Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
28
Cevap
1562
Tıklama
1
Öne Çıkarma
HANEDANIN SUSKUN ÜYELERİ İLK KEZ YENİBİRLİK'E KONUŞTU:HANEDAN DEĞİL AİLE
K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

Arkadaşlar Osmanlı hanedanı yahut Osmanoğlu ailesi dediğimizde artık insanların aklına maalesef belli birkaç kişi geliyor. Özellikle son dönemde, birkaç günde bir farklı konularda konuşup gündem yaratmaya, gündeme gelmeye çalışan kişiler biliniyor... Fakat Osmanlı hanedanı yahut Osmanoğlu ailesi bu değildir. Öyle abuk subuk demeçlerini bulamayacağınız hatta televizyonda orada burada konuştuğunu dahi göremeyeceğiniz kişilerdir. Bu kişiler göz önünde olmayı sevmezler.

Yenibirlik Gazetesi işte bu hanedan yahut aile üyeleriyle bir dizi röportaj yapmış; bir yazı dizisi hazırlamış, bilmemne sultan şunu demiş, dedesinin bilmemne arazisini istiyormuş diye gündem olmaya çalışanları değil, bu gibi kişileri tanıyıp bilmemiz gerekiyor. İçlerinde çok iyi asker de var, Oxford mezunu tarihçi akademisyen de.

Bölüm 1...
http://gazetebirlik.com/haber/hanedanin-suskun-uyeleri-ilk-kez-yenibirlike-konustu-hanedan-degil-aile-8840/

(Not: Yazı çok uzun, haliyle tümünü buraya koymam mümkün değil)

Aile bireyleri du¨nyanın farklı yerlerinde yaşıyor. Çok sık biraraya gelme imkanı bulamıyorlar. New York’ta yaşayan Prenses Zeynep Tarzi Osman, İstanbul’daki aile u¨yeleri; Arzu Enver Eroğan, Resan İris, Cengiz Baransel ve Dr. Ali Suat Ürgu¨plu¨, YeniBirlik okurları için 19. yu¨zyıl Osmanlı mimarisinin görkemli atmosferiyle bu¨yu¨leyici Boğaz manzarasını bir arada sunan Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir araya geldiler.

Du¨nya tarihinde altı asır ayakta kalmayı ve hu¨kmu¨nu¨ su¨rdu¨rmeyi başarmış iki hanedandan biridir, Osmanoğulları..

Selçuklu’nun vârisi..

Osmanlı’yı kendisinden önce kurulmuş bu¨tu¨n Tu¨rk imparatorluklarından farklı ve u¨stu¨n kılan özellik, onun ‘Devleti ebed mu¨ddet’ du¨şu¨ncesi yanında ‘mu¨lku¨n’ birlik ve bu¨tu¨nlu¨ğu¨nu¨ korumayı esas almış olmasıydı. Bu son derece önemli, ayırt edici bir özelliktir, zira Orta Asya’dan itibaren Osmanlı’ya kadar Tu¨rk devlet geleneğinin karakter çizgisinde öne çıkan vasıf, kurucu liderin vefatından sonra u¨lkenin şehzadeler arasında paylaşılması ve kardeşler mu¨cadelesi sonucu gelen yıkımdır.

Altı asır boyunca Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinde varlığını ve ağırlığını su¨rdu¨rmesini sağlayan 36 Osmanlı hu¨ku¨mdarının hepsinin liyakatli ve u¨stu¨n meziyetlere sahip olduğu iddia edilemez.

Çelebi Mehmed, 2. Murad, Fatih, Yavuz, Kanuni, 3. Selim, 2. Mahmud, Sultan Aziz, 2. Abdu¨lhamid gibi parlak isimler yanında saltanat geleneklerine uyularak hasbelkader tahta çıkarılmış hu¨ku¨mdarlar da vardır. Ancak 17. yu¨zyıldan itibaren devletin sıkıntılı bir döneme girdiğini ve Batı karşısında gerilemeye başladığını sezen, 18. yu¨zyılda bunun sancısını en şiddetli şekilde yaşayıp 19. yu¨zyılda değişimin önu¨nu¨ açan da hanedandır.

Bu uğurda tarihin en dağdağalı döneminde devletin dayandığı orduyu bu¨tu¨nu¨yle tasfiye etmeyi göze almış bir ailedir sözu¨nu¨ ettiğimiz. Keza saltanat makamının mutlak yetkilerini sınırlandıran du¨zenlemeleri benimseyip bunu gerçekleştirmek için bu¨rokrasinin direncini kırma mu¨cadelesi vermiş bir ailedir Osmanoğulları.

Sanılanın aksine yetkileri hayli sınırlı kişilerdir Osmanlı padişahları. Kıyaslama olsun diye söyleyelim; gu¨nu¨mu¨zde T.C. Cumhurbaşkanları devlet idaresinde son iki Osmanlı padişahının sahip olduğu yetkilerin çok ötesinde yetkiye sahiptirler.

Ermeni propagandasına ağzını uyduran Tu¨rk aydını tarafından adı ‘Kızıl Sultan’a çıkarılan ve uzun zaman ismi istibdad sözcu¨ğu¨yle anılan 2. Abdu¨lhamid’in henu¨z yeni yeni ve kısmen anlaşılmaya başlandığını söyleyebiliriz..

Vahideddin hakkında ise tarih henu¨z nihai hu¨kmu¨nu¨ vermemiştir. Son padişah hanedanın pırıltılı isimlerinden biri değildir belki ama cumhuriyet onun hicretiyle iç savaş yaşanmaksızın inşa edilebilmiştir. Onun kaçtığı söylemiyle şartlanan zihinlerin, Sultan Vahideddin’in yurtdışına çıkmayıp saltanat iddiasını su¨rdu¨rmesi halinde Ankara’da neler yaşanabileceği, BMM’nde saltanat makamı ve hilafet konusunda duyarlı vekillerin su¨rece destek vermekte ne kadar istekli olabilecekleri sorusuna cevap vermeleri gerek. Keza Vahideddin’in yurtdışına çıktıktan sonra gerek Atatu¨rk gerekse Tu¨rkiye Cumhuriyeti aleyhine tavır almamış olmamasının bir anlamı olup olmadığına da..

İstanbul halkı ve Tu¨rk basını Ertuğrul Osmanoğlu’nun cenazesine gösterdiği ilgi ve katılımla rejim değişikliğiyle Tu¨rkiye Cumhuriyeti’ne dönu¨şen altı asırlık imparatorluğu ayakta tutan aileye vefa borçlu olduğunu göstermişti.

İşte; hanedanın kendi ifadeleri ile ailenin varisleri, konuklarımız..





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 22 Mart 2017; 16:40:36 >

K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

2. Bölüm...


HANEDANIN SUSKUN ÜYELERİ İLK KEZ YENİBİRLİK'E KONUŞTU:BİR AİLE OLMALIYIZ
http://gazetebirlik.com/haber/hanedanin-suskun-uyeleri-ilk-kez-yenibirlike-konustu-bir-aile-olmaliyiz-9988/

Arzu Enver Eroğan, ailenin her siyasi görüşe eşit mesafede olduğunun altını çiziyor, “Ailemiz 1924’ten beri prensip olarak yerel siyasetin haricinde kalmıştır ve de kalacaktır.”

Eroğan devam ediyor:“Şurası son derece önemlidir ki; Dünyada, tarihi süreç içerisinde kendi çıkarlarını hiçe sayarak vatanı ve milleti aleyhine hiçbir faaliyette bulunmamış tek aile Osmanlı Ailesi’dir. Önceki Aile reisimiz Osman Ertuğrul’un beyanatı “Cumhuriyet belki Ailemiz için iyi olmamış olabilir, fakat Türkiye için son derece faydalı olmuştur!” Bu bizlerin ne düşündüğünü açıkça ifade etmektedir.

II. Mahmut Han Nizamnamesinden beri gelen Aile azalarının sıfatlarının kullanılması sadece ve sadece Ailemiz içerisinde, yani gayrı resmi olarak ve sadece sözlü olarak bazen kullanılabilmiş olabilir, aksi mümkün değildir.”

İlber Ortaylı’nın 2010 yılında kaleme aldığı yazısı o an konuştuğumuz konuları çağrıştırmaktaydı:“Osmanlı Hanedan reisi Şehzade Ertuğrul Osman Efendi vefat ettikten sonra, hanedanın üyeleri herkes gibi “Ne olacağız, ne haldeyiz?” diye sordular. Hanedan reisi olan amca bırakınız Türk saray anane ve çevresini, Avrupa saraylarında bile az rastlanır prenslerdendi; bilgisi, zarafeti ve mahareti ile başka milletlerin hükümdar soyundan kimseleri de kendine hayran bırakmıştı.

Onun gibi göze batan bir diğer hanedan üyesi de elan İstanbul’da yaşayan Neslişah Sultan’dır. Neslişah Sultan bildiği lisanlar, edebiyattan tarih-coğrafyaya çok geniş bilgisi, insanları hayran bırakan sportmenliği ile yurtdışında Türklüğü bütün soylu çevrelerde üstünlükle temsil etmiş ve yurtiçinde de Osmanlı sarayı hakkındaki eksik bilgilendirmeyi tashih etmiştir. Henüz saltanat zamanında doğduğu için hanedan defterine resmen kaydedilen, doğumu topla selamlanan son hanedan üyesidir.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 22 Mart 2017; 16:11:15 >

K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

3. Bölüm...


SULTAN VAHİDETTİN'E: HALİFE OLARAK KAL PADİŞAHLIĞI BIRAK

http://gazetebirlik.com/haber/sultan-vahidettine-halife-olarak-kal-padisahligi-birak-9330/

“Sultan Vahidettin kapının önündeki aynalı mermer masanın üstüne yüzüğünü de bırakıyor, ‘Allahaısmarladık’ diyor, İngiliz gemisine biniyor. Başka gemi yok. Onun üzerine Şehzade Mecid Efendi’ye halifelik teklif ediliyor, Abdülmecid Efendi de halifeliği memnuniyet ile kabul ediyor.”

Resan İris, Cengiz Baransel’in Mustafa Kemal ile ilgili sözlerine, ‘idam edilsinler denmiş diye duymuştum’ diyerek devam ediyor: “İdam istemiş bir devlet büyüğü, Atatürk ‘hayır’ demiş. Ben bunu babamdan bizzat duyuyordum.”

Prenses Zeynep, “Bir de böyle laflar çıkar ya, ortada dolaşır ağızdan ağıza. Belki böyle bir şey de olmuş olabilir.” diyor ve ekliyor:

Çünkü Atatürk (Allah rahmet eylesin) Sultan Vahidettin’e ilk evvela ‘Halife olarak kal, padişahlığı bırak’ diyor. Sultan Vahidettin de diyor ki; ‘Padişahsız halifelik olmaz.’ Kabul etmiyor, gidiyor.

Aman efendim kaçtı da kaçak da. İngiliz gemisine bindi de. Başka gemi yok ki, sandalla mı gitsin? İngiliz gemisi var sadece, İngiliz gemisine binip gidiyor.

“SİYASETE KARIŞMAYACAKSIN”

Sultan Vahidettin kapının önündeki aynalı mermer masanın üstüne yüzüğünü de bırakıyor, ‘Allahaısmarladık’ diyor, İngiliz gemisine biniyor. Başka gemi yok. Onun üzerine Şehzade Mecid Efendi’ye Atatürk halifeliği teklif ediyor, Abdülmecid Efendi de halifeliği memnuniyet ile kabul ediyor. Fakat diyor ki, ‘yalnız din ile uğraşacaksın, siyasete karışmayacaksın, hiçbir siyasi adamı kabul etmeyeceksin, hiçbir siyasi elçiyi, sefiri kabul etmeyeceksin, yalnız dinle uğraşacaksın. Dolmabahçe Sarayı’nda karın, çocuğunla otur ve dinden başka hiçbir şey ile uğraşma’ diyor. O cuma, halife samur kenarlı güzel büyük pelerini giyip beyaz atın üstüne çıkarak Topkapı Sarayı’na gidiyor. Bütün halk etrafında, ‘halifemiz, halifemiz’ diye. Atatürk bunu duyunca beğenmiyor. Derken dış sefirlerle görüşüyor, elçilerle görüşüyor, kattiyen Atatürk’ün dediğinin dışında hareket ediyor. Atatürk de bakıyor ki iki başlı bir devlet olamaz, ya o baş, ya öbür baş.

O zaman halifeye diyor ki, ‘kusura bakma sen bizim görüştüğümüzün, karar verdiğimizin tamamen dışında hareket ediyorsun. Onun için hadi güle güle’. 24 saat süre veriliyor. Bunlar 24 saatte neyi toplayacaklar, neye yetecekler, per perişan çıkıp gidiyorlar, hanımlara daha fazla vakit veriyor. Hanımlar da ne toparladılarsa toparlayıp çıkıp gidiyorlar. Yani bu biraz iki taraflı. Ben tamamen Atatürk’ü bu hususta suçlayamıyorum bir türlü. Halifeyi de suçluyorum, halife bilememiş.”


Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
7 yıl
Yüzbaşı

Söyle saglam kaynakli uzun yazilari okuyup Atatürk"ün ne kadar iyi niyetli anlayisli harika bir lider oldugunu anlamak yerine giderler vasifsiz kisilerin bir iki cümlelik twitlerinin pesine takilip giderler...



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
7 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

3. Bölüm...


SULTAN VAHİDETTİN'E: HALİFE OLARAK KAL PADİŞAHLIĞI BIRAK

http://gazetebirlik.com/haber/sultan-vahidettine-halife-olarak-kal-padisahligi-birak-9330/

“Sultan Vahidettin kapının önündeki aynalı mermer masanın üstüne yüzüğünü de bırakıyor, ‘Allahaısmarladık’ diyor, İngiliz gemisine biniyor. Başka gemi yok. Onun üzerine Şehzade Mecid Efendi’ye halifelik teklif ediliyor, Abdülmecid Efendi de halifeliği memnuniyet ile kabul ediyor.”

Resan İris, Cengiz Baransel’in Mustafa Kemal ile ilgili sözlerine, ‘idam edilsinler denmiş diye duymuştum’ diyerek devam ediyor: “İdam istemiş bir devlet büyüğü, Atatürk ‘hayır’ demiş. Ben bunu babamdan bizzat duyuyordum.”

Prenses Zeynep, “Bir de böyle laflar çıkar ya, ortada dolaşır ağızdan ağıza. Belki böyle bir şey de olmuş olabilir.” diyor ve ekliyor:

Çünkü Atatürk (Allah rahmet eylesin) Sultan Vahidettin’e ilk evvela ‘Halife olarak kal, padişahlığı bırak’ diyor. Sultan Vahidettin de diyor ki; ‘Padişahsız halifelik olmaz.’ Kabul etmiyor, gidiyor.

Aman efendim kaçtı da kaçak da. İngiliz gemisine bindi de. Başka gemi yok ki, sandalla mı gitsin? İngiliz gemisi var sadece, İngiliz gemisine binip gidiyor.

“SİYASETE KARIŞMAYACAKSIN”

Sultan Vahidettin kapının önündeki aynalı mermer masanın üstüne yüzüğünü de bırakıyor, ‘Allahaısmarladık’ diyor, İngiliz gemisine biniyor. Başka gemi yok. Onun üzerine Şehzade Mecid Efendi’ye Atatürk halifeliği teklif ediyor, Abdülmecid Efendi de halifeliği memnuniyet ile kabul ediyor. Fakat diyor ki, ‘yalnız din ile uğraşacaksın, siyasete karışmayacaksın, hiçbir siyasi adamı kabul etmeyeceksin, hiçbir siyasi elçiyi, sefiri kabul etmeyeceksin, yalnız dinle uğraşacaksın. Dolmabahçe Sarayı’nda karın, çocuğunla otur ve dinden başka hiçbir şey ile uğraşma’ diyor. O cuma, halife samur kenarlı güzel büyük pelerini giyip beyaz atın üstüne çıkarak Topkapı Sarayı’na gidiyor. Bütün halk etrafında, ‘halifemiz, halifemiz’ diye. Atatürk bunu duyunca beğenmiyor. Derken dış sefirlerle görüşüyor, elçilerle görüşüyor, kattiyen Atatürk’ün dediğinin dışında hareket ediyor. Atatürk de bakıyor ki iki başlı bir devlet olamaz, ya o baş, ya öbür baş.

O zaman halifeye diyor ki, ‘kusura bakma sen bizim görüştüğümüzün, karar verdiğimizin tamamen dışında hareket ediyorsun. Onun için hadi güle güle’. 24 saat süre veriliyor. Bunlar 24 saatte neyi toplayacaklar, neye yetecekler, per perişan çıkıp gidiyorlar, hanımlara daha fazla vakit veriyor. Hanımlar da ne toparladılarsa toparlayıp çıkıp gidiyorlar. Yani bu biraz iki taraflı. Ben tamamen Atatürk’ü bu hususta suçlayamıyorum bir türlü. Halifeyi de suçluyorum, halife bilememiş.”



Sandalla mı gitsinmiş. Onu istanbulu ve diğer yerleri işgalcilere peşkeş çekmeden önce, kuvayi millliyecileri hain ilan etmeden önce, saldığı kuvayi muhammediye itlerinden önce düşünecekti. Dedelerim vatanı kurtarmış ben hala dedelerimi bırakıp padişahı yalayacağım, yok böyle bir millet, inanılır gibi değil.



A
7 yıl
Yüzbaşı

İlber Ortaylı'nın sevdiğim bir sözü vardır. Kendine Türk diyemeyen osmanlılıyım, türkiyeliliyim diyor diye.



A
7 yıl
Yüzbaşı

bu insanlara neden hala "prenses" diye hitap edilir ki?20.yy kalıntısı bir aile.

"İstanbul halkı ve Türk basını Ertuğrul Osmanoğlu’nun cenazesine gösterdiği ilgi ve katılımla rejim değişikliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne dönüşen altı asırlık imparatorluğu ayakta tutan aileye vefa borçlu olduğunu göstermişti. "

Aileye vefa borcuymuş.Neyin vefası.Anadolu'da yurdun dört bir tarafında zulüm gören,fakir bırakılan halkın neden bir eli yağda diğer eli balda olan hanedan üyelerine vefa borcu olsun ki?

Aile üyelerine bir kinim yok ama hala kendilerini önemli şahsiyetler saymaları ve "halkın" onlara bakışı beni ifrit ediyor.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AsterixOburix -- 22 Mart 2017; 16:37:21 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Hannover 96

Söyle saglam kaynakli uzun yazilari okuyup Atatürk"ün ne kadar iyi niyetli anlayisli harika bir lider oldugunu anlamak yerine giderler vasifsiz kisilerin bir iki cümlelik twitlerinin pesine takilip giderler...

İşte ben de bunu anlatmak istiyorum... Osmanoğlu ailesini denince akla ben bilmemne sultanım diye dolaşan kişilerin gelmememsi hatta hiç ciddiye bile alınmaması gerekiyor. Nitekim bu aileye çok yakın birçok kişi tanıyorum, aileden de bildiklerim, tanıdıklarım var ve kimse ciddiye almıyor, üzülüp kızıyorlar yalnızca... Zira bu aile genel olarak gerçekten iyi eğitim almış, görgü nedir edep nedir adap nedir bilen kişilerden oluşuyor ve ortada da görünmeyi sevmeyen kişiler. Maalesef onlar ortada gözükmedikçe ortaya başka kişiler çıkıp ailenin adını lekeliyor. E insanlar da haliyle bu aile Türkiye'ye düşmanmış, biz de onlara düşman olalım diye düşünüyor. Halbuki paylaştığım yazı dizisinde, röportajda açıkça gözüktüğü üzere bu insanlar aslında hiç de öyle değiller. Gerek bu nesil olsun gerek bir önceki bizzat sürgünü yaşamış saray nesli olsun Atatürk ve Türkiye aleyhinde tek bir cümlelerini bulamazsınız, tam tersi övgü dolu sözler ve hatta rahmetli Osman Osmanoğlu'nun minnet ifadelerini bulursunuz. Çünkü bu insanlar hepimiz gibi Türk, Türkiye'yi seven, vatanına bağlı insanlar. Aksi bir ifade neden kullansınlar ki...



F
7 yıl
Yüzbaşı

Şahsen vahdettinin kaçtığını düşünmüyorum başkaları padişahlığı bırakmadığı vahdettinin idamını istediği için Atatürk uyarır vahdettinde ülkeden gider şahsen Atatürk istese idamı yapabilirdi ama bence istemedi ve vahdettinin ülkeden gitmesini sağladı





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi forsaken54 -- 22 Mart 2017; 16:41:45 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

S
7 yıl
Yarbay

Vahdettini türklere düşman eden peşinden giden sarıklı cübbeli arap hayranı kendini osmanlı zanneden zihniyettir. Şimdide atatürk ü kullanmaya çalışıyorlar. YERSEN.

Yani sonunda tarihimizdeki padişahlardan da soğuttular bizi. O fesli yokmu o fesli hepsi onun başının altından çıkıyor.



F
7 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: AsterixOburix

bu insanlara neden hala "prenses" diye hitap edilir ki?20.yy kalıntısı bir aile.

"İstanbul halkı ve Türk basını Ertuğrul Osmanoğlu’nun cenazesine gösterdiği ilgi ve katılımla rejim değişikliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne dönüşen altı asırlık imparatorluğu ayakta tutan aileye vefa borçlu olduğunu göstermişti. "

Aileye vefa borcuymuş.Neyin vefası.Anadolu'da yurdun dört bir tarafında zulüm gören,fakir bırakılan halkın neden bir eli yağda diğer eli balda olan hanedan üyelerine vefa borcu olsun ki?

Aile üyelerine bir kinim yok ama hala kendilerini önemli şahsiyetler saymaları ve "halkın" onlara bakışı beni ifrit ediyor.

prenses diye bir şey yoktu osmanlıda sultanlık var da bende çözemedim neden prenses dediklerini ^^





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi forsaken54 -- 22 Mart 2017; 16:47:3 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: AsterixOburix

bu insanlara neden hala "prenses" diye hitap edilir ki?20.yy kalıntısı bir aile.

"İstanbul halkı ve Türk basını Ertuğrul Osmanoğlu’nun cenazesine gösterdiği ilgi ve katılımla rejim değişikliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne dönüşen altı asırlık imparatorluğu ayakta tutan aileye vefa borçlu olduğunu göstermişti. "

Aileye vefa borcuymuş.Neyin vefası.Anadolu'da yurdun dört bir tarafında zulüm gören,fakir bırakılan halkın neden bir eli yağda diğer eli balda olan hanedan üyelerine vefa borcu olsun ki?

Aile üyelerine bir kinim yok ama hala kendilerini önemli şahsiyetler saymaları ve "halkın" onlara bakışı beni ifrit ediyor.

Yazıda ikisinin de cevabı var...

"II. Mahmut Han Nizamnamesinden beri gelen Aile azalarının sıfatlarının kullanılması sadece ve sadece Ailemiz içerisinde, yani gayrı resmi olarak ve sadece sözlü olarak bazen kullanılabilmiş olabilir, aksi mümkün değildir.”

"altı asırlık imparatorluğu ayakta tutan aileye"

Yazıyı okursan birçok defa kendileri söylüyor "ben sultanım, ben bilmemneyin diye bir durum yok, hepimiz aynıyız, halkız" diyorlar... Ayrıca bu insanların hiçbirinin de bir eli yağda diğeri yağda falan değil, ondan da emin olabilirsin.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
7 yıl
Yüzbaşı

Atatürk'ün Vahdettin'e halifelik teklif ettiğini ilk defa duyuyorum.Ne derece gerçek bilemiyorum.Milli mücadeleyi bastırmaya çalışan bir İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesinin halife olması düşünülemezdi.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
7 yıl
Yarbay

Atatürkün nasıl büyük bir lider olduğu yine ortaya çıktı. Bu yazıları Ak trollere silah zoruyla okutmali.


Şahsen ben uzun zamandır bunu Murat bardakçı, İlber hocamizdan duymuştum.


Atatürk Halifeliği kaldırmak istemedi, Halifeliğin kalkmasının nedeni padişah gibi davranmasıdir.


Murat bardakçı Atatürk Haklıydı demişti bu konunun konuşulduğu programda.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cosmos2999 -- 22 Mart 2017; 16:51:28 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
7 yıl
Yüzbaşı

ben şimdikilere söylemiyorum.Osmanlı padişahları ve onların torunlarına bu ülkenin hiçbir ferdinin vefa borcu yoktur.Benim düşüncem bu.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Kraven
L
7 yıl
Yarbay

okumadım



A
7 yıl
Yüzbaşı

Atatürk'ün halifeliği kaldırmak istemediğine dair bir kaynak var mı?Eğer öyle ise Atatürk sandığımız kadar ileri görüşlü değildir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @BatuhanXxX
K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: AsterixOburix

Atatürk'ün Vahdettin'e halifelik teklif ettiğini ilk defa duyuyorum.Ne derece gerçek bilemiyorum.Milli mücadeleyi bastırmaya çalışan bir İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesinin halife olması düşünülemezdi.

Arkadaşım adam zaten halife... Orada denmek istenen şu; saltanat kalkacak, fakat bir hanedan geleneği var ve halk da hanedanı seviyor, sen de padişah unvanını bırak ve sadece halife olarak kal, siyaset işini bize bırak, dini işlere yönel. Fakat Vahdettin doğru olanı yapmıştır; hilafet için kılıç ve devlet sahibi olmak gerekir, bunlar olmadan hilafet olmaz. O nedenle gitmiş, giderken de mevkisini Abdülmecid'e bırakmıştır. Hatta bırakırken de Abdülmecid'e bir güzel laf saymıştır kendini Yavuz Sultan Selim sanıyor, devlet sahibi olmadan hilafeti kabul ediyor vs. diye.



K
7 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: AsterixOburix

ben şimdikilere söylemiyorum.Osmanlı padişahları ve onların torunlarına bu ülkenin hiçbir ferdinin vefa borcu yoktur.Benim düşüncem bu.

600 küsür sene bu devleti yönetenlere vefa borcun pek tabii vardır... Nasıl şuan Atatürk'e vefa borcumuz var, geçmişin liderlerine de aynı şekilde vefa borcumuz var... Osman Efendi de o ailenin en kıdemli temsilcisi idi.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
7 yıl
Yarbay

Murat bardakçı Osmanlı Ailesi ile uzun dönemdir irtibatta. Ayrıca şu yazıları okudunuz mu bilmiyorum ama Atatürk kendisi teklif ediyor Hilafeti ama asla siyasete karışmayacaksin diyor.



Atatürk gerçekten Rasyonel düşünen bir büyük bir devlet Adamı. Gerçekçi insan yapacağı eylemleri düşünür, taşınır, sonuçlarını ve Farklı bakış açılarından bakar.





Atatürk ileri görüşlü birisi değildi diye bir sonuç çıkarmak anlamsız olur.



Burdan çıkarılacak sonuç Atatürk Rasyonel Siyaset izlediği yada o dönemde bile Demokrat bir yapısı olduğudur.



Eğer ki az Tarih bildiğiniz var ise Reform ve Devleti Kontrol altında tutma amaçlarınız varsa Halifelik gibi bir Makamı tutmak avantaj sağlar.



Atatürk büyük ihtimalle Hilafete olumsuz bakıyordu ama lakin Hilafeti hemen kaldırır ise, malum günümüzün siyasal islamcilarinin sorun çıkaracağını biliyordur. Ve zaten mecbur kalınca kaldırdı ve 2017 yılında bile siyasal islamcilarin mağduriyet ve Kin aracı olarak devam ediyor.



Atatürk gücünün farkında olan, günümüzdeki malum şahıs gibi sonuçlarını düşünmeden Atarlı konuşan birisi değil.



Erdoğan Turizm ve İhracatı düşünmeden sağa sola laf atarken, Atatürk ve silah arkadaşları Musul ve Kerkük un geri alınması konusunda Rasyonel davranıp yenilgi dahilinde toprak kaybına ve Yeni bir Yunan işgaline karşı karşıya kalma riskini hesaplayıp, Meclis ile istişare ederek karar vermiş birisi.



Bu gibi örnekler ile Atatürkün Asil ve Akıllı bir Yönetici olduğu açıktır.



Türk Tarihinde Timur, Fatih, Atatürk, Bilge Kağan gibi nasıl devlet yönetilmesi gerektiğine örnek olacak insanlar varken, günümüz siyasetçileri, Sokak serserisi, Selefi yada Vahabi zihniyet ile devlet yönetmeye kalkıyor.



Ve malesef halk bunun farkında olamayacak kadar kin, nefret, hurafe, cehalet ile dolmuş durumda.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @AsterixOburix