Fizik - Kimya - Matematik kesin sonuçlar veren beş duyumuz ile yaptığımız sonuçlara ve gözlemlere dayalıdır. İspat ve sonuç ilişkisi kurar. Metafizik bilinmezlere dayalıdır. İspatı yoktur. Fizik, gözlemleyebildiğimiz şeyleri açıklamaya çalışır ve etrafımızda gördüğümüz her şeyin nasıl olduğunu söyler. Metafizikse etrafımızda ve içimizde var olan şeylerin niçiniyle ilgilenir ve görünen ile görünmeyen arasındaki bağlantıyı açıklamaya çalışır. Kısaca fizik ispata dayalıdır, metafiziğin ise kesin bir ispatı yoktur. Fizik, araştırmaların verdiği bilgilerin sınırlarından asla dışarı çıkmaz. Bunun yerine elindeki verilerle yetinir ve çıkarılacak sonuçlar için mümkün olduğunca bu verilerden yararlanmaya çalışır. Fakat bu, fiziğin kendi alanında genişlemediği anlamına gelmez. Fizik ilgi alanları hareket, ısı, ses, ışık, optik, elektromanyetizma, uzay, yerküre, doğa olayları, gibi gözlemlenen olgulardır. Kimya maddelerin biri biri ile ilişkilerini inceler. Matematik bilimi sayılar ve geometriye dayalı sonuçları kesin olan verilerle ilgilenir. Bu üç bilim dalında beş duyumuzla elde ettiğimiz verileri, Beynimizde sentezler, analizi yapar sonuca kesin olarak varırız. Metafizik ile açıklayamadığımız olaylar için beynimizde çözüm üretmeye çalışırız. Fizik ile Metafizik taban tabana zıttır. Başlangıç olarak Fizik ve Kimyada Madde ,Hareket ve Dalga teorilerini ele alalım. Tüm Yeryüzü ve uzay, atom ve onun parçacıklarından meydana gelmiştir. Hiç bir şey yoktan var edilemez. Varken yok edilemez. Tüm uzayda ısı sıcaklık uzaklık faktörü ile bağlı olarak biri birini etkiler. Isı kızıl ötesi ışıma ile yayılır. Ses maddenin titreşimi hava sıvı veya katı maddelerin titreşimi ile dalgalar halinde yayılır. Bir havuzun ortasına taş atın suya düştüğü anda bu dalgaları görebilirsiniz. Işık yine dalgalar halinde yayılır. ve bu dalgaların boyu ölçülebilir. Işığın hızı geçtiği ortama başlı olarak değişir. Örneğin Bu dalgalar Boşlukta hızlı Suda yavaş hareket eder. Elektromanyetik dalgalarda tıpkı gözümüzle gördüğümüz ışık gibi yayılır. Temelde ışık veya elektromayetik dalgalar maddenin uzaya yaydığı enerjidir. Bu titreşimler fizik bilimi matematik kuralları ile ölçebilir. Yeryüzünde duyup görebildiğimiz her şey maddelerin dalga hareketinden ibarettir. Ses olarak algıladığımız bir maddenin titreşimleridir. İnsan kulağının algılayabildiği Ses dalgaları 16 Hz-20 Khz. (340m/sn. havadaki hızı) Bu ses hızı ile titreşen maddeleri daha yüksek hızlarla titreştirirsek manyetik alanlar oluşur ve sonsuz uzaya yayılır. Elektromanyetik dalgalar ve ışık hızı Dalga boyu, frekansı (kolay anlaşılması için yaklaşık değerler gösterilmiştir.) Boşlukta (yaklaşık olarak saniyede 300 bin kilometre) veya sıvı ortamda sıvı cinsine göre yaklaşık 270.000 km Radyo yayınları 3000 m den başlar. Frekans yükseldikçe 3 metreye kadar düşer. 100khz - 100mhz Tv yayınları dalga boyu 10m başlar 30cm kadar düşer. 30mhz-1000mhz Uydu yayınları 20cm başlayıp 3mm kadar düşer. 1.5ghz-10ghz Radar 15 - 30 cm Kızıl ötesi 750 nanometre – 1 mikro metre Işık tayfı (kırmızı ve mor arası) 400 – 700 nm Mor ötesi 100-400 nm X ışını 0.01 nm ile 10 nm dalgaboyu aralığında olan elektromanyetik ışınımdır. Dental radyografide kullanılan ışınların dalga boyu 0,1 – 0,001 nm Lazer ışını 1.06 µm – 100nm kadar elde edildiği yönteme göre dalga boyuna sahiptir. Tamamı dalga hareketi olan ölçümlene bilen elektromanyatik dalgalar uzaya yayılır. Tüm evren Gök cisimlerinin boyutuna ve uzaklığına bağlı olarak biribirini bu elektromanyatik dalgalar yolu ile etkiler. Çekim gücü oluşturur. Büyük bir gök cismi etrafında daha küçük gök cismini yörüngeye oturtabilir. Eğer bu gök cismi sıcaklığı çok yüksekse Işık tayfı (kırmızı ve mor arası) 400 – 700 nm yaydığı bu elektromanyetik dalgaları gözümüzle görürüz. Günümüzde radyo teleskoplarla uzaydaki sönmüş yıldızların yaydığı daha düşük ve daha yüksek boydaki ışık dalgaları tespit edilebilmektedir. |
Enigma2 BlackHole 3.0.2 kurulu cihazım tam olarak kapanmıyor. Kapanma menusu gelsede gerçekte kapanmıyor. Bu durumda ben uğraşmamak için on-off anahtarından cihazı kapatıyorum. Başka bir dağıtımda kullanmak istemiyorum. Buna alıştık. Çok kararlı. Şimdi tecrübeli arkadaşların yardımına ihtiyacım var. Bu ani ceryan kesmeler, cihazın flash belleğine zarar verir mi? Lütfen yardım edin. |
Sentetik DNA ve RNA Dünyaya duyruldu. Evrim tartışmaları sona ermiştir. Bu bir Devrimdir. 2010 yılında ilk Yapay DNA hemde Havuz medyasında duyruldu. Yıl 2012 BBC bir üst aşamayı duyurdu. Evrim teorisini her aşamada Hristiyan angelistlerin tüm engellemelerine rağmen Bilim adamları sıfırdan DNA yaratmayı başardılar. Aradan 8 yıl geçti daha fazlası için merak edenler "Yapay+DNA" yazarak internette binlerce gerekli bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu bir kromozom kopyalaması değildir. Yani GDO hiç değildir. GDO benzeri idi vs. mantığı ile Kromozom kopyaladılar vs. Diyerek teistler geyik yapmasınlar. Bu bir yaratıcısı insan olan ilk canlı örneğidir.
Edit : "Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. ( HAC SURESİ / 73 )" Size benzer mealde kurandan onlarca örnek sıralayabilirim. Buradan devam edelim: "Bize yoktan var et diyorlar Hemde şu sıra ile : 1-Elektron, proton, notrondan Atomuda sen yarat. 2-Yarattığın atomdan amino asitleri yarat .. 3-Başka sıkınıtın Sonrada DNA yı yarat" ŞİMDİ BU AKLI EVVELLERE SORUYORUM : Sizin tanrınız ademi topraktan, Havvayı onun uyluk kemiğinden yaratmadı mı? Esasa dönelim: "Siz hiçbir canlı yaratılamaz diyordunuz." Bizde atomlardan bir canlı organizma ürettik vede yarattık. Anlınızın ortasına çaktık. Bu hepinize birer kapak olsun |
Microsoft’un kurucusu Bill Gates yapay zekâyı iki tarafı keskin kılıca benzetti ve “özellikle tıp ve eğitim alanında önemli dönüşüme ve gelişime yol açacak ama insan soyuna zararlar verebileceğine ilişkin uyarılar da göz ardı edilmemeli” dedi.
< Resime gitmek için tıklayın >
Stanford Üniversitesi’nin yeni kurulan İnsan Merkezli Yapay Zekâ Enstitüsü’nun açılış konuşmasını yapan dijital dünyanın öncülerinden Microsoft’un kurucusu Bill Gates, yapay zekânın tıp ve eğitim gibi alanlarda çok önemli ve gerekli dönüşümlere yol açtığını ve açacağını belirtirken “ama önemli riskleri tehlikeleri de var” uyarısı yaptı ve özellikle bugünkü insan soyuna zararlar verebileceğine ilişkin uzmanların ciddi uyarıları olduğuna dikkat çekti.
Son yıllarda yapay zekâ ile ilgili hem korku hem umutların arttığını belirten Gates, hem gelecek vaat eden hem de tehlikeli olan çok fazla teknoloji yoktur, mesela nükleer silahın enerji olarak da kullanılması buna bir örnektir. Bugün yapay zekâ oyunlar geliştirmek, reklam göstermek, fotoğraf tekniklerini geliştirmek, hikâyeler yazmakta kullanılıyor. Ama burada bir risk var, çünkü güçlü yapay zekâ sistemleri istemediğimiz davranışlarda bulunabilir, kendi türümüzün de yok oluşuna doğru yönlendirilebilir, düşüncelerine yer verdi.
Gates şu çerçevede konuştu: “Ama bu risklere rağmen araştırmacılar büyük iştahla yapay zekâ sistemlerinin tüm yetenek ve becerilerini son derece hızlı geliştiriyorlar. Son birkaç ayda bile çok ciddi ileri adımlar elde edildi. Niçin bu yapılıyor? Muhtemelen pek çok nedeni var, kâr etmek, şöhret elde etmek, uluslararası rekabet gibi.. ama şu unutulmamalıdır ki getireceği yararlar yerine pek çok risk de barındırıyor içinde.”
Gates, şimdiye kadar dünya toplumu için güzel şeyleri olduğunu, sağlıkta, eğitimde, küresel yoksulluğu önlemede önemli yararlar elde edildiğini belirtti, mesela yapay zekânın ilaç geliştirme süreçlerini hızlandıracağını ve sağlığa daha büyük katkılar yapacağını düşünüyorum, bazı ülkelerde çocuklara yılda bir kez azitromisin adı verilen ve iki sente mal olan bir antibiyotik verirseniz, yüz bin hayat kurtarıyor; bu makine öğrenme teknikleri olmasaydı böyle çözümler bulmak zor olacaktı veya olmayacaktı, dedi.
Eğitime değinen Gates, yapay zekâ eğitim alanını dönüştürüyor, YZ asistanları öğretmenlere yardımcı oluyor ve öğrenciler daha eğlenceli eğitiliyorlar..
Bill Gates şu noktalara değinerek konuşmasını bitirdi: “Potansiyel yararlarını düşündüğümüzde, yapay zekâ çalışmaları şüphesiz ki durmayacaktır, daha ileri yapay zekâ sistemlerine doğru çalışmalar sürecektir, ama potansiyel riskleri açısından baktığımızda bu çalışmaları dikkatli ve sorumlu bir şekilde yapmalıyız; mesela uluslararası koordinasyonlar olmalı; yasalara ihtiyaç var bu konuda, ayrıca yapay zekânın insanların tümüne güvenli ve yararlı olmasını sağlayacak politikalar yasalar geliştirmek zorundayız..
Stanford Üniversitesi’nin, YZ’nin getirdiği zorlukları aşmak için multidisipliner uzmanlık getirmeyi amaçlayan yeni İnsan Odaklı Yapay Zekâ Enstitüsü’nün misyonu, bu bakış açısına uygun. YZ’nin insani etkisini araştırmalı ve tahmin etmeliyiz ve bu etki ışığında gelişimini yönlendirmeliyiz.”