Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
32
Cevap
3485
Tıklama
50
Öne Çıkarma
Cevap: Atsız bu günleri 70 yıl önceden görmüş (2. sayfa)
G
3 yıl
Er
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: RevengeRain

Ülke mülteci dolmuş, Türko sokakta kendini güvende hissederek yürüyemiyor ama hala AKP'lisi de, SJW'si de "halkların kardeşliği, onlar mazlum, din kardeşimiz" ayağına mülteci savunuyor.

Bazı canlılarda testosteron/maskülenlik oranıyla bölgeni koruma içgüdüsünün, savaşçı karakterin doğru orantılı olduğu bir gerçek. Özellikle son yıllarda maskülenlik seviyemiz büyük oranda düştü, baya feminen bir toplum haline geldik, bunu gözlem yapabilen herkes farkeder.

Bir de bunun üzerine anaakım medyanın ve aydın olmaya kasan duygusal bilgisizlerin "enternasyonallik" propagandalarıyla iş iyice çığrından çıktı.

TR'ye gelen Suriyeli bile milliyetçilik yapıyor, kendi içinde gruplaşıyor; bizimkiler hala saçma sapan duygusal, enternasyonal hülyalarda geziniyorlar.

Durum kötü, durum çok çok kötü.
Öyle malesef aşağı ırklar azdı çinliler özellikle. Bu çin maymunlarına haddini bildireceğimizi kardeşlik yalanına sığınıyoruz.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
3 yıl
Yarbay

Akpli trollerin bu lafla algı yaratmasına bayılıyorum. Akp milleti, vatanı için 7 cihanla savaşıyor ama işte cehepe terörist. Aynen keke aynen.

quote:

abd maşası olan insanlar var Türk solunda


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
3 yıl
Er
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: MuharremAylar

Akpli trollerin bu lafla algı yaratmasına bayılıyorum. Akp milleti, vatanı için 7 cihanla savaşıyor ama işte cehepe terörist. Aynen keke aynen.

quote:

abd maşası olan insanlar var Türk solunda
solculuk adı altında hdpnin altına giren yada pyd adına savaşan adama ne diyeceğiz? Pyd komünist mi? Niye kürt bayrağı kullanıyor o zaman



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
3 yıl
Binbaşı

Hüseyin önce 69 da Adana da bir siyasi partinin kongresinde ne işi vardı onu söylesin hani ondan 69 dan önce siyaset e karşı idi o zaman CKMP kongresinde olmayacaktı ki olduğunu rozet atmasından biliyoruz ve öncesi de karşı olduğunu söylüyordu



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
3 yıl
Yarbay

H
3 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Guest-AC20489F5

İran batsın ordaki azerileri kurtulsun

Alıntıları Göster
Konu başlığında Solcu güruha girizgah var.. Lakin sağcılarda pek farklı değildir.

Örneğin bu arkadaş,, Müslüman, bir başka müslüman ülkenin batışını yine bir başka müslüman toplum için isteyebiliyor...

Faşizm'in sağı da solu da aynı boktur..



A
3 yıl
Yüzbaşı

Okumanızı tavsiye ederim. Günümüze ışık tutan bir yazıdır.

Kendi yorumuma göre Mhp, siyasi tarihimize ve Türk toplumuna en ağır hasarı veren bir partidir. Özellikle Alevilerin Türkçülük akımına sempati duyduğu yıllarda Mhp ile bu sempati düşmanlığa dönüştürülmüştür.






Alparslan Türkeş ile Nihal Atsız’ın yollarının neden ayrıldığını; katıksız bir Türkçü olan Ali Balseven’in dava arkadaşı ülkücüler tarafından neden öldürüldüğünü bilmeyenler, MHP’nin bugününü anlayamazlar. İşte 40 yıl önceki o yol ayrımının hikáyesi.

TARİH: 25 Mayıs 1973. Yer: Ankara. Ali Balseven, 25 yaşındaydı. Kahramanmaraşlıydı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi son sınıf öğrencisiydi. MHP’liydi. Ama...

O gün akşamüzeri Kurtuluş Parkı’nda bir grup MHP’li tarafından önü kesildi. Ali Balseven karşısına çıkanların hepsini tanıyordu. Dava arkadaşlarıydı. Hepsi ülkücüydü.

Ancak...


Bozkurtlar birbirine düşmüştü. Başbuğ o günlerde söylemişti o ünlü sözünü:

"Davadan döneni vurun!"

O gün ülküdaşları, Ali Balseven’i bıçaklayarak öldürdü. Peki, neden?

Ali Balseven davadan mı dönmüştü? Hayır! Birini mi ihbar etmişti? Hayır! Peki, suçu neydi? Suçu...

MHP’de her şey dört yıl önce bir kongrede başlamıştı.

KIRILMA NOKTASI

Tarih: 8 Şubat 1969. Yer: Adana

O gün şehir merkezi çok hareketliydi. Mavi gömlek giyen dokuz genç, motosikletlerle kentte tur atıyordu. Dokuz motosiklet; Alparslan Türkeş’in doktrini "dokuz ışık"ı temsil ediyordu.

Mavi gömlek neyin simgesiydi? Bilinmiyor. Bilinen, Mussolini’nin yarı-askeri gençlik örgütü militanlarının kara gömlek giydiğiydi. Motosikletli gençler gerekli ilgiyi topladıktan sonra kent merkezine geldiler.

Burada, 16 bağımsız Türk devletinin bayraklarını taşıyan 16 gençle buluştular. Alana gelen mehter takımı, ara vermeden büyük bir coşkuyla çalmaya başladı. Kalabalık giderek artıyordu. Alparslan Türkeş ve parti yöneticilerinin gelmesiyle yürüyüşe geçildi.

Askeri bir disiplin altında yürüyenlerin istikameti; milliyetçi hareketin en büyük tarihsel dönüşümünün yaşanacağı kurultay salonuydu.

Şehir merkezinden gelenleri kongre salonunda bir o kadar daha kişi karşıladı. Bu grup Türkeş’e mesafeliydi; liderleri ırkçı-Turancı Nihal Atsız idi.

"Tanrı Türk’ü Korusun" pankartı altında toplanmışlardı. Orta Asya nostaljisini canlandırmak isteyen bu gençler arasında paganist simgeler modaydı.

Bu nedenle hemen hepsi kalpak giyiyordu. Sarkık bıyıklıydılar. Yakalarında Bozkurt rozetleri vardı. Esir Türklerin kurtarılıp, yeniden inşa edilecek "Büyük Türkiye"ye inanıyorlardı. Turancıydılar.

"Adsız"dılar; Göktürkler’de henüz kamusal bir görevi yerine getirmemiş gençler özel isim taşıyamazlardı. Kendilerini kanıtlayana kadar bu gençlere "adsız" denirdi.

Aşırı milliyetçi Nihal Atsız, bu nedenle kendine "Atsız" soyadını seçmişti. Karşılıklı sloganlar altında kongre başladı.

AYRIŞMANIN NEDENİ

27 Mayıs 1960 askeri müdahalesine katılan dokuz subay, 22 Şubat 1964 tarihinde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne katıldı. Liderleri Alparslan Türkeş’ti. Bu ekip kısa bir süre sonra partiyi ele geçirdi. Alparslan Türkeş, partinin genel başkanı oldu.

İhtilalci subayların parti yönetimine gelmesiyle CKMP’de büyük dönüşümler yaşandı. Örneğin, partinin o tarihe kadar ülke yarısında teşkilatı varken, bu sayı hemen 61 il ve 435 ilçeye yayıldı.

Türkiye ilk kez, partili gençlerin kendilerine verdikleri isimle, "komando yürüyüşü"yle tanıştı. Genel Başkan Türkeş’e, "Başbuğ" deniliyordu.

CKMP, Türkçü bir partiydi. Bu siyasal çizgi geniş kitlelerle buluşamıyor; oy alamıyordu. Türkeş ve arkadaşları, "ayakları yere basmayan romantik Türkçü" parti çizgisini değiştirmeye karar verdi.

Türkeş ve subay arkadaşları her ne kadar cumhuriyetçi, laik ve Türkçü olsalar da, oy alabilmek için İslam motiflerinden yararlanmaya karar verdiler!

Siyaset dünyasında İslam’ın ne kadar önemli olduğunu sosyolojik olarak kavradılar. Bu değişim/dönüşüm sadece parti programıyla sınırlı olmayacaktı; hareketin simgeleri/sembolleri bile değiştirilecekti.

İşte Adana kongresi bu amaçla toplanmıştı.

Adana’da toplanılmıştı; çünkü biliyorlardı ki Ankara, İstanbul gibi kentlerde parti çizgisinin değişmesine karşı çıkan güçlü bir "Türkçü" grup vardı.

Ve iki gün süren Adana kongresinde büyük tartışmalar, kavgalar ve ayrışmalar yaşandı...

BÜYÜK DÖNÜŞÜM

Kongre iki gün boyunca hayli hareketli geçti. Kongre Başkanı Orhan Kaleli bile divandan istifa etmek zorunda kaldı. Türkçülerin simgesi "Tanrıdağı"nın yanına, İslamiyet’in simgesi "Hiradağı" eklenip yeni bir slogan üretilmişti: "Tanrıdağı kadar Türk, Hiradağı kadar Müslüman."

Zamanla, "Tanrı Türk’ü Korusun" pankartının yerini de "Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın" alacaktı! Benzeri İslami simgeler, Türkçü gruptan "Türkler Araplaştırılmak isteniyor" şeklinde tepki aldı.

Nihal Atsız ekibi, kongrede direkt Türkeş’i hedef aldı. Aslında Nihal Atsız ile Türkeş’in dava arkadaşlığı çok eski yıllara dayanıyordu.

Türkeş daha Kuleli Askeri Lisesi’nde öğrenci iken Nihal Atsız ile tanışmıştı. Onu öğretmeni bilmişti!

1944 Türkçüler Davası’nda birlikte yargılanıp hüküm giymişlerdi. Şimdi ise karşı gruptaydılar. Nihal Atsız ekibi, kongrede hep benzer sözleri söylediler Türkeş’e:

"Sen git güvendiğin Araplara biat et!"

"Oy toplamak için Arap develere bin!"

Sonuçta, Nihal Atsız grubu, kongreyi kaybetti. Türkçüler ellerindeki parti kimliklerini kürsüye doğru fırlatarak salondan ayrıldılar.

Nihal Atsız, gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

"MHP’de Allah, Tanrı’yı kovdu!"

Türkçülük, Osmanlı Devleti’nin son döneminde doğmuş; Cumhuriyet ile birlikte dirilmiş; 1969 kongresinde öldürülmüştü!

ÜÇ HİLAL

Türkçü grubun kongreyi terk etmesinin ardından Türkeş ve arkadaşları önergeleri tek tek kabul ettiler. Parti adından başlayarak hareketin her şeyini değiştirdiler:

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) adı, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oldu.

"Bozkurt" sembolü/amblemi, yerini "Üç Hilal"e bıraktı.

"Bozkurtlar", "Ülkücüler"e dönüştürüldü!

"Türkçü" yerine "milliyetçi" sıfatı tercih edildi.

"Türkçüler Derneği" lağvedildi; "Milliyetçiler Derneği" kuruldu.

Sadece "Başbuğ"a dokunulmamıştı.

27 Mayıs’ın "kudretli albayı" Türkeş, kısa bir süre sonra Kábe’ye gidip hacı oldu.

MHP artık kendine yeni bir yol çizmişti.

Ve bu yolda "Şamanist" saydığı "Bozkurtlara" ihtiyacı yoktu.

Çünkü:

Bozkurtlar, Şamanist gelenekleri canlı tutmak, unutturmamak istiyordu.

O kadar Türkçüydüler ki, Sakarya, Adapazarı’na gidip Orta Asya’dan getirilen kımızı içiyorlardı.

Hatta 1960’lı yılların sonunda üniversitelerde siyasal kavgaların başladığı o günlerde, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Fehmi Yücesoy okulda solcu öğrencilerden dayak yiyip yere düşünce, "Bana yardım et gök tanrısı" diye dua etmişti!

Niyazi Adıgüzel, Nihat Çetinkaya gibi isimler İstanbul Şamanistler Derneği’ni kurmuştu!

UTANGAÇ SÖYLEM

Alparslan Türkeş, sadece Türkçülerle yollarını ayırmadı. O artık utangaç bir Kemalist idi. Parti binalarından Atatürk resimleri indiriliyordu artık.

1960’lı yılların sonu, 1970’li yılların başı aynı zamanda Türkiye’deki partilerin yeniden saflaşmaya başladığı bir dönemdi.

MHP bu dönemde ideolojikleşme ve radikalleşme konusunda mevcut partilerden daha aktifti. Propaganda konuşmalarında, laikliğin yerini oy avcılığına dönük İslami söylemler aldı.

Politikada mistik/dinsel bir yaklaşımı benimsedi. Kırsal alanlar ve varoşlar için bu söyleminin önemli olduğunun farkındaydı.

Bu nedenledir ki, ülkücüler otobüslere bindirilip Adıyaman’daki Nakşibendi Menzil Şeyhi’nin elini öptürülmeye götürülmesine ses çıkarmıyordu.

Tarikatlar Türkeş’i ziyaret ediyor; ona tüfek hediye ediyorlardı!

Türkeş artık pragmatikti: Türkçü söylemlerle sadece üniversitedeki öğrencilerin dikkatini çekeceğini biliyordu. İsteği, İslamcı söylemlerle "köksüzlük sorunu" yaşayan köylü gençleri toplumsal harekete çekmekti.

Laik Türkeş, tarikatlara yakınlaştı. Öncelikli ilk hedefi Orta Anadolu’daki Sünni Müslümanların oylarını almaktı.

Başarılı da oldu.

ALEVİLER

Ali Balseven’in cenazesine MHP’den kimse katılmadı. Cenazede sadece Türkçüler vardı. Tabutu Türk bayrağı ve Bozkurt flamasına sarılıydı.

Başları kalpaklı, sarkık bıyıklı Türkçüler, yoldaşlarının tabutunu Kahramanmaraş’a kadar taşıdılar.

Ve...

Bilinmeyen bir gerçektir:

Ali Balseven Alevi’ydi.

Alevilerin MHP’ye uzak durmasının bir nedeni de Ali Balseven cinayetidir.

Sonuç:

MHP’nin 40 yıllık siyasal çizgisinde bir sapma yoktur.

’Bozkurtçunun Amentüsü’

Biz kimiz?

Bozkurtçularız.

İdeolojimiz nedir?

Bozkurt Türkçülüğü.

Neye inanırız?

Türk ırkının ve Türk milletinin, her ırktan ve her milletten üstün olduğuna!

Bu üstünlüğün kaynağı nedir?

Türk kanıdır.

Türk doğuştan mı üstündür?

Türk, doğuştan üstün ve kabiliyetlidir. Türk, zekásını, yiğitliğini, askeri dehasını ve her hususta büyük kabiliyet ve istidadını kanından alır.

Bu üstünlük kaybolabilir mi?

Kötü idare ve kötü muhitin tesiriyle azalırsa da bu muvakkattir. Türk kendi gelişmesini tekin edecek iyi bir idare ve iyi bir muhit yaratır yaratmaz bu üstünlüğü yeniden parlar.

Bu üstünlük ne vakit büsbütün kaybolur?

Eğer Türk’ün kanı yabancı kanlarla bulanırsa. Bu takdirde melez ve karışık kanlı olarak doğacak nesiller, Türk’ün maddi manevi hususiyetlerini taşımazlar ve öz bir Türk gibi üstün soydan olamazlar.

Bozkurtlar niçin ırkçıdır?

Bozkurtçuların ırkçı olmalarının diğer bir sebebi de içtimaidir; Bozkurtçular biliyor ki Türk’e ancak Türk’ten fayda gelir. Türk olmayanlar ve her çeşit dönmeler, ne kadar Türk terbiyesi ile büyürlerse büyüsünler hiçbir zaman bir öz Türk’e benzemeyecekleri gibi bir öz Türk gibi de bu millete hizmet edemeyeceklerdir.

Türk derken, 9 göbeği Türk olanları mı kastediyorsun?

Gönül öyle isterdi. Fakat realiteleri gören Bozkurtçular, atalarının dörtte üçü Türk olan veya 4 göbekten beri kanca Türkleşmiş olanları da Türk saymaktadırlar.

Bozkurtçular Pantürkist midir?

Evet...

"Bozkurtçunun Amentüsü"nü kaleme alan isim Reha Oğuz Türkkan idi.

(Bozkurt Dergisi, Sayı 1, 5 Mart 1942.)

"Türkçülük" özellikle II. Dünya Savaşı döneminde ırkçılığa dönüşüvermişti.



O
3 yıl
Yüzbaşı

quote:

Bugün PYD bayrağı altında ABD uçağı iziyle komünizm getireceğim diye abd maşası olan solcular
Komunizm rusların işi, ama
1.abd eliyle uçak izniyle pyd bayrağı taşıyan
2. solcular
3.pyd altında ruslara kafa tutarak
4.Komunizm getiriyormuş.
Hey yavrum heyyyy. Milletin beynini yıkamak için böyle algı kasarsın anladım ama şu cümlede kim kimin dostu düşmanı anlayan cennetlik. Demek millet o kadar cahil ki bunlara inanıyor. Daha ne diyelim.

pyd'nin yaptıklarını destekleyenlerin solculuk sağcılıkla alakası yok. Onlarda sizin gibi beyni yıkanmış, bedava yaşama derdindeler. Git Rusyada komunizm gör desen kaçarak Cihangir'e sığınırlar.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Oğuzhan/ -- 12 Nisan 2021; 17:19:48 >

M
3 yıl
Yarbay

Apk mph'de uygur soykırımını tanımıyor.




Bu mesajda bahsedilenler: @Guest-AC20489F5
M
3 yıl
Yüzbaşı

Sayın hocam nefes tüketmeni tavsiye etmem. Bu ülkede Türksen ve milliyetciysen herkes"ama" ile başlayan söylemlerle seni yerin dibine sokup sokup çıkartır, Kürtsen ne yaparsan yap, içinden PKK gibi bir olusumu dahi çıkarsan (yetmez mi?) Seni bağrına basar.

Cumhuriyet kuruldugunda Kürt nüfusu Güneydoğu'daki birkaç ille sınırlıydı, çok değil 20 yıl önce ise büyükşehirlerde Kürt nüfusu çok sınırlıydı. Şimdi şehirlerimizin yarısı Kürt şehri olmuş, Adana Mersin bile Kürt şehri oldu sayılır. 3 büyükşehirin akıbeti ise zaten ortada. Çok değil, 30 seneye bu ülkenin sadece adı TÜRKiye Cumhuriyeti olarak kalır gibi geliyor. İçinde yaşayanlar ise Kürtler ve kürtleşmis Türkler.

Yorma kendini o yüzden. Türkün Türkten başka düşmanı yoktur. Milliyetçiysen seni aşağıya çekecek olan yine türklerin kendisi. Sen onların da iyiliğini düşünürsün ama onlar sana "comar, ırkçı" gibi klişe söylemlerde bulunurlar.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mr. solucan -- 13 Nisan 2021; 2:48:24 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Z
3 yıl
Yarbay

Atsız bu ülke akıl hastası ve delilerle doludur demişti.Doğru söylemiş



R
3 yıl
Yüzbaşı

Atsız önemli bir insandı. Artık islam-Türkçülük ideolojisi dışında saf Türkçülük siyaseti kalmadı. Türk İslam birleşmesi ve MHP kuruluşunu da Türkiye için faydalı buluyorum. Çünkü saf Türkçülük ne kadar doğru olsada bizim topraklarımızda yaşatması zor bir ideoloji.
Türkçülük ve islamcılığın iç içe geçmesi Atatürkçülüğün ve laikliğin devamlılığını sağlıyor.

Atsız bu başlıkta, abd yanlıları ve emperyalistlere karşı, sscb nin bizleri kurtarmasını bekleyen sosyalistleri eleştiriyor. Emperyalizm ile mücalenin bizzat kendimiz Türkler tarafından yapılabileceğini anlatıyor. Ayrıca, öte taraftan araplarla dostluk kuranları da eleştiriyor. Dostların arkadan vurmalarından kastı bu.

Konu sahibi ise anlatmak istediğini şöyle anladım. PKK - ypg komünist bir örgüt, buna rağmen kominizm karşıtlığı ile bilinen abd ile müttefik. Ve onların silahlarının gölgesinde. Bütün bu mantıksızlığa rağmen bazı türk solu siyaseti benimsemiş solcular buna destek çıkıyor. Anladığım bu.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

F
3 yıl
Teğmen

Atsız dediğiniz adam Atatürke ve İsmet paşaya sallayan adamın tekidir. Ek olarak 'dalkavuklar gecesi' kitabını da araştırabilirsiniz



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >

T
3 yıl
Yarbay

Şey mi dostum Osman Öcalanı TRT'ye çıkaranlar?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

S
3 yıl
Teğmen

40 bin şehit değil. Asker polis sivil 16 bin civarı. Geri kalan teröristler.



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @maşık
G
3 yıl
Yarbay

Bilgi için teşekkür ederim




Bu mesajda bahsedilenler: @sinanakgl
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.