K

Er
10 Ağustos 2013
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme (?)
3 (Bu ay: 2)
Gönderiler Hakkında
K
9 yıl
2 Yıl Önce Bugün
2 yıl önce bugün bir yıldız kaydı bu topraklardan. Efsaneyi unutmayalım.
< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >
K
10 yıl
Aziz Yıldırım Ersun Yanal açıklamaları
"Bayan arkadaşına program hazırlıyordu"
Aziz Yıldırım, Ersun Yanal'ı yerden yere vurdu, ilk kez bu kadar ağır konuştu.


"Adam takım çalıştırmıyor, bayan arkadaşlarına göre antrenman programı yapıyordu. Bir bilgisayardır tutturmuş gidiyor. İşte benim de önümde bilgisayar var. Bilgisayarla şampiyonluk falan olmaz. Biz yönetim olarak zamanında paraları ödemesek, primleri vermesek, sen istediğin kadar çalış olmaz."

"Yazılanlar-çizilenler hep yanlışlarla dolu. Evet ben oyuncularla toplantı yaptım. Kendileri istedi bu görüşmeyi. 25 kişi de aynı şeyi söyler mi? ‘Sabah selam veriyor, akşam başını çeviriyor. Kimseyle konuşmuyor.’ dediler. Onların tek istediği vardı; Bize sevgi ve saygı göstersin. Liderlik yapsındı."

Duayen gazeteci Şansal ağabey (Büyüka) hiç yitirmediği muhabir heyecanıyla telefonda anlattıkça ben yerimde duramıyordum... “Bir iki saate kadar yazıp göndereceğim“ dediğinde, Milliyet’in manşeti şekillenmişti bile... Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım gün içinde Şansal ağabey (Büyüka) ile konuşmuş ve çok önemli açıklamalar yapmıştı. Söyledikleri yenilir yutulur cinsten değildi. Aziz başkan, Ersun Yanal ile ilgili perde arkasında kalan hatta “sır“ sayılabilecek ne varsa anlatmıştı Büyüka’ya... Aykut Kocaman, Alex, Zico da payını almıştı bu açıklamalardan...

Bir kez daha gündem yaratmaya hazırlanırken Ersun Yanal ile ilgili o sevimsiz ses kaydı düştü internete... F.Bahçe’nin 3 Temmuz’dan bu yana savunduğu tüm ilkelere ters düşen o çirkin kayıtla ilgili değerlendirmesini almak için Mahmut Uslu’yu aradım. “Şu anda senden duydum. Bakıp sana geri döneceğim. Ama ne olursa olsun çok çirkin bir olay“ dedi... Yaklaşık on dakika sonra aradı sayın Uslu ve “Başkan konuşmak istiyor“ dedi... Yaklaşık 40 dakika süren ve çok büyük bölümünü Aziz başkan onay vermediği sürece yazmayacağım ürkütücü, şaşırtıcı, ilginç ve kesinlikle komik konuşmamız başlamış oldu...

Aziz Yıldırım aslında Şansal Ağabey’e söylediklerini tekrarlıyor ve eklemeler de yapıyordu... Özel hayatla ilgili ağır ifadeleri vardı, “Şansal bunları yazmayacağını söyledi. Sen yaz, bak ben söylüyorum Mahmut Uslu da burada dinliyor şahit o. Yaz hiç çekinme yaz“ diyordu, ben “Emin misiniz başkan aynen böyle yazmamı mı istiyorsunuz“ dedikçe o “Yaz herkes bilsin ne mal olduklarını“ diyordu...

“Adam takım çalıştırmıyor, bayan arkadaşlarına göre antrenman programı yapıyor“ deyip damardan giriverdi başkan...

İşte Aziz Başkan ile aramızda geçen konuşmanın kayıt dışı olmayan bölümleri:

- Antrenmanda neler yapıldığını, nasıl çalıştığını keşke bir görseydiniz. Araştırmamışsınız bile. Bir bilgisayardır tutturmuş gidiyor. İşte benim de önümde bilgisayar var. Bilgisayarla şampiyonluk falan olmaz. Biz yönetim olarak zamanında paraları ödemesek, primleri vermesek, sen istediğin kadar çalış olmaz. Sana paranı gazetende ödemezlerse şu anda çalıştığın gibi çalışır mısın? Bu bir ekip işidir. Şampiyonluk ekip işi ile gelir. Mesela Zico’yu neden gönderdiğim de sorgulanıyor. Ama bilmiyorlar ki taktikleri bile kardeşi Edu’dan alıyordu. Taa Brezilya’dan arıyordu. Şampiyon olduk, geldi iki misli para istedi.

Söz verdİ, tutmadı

- Yazılanlar - çizilenler hep yanlışlarla dolu. Evet ben oyuncularla toplantı yaptım. Oyuncular istedi bu toplantıyı. Ben de ‘gidin hocanıza söyleyin’ dedim. Söylediler. Sonra futbolcularla konuştum. 25 kişi de aynı şeyi söyler mi? (Sabah selam veriyor, akşam başını çeviriyor. Kimseyle konuşmuyor.) dediler. Ama bir futbolcu dahi gelip de bana ‘Hocayı istemiyoruz gönder’ demedi. Onların tek istediği vardı, ‘Bize sevgi ve saygı göstersin. Liderlik yapsındı’... Bu oyuncular karakterli çocuklar, onlara haksızlık ediliyor. Bu toplantı sonrası hocayı evime davet ettim. Kendisine oyuncuların rahatsızlıklarını isim vermeden anlattım. Bu şekilde oyuncuların talepleri var diye ilettim. O da bana ailesel sorunları olduğunu, en kısa süre içinde bunları çözeceğini söyledi, hatta ertesi gün oyuncuların bazıları ile diyaloglara girdi. Ancak birşey değişmedi bana verdiği sözü yerine getirmedi.

- Kopenhang’a gidildi. Oyunculara izin vermiş çarşıya göndermiş. Biri çıksa bir şey dese saldırsa, bizimkiler de genç insanlar karşılık verse al başına belayı. Öğreniyorum ki çocuklara izin verdiğinde bir menajerle yanına bayan arkadaşını alarak bir cafeye oturuyor. Sonra çocuklar yanına gelince; ‘gelin siz de oturun’ diyor. Onlar da biz oturmayız, yarın maçımız var deyip otele gidiyorlar. Takımın kaldığı otelde kendisi ve bayan arkadaşı için takım ayrıldıktan sonra yer ayırtıyor. İzinler veriyor, 2.5 gün. Sow oradan Fransa’ya, Kadlec ülkesine gitmiş. Holmen araba kiralayıp ayrılmış. Böyle disipsizlinsizlik olur mu? Ben devreye girip bütün izinleri kaldırıp İstanbul’a getirttim herkesi.

Kendi kerameti değil

- Daha ayrıldığı gün F.Bahçe logosunu çıkarttı kenara attı. Bakın bazı gazeteciler söylüyor bizimle anlaşmadan önce gidip Galatasaray ile görüşmüş diye.

- Bakın tekrar Yanal konusuna geri dönüyorum. Bende gerçekten hayal kırıklığı yarattı. Aslında onunla çalışmayacağımı daha önce açıklamıştım ama araya hatırı sayılır dostlarım girdi. Ayrıca Ersun Yanal da geldi bana ‘ben değiştim, geçmiş geride kaldı’ dedi. Oysa hiç değişmemiş. Çok net ortaya çıktı. Etik olan benim onu çıkıp korumamdı. Basın toplantısında da bunu yaptım. Oysa yanıldığımız ortaya çıktı. Geçmişte milli takımını niye bıraktığına da bakalım. Orada ne başarısı var. Burada başarıyı o değil oyuncular elde etti. Yani kendi kerameti değil takımın kerameti.

- Her şeyin bir yolu yordamı vardır. İstifayı düşünüyorsan önce gelir bize sorarsın. Öyle yangından mal kaçırır gibi Anadolu Ajansı’na açıklama yapmazsın. 15.30’da Mahmut Bey’le randevusu vardı. Gelir orada söylerdi. Kendisi ile özel olarak oturup konuşur, yollarımızı ayırırdık.

- 26 Temmuz’da Topuk Yaylası’na bayan arkadaşlarını getiriyor. Bizim bir çalışanımızın arabasını kullanıyor. Sonra 4 gün izin veriyor. Kendisinin de Yunanistan’a gittiği söyleniyor.

Salih içimde büyük yaradır

- Salih’i vermemek için çok direndim. Ama ben ne söylediysem ne istediysem Romalılar hep evet dediler. Benim içimde büyük yaradır bu transfer. Salih bu takıma dinamizim katardı. Bunu bile görmek istemedi. Sezon içinde Salih’i oynat oynat dedim ısrarla oynatmadı. Antalya’da devre arasında Salih’e ‘Seni hayatta oynatmam. Oynatıp da şampiyonluğu kaybedersem beni topa koyarlar’ demiş. Dönüşte Samandıra’da Salih’in yanına gittim. Resimler de var. Elimi omuzuna koydum. Sen moralini bozma, bu takımın geleceğisin dedim. Ama oynatmadı.

- Salih konusunda hiçbiriniz gazeteciler olarak yazmadınız olan biteni. Ersun’dan yana hareket ettiniz. (Aziz Başkan böyle deyince araya girdim ve sayın başkan haksızlık yapıyorsunuz. Geçen sezon başında biz Yanal, Salih’i kiralayacak diye Milliyet’te bu haberi yazdık. Senad Ok imzası ile çıktı. Ama siz hemen yalanladınız’ dedim). Bunun üzerine başkan ‘evet doğru söylüyorsun o doğru haberdi ama kurumsallık adına yalanladık. Salih’i kaybetmemek için de böyle davrandım’ cevabını verdi.

Bir tane genç mi oynattı?

- Ne yaptı bu hoca söyleyin bana. Bir tane gence şans verdi mi koca sezon boyunca. Biz Trabzon maçında şampiyonluğu garantilemiştik. Ondan sonra bir genci oynattı takıma kazandırdı mı. Biz de Gökhan Gönül’ün alternatifi olacak Savaş var. Onu oynat. Ama oynatmadı.”

Erkan nerede oynayacak dedim, yanıt veremedi

- Transfere gelince; bizden Erkan Zengin’i istedi. Ben de ‘alırım ama bana nerede oynatacağını söyle’ diye sordum. Topu alıp hızlı dikine gidiyormuş. Elinde zaten Alper var. Bana yanıt veremedi. Biz de almadık. Listesinin ilk sırasında Kampl varmış. Biz çok daha önceden bu oyuncu ile görüşüyorduk zaten. 17 milyon euro bonservis bedeli var. Daha başka yabancılar da istedi. Ronaldo’yu, Messi’yi listeye yazar ben de isterim. Zaten yabancı sınırlaması var. Ayrıca Topal ve Emre gibi önemli oyuncular mevcut. Bunları hiç düşünmüyor.

İşte Aziz başkanın özetleyerek verdiğim açıklamaları... Kim haklı, kim haksız siz karar verin. Ancak başkan ile aramızda geçen ve buraya yansıtmadığım sohbet benim için bu olayda bir haklı olduğunu gösterdi...


http://www.milliyet.com.tr/-bayan-arkadasina-program-hazirliyo-fenerbahce-1924384-skorerhaber/
K
10 yıl
Medyanın Rezilliği
Her platformda başkanlar, antrenörler basın mensuplarına neden sert çıkıyor. Bize neden dava açıyorlar. Bu ülkede sporda basın özgürlüğü yok diye ağlayan çok sevgili basın çalışanlarının yaptığı terbiyesizliği tepki koymak amacıyla herkesin görmesini istedim. Teknik direktörler her şeyden önce insan robot değil. Yani onların da aileleri akrabaları namusları şerefleri var. Alttaki habere konuyu tamamen başka tarafa çekip insanların psikolojisine ve aile yapısına zarar veren bu karaktersiz insanları spor basınından defetmek gerekli. Yıllardır televizyonlarda köşe yazılarında hep ahlaksızlık yapan hep asıp kesen terbiye sınırlarını zorlayan insanlar prim yaptı. Şimdi de bu tv şaklabanlıkları laf oyunları gazetelere yansıdı. Aşağıya haberi linkini ve içeriğinin bir bölümünü koyup yorumu size bırakıyorum. Başlık şu şekilde ;


Ersun hocanın kasedi çıktı

F.Bahçe Başkanı Yıldırım'ın hocasına kızmasının asıl nedeninin yenen gollerden çok Yanal'la ilgili elindeki görüntüler olduğu öne sürüldü


İLK sezonunda şampiyonluk yaşadığı sarı-lacivertlilerde son dönemde işinden çok özel hayatı ile gündeme gelen Ersun Yanal ile ilgili F.Bahçe kulislerinde uzun süredir bir iddia konuşuluyor. Bu iddiaya göre geçtiğimiz günlerde Aziz Yıldırım'ın maç görüntüleriyle takımın futboluna tepki gösterirken, başkanın asıl kızdığı konunun Yanal'la ile ilgili elinde bulunan başka görüntüler olduğu ifade edildi.

TAKIM, Topuk Yaylası?Tesisleri’nde hazırlık kampında iken Ersun Yanal'ın dahil olduğu disiplinsiz davranışın tesislerin güvenlik kameralarına takıldığı bu görüntülerin de başkan Aziz Yıldırım'a ulaştırıldığı belirtildi. Başkanın asıl kızdığı konunun da bu kaset olduğuna dikkat çekildi.

vsvsvs....

http://sampiy10.gazetevatan.com/ersun-hocanin-kasedi-cikti-666099-super-lig-sampiy10-haber/
K
10 yıl
Fm 14 Steam
Arkadaşlar steam üzerinden orjinal oyunumu bundan 2 ay önce yüklemiştim. Ancak sonrasında oyunu silmek zorunda kaldım bilgisayardan. Şimdi Steam'a baktığımda fm14ü yüklememiş olarak gözüküyorum. Cd'yi takıp activation key'i tekrar girince duplicated code hatası verdi. Steam'dan indiremiyorum yani. Şimdi elimde orjinal oyun varken nasıl tekrar yükleyebilirim bunu ?
K
10 yıl
Fenerbahçe-Eskişehirspor maçı 18 kişilik Kadro
Spor Toto Süper Lig’in 19. haftasında 1 Şubat Cumartesi günü deplasmanda Eskişehirspor ile karşılaşacak olan Fenerbahçemizin 18 kişilik kadrosu belli oldu. Kadroda şu isimler yer alıyor:

Volkan Demirel, Mert Günok, Gökhan Gönül, Caner Erkin, Hasan Ali Kaldırım, Bekir İrtegün, Egemen Korkmaz, Bruno Alves, Mehmet Topuz, Samuel Holmen, Mehmet Topal, Selçuk Şahin, Salih Uçan, Raul Meireles, Emre Belözoğlu, Moussa Sow, Dirk Kuyt, Pierre Webo.
K
10 yıl
TÜRKİYE VE SPOR PROGRAMLARI
Arkadaşlar bu başlıkta saha içinden çok hepimizin günümüzün yarısını karşısında geçirdiğimiz Aptal Kutusu denen Televizyonlardaki Spor Programı farklılıklarından, yanlışlarından bahsetmek istiyorum. Biraz uzun olabilir. Okuyup fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Herkesin eleştirdiği programlar nasıl olur da hala yayınlanır hayret ediyorum. Sizlerin görüşleri de RENK - TAKIM ayırt etmeden çok önemli. Çünkü bu hepimizin sorunu.

Ülkemizdeki Malum Kanallardaki SÖZDE Spor Programları hiç bir taraftara futbol hakkında bir şey katmadan tamamen provakasyon, polemik yaratma, kriz oluşturma üzerine kurulu. Çünkü reyting uğruna bu şaklabanlıklar yapılmalı.
Birilerinin birilerine çıkıp küfretmesi, bağırıp çağırması, rakip takımı provoke etmesi gerekir ki reytingler yükselsin.

Bu işin okulunu okumuş, futbolun tarihini, kültürünü bilen, sadece futbol konuşan adamlar hep diğer kanallarda.
Ancak nerede sert konuşan, bağırıp çağıran, futbolun siyasi ve magazinsel yanını konuşan ve bana göre evrensel futbol bilgisi sıfır adamlar yorumcu olarak TV'lerde bu tip programlar yapıyorlar.
Mehmet Demirkol, Uğur Meleke, Güntekin Onay, Ali Ece vs. gibi hem ülke futbolunu hem de Dünya Futbolunu yakından takip eden, gerektiğinde taraflı ancak genel anlamda gördüğünü söyleyen kişiler daha çok spor kanallarının belli saatlerinde günde ortalama 2 saat yorum yapma şansı buluyorlar.
Sebebi ise sadece futbol konuşmaları ve kimseye yaranmak zorunda olmamaları.
Şimdi ben bu SPOR YORUMCULARINI haftanın 3 günü toplam 8-9 saat dinlemek isterken; ekranda birbirine bağıran, çemkiren, rakip takıma hakaretler yağdıran, futbol yorumlamak yerine saha dışı olaylarla uğraşan adamlara neden katlanmak zorundayım ?
Bu ülkede spor; Arda sinema kapatmış, Aziz Yıldırım askerden kaçmış, Ünal Aysal botoks yaptırmış haberlerinden ve bu haberleri karşı tarafı incitererek yorumlayan adamlar sayesinde mi gelişecek ?.
RTÜK sadece canlı yayındaki küfürlere ceza vermek için mi kuruldu ?
Hükümet bu sayede mi spora teşvik ediyor insanları ?
Bu işi hakkıyla yapanların bu düzeyde program yapmaları için illa yalaka mı olmaları lazım ?

Açıkçası artık bu işlerden tiksinmeye başladım. Memnun olanlar sevenler vardır tabi saygı duyarım. Ancak ben sadece para için, kaos yaratmak için bu işi yapanların geldikleri gibi geri gönderilmesi taraftarıyım. Ben bir maçtan sonra Fenerbahçe - Beşiktaş - Galatasaray vs. takımlarında neyin doğru olduğunu, neyin yanlış olduğunu, neden puan kaybettiklerini, neden ülke futbolumuzun elit seviyeye çıkamadığının tartışmasını yapan yorumcular görmek istiyorum. Canlı yayında birbirine muz sallayıp, cacık yapanları değil.
K
10 yıl
FenerbahçeÜlker Barcelona
Arkadaşlar öncelikle kusura bakmayın başlığı nereye açmam gerektiğini bulamadığım için buraya açıyorum. Takım bugün çok güzel bir galibiyet aldı ancak Tff fikstirü sağolsun bize tercih yapma zorunda bıraktı. Ben futbol maçının kanalı evimde oldugu için futbolu izledim ancak basketbolu kaçırdım. saat 23:00'da kulüp tv'sinde tekrarı varmış onu da kaçırdım. Acaba bu maçın tamamını izleyebileceğim bir site bir link var mı ? buradan paylaşmak yasak ise özel mesaj yoluyla yardım ederseniz çok sevinirim.
K
10 yıl
Euroleague Tanıtım Filmi
Arkadaşlar Euroleague'de yer alan takımların koçlarının oynadığı bir tanıtım filmi hazırlanmış. Ergin Ataman,Messina vs. bütün koçlar bir şirketin birbirinden taktik çalmaya çalışan elemanları rolünü oynamış. Obradovic ise en sonda Patron olarak karşımıza çıkıyor. . Gerçekten eğlenceli, hoş bir video olmuş.
Ben izlerken gerçekten eğlendim. Yorum sizlerin ;


http://www.youtube.com/watch?v=n7zS-FTwyPw
K
11 yıl
Takımın Geleceği
Forumda sürekli okuyorum herkes birilerini asıp kesiyor. Öyle olmalı böyle olmalı diye. Bende kendi çapımda fikirlerimi yazmak istedim.

Öncelikle bu takımda köklü değişiklikler şart. Nedir bu köklü değişiklikler peki ?
Hoca değiştirmek futbolcu yollamak bu işin sonraki adımları. İlk değişiklik tepeden olmalı.
10 küsür senedir bu takımın başında olan bir başkan var. Türkiye şartlarında bu süre rekor olarak değerlendirilebilir. Çünkü adam harcamayı,asmayı çok seven bir milletiz. Ancak bu başkan normal bir başkan değil. Şike olaylarından bahsetmiycem bile. Takıma karışmayı ve soyunma odasına inmeyi seven , rakiplerine sürekli laf çarpan, transfer politikasını kendi isteklerine göre şekillendiren ve gerçekleşen başarıları antrenörlere kesen bir başkan. Zırt pırt teknik direktör değiştiren ve neredeyse 2 senede bir farklı antrenörle çalışan artık taktik yalaması olmuş bir takımımız var. Oyun karakteri veya takım kültürü bizde yok çünkü her gelen antrenör kendi kültürünü yansıtmaya çalıştığı için belli bi yerden sonra kulüp mavi ekran vermeye başladı. Sonuç olarak bugünkü gibi aykut gibi defans yapıp ersun gibi hücuma çıkayım kültürüyle aldığımız sonuçlar ortada. Netice itibariyle bu antrenör kasabı başkandan ve onun saz arkadaşlarından kurtulup vizyon sahibi , sadece işiyle ilgilenen , maddi açıdan kulübü büyütecek bir başkanla yola devam edilmeli.

Gelelim antrenör konusuna. Daum,Lorant,Aragones,Zico,Aykut,Ersun. Futbolculuklarını ve ispanya dışına çıkmamış "dede"nin dünya kupası başarısını saymazsak hangisi bizi avrupada söz sahibi yapacak, oyuncuların takım seçme tercihini değiştirecek, kulübe avrupada ve dünyada markasıyla katkı sağlayacak bir antrenör ? 106 yılı geride bırakmış, transfere her sezon 30-40 milyon euro'lar harcayan bir kulübe yakışıyor mu bu hocalar ? Basketbolda Obradovic geldiğinde ne oldu ? Bütün avrupa bu transferi konuştu, oyuncular sırf antrenörle çalışmak için fb'yi seçip ücretlerinde indirime gittiler. Peki bunu neden futbolda uygulamayı düşünmüyoruz? Transfere 40m€ harcamak yerine 20 harcayıp üst düzey bir hocayla anlaşamaz mıyız? Tabi ki anlaşabiliriz. Ancak burada başkanın egosu öne çıkıyor. Bu hocaların hiç biri takım içine karıştırmaz bir başkanı. Hele soyunma odasının kapısına dokundurmaz bile. O yüzden bu tarz üst düzey kendini kanıtlamış bir hocayı getirmenin baş kriteri ilk maddemizdeki başkan değişikliği.

Geldik futbolculara. Takımın ilk 11'in yaş ortalaması 30'dan fazla. Tamam tecrübe önemli ama esas önemli olan tempolu ve enerjik oyun. alves 31 yobo 33 emre 33 meireles 31 kuyt 33 webo 31 baroni 30 volkan 31. E bu adamlarla ne kadar uğraşırsan uğraş dk 70ten sonra yorgunluktan takım arkaya yaslanıyor. Bu oyuncular takıma abilik etmesi oyun içinde liderliği alması açısından önemli ama her mevkide böyle 1 futbolcun olsa ses çıkmaz. Yahu bu takımın her bölgesindeki oyuncular yaşlı. Nedir bu eski topraklara bu kadar para bayılma merakı. Millet 24 yaş ortalamasıyla kupa kaldırıyor biz türk takımları 30+ yaş ortalamasıyla sürünüyoruz sonra vay efendim benim neden başarım yok. Çünkü sen o tempoyu artık kaldıramıyosun. O yüzden dikine giden 22-23 yaşındaki adamlar senin defansını yarıyor. Bu takımı aşamalı olarak gençleştirmek, o dengeyi sağlamak teknik direktörün işi. İşte bu yüzden ismi olan bir marka sahibi antrenörle bu işe kalkışılıp profesyonelce sonuç elde etmek gerekir. Yoksa Katar Öncesi Son Durak olmaya devam eder güzel ülkem. A bu arada bahsettiğim dinamik takımı kuracak marka bir antrenör getirmek için önce başkanın değişmesi gerekiyor . İç içe her şey gördüğünüz gibi.

Düşüncelerim bunlar katılırsınız katılmazsınız sizin görüşünüz. Okuduğunuz için teşekkür ederim
K
11 yıl
Honda dediniz dediniz
honda dediniz dediniz adam daha gelmeden muslera'yı avladı.
gerçekten üst düzey bi adam. bize yar etmezler gibi gözüküyo. gerçi yönetimin bi atağı da yok bu konuda kendi kendimize gelin güvey oluyoruz

http://www.skorer.tv/video-izle/Honda-Muslera-yi-fena-avladi----YR3C9H6Qq7P2.html
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.