Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Kültür ve Bilim
Kültür, Güncel ve Tarih
Felsefe
enerjinin hiçbir zaman yok olmaması, gözün görme sınırı ve öteki dünya
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
29
Cevap 959
Tıklama 1
Öne Çıkarma
Cevap 959
Tıklama 1
Öne Çıkarma
-
Cevap: enerjinin hiçbir zaman yok olmaması, gözün görme sınırı ve öteki dünya (2. sayfa)
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Bizi 100 milyon ışık yılı uzaklıkta yaşayan devler yarattı. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @Qtrone
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
| Seni hiç bir şeyden ayirmiyor. Sen (insan), o kadar kibirlisin ki, kainatın bile insan için var olduğuna hükmetmiş sin. Yaşam; tüm canlılar için vardır, her canlı kendi doğasına göre yaşar bunu. |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Kütahyalı 77
|
| Fmri ile yapilan deneylerdi galiba verdigimiz kararlarin ve tepkilerin en az 6 saniye onceden hazirlandigini gösteriyordu..Ayrıca deneylerde tam hatirirmda degil denegin kortexine dokunuldugunda istemsizce verecegi tepkiye karşı direnmesini soyleyip bunuda basarmislardi sanırım..Bu şu anlama geliyor ki , beynin komutlarina karsi istenildiginde bir direnc söz konusu olabiliyor..Dahası saniyeden daha kisa suren bir istek dusundugumuzde , onu hemen gerceklestirdigimizi saniyoruz..Ama aslinda o istek en az 6 saniye onceden hazirlaniyor, bilgisi kurumamis olanlar daha cok detaylandirabilir cok zaman gectiginden pek hatrimda kalmadı..Yani mesela sen kapiyi acmayi dusunuyorsun ve bunu yapiyorsun ama kapiyi acma dusuncesi, düsündüm dedigin andan en az 6 saniye onceden hazirlik asamasina giriyor..Bu da haliyle kaderi çağrıştırıyor bende..Bizim sandıgımız tüm aktivitelerimizin önceden hazirlanması ve benim kendi beynimin komut mekanizmasina karşı koyabilmem, istemsizce "Ben Kimim " sorusunu sorduruyor...O yüzden bende senin gibi düşünüyorum ölümden sonrasına inanıyorum ama ben daha çok spritualist budist ruhcu tarafa kayiyorum..Dolores cannon anlattıklarına cidden güveniyorum.. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
| Şahsen dine inanmamı sağlayan en büyük şey yaşadığımz olağanüstü paranormal olaylar, günümüzde birçok konuda din temsilcilerinin halleri modern bilime uymayıp şiddetle karşıdır hatta birçok husus dahi kafa kurcalamaktadır ama bugüne kadar gördüğüm paranormal olaylar beni güçlü bir enerji ya da varlığın mevcut olduğu hissiyatına sevk etti aslında biraz vahdeti vücut biraz tasavvufcu anlayışla dini değerlendiriyorum belki de anlatılanların birkısmı meteforik anlatımlar ve o günün şartlarında değerlendirilmesi gerekiyor çünkü günümüz sürekli değişiyor bugün etik olarak gördüğümüzü yarın etik olarak görmeyebiliyoruz ya da tam tersi (büyük oranda) olabiliyor. Bu konularda sorgulayıcı ve şüpheci bir yapıya sahibim ve elimden geldiğince olaylara objektif bakmaya çalışıyorum ama anladımki objektif olmak neredeyse imkansız çünkü insan beyninde bakış açısını oluşturan en büyük şey bilinç ve bu bilinçi de oluşturan dış çevre yani burada insan iradesinin sınırlanması söz konusu yine de farklı bakış ve farklı bilinç durumlarını inceleyip onların simülasyonlarını beynimizde çalıştırabilirsek belki de ne kadar çok varlığın gözünden bakarsak o kadar objektif oluruz... |
| Öldüğünde mantıken zaman senin için durur ve kafana belli bir süre daha geleceği hayal eder yaşam anılarını tarar ve sen bunu hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçti dersin ama aslımda beynin bu durumu kafanın içindeki bütün deneyimleri tarıyarak bir şeyle bağdaşlaştırmaya çalışır yani kısaca ilk olucakkar belli ama sonrası we dont know |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
Cevaplardan birisi: “Tanrı öyle istedi. Hikmetinden sual olunmaz.“ Bilinemez (agnositk) bir alana işaret ediyor.
Diğeri: “Evren ve insan zaten Tanrının kendisinden bir parça” Panteistik bir alana işaret ediyor.
Başka birisi: “iyi ve kötü arasında bir savaş var. Tanrı insanı bu savaşta nerede duracağı konusunda sınıyor”. Etik bir alana işaret ediyor.
Bu sonuncusuna yapılacak itiraz etik bir sistemin ontolojik bir sistemi önceleyemeyeceği yönünde olur. Varlık yoksa hangi etikten bahsedilebilir? O halde iyiyi Tanrı, kötüyü Şeytan olarak birbiri ile savaşma kapasitesine-gücüne sahip tözler olarak görmek zorundayız. Peki iyi nedir, kötü nedir? Işık iyi karanlık kötü mü? Saçma…Heterocinsellik iyi, eşcinsellik kötü mü? Ya da Tanrıyı tutmak iyi şeytanı tutmak kötü mü? Neden? Hangi temelde?