Doktorun yaptığıda yanlış, gençlerin yaptığıda yanlış.. Herşeyin bir sınırı var.. Ölçüyü kaçırmamak lazım.. Eğitimin cehaleti alıp eşekliğin baki kalması meselesinde ise eksiklik var. Artık günümüz eğitimi Cehaleti almadığı gibi tam cahil haline getiriyor.. |
Haber kaynağı yanlış olabilir mi sayın @mujix? Linke tıkladım "Barajlar fazla doldu, su boşaltılıyor " diye bir haber çıktı. Düzeltin isterseniz. |
Nedir bu sınırlar? Bi açıklasan? Aydınlatsan(!) bizleri?.. Mesela benim sokakta kız arkadaşımla öpüşmem o sınırları aşmam anlamına mı geliyor?.. |
@ÇakırEfe: Teşekkürler, aynen linkte hata varmış @ ozas: Yanlışları olabilir, ancak yanlışı ya da doğruyu belirtip, bir de buna göre uygulamalara girişecek otorite, kişiler değil, Dünya hayatında mahkemeler, sonrasında ise bir dini inancınız varsa ona uygun bir şekilde. |
Rica ederim @mujix. Konunun bu haliyle ilgili olarak görüşlerimi belirteyim: Hiç kimsenin toplum polisliği yapmaya hakkı yoktur. Eline silahı alıp onu vuramaz. Sadece uyarır. Toplumsal hayatı düzenleyen kurallara ve genel ahlâk kurallarına uymasını ister. Karşısındaki insan çirkinleşecekse de oradan gider. En fazla polisi arar şikayet eder. Karşısındaki kişi hakaretler ve küfür yağdırsa bile, kız arkadaşının yanında erkeklik taslamaya kalksa bile oradan uzaklaşması gerekirdi. İlk başta yorum yazacaktım, bu işin içinde bir iş var diyecektim. Çünkü hiç bir insan durduk yere belindeki silahı çıkartıp hele de bir doktor bunu yapmazdı. Hiç bir inanç sistemi bunu da emretmez. Ben işin içinde karşılıklı atışmalar ve küfürleşmeler sonrası yaşanan bir arbede vardır ve sonra da doktor mecbur kalıp vurmuştur diye düşünüyordum. Çünkü daha önce buna benzer bir durumla karşı karşıya kaldım. Toplum içinde daha ahlâklı olması gerektiği söylenen bir liseli çocuk hiç yaşına bile bakmadan yaşlı bir amcanın üzerine yürümeye kalkmıştı. O anda ben ve bir kaç kişi müdahale edip o üstüne yürüme cüretini gösteren liseliyi durdurmuştuk.
|
Evet bencede, açıkla şu sınırlarıda bizde ileride silahlı bir saldırıya uğramayalım. |
Arkadaşlar her şeyin bir sınırı var bunu biliyorsunuz. Toplum içinde nasıl davranılacağının sınırları bellidir. Bu kuralları öğrenme amaçlı mı yoksa eleştirme amaçlı mı sorduğunuzu kestiremedim. Bence ona buna sormaktansa ailelerinizden aldığımız terbiye kurallarına bakalım. Ailenizden aldığınız ahlâk kurallarına bakarak bunun cevabunu kendiniz de verebilirsiniz. Başka arkadaşlara sormaya gerek yok. Yok ben ailemden bununla ilgili bir şey öğrenmedim diyorsanız açıp T.C. kanunlarına bakın, kamuya açık alanlarda nelerin yasak olduğuna bakın. Kanunları taraması zor gelirse bir avukata danışın. Öğrenmek isteyene yol çok. |
Ahlaki değerler kişiden kişiye değişir. Tristik bölgede yabancılar bizim kurallarımıza mı uymak zorunda bu durumda? Yada Türkiyeye gelen yabancılara broşür halinde bu ahlaki değerleri mi vermeliyiz? Herkesin ahlakı kendinedir.Eğer kimseyi rahatsız etmiyorsan sorun yoktur bence.Bu gibi mütevazı durumlarda kimsenin müdehale etmeye hakkı yoktur. Eğer iş ileri durumdaysa müdehale edilebilir.Bu müdehalede yetkili birimlere haber verilmesidir. Kimse ahlak bekçisi değildir.Madem yanlış geliyor,bakmadan geçeceksin. |
Kamuya açık alanda, kamu ahlakına bozacak davranışlar yasaklanmıştır. Ancak kanunda da bu ahlakı bozacak davranışların ne olduğundan bahsedilmez, illa bu kanunun uygulanmasını istiyorum, böyle bir olay var diyorsan kolluk kuvvetlerini (polis, jandarma) ararsın, tutanağa geçer olay, savcılığa verilir, uygun görülürse mahkemeye çıkar vs. Ceza kanununda, teorik olarak var olan, ancak fiilen hiç uygulanmayan çok öğe var. Şapka yasağı gibi, bu kanuna göre, şapka takmayan herkes hakkında işlem yapılır. Neyse, konu kanunlar ve işleyişi değil, düşüncesel temellere dayanan, fiilen uygulanan bir şiddet uygulaması var, buna faşistlik de denir. |
Evet dostum malesef hemen altında bişey arıyorlar cevabın.. Sınırı aşmamak gayet açık.. Toplumun bir sınırı var ama birde kişilerin sınırı var. Kişilerin sınırı toplumun sınırını aşınca tepki görmek doğaldır.. Ha bu tepkinin dozu nasıl olur o da tepkiyi gösteren kişinin ahlaka bakış sınırına kalmış.. Bu konular derin konular.. Baz almamız gereken toplumun sınırıdır.. Aşk bedene girince akıl bedenden çıkarmış.. Gençlik işte. |
Bu sınırları aşan davranışlar nelerdir?.Kime göre,hangi topluma göre,onu bıraktım hangi şehire göre.Öpüşmek mi.? el ele dolaşmak mı.?yan yana yürümek mi.?Yan gözle bakmak mı.?Böyle muğlak cevaplarla sonuca gidemeyiz.Mahalleden mahalleye davranış şekilleri farklılığı varken kalkıp ortak bir toplum ahlakından bahsetmek abestir. |
Toplumun mutlaka ortak kabul ettiği kurallar vardır. Bunların bir kısmı kanunlarla da yasaklanmıştır. Siz gider de sokak ortasında, metroda, tramvayda öpüşürseniz toplumdan gelecek tepkileri de peşinen kabul etmiş sayılırsınız. Öpüşmekten kastım öyle yanaktan dudaktan ufak bir öpücük değil tabi ne denek istediğimi gayet iyi anlıyorsunuz. Bunun anlaşılmayacak ve çarpıtılacak bir tarafı yok. Bizim İzmir-Buca 'daki gibi sokak ortasında bir cinsel ilişkiye girmedikleri kalan terbiye ve ahlâk yoksunu kişilerde bahsediyorum. Gencinden yaşlısına kadar bir çok kişi rahatsız olur, uyaranlar ise çoğu zaman tepki görür. O yüzden millet yavaş yavaş bunlara tepkisiz kalmayı öğreniyor. İyi bir gelişme değil. |
Benim ailem bana sokakta kız arkadaşını öpemezsin demedi. Yetiştiğim yerlerdede kimse sokakta kız arkadaşını öpen insanları silahla vurmadı. Yada bugüne kadar kimse kız arkdaşımla öpüştüğüm için beni ayıplamadı yetiştiğim yerlerde ve ailemde! Kanunlara gelince.. 4 yıldır hukuk eğitimi alan birisi olarak, kanunların bu konuda ne söylediği açıktır. Kamuya açık alanlarda cinsellik fiili gerçekleştiremezsiniz.. Açık ve nettir! Ancak öpüşmek cinsel bir eylem olarak görülmez ki doğrusuda budur.. Kısacası aslında çok belli olan sınırları bazı arkadaşlar DARALTMAK niyetinde olduklarından mütevellit, birde onların fikirlerindeki sınırları sormak istedim.. |
Zaten yukarıda bahsettim sayın hocam. Ufak bir öpme ve öpüşme ile cinsel anlamdaki delice öpüşme arasında dağlar kadar fark vardır. Mutlaka açık açık anlattıracaksınız. Anlatayımm o zaman. İsterseniz bu ikisini bir deneyin. Kamu kurumlarından birine gidin, mesela kanunların uygulamaya dönüştüğü yere adliye sarayına gidip deneyin. Hakimlerin savcıların gözü önünde arkadaşınızla önce normal kısa şekilde öpüşün. Veya yanağından bir öpücük alıp bırakın. Bir de benim bir türlü insanlara anlatamadığım ya da anlamak istemedikleri şekilde sevgilinizi bir kenara oturtup deliler gibi öpüşmeye başlayın. Bakın bakalım ikisi arasında fark olacak mı olmayacak mı... |
Hmm.. Tamam, şimdi anladım. Siz halk arasında argo tabirle "yiyişmek" olarak kastedilen olayı kastediyorsunuz! Olay işte o noktada önsevişme halini alıyor resmen! Ancak bu olaydaki ve Ozas'ın karşı çıktığı durumların bu önsevişme olayı olduğunu sanmıyorum! Bu zihniyet normal, salt bir öpüşmeye bile karşı. Hatta kadın ve erkeğin yanyana oturmasına, elele tutuşmasına, aynı sınıflarda eğitim görmesine falanda karşılar ama henüz dile getiremiyorlar.. |
Türkiyede yaşadağımızı unuttunuz galiba.Bırakın şu mahalle baskısını bizim tarihimizde milletin gözü önünde sevişme,öpüşme nin yeri varmıdır diye... |
Kimin tarihinde var? İşi milliyetçilik propagandasına çevirmeyin. |
Bir anlık öfke mahalle baskısını oluşturuyor. |
İşte minnacık beyinlerimizi böyle minnacık meselelere yorduğumuz için biz batının kölesiyiz ve hep öyle kalacağız. |
Güncelleme: 15:42 TSİ 07 Nisan. 2009 Salı
ZONGULDAK - İddiaya göre, sahilde yürüşüş yapan emekli doktor C.Ç., bankta birbirlerine sarılan ve öpüşen 18 yaşındaki G.A. ve erkek arkadaşı A.K'yı uyardı.
C.Ç., ''Sen ne karışıyorsun'' yanıtını veren A.K.'ya tabancayla 4 el ateş ederek yaraladı.
A.K. da bir anlık dalgınlığında yararlanarak elinden aldığı silahla C.Ç.'yi ayağından vurdu.
A.K., Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerinden kaçmaya çalışan C.Ç. ise polis tarafından gözaltına alındı.
Yaralı genç, ilk müdahalesinin ardından Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkedildi.
Öte yandan, A.K.'nın denize attığı tabanca, polis tarafından çıkarıldı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/24954563/
Ben çıkamadım işin içinden, olayı gerçekleştiren bir doktor, cahil kesimden biri değil.
"Okul cehaleti alır, eşeklik baki kalır" tümcesi doğru galiba.
Sizce nedir bu olayın aslı astarı?
edit: link
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi FixXxeRFuel -- 9 Nisan 2009; 14:55:29 >