Bir varmış bir yokmuş, develer tellâl, pireler berber iken...

Aşağı Git Tüm Forumlar Konu Dışı / Off Topic Gereksiz Mesajlar Bir varmış bir yokmuş, develer tellâl, pireler berber iken...

Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir

8
Cevap 228
Tıklama 0
Öne Çıkarma

1. sayfa

Bir varmış bir yokmuş, develer tellâl, pireler berber iken...

Cevap Yaz

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

:)
Selamın Aleyküm ve Rahmetullah dostlarım !
Gün döndü, zaman değişti. Zaman/mekan/insanlar; aklım, ruhum ve kalbim ! Kıtalar yer değiştirdi. Sular çekildi. Yeni adalar keşfedildi. Aradan birkaç yaşam ve bir nefs basamağı geçti. İşte şimdi buradayım. Ve bunu okuyan kişi için; orada, bak işte tayyi zaman/tayyi mekan :) Bu akıl oyununu severim, Ebu Dürr üstadımdan öğrendim :) Ey okuyucu ! der, ben şimdi yokum (ölüyüm) ama işte sen benimle konuşuyorsun :) ALLAH (c.c.) sana rahmet eylesin ey üstadım !
Üstadlar, Pirler...demişken; az önce Medet ya Abdulkadir Geylani ! diye yakardım. Medet ya Rabb ! Medet ya İmam Ali ! Bakın işte şimdi buradayım. Oysa öncesinde kapılar açılmamıştı. Bu diyarlara gelmeme izin yoktu. "Şimdi konuşup anlatma zamanı değil, susup dinlemeli ve ilim öğrenmelisin."
ve aradan aylar aylar geçti...

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2C39A73B0 -- 23 Ekim 2022; 7:44:26 >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

Bismillahirrahmanirrahim.
Çok uzun süren, zorlu bir yolculuktu. Tren ile Tibet dağlarında ilerliyorduk. Karşımda; yer yer kırlaşmış uzun sakalını, boncuklu toka ile bağlamış budist bir rahip oturuyordu. O olabildiğince cansız, ben ise canlılığımdan bulunduğum yerde kıvrım kıvrım kıvranıyordum. Hâlim suretime yansıyor, aklıma düşen düşünce ve zanlardan dolayı acı çekiyordum. Böyle anlarda, düşüncelerin ağırlığı artık tahammül edemeyeceğim noktalara geldiğinde RABBİM koşturuyor, başka bir suretten yanıma varıyor ve beni güldürüyordu. Örneğin; yan vagondaki şişman, yaşlıca, arif bir zat :) Bizim vagona uğruyor; muhabbetini duydukça hüzne dair ne varsa silinip gidiyor, yaşam geliyordu. Yaklaşık 5 ay süren bu zorlu tren yolculuğunun ardından, nihayet beni O'na (c.c.) kavuşturacağını düşündüğüm Mürşidim'e varmıştım.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2C39A73B0 -- 23 Ekim 2022; 7:39:11 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

Ah şu Tibetli rahip ! Bugün bile donukluğunla beni hastalandırıyorsun. Kâmil insan olmak; nefsi arındırıp muhabbetten uzak olmak mı sanırsın ! Ne olur bir-iki kelam etsen de gönlüme baharı getirsen. Ne olur candan edeceğin birkaç kelime ile üzerimdeki hüznü alsan. Senelerce aç, susuz nefsini arındırdın ama yan kompartmandaki o şişman, yaşlı, güleç insan kadar ruhuma muhabbeti taşıyıp; şu hasta olmuş gönle şifa olup, yaşam veremedin. Anladım ki İslam: muhabbetti, yaşamdı, insandı ! Hayy'dı. HAYY ! Damarlarda dolaşan kan, pembe renkti İslam. Muhabbetin rengi o pembe idi. Yaşam pembesi. Şifa pembesi. Can'dı. Güneşin vurduğu pembe bulutlardı İslam. Flamingo hayvanının rengine benzer bir renk. Flamingo İslam'ın meyvesi idi.

Tık-Tık-Tık...
Mürşidimin kapısını çalıyordum. Kapıyı muhabbet ile bir zat açtı. Beni buyur etti...
ÂH...âh minel aşkı ve halatihi, Ahraka kalbi bi hararatihi !

< Resime gitmek için tıklayın >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

ÂH mine'l aşk Âh...Aşk, muhabbet ki; O'nu (c.c.) görmek uğruna kuzu gider kurda teslim olur, serçe ise daha da yakınlaşmak (yükselmek) amacıyla akbabanın kanadına konar. Akbaba sana tuzak kuracak serçecik...Ama ÂH MİNE'L AŞK ! Ne diyeyim ki. Aşkının Sahibi (c.c.) var ve seni kurtaracak...kork, ve de korkma :)

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

Mürşidim, her geleni sevgiyle buyur ediyor ama beni tanımıyordu. Hah, bunca yolculuğu sana kavuşmak için yapmışım. Benden haberin yok muydu ey Şeyhim ? Oysa benim Sen'den haberim vardı...
Gönül bilir ama bazen isim isim bilinmez. Yakında anlarız dedi, gönüller haberdar mı değil mi...
Ey Şeyhim. Beni ALLAH'a kavuştur diye, nice gün, gece gündüz demeden yol alıyorum. Şimdi beni tanımadığını söylüyorsun.
Kaderim; şimdi de Seni ikna edeceğim demek. :)))
ÂH kalbim ! Yan ! yanmıyorsan da çık git bu yoldan.
Kalp cevap verdi; ne pahasına olursa olsun yanacağım; tâ ki, dumanım tüte de O güzel bana nazar eyleye...O'nu (c.c.) kaybetmek tehlikesi hariç, ne pahasına olursa olsun !

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2C39A73B0 -- 23 Ekim 2022; 19:8:58 >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

O'nun (c.c.) hikayeleri ile muhabbet/hayat bulan gönül... :)
Senelerdir bana en güzel hikayelerden birisini anlatıp, beni de o masalın kahramanı yapmış; şimdi ise yine bambaşka masalın içerisine katmıştı. Bu masalda Tibet dağları, uzun tren yolculukları, işaretler ve işaret edilen Zatları arama yolculuğum vardı :)
Bir işaretin ardından aylarca yolculuk yapmış, işaret ediliğini düşündüğüm kapıya varmıştım. "O da (Şeyhim) beni bekliyor." sanıyordum :))) ama gördüm ki; kapılar bir kapı ile sınırlı değildi ve her kapının ardında yeni bir bilmece var :) O (c.c.) soruyor, sen de aşk ile peşine düşüyorsun. Çünkü yaratılışın, O'nunla (c.c.) olan özel bağın -Rabbi Has- :) O, seninle beraber oynayan bir oyun arkadaşı :) O'nun hikayesi :)
Ve yeni masalların kahramanı (ASLINDA 'O' ASIL KAHRAMANI :)) olarak devam ediyordun. Belki de sonsuza dek. Elhamdülillah, Şükürler olsun :)

Evet kapılar bir kapı ile sınırlı değildi. Hepsinde, bu gerçekten daha gerçek olan masala, kendini aşk ile adayan 'inananlar' için bir işaret vardı. ( Birgün mezara gireceksin ve bu gerçek sandığın rüya alemi bitecek, bunu görüyoruz ve biliyoruz...Sonsuza dek aşkı ve lezzetti tadacaklar ise O'nun hikayesine inananlar (iman/mümin)) ve rüyadan uyananlar olacak).

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2C39A73B0 -- 26 Ekim 2022; 6:35:15 >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

Eski günlerdeki gibi....
Videoyu izlemek için tıklayınız

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

Kulu ve Elçisidir (Efendim S.A.V.)
Gördüm ki en lezzetlisi 'kul' olmak imiş. Öyle sapsade. O (c.c.) karnını doyurur, seni giydirir. Okuluna hazırlar gönderir. O Rahmandır. Rahimdir. Çok üzülürsen sana hemen masal anlatır, öyle bir anlatır ki seni de hikayede yaşatır :) Sana anne gönderir, baba gönderir. Korur kollar. Merhamet eder. Daima senden haberdar, işitir duyar; seni bir an bile kendi haline bırakmaz:) Sever, sevginin asıl varlığı O'dur. SEVGİ, O OLDUĞU için, sevgi alemde gezinir durur. Sevgi kalbinde, sevgi ruhunda, sevgi bir filin kanatlarında :)) .... Tüm sevilenler de O'dur, tüm sevenler de O'dur. Sevginin asıl varlığı Vedud olan Rahmandır.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2C39A73B0 -- 3 Kasım 2022; 20:16:43 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Guest-2C39A73B0

geçen yıl

Yüzbaşı

Konu Sahibi

1.Bölüm
Mânevi iklim...
Seyr'in bu aşamasında sizlerle tecrübelerimi paylaşmak isterim. Zira artık anlatmak hissi baskın gelmiş, O'nun (c.c.) Güzelliği ve kulunu ne kadar özenle koruduğunu anlatarak, içimdeki mahcubiyet yükünden arınmak ve o huzurlu yeşil rengin etrafa sirayetini görmek isterim. Belki de ilahi bir emir, bir görevdir.
Develer, yolcuları menziline ulaştırmak için günler ve geceler boyu durmaksızın yol alıyordu. Bu yolculukta; hareket edemeyecek durumda olanlar bile aslında yolculuğuna devam ediyordu. Durup beklemek/bekletilmek de yolculuğa (kaderine) dahildi...
Bu yolculukta, O'nun (c.c.) arzusu ile bana eşlik eden ilk yol arkadaşım, hüznüm dediğim ve hâlâ hüzün olan Muhyiddin İbn Arabi Hz. (âh ! âh minel aşk'ı ve halatihi..) olmuştu...

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Cevap Yaz

1. sayfa

Tüm Forumlar Konu Dışı / Off Topic Gereksiz Mesajlar Bir varmış bir yokmuş, develer tellâl, pireler berber iken...