1. sayfa
en çok çıldırma delirme kontrolunü kaybetme hissi ile dünyayı bir perdeden arkasından izliyormuş gibi ortama kendine yabancılaşma duygusu vardır. berbat birşey. koca bir gençliğime eşlik eden felaket |
Allah hepimizi korusun bu illetten ben bunun ilaç tedavisi ile tedavi edilemeyeceğini kanısındayım o ilaçlar insanı aptal gibi yapıyor.En iyisi bu durumda bir cinci hocaya gidip üfletin kendinizi şaka şaka Bu onuda ısarar etsem herhalde kaotika vatooo falan forumu başıma yıkar buda şaka |
böyle olmamalı |
|
bende panık atak belırtılerı yok olmazda dıyen ınsana ınanmıyorum. her ınsanda az da olsa panık atak belırtısı vardır. hıc yok dıyen bırıne olumden korkuyormusunuz dersenız oda evet dersekı kendı tezını kendı curutmus olur. onemlı olan bunu ılerletmemek dıye dusunuyorum ben. bıraz vurdum duymaz olmak olaylar karsısında bıraz daha sakın ve serınkenlı kalınmalı dıyorum. |
Ben bir panik atak hastasıyım. Panik atak kısaca beynin vucuda sinyal göndererek bak kendine dikkat et gez toz mutlu olmayı öğren ortamlara gir yoksa seni korkudan tir tir titretirim dediği bir olaydır :) şaka şaka Tamamiyle bir korku hastalığıdır. O an gerçekten öleceğini yada çıldıracağını falan zannedersin ölmezsin ama o anı yaşarsın çok pis bir hastalıktır. Ben şiddetli şekilde 1,5 sene yaşadım her gün ölüyor her gün dirilyordum adeta o kadar fecidirki tek başına dışarıya dahi çıkmaya korkarsınız bir andan sonra. Çok saçma geliyor şimdi ama insan 24 saat sıkıntı çekiyor bu hastalıkta depresyonla kıyaslanamıyacak şekilde insana zarar ve acı verir. İlk atağı yedikten sonra diğerini beklemeye başlarsınız asıl insana zarar veren bu andır zaten ne zaman gelicek yine olurmuyum korkuları size o atağı tekrar yaşattırır böylece ataklar sirkülasyon halinde devam eder. |
benimde öyle bir rahatsızlığım var ilaç içmediğimde ayak üstü duramıyorum aşırı heyecan bayılma hissi korku şüphe gibi belirtilerle kendini gösteriyor |
genelde bir yakını veya çok sevdiği birini kaybedenlerde oluyor diyo bir yerde okumuştum!! ama bu sadece tek sebep |
Çok büyük bir problemleri yoktur aslında ne probleminiz var diye sorulduğunda bir şey bulamazlar öyle gözle görünen büyük bir problemleri yoktur geçmişten gelen sıkıntıların ve ufak şeyleri kafaya takmanın bir sonucu olarak çıkan bir hastalıktır. En azından bende ve tanıdığım kişilerde öyle olmuştur. |
Kesinlikle aynen dediğiniz gibi bir olaydır. |
Zor bir rahatsızlık.. Allah herkese şifa versin... |
1. sayfa
Yoğun korku ve huzursuzluk durumunun olduğu, aniden başlayıp, rahatsızlığın en geç 10 dakika içinde en üst düzeye ulaştığı ve 13 adet vücutsal ve düşüncesel belirtiden, en az 4 unun varolduğu bir kaygı nöbetidir. Bu 13 belirti şunlardan oluşmaktadır:
1- çarpıntı,kalp hızında artış,kalp seslerini duyuyor gibi hissetme
2- terleme
3- titreme ve ya sarsılma hissi
4- boğulma ya da nefes alamama, nefesinin yetmediği hisleri
5- tıkanma ,soluğun kesilmesi hisleri
6- göğüste ağrı veya göğüste bir rahatsızlık hissi
7- bulantı ya da karında ağrı ya da karında bir rahatsızlık hissi
8- bas dönmesi, dengesizlik , basta sersemlik hissi ,bayılma hissi ,yere düşecek gibi olma
9- çevreyi olduğundan farklı ,sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış,olağandışı ,farklı bir şekilde algılama hali
10- kontrolünü kaybetme, delireceğini düşünme seklinde bir korku
11- o anda ,kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu
12- uyuşma, hissizlik,yanma, karıncalanma hisleri
13- üşüme, ürperme ,soğuk ya da sıcak basmaları, basından aşağı kaynar su dökülmüş veya hamama girmiş gibi olma
Panik atak hangi bozukluklarda görülebilir ?
Panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal fobi ve diğer fobiler, saplantı-zorlantı bozukluğu, madde kullanımına ya da vücutsal bir hastalığa bağlı kaygı bozukluklarında görülebilir.
Bir panik atak sebepsiz olarak aniden başlayabileceği gibi, belli bazı durum ya da ortamlarla ilişkili de olabilir. Örnek olarak korkulan bir hayvan (örümcek, kedi,köpek,fare,yılan görmek gibi), kalabalık bir ortamda bir faaliyet (konuşma, yemek yeme gibi) bir durumu takiben de başlayabilir.
Panik bozukluğu :
Yukarıda belirtilmiş olan panik ataklarının aniden,beklenmedik zamanlarda ve tekrarlayarak oluşması ve en az 1 ay sureyle bu atakların tekrarlayacağı yönünde sürekli bir kaygı, atağın sonunda olabileceğini düşündüğü şeyler (ölmek, delirmek, kalp krizi geçirmek seklinde ) ile ilgili kaygı duyma ya da bu ataklarla ilgili olarak bazı davranışlarında değişiklikler yapma seklindeki bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık başka bir madde kullanımı ya da başka bir vücut ya da psikiyatrik bir rahatsızlığa bağlı değildir.
Agorafobi:
Panik bozukluğu agorafobili ya da agorafobisiz olabilmektedir. Agorafobi sözcüğü eski Yunanca dan köken almaktadır. Agora pazar yeri, toplantı yeri ,geniş meydan anlamına ,fobi ise korku anlamına gelmektedir. Kişi yalnız kalmaktan, kaçmanın ,o ortamdan uzaklaşmanın kolay olmayacağı ya da her hangi bir rahatsızlık hissetme anında yardim alamayacağı topluma acık yerlerde olmaktan korku duymaktadır.
Bu kişilerde gördüğümüz bazı ortak özellikler arasında, tek başına dışarıya çıkamama ve yanlarına başka bir kişiyi de alma , kalabalık caddelerden geçememe,kalabalık mağaza,marketlere girememe, kapalı ortamlar (tünel, köprü ve asansörler gibi) ve kapalı araçlar (metro,otobüs, uçak gibi) dan kaçınma sayılabilir. İleri aşamalarda kişiler evlerinden çıkmayı reddedip, çevrelerindekileri de kendileri gibi evde tutmaya zorlayabilirler. Sosyal ilişkiler bozulup, boşanmalara yol açabilir.
Panik Bozukluğu , Toplum ve Tedavi
Toplumda hastalığın hayat boyu görülme yaygınlığı % 1.5-3 arasında değişmekte olup, hastaların % 75'ini kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlarda % 2.1 ,erkeklerde % 0.6 oranında görülmektedir. Kişilerin 1/10'u hayatları boyunca en az bir kez panik atak geçirmekte ve bunların yaklaşık olarak 1/6'si panik bozukluğa dönüşmektedir.
Panik bozukluğunun oluşumunda gelişimsel ve çevresel faktörler:
Çocuklukta yaşanan "seperasyon (çocukluk döneminde anne-baba sevgisinin kaybı,yaptıklarının anne ve babanın kalıpları ile uygunluk göstermemesi halinde terkedilecegi korkusu) anksiyetesi"nin panik bozukluk ve agorafobi ile ilişkisi olduğu iddia edilmektedir. Panik bozukluğu hastaları ailelerinin "kendilerine düşük derecede bakim verdikleri ancak çok fazla koruyucu olduklarını" söylemektedirler. Boşanma, olum sebebiyle daha çocukken anne-babadan ayrılma yaşantıları olanlarda da panik atakları fazla görülmektedir.
Tedavi yöntemleri :
1-İlaç tedavisi: En az 2-3 ay olmak üzere ,doz yavaşça yükseltilmek üzere kullanılmalıdır. 2- Bilişsel-davranışçı tedavi: Kişiye panik atakları ile ilgili olan yanlış bilgileri ve inançları gösterilir. Vücudundaki yanlış anlayıp,algıladığı ufak hislerin kendini ölüme götürmediği ,bunların kısa sureli olduğu belirlenir. Böyle bir şey olduğunda durumu geçirmek için yapacağı şeyler gösterilir.
Hastalığın tedavisi neden önemlidir?
Vakaların % 40-80'inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip,durumu ağırlaştırmaktadır. Kişilerin bahsetmemesine karsın intihar riski yüksektir. Hastaların % 20-40'inda alkol ve madde bağımlılığı görülmektedir. Kişi ilerleyen donemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane,eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir. Hasta bu konuya yakın olmayan doktorları bir dolaşıp,gereksiz ya da yanlış tedaviler almaktadır. Çevresi ile iletişimi bozulan kişinin mesleki,sosyal,ailesel işlevselliği azalmaktadır.
< Resime gitmek için tıklayın >
Bir dönem o kadar fazlaydı ki intiharı bile düşündüm!! şuan yok ama bazen yinede oluyor!! en çokta kalp krizi geçiyorum düşüncesi var