Öncelikle verilen puanlar fazlasıyla aldatıcı olmuş, birçok inceleme yüksek not verdi hepsi mi tesadüf diyen olabilir, tesadüf değil ama incelemelerin yetiştirilmesi gereken kısıtlı bir süresi olduğu için, oyunu da o süre zarfında oynadıkları ile değerlendiriyorlar. Muhtemelen tüm incelemeler 10 ile 20 saatlik bir deneyimin ürünü, daha fazla oynayan yoktur. Ben de bir inceleme yapsaydım kesin 90 verirdim ama aldatıcı kısım da burası aslında çünkü oyunun ilk 20-30 saati, ki bu da aşağı yukarı yarısına denk geliyor çok keyifli, fakat geri kalanı da bir o kadar sıkıcı ve monoton bir hal alıyor. Oyunun bence gerçek değeri 70, fazlası değil.

-En büyük sorun kötü mekan tasarımları, demosunu oynadığımda da eleştirmiştim. Bölüm seçerek ilerlemek riskli bir iş, eğer bu sistem kullanılacaksa o kadar başarılı bölüm tasarımları yapmak gerekiyor ki sürükleyicilik hat safhada kalmaya devam etsin. Nioh'da ise bu durum kısa ve kaba tabir ile aynı bkun mavisi gibi; küçük, merak ve gizem unsurunun olmadığı, tasarıma dair etkileyici çizimlerin yer almadığı, çizgisel basit mekanlar. Bir müddet sonra ana görevler dahi yan görev gibi hissettiriyor. Özellikle sonlara doğru artık bu mekan tasarımı olayı iyice amatörce bir hal alıyor, yani yeni, etkileyici bir şeyler çizmek yerine en ucuz yöntemi tercih ederek, basit tasarımlarla daha önce kestiğiniz boss'ları karşınıza çıkarıyorlar.

-Yan görevler ise diğer bir sıkıntı. Sayıları az değil ama üç ya da dört farklı mekan var yan görevlerin geçtiği, siz Japonya'nın farklı bölgelerine dahi gitseniz bu görevler aynı yerde oynanmaya devam ediyor. Ya tek bir boss kesiyorsunuz ya da kısa bir mesafeye sıralanmış düşmanları öldürüp bitiriyorsunuz. Ödülleri çoğu zaman işe yaramıyor, oynamak için cezbedici bir yanı yok.

-İkinci en büyük sorun düşman çeşitliliğinin olmayışı. İnsanların dışında yanlış hatırlamıyorsam altı tip Yokai var. Lvl 10'da karşınıza çıkan Yokai, lvl 100'de de karşınızda duruyor. 60 saat boyunca aynı düşmanı kesip duruyorsunuz. Bu durum sadece oyunun sıkıcı olmasına sebep olmuyor aynı zamanda zorluğu da düşürüyor. Başlarda kesmek için kırk takla attığınız yaratığı 50 saatin sonunda gözü kapalı kesiyorsunuz çünkü tüm hareketleri ezberleniyor. Bir incelemede okumuştum oyunun %75'i aynı diye, bu kesinlikle doğru bir söylem.

-Düşmanlarla ilgili başka sıkıntı da kendi dövüş tarzlarının olmayışı, yapımcı ekip bununla neredeyse hiç uğraşmamış. Nasıl ki biz kullandığımız silahın stili neyse ona göre dövüşüyorsak düşmanlar da aynı şekilde kullandığı silahın hareketleri ne ise onu yapıyor. Örneğin balta kullanan insanla, balta kullanan Yokai arasında dövüş stili açısından hiçbir fark yok. Bu durum öyle kötü bir noktadaki, bazı boss'ların dahi hareketleri sıradan bir npc ile aynı.

-Genel lvl dengesi de ne yazık ki ayarlananamış. Karakter lvl, item lvl ve görev lvl arasındaki dengede saçma tercihler mevcut. Mesela oyunun son iki görevinin lvl aralığı 130-150. Ben bu görevleri 100-109'da yaptım. Ancak normal şartlarda 109'un 150 için yeterli olmaması gerekiyor, fakat ekibin garip bir tercihi buradaki dengeyi alt üst ediyor. Şöyle ki, karakter lvl ve silahların item lvl'ı arasında hiçbir kısıtlama yok. Yani karakter lvl'ınız 85 diyelim, bulduğunuz item lvl 120 olan bir silahı ek bir şart gerekmesizin takıp kullanabiliyorsunuz. Bir diğer örnek, sondan bir önceki göreve ilk girdiğimde lvl 102'dim, lvl 165 olan bir revanant'dan item lvl'ı 145 olan bir kılıç düşürdüm. Bir anda görevin seviyesinin üzerine çıkmış oldum. Aslında zırhlar için gerekli stat'ı geliştirme şartı koymuşlar, yine giyebiliyorsunuz ama bonuslardan yararlanamıyorsunuz. Silahlarda niye bir kısıtlama getirmemişler anlamadım, bu durum oyunu hem kısaltmış hem de kolaylaştırmış.

-Revenant demişken, oyunun aslında en sevdiğim sistemlerinden biriydi. Ölen diğer oyuncuyu kaldırıp dövüşmek ve eşyalarını elde etmek gerçekten keyifli, hani DS'de de keşke olsun dediğim bir sistemdi ama ilerledikçe oyunun yapısını bozan bir şey olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü istisnasız her görevde, o görevin seviyesinden yüksek oyuncuların cesetlerini bulabiliyorsunuz. Her ne kadar gerçek oyuncuların cesetleri olsa da kaldırıldığında npc oluyorlar, bu sayede de kolay yeniyorsunuz ve adamın eşyalarını elde ediyorsunuz. Bu revenant sistemi yüzünden sürekli görevlerin üzerinde item lvl ortalamınız oluyor hali ile her görev normalden daha kolay bir hale geliyor.

-Oyun sanıldığı kadar zor değil, DS-BB ile karşılaştırılıyordu ama bunlar bir yana Ninja Gaiden bile birkaç gömlek daha zor bir oyun. Söylediğim sebeplerden ötürü mobları zaten bir müddet sonra elinizin tersi ile itiyorsunuz. Ancak üzücü kısmı boss'lar da çok kolay. Oyunun en zorlandığım boss'u ilk boss o da zaten oyuna yeni başlamamdan, mekaniklere alışma evresinden ötürü. Hiç abartmıyorum boss diye karşınıza gelen bazı tipler var ki, DS'de anca basit bir mob olurlar.

-Twilight görevler de ne yazık ki kendisinden bekleneni veremeyen mekaniklerden biri. Aslında kağıt üzerinde çok başarılı duruyor ama uygulama da çökmüş. Oynadığım 60 saatlik süre içerisinde sadece iki kez görevimin üzerinde twilight denk geldi. Buna ek olarak yapımcı ekibin bazı tercihleri de yine twilight görevlerinin suistimal edilmesine sebep oluyor. Misal bir tanesine girdiğiniz elde ettiğiniz xp, eşyalar bunları alabilmek için görevi tamamlamak zorunda değilsiniz. İstediğiniz kadar kalıp ardından Himorogi Branch ile menüye döndüğünüzde, tüm topladıklarınız siz de kalıyor. Bu da oyunun mekaniğini baltalayan ve kolaylaştıran kötü tercihlerden biri.

Uzuuun lafın kısası, ilk yarısı itibari ile gerçekten beğendiğim bir oyundu ama bir müddet sonra sürekli aynı şeyleri yaptığınız, bayık bir oyuna dönüşüyor ve bahsetmiş olduğum bazı kötü tercihler ben de hayal kırıklığı yarattı. Ben arkadaşımla beraber aldığım için verdiğim para zaten oyunlar için ideal bir miktar, bir de öyle ya da böyle 60 saat oynamışım bu dönemde RPG'ler dışında bu kadar süre başında tutan bir oyun artık pek yok. Ancak 180-200tl verilecek bir oyun bence değil, ucuzlamasını beklemek çok daha mantıklı.