Efendim olay Malatya da geçer.Malatyalı Fahri Kayahan Allah gani gani rahmet eylesin usta aşıktır.Suna,Malatyalı Fahri Kayhanın eşidir.Ve gerçekten güzel bir kadındır.Ve Malatyalı Fahri Kayahan karısını çok sever. Karısı da ona sonsuz hürmet eder ve çok sever. Efendim gel zaman git zaman anadolu da kadınlar biliyorsunuz,kadınlar için de erkekler için de hamamlarımız bizim meşhurdur.Hamamda kadınlar birlikte,efendim hem sohbet ederler hem yıkanırlar,keselerler birbirlerini hemde böyle bir geleneği sürdürürler.
Bir gün Malatyalı Fahri Kayahan niye söylüyosun diyeceksiniz bunu bu yaşanmış bir olaydır.Fahri Kayahan birisiyle tartışır.Kahvede köy meydanında tartışırken olay baya alevlenir.Sonrasında adam canını yakmak için derki;sen ne konuşuyorsun yahu der ben senin karının sırtındaki beni bile biliyorum der.Oysa ki onun karısı da hamamda Malatyalı Fahri Kayahan'ın karısının sırtında ki beni görüp ona söylemiştir artık nasıl bir muhabbet geçtiyse aralarında.Ve Malatyalı Fahri Kayahan herkesin içinde bunu duyar hiç bir şey söyleyemez. Sadece evine gider,suna der böyle böyle oldu ben inanmıyorum ama ellerin yüzüne daha nasıl bakarım der. O da derki yiğidim sen beni tanırsın benim sana olan sevgimi bilirsin benim seni nasıl sevdiğimi nasıl bağlı olduğumu bilirsin kurban olayım ele inanma.
Gel zaman git zaman günler geçer ama Malatyalı Fahri Kayahan bir türlü huzura varamaz bir türlü mutlu olamaz. Karısı da onunla birlikte mutsuz olur.Ve bir gün eve geldiğinde görür ki karısı kendini ipe asmış kocama bu mutsuzluğu daha fazla yaşatmak istemiyorum deyip canından geçmiştir. Malatyalı Fahri Kayahan da kime ne desin kime ne söylesin diye düşünürken karısının cansız bedenini sabaha kadar evde yere yatırır ve başında bu türküyü söyler;
Teknoloji Haberleri
Bir gün Malatyalı Fahri Kayahan niye söylüyosun diyeceksiniz bunu bu yaşanmış bir olaydır.Fahri Kayahan birisiyle tartışır.Kahvede köy meydanında tartışırken olay baya alevlenir.Sonrasında adam canını yakmak için derki;sen ne konuşuyorsun yahu der ben senin karının sırtındaki beni bile biliyorum der.Oysa ki onun karısı da hamamda Malatyalı Fahri Kayahan'ın karısının sırtında ki beni görüp ona söylemiştir artık nasıl bir muhabbet geçtiyse aralarında.Ve Malatyalı Fahri Kayahan herkesin içinde bunu duyar hiç bir şey söyleyemez.
Sadece evine gider,suna der böyle böyle oldu ben inanmıyorum ama ellerin yüzüne daha nasıl bakarım der. O da derki yiğidim sen beni tanırsın benim sana olan sevgimi bilirsin benim seni nasıl sevdiğimi nasıl bağlı olduğumu bilirsin kurban olayım ele inanma.
Gel zaman git zaman günler geçer ama Malatyalı Fahri Kayahan bir türlü huzura varamaz bir türlü mutlu olamaz. Karısı da onunla birlikte mutsuz olur.Ve bir gün eve geldiğinde görür ki karısı kendini ipe asmış kocama bu mutsuzluğu daha fazla yaşatmak istemiyorum deyip canından geçmiştir. Malatyalı Fahri Kayahan da kime ne desin kime ne söylesin diye düşünürken karısının cansız bedenini sabaha kadar evde yere yatırır ve başında bu türküyü söyler;
"Şafak söktü yine sunam uyanmaz."
Şafak sökmek üzere günaydınlar