Bağımsız oyunları takip edenler için güzel bir konu olmuş, liste de baya dolu olmuş. Bende bu aralar oynadığım ve 2020'de gelecek olan birkaç oyunu paylaşıp, oynamış olduklarımı tav... |
Bağımsız oyunları takip edenler için güzel bir konu olmuş, liste de baya dolu olmuş. Bende bu aralar oynadığım ve 2020'de gelecek olan birkaç oyunu paylaşıp, oynamış olduklarımı tavsiye edeyim. Bu aralar Hades oynuyorum, çok başarılı bir oyun. Erken erişim aşamasında olduğundan dolayı şuan için sadece PC platformunda satışta, bu sene konsollara da gelecek diye biliyorum. Supergiant 2 ay aralıklarla oyuna güzel ve büyük güncellemeler yayınlıyor. Aksiyonu kusursuz diyebileceğimiz kadar iyi ve akıcı bir oynanışı var, Yunan mitolojisini konu alması da ayrı bir artısı. Henüz tamamlanmamış olmasına karşın mitolojiden birçok karakter oyuna dahil ve güzel bir şekilde uyarlanmışlar. Silahların hepsi farklı bir oynanış deneyimi sunuyor ve 5 farklı silah bulunmakta, Mart güncellemesiyle 6.silahı da oyuna eklemeyi planlıyorlar. Rogue Lite olmasına karşın hikaye olarak da keyifli bir akışı var, her güncelleme de hikaye bir adım ilerliyor. Yapımını 2020'nin ilk kısmında tamamlamayı planladıklarını söylemişlerdi, büyük oyunların çoğunun sonbahara ertelenmesiyle beraber eğer ekip planına sadık kalabilirse konsollarda da güzel bir satış yakalayabilir. 2020'de konsollara gelecek olan bir başka bağımsız oyun ise Disco Elysium, çıkmadan önce de uzun süredir takipte olduğum bir oyundu ve çıkışında alıp oynamıştım. Gerçekten kaliteli bir RPG, diyalogları oldukça güzel yazılmış ve uzun süre sıkılmadan oyunu oynayabiliyorsunuz. Rol yapma kısmı ciddi anlamda geniş ve tekrar oynanabilirlik oldukça üst düzeyde, RPG anlamında birçok farklı etkeni oyuncunun tercihine bırakarak kaliteli bir rol yapma deneyimi sunuyor. Bugünlerde birkaç RPG ögesi barındıran oyun RPG olarak atfediliyor, gerçek anlamda RPG oyun sayısı pek fazla değil, Disco Elsyium'da bu azınlıkta bulunuyor. 2019'da oynadığım en iyi oyunlardandı, TGA'da da en çok ödül toplayan oyun olarak hak ettiğini bir ölçüde aldı. Konsollara da geldiğinde özellikle RPG sevenlere tavsiye ederim. Bu sene gelme olasılığı bulunan Weird West var, Dishonored ve Prey gibi oyunların başında bulunmuş kişiler tarafından geliştiriliyor. Bu sene beklediklerim arasında bulunuyor. Videoyu izlemek için tıklayınız 1 senedir Steam'de erken erişimde olan Praey for the Gods oyunu bulunmakta, oynanış olarak Shadow of the Colossus mantığında bir oyun, bu sene konsollara gelebilir. Videoyu izlemek için tıklayınız Bu sene gelecek olan bir başka oyun Unexplored 2: The Wayfarer's Legacy tasarımları ve grafikleriyle ilgi çekici görünüyor. Videoyu izlemek için tıklayınız Konsept olarak farklı duran ve 7 farklı karakterle Rogue Lite deneyimi sunmak isteyen Undungeon'da bir aksilik olmazsa bu sene çıkacak. Videoyu izlemek için tıklayınız Vahşi batıda geçen ve 6 yaşındaki bir çocuğun annesini arayışını konu alan gizlilik oyunu El Hijo'da özellikle tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Videoyu izlemek için tıklayınız Tasarımlarıyla dikkat çeken bir başka oyun Sable'da bir aksilik olmazsa bu yıl gelecek. Videoyu izlemek için tıklayınız |
Sifu'yu bitirdim, hakkındaki düşüncelerim: Oyunu bitirdim, yakından takip ettiğim bir oyun değildi ama çıktığı zaman gördüklerim hoşuma gidince şans vermek istedim ve m... |
Sifu'yu bitirdim, hakkındaki düşüncelerim: Oyunu bitirdim, yakından takip ettiğim bir oyun değildi ama çıktığı zaman gördüklerim hoşuma gidince şans vermek istedim ve memnun kaldım. Oyunu normal sonuyla, herhangi bir yaşı hedeflemeden bitirmem 10 saati buldu. Sonrasında bir 6 saat kadar daha oynayarak 25 yaş altında ve gerçek sonu görecek şekilde iki defa daha bitirdim. Uzun süredir bu kadar sinir bozucu olan ama bir o kadar da oynaması keyifli olan, başından kaldırmayan bir oyun oynamamıştım. Sifu bana göre zor bir oyundan ziyade acımasız bir oyundu, bazı şeylerin işleyiş biçiminin yetersizliği de bununla birleşince oyun zor hissettiriyor ama alışınca aslında çok da zor bir oyun olmadığını fark ediyorsunuz. Sabredildiğinde karşılığını veren bir oyun bence, oynamaya alışınca gerçekten keyif alıyorsunuz. Hata yapıldığında pek affetmeyen bir yapısı var, yaş sistemindeki artış biçimi de bu konuda pek yardımcı olmuyor ve oyunu diken üstünde oynuyorsunuz çoğu zaman. Bu durum insana ciddi anlamda adrenalin salgılatıyor, heyecanlı bir oynanış deneyimi sunuyor. Oyunun bu yapısını genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim, kaliteli bir oyundu bence. Oyun tam bir roguelite gerçekten, kendine has yaşlandırma sistemi ve Sekiro tarzındaki dövüş mantığı ile türün diğer oyunlardan sıyrılıyor. Oyunda karakteri 3 farklı değer üzerinden geliştirebiliyorsunuz. Tecrübe puanı düşmanları alt ettikçe kazandığınız ve bir sonraki bölüme de aktardığınız bir puan. Bununla jade heykelciğinde 2 farklı geliştirme yapabiliyorsunuz. Kalıcı yetenekler de bu puan ile açılıyor. Oyunda yetenekleri açmanın iki farklı biçimi var. Bir yeteneği ilk defa açtığınızda sadece o sefer de kullanma hakkınız oluyor, yetenek açıldıktan sonra ona yatırdığınız her tecrübe puanı yeteneği daha da kalıcılaştırıyor. Bir yetenek açıldıktan sonra 5 defa kalıcılaştırmak için yatırım yaptığınızda hangi bölümden başlarsanız başlayın o yetenek sizin oluyor. Kalıcılaştırma konusunda yaptığınız tecrübe puanı yatırımları da boşa gitmiyor, 2 defa kalıcılaştırma işlemi yaptığınızda sonraki denemelerde 3 defa daha yapmanız yeterli oluyor. Karakteri geliştiren ikinci değer skor, bu her bölüm sonunda sıfırlanıyor ve o bölüm içerisinde ne kadar iyi oynadığınız, ne kadar çok düşmanı patakladığınıza göre değişiyor. Bununla yapılan geliştirmeler jade heykelcikleri aracılığıyla oluyor. Bölüm sonuna kadar topladığınız skorlarla yapabildiğinizi yapıyorsunuz, sonraki bölümde bu değer sıfırlanıyor. Karakteri geliştirmek için kullanılan son değer ise yaş, karakterin bulunduğu yaşa göre jade heykelciklerinden 3 farklı geliştirme yapabiliyorsunuz. Karakterin yaşı açabildiğiniz yetenekleri ve jade heykelciklerinden yapılan geliştirmeleri de etkiliyor, yaşlandıkça açabildiğiniz yetenek sayısı düşüyor, jade heykelciğindeki geliştirmeler kapanabiliyor. Yaş ilerledikçe açılmamış olan yetenekler ve geliştirmeler erişilmez hale geliyor. Şöyle bir baktığımızda oyun yetenek ve geliştirme olarak aslında fena olmayan bir yelpaze sunuyor ama bana sorarsanız Sifu'daki asıl ilerleyiş değerler ve sayılar üzerinden olmuyor, oyunu ne kadar iyi öğrenebildiğiniz ile doğru orantılı oluyor. Oyunu iyi oynamaya başladığınızda gerçekten ilerlediğinizi hissediyorsunuz. Elbette bahsettiğim geliştirmeleri yapmak ve yetenekleri açmak önemli fakat bunlar iyi oynamadığınız takdirde hiçbir işinize yaramıyor. Bu yetenekler size sadece biraz daha fazla hata yapma lüksü sunuyor. Diğer roguelite'lardaki gibi bir yere kadar karakteri geliştirip sonrasında çok iyi oynamadan da oyunu tamamlamak söz konusu değil. Oyunu bitirmek istiyorsanız oyunun dövüş sistemi iyice kavrayıp patır patır ölmemeniz lazım. Yaşlandırma fikrini genel olarak beğendiğimi ve orijinal bulduğumu söyleyebilirim fakat oyunu acımasız hale getiren yegane aktörlerden de bir tanesi. Oyuna 20 yaşında başlıyorsunuz ve 70 yaşını aştığınız herhangi bir yaşa kadar dirilme hakkınız var. Yaş artışı ölüm sayınıza göre ilerliyor. Art ardına olan ölüm sayınız artarsa dirildiğinizde daha da yaşlı kalkıyorsunuz. Yani oyunda 20'den 70+'ya kadar 51 hak var fakat art ardına 10 kere ölürseniz oyun bitiyor. Yaş bu şekilde kümülatif olarak artış gösterdiği için her hata daha da yıkıcı oluyor ve oyuna alışma evresinde ciddi anlamda çok hata yapıyorsunuz. Alışma kısmına sabır gösterebilirseniz, oyunun düşündüğünüz kadar zor olmadığını görüyorsunuz. Benzettiğim Sekiro bunu çok kaliteli bir boss olan Genichiro ile yapıyordu. Genichiro çoğu kişi için Sekiro'nun kırılma noktası olmuştur çünkü asıl oyun onunla olan mücadeleniz ile başlıyor. O ana kadar gördüğünüz görmediğiniz, oyunda mümkün olan neredeyse her hareketi size karşı sergileyip bir anda üzerinize çöküyor. İyi oynayana kadar Genichiro'yu geçmeniz mümkün değil, geçebilirseniz de oyunun temel mantığını, dövüş mekaniğini çözüyorsunuz. Tasarım harikası bir boss gerçekten... Sifu bu konuda ciddi bir eksiklik çekiyor bence, sizi oyuna tam anlamıyla alıştıracak bir düşman veya unsur yok dayak yiye yiye oyunu oynamayı öğreniyorsunuz, oyun konsantre bir eğitim sunmuyor yerine her düşmanı ezberlemenizi istiyor. Dövüşmeyi değil düşmanınızı öğretiyor. Oyunda antrenman yaptığınız düşman da çok sıradan olunca ciddi düşmanların ve boss'ların sizi soktuğu durumu aktarma konusunda başarısız kalıyor. Bahsettiğim bu eksiklikten ötürü film ikinci boss'da kopuyor çoğu kişi için. Oyun o noktaya kadar alıştırmıyor ve ikinci boss çoğu kişiyi Oldboy'a çevirip sonra da tahtalı köye postalıyor. Bu durum alışma sürecini çoğu kişi için sancılı ve keyif alınmaz bir hale getiriyor haliyle de oyundan zevk almaya başlanan kısma gelmeden bırakmalarını sağlıyor. Yani oyunun acımasız yaşlandırma sistemi, yeterli olmayan alıştırma süreci ile birleşince ortaya suni bir zorluk çıkıyor bu da oyunun keyifli hale geldiği kısma ulaşmayı anlamsız bir biçimde zorlaştırıyor. Dövüş mekaniği Sekiro'daki ile çok benzer bu yüzden keyifli bir yapısı var. Dövüştüğünüzü hissettiren bir oyun, heyecan çoğu zaman yüksek oluyor ve adrenalin dolu dakikalar geçiriyorsunuz. Bu olay beni oyuna ciddi anlamda bağlayan şey oldu, dibine kadar hissediyorsunuz dövüştüğünüzü. Oyunda hissedilen bu heyecan hem oynarken geriyor hem de oyunun sunduğu tecrübeyi özel kılıyor. Hata yapmanın oyundaki yıkıcı etkisi pata küte dalmanıza mani oluyor, düşünerek, planlayarak sanki öldüğünüzde kendiniz yaşlanacakmış gibi oynamanızı sağlıyor. Oyunun sunduğu bu heyecan dolu oynanış, en çok beğendiğim kısım oldu diyebilirim. Hata yapmanın yıkıcılığı ne kadar sinir bozucuysa da beraberinde getirdiği heyecan da oyuna bağlanmanızı sağlayan şey. Kullanıcı dostu bir kayıt sistemine sahip oyun. Returnal bu konuda ciddi anlamda eleştirilmişti, Sifu bu konuda işleri zorlaştırmamış. Bahsettiğim kalıcı özelliklerin her an kaydediliyor olması güzel, bir bölümü erken yaşta bitirirseniz oyunun onu varsayması da iyi düşünülmüş. Öğrenilen ipuçlarının, edinilen anahtarların ve açtığı kestirmelerin Deathloop'dakine benzer bir biçimde kaydedilmesi de hoş olmuş. Oyun bu anlamda Returnal'daki gibi suni bir zorluk yaratmamış ve iyi işleyen bir kayıt sistemi sunmuş. Toparlamak gerekirse oyunu sevdiğimi ve alışma süreci sonrası ciddi anlamda keyif aldığımı söyleyebilirim. Oyun, dövüş mekaniğini iyi tasarlanmış bir düşman, eğitim veya unsur üzerinden öğretmek yerine döve döve öğretiyor. Bu olay kümülatif bir biçimde ilerleyen yıkıcı yaş artışı sistemiyle birleşince sancılı bir alışma süreci geçiriyorsunuz ama oyunu kavrayıp iyi oynamaya başladığınızda, gerçek anlamda ilerleyiş gösterdiğinizde de oyunun keyfi ve heyecanı da bir başka oluyor ve dövüştüğünüzü sonuna kadar hissediyorsunuz. Mücadeleci yapıda bir oyun, heyecan dolu bir oynanış, sıra dışı bir roguelite arıyorsanız tavsiye ederim. |
Next Fest etkinliğinde denediğim demolar ve hakkındaki fikirlerim: Metal Hellsinger |
Next Fest etkinliğinde denediğim demolar ve hakkındaki fikirlerim: Metal Hellsinger Oyunun mekaniği iyi düşünülmüş, bir ritim oyunu olarak büyük ihtimalle başarılı olacak. Ben daha çok rock müziğin aksiyona ritim uydurduğu bir FPS oyunu bekliyordum ama tam tersi durum söz konusu aksiyon müziğe ayak uyduruyor, yani oyunda ritim tutmak istiyorsanız müziğin gidişatına göre silahlarla ritim tutturmak gerekiyor bu da bu oyunu bir FPS'den çok ritim oyunu haline getiriyor. Müziğin inişi çıkışını iyi takip edip ona göre oynamak lazım yoksa keyif almak pek mümkün değil, ritim tutturamazsanız sıradan bir oyun haline geliyor. Oyunu kuralına göre oynamaya alışırsanız sevebilirsiniz ama normal bir FPS gibi oynamayı denerseniz sıradan gelebilir. Anger Foot Etkinlikle en çok beğendiğim demolardan bir tanesiydi kesinlikle. Aksiyonu güzel, oynaması keyifli, kafası çok başka bir oyun yapmışlar. Aksiyon kısmında Hotline Miami kadar adrenalin dolu ve keyifli bir oynanışı var, hatta FPS Hotline Miami olarak görüyorum bu oyunu. Vuruş hissi gayet iyi ve temposu güzel, bam bam tekme indire indire, ateş ede ede gidiyorsunuz. Hotline Miami tarzı aksiyon seviyorsanız kesinlikle şans verin. Çıktığında direk alacak kadar beğendim oyunu. Gloomwood Çifte kavrulmuş hardcore oyun resmen bu. Bir tarafta hayatta kalma korku diğer tarafta gizlilik odaklı immersive sim oynanışı, bir araya gelmişler ve duble hardcore oyun ortaya çıkmış. Gizlilik kısımları ve ele alınan detaylar bana eski Thief oyunlarını anımsattı, onda da elini kolunu sallayıp rahat rahat ilerlemek söz konusu değildi. Olabildiğince dikkatli gitmek lazım, aksiyona dalınacaksa iyi kaynak yönetimi lazım yoksa üstünüze çöküyorlar. Ortam güzeldi, bölüm tasarımı da gayet iyiydi demoda. Etrafı keşfeden oyuncuyu ödüllendirme üzerine kurulmuş bir bölüm tasarımı var. Yakında erken erişim olarak çıkacakmış, takip ettiğim oyunlar arasına aldım. Duruma göre erken erişim aşamasında almayı düşünüyorum. Midnight Fight Express Bir süredir takip ediyordum bu oyunu, demoyu görünce denedim. Güzel bir aksiyon oyunu çıkacak gibi duruyor, dövüşler ve çatışma kısmı iyiydi genel olarak. Ateşli silahların vuruş hissi güzel ama yakın dövüşte biraz daha çalışmaları gerek bence, fena bir vuruş hissi olmasa da göründüğü kadar tatmin edici hissettirmiyor. 3 bölüm koymuşlar demoya, ateşli silah kısmı çok azdı ama fikir vermeye yetti. Suit For Hire gibi akıcı hissettirdi o kısa kısımda bu da yeterli oldu benim için. Yetenekler kısmı detaylı, geliştikçe etkisini dövüşlerde görüyorsunuz. Bir iki gelişim yaptıktan sonra oyun Batman Arkham oyunlarına dönmeye başlıyor zaten, dövüşmek çok rahat ve keyifli hala geliyor. Dediğim gibi tek sıkıntı görünen kadar iyi hissettirmiyor vuruş hissi o da halledilirse çok keyifli bir oyun olacak bence. Hell Pie Takip ettiğim oyunlardandı, demosunu genel olarak beğendim. Güzel bir platform oyunu izlenimi verdi ama bu oyunu ön plana çıkaran olay türü ve oynanışından ziyade kurulumu ve karakterleri. Oyunda Nate isimli küçük bir şeytanı oynatıyorsunuz, görevi ise başka bir şeytan için yapılan doğum günü pastası malzemelerini toplamak. Bu görevinde evcil hayvan olarak yanında gezdirdiği melek Nugget da ona eşlik ve yardım ediyor. İkilinin acayip bir kafası olan bu dünyada malzemeleri toplayışına tanık oluyorsunuz. Demonun giriş kısmında serbestsiniz sonrasında açık dünyaya çıkıyorsunuz ve burada 15 dakika oynama hakkınız var. İyi fikir veren bir demo, platform oyunlarını seviyorsanız takibe almanızı tavsiye ederim, kaliteli bir yapım çıkabilir. Bio-Gun Bu oyunu geçtiğimiz demo festivalinde oynadığım Haiku, Lone Fungus ve Transmute gibi oyunların sayfasında görünce takibe almıştım. Bu festivalde demosunu görünce bunu da denemeye karar verdim. Bahsettiğim üç oyun başta sadece birbirlerinin reklamını yapıyordu sonra bu tayfa genişlemiş ve aralarına Bio-Gun gibi 4 oyun daha katılmış. Bio-Gun dışında eklenen yeni oyunlara bakma şansım olmadı ama bağımsız yapımcıların birbirini böyle ön plana çıkarması çok hoşuma gitti. Bu tayfadan ilk Lone Fungusu takibe almıştım sonra mağaza sayfasında diğerlerini görünce onları da deneyip beğendim ve bu sayede 1 değil 4 metroidvania oyunu takibe aldım. Oyunun demosuna geçersek, bu festivalde en çok vakit ayırdığım demo buydu ve aynı şekilde sonunu görmediğim tek demo da bu. Çok uzun demo koymuşlar, bu olumsuz olarak algılanmasın zira demoyu oldukça beğendim ama çıktığında alıp oynamak istediğimden daha fazla devam etmedim. Metroidvania türünde bir oyun dediğim gibi, metroid oyunlarına daha yakın bir yapısı var ama harita tasarımı da Hollow Knight'ı andırıyor. Gayet doyurucu bir demosu var ve oyunun nasıl olacağı hakkında çok net fikir sahibi olabiliyorsunuz. Oyuna dair en çok beğendiğim şey hikayesi ve geçtiği ortamın orijinalliği oldu. Oyunda Dooper Virus isimli bir virüs var ve bu virüs köpekleri öldürüyor. Köpeğinin ölmesini istemeyen bir bilim adamı domuz DNA'sından bir tedavi geliştiriyor ve bu tedaviyi son umut olarak köpeğine enjekte ediyor. Köpeğe enjekte edilen domuz siluetindeki tedavi ana karakteriniz ve hayvanın içerisinde gezip virüsü öldürüyor, onu iyileştiriyorsunuz. Hikayenin orijinalliği hoşuma gitti, bunu uygulamaya dökmüş olmasını da bir o kadar takdir ettim. En çok beğendiğim demolardan oldu, çıktığında almayı düşünüyorum. Hard West 2 İlk oyunu yıllar önce oynamıştım ama pek sarmadığı için uzun süre oynamadan bırakmıştım. İkincisi duyurulunca ve demosu festivale dahil olunca herhangi bir gelişim var mı diye merak edip denedim ve memnun ayrıldım. Çok daha keyifli ve akıcı bir oyun izlenimi verdi ilkine kıyasla. Mücadeleler ilk oyuna kıyasla daha hareketli ve dinamik geçiyor. Bunda ekledikleri yeni Bravado mekaniğinin de katkısı var bence. Bravado dediğimiz şey sayesinde sıra tabanlı oynanış dinamizm kazanıyor ve doğru hamleler yaptığınızda oldukça akıcı bir hale geliyor. Bravado mekaniği o tur içerisinde seçtiğiniz karakter birini öldürürse aksiyon puanının yenilenmesini sağlıyor ve karakterin tekrar tam kapasitede hareket etmesine olanak sağlıyor. Doğru hamleler ile art ardına düşmanları indiriyor ve bir sıra tabanlı oyundan beklenmeyecek kadar hızlı bir şekilde ilerlemeye başlıyorsunuz. Sıra tabanlı oynanış kısmı hamleleriniz ile oluşturduğunuz tempoya bağlı olarak çok daha keyifli bir hale gelebiliyor. Demoyu sonunu görecek kadar beğendim ki kısa bir demo da değildi. Oynarken keyif aldığım bir demo oldu, çıktığında uygun olursa almayı düşünüyorum. The Tarnishing of Juxtia Yakından olmasa da bir süredir takip ettiğim bir oyundu. Festivale demo koyduklarını görünce bunu da denemeye karar verdim. Oyunu kısaca tanımlamak gerekirse 2D Dark Souls, baştan aşağı bir dark souls kopyası bu oyun. Salt and Sanctuary kadar benzerliğe sahip bir metroidvania oyunu. Eşya açıklamalarında hikaye anlatma, karakter gelişimindeki nitelikler, atak gücünün niteliklere göre ölçeklenmesi, görevler, boss'lar, dövüş mantığı her açıdan Dark Souls kopyası olan bir oyun. Bu olumsuz bir şey değil bence, iyi yapıldığında gayet de beğendiğim bir şey hatta ve bu oyun genel olarak iyi yapmış bence. Demosu fikir edinmek için yeterli uzunluğa sahip, bu tarz oyunlar seviyorsanız şans verin pişman etmez. Nitro Kid PC Gaming Show'da görünce takibe almıştım, hemen demo eklemişler sıcağı sıcağına denedim. Demo fena değildi ama yapımcı nedense gidip daha zor olan 2.bölümden başlatmaya karar vermiş oyunu ve demoyu oldukça zor bir hale getirmiş. Oyun temelinde bir kart oyunu, ana karakter dövüşçü bir arkadaş ve elinizdeki desteye göre agresif, dengeli veya defansif olarak düşmanlarınız ile yakın dövüşlere giriyorsunuz. Oynadığım kadarıyla kartlar arası sinerji oluşturup öldürücü kombolar yapmak mümkün ama dediğim gibi demonun ekstra zorluğundan ötürü pek ilerlemedim. Demoyu oyunun temel kısımlarını aktaran bir başlangıç ile sunup devamında ilk bölümü oynatsalar daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Genel olarak fena olmayan bir demo, kart oyunlarını seviyorsanız bakabilirsiniz. Dome Keeper Takip ettiğim bir oyun değildi, etkinlik sayfasında görünce merak edip denedim. Oldukça güzel bir demoydu, hoşuma gitti ve çıktığında almaya karar verdim. Oyunun ana olayı basit ama oynaması oldukça heyecanlı ve keyifli. Oyunda bir kubbeniz var, bu kubbeye düzenli aralıklarla uzaylılar saldırıyor ve siz bu kubbeyi sağlam tutup bu uzaylıları defetmeye çalışıyorsunuz. Bunu yapmak için kubbenizin altını oyup maden aramalı ve sürekli olarak hem kubbenizi hem de kendinizi geliştirmeniz gerekli. Bir yanda gelişim ve tamirat için madencilik yapıyor diğer tarafta gelen uzaylı saldırılarını defedip hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Oyun başınızı kaşıyacak zamanı bile vermiyor size, mantıklı hareket edip doğru geliştirmeler yaparak hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Bu oyun döngüsünü beğendim ve dinamik buldum, demoyu sadece 1 kere bitirdim ama devamı da varmış baktım. Çıktığında devam ederim diye 1 kere bitirdiğimle bıraktım. Heyecanlı oyun arıyorsanız tavsiye ederim, keyifli bir oynanışı var. Cult of the Lamb Tanıtıldığında hoşuma gittiği için takibe almıştım, etkinlik sayesinde bunu da denedim. Klasik bir roguelite'dan farklı olacak bir yapısı var, oyunda kendi kültünüzü kuruyorsunuz, bu kült büyüdükçe oyun daha da açılıyor ve gelişmeye başlıyorsunuz. Fakat demo oyunun bu kısımlarını gösterme konusunda pek yeterli değil, demoda görünen kısım oyunun klasik roguelite kısmı. Genel olarak fena değildi demosu ama öne çıkan kısmını demoda biraz daha iyi göstermelerini isterdim açıkçası. Kısa bir demo koymuşlar, fikir edinmek için pek yeterli değildi bence. Stasis: Bone Totem The Brotherhood'un üçüncü oyunu olacak bu arkadaşı tanıtıldığından beri takip ediyorum, ilk demo yayınladıklarında kaçırmıştım ama bu sefer kaçırmadım ve denedim. Önceki iki oyun gibi klasik bir macera oyunu bu da, genel olarak oynanışta gelişmeler var tabii ki ama özünde aynı oyun. Bu iki birader Sanitarium tarzı oyun yapmayı seviyor ve bunu genel olarak iyi de yapıyorlar bence. Önceki iki oyununu da oynayıp beğenmiştim bunu da çıktığında alıp oynamayı düşünüyorum. Stasis'in devamı olacak bu oyun bu yüzden ilgilenenler ilk önce ona ve öncesini anlatan bedava oyun Cayne'e bakabilir. Bir önceki oyun Beautiful Desolation'da Mick Gordon ile çalışmışlardı bu sefer orijinal Fallout oyunlarına ve Wasteland'a müzik yapan Mark Morgan ile anlaşmışlar. Atmosfer yaratma konusunda başarılı bir firma bunu iyi müziklerle de destekliyorlar. Ayrıca bu kadar niş oyun yapmalarına rağmen Türkçe desteğini yine es geçmemiş olmaları takdir edilesi bir şey. Üç oyun yaptılar üçünde de Türkçe desteği mevcut. Dediğim gibi klasik tarzda macera oyunlarını seviyorsanız kesinlikle şans verin hatta önceki iki oyunu da inceleyin, üzmez. Signalis Bir süredir takip ettiğim bir oyundu, demosu gelince bunu da denedim. Bu arkadaşın demosu da beklediğimden kısaydı, demo bittiğinde tadı damağımda kaldı. Oyuna dair fikir edinmenize yetecek uzunlukta bir demo ama oyuna olan beklentinizi daha da arttıracak kadar uzun olan bir demo değil. Oyun hayatta kalma korku türünden, eski Resident Evil'lar gibi bir yapısı var. Hayatta kalma korku oyunlarını seviyorsanız demoya mutlaka bakın, iyi bir oyun olacağını düşünüyorum, çıktığında almayı planlıyorum. Earth's Shadow Demoları incelerken denk geldim, Returnal'ı andırdığı için denedim. Gerçekten de Returnal'a benzeyen bir yapısı var ama oyun demo sunacak kadar hazır bir durumda değil bence. Demoda oyunun temelini, birkaç iyi şeyini görüyorsunuz ama çok fazla köşeli ve genel olarak iyi bir deneyim sunmuyor. Bir süre takip etmeye karar verdim, yapımcısı oyunu tek başına geliştiriyormuş. Daha yolu uzun bence, acele etmeyip doğru bir şekilde geliştirirse güzel bir roguelite aksiyon oyunu çıkabilir. Trepang 2 Demolara bakarken keşfettiğim bir başka oyun da bu, yapımcısının bu oyundaki iddiası F.E.A.R. serisinin ruhani devam oyununu yapmakmış. Demoyu denedikten sonra amaçladıkları şeyin bu olduğunu daha net bir şekilde anladım zaten. Demoya gelecek olursak gerçekten F.E.A.R.'a benzeyen bir yapısı var. Hem aksiyon hem de gizlilik sunuyor ama aksiyon kısmı çok daha cazip geliyor. Vuruş hissi olması gerekenden çok daha iyi, aksiyonu çok yoğun bir oyun, arka planda da gaz müziği verip ateşi körüklüyorlar. Demoda oyunun aksiyonunu beğendim ama sadece böyle aksiyon sunmaktan daha fazlasını yapmaları lazım eğer kendilerini F.E.A.R.'ın devamı olarak görüyorlarsa. Ghost Song Bu oyun ta 2013'de duyurulmuş bir oyun, ben o zamandan beri takip etmesem dahi hatrı sayılır bir süredir takip ediyorum ve demosu çıkınca hemen indirip denedim. Metroid oyunlarına benzeyen bir yapısı var bu olayı hoşuma gitti, videolardan ve tanıtımlardan böyle bir oyun çıkmasını bekliyordum zaten. Doyurucu bir demo koymuşlar, boss dövüşü, oyun yapısı, oynanışa dair gayet yeterli fikir edinebiliyorsunuz. Her şeyi yapmak isterseniz 2 saate yakın süren bir demosu var, Metroid tarzında metroidvania oyun seviyorsanız kesinlikle şans verin. Yapımcısı oyuna yıllarını verdi ama nihayetinde bu sene içerisinde oyun çıkış yapacak. Demoda gördüklerim hoşuma gittiği ve uzun süredir takip ettiğim için çıktığı zaman almayı düşünüyorum. Moonscars Takip ettiğim oyunlardan bir tanesi de Moonscars'dı, demo gelince buna da şans verdim. Demonun başlangıcı ilgi çekiciydi ve konusu merak uyandırıcı geldi, yani baştan yakaladı. Oyun kısmına geçince de fena bir deneyim sunmadı ama kısa sürdü, kısa olan demolardan bir tanesi de buydu. Boss dövüşü diye koydukları şey şaka gibi bir şeydi bu yüzden eksik hissettirdi bu açıdan. Yine de dediğim gibi açılışı ve konusu ilgimi çektiği için çıktığı dönem uygun olursa almaya karar verdim. İlginç bir dünyaya ve atmosfere sahip olacağa benziyor. |
Metni önceden hazırlamıştım zaten. :) |
Eline sağlık arada edit edersen iyi olur resim falan eklersin gelişir rehber. |
Teşekkürler ilk defa bir konu açıyorum. Yeni çıkan ve son zamanlarda oynadıklarıma ufak incelemeler de yazarım. Konu zamanla daha da gelişecektir. Maksat insanlara oyunların sadece Cod ve Fifa'dan ibaret olmadığını göstermek. |
Kesinlikle herkes deneyimlerini yazarsa daha renkli olur konu oyun dünyasında böyle arka planda kalmış çok güzel oyunlar da var. |
Listeye kesinlikle trine serisini eklemelisin hocam, özellikle 1 ve 2 :) |
|
Trine eklendi teşekkürler gözümden kaçmış. :) Ozimaxi Leona Heidern gerçekten ihtiyaç vardı bu konuya hepinizin desteğiyle daha da iyi hale gelecektir. |
Bağımsız oyunları takip edenler için güzel bir konu olmuş, liste de baya dolu olmuş. Bende bu aralar oynadığım ve 2020'de gelecek olan birkaç oyunu paylaşıp, oynamış olduklarımı tavsiye edeyim. Bu aralar Hades oynuyorum, çok başarılı bir oyun. Erken erişim aşamasında olduğundan dolayı şuan için sadece PC platformunda satışta, bu sene konsollara da gelecek diye biliyorum. Supergiant 2 ay aralıklarla oyuna güzel ve büyük güncellemeler yayınlıyor. Aksiyonu kusursuz diyebileceğimiz kadar iyi ve akıcı bir oynanışı var, Yunan mitolojisini konu alması da ayrı bir artısı. Henüz tamamlanmamış olmasına karşın mitolojiden birçok karakter oyuna dahil ve güzel bir şekilde uyarlanmışlar. Silahların hepsi farklı bir oynanış deneyimi sunuyor ve 5 farklı silah bulunmakta, Mart güncellemesiyle 6.silahı da oyuna eklemeyi planlıyorlar. Rogue Lite olmasına karşın hikaye olarak da keyifli bir akışı var, her güncelleme de hikaye bir adım ilerliyor. Yapımını 2020'nin ilk kısmında tamamlamayı planladıklarını söylemişlerdi, büyük oyunların çoğunun sonbahara ertelenmesiyle beraber eğer ekip planına sadık kalabilirse konsollarda da güzel bir satış yakalayabilir. 2020'de konsollara gelecek olan bir başka bağımsız oyun ise Disco Elysium, çıkmadan önce de uzun süredir takipte olduğum bir oyundu ve çıkışında alıp oynamıştım. Gerçekten kaliteli bir RPG, diyalogları oldukça güzel yazılmış ve uzun süre sıkılmadan oyunu oynayabiliyorsunuz. Rol yapma kısmı ciddi anlamda geniş ve tekrar oynanabilirlik oldukça üst düzeyde, RPG anlamında birçok farklı etkeni oyuncunun tercihine bırakarak kaliteli bir rol yapma deneyimi sunuyor. Bugünlerde birkaç RPG ögesi barındıran oyun RPG olarak atfediliyor, gerçek anlamda RPG oyun sayısı pek fazla değil, Disco Elsyium'da bu azınlıkta bulunuyor. 2019'da oynadığım en iyi oyunlardandı, TGA'da da en çok ödül toplayan oyun olarak hak ettiğini bir ölçüde aldı. Konsollara da geldiğinde özellikle RPG sevenlere tavsiye ederim. Bu sene gelme olasılığı bulunan Weird West var, Dishonored ve Prey gibi oyunların başında bulunmuş kişiler tarafından geliştiriliyor. Bu sene beklediklerim arasında bulunuyor. Videoyu izlemek için tıklayınız 1 senedir Steam'de erken erişimde olan Praey for the Gods oyunu bulunmakta, oynanış olarak Shadow of the Colossus mantığında bir oyun, bu sene konsollara gelebilir. Videoyu izlemek için tıklayınız Bu sene gelecek olan bir başka oyun Unexplored 2: The Wayfarer's Legacy tasarımları ve grafikleriyle ilgi çekici görünüyor. Videoyu izlemek için tıklayınız Konsept olarak farklı duran ve 7 farklı karakterle Rogue Lite deneyimi sunmak isteyen Undungeon'da bir aksilik olmazsa bu sene çıkacak. Videoyu izlemek için tıklayınız Vahşi batıda geçen ve 6 yaşındaki bir çocuğun annesini arayışını konu alan gizlilik oyunu El Hijo'da özellikle tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Videoyu izlemek için tıklayınız Tasarımlarıyla dikkat çeken bir başka oyun Sable'da bir aksilik olmazsa bu yıl gelecek. Videoyu izlemek için tıklayınız |
Eline koluna sağlık hocam, bu dediğin oyunlara göz atacağım :) |
Kesinlikle düşünebilir, gözümden kaçmış. Rogue-Like türünde bir oyundur. CheKD dostum eline sağlık paylaştığın oyunlara mutlaka göz atıcam. Vaktim olduğunda oyunları tür ve Metacritic puanlarına ayırıcam. |
Bunu oynamamıştım ekledim listeye :) Oyunları Metacritic puanlarına göre düzenledim. Normalde Xbox ve Nintendo tarafında da çok güzel indieler var ama onları buraya yazmadım. Buraya yazdıklarımın hepsi Ps4 oyunlarıdır. |
Hepsini yaz bence daha iyi olur yanına PC Xbox PS4 Nintendo ekleyebilirsin kim nasıl hesabına uyuyorsa onu istediği platformda oynasın önemli olan burada bu tarz oyunların listesi platformu seçmek kişiye kalmış bu listeyi bilmek önemli olan. |
Psn ve Arcade bölümü olunca sadece PlayStation için olanları yazmıştım. PC tarafına uzunca süredir uzağım zaten. Aslında mantıklı forumda indie bölümü açılırsa herkes bu konu altında konuşabilir. Pc-Nindento-PlayStation farketmeden. |
Bu tarz oyunları severim tebrik ederim güzel konu |
güzel konu olmuş emeğine sağlik |
Ocak 2022'de çıkacak yeni oyunlar ile Ps Now ve Xbox Gamepass sistemlerine eklenecek bağımsız oyunlara buradan ulaşabilirsiniz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Scott Storch -- 4 Ocak 2022; 15:24:17 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @burak jr