Halkın kendi kendini yönetmesi diye bir şey yoktur. Toplumdaki çoğunluğun toplumu yönetmesi vardır ki bu bir nevi çoğunluğun zorbalığıdır. Çoğunluk DH'ye girmek yasak olsun derse azınlık buna boyun eğmek zorundadır. Çoğunluk eşcinsel evliliğe soğuk baktığı için azınlık eşcinseller sorun yaşıyor. Çoğunluk avrupa-i tarzda giyindiği için şalvar giymek kabul görmüyor. Çoğunluk Türkçe eğitim aldığı için azınlık Kürtçe eğitim alamıyor.
mesela japonyada havuzdakı paraların ne yapılması gerektıgıne halk karar verıyor.yonetıcılerı halk secıyor .. gibi gibi.. mesela referandum bir örnekti bizim için.
Aslına bakılırsa halkın kendi kendini yönetmesi, demokrasi tiplerinden 'doğrudan demokrasi' biçiminde gerçekleşir. Demokrasinin ideal anlamına en yakın olanıdır. Günümüzde tarihsel ve ütopik bir değere sahiptir. Eski Yunan'da ve İsviçre'nin bazı kantonlarında uygulanmıştır. Şu anda ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde uygulanan demokrasi modeli 'temsili demokrasi'dir. Anayasa değişikliği referandumunu hariç olmak üzere Türkiye saf temsili demokrasiye örnektir. Kökeni halk egemenliği değil Milli egemenlik teorisidir.
Bizde oy kullanan herkes durumun bu şekilde olduğu zannediyor. Halbuki hepimiz yönetiliyoruz. Aslında yönetenlerin istediği şekilde yönlendiriliyoruz da denilebilir.
bu kadar geniş zamanlı cümle yazabilmek için profesör seviyesinde bu konuda uğraşmış olmak lazım ki onlar bile ihtimalli konuşurlar. yorumlar genelde sanki duvara domates atar gibi duruyor.
her sistemin içinde o sistemin arzu etmediği durumlar oluşabilir. çünkü malzeme burada zaafları ile dolu olan insan...
eğer o sistemin hedefleri ve sebepleri sonuçlarında ve ürünlerinde görünüyorsa haktır denirmiş... bu gayet detay bilgiyi bir tefsirde görmüştüm. dolayısı ile bir yol ve yöntemin her anı ve her noktası hak olmak zorunda değil. sonucunda baştaki niyetini gösterebiliyorsa kendinden bekleneni vermiş olur. zaten o da sonraki yeni yüzyılın anlayışı ile demode olana kadar verimli olur. sonra ya tarihteki saygın yerine çekilir ya dövüle sövüle atılır ya da kendini tazeleyerek insanlığa arkadaş olmaya devam eder...
ben demokrasinin kalitesinin hala artırılabileceğini ve verimli olarak bize ışık olabileceğini düşünüyorum...
Özellikle ülkemize uygun olmayan sistemdir zira halk kendi kendini yönetebilecek ilerigörüşlülüğe ve düşünce yapısına sahip değildir.
Halihazırda jeopolitik olarak çok önemli bir konumda bulunmamız ve bu nedenle üzerimizde oynanan zibilyon tane gizli oyun nedeniyle zaten ne yapsak da boş işlerle uğraşsak diyen halk aval aval bakınmaktadır etrafa. Sağcı solcu geyiğiyle her fırsatta kavga edip deşarj olan yeni yıkanmış temiz beyinli üniversiteliler batıda, alttan alttan dışarıdan aldıkları gazla biz de ülke kuracaz açılın diyen kürtler doğuda, cemaat forever fethullah hocam kopar bizi diyen nurcular her alanda cirit atmaktadır.
Elin gavuru dediğimiz ülkeler atom altı parçacık araştırmalarına milyar dolarlar yatırırken biz helal olsun adamlar yapıyor deriz. Dünya Japonyadaki felaketleri konuşurken biz İbrahim Tatlısesin son durumunu merak ederiz.
Halkın kendi kendini yönetmesi diye bir şey yoktur. Toplumdaki çoğunluğun toplumu yönetmesi vardır ki bu bir nevi çoğunluğun zorbalığıdır. Çoğunluk DH'ye girmek yasak olsun derse azınlık buna boyun eğmek zorundadır. Çoğunluk eşcinsel evliliğe soğuk baktığı için azınlık eşcinseller sorun yaşıyor. Çoğunluk avrupa-i tarzda giyindiği için şalvar giymek kabul görmüyor. Çoğunluk Türkçe eğitim aldığı için azınlık Kürtçe eğitim alamıyor.
Son cümle farklı alanlara girer, bu konudan bu cümlenin cevabı çıkmaz.
Göz boyamasıdır. Bizlere seçim hakkı verilmiştir fakat seçimler salak ile avanak arasındadır. Salak partisi, milyonlarca dolarlık seçim bütçesiyle insanlara bir şeyler dağıtır oy toplamaya çalışır, avanak partisi de yine milyonlarca dolarlık bütçeyle aynı şeyleri yapar. Bu paraların halkın parası olması bir yana, milletvekili aday adayı olabilmek için bile milyarlar ödemen gerekir. Sonuç olarak Salak veya Avanak partisi ülkeyi yönetiyoruz numarası yaparlar. Ve yıllarca sürecek bir laf salatası yarışı başlar. Sen de fakir olmaya devam edersin. Ülkede gerçekleşen pislikleri izlersin.
Kısacası hikayedir. Ne milletvekili adaylarında, ne belediye seçimlerinde bizim bildiğimiz ve gösterdiğimiz adaylar seçilmemektedir. Yani halk kendi kendini yönetmiyor aksine yönettiriyor bu tarz sistemlerde. Siyasette bile görev bölümlemesinden ve seçimlere girecek adaylara eşit haklar tanınmasından yanayım ben şahsen. Bu konu uzar gider....
Teknoloji Haberleri
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle
Esasında Hakimiyet Hakk'ındır.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
+1.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bence kendi kendini yönetmek diye birşey yok ve pratikte de pek mümkün değil. Herkesin kendi ülkesi olsaydı herkes kendini yönetirdi.
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle
yüksek sadakatın klibi çekilmişş bunuda kacırmayın derimmm
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
her türlü aradan birini seçip kendilerini yönettirmiş olurlar
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
her sistemin içinde o sistemin arzu etmediği durumlar oluşabilir. çünkü malzeme burada zaafları ile dolu olan insan...
eğer o sistemin hedefleri ve sebepleri sonuçlarında ve ürünlerinde görünüyorsa haktır denirmiş... bu gayet detay bilgiyi bir tefsirde görmüştüm. dolayısı ile bir yol ve yöntemin her anı ve her noktası hak olmak zorunda değil. sonucunda baştaki niyetini gösterebiliyorsa kendinden bekleneni vermiş olur. zaten o da sonraki yeni yüzyılın anlayışı ile demode olana kadar verimli olur. sonra ya tarihteki saygın yerine çekilir ya dövüle sövüle atılır ya da kendini tazeleyerek insanlığa arkadaş olmaya devam eder...
ben demokrasinin kalitesinin hala artırılabileceğini ve verimli olarak bize ışık olabileceğini düşünüyorum...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Halihazırda jeopolitik olarak çok önemli bir konumda bulunmamız ve bu nedenle üzerimizde oynanan zibilyon tane gizli oyun nedeniyle zaten ne yapsak da boş işlerle uğraşsak diyen halk aval aval bakınmaktadır etrafa. Sağcı solcu geyiğiyle her fırsatta kavga edip deşarj olan yeni yıkanmış temiz beyinli üniversiteliler batıda, alttan alttan dışarıdan aldıkları gazla biz de ülke kuracaz açılın diyen kürtler doğuda, cemaat forever fethullah hocam kopar bizi diyen nurcular her alanda cirit atmaktadır.
Elin gavuru dediğimiz ülkeler atom altı parçacık araştırmalarına milyar dolarlar yatırırken biz helal olsun adamlar yapıyor deriz. Dünya Japonyadaki felaketleri konuşurken biz İbrahim Tatlısesin son durumunu merak ederiz.
Güzel ülkem benim. Durdurun inecek var.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alaska Yolcusu -- 14 Nisan 2011; 13:08:47 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Son cümle farklı alanlara girer, bu konudan bu cümlenin cevabı çıkmaz.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi POWER64 -- 14 Nisan 2011; 14:56:44 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle