E

Yüzbaşı
23 Mayıs 2018
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
3 üye
Görüntülenme (?)
169 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
E
4 yıl
.
.
E
5 yıl
1933 sonrası Almanya\u0027nın ekonomik \"dirilişi\" ve yalanlar
1- Genel olarak Hitler ekonomiyi ayağa kaldırdı yalanı:

"Hitler bitik ekonomiyi diriltti, işsizliği bitirdi, ekonomik politikası iyiydi"

Bu yalana Hitler'in ağzından cevap verelim:

"Ekonominin önemi ikincildir."

Keynesian politikalarla krizden çıkmak için Roosevelt'in icraatlarını taklit eden adam Hitler değil Hjalmar Schacht idi. Ekonomi Hitler'in umrunda değildi ve savaştan anlamadığı gibi bu işten de anlamazdı.

Bu politikalar nedir? Devlet harcamalarını arttır (yol projesi, birazdan daha detaylı anlatacağım), işsizliği bu yolla düşürmeye çalış, ithalatta özellikle az gelişmiş ülkelerle onları sana bağımlı hale getirecek anlaşmalar yapıp hammadde alarak aşırı boyutlara çıkmış cari açığı düşür. Politikalar neden Hitler ile alakasızdır diyorum? Çünkü bu tür projeler (en bilineni yol) 1932 yılında Hitler iktidara gelmeden önce başlamıştır ve Hitler ağır şekilde eleştirmiştir.

Schacht ayrıca MEFO adlı hayali bir şirket kurup devletin kendi kendine borç senetleri vermesini sağlayarak askeri harcamaları müttefiklerin gözünden saklamıştır. Krizin ağır kısmından çıkılınca haklı olarak daha serbest piyasa ekonomisine geçilmesini savunmuştur ama safdışı bırakılmıştır.



2- Alman sanayisini kuran kişi Hitler'dir yalanı:

"Volkswagen'i kurdu, sanayi kurdu, Almanlar şu anda iyi yaşıyorsa Hitler sayesindedir."


Öncelikle sondan başlayalım. Almanlar şu anda iyi yaşıyorsa sebebi Amerika'dır. Tamamen dümdüz edilmiş bir ülke Hitler'in kurduğu iddia edilen sanayi ile veya "çalışkanlık, disiplin" ile ayağa kalkamaz. Amerika dümdüz olmuş Avrupa ülkelerine yardım etti, bir taşla çok sayıda kuş vurdu. Öncelikle savaş sonrası sanayisine bir amaç verdi, sonra bitik piyasayı canlandırdı, sonra Sovyet tehlikesine karşı Avrupa'yı besledi. Gerçek anlamda besledi, yoksa Almanya'da kıtlık kapıdaydı, Amerika imdada yetişmese, çekip gitse milyonlarca Alman ölürdü ki Birinci Dünya Savaşı ertesinde kıtlık oldu, savaş Alman topraklarına hiç uğramamasına rağmen. En sonunda Amerika Almanların anayasasını yazdı, devlet şekillerini belirledi ve onlarca askeri üs ile savundu, savunmaya da devam ediyor, böylece Almanya boyutuna ve ekonomisine göre neredeyse kuruş askeri harcama yapmadan devam ediyor. Öyle ki SSCB ortadan kalktı kalkalı tatbikatlarda makineli tüfek yerine süpürge çubuğu kullanarak rezil oluyorlar

Gelelim Volkswagen'e. Saçma sapan, başarısız, sadece uçuk Nazi hayalleri ve yolsuzluğuyla var olabilecek bir proje. Güya her Alman ailesi alacakken 65 milyon Almandan yalnızca 336 bin tanesi almış. Yanlış hatırlamıyorsam bunların da çoğunun parasına ordunun ihtiyacı var diye el kondu.

3- Yol projesi (Reichsautobahn) ile alakalı yalanlar ve saçma çıkarımlar

"Adam tank yürütmek için yapmış"

Asfalt yolda en az 40 tonluk tank yürümez, yürütürsen rezil edersin o yolu. Ayrıca tank cepheye yürüterek götürülmez. Trene koyarsın, trende hızlı ve ucuz götürürsün. Baştan başa yürütmeye kalksan o tankların yarısı bozulur. Yakıt tüketimini ise hayal edemiyorum.

Yol yapıldı, yolda araba yok, boş. Niye? Çünkü Almanya'da ulaşım tren ve nehir yollarıyla sağlanır. Bir de Volkswagen projesi yapıyorsun ama projen başarısız oluyor. Almanya için yol yapmak gereksiz ve saçmadır, o dönemde de iktidara gelmeden önce bizzat Hitler tarafından bile çok eleştiri almıştır. Ayrıca yol yaparak uzun vadeli ekonomik gelişim sağlanmaz. Altyapı sanayiyi birbirine bağlamak içindir. İnanmazsınız ama Almanya'da zaten sanayi çok uzun zamandır vardı, taşımacılık da dediğim gibi tren ve nehir gemileriyle sağlanırdı. Tren ve gemi varken kimse kamyona para verip pahalı karayolu taşımacılığını seçmez. Yani yol projesi gibi devletin para harcayarak işsizlik düşürmeye yönelik yaptığı projeler kısa vadede çözümlerden biri olsa da uzun vadede ekonomide reformlar devam etmezse bir külfete dönüşür. (Bir yerlerden tanıdık geldi mi?)

4- Hiperenflasyon yalanları/yanlış anlamaları

"Almanya'da parayı sobada yakıyorlardı"

Hayır, o dediğin 1921 yılından 1924 yılına kadar sürdü. Hitler iktidara geldiğinde yaşanan kriz Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki çöküş değildi, Büyük Buhrandı. Bu ikisini birbirine karıştırmayı bırak.

5- Silahlanma ve 1939 yılında ekonomik çöküş

Silahlanma pahalı iştir. O kadar pahalıdır ki gayrısafi milli hasılasının %10'unu silahlanmaya harcayan Almanya'yı 1939 yılında batma noktasına getirmiştir. Almanya'nın savaşa ihtiyacı vardı yoksa 21-24 arasındaki hiperenflasyon zamanlarından beter bir duruma düşecekti. Borç uçmuş seviyedeydi ve bu devletin tek yaptığı silahlanmak olmuştu. Yahudi parasına el konuldu ama yetmedi, borç ödemelerini ertelemek gerekiyordu. Yaklaşık 35-40 milyar mark borçtan bahsediyorum. Sonuç bildiğiniz gibi. Schacht ise 1937 yılında zaten istifa etmişti ve daha sonra Yahudilere yapılanlar için direnişe katılmıştı. Ekonomi Göring'in eline geçti.

6- Diğer ve kapanış

İşsizlik hesaplamalarından Yahudiler çıkartıldı, 1935 yılında da askere almalar başladı. Nazilerin yaptığı hemen hemen her şey göz boyamadan ibaretti. Beni en çok üzen ise hala kimilerinin Hitler'i ve yolsuzluk, kaos, işbilmezlik, aptallık dolu iğrenç devletini matah bir şey zannetmeleri. Bu adam savaşın en ateşli zamanlarında tonlarca kaynağı ve insan gücünü beğenmediği kim varsa yakmaya ayırmış bir adam. Nasıl ekonomik dahi ama?
E
5 yıl
Son 20 yıl fiyasko transferler ve menejer kazıkları
Bu konuyu yazdan beri açacaktım, bu rezil trabzon maçıyla açayım dedim. Performansla beraber maliyeti de göz önüne aldım. Unuttuğum varsa ekleyin.

Şimdiden geçmişe aklıma gelenler

Slimani, ayew, benzia, dirar, kameni, neustadter, köybaşı, karavayev, ekici, rvp, diego, ozan, emenike, krasiç, kesimal, orhan şam, holmen, guiza, josico, maldonado, gökhan ünal, bilica, özer, burak yılmaz, ilhan eker, gökhan emreciksin, mahmut hanefi, önder turacı, zafer biryol, ali akdeniz, preko, enke, recep biler, ilhan parlak, simao
E
5 yıl
Yozlaştıran güç değildir
Lord Acton mutlak güç mutlak yozlaştırır dediğinde yanılıyordu. Daha önce çok tartışıldı bunlar, kimi zaten yozlaşmış olanlar gücü elde ederler dedi, kimi de Acton saf bir adamdı ve tümden yanılıyordu dedi. Ben farklı bir açıdan yaklaşacağım.


Bir insanın yozlaşmasının sebebi güce sahip olması değildir. Özellikle yozlaşmış olanlar da güce erişmez. İnsan yozlaşır çünkü zayıftır, bazı durumlarda da bu zayıflıktan dolayı korku içindedir. Ahlaki değerleri feda edenler içinde bulundukları zayıflıkla orantılı olarak bunu yapar. Devlet memurunun rüşvet alma oranı içinde bulunduğu ülkenin fakirliği arttıkça artar. Tiranlıklarda baskının düzeyi tiranın halkından korkusuyla beraber artar. Yaptıklarının hesabını verebilmek gücün bir başka şeklini gösterir, silahların arkasına saklanmak korkaklıktır.
E
6 yıl
.
.
E
6 yıl
.
.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.