İlk oyundaki o gelişimi oyuncuya yakından hissettirmesi çok iyi bir duyguydu. Oyunun başlarında patır kütür herkesten dayak yiyor, Rattay turnuvalarından dayak yiyerek ayrılıyordum
Oyunun orta sonlarına doğru artık öyle bir makine haline gelmiştim ki turnuvadaki rakiplerim karşımda ancak 10-15 saniye dayanabiliyordu hemen teslim oluyorlardı. Bu geçiş hissini zaman için de insan anlamıyor ama resmen dayak yiye yiye, idman yapa yapa bu hale gelmiştim.
İkinci oyunda sanırım bunu kolaylaştırmışlar o kadar idman yapmamıza gerek yokmuş?
Son çıkan DLC güzel ama ilk oyundaki manastır görevi kadar etkilenmedim. Legacy Of The Forge DLC'si fena değildi. Demirciliği seviyorsanız alınır. Henry'nin babasının geçmişini öğreniyoruz, ondan kalan bir projeyi hayata geçiriyoruz vesaire. Brushes with Death DLC'sini ise hiç beğenmedim. Sürekli oraya git buraya git tarzı görevler var. Onca ameleliğe değecek bir gizem, hikaye felan yok. Bunu oyunda bir yan görev olarak sunsalar bir şey demezdim ama DLC olarak sunulacak kalitede olduğunu düşünmüyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cerade -- 19 Kasım 2025; 3:22:42 >
Tüm dlc ler geldikten sonra sıfırdan ikinci kez girdim bugün. Eski save im üzerine yalnızca dlc leri mi oynasam diye düşündüm ama gönlüm el vermedi. Bu oyun kesinlikle en az çift dikiş hak ediyordu çünkü. Benim için bu yılın goty ı 🙂 İsterse 1 tane bile ödül alamasın. Önemli olan oyuncularda bıraktığı izlenim.
Ben de ilk oyunu aşırı zevk alarak oynadım her bir saati ayrı bir zevkti. Görevler, kurgu çok iyiydi. Manastır görevinin tadı hala damağımda bilirsin
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @TheCaliph_