Geçen hafta Marmara Üniversitesi Sermaye Piyasası bölümünden mezun oldum. Olabildiğimce objektif yazmaya çalışarak bölümün iyi-kötü yanlarını tanıtmaya uğraşacağım.
Öncelikle departmanın ne olduğunu anlatmaya çalışayım. Sermaye Piyasası bölümünde finans ağırlıklı dersler veriliyor, toplam 60 dersin 23-24'ü finans, 10'u ekonomi, 16-17 si idari(işletme), 10 kadarı da sosyal dersler. Bu sebeple bölüm özelde Sermaye Piyasasına genelde tüm Finans sektörüne yönelik dersler veriyor. Sermaye Piyasası kısaca 'Üretimde kullanılabilecek tüm varlıkların, emtiaların, finansal araçların ve türevlerinin faaliyet gördüğü piyasa' dır ve yatırım araçlarının faaliyet alanıdır. Yani devlet tahvili, repo, hazine bonosu, hisse senedi, altın-petrol gibi emtialar, yatırım fonları, vadeli ürünler ve türev ürünler bu alanın konusudur. Ülkemizde Sermaye Piyasası'nda Bankalar, Aracı Kurumlar(Yatırım Şirketleri ve Menkul Değerler Şirketleri), Yatırım Ortaklıkları ve Yatırım Fonları, Faktöring Şirketleri, Fortaiting Şirketleri, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ve Finansal Danışmanlık Şirketleri faaliyet gösterirler. Bu sektörde Bankalar genel olarak 'Para Piyasası' işlemlerine ağırlık verseler de 'Sermaye Piyasası' içinde de en çok işlem yapan kurumlar yine Bankalardır. Ve hemen hemen tüm bankaların Yatırım şirketleri yada Aracı Kurumları bulunmaktadır. Toplam 200.000 kişinin istihdam gördüğü Finans sektöründe bu sayının 170.000'i bankalarda çalışmaktadır.
Bölümün öz amacı Bankalarda ve Yatırım Kurumlarında 'Portföy Yöneticileri' ve 'Yatırım Danışmanları' yetiştirmeye yöneliktir. Portföy yöneticisi bir kurumun hazinesinde toplanan tüm finansal varlıkların yani portföyün değerlemesini, operasyonunu, alım-satımını ve risk-getiri hesaplarına dayanarak dengesini oluşturan pozisyondur. Yatırım Danışmanı ise bireylerin ve kurumların varlıklarını en optimal şekilde getirisini maksimize ederken, riskini yayarak çeşitlendirip düşürecek yatırım araçlarını, bunların orantısal dağılımını ve meblağını belirleyip bu kişilere öneride bulunan kişidir. Genelde Yatırım danışmanları bu kişiler adına operasyon yani alım-satım işlemi de yaparlar.
Türkiye'de Finans alanında en çok ve detaylı ders gören bölümlerin başında/başlarında geldiği için tüm Finans sektörünün yanısıra Ticaret, Üretim, Hizmet firmalarının yani Reel sektör firmalarının Finans departmanlarında, hazine, finansman, yatırım, analiz bölümlerinde de görev alabilmekteler. Ben şahsen hiçbir öğrencinin kendini bir alanda kısıtlamamasını ve Finans kurumları dışında Reel sektör kurumlarının finans departmanlarını da ilk hedef olarak belirlemesinin gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim şartlara. Yani yukarıda yazdığım ideallerle gerçeklerin karşılaştırılmasına. Marmara Üniversitesinde 1995 yılında o zamanki Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü müdürü rahmetli Prof. Doktor İlhan Uludağ tarafından kurulan Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu Bankacılık, Aktüerya, Sermaye Piyasası ve Sigortacılık alanında 4 yıllık eğitim veren ilk ve tek okul olmasına rağmen hala hakettiği seviyeye erişememiştir. Gerek bu sektörde müthiş hızla gözlemlenen büyüme, gerek İstanbul Finans Projesi yasası gibi devletin öncelikli hedeflerinden olan ve kısa vadede Ortadoğu ve Balkanlar, Uzun vadede Dünya Finans Merkezi olması planlanan İstanbul'un tek Finans okulunda gerek öğrencilerin gerek Üniversitenin yapacağı, yapması gereken çok şey var. Bunları şöyle özetleyebilirim;
1- Okulda staj zorunluluğu tekrar geri gelmeli. Her ne kadar 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin nerede ise yarısı staj yapıyor ya da part-time çalışıyor olsa da bazı banka ve finans kurumları zorunlu staj belgesi istediği için bu konuda sıkıntı var.
2- Üniversite tarafından yanlış anlaşılmalara sebep olan 'Yüksekokul' isminin 'Fakülte'ye dönüştürülmesi önemli ve gerekli. Biz Y.Ö.K. ile bu konuda görüştüğümüzde okuldan talep gelirse işlem yapabileceklerini söylediler fakat anlamadığım şekilde hocaların bir kısmı 'Yüksekokul' olarak kalmak istemekte. Bu da öğrencilerin sektörde 'Biz 4 yıllık Lisans okuyoruz', 'Meslek Yüksek okulu' değiliz demesine sebep olmakta.
3- Mesleki İngilizce ve isteğe bağlı ücretsiz bir yıl İngilizce hazırlık dışında derslerde en azından 'AB'de finansal Sistemler', 'Uluslararası Finans' ve 'Uluslararası İktisat' gibi derslerin İngilizce verilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
4- Öğrenciler daha aktif olmalı. Marmara Finans Kulübü'nün vizyonu ve faaliyet alanı genişletilmeli. Bu geniş sektörde onca fırsat var iken, tek başına yüzlerce firmanın hedef kitlesi olmasının gerekmesine rağmen pasif kalmakta. Burada haksızlık edemem başarılı, eğitimler, seminerler düzenliyorlar ama bu yeterli değil.
5- 2009 yılından beri Sermaye Piyasası bölümünün gündüz öğretiminin yanında ikinci öğretim de başladı. Yani toplam öğrenci sayısı % 100 arttı. Bu yüzden yeni bir bina ve yeni dersliklerin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Sadece olumsuz yanlarından değil olumlu yanlarından da bahsedeyim ki nötr'lüğüm devam etsin.
Öncelikle son 2 yılda derslere sektörden gelen hocaların önemi yadsınamaz. 4 yıl boyunca sadece okulda yetişmiş akademisyenlerden ders almak yerine bu işin tozunu yütmüş, büyük firmalarda yöneticilik yapan doktora düzeyinde hocalar var. Bunlardan bazıları; Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, Citibank Operasyon Risk Müdürü, Deniz Yatırım operasyon müdürü gibi.. Özellikle 4. senede Temel Analiz dersine ve Teknik Analiz dersine giren Yaşar ERDİNÇ bu sektörün duayeni.
Bunun dışında Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü'nde bizimle aynı hocalarla eğitim almış olan Yüksek Lisans ve Doktora öğrencilerinden Bankalarda, Sigorta Şirketlerinde ve Kamu Kurumlarında genel müdür ve genel müdür yardımcısı olan çok sayıda yetişmiş kişi var. Örneğin ben İMKB uygulamalı eğitimine katıldığımda 3 farklı müdür yardımcısının ve baş uzmanın bizim Enstitüde yüksek lisans ve doktora yaptığını ve hocalarımızı bildiklerini görünce mutlu oldum.
Diğer yandan gelişmeye çok açık bir sektör ve okulun doğrudan bir alanı olması dolayısı ile öğrencilerin odaklanıp uzmanlaşmalarının kolay olduğu bir alan. Gerek öğrenciler gerek akademisyenler üzerlerine düşeni yaparlarsa bunun karşılığını alırlar.
Sermaye Piyasası'nda bazı görevlerde çalışabilmek için gerekli olan 'Lisanslama' lar var ayrıca. Bunu Mali Müşavirlik belgesi gibi düşünebilirsiniz. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu'nun verdiği Lisanslardan ''SPK İleri Düzey Faaliyetler Lisansı'' ve ''SPK Türev Araçlar Lisansı'' nı edinmek oldukça önemli. Bu lisansları almak için üniversiteyi bitirmeniz lazım fakat öğrencilik döneminde modül sınavlarına girebiliyorsunuz. Örneğin ben 4. sınıfın başında İleri düzey lisansının tüm modüllerini vererek sicile girmeye hak kazandım. Bu belgelere sahip öğrencilerin alacağı maaş ve görevin pozisyonu yükselir. Bunlar olmadan Yatırım kurumlarında yetki sahibi bir işte çalışmak zor olabilir.
Kısaca özetlemek gerekirse bu bölüm gelişime açık ve ciddi potansiyeller barındıran bir bölüm olmasına rağmen daha yapılmasının gerekli olduğunu düşündüğüm çalışmalar var. Bunları göz önüne alarak karar vermenizi öneririm.
Not:Ben ve bir başka öğrenci arkadaşım kişisel çabalarımızla YÖK be Üniversiteler Arası Kurul'dan 'İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi denklik belgesi' ni aldık bu yıl. Zor bir süreçti, bazı hocalarla sorum yaşadık fakat bu karar sayesinde İİBF öğrencilerinin girdiği TÜM sınavlara ve TÜM işlere başvurabilmemizin resmi olarak onaylanması önemli bir sonuç.
Geçen hafta Marmara Üniversitesi Sermaye Piyasası bölümünden mezun oldum. Olabildiğimce objektif yazmaya çalışarak bölümün iyi-kötü yanlarını tanıtmaya uğraşacağım.
Öncelikle departmanın ne olduğunu anlatmaya çalışayım. Sermaye Piyasası bölümünde finans ağırlıklı dersler veriliyor, toplam 60 dersin 23-24'ü finans, 10'u ekonomi, 16-17 si idari(işletme), 10 kadarı da sosyal dersler. Bu sebeple bölüm özelde Sermaye Piyasasına genelde tüm Finans sektörüne yönelik dersler veriyor. Sermaye Piyasası kısaca 'Üretimde kullanılabilecek tüm varlıkların, emtiaların, finansal araçların ve türevlerinin faaliyet gördüğü piyasa' dır ve yatırım araçlarının faaliyet alanıdır. Yani devlet tahvili, repo, hazine bonosu, hisse senedi, altın-petrol gibi emtialar, yatırım fonları, vadeli ürünler ve türev ürünler bu alanın konusudur. Ülkemizde Sermaye Piyasası'nda Bankalar, Aracı Kurumlar(Yatırım Şirketleri ve Menkul Değerler Şirketleri), Yatırım Ortaklıkları ve Yatırım Fonları, Faktöring Şirketleri, Fortaiting Şirketleri, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ve Finansal Danışmanlık Şirketleri faaliyet gösterirler. Bu sektörde Bankalar genel olarak 'Para Piyasası' işlemlerine ağırlık verseler de 'Sermaye Piyasası' içinde de en çok işlem yapan kurumlar yine Bankalardır. Ve hemen hemen tüm bankaların Yatırım şirketleri yada Aracı Kurumları bulunmaktadır. Toplam 200.000 kişinin istihdam gördüğü Finans sektöründe bu sayının 170.000'i bankalarda çalışmaktadır.
Bölümün öz amacı Bankalarda ve Yatırım Kurumlarında 'Portföy Yöneticileri' ve 'Yatırım Danışmanları' yetiştirmeye yöneliktir. Portföy yöneticisi bir kurumun hazinesinde toplanan tüm finansal varlıkların yani portföyün değerlemesini, operasyonunu, alım-satımını ve risk-getiri hesaplarına dayanarak dengesini oluşturan pozisyondur. Yatırım Danışmanı ise bireylerin ve kurumların varlıklarını en optimal şekilde getirisini maksimize ederken, riskini yayarak çeşitlendirip düşürecek yatırım araçlarını, bunların orantısal dağılımını ve meblağını belirleyip bu kişilere öneride bulunan kişidir. Genelde Yatırım danışmanları bu kişiler adına operasyon yani alım-satım işlemi de yaparlar.
Türkiye'de Finans alanında en çok ve detaylı ders gören bölümlerin başında/başlarında geldiği için tüm Finans sektörünün yanısıra Ticaret, Üretim, Hizmet firmalarının yani Reel sektör firmalarının Finans departmanlarında, hazine, finansman, yatırım, analiz bölümlerinde de görev alabilmekteler. Ben şahsen hiçbir öğrencinin kendini bir alanda kısıtlamamasını ve Finans kurumları dışında Reel sektör kurumlarının finans departmanlarını da ilk hedef olarak belirlemesinin gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim şartlara. Yani yukarıda yazdığım ideallerle gerçeklerin karşılaştırılmasına. Marmara Üniversitesinde 1995 yılında o zamanki Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü müdürü rahmetli Prof. Doktor İlhan Uludağ tarafından kurulan Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu Bankacılık, Aktüerya, Sermaye Piyasası ve Sigortacılık alanında 4 yıllık eğitim veren ilk ve tek okul olmasına rağmen hala hakettiği seviyeye erişememiştir. Gerek bu sektörde müthiş hızla gözlemlenen büyüme, gerek İstanbul Finans Projesi yasası gibi devletin öncelikli hedeflerinden olan ve kısa vadede Ortadoğu ve Balkanlar, Uzun vadede Dünya Finans Merkezi olması planlanan İstanbul'un tek Finans okulunda gerek öğrencilerin gerek Üniversitenin yapacağı, yapması gereken çok şey var. Bunları şöyle özetleyebilirim;
1- Okulda staj zorunluluğu tekrar geri gelmeli. Her ne kadar 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin nerede ise yarısı staj yapıyor ya da part-time çalışıyor olsa da bazı banka ve finans kurumları zorunlu staj belgesi istediği için bu konuda sıkıntı var.
2- Üniversite tarafından yanlış anlaşılmalara sebep olan 'Yüksekokul' isminin 'Fakülte'ye dönüştürülmesi önemli ve gerekli. Biz Y.Ö.K. ile bu konuda görüştüğümüzde okuldan talep gelirse işlem yapabileceklerini söylediler fakat anlamadığım şekilde hocaların bir kısmı 'Yüksekokul' olarak kalmak istemekte. Bu da öğrencilerin sektörde 'Biz 4 yıllık Lisans okuyoruz', 'Meslek Yüksek okulu' değiliz demesine sebep olmakta.
3- Mesleki İngilizce ve isteğe bağlı ücretsiz bir yıl İngilizce hazırlık dışında derslerde en azından 'AB'de finansal Sistemler', 'Uluslararası Finans' ve 'Uluslararası İktisat' gibi derslerin İngilizce verilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
4- Öğrenciler daha aktif olmalı. Marmara Finans Kulübü'nün vizyonu ve faaliyet alanı genişletilmeli. Bu geniş sektörde onca fırsat var iken, tek başına yüzlerce firmanın hedef kitlesi olmasının gerekmesine rağmen pasif kalmakta. Burada haksızlık edemem başarılı, eğitimler, seminerler düzenliyorlar ama bu yeterli değil.
5- 2009 yılından beri Sermaye Piyasası bölümünün gündüz öğretiminin yanında ikinci öğretim de başladı. Yani toplam öğrenci sayısı % 100 arttı. Bu yüzden yeni bir bina ve yeni dersliklerin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Sadece olumsuz yanlarından değil olumlu yanlarından da
Çok teşekkür ederim arkadaşım, verdiğin bilgiler gerçekten çok önemli ayrıca bu bilgileri o bölümden mezun olan birisinden duymam daha iyi oldu..marmara üniversitesi bankacılık ve sigortacılık yüksekokulu altında iki bölüm yazacağım bankacılık ve sermaye piyasası en çok kafamı karıştıran konuda bu çünkü şu durumda hangisini üste yazarsam o gelecek gibi duruyor sence hangisini üste yazmalıyım..?benim devlette çalışma gibi bir düşüncem yok özelde çalışma yanlısı biriyim, ama zaman ne gösterir orasını biz bilemeyiz, sana da zahmet olmazsa bu yüksekokuldan mezun olan birini bulmuşken kafamdaki bütün soruları sormak istiyorum..Yeniden teşekkürler arkadaşım...
İki bölümü elimden geldiği kadar kıyaslamaya çalışayım. Öncelikle derslerden başlayabiliriz;
SERMAYE PİYASASI bölümü dersleri
1.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Hukukun Temel Kavramları İktisada Giriş I İngilizce I İşletmeye Giriş Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Borçlar Hukuku İktisada Giriş II İngilizce II Matematik II Muhasebe II Türk Dili II Yönetim ve Organizasyon
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler İstatistik I Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I
4.YARIYIL Ekonomik Sistemler Finansal Tablolar ve Analizi Finansal Yönetim II İstatistik II Makro Ekonomi Ticaret Hukuku II
5.YARIYIL Ekonometri I Finans Matematiği Kamu Maliyesi Kurumsal Finansman Mesleki İngilizce I Para Teorisi Uluslararası İktisat I Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi I
6. YARIYIL Araştırma Yöntemleri Ekonometri II Finansal Düzenlemeler Mesleki İngilizce II Para Politikası Sermaye Piyasası Hukuku Türev Piyasalar Analizi Uluslararası İktisat II Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi II
7.YARIYIL Aracı Kurumlar Muhasebesi Finansal Piyasalar ve Kurumlar Finansal Piyasalarda Modelleme Güncel Finansal Sorunlar I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler Temel Analiz Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans
8.YARIYIL AB’de Finansal Sistemler Fon Yönetimi Güncel Finansal Sorunlar II İMKB İşlemleri Mali Hukuk Sermaye Piyasası Araçlarında Vergilendirme Teknik Analiz Uygulamalı Proje
BANKACILIK bölümü dersleri 1.YARIYIL İktisada Giriş I İşletmeye Giriş İngilizce I Hukukun Temel Kavramları Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL İktisada Giriş-II Muhasebe-II Yönetim ve Organizasyon Matematik-II Borçlar Hukuku Atatürk İlkeleri ve İnk.Tarihi-II Türk Dili-II İngilizce-II
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I İstatistik I Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler
4.YARIYIL Makro Ekonomi Finansal Yönetim-II Finansal Tablolar ve Analizi İstatistik-II Ekonomik Sistemler Ticaret Hukuku-II
5.YARIYIL Banka Muhasebesi ve Raporlaması Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi Finans Matematiği Kamu Maliyesi Temel Bankacılık Hizmet ve Ürünleri Ekonometri Para Teorisi Uluslar arası İktisat Mesleki İngilizce
6. YARIYIL Uluslararası İktisat-II Ekonometri-II Para Politikası Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi-II Türev Piyasalar Analizi Finansal Düzenlemeler Bankacılık Hukuku Mesleki İngilizce-II Araştırma Yöntemleri
7.YARIYIL Güncel Finansal Sorunlar I Finansal Piyasalar ve Kurumlar Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans Finansal Piyasalarda Modelleme Temel Analiz Bankalarda Finansal Yönetim I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
8.YARIYIL Bankacılıkta Kredi Yönetimi Uluslararası Bankacılık Mali Hukuk Teknik Analiz Bankalarda Finansal Yönetim-II Fon Yönetimi AB’de Finansal Düzenlemeler Güncel Finansal Sorunlar-II Uygulamalı Proje
Gördüğün gibi dersler açısından çok fark yok. İlk 2 yıl aynı dersleri alan 2 bölüm son 2 yıl kendi alan derslerine odaklanıyor. Ama siyah-beyaz gibi bir fark yok. Eğer burada gördüğün dersleri yani konuları severim dersen sonraki aşamaya geçelim.
Ülkemizde en önemli argüman maalesef! bilgi değil 'etiket' olduğu için bölüm isimleri de öğrencilerin etiketi olarak kalır. Örneğin Bankacılık öğrencisi bir Sermaye Piyasası konusu olan 'Teknik Analiz' ve 'Temel Analiz' derslerini almış olsa da bu onun içindedir, 3. kişiler onu yalnız 'bankacı' olarak yada 'sermaye piyasasıcı' olarak görürler. Buradaki ayrım da iş başvurularında ortaya çıkar.
Eğer aklında bir sektör var ise o zaman daha net karar verebilirsin. Bankacılık bölümü mezunu Bankalara başvururken bir adım önde olabilir. Sermaye Piyasası mezunu reel sektörde finans departmanına başvururken ve yatırım firmaları açısından bir adım önde olabilir. Bunlar hep insanların bakış açısı ile ilgili. Bankacılık mezunu atıyorum Zorlu Holding-Finans Departmanı'na başvurduğunda ''bu adam bankacı ama'' diye düşünebilirler ama diğer taraftan AlternatifBank'a başvurduğunda ''Güzel!, Bankacılık mezunu'' diye bir konumlandırma oluşabilir.
Ben Sermaye Piyasası olarak Ziraat Bankası, İş Bankası, Finansbank gibi bankaların Uzman yardımcılığı yada yönetici adaylığı sınavlarına kabul aldım. Bazılarının sınavını geçtim, bazılarında ilk mülakatı geçtim, bir Yatırım firmasından (Oyak Yatırım) sınav ve mülakatlar sonrasında yönetici adaylığı teklifi aldım. Bunlar kariyer fırsatının olabileceğini ama kişiyle alakalı olduğunu gösterir. Örneğin ben Ne İş bankası sürecinde ne Finansbank sürecinde kendi bölümdaşlarımdan ya da Bankacılık öğrencilerinden ne sınava girip geçen, ne sınava çağrılan ne de başvuran olmadığını gördüm. İş bankasının değerleme ve mülakatında 6 adaydan biri ben, 2.si uluslararası ilişkiler, 3.sü ve 4.sü endüstri mühendisi, 5.si matematik mühendisi, 6.sı işletme mezunu idi. Yani konu iş dünyasına geldiğinde bölüm isimi de bi yere kadar, o etiketin arkasında gerçekten istekli olan, o alanda biraz da olsa bilgisi olan ve hedefi olan birisi yoksa bir işe yaramaz.
Şimdilik söyleyeceklerim bunlar.
Aşağıdaki blog'da geçen yıl bölümüm ile ilgili bazı yazılarım olmuştu. faydalı olabilir
İki bölümü elimden geldiği kadar kıyaslamaya çalışayım. Öncelikle derslerden başlayabiliriz;
SERMAYE PİYASASI bölümü dersleri
1.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Hukukun Temel Kavramları İktisada Giriş I İngilizce I İşletmeye Giriş Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Borçlar Hukuku İktisada Giriş II İngilizce II Matematik II Muhasebe II Türk Dili II Yönetim ve Organizasyon
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler İstatistik I Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I
4.YARIYIL Ekonomik Sistemler Finansal Tablolar ve Analizi Finansal Yönetim II İstatistik II Makro Ekonomi Ticaret Hukuku II
5.YARIYIL Ekonometri I Finans Matematiği Kamu Maliyesi Kurumsal Finansman Mesleki İngilizce I Para Teorisi Uluslararası İktisat I Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi I
6. YARIYIL Araştırma Yöntemleri Ekonometri II Finansal Düzenlemeler Mesleki İngilizce II Para Politikası Sermaye Piyasası Hukuku Türev Piyasalar Analizi Uluslararası İktisat II Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi II
7.YARIYIL Aracı Kurumlar Muhasebesi Finansal Piyasalar ve Kurumlar Finansal Piyasalarda Modelleme Güncel Finansal Sorunlar I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler Temel Analiz Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans
8.YARIYIL AB’de Finansal Sistemler Fon Yönetimi Güncel Finansal Sorunlar II İMKB İşlemleri Mali Hukuk Sermaye Piyasası Araçlarında Vergilendirme Teknik Analiz Uygulamalı Proje
BANKACILIK bölümü dersleri 1.YARIYIL İktisada Giriş I İşletmeye Giriş İngilizce I Hukukun Temel Kavramları Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL İktisada Giriş-II Muhasebe-II Yönetim ve Organizasyon Matematik-II Borçlar Hukuku Atatürk İlkeleri ve İnk.Tarihi-II Türk Dili-II İngilizce-II
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I İstatistik I Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler
4.YARIYIL Makro Ekonomi Finansal Yönetim-II Finansal Tablolar ve Analizi İstatistik-II Ekonomik Sistemler Ticaret Hukuku-II
5.YARIYIL Banka Muhasebesi ve Raporlaması Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi Finans Matematiği Kamu Maliyesi Temel Bankacılık Hizmet ve Ürünleri Ekonometri Para Teorisi Uluslar arası İktisat Mesleki İngilizce
6. YARIYIL Uluslararası İktisat-II Ekonometri-II Para Politikası Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi-II Türev Piyasalar Analizi Finansal Düzenlemeler Bankacılık Hukuku Mesleki İngilizce-II Araştırma Yöntemleri
7.YARIYIL Güncel Finansal Sorunlar I Finansal Piyasalar ve Kurumlar Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans Finansal Piyasalarda Modelleme Temel Analiz Bankalarda Finansal Yönetim I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
8.YARIYIL Bankacılıkta Kredi Yönetimi Uluslararası Bankacılık Mali Hukuk Teknik Analiz Bankalarda Finansal Yönetim-II Fon Yönetimi AB’de Finansal Düzenlemeler Güncel Finansal Sorunlar-II Uygulamalı Proje
Gördüğün gibi dersler açısından çok fark yok. İlk 2 yıl aynı dersleri alan 2 bölüm son 2 yıl kendi alan derslerine odaklanıyor. Ama siyah-beyaz gibi bir fark yok. Eğer burada gördüğün dersleri yani konuları severim dersen sonraki aşamaya geçelim.
Ülkemizde en önemli argüman maalesef! bilgi değil 'etiket' olduğu için bölüm isimleri de öğrencilerin etiketi olarak kalır. Örneğin Bankacılık öğrencisi bir Sermaye Piyasası konusu olan 'Teknik Analiz' ve 'Temel Analiz' derslerini almış olsa da bu onun içindedir, 3. kişiler onu yalnız 'bankacı' olarak yada 'sermaye piyasasıcı' olarak görürler. Buradaki ayrım da iş başvurularında ortaya çıkar.
Eğer aklında bir sektör var ise o zaman daha net karar verebilirsin. Bankacılık bölümü mezunu Bankalara başvururken bir adım önde olabilir. Sermaye Piyasası mezunu reel sektörde finans departmanına başvururken ve yatırım firmaları açısından bir adım önde olabilir. Bunlar hep insanların bakış açısı ile ilgili. Bankacılık mezunu atıyorum Zorlu Holding-Finans Departmanı'na başvurduğunda ''bu adam bankacı ama'' diye düşünebilirler ama diğer taraftan AlternatifBank'a başvurduğunda ''Güzel!, Bankacılık mezunu'' diye bir konumlandırma oluşabilir.
Ben Sermaye Piyasası olarak Ziraat Bankası, İş Bankası, Finansbank gibi bankaların Uzman yardımcılığı yada yönetici adaylığı sınavlarına kabul aldım. Bazılarının sınavını geçtim, bazılarında ilk mülakatı geçtim, bir Yatırım firmasından (Oyak Yatırım) sınav ve mülakatlar sonrasında yönetici adaylığı teklifi aldım. Bunlar kariyer fırsatının olabileceğini ama kişiyle alakalı olduğunu gösterir.
Tamamdır sermaye piyasasını üst sıraya alıyorum inşallah gelir diyorum.. 1.Benim ıngilizcem yok derecede az hazırlıkda ıngilizce eğitimi var değilmi? 2.Staj büyük ihtimal ımkb de yapılıyor galiba? 3.ne derece çalışmıştın hocam derslere yani derslere çalışma şiddetimız ne olmalı? gördüğüm kadarıyla sen sağlam çalışmışsin 4.iyi yerlere gelmek istiyorum inşallah bunun için asamalar belli galiba yani senin dediğin gibi bir holdingin finans departmanında yöneticilik vs gibi. 5.sınıftaki arkadaşlarla ilişkiler nasıldı yani ortam nasıldı daha doğrusu sosyal etkinlikleriniz varmıydı sonuçta ıstanbuldasınız.. Hocam sızıde yoruyorum kusura bakmayın...
İki bölümü elimden geldiği kadar kıyaslamaya çalışayım. Öncelikle derslerden başlayabiliriz;
SERMAYE PİYASASI bölümü dersleri
1.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Hukukun Temel Kavramları İktisada Giriş I İngilizce I İşletmeye Giriş Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Borçlar Hukuku İktisada Giriş II İngilizce II Matematik II Muhasebe II Türk Dili II Yönetim ve Organizasyon
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler İstatistik I Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I
4.YARIYIL Ekonomik Sistemler Finansal Tablolar ve Analizi Finansal Yönetim II İstatistik II Makro Ekonomi Ticaret Hukuku II
5.YARIYIL Ekonometri I Finans Matematiği Kamu Maliyesi Kurumsal Finansman Mesleki İngilizce I Para Teorisi Uluslararası İktisat I Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi I
6. YARIYIL Araştırma Yöntemleri Ekonometri II Finansal Düzenlemeler Mesleki İngilizce II Para Politikası Sermaye Piyasası Hukuku Türev Piyasalar Analizi Uluslararası İktisat II Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi II
7.YARIYIL Aracı Kurumlar Muhasebesi Finansal Piyasalar ve Kurumlar Finansal Piyasalarda Modelleme Güncel Finansal Sorunlar I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler Temel Analiz Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans
8.YARIYIL AB’de Finansal Sistemler Fon Yönetimi Güncel Finansal Sorunlar II İMKB İşlemleri Mali Hukuk Sermaye Piyasası Araçlarında Vergilendirme Teknik Analiz Uygulamalı Proje
BANKACILIK bölümü dersleri 1.YARIYIL İktisada Giriş I İşletmeye Giriş İngilizce I Hukukun Temel Kavramları Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL İktisada Giriş-II Muhasebe-II Yönetim ve Organizasyon Matematik-II Borçlar Hukuku Atatürk İlkeleri ve İnk.Tarihi-II Türk Dili-II İngilizce-II
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I İstatistik I Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler
4.YARIYIL Makro Ekonomi Finansal Yönetim-II Finansal Tablolar ve Analizi İstatistik-II Ekonomik Sistemler Ticaret Hukuku-II
5.YARIYIL Banka Muhasebesi ve Raporlaması Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi Finans Matematiği Kamu Maliyesi Temel Bankacılık Hizmet ve Ürünleri Ekonometri Para Teorisi Uluslar arası İktisat Mesleki İngilizce
6. YARIYIL Uluslararası İktisat-II Ekonometri-II Para Politikası Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi-II Türev Piyasalar Analizi Finansal Düzenlemeler Bankacılık Hukuku Mesleki İngilizce-II Araştırma Yöntemleri
7.YARIYIL Güncel Finansal Sorunlar I Finansal Piyasalar ve Kurumlar Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans Finansal Piyasalarda Modelleme Temel Analiz Bankalarda Finansal Yönetim I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
8.YARIYIL Bankacılıkta Kredi Yönetimi Uluslararası Bankacılık Mali Hukuk Teknik Analiz Bankalarda Finansal Yönetim-II Fon Yönetimi AB’de Finansal Düzenlemeler Güncel Finansal Sorunlar-II Uygulamalı Proje
Gördüğün gibi dersler açısından çok fark yok. İlk 2 yıl aynı dersleri alan 2 bölüm son 2 yıl kendi alan derslerine odaklanıyor. Ama siyah-beyaz gibi bir fark yok. Eğer burada gördüğün dersleri yani konuları severim dersen sonraki aşamaya geçelim.
Ülkemizde en önemli argüman maalesef! bilgi değil 'etiket' olduğu için bölüm isimleri de öğrencilerin etiketi olarak kalır. Örneğin Bankacılık öğrencisi bir Sermaye Piyasası konusu olan 'Teknik Analiz' ve 'Temel Analiz' derslerini almış olsa da bu onun içindedir, 3. kişiler onu yalnız 'bankacı' olarak yada 'sermaye piyasasıcı' olarak görürler. Buradaki ayrım da iş başvurularında ortaya çıkar.
Eğer aklında bir sektör var ise o zaman daha net karar verebilirsin. Bankacılık bölümü mezunu Bankalara başvururken bir adım önde olabilir. Sermaye Piyasası mezunu reel sektörde finans departmanına başvururken ve yatırım firmaları açısından bir adım önde olabilir. Bunlar hep insanların bakış açısı ile ilgili. Bankacılık mezunu atıyorum Zorlu Holding-Finans Departmanı'na başvurduğunda ''bu adam bankacı ama'' diye düşünebilirler ama diğer taraftan AlternatifBank'a başvurduğunda ''Güzel!, Bankacılık mezunu'' diye bir konumlandırma oluşabilir.
Ben Sermaye Piyasası olarak Ziraat Bankası, İş Bankası, Finansbank gibi bankaların Uzman yardımcılığı yada yönetici adaylığı sınavlarına kabul aldım. Bazılarının sınavını geçtim, bazılarında ilk mülakatı geçtim, bir Yatırım firmasından (Oyak Yatırım) sınav ve mülakatlar sonrasında yönetici adaylığı teklifi aldım. Bunlar kariyer fırsatının olabileceğini ama kişiyle alakalı olduğunu gösterir.
Tamamdır sermaye piyasasını üst sıraya alıyorum inşallah gelir diyorum.. 1.Benim ıngilizcem yok derecede az hazırlıkda ıngilizce eğitimi var değilmi? 2.Staj büyük ihtimal ımkb de yapılıyor galiba? 3.ne derece çalışmıştın hocam derslere yani derslere çalışma şiddetimız ne olmalı? gördüğüm kadarıyla sen sağlam çalışmışsin 4.iyi yerlere gelmek istiyorum inşallah bunun için asamalar belli galiba yani senin dediğin gibi bir holdingin finans departmanında yöneticilik vs gibi. 5.sınıftaki arkadaşlarla ilişkiler nasıldı yani ortam nasıldı daha doğrusu sosyal etkinlikleriniz varmıydı sonuçta ıstanbuldasınız.. Hocam sızıde yoruyorum kusura bakmayın...
Tekrar selamlar,
Onur, tercihinin hayırlı olmasını diliyorum. Bu yollardan geçmiş biri olarak sana tüm alternatiflerini gözönüne alarak karar vermeni öneririm. Gerekirse bir sene hazırlanıp idealindeki bölüme girmen bir zaman kaybı sayılmaz.
Maddeleri cevaplamaya çalışayım;
1- Evet, istersen yabancı diller yüksekokulu'nda bir yıl İngilizce eğitimi alabilirsin. Bu sana kalmış birşey. Ben okumadım Anadolu Ticaret çıkışlı olduğum için dilim biraz iyi idi. Çok sayıda okuyan arkadaşım vardı. Eğer lise mezuniyetinin üzerinden birkaç yıl geçmişse zaman kaybı olmamasını öneririm. Yok yeni ya da 1 senelik mezunsan ingilizcen de yetersiz ise faydalı olur diye düşünüyorum. Bu arada +1 ingilizce hazırlık Marmara'da birçok bölümde yok bunu da belirtmek isterim.
2- :) Staj İMKB'de yapılmıyor. İMKB'de eskiden staj denen artık adı 'Uygulamalı Öğrenci Eğitim Programı' olan 2 haftalık çok kaliteli eğitim alabiliyor öğrenciler başvuru sonucunda. Fakat, staj denilmez buna. Arkadaşlarımın bir kısmı bazı bankalarda (TEB, Kuveyt Türk, İş bankası, Finansbank), bazıları yatırım firmalarında (Ziraat Yatırım, Yatırım Finansman Menkul Değerler, Global Menkul Değerler) de staj yaparken bazıları da benim gibi reel sektörde (Darty, Borusan, Inditex, DHL ) gibi firmalarda part-time ya da bazen full-time çalıştılar. Çoğunlukla staj ve iş maceramız 3. sınıfta başladı. Benim gibi 1. sınıfta başlayan pek yoktu :)
3- Derslerin zorluğu sorusunun artık oldukça göreceli olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki; Ben Marmaradan 2 yıl önce açıköğretim işletme okuduğumdan ilk 2 yılın derslerinde pek zorluk çekmedim. 2. sene mikro ekonomi ve makro ekonomi derslerini veren bir hocamızın bu dersleri ve sınavları çok zor olurdu. Yalnız onlardan bütünlemeye kaldım ve ortalamam bozuldu. Bunlar dışında ortalama bir çalışma ile 100 üzerinden 78 ortalama ile okulu tamamladım. Fakat bazı arkadaşlarım benden daha çok derse gitmelerine rağmen başarısız oluyorlardı, başlarda onları anlamıyordum. Şimdi şunu düşünüyorum; eğer bu bölüm öğrencisi bu sektörle ilgili ise ve bol bol makale, yazı okuyor kendi kendine araştırma yapıyorsa, hatta piyasada işlem yapıyorsa sınavlarda pek sıkıntı çekmiyor. Tabi ki çok sayıda ezber dersi var onlar için yapacak bişi yok alıp notları ezberleyeceksin. Finans matematiği, finansal yönetim, yatırım analizi gibi sayısal derslerde de tüm formülasyonu çalışacaksın mümkünse geçen yılın sınav sorularını edinmeye bakacaksın, o zaman sınıfta kalmazsın. Dediğim gibi ben okulu uzatmadan bitirirken birçok arkadaşım bir sonraki seneye dersler bıraktılar fakat derslere devam eden, hocalarla iletişimi olan ve çalışan öğrenci sınıfını geçer.
4- Ah çekiyorum bu maddeye. İyi yerlere gelmek isteyen ama buna ''cesareti'' olmayan o kadar öğrenci var ki, tek engel kendileri oluyor. Eğer bugünden geleceğini planlamışsan emin ol hayallerinin de ötesine ulaşabilirsin, yeter ki büyük düşün ve hedefine yönelik ne gerekiyorsa çalış. Sana kendi alanında dünyanın en büyük şirketinde çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim temel hadise 'İngilizce'. Benim eski müdürüm ile aramızda 2 fark vardı, biri kendisi 6-7 yıllık tecrübeye sahipti, diğeri ise rahatça ingilizce konuşur gün içinde çok sayıda telekonferans yapardı. Bu dili edinmek için hiç altyapısı olmadan yabancı ülkelerde yaşamış, burada da dışarı ile irtibatta kalarak geliştirmişti. Biliyor musun? Türkiye'de üniversite mezunlarının %70 i kendi alanlarının dışında çalışıyorlar ve bu %30 un önemli bir kısmı da öğretmen, doktor, avukat gibi sektör değiştirmesi mümkün olmayan kişiler. Bunu söylerken artık insanları bölüme göre değil kişisel vasıflara göre işe aldıklarını belirtmek istiyorum. Her öğrenci bu rahat yıllarında mutlaka öğrenci kulüplerinde görev almalı, organizasyonlar düzenlemeli, okul dışı dernekler ve vakıflara katılarak liderlik, takım çalışması, etkili iletişim ve proje yapma özelliklerini ilerletmeli ve mümkünse bu gruplarda yönetici görevi almalı. Bu tarz çocukların iş hayatında bir sıkıntısı olmaz çünkü önceden bir örgütte yöneticilik yapmış olarak pişiyorlar zaten. SPK lisanslarından bahsetmiştim, bunlar önemli ama çok da hayati değil. SPK lisansı olan biri ile TOEFL dan 100 puan almış birinden hangisini tercih edersin deseler patronlar 2.sini seçerler muhtemelen. Bazı sınıf arkadaşlarım Erasmus ile Avrupa Üniversitelerine 1 ya da 2 dönem değişime gittiler. Hem o kültürleri tanıdılar, hem dillerini geliştirdiler hem de farklı dersler gördüler. Bu çocuklar birkaç adım ileriye gittiler hepimizden. Yine bu madde dahilinde '''İyi bir okulda''' ve mümkünse ''İngilizce'' bir bölümde yüksek lisans yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Marmara Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü çok sayıda müdüre eğitim vermiştir fakat ben bu enstitüyü yalnızca doktora için düşünüyorum, yüksek lisansı İngilizce bir alanda ve ''farklı'' bakış açısı, bilgi sağlayacak alanda yapmanın doğru olacağını düşünüyorum.
5- Güzel soru! Ben son 2 yıl pek fazla derslere katılamadım işimden dolayı fakat görüşüyorduk çocuklarla. Üniversitenin ilk yılında herkes apolitik iken 2. ve 3. yılda artık siyasi görüşler belirginleşmeye başladı ve bir grubun çoğunluk olduğunu gözlemledim fakat tıpkı bugün Türkiyede olduğu gibi 2 farklı düşünce hakim olmasına rağmen bunlar içiçeydiler, hiçbir zaman ne bir kavga ne bir dışlama olmadı. Öğrenci sayımız diğer bölümlere (örn, İşletmede toplam 1500 öğrenci var) göre düşük olduğu için daha samimi bir ortam vardı ve herkes birbirini tanıyordu. Kimi çocuklar aynı firmalarda staj yapıyor, bazıları Finans kulübüde birlikte görev alıyor, bazen İMKB'ye, adalara, Çanakkale'ye geziler düzenliyor bir araya geliyorlarduk. Fakat öğrenci kendi çevresini kendi yaratır ya da yokeder, soğuk öğrenci yine öyle kalıyordu. Ha unutmadan, hocaların özellikle genç olanları da bizimle bazı aktivitelere katılırlardı. Okul Kadıköy'deki büyük kampüste olduğu için öğrenciler otobüse minibüse binmeden yürüyerek etraftaki mekanlarda, Kadıköy'de takılıyorlardı. Taksim'in tadı ayrı tabi ;).
İki bölümü elimden geldiği kadar kıyaslamaya çalışayım. Öncelikle derslerden başlayabiliriz;
SERMAYE PİYASASI bölümü dersleri
1.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I Hukukun Temel Kavramları İktisada Giriş I İngilizce I İşletmeye Giriş Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Borçlar Hukuku İktisada Giriş II İngilizce II Matematik II Muhasebe II Türk Dili II Yönetim ve Organizasyon
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler İstatistik I Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I
4.YARIYIL Ekonomik Sistemler Finansal Tablolar ve Analizi Finansal Yönetim II İstatistik II Makro Ekonomi Ticaret Hukuku II
5.YARIYIL Ekonometri I Finans Matematiği Kamu Maliyesi Kurumsal Finansman Mesleki İngilizce I Para Teorisi Uluslararası İktisat I Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi I
6. YARIYIL Araştırma Yöntemleri Ekonometri II Finansal Düzenlemeler Mesleki İngilizce II Para Politikası Sermaye Piyasası Hukuku Türev Piyasalar Analizi Uluslararası İktisat II Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi II
7.YARIYIL Aracı Kurumlar Muhasebesi Finansal Piyasalar ve Kurumlar Finansal Piyasalarda Modelleme Güncel Finansal Sorunlar I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler Temel Analiz Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans
8.YARIYIL AB’de Finansal Sistemler Fon Yönetimi Güncel Finansal Sorunlar II İMKB İşlemleri Mali Hukuk Sermaye Piyasası Araçlarında Vergilendirme Teknik Analiz Uygulamalı Proje
BANKACILIK bölümü dersleri 1.YARIYIL İktisada Giriş I İşletmeye Giriş İngilizce I Hukukun Temel Kavramları Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Matematik I Muhasebe I Türk Dili I
2.YARIYIL İktisada Giriş-II Muhasebe-II Yönetim ve Organizasyon Matematik-II Borçlar Hukuku Atatürk İlkeleri ve İnk.Tarihi-II Türk Dili-II İngilizce-II
3.YARIYIL Bankacılık Teorisi ve Politikası Mikro Ekonomi Ticaret Hukuku I İstatistik I Finansal Yönetim I Finansta Kantitatif Teknikler
4.YARIYIL Makro Ekonomi Finansal Yönetim-II Finansal Tablolar ve Analizi İstatistik-II Ekonomik Sistemler Ticaret Hukuku-II
5.YARIYIL Banka Muhasebesi ve Raporlaması Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi Finans Matematiği Kamu Maliyesi Temel Bankacılık Hizmet ve Ürünleri Ekonometri Para Teorisi Uluslar arası İktisat Mesleki İngilizce
6. YARIYIL Uluslararası İktisat-II Ekonometri-II Para Politikası Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi-II Türev Piyasalar Analizi Finansal Düzenlemeler Bankacılık Hukuku Mesleki İngilizce-II Araştırma Yöntemleri
7.YARIYIL Güncel Finansal Sorunlar I Finansal Piyasalar ve Kurumlar Türkiye Ekonomisi Uluslararası Finans Finansal Piyasalarda Modelleme Temel Analiz Bankalarda Finansal Yönetim I Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
8.YARIYIL Bankacılıkta Kredi Yönetimi Uluslararası Bankacılık Mali Hukuk Teknik Analiz Bankalarda Finansal Yönetim-II Fon Yönetimi AB’de Finansal Düzenlemeler Güncel Finansal Sorunlar-II Uygulamalı Proje
Gördüğün gibi dersler açısından çok fark yok. İlk 2 yıl aynı dersleri alan 2 bölüm son 2 yıl kendi alan derslerine odaklanıyor. Ama siyah-beyaz gibi bir fark yok. Eğer burada gördüğün dersleri yani konuları severim dersen sonraki aşamaya geçelim.
Ülkemizde en önemli argüman maalesef! bilgi değil 'etiket' olduğu için bölüm isimleri de öğrencilerin etiketi olarak kalır. Örneğin Bankacılık öğrencisi bir Sermaye Piyasası konusu olan 'Teknik Analiz' ve 'Temel Analiz' derslerini almış olsa da bu onun içindedir, 3. kişiler onu yalnız 'bankacı' olarak yada 'sermaye piyasasıcı' olarak görürler. Buradaki ayrım da iş başvurularında ortaya çıkar.
Eğer aklında bir sektör var ise o zaman daha net karar verebilirsin. Bankacılık bölümü mezunu Bankalara başvururken bir adım önde olabilir. Sermaye Piyasası mezunu reel sektörde finans departmanına başvururken ve yatırım firmaları açısından bir adım önde olabilir. Bunlar hep insanların bakış açısı ile ilgili. Bankacılık mezunu atıyorum Zorlu Holding-Finans Departmanı'na başvurduğunda ''bu adam bankacı ama'' diye düşünebilirler ama diğer taraftan AlternatifBank'a başvurduğunda ''Güzel!, Bankacılık mezunu'' diye bir konumlandırma oluşabilir.
Ben Sermaye Piyasası olarak Ziraat Bankası, İş Bankası, Finansbank gibi bankaların Uzman yardımcılığı yada yönetici adaylığı sınavlarına kabul aldım. Bazılarının sınavını geçtim, bazılarında ilk mülakatı geçtim, bir Yatırım firmasından (Oyak Yatırım) sınav ve mülakatlar sonrasında yönetici adaylığı tekl
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Bankalarda sakat ya. Halk Bankası 1500 kişi alıcak oldu. Abim sınavları gecti. Listeyi internete verdiler isim isim işe alınanları. Biz sevindik falan. Sonra liste kaldırıldı tekrar olusturulacak denildi. Bu sefer Tc. sorgusu ile işe alınanlar acıklandı liste verilmedi. Abimi listeden cıkarmıslar ama kimler alınmıs belli dgil. Halk Bankası genel bilmem ne müdür yardımcısı bir tanıdıktı konustuk. Size daha önce demistik milletvekili bulun gelin onlar karısıyor biz bisey yapamıyoruz demişti. Türkiye'de bu şartları göze alın. Okulunu okuyup işsiz kalırsın. Ama lise mezununu işe alırlar. Cok garip bir sistem.
Bankalarda sakat ya. Halk Bankası 1500 kişi alıcak oldu. Abim sınavları gecti. Listeyi internete verdiler isim isim işe alınanları. Biz sevindik falan. Sonra liste kaldırıldı tekrar olusturulacak denildi. Bu sefer Tc. sorgusu ile işe alınanlar acıklandı liste verilmedi. Abimi listeden cıkarmıslar ama kimler alınmıs belli dgil. Halk Bankası genel bilmem ne müdür yardımcısı bir tanıdıktı konustuk. Size daha önce demistik milletvekili bulun gelin onlar karısıyor biz bisey yapamıyoruz demişti. Türkiye'de bu şartları göze alın. Okulunu okuyup işsiz kalırsın. Ama lise mezununu işe alırlar. Cok garip bir sistem.
K.chali haklı!
Kamu bankalarında yani Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıflar Bankası'nda işe girmek çok zor. Neden mi? her işe alım sınavına tüm Türkiye'den ortalama 100.000 kişi başvuruyor fakat 100 kişi alınıyor. Tüm kamu kurumlarında bu gerçek var fakat gün geçtikçe bu durum düzeliyor çünkü bu bankalar özelleştiriliyor, örneğin Halkbankasının % 49u halka açıldı, diğerleri yolda. Benim 'Para Politikası' hocam Halkbank Genel Müdür yardımcısı idi ve Türkiye Ekonomisi ile Ekonomik Sistemler derslerimize Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi bir profesör girmişti. Belki ileride bu kişilerden yardım isteyebilirim ama önceliği özel bankalara vermek lazım. Ben öyle yapıyorum, çünkü özel sektörde hem yükselme olanağı fazla, hem de torpil hadisesi dönmüyor çünkü adam kendisine zarar ettirecek birisini işe alırsa kendi cebinden çıkacak devletin değil.
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Orası öyle tabi eden kendine eder.ilk okula geldiğiniz zaman okula nasıl alıştıniz hocam ya en merak ettiğim konulardan biri :) benim aklıma başka soru gelmiyor hocam okulla ilgili olsun bölümle ilgili olsun
Orijinalden alıntı: zamazingo7 @olcayto_kaan Çok iyi açıklamışsın hocam.Ben de bu bölümü ya da bankacılık istyiorm.Bana da faydası dokundu konunun , tekrar teşekkürler.
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Orası öyle tabi eden kendine eder.ilk okula geldiğiniz zaman okula nasıl alıştıniz hocam ya en merak ettiğim konulardan biri :) benim aklıma başka soru gelmiyor hocam okulla ilgili olsun bölümle ilgili olsun
:) Okula ilk kayıt olmak için gittiğimde kayıt sırasında önümde ve arkamdaki 2 kişi şuan en yakın bölüm arkadaşlarımın başında geliyor. Nedense bu birçok kişinin başına gelmiş. O sırada beklerken senle aynı kaderde olan birini bulunca heyecanlarını, merakını, korkularını paylaşıyorsun ve öyle ya da böyle o iletişim sürüyor. Sonrasında ilk dersimi hatırlarım. İlk sene 2 bölüm birlikte derslere girerdik (banka+sermaye) . Ve sınıfta gözgezdirirken epey tanıdık yüzler görmüştüm ilk ders günü, bunlar benim liseden arkadaşlarımdı :) . Alışmak kolay mesele değil. Hele şehir dışından geliyorsa öğrenci daha zor olur fakat 4 sene sonra kendi şehrine döneceklerin sayısı da çok azdır çünkü bu sürede İstanbul'a alışmışlardır. Alışmak için zaman gerekiyor, aradaki buzları kırmak, mesafeleri kısaltmak, devamlı aynı yoldan geçmek, aynı cafede oturup aynı banklarda ders çalışmak alışkanlık oluyor ve buna yapabileceğin birşey yok. Sevsen de sevmesen de alışıyorsun. Önemli olan seveceğine inandığın bir yere gitmek ve gittikten sonra herşeyi unutup orayı sevmene sebep olacak şeyler yapmaya bakmak yani oradan yararlanmak.
Öğrencilik zor meslek gerçekten. Kıt kanaat bir yurtta kalmaya çalışmak, ders öncesi son harçlığınla çay alıp arkadaşlarının yanında kendini eksik hissetmemek istemek, okuldaki havalı tiplerden aşağı kalmamak için üstüne başına kalan paranı harcamak ve sonra babandan, abinden ay sonunda destek beklemek. En zoru herhalde bunlara alışmak olmalı.
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Orası öyle tabi eden kendine eder.ilk okula geldiğiniz zaman okula nasıl alıştıniz hocam ya en merak ettiğim konulardan biri :) benim aklıma başka soru gelmiyor hocam okulla ilgili olsun bölümle ilgili olsun
:) Okula ilk kayıt olmak için gittiğimde kayıt sırasında önümde ve arkamdaki 2 kişi şuan en yakın bölüm arkadaşlarımın başında geliyor. Nedense bu birçok kişinin başına gelmiş. O sırada beklerken senle aynı kaderde olan birini bulunca heyecanlarını, merakını, korkularını paylaşıyorsun ve öyle ya da böyle o iletişim sürüyor. Sonrasında ilk dersimi hatırlarım. İlk sene 2 bölüm birlikte derslere girerdik (banka+sermaye) . Ve sınıfta gözgezdirirken epey tanıdık yüzler görmüştüm ilk ders günü, bunlar benim liseden arkadaşlarımdı :) . Alışmak kolay mesele değil. Hele şehir dışından geliyorsa öğrenci daha zor olur fakat 4 sene sonra kendi şehrine döneceklerin sayısı da çok azdır çünkü bu sürede İstanbul'a alışmışlardır. Alışmak için zaman gerekiyor, aradaki buzları kırmak, mesafeleri kısaltmak, devamlı aynı yoldan geçmek, aynı cafede oturup aynı banklarda ders çalışmak alışkanlık oluyor ve buna yapabileceğin birşey yok. Sevsen de sevmesen de alışıyorsun. Önemli olan seveceğine inandığın bir yere gitmek ve gittikten sonra herşeyi unutup orayı sevmene sebep olacak şeyler yapmaya bakmak yani oradan yararlanmak.
Öğrencilik zor meslek gerçekten. Kıt kanaat bir yurtta kalmaya çalışmak, ders öncesi son harçlığınla çay alıp arkadaşlarının yanında kendini eksik hissetmemek istemek, okuldaki havalı tiplerden aşağı kalmamak için üstüne başına kalan paranı harcamak ve sonra babandan, abinden ay sonunda destek beklemek. En zoru herhalde bunlara alışmak olmalı.
Tabi birde havalı tipler meselesi var :) inşallah herşeyin hayırlısı olur, şu tercih zamanı bir gelsin tercihimizı yapalım ondan sonra gerisi gelir... Hocam gerçekten sağol verdiğin bilgilerin ilerde de çok işimize yarayacağnı düşünüyorum
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Geçen hafta Marmara Üniversitesi Sermaye Piyasası bölümünden mezun oldum. Olabildiğimce objektif yazmaya çalışarak bölümün iyi-kötü yanlarını tanıtmaya uğraşacağım.
Öncelikle departmanın ne olduğunu anlatmaya çalışayım. Sermaye Piyasası bölümünde finans ağırlıklı dersler veriliyor, toplam 60 dersin 23-24'ü finans, 10'u ekonomi, 16-17 si idari(işletme), 10 kadarı da sosyal dersler. Bu sebeple bölüm özelde Sermaye Piyasasına genelde tüm Finans sektörüne yönelik dersler veriyor. Sermaye Piyasası kısaca 'Üretimde kullanılabilecek tüm varlıkların, emtiaların, finansal araçların ve türevlerinin faaliyet gördüğü piyasa' dır ve yatırım araçlarının faaliyet alanıdır. Yani devlet tahvili, repo, hazine bonosu, hisse senedi, altın-petrol gibi emtialar, yatırım fonları, vadeli ürünler ve türev ürünler bu alanın konusudur. Ülkemizde Sermaye Piyasası'nda Bankalar, Aracı Kurumlar(Yatırım Şirketleri ve Menkul Değerler Şirketleri), Yatırım Ortaklıkları ve Yatırım Fonları, Faktöring Şirketleri, Fortaiting Şirketleri, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ve Finansal Danışmanlık Şirketleri faaliyet gösterirler. Bu sektörde Bankalar genel olarak 'Para Piyasası' işlemlerine ağırlık verseler de 'Sermaye Piyasası' içinde de en çok işlem yapan kurumlar yine Bankalardır. Ve hemen hemen tüm bankaların Yatırım şirketleri yada Aracı Kurumları bulunmaktadır. Toplam 200.000 kişinin istihdam gördüğü Finans sektöründe bu sayının 170.000'i bankalarda çalışmaktadır.
Bölümün öz amacı Bankalarda ve Yatırım Kurumlarında 'Portföy Yöneticileri' ve 'Yatırım Danışmanları' yetiştirmeye yöneliktir. Portföy yöneticisi bir kurumun hazinesinde toplanan tüm finansal varlıkların yani portföyün değerlemesini, operasyonunu, alım-satımını ve risk-getiri hesaplarına dayanarak dengesini oluşturan pozisyondur. Yatırım Danışmanı ise bireylerin ve kurumların varlıklarını en optimal şekilde getirisini maksimize ederken, riskini yayarak çeşitlendirip düşürecek yatırım araçlarını, bunların orantısal dağılımını ve meblağını belirleyip bu kişilere öneride bulunan kişidir. Genelde Yatırım danışmanları bu kişiler adına operasyon yani alım-satım işlemi de yaparlar.
Türkiye'de Finans alanında en çok ve detaylı ders gören bölümlerin başında/başlarında geldiği için tüm Finans sektörünün yanısıra Ticaret, Üretim, Hizmet firmalarının yani Reel sektör firmalarının Finans departmanlarında, hazine, finansman, yatırım, analiz bölümlerinde de görev alabilmekteler. Ben şahsen hiçbir öğrencinin kendini bir alanda kısıtlamamasını ve Finans kurumları dışında Reel sektör kurumlarının finans departmanlarını da ilk hedef olarak belirlemesinin gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim şartlara. Yani yukarıda yazdığım ideallerle gerçeklerin karşılaştırılmasına. Marmara Üniversitesinde 1995 yılında o zamanki Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü müdürü rahmetli Prof. Doktor İlhan Uludağ tarafından kurulan Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu Bankacılık, Aktüerya, Sermaye Piyasası ve Sigortacılık alanında 4 yıllık eğitim veren ilk ve tek okul olmasına rağmen hala hakettiği seviyeye erişememiştir. Gerek bu sektörde müthiş hızla gözlemlenen büyüme, gerek İstanbul Finans Projesi yasası gibi devletin öncelikli hedeflerinden olan ve kısa vadede Ortadoğu ve Balkanlar, Uzun vadede Dünya Finans Merkezi olması planlanan İstanbul'un tek Finans okulunda gerek öğrencilerin gerek Üniversitenin yapacağı, yapması gereken çok şey var. Bunları şöyle özetleyebilirim;
1- Okulda staj zorunluluğu tekrar geri gelmeli. Her ne kadar 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin nerede ise yarısı staj yapıyor ya da part-time çalışıyor olsa da bazı banka ve finans kurumları zorunlu staj belgesi istediği için bu konuda sıkıntı var.
2- Üniversite tarafından yanlış anlaşılmalara sebep olan 'Yüksekokul' isminin 'Fakülte'ye dönüştürülmesi önemli ve gerekli. Biz Y.Ö.K. ile bu konuda görüştüğümüzde okuldan talep gelirse işlem yapabileceklerini söylediler fakat anlamadığım şekilde hocaların bir kısmı 'Yüksekokul' olarak kalmak istemekte. Bu da öğrencilerin sektörde 'Biz 4 yıllık Lisans okuyoruz', 'Meslek Yüksek okulu' değiliz demesine sebep olmakta.
3- Mesleki İngilizce ve isteğe bağlı ücretsiz bir yıl İngilizce hazırlık dışında derslerde en azından 'AB'de finansal Sistemler', 'Uluslararası Finans' ve 'Uluslararası İktisat' gibi derslerin İngilizce verilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
4- Öğrenciler daha aktif olmalı. Marmara Finans Kulübü'nün vizyonu ve faaliyet alanı genişletilmeli. Bu geniş sektörde onca fırsat var iken, tek başına yüzlerce firmanın hedef kitlesi olmasının gerekmesine rağmen pasif kalmakta. Burada haksızlık edemem başarılı, eğitimler, seminerler düzenliyorlar ama bu yeterli değil.
5- 2009 yılından beri Sermaye Piyasası bölümünün gündüz öğretiminin yanında ikinci öğretim de başladı. Yani toplam öğrenci sayısı % 100 arttı. Bu yüzden yeni bir bina ve yeni dersliklerin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Sadece olumsuz yanlarından değil olumlu yanlarından da bahsedeyim ki nötr'lüğüm devam etsin.
Öncelikle son 2 yılda derslere sektörden gelen hocaların önemi yadsınamaz. 4 yıl boyunca sadece okulda yetişmiş akademisyenlerden ders almak yerine bu işin tozunu yütmüş, büyük firmalarda yöneticilik yapan doktora düzeyinde hocalar var. Bunlardan bazıları; Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, Citibank Operasyon Risk Müdürü, Deniz Yatırım operasyon müdürü gibi.. Özellikle 4. senede Temel Analiz dersine ve Teknik Analiz dersine giren Yaşar ERDİNÇ bu sektörün duayeni.
Bunun dışında Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü'nde bizimle aynı hocalarla eğitim almış olan Yüksek Lisans ve Doktora öğrencilerinden Bankalarda, Sigorta Şirketlerinde ve Kamu Kurumlarında genel müdür ve genel müdür yardımcısı olan çok sayıda yetişmiş kişi var. Örneğin ben İMKB uygulamalı eğitimine katıldığımda 3 farklı müdür yardımcısının ve baş uzmanın bizim Enstitüde yüksek lisans ve doktora yaptığını ve hocalarımızı bildiklerini görünce mutlu oldum.
Diğer yandan gelişmeye çok açık bir sektör ve okulun doğrudan bir alanı olması dolayısı ile öğrencilerin odaklanıp uzmanlaşmalarının kolay olduğu bir alan. Gerek öğrenciler gerek akademisyenler üzerlerine düşeni yaparlarsa bunun karşılığını alırlar.
Sermaye Piyasası'nda bazı görevlerde çalışabilmek için gerekli olan 'Lisanslama' lar var ayrıca. Bunu Mali Müşavirlik belgesi gibi düşünebilirsiniz. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu'nun verdiği Lisanslardan ''SPK İleri Düzey Faaliyetler Lisansı'' ve ''SPK Türev Araçlar Lisansı'' nı edinmek oldukça önemli. Bu lisansları almak için üniversiteyi bitirmeniz lazım fakat öğrencilik döneminde modül sınavlarına girebiliyorsunuz. Örneğin ben 4. sınıfın başında İleri düzey lisansının tüm modüllerini vererek sicile girmeye hak kazandım. Bu belgelere sahip öğrencilerin alacağı maaş ve görevin pozisyonu yükselir. Bunlar olmadan Yatırım kurumlarında yetki sahibi bir işte çalışmak zor olabilir.
Kısaca özetlemek gerekirse bu bölüm gelişime açık ve ciddi potansiyeller barındıran bir bölüm olmasına rağmen daha yapılmasının gerekli olduğunu düşündüğüm çalışmalar var. Bunları göz önüne alarak karar vermenizi öneririm.
Not:Ben ve bir başka öğrenci arkadaşım kişisel çabalarımızla YÖK be Üniversiteler Arası Kurul'dan 'İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi denklik belgesi' ni aldık bu yıl. Zor bir süreçti, bazı hocalarla sorum yaşadık fakat bu karar sayesinde İİBF öğrencilerinin girdiği TÜM sınavlara ve TÜM işlere başvurabilmemizin resmi olarak onaylanması önemli bir sonuç.
Saygılar.
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
ygs-6
Çok teşekkür ederim arkadaşım, verdiğin bilgiler gerçekten çok önemli ayrıca bu bilgileri o bölümden mezun olan birisinden duymam daha iyi oldu..marmara üniversitesi bankacılık ve sigortacılık yüksekokulu altında iki bölüm yazacağım bankacılık ve sermaye piyasası en çok kafamı karıştıran konuda bu çünkü şu durumda hangisini üste yazarsam o gelecek gibi duruyor sence hangisini üste yazmalıyım..?benim devlette çalışma gibi bir düşüncem yok özelde çalışma yanlısı biriyim, ama zaman ne gösterir orasını biz bilemeyiz, sana da zahmet olmazsa bu yüksekokuldan mezun olan birini bulmuşken kafamdaki bütün soruları sormak istiyorum..Yeniden teşekkürler arkadaşım...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
İki bölümü elimden geldiği kadar kıyaslamaya çalışayım. Öncelikle derslerden başlayabiliriz;
SERMAYE PİYASASI bölümü dersleri
1.YARIYIL
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I
Hukukun Temel Kavramları
İktisada Giriş I
İngilizce I
İşletmeye Giriş
Matematik I
Muhasebe I
Türk Dili I
2.YARIYIL
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II
Borçlar Hukuku
İktisada Giriş II
İngilizce II
Matematik II
Muhasebe II
Türk Dili II
Yönetim ve Organizasyon
3.YARIYIL
Bankacılık Teorisi ve Politikası
Finansal Yönetim I
Finansta Kantitatif Teknikler
İstatistik I
Mikro Ekonomi
Ticaret Hukuku I
4.YARIYIL
Ekonomik Sistemler
Finansal Tablolar ve Analizi
Finansal Yönetim II
İstatistik II
Makro Ekonomi
Ticaret Hukuku II
5.YARIYIL
Ekonometri I
Finans Matematiği
Kamu Maliyesi
Kurumsal Finansman
Mesleki İngilizce I
Para Teorisi
Uluslararası İktisat I
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi I
6. YARIYIL
Araştırma Yöntemleri
Ekonometri II
Finansal Düzenlemeler
Mesleki İngilizce II
Para Politikası
Sermaye Piyasası Hukuku
Türev Piyasalar Analizi
Uluslararası İktisat II
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi II
7.YARIYIL
Aracı Kurumlar Muhasebesi
Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Finansal Piyasalarda Modelleme
Güncel Finansal Sorunlar I
Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
Temel Analiz
Türkiye Ekonomisi
Uluslararası Finans
8.YARIYIL
AB’de Finansal Sistemler
Fon Yönetimi
Güncel Finansal Sorunlar II
İMKB İşlemleri
Mali Hukuk
Sermaye Piyasası Araçlarında Vergilendirme
Teknik Analiz
Uygulamalı Proje
BANKACILIK bölümü dersleri
1.YARIYIL
İktisada Giriş I
İşletmeye Giriş
İngilizce I
Hukukun Temel Kavramları
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Matematik I
Muhasebe I
Türk Dili I
2.YARIYIL
İktisada Giriş-II
Muhasebe-II
Yönetim ve Organizasyon
Matematik-II
Borçlar Hukuku
Atatürk İlkeleri ve İnk.Tarihi-II
Türk Dili-II
İngilizce-II
3.YARIYIL
Bankacılık Teorisi ve Politikası
Mikro Ekonomi
Ticaret Hukuku I
İstatistik I
Finansal Yönetim I
Finansta Kantitatif Teknikler
4.YARIYIL
Makro Ekonomi
Finansal Yönetim-II
Finansal Tablolar ve Analizi
İstatistik-II
Ekonomik Sistemler
Ticaret Hukuku-II
5.YARIYIL
Banka Muhasebesi ve Raporlaması
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi
Finans Matematiği
Kamu Maliyesi
Temel Bankacılık Hizmet ve Ürünleri
Ekonometri
Para Teorisi
Uluslar arası İktisat
Mesleki İngilizce
6. YARIYIL
Uluslararası İktisat-II
Ekonometri-II
Para Politikası
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi-II
Türev Piyasalar Analizi
Finansal Düzenlemeler
Bankacılık Hukuku
Mesleki İngilizce-II
Araştırma Yöntemleri
7.YARIYIL
Güncel Finansal Sorunlar I
Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Türkiye Ekonomisi
Uluslararası Finans
Finansal Piyasalarda Modelleme
Temel Analiz
Bankalarda Finansal Yönetim I
Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
8.YARIYIL
Bankacılıkta Kredi Yönetimi
Uluslararası Bankacılık
Mali Hukuk
Teknik Analiz
Bankalarda Finansal Yönetim-II
Fon Yönetimi
AB’de Finansal Düzenlemeler
Güncel Finansal Sorunlar-II
Uygulamalı Proje
Gördüğün gibi dersler açısından çok fark yok. İlk 2 yıl aynı dersleri alan 2 bölüm son 2 yıl kendi alan derslerine odaklanıyor. Ama siyah-beyaz gibi bir fark yok. Eğer burada gördüğün dersleri yani konuları severim dersen sonraki aşamaya geçelim.
Ülkemizde en önemli argüman maalesef! bilgi değil 'etiket' olduğu için bölüm isimleri de öğrencilerin etiketi olarak kalır. Örneğin Bankacılık öğrencisi bir Sermaye Piyasası konusu olan 'Teknik Analiz' ve 'Temel Analiz' derslerini almış olsa da bu onun içindedir, 3. kişiler onu yalnız 'bankacı' olarak yada 'sermaye piyasasıcı' olarak görürler. Buradaki ayrım da iş başvurularında ortaya çıkar.
Eğer aklında bir sektör var ise o zaman daha net karar verebilirsin. Bankacılık bölümü mezunu Bankalara başvururken bir adım önde olabilir. Sermaye Piyasası mezunu reel sektörde finans departmanına başvururken ve yatırım firmaları açısından bir adım önde olabilir. Bunlar hep insanların bakış açısı ile ilgili. Bankacılık mezunu atıyorum Zorlu Holding-Finans Departmanı'na başvurduğunda ''bu adam bankacı ama'' diye düşünebilirler ama diğer taraftan AlternatifBank'a başvurduğunda ''Güzel!, Bankacılık mezunu'' diye bir konumlandırma oluşabilir.
Ben Sermaye Piyasası olarak Ziraat Bankası, İş Bankası, Finansbank gibi bankaların Uzman yardımcılığı yada yönetici adaylığı sınavlarına kabul aldım. Bazılarının sınavını geçtim, bazılarında ilk mülakatı geçtim, bir Yatırım firmasından (Oyak Yatırım) sınav ve mülakatlar sonrasında yönetici adaylığı teklifi aldım. Bunlar kariyer fırsatının olabileceğini ama kişiyle alakalı olduğunu gösterir. Örneğin ben Ne İş bankası sürecinde ne Finansbank sürecinde kendi bölümdaşlarımdan ya da Bankacılık öğrencilerinden ne sınava girip geçen, ne sınava çağrılan ne de başvuran olmadığını gördüm. İş bankasının değerleme ve mülakatında 6 adaydan biri ben, 2.si uluslararası ilişkiler, 3.sü ve 4.sü endüstri mühendisi, 5.si matematik mühendisi, 6.sı işletme mezunu idi. Yani konu iş dünyasına geldiğinde bölüm isimi de bi yere kadar, o etiketin arkasında gerçekten istekli olan, o alanda biraz da olsa bilgisi olan ve hedefi olan birisi yoksa bir işe yaramaz.
Şimdilik söyleyeceklerim bunlar.
Aşağıdaki blog'da geçen yıl bölümüm ile ilgili bazı yazılarım olmuştu. faydalı olabilir
http://sermayepiyasasiplatformu.blogspot.com
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Tamamdır sermaye piyasasını üst sıraya alıyorum inşallah gelir diyorum.. 1.Benim ıngilizcem yok derecede az hazırlıkda ıngilizce eğitimi var değilmi? 2.Staj büyük ihtimal ımkb de yapılıyor galiba? 3.ne derece çalışmıştın hocam derslere yani derslere çalışma şiddetimız ne olmalı? gördüğüm kadarıyla sen sağlam çalışmışsin 4.iyi yerlere gelmek istiyorum inşallah bunun için asamalar belli galiba yani senin dediğin gibi bir holdingin finans departmanında yöneticilik vs gibi. 5.sınıftaki arkadaşlarla ilişkiler nasıldı yani ortam nasıldı daha doğrusu sosyal etkinlikleriniz varmıydı sonuçta ıstanbuldasınız.. Hocam sızıde yoruyorum kusura bakmayın...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Tekrar selamlar,
Onur, tercihinin hayırlı olmasını diliyorum. Bu yollardan geçmiş biri olarak sana tüm alternatiflerini gözönüne alarak karar vermeni öneririm. Gerekirse bir sene hazırlanıp idealindeki bölüme girmen bir zaman kaybı sayılmaz.
Maddeleri cevaplamaya çalışayım;
1- Evet, istersen yabancı diller yüksekokulu'nda bir yıl İngilizce eğitimi alabilirsin. Bu sana kalmış birşey. Ben okumadım Anadolu Ticaret çıkışlı olduğum için dilim biraz iyi idi. Çok sayıda okuyan arkadaşım vardı. Eğer lise mezuniyetinin üzerinden birkaç yıl geçmişse zaman kaybı olmamasını öneririm. Yok yeni ya da 1 senelik mezunsan ingilizcen de yetersiz ise faydalı olur diye düşünüyorum. Bu arada +1 ingilizce hazırlık Marmara'da birçok bölümde yok bunu da belirtmek isterim.
2- :) Staj İMKB'de yapılmıyor. İMKB'de eskiden staj denen artık adı 'Uygulamalı Öğrenci Eğitim Programı' olan 2 haftalık çok kaliteli eğitim alabiliyor öğrenciler başvuru sonucunda. Fakat, staj denilmez buna. Arkadaşlarımın bir kısmı bazı bankalarda (TEB, Kuveyt Türk, İş bankası, Finansbank), bazıları yatırım firmalarında (Ziraat Yatırım, Yatırım Finansman Menkul Değerler, Global Menkul Değerler) de staj yaparken bazıları da benim gibi reel sektörde (Darty, Borusan, Inditex, DHL ) gibi firmalarda part-time ya da bazen full-time çalıştılar. Çoğunlukla staj ve iş maceramız 3. sınıfta başladı. Benim gibi 1. sınıfta başlayan pek yoktu :)
3- Derslerin zorluğu sorusunun artık oldukça göreceli olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki; Ben Marmaradan 2 yıl önce açıköğretim işletme okuduğumdan ilk 2 yılın derslerinde pek zorluk çekmedim. 2. sene mikro ekonomi ve makro ekonomi derslerini veren bir hocamızın bu dersleri ve sınavları çok zor olurdu. Yalnız onlardan bütünlemeye kaldım ve ortalamam bozuldu. Bunlar dışında ortalama bir çalışma ile 100 üzerinden 78 ortalama ile okulu tamamladım. Fakat bazı arkadaşlarım benden daha çok derse gitmelerine rağmen başarısız oluyorlardı, başlarda onları anlamıyordum. Şimdi şunu düşünüyorum; eğer bu bölüm öğrencisi bu sektörle ilgili ise ve bol bol makale, yazı okuyor kendi kendine araştırma yapıyorsa, hatta piyasada işlem yapıyorsa sınavlarda pek sıkıntı çekmiyor. Tabi ki çok sayıda ezber dersi var onlar için yapacak bişi yok alıp notları ezberleyeceksin. Finans matematiği, finansal yönetim, yatırım analizi gibi sayısal derslerde de tüm formülasyonu çalışacaksın mümkünse geçen yılın sınav sorularını edinmeye bakacaksın, o zaman sınıfta kalmazsın. Dediğim gibi ben okulu uzatmadan bitirirken birçok arkadaşım bir sonraki seneye dersler bıraktılar fakat derslere devam eden, hocalarla iletişimi olan ve çalışan öğrenci sınıfını geçer.
4- Ah çekiyorum bu maddeye. İyi yerlere gelmek isteyen ama buna ''cesareti'' olmayan o kadar öğrenci var ki, tek engel kendileri oluyor. Eğer bugünden geleceğini planlamışsan emin ol hayallerinin de ötesine ulaşabilirsin, yeter ki büyük düşün ve hedefine yönelik ne gerekiyorsa çalış. Sana kendi alanında dünyanın en büyük şirketinde çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim temel hadise 'İngilizce'. Benim eski müdürüm ile aramızda 2 fark vardı, biri kendisi 6-7 yıllık tecrübeye sahipti, diğeri ise rahatça ingilizce konuşur gün içinde çok sayıda telekonferans yapardı. Bu dili edinmek için hiç altyapısı olmadan yabancı ülkelerde yaşamış, burada da dışarı ile irtibatta kalarak geliştirmişti. Biliyor musun? Türkiye'de üniversite mezunlarının %70 i kendi alanlarının dışında çalışıyorlar ve bu %30 un önemli bir kısmı da öğretmen, doktor, avukat gibi sektör değiştirmesi mümkün olmayan kişiler. Bunu söylerken artık insanları bölüme göre değil kişisel vasıflara göre işe aldıklarını belirtmek istiyorum. Her öğrenci bu rahat yıllarında mutlaka öğrenci kulüplerinde görev almalı, organizasyonlar düzenlemeli, okul dışı dernekler ve vakıflara katılarak liderlik, takım çalışması, etkili iletişim ve proje yapma özelliklerini ilerletmeli ve mümkünse bu gruplarda yönetici görevi almalı. Bu tarz çocukların iş hayatında bir sıkıntısı olmaz çünkü önceden bir örgütte yöneticilik yapmış olarak pişiyorlar zaten. SPK lisanslarından bahsetmiştim, bunlar önemli ama çok da hayati değil. SPK lisansı olan biri ile TOEFL dan 100 puan almış birinden hangisini tercih edersin deseler patronlar 2.sini seçerler muhtemelen. Bazı sınıf arkadaşlarım Erasmus ile Avrupa Üniversitelerine 1 ya da 2 dönem değişime gittiler. Hem o kültürleri tanıdılar, hem dillerini geliştirdiler hem de farklı dersler gördüler. Bu çocuklar birkaç adım ileriye gittiler hepimizden. Yine bu madde dahilinde '''İyi bir okulda''' ve mümkünse ''İngilizce'' bir bölümde yüksek lisans yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Marmara Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü çok sayıda müdüre eğitim vermiştir fakat ben bu enstitüyü yalnızca doktora için düşünüyorum, yüksek lisansı İngilizce bir alanda ve ''farklı'' bakış açısı, bilgi sağlayacak alanda yapmanın doğru olacağını düşünüyorum.
5- Güzel soru! Ben son 2 yıl pek fazla derslere katılamadım işimden dolayı fakat görüşüyorduk çocuklarla. Üniversitenin ilk yılında herkes apolitik iken 2. ve 3. yılda artık siyasi görüşler belirginleşmeye başladı ve bir grubun çoğunluk olduğunu gözlemledim fakat tıpkı bugün Türkiyede olduğu gibi 2 farklı düşünce hakim olmasına rağmen bunlar içiçeydiler, hiçbir zaman ne bir kavga ne bir dışlama olmadı. Öğrenci sayımız diğer bölümlere (örn, İşletmede toplam 1500 öğrenci var) göre düşük olduğu için daha samimi bir ortam vardı ve herkes birbirini tanıyordu. Kimi çocuklar aynı firmalarda staj yapıyor, bazıları Finans kulübüde birlikte görev alıyor, bazen İMKB'ye, adalara, Çanakkale'ye geziler düzenliyor bir araya geliyorlarduk. Fakat öğrenci kendi çevresini kendi yaratır ya da yokeder, soğuk öğrenci yine öyle kalıyordu. Ha unutmadan, hocaların özellikle genç olanları da bizimle bazı aktivitelere katılırlardı. Okul Kadıköy'deki büyük kampüste olduğu için öğrenciler otobüse minibüse binmeden yürüyerek etraftaki mekanlarda, Kadıköy'de takılıyorlardı. Taksim'in tadı ayrı tabi ;).
Umarım açıklayıcı olmuşumdur.
Saygılar
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Orijinalden alıntı: OnuR344
Orijinalden alıntı: olcayto_kaan
Rica ederim Onur,
İki bölümü elimden geldiği kadar kıyaslamaya çalışayım. Öncelikle derslerden başlayabiliriz;
SERMAYE PİYASASI bölümü dersleri
1.YARIYIL
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I
Hukukun Temel Kavramları
İktisada Giriş I
İngilizce I
İşletmeye Giriş
Matematik I
Muhasebe I
Türk Dili I
2.YARIYIL
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II
Borçlar Hukuku
İktisada Giriş II
İngilizce II
Matematik II
Muhasebe II
Türk Dili II
Yönetim ve Organizasyon
3.YARIYIL
Bankacılık Teorisi ve Politikası
Finansal Yönetim I
Finansta Kantitatif Teknikler
İstatistik I
Mikro Ekonomi
Ticaret Hukuku I
4.YARIYIL
Ekonomik Sistemler
Finansal Tablolar ve Analizi
Finansal Yönetim II
İstatistik II
Makro Ekonomi
Ticaret Hukuku II
5.YARIYIL
Ekonometri I
Finans Matematiği
Kamu Maliyesi
Kurumsal Finansman
Mesleki İngilizce I
Para Teorisi
Uluslararası İktisat I
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi I
6. YARIYIL
Araştırma Yöntemleri
Ekonometri II
Finansal Düzenlemeler
Mesleki İngilizce II
Para Politikası
Sermaye Piyasası Hukuku
Türev Piyasalar Analizi
Uluslararası İktisat II
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi II
7.YARIYIL
Aracı Kurumlar Muhasebesi
Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Finansal Piyasalarda Modelleme
Güncel Finansal Sorunlar I
Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
Temel Analiz
Türkiye Ekonomisi
Uluslararası Finans
8.YARIYIL
AB’de Finansal Sistemler
Fon Yönetimi
Güncel Finansal Sorunlar II
İMKB İşlemleri
Mali Hukuk
Sermaye Piyasası Araçlarında Vergilendirme
Teknik Analiz
Uygulamalı Proje
BANKACILIK bölümü dersleri
1.YARIYIL
İktisada Giriş I
İşletmeye Giriş
İngilizce I
Hukukun Temel Kavramları
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Matematik I
Muhasebe I
Türk Dili I
2.YARIYIL
İktisada Giriş-II
Muhasebe-II
Yönetim ve Organizasyon
Matematik-II
Borçlar Hukuku
Atatürk İlkeleri ve İnk.Tarihi-II
Türk Dili-II
İngilizce-II
3.YARIYIL
Bankacılık Teorisi ve Politikası
Mikro Ekonomi
Ticaret Hukuku I
İstatistik I
Finansal Yönetim I
Finansta Kantitatif Teknikler
4.YARIYIL
Makro Ekonomi
Finansal Yönetim-II
Finansal Tablolar ve Analizi
İstatistik-II
Ekonomik Sistemler
Ticaret Hukuku-II
5.YARIYIL
Banka Muhasebesi ve Raporlaması
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi
Finans Matematiği
Kamu Maliyesi
Temel Bankacılık Hizmet ve Ürünleri
Ekonometri
Para Teorisi
Uluslar arası İktisat
Mesleki İngilizce
6. YARIYIL
Uluslararası İktisat-II
Ekonometri-II
Para Politikası
Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi-II
Türev Piyasalar Analizi
Finansal Düzenlemeler
Bankacılık Hukuku
Mesleki İngilizce-II
Araştırma Yöntemleri
7.YARIYIL
Güncel Finansal Sorunlar I
Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Türkiye Ekonomisi
Uluslararası Finans
Finansal Piyasalarda Modelleme
Temel Analiz
Bankalarda Finansal Yönetim I
Kambiyo ve Uluslararası İşlemler
8.YARIYIL
Bankacılıkta Kredi Yönetimi
Uluslararası Bankacılık
Mali Hukuk
Teknik Analiz
Bankalarda Finansal Yönetim-II
Fon Yönetimi
AB’de Finansal Düzenlemeler
Güncel Finansal Sorunlar-II
Uygulamalı Proje
Gördüğün gibi dersler açısından çok fark yok. İlk 2 yıl aynı dersleri alan 2 bölüm son 2 yıl kendi alan derslerine odaklanıyor. Ama siyah-beyaz gibi bir fark yok. Eğer burada gördüğün dersleri yani konuları severim dersen sonraki aşamaya geçelim.
Ülkemizde en önemli argüman maalesef! bilgi değil 'etiket' olduğu için bölüm isimleri de öğrencilerin etiketi olarak kalır. Örneğin Bankacılık öğrencisi bir Sermaye Piyasası konusu olan 'Teknik Analiz' ve 'Temel Analiz' derslerini almış olsa da bu onun içindedir, 3. kişiler onu yalnız 'bankacı' olarak yada 'sermaye piyasasıcı' olarak görürler. Buradaki ayrım da iş başvurularında ortaya çıkar.
Eğer aklında bir sektör var ise o zaman daha net karar verebilirsin. Bankacılık bölümü mezunu Bankalara başvururken bir adım önde olabilir. Sermaye Piyasası mezunu reel sektörde finans departmanına başvururken ve yatırım firmaları açısından bir adım önde olabilir. Bunlar hep insanların bakış açısı ile ilgili. Bankacılık mezunu atıyorum Zorlu Holding-Finans Departmanı'na başvurduğunda ''bu adam bankacı ama'' diye düşünebilirler ama diğer taraftan AlternatifBank'a başvurduğunda ''Güzel!, Bankacılık mezunu'' diye bir konumlandırma oluşabilir.
Ben Sermaye Piyasası olarak Ziraat Bankası, İş Bankası, Finansbank gibi bankaların Uzman yardımcılığı yada yönetici adaylığı sınavlarına kabul aldım. Bazılarının sınavını geçtim, bazılarında ilk mülakatı geçtim, bir Yatırım firmasından (Oyak Yatırım) sınav ve mülakatlar sonrasında yönetici adaylığı tekl
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
K.chali haklı!
Kamu bankalarında yani Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıflar Bankası'nda işe girmek çok zor. Neden mi? her işe alım sınavına tüm Türkiye'den ortalama 100.000 kişi başvuruyor fakat 100 kişi alınıyor. Tüm kamu kurumlarında bu gerçek var fakat gün geçtikçe bu durum düzeliyor çünkü bu bankalar özelleştiriliyor, örneğin Halkbankasının % 49u halka açıldı, diğerleri yolda. Benim 'Para Politikası' hocam Halkbank Genel Müdür yardımcısı idi ve Türkiye Ekonomisi ile Ekonomik Sistemler derslerimize Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi bir profesör girmişti. Belki ileride bu kişilerden yardım isteyebilirim ama önceliği özel bankalara vermek lazım. Ben öyle yapıyorum, çünkü özel sektörde hem yükselme olanağı fazla, hem de torpil hadisesi dönmüyor çünkü adam kendisine zarar ettirecek birisini işe alırsa kendi cebinden çıkacak devletin değil.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Çok iyi açıklamışsın hocam.Ben de bu bölümü ya da bankacılık istyiorm.Bana da faydası dokundu konunun , tekrar teşekkürler.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Orası öyle tabi eden kendine eder.ilk okula geldiğiniz zaman okula nasıl alıştıniz hocam ya en merak ettiğim konulardan biri :) benim aklıma başka soru gelmiyor hocam okulla ilgili olsun bölümle ilgili olsun
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Inşallah buluşuruz bölümde :)
Orijinalden alıntı: olcayto_kaan
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Orası öyle tabi eden kendine eder.ilk okula geldiğiniz zaman okula nasıl alıştıniz hocam ya en merak ettiğim konulardan biri :) benim aklıma başka soru gelmiyor hocam okulla ilgili olsun bölümle ilgili olsun
:)
Okula ilk kayıt olmak için gittiğimde kayıt sırasında önümde ve arkamdaki 2 kişi şuan en yakın bölüm arkadaşlarımın başında geliyor. Nedense bu birçok kişinin başına gelmiş. O sırada beklerken senle aynı kaderde olan birini bulunca heyecanlarını, merakını, korkularını paylaşıyorsun ve öyle ya da böyle o iletişim sürüyor. Sonrasında ilk dersimi hatırlarım. İlk sene 2 bölüm birlikte derslere girerdik (banka+sermaye) . Ve sınıfta gözgezdirirken epey tanıdık yüzler görmüştüm ilk ders günü, bunlar benim liseden arkadaşlarımdı :) . Alışmak kolay mesele değil. Hele şehir dışından geliyorsa öğrenci daha zor olur fakat 4 sene sonra kendi şehrine döneceklerin sayısı da çok azdır çünkü bu sürede İstanbul'a alışmışlardır. Alışmak için zaman gerekiyor, aradaki buzları kırmak, mesafeleri kısaltmak, devamlı aynı yoldan geçmek, aynı cafede oturup aynı banklarda ders çalışmak alışkanlık oluyor ve buna yapabileceğin birşey yok. Sevsen de sevmesen de alışıyorsun. Önemli olan seveceğine inandığın bir yere gitmek ve gittikten sonra herşeyi unutup orayı sevmene sebep olacak şeyler yapmaya bakmak yani oradan yararlanmak.
Öğrencilik zor meslek gerçekten. Kıt kanaat bir yurtta kalmaya çalışmak, ders öncesi son harçlığınla çay alıp arkadaşlarının yanında kendini eksik hissetmemek istemek, okuldaki havalı tiplerden aşağı kalmamak için üstüne başına kalan paranı harcamak ve sonra babandan, abinden ay sonunda destek beklemek. En zoru herhalde bunlara alışmak olmalı.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Orijinalden alıntı: OnuR344
Orijinalden alıntı: olcayto_kaan
Çok açıklayıcı olmuş teşekkürler...bende anadolu teknik bilgisayar bölümü mezunu oldum bu yıl..hocam peki sınıftaki herkes ticaret mezunumuydui? Birde siyasi görüşler belirginleşmeye başlamıştı demisıniz fakat kavga vs olmadı demişiniz bir sorun olmaz bu siyasi görüş meselesi demi? Idealleri olan biri için okul güzel bence yeride güzel :)
Ben 2007 girişliydim bizde 50 kişinin yaklaşık 45'i Anadolu Ticaret, 2-3'ü Ticaret, 2-3'ü de Anadolu Lisesi mezunu idi. Ama 2009 da sistem değişmiş. Katsayılar vs farklı imiş artık o yüzden yeni katsayı ve alan katsayısını gözönüne almalısın. Siyasi görüşe gelince. Allah'a şükür bizde marjinal grup olmadı bu zamana kadar, bunda dediğim gibi sınıftaki öğrenci sayılarının düşük olması ve herkesin birbirini tanıması etken oldu. Zaten bu tarz gruplar iletişimsizlikten, birbirini tanımamaktan, konuşmamaktan ve dışarıda durmaktan dolayı oluşuyor. Siyasi açıdan okulun en sakin bölümleri bunlar diyebilirim. Bir teknik eğitim fakültesi ya da mühendisliktekiler gibi uç örnekler yok. Gene de belli olmaz gelecek. Kaldı ki böyle bişi olsa bile onların zararı kendine olur.
Orası öyle tabi eden kendine eder.ilk okula geldiğiniz zaman okula nasıl alıştıniz hocam ya en merak ettiğim konulardan biri :) benim aklıma başka soru gelmiyor hocam okulla ilgili olsun bölümle ilgili olsun
:)
Okula ilk kayıt olmak için gittiğimde kayıt sırasında önümde ve arkamdaki 2 kişi şuan en yakın bölüm arkadaşlarımın başında geliyor. Nedense bu birçok kişinin başına gelmiş. O sırada beklerken senle aynı kaderde olan birini bulunca heyecanlarını, merakını, korkularını paylaşıyorsun ve öyle ya da böyle o iletişim sürüyor. Sonrasında ilk dersimi hatırlarım. İlk sene 2 bölüm birlikte derslere girerdik (banka+sermaye) . Ve sınıfta gözgezdirirken epey tanıdık yüzler görmüştüm ilk ders günü, bunlar benim liseden arkadaşlarımdı :) . Alışmak kolay mesele değil. Hele şehir dışından geliyorsa öğrenci daha zor olur fakat 4 sene sonra kendi şehrine döneceklerin sayısı da çok azdır çünkü bu sürede İstanbul'a alışmışlardır. Alışmak için zaman gerekiyor, aradaki buzları kırmak, mesafeleri kısaltmak, devamlı aynı yoldan geçmek, aynı cafede oturup aynı banklarda ders çalışmak alışkanlık oluyor ve buna yapabileceğin birşey yok. Sevsen de sevmesen de alışıyorsun. Önemli olan seveceğine inandığın bir yere gitmek ve gittikten sonra herşeyi unutup orayı sevmene sebep olacak şeyler yapmaya bakmak yani oradan yararlanmak.
Öğrencilik zor meslek gerçekten. Kıt kanaat bir yurtta kalmaya çalışmak, ders öncesi son harçlığınla çay alıp arkadaşlarının yanında kendini eksik hissetmemek istemek, okuldaki havalı tiplerden aşağı kalmamak için üstüne başına kalan paranı harcamak ve sonra babandan, abinden ay sonunda destek beklemek. En zoru herhalde bunlara alışmak olmalı.
Tabi birde havalı tipler meselesi var :) inşallah herşeyin hayırlısı olur, şu tercih zamanı bir gelsin tercihimizı yapalım ondan sonra gerisi gelir... Hocam gerçekten sağol verdiğin bilgilerin ilerde de çok işimize yarayacağnı düşünüyorum
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle