C
Gönderiler
Hakkında
0 C
9 yıl
|
Öncelikle hepinize vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkürler. 3 arkadaşımla (yaş aralığı 20-22) beraber yaklaşık 4 ay önce bir karadeniz turu yapmaya karar verdik ve nisan sonu mayıs başı gibi tura çıkmayı düşünüyoruz. Karadeniz'i olduğu gibi gezip görmek istiyoruz ama biraz zaman sıkıntımız var bir hafta gibi bir sürede geziyi tamamlamamız lazım. Grubumuzda bir arkadaşım kastamonu cide'li, diğer arkadaşım rize merkez'li ve diğer arkadaşım da tokat'lı. Bizim çıkardığımız tahmini güzergahımız istanbul-bolu-safranbolu-cide-inebolu-sinop-samsun-ordu-giresun-trabzon-rize-artvin şeklinde olacak. Dönüş yolunda 1 gece konaklamayı ya da konaklamadan gelmeyi düşünüyoruz. Arabada 2 kişi iyi derecede 3. kişi de normal derecede araba kullanabiliyor. Bir süredir araştırıyorum ve bazı noktaları şimdiden belirledim sizin eklemek istediğiniz yerler ve dikkat etmemizi istediğiniz hususlar nelerdir. 1. Gün: Sabah erken saatlerde Abant Gölü, öğlenden sonra Safranbolu ve Akşamında kendimizi cide'ye atmayı düşünüyoruz. Cide'li olan arkadaşımın dedesinin yanında kalacağız. 2. Gün: Sabah çıkıp önce 1 saat İnebolu'yu , sonrasında sinop kalesi'ni gezip gece samsun'da konaklamayı düşünüyoruz veya ordu'ya varabilirsek devam edebiliriz. 3. Gün: Ordu Boztepe'yi ve Giresun Kalesi'ni gezip giresunda konaklama planımız var ve burada da konaklama sıkıntımız yok. Kuzenim orada ve yer ayarlayabilir. 4. Gün: Akçaabat'ta öğlen köfte yiyip o gün uzungöl ve sümela manastırını gezip rize'ye varmayı düşünüyoruz ve orada da kalacağımız yerimiz hazır. 5. Gün: Ayder yaylasını gezip Artvin'e kendimizi atmayı düşünüyoruz borçka'da kalacak yerimiz hazır. 6. Gün: Artvin'i gezip öğlenden sonra veya akşamüstü gibi yola çıkmayı düşünüyoruz. 7. gün: İstanbul dönüş yolunda geçecek gibi duruyor. Hepimizin az çok uzun yol tecrübelerimiz var bu benim 5. uzun yol deneyimim olacak. Araba babam bir süpriz yapıp da Qashqai'yi vermezse i20 olacak. Saygılar. |
C
9 yıl
|
Selamlar, Arkadaşlar yazıcı almayı düşünüyorum ama çok fazla anlamadığım için bir türlü karar veremiyorum. -Öncelikle kullanımı evdeki 3 bilgisayar tarafından olacak yani wireless özelliği olması çok yerinde olur. -Genelde Annem ve Babam öğretmen oldukları için standart siyah beyaz çıktı alınıyor ancak renkli baskı ihtiyacımızın olduğu da oluyor. -Kartuşunun veya tonerinin çok çabuk bitmemesi bitse bile maliyetinin çok yüksek olmaması lazım bozulan yazıcımız Canon MP510'du ve maliyetli bir makinaydı. -Fotokopi ve tarayıcı özelliğinin olması gerekiyor ama fax elzem değil. Bu durumlar karşısında hangi marka ve hangi modeli önerirsiniz Lazer mi olmalı, yoksa İnkjet mi ? Önerileriniz benim için çok önemli yardımcı olmaya çalışanlara şimdiden çok teşekkürler. |
C
9 yıl
|
İyi akşamlar, 3 ve 2 gün önce biraz komik, biraz garip iki kaza yaşadım. Biraz uzun oldu farkındayım ama iki kaza olunca kısaltamadım. 1. Kaza : Sahibi olduğum ama fazla ilgilenmediğim ortalama bir tabak büyüklüğünde kaplumbağam yüzünden oldu  Hayvan büyüyüp artık bulunduğu kaba sığmamaya başlayınca okuduğum okul İTÜ'nün kampüsündeki gölete bırakayım diye düşündüm. Kabın içindeki suyun bir kısmını boşalttım sağ yolcu paspasının üstüne bıraktım Kartal'dan Maslak'a gitmek üzere yola koyuldum. 2. köprü çok tıkalı olunca çamlıca bağlantı yoluyla 1. köprüye döndüm. Köprüye bağlanmadan önce trafik yoğunlaştı dur-kalk 5 dk ilerledikten sonra gözüm kaplumbağaya kaydı. Hayvan yarısına kadar kaptan çıkmıştı tek ayağını da kabın kenarına koymuş tam kaptan çıkacak durumdayken geri itmek için sağ alta doğru eğildim. Eğilmem ile vurmam bir oldu zaten. Trafik beklediğimden 1 sn daha erken durunca öndeki Subaru Forester'a çarptım İnip geçmiş olsun dileyip, özürümü diledim sağolsun öbür aracı kullanan beyefendi de çok ağırbaşlı ve iyi bir insan çıktı araçlarımızı emniyet şeridine alıp tutanağımızı tuttuk, fotoğrafları çekip ayrıldık. Kaplumbağayı gölete bırakıp dersime girdikten sonra beyefendinin iş yerine gittim ve sigorta fotokopilerimizi ve ehliyet fotokopilerimizi birbirimize verdik ve ben tekrar özür dileyip ayrıldım. 2. Kaza : Bir sonraki gün yine okula gitmek için evden çıktım. Bu sefer hem 1. köprü hem de 2. köprü tıkalı olduğu için Ataşehir'in içinden Ümraniye'ye bağlanıp ordan köprüye bağlanmaya karar verdim. Ümraniye bağlantı yoluna kadar 30 dk'lık yolu çok güzel bir şekilde 10 dk'da geldim. Tem'e bağlanmadan önce trafik yine sıkıştı ama küçük çaplı bir sıkışıklıktı. Yine adım adım ilerlerken arkadaki siyah Captiva'ya gözüm ilişti şöför direksiyonun arasına telefonu koymuş onunla uğraşıyordu. Bir de ben hareket ettikten yaklaşık 5 sn sonra arkamdan geliyordu. Aradan 1 dk geçmeden bu sefer aynı şekilde Captiva bana arkadan çarptı. Alışkanlık mı oldu, sinirim mi bozuldu artık ne olduysa arabadan gülerek indim, adam o halimi görünce biraz afalladı, biraz da deliye çarptık heralde diye korktu. Sonra durumu anlatınca o da gülmeye başladı. Bu sefer beyefendi özürler diledi hatayı kabul etti. Telefon numaralarımızı alıp ayrıldık. Daha sonra buluşup belge alışverişinde bulunduk. Netice itibariyle arabam şu an ön tampon 5-6 yerden kırık ve sağ çamurluk 1 parmak ayrılmış; bagaj kapağı da bir parmak uzunluğunda hafif içeri göçmüş olarak duruyor ve kuzenimde. Umarım o da sağı, solu falan vurmaz da daha 5 aylık araba perte çıkmaz. Kazalardaki hasar durumları ise Captiva'yla olan kaza düşük hızlıydı ve diğer araçta sadece plakalık kırıldı ve plaka yamuldu ; Forester'ın ise bir park sensörü düştü, bağlantı kabloları koptu ve tamponda 10 cm'lik bir kırık oluştu. Bunlar da 1. kazaya ait resimler. Malesef 2.si için çekemedim. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Edit : Arkadaşlar bugün de 1. Köprüyü geçtikten sonra başka bir arabanın uyarmasıyla farkettim sağ arka lastiğe iki vida girmiş. Var bir uğursuzluk ama hadi hayırlısı. |
C
9 yıl
|
Bugün okuldan dönerken maltepe sahil yolunda kamuflajlı bir SUV gördüm ama ne marka ne de modeldi anlayamadım biraz kötü olsa zar zor bir kaç foto çekebildim sizinle paylaşayım istedim. < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
C
9 yıl
|
Selamlar; 0 araba alma macerasında 3 günde toplam 14 satış bayisi gezdim ve genel değerlendirmelerimi paylaşmak istedim. -Renault ASF Kartal : Genel olarak ilgili bir tutum sergilediler ve hoş davrandılar. İlgilenen bayan araba hakkında bilgiliydi 7 -Renault Mais İdealtepe : Daha önce 2. el araç için gittiğimden tanıyorlar ve çok yakın davrandılar çay ikram ettiler yaklaşık 45 dk boyunca oturduk konuştuk memnun kaldım. 8 -Renault Maslak : Satış görevlisi hanımefendi çok iyi niyetliydi ve sıcak davranıyordu ama fazla sıcakkanlı çıktı. Test etme isteğime karşılık olarak bakalım servise gelen arabalardan 1.2 motor olan varsa test ettirelim dedi ve beni çok şaşırttı. 5 -Opel Erpaş İdealtepe : Hiç memnun kalmadım sanki ben onlara araba satmaya çalışıyormuşum gibi davrandılar ayaküstü bir satış listesi verip yolladılar. 4 -Opel Çiftkurtlar Maslak : Hayatım boyunca gördüğüm en rezil satış bayisi diyebilirim. Öncelikle aracınızın anahtarını valeye vermek zorunda kalıyorsunuz ve bu çok kötü. Arabanın başında ayaküstü konuştuk ve satış görevlisi çok soğuk davranıyordu. Test aracı isteğime beni çok şaşırtarak 0 araba var otoparktan çıkmamak şartıyla test sürüşü yapabiliriz cevabını verdiler kızdım ve bi de sizden 0 araba mı almamı istiyosunuz dedim ve görüşmeyi bitirdik. Sekretere gidip yakınlardaki bir opeli arayarak test aracı olup olmadığını sormasını istedim internet sitemizden girin bakın dedi. En sonunda bi kağıda telefon yazıp elime tutuşturdu. Tüm bunların üzerine bir de vale para isteyen gözlerle baktı  Sonuç olarak - notları bile hakediyorlar 0 -Opel Arkas Altunizade : Bugün uğradığım plazada müşteri otoparkının önünde chevrolet spark duruyordu yatay şekilde giriş ve çıkışı engelliyordu ve test aracıydı. İçeriye girip arabayı çekmelirini bu sayede arabamı park edebilceğimi şu anda arabanın yarısının yolda olduğunu söyledim. Görevli abi ben bakıyorum sen merak etme dedi ben de kendisine biri gelip vurduktan sonra sen baksan ne olur bakmasan ne olur cevabını verince oflaya poflaya gelip arabayı çekti. İçerdeki davranışlar iyiydi memnun kaldım diyebilirim. 6 -Hyundai Hunko maltepe : Aşırı ilgili davrandılar ısrarla test sürüşü yapmamı istediler ve güzel de bir indirim yaptılar. Çay ikram ettiler giderken de ayağa kalkıp yolculadılar. Açıkcası çok memnun kaldım. Oraya yaklaşık 5 km yürüyüp de varabildim her tarafım ter içindeydi ve sırtımda çanta vardı. Pek de ciddi bir alıcı profili olmamama rağmen olması gerektiği gibi davrandılar. 10 -Hyundai Maslak : Bayi genel olarak vasat bir haldeydi insanın orada çok da fazla araba alası gelmiyor. Satıcı hanım iyi niyetli ama biraz lakayıt biriydi. Netice olarak iyi fiyat verdiler ama oradan almayı düşünmüyorum. 6 -Hyundai Uçar altunizade : Arabayla gitmemin bir etkisi var mı bilmiyorum ama kapıda karşıladılar. Satış görevlisi hanım yine ben yaklaşırken ayağa kalkıp masasından çıktı ve yolda karşıladı. Bayi olarak temiz ve düzenli bir bayiler. Kahve ikram ettiler. Güleryüzlü ve samimi davrandılar ama şirazeyi tutturdular. Açıkcası çok memnun kaldım daha uygun bir fiyat verselerdi oradan alabilirdim ama fiyatta tam olarak anlaşamadık. 10 -Ford Şahsuvaroğlu maltepe : İyi ve sıcakkanlı davrandılar ama fiyat olarak anlaşamayınca görüşmemiz uzun sürmedi. Ancak bir gün sonra arayıp neye karar verdiğimi sordular bu da açıkcası hoşuma gitti. 8 -Peugeot Yıldırım küçükyalı : Ayaküstü bir görüşmenin ardından ciddi olduğumu anlayınca masaya geçtik. Konuştuk ve normal bir görüşmeydi 7 -Mazda Damla bostancı : Çok uzun bir görüşme olmadı ancak ilgili bir servisler. 7 -Chevrolet Damla bostancı : Mazda bayisiyle yanyanalar ve aynı tarz davranıyorlar 7 -Citroen Arkas altunizade : İyi bir görüşmeydi yakın davrandılar bilgililer ve düzenli bir bayii. 6 Genel olarak değerlendirince Hyundai bayilerinden gerçekten çok memnun kaldım bu işi iyi biliyorlar, arkalarından renault bayileri geliyor ama hyundai kadar başarılı değiller. En kötü olarak ise opel bayileri insanın resmen alacağı varsa da almamak durumuna getiriyor bir daha arkas dışında önlerinden bile geçmeyi düşünmüyorum. Saygılar. |
C
9 yıl
|
Öncelikle hepinize selamlar; Sevgili forum ahalisi imzamda yazan QQ genelde benim kullanımımda olan 30.000 km'sinin 20.000 km'si benim tarafımdan yapılmış aslen kullanım hakkı babama ve ailemize ait olan bir araç ve ailemizin tek aracı. Durumlar biraz değişti babamın arabaya daha fazla ihtiyacı olmaya başladı ve okula gidiş gelişim için bir araba almaya karar verdik. Ne var lan biz de öğrenciydik bin otobüse git diyebilirsiniz sonuna kadar haklısınız ama okuduğum okulun evime uzaklığı 40 km'ye yakın bu uzaklık toplu taşımayla günde yaklaşık 4 saatime tekabul ediyor ve bu da beni gerçekten zorluyor. Bu durum neticesinde yaklaşık 2 ay öncesinden 2. el araçlara bakmaya başladım. Başta megane II Hblere yöneldim ama 2004-2005 modeller yaşlı araçlar ve bu arabadan vazgeçtim. Sonra bir C2 dizel buldum bir heves ettik alalım dedik 18.000 tl istenince ve hiç indirim yapılmayınca vazgeçtik. Çevreden araçlar bulduk, sülalece araç aramaya başladık ama içimize sinen temiz bir araba alamadık. En son 1 hafta önce punto 1.4 fire dynamic 3K 2006 model 70000 km'deki araç için Renault Mais 2. el bölümüne kapora yatırdık ve almaya karar verdik. Araba yaşlıydı ama diri duruyordu buna ek olarak da sadece bagaj kapağı boyalıydı (!) tramerde veya sigorta kayıtlarında kazası gözükmüyordu. Parayı yatırmadan önce son kez servis geçmişine bakalım dedik ve arabanın 2007 yılında önden büyük sayılabilecek bir kazası olduğunu buna ek olarak 2 hafta önce direksiyon ve vites topuzunun değiştiğini öğrendik ve almaktan vazgeçip kaporamızı geri aldık. Bu gelişmelerden sonra 2. el piyasasının genel olarak yüksek olduğunu uygun fiyata satılan arabaların da çoğunun patates olduğuna karar verdik ve deyim yerindeyse çarpılmamak için 0 araç fikrini düşünmeye başladık. Son 3 günde 0 araç arayışı içine girdik. 1 günde 6 plaza gezdim 15 km'ye yakın yol yürüdüm. Toplam 3 Renault ( ASF, Mais, Maslak), 3 Hyundai ( Hunko, Maslak, Uçar), 3 Opel ( Erpaş, Çiftkurtlar, Arkas), 1 Ford (Şahsuvaroğlu), 1 Peugeot (Yıldırım), 1 Mazda (Damla), 1 Citroen (Arkas), 1 Chevrolet (Damla) bayisi gezdim. Bayilerle ilgili notlandırmamı yapacağım başka bir konu açmayı düşünüyorum ama öncelikle araç tercihi ile ilgili maceranın devamını anlatayım. Bu araştırmalarım neticesinde 2011 Clio 1.2 extreme edition 29.500, 2012 İ20 1.2 mode 27.700 2011 Corsa 1.2 essentia 29.600 2012 Fiesta 1.25 my fiesta 32.000 2012 207 1.4 trend 36.000 2011 C3 1.4 attraction 31.000 fiyatlarını aldım ve bu araçlarla ilgili düşünmeye başladım. Pahalı olması, donanım fakiri olması, çok yakması ve şık görünmemesi nedeniyle çoğu araçtan vazgeçtik. En son olarak Corsa ve İ20 arasında kaldık. Gerek bayideki davranışlar gerek indirim yapılmaması ve arabanın donanımlı olmaması nedeniyle corsadan da vazgeçtik. Sonuç olarak i20 1.2 mode donanımını ciddi ciddi düşünmeye başladık ve bir terslik olmazsa almayı düşünüyoruz. Sizce hata yapıyor muyuz veya benim yerimde olsanız siz ne yapardınız ? Uzun bir yazı olduğu için kusuruma bakmayın. Saygılar Not: Arabayı 1 yıl normal sonrasında Lpg ile kullanmayı düşünüyorum. |
C
10 yıl
|
Sevgili ve çok saygıdeğer forum ahalisi öncelikle şunu belirtiyim ufak kazalarda aracın büyük veya küçük darbeler almasına göre sağlamlığını sınayan biri değilim. Arabalar hakkında da az çok bilgim vardır. Bugün Bağdat Caddesi'nde Göztepe parkının hemen önündeki ışıklarda tuhaf bir kaza gördüm yakından bakma şansım oldu ama malesef sadece tek bir fotoğraf çekebildim, sizinle paylaşayım istedim. Kazanın fotoğrafı aşağıda ama kısaca bilgi vereyim. Sarıda geçmesi beklenirken aniden duran corolla'ya, arkada bayanın kullandığı siyah araba büyük bir gürültüyle vurdu corolla biraz öne kaydı ve tamponda ufak tefek çiziklerle kurtuldu bagaj kapağında veya farlarda hasar yoktu. Mitsubishi'nin durumu ortada özellikle yerdeki sıvıya bakılırsa radyatör de dağılmış. Ayrıca bu kadar büyük hasara rağmen açılan airbag yok. Bu bana biraz tuhaf geldi tam modelini bilmiyorum ama mitsubishi marka bir araba nasıl bu kadar güvensiz oluyor aklım almadı. < Resime gitmek için tıklayın > |
C
10 yıl
C
10 yıl
|
Arkadaşlar yanımızdaki apartmanın garajındaki bir tempranın kornası bozuldu durup dururken çalmaya başladı 10dk kadardır kesintisiz çalıyor. Böyle birşey neden kaynaklanabilir? Edit: Sahibi gelene kadar kendiliğinden ses kısıldı ve daha sonra da bitti. Edit 2: Yine çalmaya başladı 
|
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
Kuzenimde 2012 model 1.2 trendline LPG'li polo var.
1 kez babasında LPG takılmamış iken yoğun trafikte hararet sorunu oldu, sonra arabayı alıp Ankara'ya getirdikten sonra bir kere de kendi kullanımında yoğun trafikte hararet lambası yandı. Bundan bir süre sonra Yalova'ya gelirken bir çukurdan geçiyor direksiyon ağırlaşıyor ABS ve diğer yürüyen aksam lambaları yanıyor. Servis almayınca sanayiye bırakıyor arabayı ustanın tespiti ABS beyni kısa devre yapmış. Neyse yapıldı 1 aydır sıkıntı yoktu. Bugün İstanbul'a gelmiş yağmur yüzünden oluşan bir çukura girmiş durum yine aynı. Aynı arıza ışıkları yanıyor.
Bu durumla ilgili bir tespitiniz var mıdır? İstanbul genelinde gösterebileceğimiz bilgili ve bu işten anlayan bir VW ustası var mıdır? yarın bulabilme ihtimalimiz nedir yoksa pazartesi gününe mi bırakalım?