Her şeyin şifresini unutmuş ama dhninkini unutmamış. |
Her şeyin şifresini unutmuş ama dhninkini unutmamış. |
Eski üye csbsi böyle kaliteli oluyor yeni yetmeler örnek alsın. |
Eski üye csbsi böyle kaliteli oluyor yeni yetmeler örnek alsın. |
Eski Dostum yazdigin yazi cok uzun okumadim ama madem unuttun hatirlatayim. Bana olan 10.000 dolarlik borcunu ne zaman ödeyeceksin? |
Baştan sona kadar okudum zebaniyi bekleyerek. zhebhany olmasına rağmen her şeyi unutsam keşke şöyle hiçbir şey olmasa diye düşündüm bi' an kendim için. Güzel, öne çıkardım. |
çok güzel hikaye ki umarım hikayedir.... |
|
|
bu arada herşeyi unutmayı bende düşündüm bi an, ve gerçekten isterdim... |
|
Hikaye buyuk Intimal ile :) cok zor bir durum gercekten 😐 |
belki bir yerden alıntıdır, bu adam böyle hikayeler yazabiliyorsa ne güzel |
bu arada eskilerden bi hikaye vardı ama yaşanmış sanırım diye hatırlıyorum ekşide incide filan yayınlanmıştı dh de de vardı ankarada geçiyodu baya uzun yazmıştı hüzünlü bi aşk hikayesi bulan varsa atsın tekrar okuyalım |
Her şeyin şifresini unutmuş ama dhninkini unutmamış. |
Csb 'se bile çok güzel beğendim |
Güzel csb yazmışın be :) |
Güzel hikaye bunun filmini çeksen Türklerin çektiği çoğu romantik/dram filmini geçer tabi biraz hikayeyi uzatmak gerek. |
hafizam silinsin diye bekliyorum. Ancak allah sana kolaylik versin kardeş |
CSB 2006'dan kalma hesabının şifresini unutamamış ama. < Resime gitmek için tıklayın > |
Eski üye csbsi böyle kaliteli oluyor yeni yetmeler örnek alsın. |
Hiç. Ama güzel yazmış. Eskiden böyle adam doluydu forum. |
Kızın adı stephany olmalıydı hocam, kalitesiz bir csb olmuş. |
Her beğeni bir tekme |
Sene 2016, Amerika'dayım. Hastanede duvarı izlerken farkına varıyorum ki kendime dair hatırladığım hiçbirşey yok. Trafik kazası geçirmişim ve airbag'ler açılmayınca kafamı sert bi şekilde direksiyona vurmuşum, alnım haricinde başkada hasar yok. Doktorlara durumu anlatınca hafıza kaybı olduğunu söylediler, geçmiş hafızam gelir mi gelmez mi belli değil dediler, şans işiymiş..
Nedenini bilmiyorum fakat beni tanıyan kimse gelmemişti hastaneye, kimseye ulaşmamışlar durumumla ilgili, telefonum çalmamış bile.
Polisle görüşerek ev adresimi öğrendim, evime girebildim. Kendim hakkında bilgiler aradım, bilgisayarımda şifre vardı açamadım. Kendi koyduğum şifreyi dahi hatırlamıyordum, en ufak bi fikrim yoktu şifre hakkında.
Telefonum da şifreliydi, onuda açamadım. Parmak izi özelliği yokmuş malesef. Bu yüzden gidip yeni telefon alayım dedim, kredi kartı şifremi hatırlayamadım. Herşey şaka gibiydi, evime gelen kimse yok, telefonumu arayan kimse yok. Kendim hakkında bilgi alabileceğim bir kişi bile yoktu.
Para harcayamıyordum yahu kart şifremi bilmiyorum diye. Neyseki bankayla gerekli görüşmeler sonucu o kısmı hallettim. Kendime yeni bir telefon aldım, hattımı taktım, hop bu sefer pin kodu istedi. Lan olm nerden bileyim ben pini. Eski telefona takmaya çalıştığımda da o da pin istedi. Aha dedim telefon hattımda yalan oldu. Simkart üzerine baktım hangi şirket bu, şirketin adı yazmıyor, tek renk bi simkart. Bikaç yere sordum hangi firmanındır bu kart diye, o şekilde buldum firmayı. Bi bayisine uğrayıp durumu anlattım, sosyal güvenlik numaramdan aboneliğim doğrulandı yeni sim aldım. Taktım telefona bekliyorum artık biri beni arasın diye. Hayatım buna bağlı artık, beni tanıyan birisiyle görüşmem lazım.
Kimse aramadı malesef. Napacağımı bilemedim, kimseyi tanımıyorum.
Komşularla görüştüm, yeni taşındın zaten bizde tanışamadık dediler. Onların vasıtasıyla ev sahibimin numarasını buldum, o kadında bilmiyorum henüz 2 aydır burdasın dedi. Lan ben nerden geldim ki ?
Neyse arkadaşlar, bu şekilde depresyon içersinde 2-3 ay süre geçirdim. Banka hesabımdaki parayla yaşadım bu süre boyunca. Kimse ulaşmadı bana. Artık durumu kabullendim, dedim ben demekki tek tabanca, ailesi olmayan bir insanım. Biyerlerden kaçtım geldim buraya heralde, o zaman hayatıma yeni baştan başlayayım..
Mesleğim var mı yok mu onuda bilmiyorum, yaşım 22, okuyor muyum, çalışıyor muyum bilgim yok. Artık bunları geride bırakarak bi hayata başlamam gerekti. Bi markette kasiyer olarak işe başladım, üniversite giriş için SAT sınavına girmek gerekiyormuş. Boş zamanlarımda bu sınava çalıştım, garip bi şekilde matematikte gereken formüller falan hep aklımdaydı, bunu hatırlarken geçmişimi hatırlayamamak çok koydu.
Herneyse ben hayatımı toparladım, artık umursamıyordum geçmişimi, geleceğime odaklandım. Hem para kazandım, hem ders çalıştım ve SAT'ide güzel bir puan elde ederek üniversitelerden burs teklifleri aldım. İyi üniversitelerden birini seçtim ve o şehre taşındım. Çalışıp okumaya başladım, fakat okuduğum için part time çalışmaya devam ettim bu yüzden gelirim azaldı. En başında bankada büyük bir mebla param yoktu zaten, 15 bin dolar gibi bi miktar vardı. 2-3 aylık süreçte 6-7 bini harcamıştım, kalanına dokunmak istemedim zor günlerim olursa diye.
Üniversiteden bi kızla görüşmeye başladım, hikayemi baya ilgi çekici bulmuştu. Sürekli hafızam yerine gelsin diye korkutuyordu :) Arkadaşça başlayan ilişkimiz, karşılıklı hoşlanma sonucu, flörte dönüştü. Yurtta kalıyordu o, o yüzden çoğu zaman benim evde takılmaya başladık. Zaman ilerledi ve farkettim ki beraber yaşamaya başlamışız. Haftada 1-2 gün yurda geçerse geçiyordu, onun harici hep bendeydi. Stacia ile güzel anlaşıyorduk, onun yanında mutluydum, başka yerde olmak istemiyordum.
Üniversitenin 2. senesinin sonuna yaklaşmıştık. 1.5 yıllık bi ilişkimiz vardı Stacia ile artık. Yurttan tamamen ayrılıp benim yanıma taşınmıştı. Oda part time çalışıyordu bi avm'deki takı standında. Kirama ve ev ihtiyaçlarına yardım ediyordu. Evlilik falan hiç konuşmamıştık ama zaten evli çiftler gibiydik.
Üniversite'de 2. senemin bitmesiyle yaz tatiline girdik. Planlar yapıyoruz gezelim, tatil yapalım falan. Kapı çaldı, 2 takım elbiseli adam beni sordu, buyrun dedim, Türkçe konuşmaya başladılar. Büyükelçilikten çağırılıyormuşum ? Sebep sordum, gülümseyerek bikaç evrak işi, sıkıntı yok dediler. Hazırlanıp çıktım onlarla beraber.
Türkiye büyükelçiliği farklı bi şehirdeydi ama yakındı. 2-3 saatlik yolculuk sonrası hedefe ulaştık, büyükelçinin odasına aldılar beni hemen. Büyükelçiyle görüştük, bana geçmişimi anlattı, ailemin bana ulaşmaya çalıştığını anlattı. Acayip bi duygu hissettim, üzüldüm mü sevindim mi hala bilmiyorum. O gün ailemle internet üzerinden tanıştım ve Türkiye'ye davet edildim, uçak biletim alındı hemen, 2 gün sonraki uçakla Türkiye'ye gelecektim.
Stacia'ye durumu anlattım, çok heyecanlandı, sevindi. Gelmek istedi o da. Yalnız gitmek istediğimi söyledim ama dinletemedim, bi bilette ona aldık.
Türkiye'ye geldim, ailem havalanında karşıladı beni, gözyaşları ve gülümsemeler eşliğinde. Stacia'yi merak edip kim diye sordular, eşim dedim bende, o an kızın biri uzaklaştı gitti yanımızdan. Ortalık bi sessizleşti, gerildi. Kızın peşinden bikaç kişi gitti, ben ne olduğunu anlayamadım bile. Neyse eve geçelim diyerek eve doğru yola koyulduk.
Bütün geçmişim anlatıldı, herşey kafamda oturmaya başladı anlatıldıkça. Meğerse yüksek lisans için gitmişim ve daha üni'ye kaydımı başlatamadan kazayı geçirmişim. Hesabımdaki para, üniversite için gerekli olan paranın bi kısmıymış. 2 aylık süreçte evimi kiralayıp, aracımı alıp ingilizcemi geliştirmeye çabalıyormuşum ünide rahat edeyim diye.
Neden ulaşamadık birbirimize diye konuştuk. PC'mi açamadığım için ordan bilgi alamadık, telefonda ise amerika hattımdaki numarayı bilmiyorlarmış. Türkiye hattımdaki numaradan whatsapp kullanmaya devam ediyormuşum, ordan görüşüyormuşuz. Telefonuda açamayınca, TR numarama kayıtlı whatsapp'ta gitti. O yüzden kimse amerikan hattımdan bana ulaşamamış.
Benden haber alamayınca, büyükelçilikle görüşmüşler, onlarda hakkımda bilgi toplamak için polisle iletişime geçmiş, o kısımda işler çok yavaş ilerlemiş ve ben üni için taşındıktan hastane kayıtlarından kazam öğrenilmiş ama beni bulamamışlar. Ondan sonrasında ABD nin farklı birimleri ile görüşerek 2 yıl ardından üniversiteden öğrenciliğim hakkında bilgi alarak, adresime ulaşabilmişler.
Ben ne yapacağımı bilemedim, yani ailem onlar eyvallah, ama tanımıyorum hiçbirini. Tüm vaziyete hakim olduktan sonr, havaalanında uzaklaşan kız geldi. Ağlayarak sordu beni hatırlıyor musun diye, yok yani tanımıyorum.
Anlattılar onun hakkındaki herşeyi, o benim nişanlımmış lan ? Ya yanıma ABD ye alacakmışım onu, yada ben dönene kadar beklicekmiş. Duruma göre karar verecekmişiz ama o kararı veremeden benim hafıza uçmuş. Ölüm haberim gelmeyince, yıllardır oda beni beklemiş. Çok mahçup oldum, ne yapıcam , ne diyecem bilemedim. Bi yandan Stacia, bi yandan bu kız, bi yandan ailem çok daraldım, kafamı toparlamak istiyorum diyerek çıktım dışarı tek başıma.
Stacia'yi seviyorum, ama evlenmeye söz verdiğim, yıllardır beni bekleyende hiç tanımadğım bir nişanlım var.
Ne yapacağımı bilemiyorum...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Okuyan ve yorum yapan tüm arkadaşlara teşekkür ederim
Tüm yorumları tek tek okudum büyük bi keyifle
Üzerine düşünmeden yazdığım bir hikayeydi, o yüzden illa açıklar vardı, dedektif arkadaşlar çözmüşler hemen olayı
Yıllar önce kaleme aldığım bir hikaye daha vardı, merak edip okumak isteyen olursa şöyle bırakayım linkini
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DonhanımNaber -- 17 Nisan 2019; 21:45:20 >