F

Çavuş
20 Eylül 2012
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme (?)
1 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
F
10 yıl
Günahların Şehri Batumi (Batum)
http://blog.radikal.com.tr//kent-kulturu/gunahlarin-sehri-batumi-batum-51025


Yepyeni bir yapılanma, hızlı bir şekilde gelişimin yeni adresi Batum. Türkiye'nin yanı başında olan Gürcistan'a bağlı küçük bir şehir. Batum kimi kesim tarafından günahların şehri olarak da adlandırılıyor.

Batum da kumar ve ışıl ışıl gece hayatı sektörü en başı çekiyor. Hatta şöyle diyebilirim Batum'un geçim kaynağı nedir sorusuna verilecek cevap kumar ve gece hayatı diyebiliriz.

Batum Türkiye sınırına 20 km uzaklıkta. Benim gittiğim zaman giriş 1 TL'ydi sadece. Sonradan duydum ki 15 TL'ye çıkartılmış. Kısacası Batum'a gitmek için vizeye falan ihtiyaç yok. Pasaportunu eline alan herkes 15 TL'yi verince Gürcistan'a yani Batum'a gidebiliyor. Bu kadar kolay gidilebilen bir yerde hem kumar hem de gece hayatı başta olunca Türk halkının akın ettiği bir merkez haline geldi Batum. Birçok doğu Karadeniz yöresinde yaşayan ailelerin evine ateşler düşüren ailelerin birliklerine son verdiği anlatılır. Batum işte bu yüzden bir kısım tarafından günahların şehri olarak adlandırılır.

Birde olayın bu noktalarını geçip kısaca sizlere savaş sonrası bu küçük şehrin nasıl geliştiğini anlatayım. Batum'a giderken pek fazla beklentim yoktu. Sınır kapısından geçince eski püskü bir kasabayı andırıyordu. Her şey merkeze yaklaştıkça değişmeye başladı. Batum baştan sona bir sahile sahip. Sahil yapısı hiç bozulmamış. Dümdüz alabildiğince deniz ile beraber giden yollar ve insanların denize girmesi için küçük plaj tarzı yerler bulunuyor.

Merkeze gelince yeni yapılanmaya hayran kaldım. Arnavut taşları dediğimiz taşlar ile döşenen yollar. İtalyan mimarisi ile tasarlanan yeni yapılar evler hanlar sokaklar vb aklınıza ne gelirse. Yeni yapılanmaların da mimari açıdan örnek alınan tek ülke İtalya ve yapısıymış. Ona uygun olarak hareket ediliyormuş. Zaten hemen bu izlenimi hissediyorsunuz.

Batum da inşaatların çoğunluğu Türkler tarafından yapılıyor. Türkler inşaat sektöründe o kadar ilerlemişler ki Türkiye de göremediğimiz birden farklı yapıyı Batum'a inşa ediyorlar.

Batum da harika bir botanik park bulunuyor. Batum'a giderseniz buraya uğramadan dönmeyin.

Batum'un armut suyu da çok meşhur giderseniz denemelisiniz.

Son olarak; Batum hem günahların şehri olarak hem de küçük İtalya olarak anılıyor. Siz hangisini görmek hangi şekilde Batum'u tarif etmek istersiniz bilmem ama herkes işine geldiği gibi görüyor ve öyle yansıtıyor. Bizim insanımızın hangi tarafı ile ilgilendiğini çoğunluğumuz biliyoruz. Umarım Batum Türk insanı için günahların şehri olmak yerine yaz aylarında Turistik ziyaret yapılabilecek güzel sahilleri olan bir yer olarak anılmaya başlanır.
F
10 yıl
Çekik Gözlü Dostane İnsanların Ülkesi Güney Kore-Seul
Merhaba arkadaşlar .. Radikal Blog sayfasında yazdığım gezi yazılarını burada sizlerle paylaşmak istedim sorularınızı bildiğim kadarı ile her zaman cevaplamaya hazırım ..


http://blog.radikal.com.tr//seyahat/cekik-gozlu-dostane-insanlarin-ulkesi-guney-kore-seul-49155


Güney Kore'nin Seul kentine yaptığım gezi ile gözlemlediklerimi sizlere aktarmak istiyorum.
İlk olarak Kore için Türkiye'ye her hangi bir vize uygulaması bulunmuyor sadece uçak biletinizi alıp pasaport ile giriş yapabilirsiniz bu kadar basit. Uçak yolculuğu Türkiye-kore10 saat , Kore-Türkiye ise 12 saat sürüyor.


Koreli bir arkadaşımız arabası ile beraber kolayca havaalanından şehre ulaşım sağladık. Ülkenin başkenti Seul'dur. Güney Kore ılıman iklim kuşağında kalıyor ve ülke arazisi dağlık topraklardan oluşuyor. Güney Kore sınırları 99,392 km²'lik bir alanı kaplar ve ortalama 50 milyon gibi bir nüfusa sahiptir. (http://tr. wikipedia. org/wiki/G%C3%BCney_Kore)

Seul 15 milyon nüfusu olan bir şehir büyük ve farklı bir yapılanması var ve ülke de insanlar aşırı saygılı, efendi, iletişimleri ise harika. İngilizce bilen oranı benim bildiğim ve gördüğüm kadarı ile çok az olmasına karşın el hareketleri ile ve Tarzanca diye tabir ettiğimiz anlaşma tarzı ile anlaşmak mümkün tabi ki. Yanınızda bir Korelinin bulunması çok işinize yarar yoksa Kore'de kaybolmamak içten bile değil. Kore'nin yolları ise bir harika 5 şerit yollardan oluşuyor. Şehrin ana yolları bazen de bu sayı 6 şeride çıkıyor.

Trafik var 'her başkentte olduğu gibi' ama İstanbul'a kıyasla Seul çok rahat bir şehir trafik açısından. Kuralları ise Türkiye'den bir hayli gelişmiş ve ilerde. Şoförleri ise konuşmaya bile gerek yok. Kurallara harfiyen uyuyorlar. Seul'de bölgeden bölgeye ise trafik durumu değişiyor. Zengin kısımlara gidildikçe trafik de artıyor. Metro vb ulaşım hatlarını hiç kullanmadım. Araba ile diğer şehirlere de gidip geldik. Yolları harika olduğundan sıkıntı yaşamadık. Mola verilen dinlenme yerleri de çok güzel, temiz ve imkanlar en üst seviyede. Bazı mola yerlerinde şifresiz wi-fi hizmeti sunuluyor.

Seul modern bir şehir nasıl olunur, modern şehir ne demektir tanımını ortaya koymuş. İş merkezleri, binaları, yeniliği, teknolojisi her şey bir harika bu şehirde. Seul'de fiyatlar ise aşırı pahalı. Seul'de yaşam kalitesi yüksek işçi ücretleri Türkiye'ye göre 3-4 kat daha fazla 'en düşük ücret' kiraları ise en kötü yerlerde Türk parası ile 3-4 milyar olduğu söyleniyor siz düşünün devamını.

Otomotiv sektöründe bir dev Türkiye de olmayan modelleri sıkça görebilirsiniz özellikle Kia ve Hyundai modellerinde bu mevcut tabi farklı markalarda var onları tam olarak çözemedim çünkü daha önce Türkiye'de ve gittim Avrupa ülkelerinde bu markaları görmedim. İlk olarak gözüme ithal arabaların çok az olması çarptı bu oran Ganhgam Street'e doğru gidince artıyor oralarda alman arabaları sıklaşıyor ama yinede arabaları %80 oranında Kore mali olan markalardan oluşuyor. Adamlar akıllı parasını dışarıya vermiyor kendi üretiyor kendi kullanıyor. Dip not olarak şunu da ekleyeyim Kia'nın süper modelleri k5-k7 olarak adlandırılan araçlarının ortalama fiyatları 25 bin-30 bin dolar civarındaymış bize göre yarı yarıya ucuz araçlar. Benzin ve motorin tabi ki bizden ucuz kıyaslama yapmaya dahi gerek yok dünyanın en pahalı benzinini kullanan bir ülke olarak kıyas dahi yapmıyorum.

Kore'de yemek zor bir olay size güzel yemekler yedirecek bir Koreli şart ama ne olursa olsun Türkiye'deki tat asla yok. Kore'de tuz şeker ve yağ nerdeyse hiç kullanılmıyor, siyah çay diye bir olay ben göremedim nereye gitsek bize nescafe sundular. Fast food her yerde mevcut Türkiye ile benzer ünlü markaların hepsini kolayca bulabilirsiniz.

Peki ya o ünlü Gangham Style şarkısı nerden geliyor? Seul'e gelen bir kişi Gangham'a kesinlikle uğramalı yeni seul olarak geçen bu yer gökdelenler ile sıralanmış çok büyük bir cadde her yer gökdelen, kafeler, restoranlar, barlar ile dolu tabi ki pahalı bir bölge Seul'un en lüks yeri olarak geçiyor. Büyük AVM tarzı yerler ve dünyaca ünlü markalar Gangham'da sıralanmış.

Kore ile ilgili beni şaşırtan olaylardan bir tanesi ise elektronik eşya fiyatları oldu. Ciddi anlamda kampanyaları takip eden birisi Kore markası olan Samsung veya LG markalarını Türkiye'de daha ucuza alabilir. Üretim yeri Kore olmasına rağmen hiçde ucuz değil. Türkiye'den 100-150 TL ucuz olması bence çok az örneğin bir tablet alma düşüncesi ile gitmiştim lakin tabletin fiyatı Türkiye'den 100 TL ucuz olunca şok oldum yani Kore'den elektronik eşya alırım ucuzdur orası gibi söylemler kesinlikle gerçekçi değil ve sonuçta taksit yapma imkanınız da yok nerdeyse fiyatlar Türkiye ile aynı.
Benim iletişim kurduğum her Kore insanı çok iyi niyetli ve saygılıydı çok sevecen tavırlara sahipler kültürleri bize göre çok farklı ama bu durum sizi fazla etkilemiyor ''yemekler hariç''.

DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.