iki yabancı dil biliyordu rusca ve ingilizce, kendiside komik tarafı lise mezunuydu. Fakat adam kendini inanılmaz geliştirmişti lise mezunu olmasına rağmen, sürekli microsoft kamplarına felan gidiyordu. |
Kurbanda öğrenciler ve masraf yapan aileleri oluyor. Anadoluya bol bol üniversite adı altındaki beton yapıların açılma nedeni bölgeye para akışı sağlanması, bölgese bir ekonomik düzen kurmaktır. Pekçok ilde ve myo olan ilçelerinde ev sahibi bir vatandaş normalde yerel halka 300-500 liraya kiralayacağı ahırımsı daireyi öğrenciye 1000 1500 e kitliyebiliyor. Kahbveden başka lokal anlayışı olmayan yerlerde öğrenciler yüzünden cafeler, barlar, fast food dükkanları açılıyor. Yerel otobüs firmaları, servis firmaları para kazanıyor. Bunun birde açılan üniversitede istihdam edilen memurların devletten aldığı para ile şehri ihya etmesi, şehrin ekonomisini çekip çevirmesi gibi bir durumda var. Keza gene bu kurumlardaki istihdamda öncelik gene kendi bayraklarını o il-ilçede en önde sallayanlar olunca kendi fedailerinede devlet garantili ekmek sunulmuş oluyor. Yani 1 taşta pekçok kuş vurmak denilebilir bu duruma. 3-5 yıl önceye göre iyi okul-iyi bölüm değilse üni okumak vakit ve para kaybıdır görüşü gittikçe öne çıkıyor haklı olarak. Bana kalırsa eğer gerçekten iyi bir okul ve bölüm kazanılmıyorsa ya aile desteği ve imkanı ile bir iş kurmak, yada bizim meslek-zanaat dediğimiz işlere yönelmek en iyisi. Bunu ille oto sanayi sitesinde motor kaporta ustası olarak algılamayın. Bugün ortalama bir boyacı-fayans ustası-tesisatçı pekçok yeni mezun mühendisten fazla para kazanır. Tabi sosyal güvence-sağlık sigortası işlerini kendisinin yapması gerekir, iş yoğunluğu sürekli değildir. 1 ay 10 bin kazanır diğer ay boş geçebilir, tamamen maharet ve "usta networkü" ile ilişkilidir, özellikle istanbul ve büyük şehirlerde dönen komisyonlar ve kar marjı oldukça yüksek emin olun. İllede fizik gücü gerektiren işler olacak diye bir durumda yok, insan kafaya koyunca pekçok şey yapabilir. Üniversitelilerin maaş beğenmemesi meselesi ise hem doğru hem yanlış bir durum. Öncelikle pekçok bölümde mezun enflasyonu var. Misal kendi branşım için konuşmak gerekirse makine-imalat sanayiinde bizim ülkemiz genel manada işçilik ve montaj ülkesidir. Yani zaten bu iş sahasında ciddi manada bir "mühendislik" ihtiyacı bulunmamaktadır, ciddi ihtiyacı olan firmalarda buna göre gidiyor devlet teşviğininde etkisiyle arge merkezleri kurup bu işlerle ağırlık verecek mühendis istihdam ediyorlar ve bu insanlardanda beklenti kriterleri farklı oluyor. Misal kalıp tasarımı, cam, talaşlı imalat gibi iş sahalarında aslen mühendis diplomalı eleman ihtiyacı yoktur. Çıraklıktan gelme, emlden gelme ustalarla, personellerle gayet nizami şekilde bu işleri yürütürsünüz, yarın birgün ben iş kursam bende bu insanlarla çalışırım açık konuşayım. Çünkü yeni mezun mühendise bu işleri öğretmek ve hatasızca size para kazandırmasını beklemek en az 3 ayınıza ve hata yüzünden hurdaya atılan hammade ve kesici takımlarınıza, harcadığınız elektrik-sarf malzemelerinize ve operatörün parasına mal olur. Firmaların buna rağmen mühendis talebi ise firmada ünvanlı, oturaklı sektör bilen sağa sola yollayabileceği, müşteri ile muhattap edebileceği, yazışmalar yapabilecek, bir prestiji olan, kalite sertifikasyonlarıdır, özel müşteri istekleridir, kağıt işleridir, ekonomik kararlar alabilecek eğitimdeki insan gereksinimidir. Yani oo ben mühendislik bitirdim jet motoru tasarlayacak bilgideyim diye bir dünya yok. Üniversitelerimizin eğitimi ciddi manada ülke sanayisinin işleyişi açısından vasat durumda. Halen pekçok üniversitese 60 70 müfredatı ve teknolojisi ders olarak işleniyor. Seçmeli derslerin çoğu makine ve teknolojilerin nasıl kullanılacağı üzerine, halbuki para eden o teknolojinin nasıl çalıştığını bilmek ve üretebilmek iken bunlar öğretilmiyor çünkü bunu bilen adamlarda zaten okulda pinekleyip ay başını beklemiyor (istisnalar kaideyi bozmaz). Benim fikrimce şuanda mezun olmuş, iş bulamamış kişilerin %75 i mesleklerinde yeterli bilgide değiller, kötü stajları var, dil bilmiyorlar, program bilgilerini ispat edecekler herhangi bir proje-sertifikadan yoksunlar. Üniversite hayatlarında genel manada ya yatmışlar yada derse girip çıkmışlar. Adam artık üniversitede ne projelerine katıldın, ne ürettin diyor size, tek tabanca insanların tek çaresi okul hayatlarını mümkün olan en iyi şekilde geçirmek. Kalan %25 de ya cidden talihsiz, yada bulundukları şehir-lokasyon yahut başka etkenler var yada cidden 4 liralık bilgiye 7 liralık maaş bekliyorlar. Unutmayın işverene ne kadar çok para kazandırısanız okadar fazla isteyebilecek kaportanız olur. Sizin yerinize harran makine mezununuda koysa sizide koysa adamın kazancı değişmeyecek ise, işleri aksamayacak ise neden size 5+ versin ? Yani mesleğiniz içinde öyle kilit branşlara ve konulara yönelinki alternatifiniz ve rakibiniz az olsun ve değerinizi siz belirleyebilin. Kötü okul iyi bölüm meseleside biraz talih ama aslen öğrencinin çabalarıyla mümkün. Doğu illerinden mezun biri bugün koç holdingin bir firmasında mühendis olarak çalışabiliyorsa insan etkeni okulun önüne geçebiliyor demektir. |
Devlet sana öğretmen ol seni işe alacağım diye bir taahüt mü vermiş ? Okuduysan kendine okudun, git özel sektörde çalış diğer branşlar nasıl çalışıyor ise. Yada git risk al özel okul aç, etüt merkezi aç, özel ders ver, online ders ver. Öğretmenlik ise al bunlarda öğretmenlik, kutsal meslekse bu insanlarınkide kutsal meslek. Özel okuldaki öğretmenin mesleği kutsal değil ama devlet okulundaki öğretmenin mesleği kutsal, yok yea bak sen şu işe. Ama beyzadeler devlet şemsiyesi olmadan yaşamak istemiyorlar. Neden ? Çünkü taa lise yıllarında o bölümü yazarken bile kafalarda "DEVLET BABA" algılarıyla yazdılar ve okudular. Keşke şu ülkede memuriyet düzeni farklı olsada pekçok şey değişse... |
Maalesef ülke iyiye gitmiyor. Özellikle istihdam ve iş konusunda sıkıntılar artık çıkılmaz noktaya geldi. Sorun nüfus gitgide fazla artması ve gereksiz yere kurulan üniversitelerin iş dünyasını allak bullak etmesidir. Ayrıca TL değerinin çok düşmesini unutmamak gerek. Önümüzdeki yıllarda üniversiteli işşizlerin artmasıyla beraber Rusyadaki Eğitimli gençlerin düştüğü sıkıntıya bizde düşmeye başlayacağız. Türkiye gelen eğitimli rusların ve doğu avrupadaki gençlerin neler yaptıklarını hepimiz biliyoruz. O noktaya gidiyoruz. Bir diğer korkum artan üniversiteli işşizlerle beraber lübnan,peru,fransadaki gösterilerin benzerini bizim ülkemize sıçraması zor olmasa gerek... |
|
Tamam haklısınız da bu bakış açısıda kısmen doğru değil.Zaten yukarda üniversite kısım ile fikrimi yazdım. Herkesin istediği nedir! İnsanca çalışma koşulları ve ekonomik huzur değilmidir? Yurtışına giden orda normal işlerde çalışanlar niye rahatlar çünkü ekonomik düzen var. Bu koşullarda çalışmak için insan kendisini niye geliştirmek zorunda? Birde bu açıdan bakın. Herkes kendi penceresinden baktığı için kendini haklı görüyor. Herkes topu birbirine atıyor. Üniversite okuyan yada vasıflılar Türkiye de asgari ücrete ve ağır işlerde çalışmak istemiyor. Sıkıntının kaynağı burda başlıyor. O ağır işler nedir? Nasıl düzelir? Avrupada olması gereken koşulları sağlansa eminim iki dili bilen üniversiteli biri gider garsonlukda yapar yazılımcı da olur sanayide de çalışır. Kimse sıkıntının kaynağı ve sorunu çözmeye yanaşmıyor. Ve bu konu ile devlete baskı yapılıp TL değerinin bu kadar düşmesinin ve hayat pahalılığının önüne geçmesi için baskı yapılması gerekmiyor mu? 2020 çok para gören işverenler peki hayat pahalılığını niye görmek istemiyor? Sen 2020 çok diyorsan o zaman ülke koşulları da bu fiyata göre endekslenmesi gerekmiyor mu? |
Doktor ve sağlık personeli 1 Öğretmenlik 2 Bu ikisi, devlet tarafından (k)ayırılan meslekler. DACH ülkelerinde (Almanya Avusturya İsviçre) birçok eyalette devlet son 4-5 yıldır öğretmenlere yaz tatillerinde maaş ödemesini kesti. |
Dipnot:Anarşistspor Edit:Özel ders olur bak.Netflix modeli uygulanabilir |
Benim bir teorim var buna 'komplo teorisi' veya 'ilgisiz alakasız' diyebilirsiniz: Tüm ülkelerdeki yatırımlar, ekonomi, önemli kararlar vs. bir tek dünya hükümeti / One World Government (kısaca OWG diyelim) tarafından belirleniyor. Nitekim o yüzden Çin, Japonya ve Almanya kendi bağımsız yönetimi ile üretim üssü olmadı OWG tarafından üretim üssü olmalarına karar verildiği için üretim üssü oldu! Konuya bu şekilde makro ölçekten bakınca Türkiye'de yaşadığımız sorunları daha iyi anlayabiliriz. OWG, Türkiye'yi örneğin sadece inşaat ve turizm alanında gelişmesine karar vermiş gibi. Dikkat edin bircok inşaat firması aynı zamanda turizm firmasıdır. Bir sekilde 'gerçek' üretim olayında yokuz. |
Babana selam gardaşım işi bıraksın gençlerin önünü açsın maaşı yarıya düşecek diye ağlamasın :) |
Eskiden dedem memur ol dediğinde he he der geçerdim şimdi memuriyete alsalar zıplayarak giderim, özellikle son 4 5 senede ekonomi hızla çöktü |
Mühendisler nasıl çalışıyor ? muhasebeciler nasıl çalışıyor ? bir sürü meslek var özel sektörde çalışan ama bi öğretmenler çalışamıyor nedense. Birde dikkatimi çekti bu öğretmenlik-kadro meselesinde genelde fen edebiyat mezunu olup formasyon alanlar eğitim fakültesi mezunlarından daha fazla yaygara kopartıyor nedense |
Kadınlar evlerine dönse dünyanın bütün problemleri çözülür |
Adam müteahhit Artan parasıyla fason okul açıyor Sonra da iflas ediyor Maaşın gecikmesi demek bütün hayatın alt üst olması demek.Öğrenciler de dahil Valla ettiğim hizmetin karşılığını almak isterim.Ömrüm saçma salak şeylerle akıp giderken üç kuruşu bile reva görmeyen bir anlayış Eğer hala söylediğimden bağımsız,sırf konuşmak için konuşup haset kokan yorumlar atacaksan gel bana bedavaya çalış.Pardon paranı sonra vereceğim.Çıkmaz ayın son çarsambasında |
Ülkedeki bu berbat ekonominin sorumluluğunda 50 yaş üst kişilerin payı büyük. Üzgünüm. 50 yaş derken sembolik bir rakam olarak. Genel olarak tüm olgun kişler sorumlu. Gençlerin sorumluluğu az. Gençler ne yaşadı, ne imkan sunuldu da, sorumluluğu olacak. |
|
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle