1. sayfa
Hukuku |
Yumusama olmaz hukuku demek doğru |
mokoko |
Teşekkürler arkadaşlar. ![]() |
Ne farkeder kanki |
Emin misin? Üstteki arkadaşlar böyle demiyor. |
Bende öyle biliyorum hukuku diye yazılır ama konuşma dilinde hukuğu diye okunur |
Eminim ![]() |
Konuşurken hukuku demek hakkaten zor. Derste hocaların daha hukuğu dediğini duymadım. Doğrusu da hukuku denmeli. İst. Hukuk'tayım. |
HUKUKU dostum ![]() yabancı kelime olduğu için... |
Hukuğku ![]() |
Lukunku |
«Hukuğun» mu, «hukukun» mu? Hakkı Devrim 02/11/2006 (4416 kişi okudu) Türkçe dostu okurum Kenan Gürsan'ın kuzeni bu yıl hukuk öğrencisi olmuş. «Geçen gece evde misafirlerle sohbet ederken, diyor; kuzenimin üniversite öğrencisi olduğu haberini ben, kısaca diye ifade ettim. O itiraz etti hemen: dedi. Bu benim 60 yıldır bildiğime uymadı. Balık için balıka gitti, kavak için kavaka çıktı mı, diyeceğiz? Tartıştık, anlaşamadık. Oybirliğiyle sizi hakem seçtik.» – Hayhay, baş üstüne! Yalnız ben bu görevi, Türkçe ve dil konularına hâkimiyetine hayran olduğum, dostum Şiar Yalçın'dan aktarma suretiyle yerine getireceğim. Yani onun eski bir yazısından özetleyerek. Bir hukuk hocası ile hukukçu bir milletvekilinin «hukuğu» dediklerini televizyonda işitmiş, hayretini ifadeden sonra, sizin sualinize de cevap veriyor: «K» ünsüzüyle biten bir kelimenin ek alması halinde yumuşak «g»ye dönüşmesi kuralı prensip olarak sadece Türkçe kökenli kelimeler için geçerlidir. Yabancı ve özellikle Arapça ve Farsça kökenli kelimelerde ise «k» harfi olduğu gibi kalır. Bu genel bir kuraldır, fakat her kural gibi istisnaları vardır. Mesela felek de yabancı (Arapça) bir kelime olmasına rağmen, o kadar halka mal olmuş ve günlük dilimize girmiştir ki, onu bir yabancı kelime sayıp feleki demeye ne dilimiz ne gönlümüz razı olur. Aynı şekilde, Yunan-Latin kökenli monolog ve diyalog kelimelerinin aslında ek alınca (monologu, diyaloga) kalın ünlülerini muhafaza etmeleri gerekirse de, monoloğu ve diyaloğa demek bize öteden beri daha munis gelmiştir. (Bence ikisi de caizdir; aklım diyalogdan yana, gönlüm monoloğa meyillidir.) Demek oluyor ki, bu konularda sadece kurallara değil, eski ve yeni meşhur yazarların yazılarına ve Türkçe'yi iyi konuştuğu bilinenlerin konuşmalarına bakmak gerekir. Bir de Türkçe'nin selikası («Güzel söyleme ve yazma yeteneği») ve dilin dehası dediğimiz bir şey vardır ki, bunların hakkını vermek biraz bilgi, biraz tecrübe, biraz zevk, biraz sezgi ister. Birkaç örnekle bitirelim: evrakı değil evrağı; şeriği değil şeriki; teşviği değil teşviki; merağını değil merakını; erzağı değil erzakı. Ama Arapça kökenli olmasına rağmen meleki değil meleği; mesleki değil mesleği; Latince-Grekçe kökenli olmasına rağmen estetiki değil estetiği diyeceksiniz. (Şiar Yalçın, Doğru Türkçe, Metis Yayınları.) Alıntı Hakkı Devrim'in böyle bir yazısı var. Sanırım doğrusu ''hukuku'' demek. |
1. sayfa
Sorduğum soru yazım için geçerli değil arkadaşlar. Söylemekten bahsediyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Pençe_ -- 1 Mayıs 2014; 17:54:51 >