Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Donanım / Hardware
Anasayfa Haberleri
Gökdelenlerdeki enerji ihtiyacının %40’ı sadece PV pencereler ile karşılanabilir
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
12
Cevap 1678
Tıklama 12
Öne Çıkarma
Cevap 1678
Tıklama 12
Öne Çıkarma
1. sayfa
-
Gökdelenlerdeki enerji ihtiyacının %40’ı sadece PV pencereler ile karşılanabilir
-
En Çok Beğenilenler Tümü Tüm Yorumları Aç
| Dikey yapılaşmanın yararlarından biri. Aslında dikey yapılaşma yani daha dar bir alanda yukarı doğru çok daha fazla kat inşa ederek daha fazla insanın barınmasının sağlanması nedense bizim hü... |
| tmm çok güzel, hemen uygulansın |
| Dikey yapılaşmanın yararlarından biri. Aslında dikey yapılaşma yani daha dar bir alanda yukarı doğru çok daha fazla kat inşa ederek daha fazla insanın barınmasının sağlanması nedense bizim hükümetin tercihi değil gibi. Yatay yapılaşma ile 4 kişilik bir aileye 200 metre kare tek katlı bir ev yapıp hem toprakta kapladıkları alan hem de işgal ettikleri doğa ile tabiata zarar vereceğini kimse öngörmüyor mu? Ayrıca bu tür evlerin bakımı ve masrafı ve ısınması bir apartman katından daha da pahalı ve zor. Yatay yapılaşma ile etrafa yayılan insanların ulaşımı da güçleşecek evlerinden şehir merkezine hatta bakkala gitmek için bir araca ihtiyaç duyacaklardır. Ama ne yazık ki hala bir muhalifin veya çevrecinin bile niye yatay yapılaşma dikey olsa daha mantıklı dediğini duymadım. Dikey yapıların hepsi deprem tehdidinde değil ve illa yıkılacak da değil. |
Bu mesaja 3 cevap geldi.
Bir gökdelenim olsa keşke  |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
| depremde zaten düşük katlı binalar bile yıkılıyor ülkede hatta konya da inşaat halindeki bina yıkıldı ülkede sen gelmişsin dikey yapılaşma diyorsun daha normal yapılaşmayı beceremiyoruz |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi berk70 -- 3 Aralık 2022; 23:22:8 >
|
Bence ülkemizde ki yüksek katlı binalara karşı olan bu önyargının sebebi mimari olarak iyi işler ortaya çıkaramamız. Özellikle TOKİ mimari konuda kendini geliştirmeli bence. TOKİ konutlarından örnek bir fotoğraf . Hiç bir yeşillik yok en önemlisi de binalar birbirine çok yakın olduğu için iç karatıcı bir görüntü oluşmuş . < Resime gitmek için tıklayın > Bu da Ağaoğlu'nun konutlarından bir örnek . Ne kadar ferah hoş duruyor. Farkı siz bulun < Resime gitmek için tıklayın > Amacım kesinlikle Ağaoğlu övmek falan değil . Sadece mimari plan ve çevre düzeninin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak . |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 2 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @monacomen
| Tercihi değil mi? her yer apartmanlarla doldu leş gibi. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @monacomen
| Arkadaşım sıf Ağaoğlu sitelerinden ev alabilmek için 4 evini sattı 1 daire aldı ancak sitede yok yok sosyal konutu adamlar yapmışlar. Basketbol, tenis, yüzme, kapalı spor alanları, site içinde migros, Starbucks, normal cafeler ne ararsan var. Daha benim atladığım sayamadığım çok fazla olanağı var peyzaj, site içi temizlik çok iyi çöp namına iğne bulamazsınız. |
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Moueson
| Ağaoğlu siteleri küçük bir şehir gibi diyebiliriz o zaman :) Yeni sitelerinde binaların altı direkt AVM oluyor artık . |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
|
Dediklerinizin hepsine katılıyorum sadece ulaşım olayına katılmıyorum. M2 başına ne kadar çok insan koyarsanız yolları devasa geniş yapsanızda (ki bizde pek olmuyor) trafik sorunun altından kalkamazsınız (bakınız New York). O yüzden 4-5 katlı evler trafiği etrafa yayacaktır ama zaten denilmekle kalınıyor sadece TOKİ evleri bu şekilde yapılıyor. |
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @monacomen
| Bence şehir içinde imkan varken depreme dayanıklı ama daha da uzun çok katlı ve yüksek binaların metrekareye daha fazla insan sığdırıp trafik sorununu azaltacağını yakıt tasarrufunu da azaltacağını düşünüyorum. Hele ki günümüzde ev ofise rağbet artarken insanlar evlerinden de çalıştığından veya iş yerleri bu yüksek binaların bir katında da olabileceğinden büyük bir tasarruf söz konusu. Ama 4+5 katlı evler hem araziyi verimsiz kullanmalarına hem de doğayı işgale hem de evin bakım ve onarımında az insan söz sahibi olduğundan masrafların da artmasına neden olur. New York da her yer 4 katlı olsa trafik sorunu 100 katına çıkardı. Bu kadar insan da ülkenin yarısını işgal ederdi. Gökdelenler doğayı kurtarıyor bir bakıma. |
Bu mesajda bahsedilenler: @gun
| Sanki her yer tek katlı olunca leş olmayacak güller çiçekler içinde yaşayacaksınız. Bu evlerin bakımı onarımı bahçelerin bakım mesaisinden kimse söz etmiyor. 4 Kişilik aile ne kadar doğa alanını işgal ediyor kimse hesap etmiyor. İki odalı apartman katını temizlemek için dünyanın temizlik malzemesi mesaisini yapıyorum diyenler müstakil ve bahçeli bu evleri nasıl neyle temizleyecek haberleri yok. Hayal dünyasından yaşıyorsunuz. Holly Wood filmlerinde o evleri kim nasıl temizliyor gösterilmiyor tabii. Herkesin niye arabası olmak zorunda kimse çakmıyor. |
Bu mesajda bahsedilenler: @S
| Evet bir bakıma haklısınız ama ne kadar para o kadar köfte hesabı. Tokinin evinin fiyatı ile Ağaoğlu'nun rezidansının fiyatı aynı olamadığı gibi peyzaj ve mimarisi de haliyle aynı olamıyor. Ben en azından bir balkonu olabilen binaların şart olduğunu düşünüyorum. Bir taraftan da CB'nin dediği gibi yatay mimarinin resimde de görüldüğü gibi toprak işgali ve aileler için masraftan başka bir şey olmadığını düşünüyorum. İnsanları ne kadar sağlam ve bir arada binalara koyarsanız ulaşım ve bina temizlik bakım maliyetleri azalır hatta yakıt tasarrufu da olur. Bir apartman birbirini ısıtırken tek katlı müstakil bir evi ısıtmak için dört apartman dairesinin gideri kadar para harcanacaktır. Doğayı işgal etmek ise ayrı bir dert. |
Bu mesajda bahsedilenler: @Moueson
1. sayfa
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
Gökdelenler hem içeriklerindeki aşırı elektrik tüketimi hem de fazla miktarda olan camlarının sera etkisi yaratması ile genelde ısınmadan çok soğutmaya ihtiyaç duyar. Uyguladığımız çözüm ise karartıcı film camları veya yansımalı camlar ile ısıyı dışarıda tutma çabasından ibaret. Bu çözüm, içerisi için kışın karanlığa yazın ise bina etrafının ekstra ısınmasına yol açarak ısı adalarının oluşmasına neden oluyor.
Fotovoltaik camlar ise görünür ışığın tamamen geçmesi şeklinde ya da yeterince şeffaf kalacak biçimde elektrik üretebiliyor. Tabi açık alana ya da çatıya uygun açıda monte edilmiş özel paneller kadar verimli değiller ama güç üretmekte başarılılar. Sonuçta cephe kaplamasında bu tür paneller, mimari açıdan taviz vermeden enerji üretimini sağlamakta.
ABD’ye ait Ulusal Yenilenebilir Enerjiler Laboratuvarı'nın (NREL) yaptığı araştırmaya göre gökdelenlerdeki cam yüzey alanı gittikçe artmakta. Bu alanı güneş enerjisini rahatsız etmeden elektrik enerjisine dönüştüren bir sisteme geçersek binanın ihtiyacı olan elektrik enerjisinin yarısına yakınını üretebiliriz.
Araştırmacılar açık kaynak kodlu olarak binaların simülasyonunu yapan bir yazılım da geliştirmiş. Bu yazılım sayesinde Denver’da yaptıkları simülasyonda bina uzadıkça binanın dışa bağımlılığı azalmakta, önce sıfır enerji binaya, ardından enerji fazlası veren binaya dönüşmekte.
Kaynak:https://www.cell.com/one-earth/fulltext/S2590-3322(22)00540-1
Haberi Portalda Gör