sen gerçekten DİLLERİN BİLİMCİ MİSİN yoksa affına sığınıyorum, s-tarının biri misin göreceğiz. Bir de diyorsun ki kurslar açacağım, anasınıfı, kreş, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite. Sen hangi bilgiyle yapacaksın bunları sayın dillerin BÜYÜK bilimcisi.! Sana eğer bu MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI diller öğretme konusunda yeterlilik verirse veya hasbel kader onları da kandırısan bunun YAŞANMAYACAĞINA emin olabilirsin. Bu HAYALİN GERÇEKLEŞMEYECEK. Buna HUKUK izin VERMEYECEK Çünkü sen bildiğini iddia ettiğin diller konusunda öğretme yeterliliği olmayan bir adamsın. Bunu mahkeme yoluyla da kanıtlayacağım inşallah. “Benim kitaplarım harici satın almayın, eğer bir öğretmenin kendi yazdığı dil kitabı yoksa ve onsuz derse giriyorsa inanmayın diyorsun (200 bin İngilizce öğretmeni kendi yazmadığı kitaplarla MEB bünyesindeki DEVLET OKULLARINDA ve ÖZEL OKULLARDAKİ sınıflarda derse giriyor), yabancı dil öğrenirken yeterli kaynak yok o yüzden ben yazıyorum” gibi kelamlar etmişsin ya, bu ne EGO, bu ne akıl almaz bir LAF, bu ne SAÇMALIK. Sen kendi kursunda onları kullan ve insanları, sana inananları kandırmaya devam et ama sen kimsin ki dil öğrenirken kaynak yok diyebiliyorsun. OXFORD UNIVERSITY nedir, CAMBRIDGE UNIVERSITY nedir, ne işe yararlar? Şaka olsun diye mi yaklaşık 800-1000 yıldır varlar? Kendi dillerinde kaynakları yok mu yani? Sen kimsin ki, kapasiten ne ki, bilgin yeterliliğin ufkun ne ki bunu söyleme cesaretini nereden buluyorsun?

Yazdığını iddia ettiğin İngilizce kitaplarını alacağım (bakalım hangi kitaplardaki örnekler/cümleler vs..) ve detaylı bir analiz çıkarıp MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM TERBİYE’YE SUNACAĞIM. Bu kitapların çıkmasına nasıl izin vermişler. Göreceksin onlar da yaptıkları hatayı telafi edecekler ve pardon gözden kaçmış diyecekler. Ayrıca bir ÖZEL OKUL’un bazı öğrencilerini almışsın yanına kendince GÖSTERİ yapıyorsun. Yazıklar olsun o hangi özel okulun çocuklarıysa onlara izin veren yetkiliye ve sahibine. Çocukları oyuncak etmişsiniz de haberleri yok. Çocuklar ezber bile yapamamış. O söyleyecekleri kelime ve cümlelerle EDİRNE sınırını geçerlerse aç kalırlar. Onlara da bir tercuman lazım sana olduğu gibi. VE EN ÖNEMLİSİ, o çocukaların dil öğretmenleri bunu nasıl kabul ettiler de o çocukları senin yanına gönderdiler. O çocuklara 2 cümle ezberletemediğin gibi ezberleseler de onu ancak sen ve senin gibiler anlar.

Tüm videolarını bir DİL UZMANI olarak yorumlayacağım ve insanlar verdiğim bilgileri araştırınca senin ne olduğunu hemen anlayacaklar sayın büyük dil bilimci.! Öğrencilerin sana ısrarla soruyor, madem bir çok dili biliyorsun neden bize bildiğin dillerde ders anlatmıyorsun diye, şimdi ben de soruyorum sayın büyük dil bilimci ve tüm dillerin uzmanı ferhat hoca! Acaba bildiğin herhangi bir dilde ders anlatacak KAPASİTEN Mİ YOK? Video çekmeden önce tahtaya yazdığın bir kaç kelime hariç ders videon yok, acaba bütün diller tek bir derste sadece bir tahtaya sığacak kadar kolay mı yoksa sen dilleri bu kadar basit hale mi indirgedin? Tahtaya yazmasan acaba ders anlatma kapasiten var mı? Yada bir konu hakkında karşına bir kitap yansıtıcı almadan 5 dakika herhangi bir dilde bize ders verebilir misin, yorum yapabilir misin?

Neden canlı olarak ders anlatamıyorsun yada İngilizce’deki tüm kelimeler bu kadar ise senin öğrencilerin 15 kelimeyle İngilizce konuşabiliyorum diye sevinmeli mi? İşte şimdi ne biliyorsan öğrenme vakti.

SAHNE LÜTFEN, OYUN BAŞLASIN..


_______________________________



SAYIN BÜYÜK USTA; BÜYÜK DİL BİLİMCİ &#128578;

Usanmadan yorulmadan İPİNİ pazara çıkarmak için günlerdir videolarını tek tek saniye saniye analiz ediyorum GERÇEK BİR DİL BİLİMCİ olarak ve gördüklerime zaten şaşırmadım ama bunu insanların da bilmesi gerekiyor.

Ha ha, kendi kendine çalıyor söylüyor, sanıyor ki bir şey öğretiyor. Allah akıl versin diyeceğim ama vermesin. Sayın büyük dil bilimci.! sen ne yapıyorsun Allah aşkına.

Son 1 haftadır DEĞERLİ zamanımı senin gibi boş bir şahsın oluşturduğu İÇİ BİLGİ KİRLİLİĞİ ile dolu videolara harcıyorum, ama harcamam gerek çünkü insanları senin şerrinden, yalanlarından kurtarmamız gerekiyor. Yaklaşık 100+ video seyrettim ve her birini her saniyesine kadar analiz ettim. İlk videondan şu ana kadar içinde bir b-ka yaramayan onlarca PAPAĞAN tekrarı var.

Bu videoları PARA kazanmak ve WEBSITEne yönlendirmek için kullanmaya başladın. Bütün videoların içeriği aynı ve ilkokul düzeyini geçmeyen, yalan yanlış, ses hatalarıyla dolu ÇÖPLER VAR. Ama artık insanları sömürmemen için onların bilgilenmesi ve seni tanıması, videoların içinin boş olduğunu bilmesi gerekiyor.

Senin o EGONU yerle bir etmenin yolu nedir biliyor musun, insanların seni tanıması. Sen kendini bir halt sanıyorsun ama içi boş bir balonsun. Her videonda 5-10 kelimeyle C2 İngilizce öğretiyorum demeye utan biraz. 3 yıldır yaptığın videoların içeriği ilk başladığın gün ile aynı çöp kalitesinde:)

Sen İNGİLİZCE bilmiyorsun EFENDİ.. C2 seviyesi nedir onu bile bilmiyorsun, ilkokul ingilizcenle nereye kadar gideceksin, fazla gidemeyeceksin çünkü her videonu DİLİN her açısından değerlendirip insanlara sunduğumuzda onlar da anlayacaklar elbet. Göz görüyor kulak duyuyor, HİÇ BİR FARK YOK.

Artı senin dillerde uzmanlığın olmadığı gibi öğretme belge ve yeterliliğin de yok. Kapasiten ancak 50-100 kelime, HANİ SEN bundan 2-3 sene önce Devletin Resmi AJANSI AA muhabirine 500 BİN kelime Almanca, Rusça kelime biliyorum diye röpörtaj vermiştin, silmeyesin diye kaydettim videoyu.

Acaba bildiğini sandığın İngilizce kelime sayısı kaç? 100 mü &#128578; yoksa 100 Bin mi? Eğer senin gibi bir USTA 100 Binden aşağı İngilizce kelime biliyorsa üzülürüm vallahi, ama işin garibi derslerinde kullanabildiğin, yani kapasiten 10 kelime:) Bu ne yaman çelişki FERHAT AGA.

İnsanlar bunu anladı zaten, yorumlara baktığında hep aynı şeyler FERHAT AGA diyorlar HEP AYNI ŞEYLER. Kapasite olmayınca fazla bir şey çıkmayacağını onlar da anladı:)

Senin her dil için birer Uzmanlık ve Öğretmenlik yapabilir belgelerin var mı yok mu konuyla MEB ilgileniyor zaten.



O
5 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Bu konuyu çok fazla meşgul ettiğimin farkındayım ve çok özür diliyorum sizlerden.

Amacım sadece İngilizce öğrenmek isyeten arkadaşlarımı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve yanlış yapmalarını önlemek.

Sizerlden sadece istirhamım biraz mantıklı olmanız, sorgulamanız. Evet biliyorum sizler de dil öğrenmek istiyorsunuz ve denize düşen yılanan sarılır misali sizlere vaad edilen bu güzel şeylere inanmak ve denemek istiyorsunuz, Ferhat yıldız videolarını seyredip kitapllarını satın alarak bunu yapacağınızı sanıyorsanız lütfen bir kez daha düşünün.

Eğer kaliteli kaynak arıyor ve bulamıyorsanız, bilen birisinden destek yardım alın. Eğer yine de bulamazsanız konuya yazın lütfen biz size kaynak gösterelim.

Ferhat yıldız tekniği denilen şey tam anlamıyla şudur.

Küçükken annemizbabamız dedemiz bizlerin kur'an kursuna veya camiye gidip dua öğrenmesini isterdi, yada çok fazla geriye gitmeyeyim, şuan ortaokul ve liselerdeki kardeşlerim daha iyi bileceklerdir, DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİM sizlerden yıl içerisinde dua öğrenmenizi ve bunu gelip sınıfta ezbere okumanızı ister.

Malumunuz çoğu arkadaşım bunu son güne bırakır ve sabahleyin o duayı okumazsa din dersinden zayıf alacaktır. Gece boyunca yoğun okuma ezber ve tekrar sonrası kaç dua ezberlenecekse SELAR SELLER gibi ezberlenir ve sabah tüm dualar hazır olur.

Öğretmenin karşısına geçtiğinde herşeyden emin olan kardeşim, öğretmenin Kunut Duasını oku demesiyle TERS köşe olur, o da ne demek hocam. Sen bana nasıl başladığını söyle ben hemen okuyayım diye söylersiniz. Hoca size başlangıcı vermezse siz duayı okuyamaz hangisisin kunut duası olduğunu bile bilmezsiniz.

Hoca bütün duaların başlangıcını söyler seiz okursunuz ve geçer not alırsınız. Bir hafta sonra o duaları sorsalar sanırım hatırlamazsınız, çünkü kalıcı hafızaya kaliteli olarak öğrenip koymadınız o duaları. Ve duaları ne anlam ne detay nede herhangi bir açıdan öğrenmeyip sadece kısa süreli ezberlediğiniz için çabucak unuttunuz.

Çocukken öğrendiğiniz dualar da aynı maalesef. Belki isimlerini söyleyince hatırlayıp okuyorsunuz ama anlamı nerede, içerik nerede, vurgu nerede, tonlama nerede, durma devam etme yerleri nerede? Bir çırpıda okuyup bitirdiğiniz duanın anlamını sorsak size cevap verebilir misiniz? Ya kelimerli sorsak, harfleri sorsak?

İşte ferhat yıldız metodu da aynen bu? Farkı yok, yoğun ezber, ezber, ezber. ezberleyecekseniz alın kaliteli bir kitap siz kendiniz evde ezber yapın, kendi kendinize yüksek sesle okuyun, dinleme yapın, kelime çalışın, dil bilgisi çalışın. Yani sizin dersinize derman değil bu metod, sadece konuşma arasında geçen bazı kelimelere zihin alışkanlığı.

Peki diyelim ki kitabı aldınız ve hızlıca okuyorsunuz, Allah aşkına o kelimelerin doğru telaffuzlarını bilmeden, vurgu nerede var, nasıl seslendirilir öğrenmeden kendi kendinize nasıl okuyacaksınız veya okuyorsunuz. Acaba yabancı dildeki o sözcükler sizin okuduğunuz gibi mi okuyor. Dil öğrenmeye başladığınız için sizi de başlangıç seviyesi kabul ediyor ve şu örneği veriyorum. 2.sınıf bir çocuğun eline 400 sayfalık romanı verin ve deyin ki; had başla hızlıca oku, anlamana gerek bile yok. O çocuk kelimeleri bilmediği için ne yapacak önce heceleyecek sonra artık yorulacak bıkacak ve kelimeleri olması gerektiği gibi değil kendi kafasına göre okumaya başlayacak. 100 bin defa da okusa o çocuk düzgün okuyamayacak ve beyni yanlış kelime ve telaffuzlarla dolacak.

Peki diyelim ki okudunuz, okudunuz, okudunuz. Bütün kelimeleri yanlış telaffuzla öğrendiniz ve o dili konuşmaya başladınız diyelim. Karşınızdaki insan sizi nasıl anlayacak, peki zannediyor musunuz ki siz kötü konuşunca karşınızdaki insan sizinle zaman geçirmek isteyecek. Konuşma alıştırmanız ve o insanla diyaloğunuz sadece 1 dakiak sürer ve o insan o ortamdan ayrılır.

Peki ya güzel telaffuzla ve seçkin kelimelerle konuşsaydınız acaba o insan o ortamdan bir saniye bile ayrılır mıydı? Sizinle konuşmak ve konuştuğunuz dilin zevkine varmak için oradan ayrılmayı bırakın yarın sizinle görüşmek için can atar hatta telefon numarazınızı anında alırdı.

Biz bunu Türkçe'de uyarlayalım, bir insanla tanıştınız, çok seçkin bir yerdesiniz ve konuşmaya başladınız, hem yüksek sesle konuşuyor hemde konuşma dili çok kötüyse o masadan ayrılmak için geçecek zamanı tahmin edeyim mi? Sadece 1 dakika.

Uzaktan gördüğünüz bir insana hemen içiniz ısındı ve çok sevdiniz, hatta aşık oldunuz diyelim. O kadar güzel yada okadar yakışıklı ki vazgeçmek istemiyorsunuz, sizin arkadaşınız olmalı mutlaka diye düşünüyorsunuz. Hemen gittiniz yanına ve tanışmak istediniz girişimde bulundunuz, birşeyler uydurup merhaba dediniz heyecanla yanına oturdunuz. Bakınız diyorum ki ÇOK ÇOK GÜZEL bir KIZ, ÇOK ÇOK YAKIŞIKLI bir ERKEK. Merhaba dediğiniz ve sohbete başladığınız anda öyle bir şey oldu ki, konuşması, telaffuzu, davranışı, oturup kalkması sizi pişman etti ve hemen ayrıldınız oradan.

Peki o kadar güzel olmasına rağmen neden orada kalıp da onunla beraber zaman geçirmediniz, hani çok güzeldi sizin olmalıydı?
İşte insanların konuşması O KADAR önemli her ortamda. Siz kendiniz şu şekilde kandırmayın lütfen, ya boşver sallasak da olur, tarzanca da olur. Evet sana göre olur ama onlara göre olmadığı için sen yine TEK olursun, tek kalırsın.

Ben de dua biliyorum, cami hocası da. Ben gidip hocalık yapabilir miyim, ben de dua okuyorum HATİP de dua okuyor hele bir de sesi güzel olan hatipten dinlersen duayı, kalbin eriyor yüreğin yumşuyor. Ezan okunurken hoca kötü okuyorsa NEDEN hoşunuza gitmiyor yada GÜZEL okuduğunda çok beğeniyorsunuz? Kötü okuyunca hemen şikayet ediyor ve "kardeşim bukadar kötü ezan mı okunur" diyorsunuz. NEDEN yapıyorsunuz bunu. Ezan aynı ezan ama beğenmediniz ve güzel okunsun istediniz. Ezan kötü okununca aynı görevi yapmıyor mu, ee yapıyor, o zaman şikayet neden? Çünkü kulağınızı tırmaladı, ve kötü geldi. Kendi vatanımıza ezandan şikayetçi olduk ama vatandaşın birisi bırakın nasıl söylerseniz söyle dediğinde rahatsız olmadık. HAYIR. İşte dil de böyle birşey. Ya kötü konuşursun yanında kimse kalmaz ya güzel konuşursun herkes seninle konuşmak sohbet etmek için can atar.

Tamam yavaş yavaş öğrenin ama doğru telaffuzla doğru kelimeler öğrenin kabul ediyorum. Ama siz daha okunuşunu bilmediğiniz bir kelimeyi kafadan sallayarak yanlış okursanız, bilmeden istemeden okadar sayfayı okuduğunuzda yanlış olan kelime aklınızda kalır ve sonra yenisi ile değiştiremezsiniz ve sizin için bu sefer de yıkım olur yenisiyle değiştirmek.

O zaman ferhat hocam da NAMAZ DUALARINI bilen bir insandır az zorlasa EZAN da okur bir gecede öğrenir herhalde, o da herhangi bir cami veya KUR'AN kursunda hocalık yapabilir sanırım :)

İşte ferhat hocanın İngilizce Bilmeden İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ olup kitap yazması da BUNUNLA aynı.

Saygılarımı ve Hürmetlerimi sunuyorum.
Tekrar özür diliyorum.



DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.