Arkadaslar, Benfica macindan sonra herkesin bir Aykut Kocaman sallamasi yapmasi üzerine olaylari kronolojik olarak anlatma ve kendimce düsüncelerimi aciklama ihtiyaci duydum. Biraz uzun bir yazi olacak. Bu yaziyla ulasmak istedigim amac ise okuyanlarin kafalarinda yeni pencereler acmak, olaylara farkli ve sagduyulu bakmalarini saglamaktir. Eger birilerini incetecek bir sey yazarsam bile amacimin incitmek olmadigini belirterek özür dilerim simdiden.
Simdi her seyin baslangic noktasina bir bakmak lazim.Cristoph Daum'un gönderilip Aykut Kocaman'in Fenerbahce teknik direktörü oldugu zamana yani. Bircok Fenerbahce taraftari ve ben Fenerbahce'de korkak futbol dönemi bitti diye sevinmistik. Artik hücum futbolu oynayacagiz demistik. Gol atip üzerine yatmaya, 1-0 2-1 gibi skorlarla biten maclara son demistik.
O sezon herkesin hala hafizasinda malum anlatmaya gerek yok. Sampiyonlugu kazandik fakat hicbir zaman yukarida bahsettigim futbolu takimda göremedik.Sampiyonluk sevinci, 3 Temmuz süreci derken belki de kimse(bu yaziyi yazan ben bile) bunu irdeleme firsati bulamadi.
Bir kaos dönemine girdik birden bire. Fakat futbol sahasina baktigimiz zaman(burda skor tabelasini kastediyorum) sanki bir krizde olmayan futbol klübü gibi zirveye oynuyorduk. Baskanimiz, yöneticilerimiz icerideydi fakat biz sanki hicbir sey olmamiscasina ligde devam ediyorduk. Herkes sampiyonluga kitlenmisti. Sampiyonlugu alip bize vurulan sike damgasinin yersiz oldugunu gostermek istiyorduk. Olmadi , ama sanirim herkes(Fenerbahce taraftarlari) bu yasananlara ragmen son maca sampiyonluk tasimamizi takdir etti. Üstelik uzun süredir alamadigimiz Türkiye Kupasini da müzemize götürdük. Ama istedigimiz futbol bu sezon da sahada degildi. Ama yine basariliydik.
Bu sezon her sey farkli olacak artik ölü topragi üstümüzden kalkti dedik. Baskanimiz disarida yöneticilerimiz disarida ve yine eskisi gibi güclüyüz dedik ve sezonun sonuna yaklastigimiz su günlerde sanirim önümüzdeki maclar ne olursa olsun basarili olup olmadigimiz irdelenmesi yapilabilir diye dusunuyorum. Ligde uzun süre sampiyonluk iddiamizi sürdürdükten sonra Genclerbirligi maciyla bu hedefimizi gerceklestirme yolunda büyük bir darbe yedik ve belki cogu kisiye göre de kaybettik sampiyonlugu. UEFA Avrupa Liginde ise tarihimizdeki en önemli basariya imza attik. Ilk defa takimimiz Mayis ayini gördü Avrupa'da. Türkiye Kupasinda ise yari finale ciktik ve ilk mactan avantajli bir skorla ayrildik.
Yani son sezonu özetleyecek olursak: 1-Sampiyonluk icin oynanmis(fakat kaybedilmis) 2-UEFA Avrupa Ligi yari finali oynanmis(tarihimizin en büyük basarisi) 3-Türkiye Kupasi yari finali (belki de finali ve sampiyonlugu olacak)
Fakat tüm bunlara ragmen o Aykut Kocaman'in ilk göreve getirildigi gün umutlandigimiz görmeyi arzu ettigimiz oyun sahada yoktu.
Simdi yazacaklarimi lütfen iyi okuyup düsünmenizi istiyorum renktaslarim ve sevgili diger renklere gönül vermis ama bu yaziyi okuma zahmetine katlanmis forumdas arkadaslarim.
Bu futbol ortaya konmamasina ragmen su üc sezonda kazanilan futbol basarilarina baktiktan sonra Aykut Kocaman basarisizdir demek, insanin kendi beynine hakaret etmesi demektir. Bir klüp bir hocanin 3 senelik görev süresi boyunca Avrupa'daki en büyük basarisina imza atmis, uzun süredir alamadigi bir Türkiye Kupasini almis ve bunun üzerine bir Lig sampiyonlugu kazanip diger 2 sezon da bu unvan icin oynayip son haftalar da kaybetmis ve herseyin üstüne bu gelismelerin disinda bir 3 Temmuz sürecine gögüs germisse , kusura bakmayin ama Aykut Kocaman basarisizdir demek cok buyuk bir talihsiz aciklamadir.
Simdi dananin kuyrugunun koptugu nokta sudur: Bizler sahada istenilen oyunu görememekle basari kavramini birbirine karistirmaktayiz.
Basari denilen sey bir unvandir. Sampiyonlar Ligi Sampiyonu Chelsea, UEFA Avrupa Ligi Finalisti Atletico Bilbao , Sampiyon Ligi Ceyrek Finalisti Galatasaray , UEFA Avrupa Ligi Yari Finalisti Fenerbahce gibi. Yukarida yazdigim Aykut Kocaman döneminde yasanilan gelismelere baktiginiz zaman her sezon en az bir unvan kazandirmis bir Hocadan bahsediyoruz burada. Bu yüzden iste basarilidir Aykut Hocamiz.
Diger bir taraftan istenilen oyunun sahada görülmemesi, takimin her mac taraftari ölüp ölüp diriltmesi taraftarin elestirdigi noktadir ki bunda da sonuna kadar taraftarlar haklidir. Cünkü Cristoph Daum'un gönderilisindeki taraftar olarak nedenlendirme kacan sampiyonlugun yaninda cok fazla defansif oynamasiydi takimin.
Bu yazinin vurgulamak istedigi noktaya geldik : Aykut Hoca kesinlikle basarilidir, ama taraftarin istedigini, onlara vaad ettigi seyi verememistir. Bu nedenle Aykut Hoca elestirilir ama basarisizdir diye elestirmek yukarida dedigim gibi Aykut Hoca'dan once elestirenlerin kendilerine yaptiklari bir hakarettir.
Yazinin sonunda ise biraz gelecekle ilgili görüslerimi paylasmak isterim: Aykut Kocaman 3 sezon boyunca elde ettigi basarilarla Fenerbahce tarihindeki yeri ve onemini ikiye katlamistir. Fakat dedigim gibi bir taraftar olarak benim de beklentilerime karsilik verememistir. Hic bir zaman Aykut Hoca'yi yerden yere vurmadim vurmam da sadece elestiririm dogru bulmadigim seylerini. Cünkü kendisi bir Fenerbahce efsanesidir ve eger bir camia kendi evlatlarina sahip cikmiyorsa bu o camianin vefasizligidir. Beklentilerime karsilik verememesinden ötürü, hücum futbolu oynatan bir antrenörle calisilmasinin taraftarin beklentisine daha uygun oldugu görüsündeyim. Bununla birlikte Aykut Hoca'yla devam edilirse de kendisine tamamen destek verecegimi de belirtmek isterim. Cünkü taraftarlik bunu gerektirir. En ufak sey de ses cikartmak, durgun sulari bulandirmak kolaydir. Zor olan o suyun durgun olmasini saglamaktir ve taraftarin gercek anlamda bir taraftarin en büyük görevi de budur. Sözlerime son verirken size büyük Liverpool efsanesi Kenny Dalglish'in Rafael Benitez'in Liverpool'daki koltugu sallanirken teknik direktörlük icin kendi adinin medyada dolasmasi üzerine söyledigi sözü paylasmak istiyorum. Bu söz aslinda herkesin teknik direktör adayi oldugu ülkemiz icin kavranmasi gereken en önemli gerceklerden biri sanirim. : “It is time for everyone to get right behind the manager because there is only one person who should be in charge at the football club and that is the manager.” (Simdi herkesin teknik direktörü desteklemesinin zamanidir cünkü klüpte su anda teknik direktör olmasi gereken tek bir kisi vardir o da teknik direktörün kendisidir.)
Aykut Hocam, Sen Bizim KOCAMAN Gururumuzsun.
Herkese Selamlar ,Sevgiler
Mesaj linki kopyalandı.
İşlem başarılı.
Bir sorun oluştu.
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Simdi her seyin baslangic noktasina bir bakmak lazim.Cristoph Daum'un gönderilip Aykut Kocaman'in Fenerbahce teknik direktörü oldugu zamana yani. Bircok Fenerbahce taraftari ve ben Fenerbahce'de korkak futbol dönemi bitti diye sevinmistik. Artik hücum futbolu oynayacagiz demistik. Gol atip üzerine yatmaya, 1-0 2-1 gibi skorlarla biten maclara son demistik.
O sezon herkesin hala hafizasinda malum anlatmaya gerek yok. Sampiyonlugu kazandik fakat hicbir zaman yukarida bahsettigim futbolu takimda göremedik.Sampiyonluk sevinci, 3 Temmuz süreci derken belki de kimse(bu yaziyi yazan ben bile) bunu irdeleme firsati bulamadi.
Bir kaos dönemine girdik birden bire. Fakat futbol sahasina baktigimiz zaman(burda skor tabelasini kastediyorum) sanki bir krizde olmayan futbol klübü gibi zirveye oynuyorduk. Baskanimiz, yöneticilerimiz icerideydi fakat biz sanki hicbir sey olmamiscasina ligde devam ediyorduk. Herkes sampiyonluga kitlenmisti. Sampiyonlugu alip bize vurulan sike damgasinin yersiz oldugunu gostermek istiyorduk. Olmadi , ama sanirim herkes(Fenerbahce taraftarlari) bu yasananlara ragmen son maca sampiyonluk tasimamizi takdir etti. Üstelik uzun süredir alamadigimiz Türkiye Kupasini da müzemize götürdük. Ama istedigimiz futbol bu sezon da sahada degildi. Ama yine basariliydik.
Bu sezon her sey farkli olacak artik ölü topragi üstümüzden kalkti dedik. Baskanimiz disarida yöneticilerimiz disarida ve yine eskisi gibi güclüyüz dedik ve sezonun sonuna yaklastigimiz su günlerde sanirim önümüzdeki maclar ne olursa olsun basarili olup olmadigimiz irdelenmesi yapilabilir diye dusunuyorum. Ligde uzun süre sampiyonluk iddiamizi sürdürdükten sonra Genclerbirligi maciyla bu hedefimizi gerceklestirme yolunda büyük bir darbe yedik ve belki cogu kisiye göre de kaybettik sampiyonlugu. UEFA Avrupa Liginde ise tarihimizdeki en önemli basariya imza attik. Ilk defa takimimiz Mayis ayini gördü Avrupa'da. Türkiye Kupasinda ise yari finale ciktik ve ilk mactan avantajli bir skorla ayrildik.
Yani son sezonu özetleyecek olursak:
1-Sampiyonluk icin oynanmis(fakat kaybedilmis)
2-UEFA Avrupa Ligi yari finali oynanmis(tarihimizin en büyük basarisi)
3-Türkiye Kupasi yari finali (belki de finali ve sampiyonlugu olacak)
Fakat tüm bunlara ragmen o Aykut Kocaman'in ilk göreve getirildigi gün umutlandigimiz görmeyi arzu ettigimiz oyun sahada yoktu.
Simdi yazacaklarimi lütfen iyi okuyup düsünmenizi istiyorum renktaslarim ve sevgili diger renklere gönül vermis ama bu yaziyi okuma zahmetine katlanmis forumdas arkadaslarim.
Bu futbol ortaya konmamasina ragmen su üc sezonda kazanilan futbol basarilarina baktiktan sonra Aykut Kocaman basarisizdir demek, insanin kendi beynine hakaret etmesi demektir. Bir klüp bir hocanin 3 senelik görev süresi boyunca Avrupa'daki en büyük basarisina imza atmis, uzun süredir alamadigi bir Türkiye Kupasini almis ve bunun üzerine bir Lig sampiyonlugu kazanip diger 2 sezon da bu unvan icin oynayip son haftalar da kaybetmis ve herseyin üstüne bu gelismelerin disinda bir 3 Temmuz sürecine gögüs germisse , kusura bakmayin ama Aykut Kocaman basarisizdir demek cok buyuk bir talihsiz aciklamadir.
Simdi dananin kuyrugunun koptugu nokta sudur: Bizler sahada istenilen oyunu görememekle basari kavramini birbirine karistirmaktayiz.
Basari denilen sey bir unvandir. Sampiyonlar Ligi Sampiyonu Chelsea, UEFA Avrupa Ligi Finalisti Atletico Bilbao , Sampiyon Ligi Ceyrek Finalisti Galatasaray , UEFA Avrupa Ligi Yari Finalisti Fenerbahce gibi. Yukarida yazdigim Aykut Kocaman döneminde yasanilan gelismelere baktiginiz zaman her sezon en az bir unvan kazandirmis bir Hocadan bahsediyoruz burada. Bu yüzden iste basarilidir Aykut Hocamiz.
Diger bir taraftan istenilen oyunun sahada görülmemesi, takimin her mac taraftari ölüp ölüp diriltmesi taraftarin elestirdigi noktadir ki bunda da sonuna kadar taraftarlar haklidir. Cünkü Cristoph Daum'un gönderilisindeki taraftar olarak nedenlendirme kacan sampiyonlugun yaninda cok fazla defansif oynamasiydi takimin.
Bu yazinin vurgulamak istedigi noktaya geldik : Aykut Hoca kesinlikle basarilidir, ama taraftarin istedigini, onlara vaad ettigi seyi verememistir. Bu nedenle Aykut Hoca elestirilir ama basarisizdir diye elestirmek yukarida dedigim gibi Aykut Hoca'dan once elestirenlerin kendilerine yaptiklari bir hakarettir.
Yazinin sonunda ise biraz gelecekle ilgili görüslerimi paylasmak isterim:
Aykut Kocaman 3 sezon boyunca elde ettigi basarilarla Fenerbahce tarihindeki yeri ve onemini ikiye katlamistir. Fakat dedigim gibi bir taraftar olarak benim de beklentilerime karsilik verememistir. Hic bir zaman Aykut Hoca'yi yerden yere vurmadim vurmam da sadece elestiririm dogru bulmadigim seylerini. Cünkü kendisi bir Fenerbahce efsanesidir ve eger bir camia kendi evlatlarina sahip cikmiyorsa bu o camianin vefasizligidir. Beklentilerime karsilik verememesinden ötürü, hücum futbolu oynatan bir antrenörle calisilmasinin taraftarin beklentisine daha uygun oldugu görüsündeyim. Bununla birlikte Aykut Hoca'yla devam edilirse de kendisine tamamen destek verecegimi de belirtmek isterim. Cünkü taraftarlik bunu gerektirir. En ufak sey de ses cikartmak, durgun sulari bulandirmak kolaydir. Zor olan o suyun durgun olmasini saglamaktir ve taraftarin gercek anlamda bir taraftarin en büyük görevi de budur. Sözlerime son verirken size büyük Liverpool efsanesi Kenny Dalglish'in Rafael Benitez'in Liverpool'daki koltugu sallanirken teknik direktörlük icin kendi adinin medyada dolasmasi üzerine söyledigi sözü paylasmak istiyorum. Bu söz aslinda herkesin teknik direktör adayi oldugu ülkemiz icin kavranmasi gereken en önemli gerceklerden biri sanirim. : “It is time for everyone to get right behind the manager because there is only one person who should be in charge at the football club and that is the manager.” (Simdi herkesin teknik direktörü desteklemesinin zamanidir cünkü klüpte su anda teknik direktör olmasi gereken tek bir kisi vardir o da teknik direktörün kendisidir.)
Aykut Hocam, Sen Bizim KOCAMAN Gururumuzsun.
Herkese Selamlar ,Sevgiler